Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ARALIK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
• **
Birleşik Sağlık-Iş Sendikası, SES Genel Başkanı'nm Abdullah Ocalan'ı savunduğunu ileri sürdü
Sagbkta sendika rekabetitZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Sağlık ışkolundaki sendikalann reka-
beti gıderek sertleşiyor. Birleşik Sağlık
lş Sendikası Izmir Şubesi Başkanı Bi-
nali Demir, SES Genel Başkanı'nın,
Abdullah Ocalan'ı destekler yönde
açıklamalar yaptığını öne sürerek bu
tutumu kınadı. SES tzmır Şubesi Baş-
kanı Mevlüt Ulgen ıse genel başkanla-
nnm açıklamasımn çarpıtıldığını sa-
vıındu.
Terör örgütü PKK ve Abdullah Öca-
lan'la ilgili gelişmeler sendikalar ara-
smda gerilime yol açtı. Karşılıklı açık-
lamalar suçlamalara dönüştü.
SES genel başkanının Internet aracı-
lığıyla tüm dünyaya bır açıklama yap-
tığını belirten Birleşik Sağlık-Iş lzmir
Şube Başkanı Binali Demir yayımladı-
• Terör örgütü PKK ve Abdullah Öcalan'la ilgili gelişmeler sendikalar arasında gerilime yol açtı.
Karşılıklı açıklamalar suçlamalara dönüştü. Birleşik Sağlık-lş Sendikası lzmir Şubesi Başkanı Binali
Demir, SES Genel Başkanı'nın, Abdullah Ocalan'ı destekler yönde açıklamalar yaptığını öne sürerek
bu tutumu krnadı. SES tzmir Şubesi Başkanı Mevlüt Ülgen ise genel başkanlannın
açıklamasımn çarpıtıldığını savundu.
ğı bildiride şu görüşlere yer verdi:"1.5
yılhksüreçte işkohunuzdaki diğer kamu
sendikalan tarafından siyasi bir yapıy-
la organik bağunız olmadığı için kendi
deyimleriyle "bölücü" olarak nitelendi-
rildik. Geçen günlerde SES Genel Baş-
kanı Alı Ürküt'fin lnternet kanabyla
dûnya ve Türldye kamuoyuna duyur-
duğîı basın açıklamasında sendikalar-
da siyasi temsilin sendikal mücadeleye
verdiği zaran üzülerek izledik. Basın
açıklaması kendi üyelerinden neden
saklanıyor? SES genel başkanının PKK
liderini destekleyen açıklamalarda bu-
lunması abesie iştigal etmektir. Sendika-
nıızı bölücülükle suçlayanlann birleşti-
rkilik nheliklerini de, böylece başta sağ-
lık işkolu çalışanlan olmak üzere ka-
muoyunun takdirine sunuyoruz. Terör
demokrasinin düşmanıdır. Ve demok-
rasinin olmadığı bir sistemde sendika-
lann varügı düşünülemez. SES organ-
lannda yaşananlar SES'in sorunudur.
Ancak, basına verilen bir açıklamanın
Birleşik Sağlık İş tarafindan istifa örgüt-
lemek amacı> la kullanılacağının beyan
edilmesi örgütsel ahlaksızhknr."
SES Izmir Şube Başkanı Mevlüt Ül-
gen ise eleştinlerin gerçeği yansıtma-
dığını öne sürdü ve sendikalannın hiç-
bir siyasi parti ve örgiite angaje olma-
dığını belirterek şunlan söyledi:
'Açıklama çarpıtıldı'
"Genel başkanın yaptığı açıklama
çarpıtdmıştır. Bu iddiayı orta\a atanlar
hakkında sendikamızhukuksal girişim-
lerde bulunacakür. Sendikamız her za-
man hukukun, insan haklannın, ban-
şın ve kardeşliğin yanında olmuştur.
Hiçfoirzaman sendika ölümün, kıyımın,
kaüiamın yanında olmamışür, olanıaz
da. Bir sağlık örgütü olarak insanlann
her nedenle olursa olsun şiddete, katli-
ama, öldürmc>e manız kalmasına se-
yirci kalama\ız. Biz jaşamın. sevginin,
banşın ve kardeşliğin yanında tarafiz.
