Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA HABERLER Zîna, Anayasa Malıkemesi gündeminde • ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - Türk Ceza Yasası'nın (TCY). erkeğin zinasını düzenleyen 441. maddesinın ıptalinin ardmdan, kadınm zînasını düzenleyen 440. madde de yeniden değerlendiriliyor. Torbalı Asliye Ceza Mahkemesi'nin başvumsu üzerine açılan iptal davası Anayasa Mahkemesi'nin gündemıne geldı. Mahkeme, iptal istemini esastan görüşmeye karar verdi. 17 milyarlık makam odası • ANKARA (UBA) - ANASOL-D hükümetinin, ekonomıden sorumlu ikı devlet bakanı arasındaki rekabet. devlete 17 milyar liraya mal oidu. Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin. Devlet Bakanı Güneş Taner'in yeni başkanlık bınasında bulunan makam odasının yanında yaptırdığı makam odasının 17 milyar liraya hazırlandığı bildirildi. Çelebi'nin, DPT'ye ait bir salonu üç ayn bölmeye ayırarak yaptırdıgı makam odasının Amerikan stili koltuklarla döşendiğı kaydedıldi. Trabzon'un kurtuluşu • TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzon'un düşman ışgalinden kurtuluşunun 80. yıldönümü törenlerle kutlandı. Kutlamalarda bır konuşma yapan kapatılan RP'li belediye başkanı Asım Aykan, Rusya'nm bugünkü uzlaşmacı tavnna aldanmamak gerektiğıni söyledi ve Ruslann ellerine fırsat geçtiğinde Çeçenıstan'da yaptıklannı Türkjye için de yapacaklannı öne sürdü. Rus dıplomatlar. Aykan'ın geçen yılkı konuşmasına sert tepki göstermişlerdi. Aykan'ın bu konuşmasının da yeni bir gerginliğe yol açması beklerriyor. Kocaeli'de operasyon • KOCAELİ(AA)- Kocaeli'de, Türkıye Komünist Partisi (TKP)- Işçinin Sesi örgütüne üye olduklan ve örgüt adına propaganda çalışmalan yaptıklan belirlenen 7 kişi yakalandı. Emniyet Müdürlüğü'nün açıklamasına göre Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin Körfez ilçesine bağlı Tütünçıftlik beldesinde gerçekleştirdiği operasyonda. örgüt üyesi olduklan belirlenen Metın kod adlı Cengiz Yılmaz, Devrim kod adlı Engin Akdeniz, Sebıl kod adlı Fıgen Candan. Fatma kod adlı Özlem Karlı. Ayhan kod adh Suphı Bilen (28), Turan Türkoğlu ve Filiz kod adlı Ç.Ö. kaldıklan evlerde yakalandı. Genç'in terörist davası • ANKARA (AA)- TBMM Başkanvekili ve DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in. TBMM'nin bir bırleşiminde kendisine "terörist" diyerek kişilik haklarına hakaret ettiği gerekçesiyle ANAP Malatya Milletvekili Miraç Akdoğan aleyhinde açtığı 3 milyar liralık tazminat davası başladı. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü ılk duruşmasına, da\ acı avukatı Yavuz Balkan ile davalı avukatı Leyla Artut katıldı. 'Aşka ve Barışa Güzelleme' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği, kunıluşundan sonraki ilk etkinliğini dün Yeni Sahne'de gerçekleştirdi. "Aşka ve Banşa Güzelleme" adh etkınliğin açılışmda konuşan Dernek Başkan Yardımcısı Leziz Onaran. "Aslında hepimız çeşitli derneklerde görev yapıyoruz. Ortak paydamız cumhuriyet olduğu ıçin cumhuriyet kadınlan olarak bir araya geldık. Kucaklamak ve kucaklanmak amacıyla bir aradayız" dedi. Hizbullah'm ilk itirafçısı Abdülbaki Öz, örgütün iki rehberini açıkladı 6 Kuran ve KalaşııikoFEN\T:R SEVIŞ DtYARBAKIR - Son beş yıl içindeki