Son gelişmelerie birlikte başlayan gös-
teriler ve çaüşmalar her geçen gün da-
ha fazla kavgı verecek boyuta gelmek-
tedir. tktidann ve bazı ırkçı siyasal ha-
reketierin körüklediği bu şiddet ve ça-
tışma süreci etnik temelde iç savaşa itü-
memizin işaretini vermektedir. Bizlere
yakışan, ölümün \anında \ aşamı savun-
mak. şiddetin karşısında banş ve kar-
deşliği yükseltmek, kin ve öfkenin yeri-
ne sevgiyi yeşertmektir.r
'
Akmerkez'de
'Balon Adam'
gösterisi
Akmerkez, kuruluşunun 5.
yüdönümünü çeşitii
etldıüflderle kudamayı
sürdürüyor. Walt Disney VVorld
Epcot Center, Disnevland Paris
ve Hong Kong Ocean Park'ta
shovvlar gerçekleştiren dünyaca
ünlü gösteri grubu BubUeman
(Balon Adam), Lrving Statues
(Mim ustalan) ve Starobots
(Robot adamlar) adlı üç farkiı
gösteriyi 15 araük tarihine
kadar Akmerkez'in çeşitii
noktalannda sunacak. Bu
arada, 23 metre çapında şefTaf
yumuşak bir balon içinde
dolâşan balon adam gösterisi
en çok çocukların ilgisini çekîL
(Fotoğraf: KADER Tb'GLA)
Türk-îş Başkanı Bayram Meral, kuruma müdahalede geç kaldıklannı söyledi
'SSK yıüardır tahrip edîliyor'
• Türk-îş Genel Başkanı, SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu
ve sağlık emekçileri dün sendika genel merkezinde kurumun
sorunlannı masaya yatırdılar. Meral, SSK'deki tüm olumsuzluklara
son vermek için tavır alacaklannı söyledi.
ANKARA (Cumhunjet Bürosu) - Türk-
îş Genel Başkanı Bayram Meral, Sosyal
Sigortalar Kurumu'nun (SSK)
durumunu değerlendirmekte geç
kaldıklannı belirterek "SSK yıBardır
siyasilerin tahribatına manız kaldı"
dedı. SSK Genel Müdüru Kemal
Kıbçdaroğlu, kurumun daha iyi hizmet
verebılmesi için malı ve idari özerkliğe
kayuşturulması gerektığıni vurgulayarak
"Özel sektör manöğıyla, ama kamu
anlayışTı'la çahşması gerekir" dıye
konuştu. Türk-lş Genel Başkanı, SSK
Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu ve
sağlık emekçileri dün sendika genel
merkezinde kurumun sorunlannı masaya
yatırdılar. Meral, SSK'nin masaya
yatınlmasında geç kaldıklannı kabul
ettiklerini, ancak olumsuzluklara son
vermek için tavır alacaklannı söyledi.
"SSK yıllardır siyasilerin tahribatına
manız kakh" diyen Türk-îş Başkanı,
devletın batık bankalara kredi vermesine
karşın bu paranm onda birini SSK'ye
vermediğine dikkat çekti. Meral,
kurumun özerk yapıya nasıl
kavuşturulabileceğinin ve prim akışının
nasıl sağlanabileceğinin netleştirilmesi
gerektiğini söyledi. Meral, "Parti genel
başkanlannın her söylediğmi destur
kabul eden siyasüer olursa, bugünieri
aranz" dedi.
Meral, kaçak işçiliğin önüne geçılmesi
durumunda SKK'nin 800 trilyon lira
prim sağlayacağını kaydederek "Uzağa
ghmeye gerek yok. TRT'de bfle kaçak işçi
var" dedi.
Kılıçdaroğlu, sorunlann aşılabilmesi için
hastanelerin de SSK Genel Müdürlüğü
gibi yönetim kurulu olması gerektiğini
kaydederek "Hastane kendini yönetecek;
hastanenin kendi bütçesi olacak.
Çalışanlar özel statüvle çalışacak. Özel
sektör mantığıyla, ama kamu anlayışıyla
çabşacak" dıye konuştu. SSK Genel
Müdürü, 1972'den beri çıkanlamayan
personel yasasınm çıkanlması
gerektiğini belirterek "Bunu işçi ve
işveren sendikaiarmın gündeme
getirmesi gerekir" dedı. Personel
atamalan, terfiler ve eleman alış
yöntemi ile ilgili yaptıklan yeni
düzenlemeleri anlatan Kılıçdaroğlu,
kurumun idari ve mali özerkliğe
kavuşturulması gerektiğine dikkat
çekerek "Bunu 55. hükümetin Bakanlar
Kurulu'nda da dile gerirdim. Orada
kurumun neden özerk olması gerektiğini
anlattun" dedi.
Kılıçdaroğlu, yatınm programlannın
engelenmemesi durumunda önlerinin
açılacağını söyledi. Sivıl toplum
örgütlerinden destek beklediklerini
söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu,
"Başbakan ile görüşüp sorunumuzu
anlatamayız. Ama sivil toplum örgütleri
güçlerini kuDanırsa sorunlan aşanz"
şeklinde konuştu.
Standa saldırı davası
Saldırgana 24
yd hapis istendi
tZMÎR (Cumhuri^ Ege
Bürosu)- Türban eylemlennı
protesto amacıyla Ege Üni-
versitesi Edebiyat Fakültesı
önünde "Türban neyi örtü-
yor" standını açan öğrencıle-
re bıçakla saldırarak Deniz
Top'u yaralayan Metin Ir-
mak'ın yargıfanmasına baş-
landı. Adam öldürmeye te-
şebbüsten 24 yıla kadar ağır
hapıs cezası istemiyle yargı-
lanan sanığın tahliye istemı
reddedildi.
lzrnir 4. Ağır Ceza Mah-
kemesı'nde sıkı güvenlik ön-
lemi altında yapılan duruş-
mada savcı. sanığın olay gü-
nü "Türban nevi örtü>'or''
standı önüne gelerek standı
açan öğrencılerle tarştıştığını
ve bıçakla Deniz Top'a vura-
rakyaraladığını belirtti. Sanı-
ğın Top'u öldürmeye teşeb-
bös ettiğinı belirten savcı Me-
tin Irmak hakkında TCY'nin
448 maddesı uyannca 24 yı-
la kadar hapis cezası ıstedı.
Suçlamalan kabul etmeyen
Irmak sorgusunda, standda
bulunanlann kendisine sataş-
tıgmı öne sürerek "Bendebu
hakaretlere da>anamadım.
tarttşmaya başladık ve üze-
rtmdeki bıçağı çekerek sağa
sola saUadım. Daha sonra o-
la> yerinden aynldun. Benöl-
dürmek amacnia bıçak çek-
medinr dedı.
Duruşmaya müdahıl ola-
rak katılan Deniz Top ıse sa-
nığın olay yennden geçerken
"AllahsEkomünistpiçter" di-
ye küfürler sa\Tirduğunu be-
lirterek hakaret ettiğini söyle-
di. Deniz Top "Sanık daha
sonra masanın üzeruıdeki
afişleri yırtmaya başladL Ar-
kadaşlar sanığa müdahak
cdince sanık, bıçak çekerek
savurmaya başladL Ben de
olayın büŞ'ümemesiiçin araya
girdinusanığıtutmayaçahşO-
ğım sırada beni bıçakladL Bir
süre sonra >ere j^jldım, an-
cakbu sıradasanıkola> >erin-
den aynbrken de bize yine ha-
keret etmeye de\um etti" dı-
ye konuştu. Tanık olarak din-
lenen sanığın eşi EHf Irmak
ıse çıkan tartışma sırasında
eşinın komnmak amacıyla
bıçak çektigıni söyledi.
Deniz Top'un tanık olarak
gösterdiği Çağdaş Ülkü de
sanığın masada bulunan afış-
len sökerek "ADahsız komü-
nist piçler" dıyerek hakaret
ettiğinı söyledi. Ülkü, sanı-
ğın hakeret etmesi üzerine
Deniz Top'u yaraladığını
söyledi.