eylemleriyle Güneydoğu'yu kan gölüne ' çeviren yasadışı şeriatçı Hizbullah örgü- tünden ilk kez bir itirafçı çıktı. Hizbul- lah'ın askeri kanadı. sorgu ve infaz biri- minde uzun yıllar göre\r alan Abdülbaki Öz. ttirafçılık Yasası'ndan yararlanarak örgütün yapılanması, saldın eylemleri ve örgütlenmesiyle ilgili önemli açıklama- larda bulundu. Hizbullah'm taziye evleri, camiler ve öğrenci evlerini kullanarak tebliğ ve da- vet amacıyla örgütlendiğini belirten Öz, örgütün. PKK'nin 1991 yılında "Müslü- manlar üzerinde baskı kurması üzerine silahlandığuıT söyledi. Şenatçı örgüte ilk silahlan PKK'nin zulmünden kaçanlann sağladığını belirten itirafçı. bölgede yüz- lerce insanın yaşamına mal olan PKK- Hizbullah çatışmasını "Islamın yolunu açacak olan Kalaşnikof ve Kuranıke- rim'dir" fetvasıyla başladığma dikkat çekti. Hızbullah'a 1989-1990 yıllannda Nu- saybin'de katıldığını emniyet ve savcılık sorgulamasında anlatan şeriatçı militan Abdülbaki Öz, bir yıl boyunca ilçede ör- güt elemanlanndan askeri ve siyasi eğitim aldıktan sonra "sorgu ve infaz birimi"nde görevlendirildiğini ve ardından eylemle- re başladıklannı söyledi. Nusaybin'de, PKK'li olduklan iddia edilenlerlerhakkında ıstıhbarat topladık- lannı ve adam kaçınp sorguladıklannı an- latan Öz. "Topladığımız istihbaratlan ör- gütün üst düzey sorumlulanna bildiriyor- duk. İstihbaratlann değerlendirilmesinin ardmdan gelen emirierle. ya şahıs kaçın- bp sorgulanıyor, ya dövülüyor ya da öldü- rülüyordu. £n önemli istihbarat çahşma- sını öldürülen PKK'lilerin cenaze törenle- rinde, cenazeye katılımlar sırasında yapı- yorduk" dedi. Hücreden orduya... Abdülbaki Öz, Hizbullah'm ilk önce ayn ve bağimsız gruplar ve küçük birim- ler şeklinde oluştuğunu, 1989-1990 yılla- n dönemlerinde Nusaybin'de, PKK'nin Müslüman kesim üzerinde baskılan art- tınp, denetım kurmasını istemesi üzerine dağınık birimlenn. M. Salih Kölge adlı ör- güt üst düzey yöneticisinin emri altında toplandığını ve tek elden yönetilmeye bas.- ladığını söyledi. Küçük birimlerin zaman- la > r üzlerce kişinin ölümümüne yol açan bir orduya dönüştüğüne dikkat çeken Hiz- bullah itirafçısı, kanlı örgütün yapılanma- sı ve eylem yönteminı sorgusunda şöyle anlattı: "Yeterli eleman temini ve bu elemanla- nn siyasi \e askeri egitimi sağlandı. Örgü- te ilk silahlar PKK'nin zulmünden kaçan kişilerin sağladığı maddi destekle alındı. Hizbullahi düşünceve sahip, ancak örgüt içinde fiili olarak görev almayan kişiler de örgüte maddi destek sunmaya başladılar. • Abdülbaki Öz, Hizbullah'm ilk önce ayn ve bağımsız gruplar ve küçük birimler şeklinde oluştuğunu, 1989-1990 yıllan dönemlerinde Nusaybin'de, PKK'nin Müslüman kesim üzerinde baskılan arttınp denetim kurmak istemesi üzerine dağınık birimlerin, M. Salih Kölge yönetiminde zamanla yüzlerce kişinin ölümüne yol açan bir orduya dönüştüğünü söyledi. Silvan'a bağh Yolaç Köyü yasadışı Hizbullah örgütünün merkez üssü. Maddi destek saglandıktan sonra PKK baskısına karşı örgüt mensuplanna silah- h eğitim verilmesi karariaşrırıldı. Vıne bu dönem içinde PKK militanı ve milisleri ile bunlann işbirlikçileri hakkında bütün bi- rimlerce geniş istihbarat faaliyetleri başla- üldı ve kimlere ve ne