EmelSayın seslendk 'Kıymayın Ormanlanı'
Türk sanat müziği sanatçısı Emel Sayın,
TEMA Vakfi'mn "Eroz>onla Mücadele
Haftası" etldnlilderi kapsanunda önceki gece
Lütfî Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi
Sara\ı"nda konser verdL Emel Sayın,
konserine \okalisti Aydın Sarman'm
bestelediği "'Kıymayın Ormanlara" şarkısıyla
başladL Konserinde, Atatürk'ün sevdiği
şarküan da yonımüryan Sayın,
"Yemen Türküsü^nü kendisine Türkij'e atkısı
hediye eden gazi ile birlikte seslendirdL
Sayuı'a, konser öncesi TEMA Yönetim
Kurulu Başkanı Hayrettin Karaca ik TEMA
Başkanvekili Nihat Gökyiğit tarafindan onur
plaketi sunuldu. Türk sanat müziğmin en
önemli seslerinden Sayın, konserin bitiminde
sahneden dinleyicilerinin ayakta alkışları
altmda aynldL (AYKUT KUÇÜKKAYA)
IETT
Sendika
baskısı
ölüm getirdi
• lETT'nin, yandaşı
olan Hizmet-Iş'e üye
olmak ıstemeyen ışçüere
karşı sürekli baskı
uyguladığı öne sürüldü.
54 yaştndaki işçi
Hüseyin Kaynar'ın
Hizmet-Iş Sendikası'na
geçmediği için ağır
ışlerde çalıştınldığı, bu
nedenle kalp krizi
geçirerek yaşamını
yitirdiği kaydedildi.
İstanbul Haber Servisi -
Turk-lş'e bağlı Beledıye-lş
Sendikası üyesi ve İETT ça-
lışanı Hüseyin Kaynar (54)
taşıdığı ağır yük sonucu kalp
krizi geçirerek hayatını yitir-
dı.
Belediye-lş Sendikası Ta-
şıt Şubesi Başkanı Tamer
Keçeci. daha önce de kalp ra-
hatsızlığı geçırdığı bilınen
Kaynar'a, sendikasından is-
tifa edip Hak-lş'e bağlı Hız-
met-lş Sendikası'na geçme-
diği için tETT yönetimi tara-
findan ağır işler yaptınldığı»
nı savundu.
1994 yılından bu yana
Hızmet-tş'ın İETT bünye-
sınde örgütlenmeye başladı-
ğını kaydeden Tamer Keçe-
ci, Belediye-lş üyesi işçile-
nn de sendika değiştirmele-
n yönünde tETT yönetımin-
den baskı gördüklerini söy-
ledi.
Keçeci, Hüseyin Kay-
nar'ın önceden iki kez kalp
ameliyatı geçırdiğini belirte-
rek şunlan söyledi.
'Hamallık yapürıldı'
"Bu arkadaşın ağır işler
yapmaması gerekiyordu.
Önceleri şofbrlük yapan
Kaynar, kendisine uygıüa-
nan basküara rağmen sendi-
ka değiştirmeji reddetmesi
sonucu lkitelli'deki ambara
verildi ve burada adeta ha-
mallık yapmak zorunda bı-
rakıldı. Kaynar, 'Ben hasta-
yım bu işi yapamam' deme-
sine karşın Bağlarbaşı'ndan
malzeme alnıavy gönderildi
ve burada kalp krizi gecirdi."
Bağlarbaşı Atölye Şube
Müdürlüğü'nde çalışan ışçi-
ler de işyerinde ambulans
bulunmadığından dolayı ılk
yardım yapılamadığını be-
lirttiler.
Ambulans yok
Kaynar'ın minibüsle has-
taneye yetiştirilmeye çalışıl-
dığını ve yolda öldüğünü
söyleyen işçiler, "tki yıldır
sağtık kurulunda ambulans
ahnması söyleniyor. Anlaş-
maya göre yeni Mercedes-
Benz araçlannın yanında ve-
rilecek olan ambulans, yöne-
tim tarafindan makam ara-
basıyla değiştirildi. Burası
200 kişilik bir işyeri ve bura-
ya bir ambulans gerekiyor''
diye konuştular.
tETT Çalışanlan Derneği
Başkanı Zeynel Kılıç ise
tETT'nin. yandaşı olan Hiz-
met-tş"e üye olmak isteme-
yen işçilere karşı sürekli bas-
kı uyguladığını öne sürdü.