şekilde eylem konu- lacağı hususu vıızuha kavuşturuldu." PKK ile çatışmanın erken başladığını ve örgüt içinde silahh eylem için yetenn- ce eleman bulmakta güçlük çekıldığıni anlatan Abdülbaki Öz, bu nedenle, cami sorumlusu ve yardımcılanndan oluşan bi- rimlere de aynı zamanda hem siyasi hem de askeri kanatta faaliyetlerde bulunma talimatı verildiğini anlattı. Abdülbaki Öz daha sonra şunlan sö\ ledi' " 1993 yıb sonlanna dogru örgütün Nu- saybin'de PKK'ye karşı üstünlük kazan- ması ve ilçede fiili hâkimiyeti ele geçirme- si üzerine iş ve görev bölümüne gidildi. Mardin e>alet sorumluluğuna M. Salih Kölge getirildi. Nusavbin ilçe sorumlusu Abdullah Arslan oldu. Daha sonra cami- ler, askeri kanat ve cemaat, cemiyet, istih- barat ve mali işler sorumluları seçikii." PKK ile savaşma karannm, 1991 yıhn- da, "Müslümanlar üzerine baskı kurup denetim altına ahnma süreci içerisinde ba- şaklığınr belirten Abdülbaki Öz, bölge- de binlerce insanın hayatına mal olan P- KK- Hizbullah çatışmasını ise şöyle an- lattr "Askeri kanat oluşrurma çalışmala- n sırasında, örgüt yöneticileri tarafindan İslamın yolunu açacak olanın' Kalaşnikof \e Kuranıkerim olduğu' ifade edildi.Vear- dınıdan PKK ile savaşma karan çıktı. Ça- tışmalar başladı. Çok kan aktı. Bir onlar- dan, bir bizden insanlar öldü. Bir ara P- KK ileateşkes karan alındı. Ancakkısa bir süre sonra PKK'nin ateşkesi kabul etme- diği belirtildi. Hizbullah ve PKK yönetici- leri arasında görüşmeler gerçeldeştL M. Salih Kölge adh sorumlumuz PKK'nin yetkililerine, 'PKK-Hizbullah savaşı sıra- sında kazanamn TC olacağını, bu savaş- tan hem PKK'nin ve hem de Hizbullah'm zarar göreceğinı' ısrarla söylemesine rağ- men PKK yetkilileri uzlaşma önerilerini kabul etmedi. Ocak 1992 tarihinde P- KK'nin Nusaybin sorumlusu Hayrettin Çetin'in oldürülmesi ile ipler koptu ve sa- vaş \eniden başladı." Ya tövbe ya ölüm... Soruşturma sırasında Hizbullah'm as- keri. istihbari, içtimaı ve tebliğ olmak üze- re 4 alt gruba aynldığını anlatan Abdül- baki Öz, Nusaybin Hizbullah grubunda görev alırken "sorgu ve infaz" biriminde- ki faaliyetleriyle ilgili de şunlan söyledi: "Cemaat aleyhinde faaliyette bulun- duklan tespit edilen birtakım kişilerin sor- gulanmak üzere belli bir yere götürülme- si, orada hakkında istihbarat çalışmalan yapan > e bilgi toplayan siyasi kanada men- sup bir kişinin de katıldığı 3 kişiden olu- şan gnıp tarafindan sorguya çekümesi. Ya- ni tövbe fiiUerini icraederiz. Icrayıtakiben sorgu sırasında ahnan ses bantlanm üst bi- rime iletiriz. Üst birimce yani şûraca veri- iecekolan karar önemlidir. Bu nihai karar- dır. Bu karar para cezası veya ev ya da iş- yeri yakılması rüründen ejlemler ise he- men kra edih'r. Yok eğer öldürme e>lemi isebunu farklı bir gruba bildiririz. İcra bi- rûni, şûraca ahnan oMürme veya yarala- maya ilişkin karan infaz eden birimler- den oluşur. Bu birimler kendi içinde satır- cılar, silahh mih'tanlar olarakiki alt gruba avTihr." Hizbullah'm ölümlü saldınlannın, an- cak "fetva verilmesi" halinde yapıldığını söyleyen Abdülbaki Öz, "Fetva verihne- dikçe hiç kimse eylem gerçeklesrireme/- Fetva verildikten sonra eylem gerçekleşti- rilir. Eylemlerde kullanılan silahlar birim sorumlusu tarafindan temin ediür. Silah- lar örgüt ev lerinde ya da güvenilir kişile- rin iş>erlerinde saklanır" dıye konuştu. SÜRECEK KALEMLİ KOMİSYONU TARTIŞMALIBAŞLADI Meclis, hesaplarını Sayıştay denetimine açma karan aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Genel Kurul Salonu Yolsuzluğunu Araştırma Komisyonu'nun. suçlamalara hedef olan eski Başkan Mustafa Kalem- K'nın yanı sıra dönemin başkanlık divanı üyelennden de mal bildirimi istemesi tar- tışma yarattı. Daha önce Kalemli. eskı Genel Sekre- ter Necdet Basa, eski Genel Sekreter Yar- dımcısı Fahri Köprülü ve dönemin Em- lak Konut Genel Müdürü Cihan Sakar- ya'dan sonra, Emlak Konut'a ihaleye çı- kılma yetkısının verildiği kararda imzası bulunan başkanlık divanı üyelerinden de mal bildirimi ısteme karanna sert tepki gösteren TBMM Başkanvekili UluçGür- kan. "Bizden mal bildirimi isteyenler >ot- suzluğa ortak olu\or. örtbas etmeye calışı- yor" dedi. DSP'lı Ahmet Piriştina'nın başkanlığında toplanan komisyonda ANAP'lı üyelerden Nejat Arseven, genel kurul salonu ihalesıne çıkma yetkisinin. başkanlık divanı üyelerinin imzasıyla Em- lak Konut'a verildiği görüşünü savuna- rak. komisyona bu üyelenn de mal bildi- riminde bulunması gerektiğıni kaydetti. Toplantıda, RP'nin kapatılması nedeniy- le bu partıli mılletvekillerinın üyeliği düş- tüğü. DSP ve DYP'lilerin sessiz kalması nedenıyle ANAP çoğunluğa geçınce, Pi- riştina bu konuda oylama yapmadı. Öte yandan eskı Başkan Kalemli döne- minde personel alımı ve genel kurul salo- nu yolsuzluğunun ortaya çıkmasından sonra TBMM. hesaplannı Sayıştay dene- timine açma karan aldı. TBMM Hesapla- rını Hesaplannı Inceleme Komis>onu, dün toplanarak 2 denetçinin bu konuda görevlendirilmesi isteminde bulunul- masını kararlaştırdı. UZLA FACİASI MECLÎS'TE Yurdagül: îtfaiye erleri bfle bile ölüme gönderildi ANKAR.'V (Cumhurhet Bürosu) - Tuz- la'da me\ dana gelen. iki ıtfaiye erinin ölü- müne \e çok sayıda görevlinin yanması- na neden olan tanker facıasındaki suçla- malarda. Denizcilik tşletmeleri Türk Ano- nim Şırketı ile Gemı \'an Sanayıı hedef ol- du. TBMM Genel Kurulu'nda ıktıdar ve muhalefet partılen sözcüleri; hurda. yaş- lı ve tanker özelliğı taşımayan gemınin si- yası tercihlerle alındığına dikkat çektiler. Tuzla facıasıyla ılgılı kurulan TBMM Araştırma Komisşonu raporu dün Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldü CHPgrubu adına konuşan Kocaeli milletvekili Bekir Yurdagül. bu tür tankerlerin ömrünün 15 yıl olduğunu belirterek. faalıyetten çekil- mesine birkaç yıl kalan TPAO tankennın satın alınmasını eleştirdi. Tankerde patla- malarolurken TPAÖ'nun söndürme siste- mınin çalışmaması nedeni>le yangına müdahale edilemedığini \-urgulayan Yur- dagül. "Padayan bombanın üzerine itfaiye erleri bile bile ölüme gönderilmiştir.Bu tür yangına karşı eğitilmc\en insanlann yan- gına karşı elbiselerinin bulunmaması ih- mal. kasıt \c cinayetten başka şev değil- dir" dedi. Boğazlarda kılavuzluk hizme- tı yapılmadığını. deniz trafiğinin de ilkel koşullarda yapıldığını belirten Yurdagül, Denizcihk Bakanlığı'nm kurulmasının şart olduğunu bildirdi. DSP Istanbul Mil- letvekili ErdoğanToprakda.Türkiye'nin en büyük şanssızlığının, boru