Zeynel Kılıç şöyle konuş-
tu:
"Birçok ilerici, demokrat
arkadaşımız sürgün edikli, iş-
ten anldL İETT ve İstanbul
Büyükşehir Betedrvesikendi-
lerine yakın olan sendikaya
geçmeyenleri resmen ceza-
landınyor. Derneğin şube
kongrelerinde vine farkla öne
geçtiğimizi ve genel kongrede
de kazanacağımızı görünce,
İETT yönetimi benim de iş
aktimi feshetti."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Uluslararası Mahkeme...
Itatyan ve Alman başbakanlarının, Öcalan ko-
nusundaki "paslaşmalannın" ardından, Ocalan'ı
uluslararası bir mahkemede yargılama "tezgâhı"
içinde oldukları anlaşılıyor.
Kimi yazarlarımız ve meslektaşlarımız, böyle bir
uluslararası mahkemenin aleyhimıze olacağını ve
orada, "Kürtsorununun" siyasallaştınlacağınıdü-
şünüyor ve böyle bir mahkemeye şiddetle karşı çı-
kıyorlar.
Bence bu konudaki endışeler, biraz abartılıyor.
Zira, biz ne düşünürsek düşünelim, Kürt sorunu
siyasallaşmış bir durumdadır ve bu sorundan kur-
tulmak isteyen Almanya ve italya, bu sorunu bir
Avrupa sorununa dönüştürmek için, her türiü ça-
bayı göstermışlerdir ve bundan sonra da göste-
receklerdir.
Almanya Başbakanı Schröder, Almanya'nın
ocalan'ı "/sfememes/n/n"gerekçesi olarak, mem-
leketindeki yoğun Kürt nüfustan ve çıkabilecek
toplumsal patlamalardan söz etti ki; degil demok-
rat ve uygar bir ülke, en basitinden egemen bir ül-
kenin başbakanının böyle bır gerekçe ileri sürme-
si, utanç vericidir. Almanya, "resmen korkmakta-
dır" ve bunu "lisan-ı münasıp'le dile getirmekten
de çekinmemektedir.
Almanya, PKK'nin ve Öcalan'ın ne mal olduğu-
nu bilmez mı? Elbette bilir. Bir zamanlar sürekli ola-
rak, "Memleketinizin sorunlannı buralara taşıma-
yın..." uyansınıdilegetırirdi. Hattabirara, PKK'nin
üzerine gitmeyi bile denedi. Lafta da olsa, "yasa-
dışı" ilan etti. Ama öylesıne sert bır tepkıyle karşı-
laştı ki; kısa sürede polıtıkasını değiştirdi ve "Ba-
na dokunmayan yılan bın yaşasın..." polıtikasına
döndü.
Sanki bu yılan ona dokunmuyormuş ve dokun-
mayacakmış gıbı... Oysaki bugün Almanya'da,
gençlerin kullandıkları uyuşturucuların çoğunun
kuryeliğini o adamlar yapıyor. Ve Almanya bunu da
biliyor. Ama caddelerinde çatışma görmek ısteme-
diği için, rahatlarının bozulmaması için, bunları
görmezden geliyor.
Geçen dönemde, Almanya'da bir Autobahn'da
PKK'Iİ gösterıcıler bırkaç Alman polisinı kıyasıya
dövdüler. Acaba bu işi yapanlar yakalanıp ceza-
landınldı mı? Hiç sanmıyorum.
Almanya'nın tutumunu salt, "rahatımız kaçma-
sınla" açıklamak da mümkün değil. Almanya'nın
Balkanlar, Ortadoğu ve İç Asya politikalan da, P-
KK kartının ellerinin altında bulunmasını gerektiri-
yor. Ancak ellerinde tuttuklan şeyin; salt bir kart
değil, bir el bombası olduğunu anladıklan zaman,
iş işten geçmiş olacak.