hatlannın tartışıldığı dönemde Boğazlar'ın günde- me getirilmesi olduğunu belirtti. Toprak, "Aslında Boğazlar'dan geçen tanker pat- lajanbirbombadır" dedi. ANAP'lı Emin Kul ise, faciaya uluslararası sözleşmele- re karşı duyarsızlık, mev zuat eksikliğinın zemin hazırladığını kaydetti. SlFmNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oral.calislarta raksnet.com Bahar lldan, derdini Türkçe anlatamıyor, Güneydoğu'dan kopup gelmiş ailelerden. Oğlu Delil lldan, geçen yılki ölüm orucunda sakat kalanlardan. Gülşah Tağaç, birkaç yıl önce bir yargısız infazda öldürülen Enver Tağaç'ın annesi. Enver, Bursa Özel Tip Cezaevi'nde birlikte yattığım hapishane ar- kadaşlanmdandı. Gülşah Tey- ze'nin Enver'i ne kadarsevdiği- ni bilirim. Acısını içine gömmüş. Şimdi kızı Sevgi, oğlu Erdinç'in peşinde cezaevi kapılannda çi- le dolduruyor. Sinan Kaya'nın annesi, oğ- lunun Hepatit-B virüsü kaptığı- nı ve bakımıyla doğru dürüst il- gilenilmediğini anlatıyor. Ölüm orucundan sonra cezaevine özel bakıma muhtaç tutuklu ve mahkûmlar için gönüllü doktor grubu oluşturulmuştu. Aileler artık onlara ızin verilmediğini söylediler. Zülcihan Şahin, kı- zının işkenceler nedeniyle kolu- nun sakat kaldığını ve tedavi edilmediğini anlattı. 80'lik Elif Atmaca, Gebze'den torununu Cezaevi Kapısında Analar... görmek için gelmiş. eli boş dö- nüyordu. Mehmet Akif Han'ın annesi Miyase Han, Ismail Al- tun'un annesi Fadime Altun, bir çare bulabilir miyiz diyerek umutla Cumhuriyet'in kapısını çalmışlardı. Dertli, çaresiz, küskün ve öf- keliydiler. Ne büyük acılar çek- tikleri, ne ağır yükleri omuzla- dıkları yüzlerine yansımıştı. Ra- mazan Bayramı'ndan bu yana çocuklanyla görüş yapıp dön- dükten sonra her seferinde po- lis tarafindan gözaltına alınıp, baskı görüyortardı. Polis, onla- n gözaltına aldıktan sonra evle- rini basıp tanjmar ediyordu. An- neleriyle birlikte görüş yerine gelen beş yaşındaki çocuklar da bu baskıdan nasiplerini alı- yorlardı. Cumhuriyet'in bahçesine dün sabah bir grup çileli kadı- nm girdiğini görür görmez, yine bir yerde sorun var diye düşün- düm. İnsanlar, devletten, gü- venlik güçlerinden, yargıdan, hapishane yönetiminden kötü muamele görünce. gidebilecek tek yer olarak gazetelerı görü- yortardı. Onlan dinlerken insa- nın insanlığından utanası geli- yor. Itilip kakılan, horlanan, iş- kence gören, çocuklarına ula- şabilmek için cezaevi kapılann- da yıllardır çekmedikleri eziyet kalmayan bu çilekeş kadınlara ne diyebilirdik ki? Çocuklannı bu sabah da gö- rememişlerdi. Cezaevi kapıla- nndaki eziyeti protesto eden tu- tuklu ve mahkûmlar, gorüşe çıkmamışlardı. Ailelerin baskı altına alınması, görüşte gördük- leri kötü muamele yeni bir geri- limin kaynağı olmuştu. Anneler korku içindeydi, "Çocuklanmı- zı yine bir ölüm onıcuna sürük- lüyoıiar" diyeferyat ediyorlardı. ••• Bir gün önce de Gazi Mahal- lesi'nden temsilciler gelmişler- di. ÖDP İlçe Başkanı, HADEP İl- çe Başkanı. EMEP temsilcisi, Gazı Mahallesi katliamında öl- dürülen gençlerden birısinin babası, Trabzon'daki duruşma- lar sırasında çektikleri eziyetle- ri anlattılar. Heray istanbul'dan Trabzon'a gitmek, hem maddi hem bedensel olarak aileleri sı- kıntıya sokuyordu. Aynca yol boyunca polisın ve ülkücülerin baskı ve tehditleri de insanlar üzerinde yıldıncı etki yapıyor- du. Cinayetlerin görgü tanıklan, daha önceki ifadelerini mahke- medeki korkutucu ortam nede- niyle tekrarlayamıyorlar, bazıla- n ıfade değiştinyorlardı. Duruşmalar sırasında sürek- li ülkücülerin baskısına uğradık- larını anlatan Gazi Mahalleliler, polisin de olaylara seyirci kaldı- ğını, hatta saldırganları kolladı- ğını belirttiler. Bir keresinde, bir polis yanlanna yanaşmış ve ço- cuğu öldürülen bir babaya şun- lan söylemişti: "Eğerpolis arka- daşım bu celse tahliye olma- sın, size neler yapacağımı gö- rürsünüz." Baba da ona şu kar- şılığı vermişti: "Benim çocu- ğum öldürüldü. Ben adaletin yerine getirilmesini istiyorum. Kım çocuğumu öldürdüyse he- sabını versin. Benim yüreğim yanıyor. Ama ne yazık ki bu şe- kılde ada/et fa/an olmayacak." ••• Yüreği yanık, çaresiz analara ne diyebilirdim ki? Gazi Mahal- lesi'nde çocuğunu yitirmiş ba- baya ne diyebilirdim ki? Nere- sıni tutsak elimizde kalan bir gericilik, bir çürümüşlük, yurtta- şına eziyet etmeye alışmış bir yönetme mantığı. Solcusuna, muhalifine düşman, saldırganı kollayan bir gelenek. Bunca eziyete, bunca hoyratlığa rağ- men, yüreği yanık analar direni- yorlar. Binlerce insan direniyor. Özgürlük ve adalet anyoriar. Bu dırenç, belki de yarınlann ger- çek hazırlayıcısı olacak. Anala- nn, bunca kötülüğün içindeki dırençlerine; saygıyla ve umut- la baktım. Tasarı kabul edildi Herkese vergi numarosı gelfyor • Maliye Bakanı Zekeriya Temizel yaptığı açıklamada, numara almak için yaş sının bulunmadığını, çocuklann da vergi numarası alacağını söyledi. ANKAR.\ (Cumhu- riyet Bürosu) - Maliye Bakanlığı tarafindan belirlenecek işlemler sırasında vergi kimlık numarası kullanılması zorunluluğu getiren ya- satasansı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda oybırlıği ile ka- bul edildi. Maliye Ba- kanı Zekeriya TemizeL amaçlanmn, 'devlet te- rörii yaratmak, Idşileri sürekli Ldemek' olma- dığını vurgularken, kımlik numarasının iş- lem yapılan en yakın vergi dairesinden alına- bileceğini söyledi Temizel. numara al- mak için yaş sının ol- madığını. belirlenen iş- lemler söz konusu ol- duğunda çocuklar için de vergi numarası alın- ması gerektiğini bildir- di. Vergi mükellefı olup olmadığına bakılmak- sızın belirli ekonomik faalıyetlere taraf olan bütün gerçek ve tüzel- kişilerin vergi kimlik numarası kullanmalan hükmünü getiren tasan dün komisyonda görü- şüldü. Plan ve Bütçe Ko- mısyonu Başkanı Bilte- kin Özdemir'in, RP'lı- lerin üyeliklerinin sona erdiği açıklamasından sonra, kapatılan RP'nin komisyon üyesi olan Adana Milletvekili Er- DYP'li Ekinci tan Yülek söz istedi. Yülek. "Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısrnm, 'RP'yi kapattırmazsam darbe olur" sözleri reji- me en büyük darbedir. Gönül isterdi ki Türki- ye,boynunu eğdiren uy- gulamalardan kurtul- sun*" dedi ve Şaır Eş- ref ten bazı dizeler oku- du. Maliye Bakanı Zeke- riya Temizel. vergi sıs- teminın çağdaş ve etkm bir yapıya ka\xışturul- ması ıçin kayıt dışı eko- nominın kayda alınma- sı gereğine dikkat çek- ti. Komisyon üyelerinin bazı kaygılannı dile ge- tirmeleri ve sorular yö- neltmeleri üzerine ye- niden söz alan Temizel, "Vergi numarası veril- mesi yeni bir bilgi depo- lanması zorunluluğu getirmivor. Numaramn altında özel bilgilerin depolanması diye bir şey yok. Mahalli idare- lerimize başvuran her- kese yanm saat içinde vergi kimlik numarası verilebilir" dedi. Temizel. "Numara nasıl, nereden alına- cak" sorusuna. "İşlem yapılan en yakın vergi dairesine gidilebilir. Sa- dece nüfus cüzdanuun fotokopisi yeterii. Her- hangi bir ücret de alın- mayacak" yanıtını ver- dı." 'Çokıcı, Aşık ve Okuyan h kastetti' ANKARA (Cumhuri- yet Büro su) - DYP'nın, dönemin ana muhalefet partısı Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın Buda- peşte'de uğradığı saldın konusunda görevlendığı heyet dönerken; genel merkez. yeraltı dünya- sından Alaaddin Çakı- a'nın hükümete yönelık tehditlennın ıçenğini öğrenmeye çalışıyor. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekin- ci. "Çalacı'nın kastettigi iki snasetçi ANAP'h Eyüp Âşık veYaşar Oku- yan'dır. Komplo üretim merkezi Trabzon'dur" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekin- cı. Alaaddin Çakıcı'run. "Konuşursam hükümet jTkılır. ANAP'lı iki siya- setçiyle ilgili kasetler eümde" ıddialanna Bas- bakan Yılmaz'ın karşı- lık vermedıgme dikkat çekti. Başbakan Yılmaz'ın konuyu örtmek istediği- ni kaydeden Ekinci. "Bu olay Budapeşte'den önemlidir. Başbakan ÇK kıp, 'Allah'm kanun ka- çağı sen ne dıyorsun' di- Operasyon yemedL Neden. bu önemsfr mi? BenceÇ akı- cı'nın kastettigi siyasetçi- lerden biri Eyüp Aşık öteki de Yaşar Oku- yan'dır" dedi. Aşık'ın, Çakıcı "yla sık sık telefon görüşmesı yaptığını, bır- bırlennı de aradıklannı söyleyen Hasan Ekinci. "Komplo üretim merke- zi Trabzon'dur" görüşü- nü dılegetırdı. Ekinci. Budapeşte'den dönen DYP milletvekil- len Nihan tlgün,Nurhan Tekinel, Kadir Boz- kurt'tan henüz aynntılı bılgı almadıklannı, an- cak Yılmaz'ın kaldığı otelde özel bır odada ku- mar oynadığına ilişkin kasetlerin kamuoyunca bılındığını söyledi. Ekinci, "Hatta. saba- ha karşı 04.00'te sigarası bitmiş, eşi Berna Ha- nım'a sigaramı gerir, de- miş. 220 bin dolann üs- tündekay bettiğinikame- ra görüntülemiş" diye konuştu. Ekinci. "Sizde kaset var mı" sorusuna "Bizde yok, ama ratingi düştüğü için 200 bin do- lardan 100 bine inmiş. İş- portada büe var" karşılı- ğını verdi. Kıılp'takiçatışmada 20 PKK'liöldürüldü DİYARBAKIR (Cumhurivet Bürosu) - Diyarbakır'ın Kulp il- çesi kırsalında düzenle- nen operasyonlarda, 20 PKK'li öldürüldü. Ope- rasyonlar sırasında 2 güvenlik görevlisi de şehıt oldu. Olağanüstü Hal Böl- ge Valiliği'nden ahnan bilgiye göre Kulp ilçe- si kırsalında operas- yonlarını aralıksız sür- düren güvenlik güçleri, önceki akşam bir grup teröristle sıcak temas sağladı. Şinak Tepe bölgesin- de başlayan ve Yaylak Tepe bölgesinde dün sabah sona eren çatış- malarda, 20 terörist öl- dürüldü. Teröristlerin açtığı ilk ateş sonucu 2 güvenlik görevlisi şehit oldu. Operasyon bölgesin- de teröristlere ait çok sayıda silah ve mühim- mat ele geçirildi. Olağanüstü Hal Böl- ge Valiliği yetkilileri, bölgede çok ağır kış şartları yaşandığını, tüm bu olumsuzluklara karşın güvenlik kuvvet- lerinin operasyonlarına aralıksız de%am ettiğini bıldırdıler.