PKK, Almanya'yı nasıl ürkütmüşse, Italya'yi da
aynı biçimde ürküttü. Binlerce PKK sempatizanı,
Roma'ya boşuna gelmediler, Türk basın mensup-
lannı boşuna dövmediler. Arr.açlan, Italya'ya göz-
dağı vermekti. Ve biraz kaba kuvvet, biraz da pa-
ra, bu işi çözdüler. Zaten mızansen önceden ha-
zırlanmıştı. Şimdı Italyanlar da kına yaksınlar. Uma-
nm binlerce "sığınmacı", İtalya sınır kapılanna u-
laşmıştır. Kendi adıma tümünü Italyanlara helal
ediyorum...
öcalan için uluslararası bır mahkeme toplanır-
sa, 'Talât Paşa'yı öldüren Ermeni teröristin mah-
kemesıne döner ve adamı beraat ettırirler" diye
korkanlar var. Ya da Orly katliamı davasında oldu-
ğu gibi, "Türkiye'nınKürtpolitikasınınmasayaya-
ttnlmasının" endışesı içinde olanlar var.
Ben hiç öyle düşünmüyorum. Orly davası, Asa-
la'nın sonu olmuştu ve aynı görev bu kez PKK'ye
verilmiştı. Türkıye'nin bir "Kürt polıtikası" yoktur
ve olmaması doğaldır. Çünkü Kürt kökenli vatan-
daşlanmız da; diğer etnik kökenlerden gelen va-
tandaşlarımız gibi, birinci sınıf vatandaştır ve hiç-
bir "ayncalık" güdülmemesi gerekir. PKK'nin on
binlerce insanın katline neden olmasına karşılık;
Türkiye'de, ne devlet eliyle ve ne de vatandaşlar
arasında "etnik aynmcılık" yoktur. (Tabii bazı ken-
dini bilmezlerı istisna sayıyorum.)
Talât Paşa'nın mahkemesi, tam bir hukuk facir
ası ve hukuk skandalıdır.
Biraz da haklı olarak, "savaş suçlusu" ilan edi-
len Almanya, Ermenilerden ve Hıristiyan dünyadan
gelen baskılara karşı direnememiş ve meydanı Er-
meni militanlara bırakmıştı. Unutmamak gerekir
ki; Talât Paşa'nın arkasında ne Osmanlı Impara-
toıiuğu vardı, ne de Türkiye Cumhuriyeti. Kaldı ki,
Ermeni "tehcir" sorununu da, tam açıklayabilmiş
değildik.
Bugün uluslararası her arenada, Türkiye'nin po-
litikalarını sonuna kadar ve inançla savunabiliriz.
Neden korkacağız ve kimden korkacağız? Hatta,
kendi "ınisıyatifimizle" beceremediğımiz propa-
gandayı, bu vesile ile becerebılmemız de müm-
kündür.
Isrnet Paşa'nın Lozan'da Lord Curzon'a söy-
lediği gibi, "Bizim ellerimiz biihassa temizdir"'...
Ne korkacak bir şeyimız vardır, ne utanılacak bir
şeyımiz. Ve bunu Avrupa ve dünya kamuoyuna an-
latacak yetenekte diplomatlanmız da var, hukuk-
çulanmız da.
ötesini "dostlanmız"^) düşünsün...
ÎLAN
GEDİZBELEDİYE
BAŞKANLIĞI'NDAN
657 Sayılı DMK dahılınde Beledıyemızde münhal bulunan ve
aşağıda Unvanı, Sınıfi, Derecesı \ e Adedı gostenlen kadroda''ILK.
DEFA DEVLET MEMURU OL A.RAK ATANAC AKLARİÇİN
MECBURİ \TTERLlLlK VE Y.AR1ŞMA SINAVLAR1 GENEL
YÖNETMELlGt" gereğınce yazılı \ e sozlü sınav la personel alı-
nacaktır
Invanı: Sınıfi: Deretesi: Adedi
Vetenner SH 8 1
Yazılı sınav 23 12 1998 Çarşamba günü saat 09 00'da Sınav
Komısyonu huzunında Beledıye hızraet bınası Meclıs Salonu'nda
yapılacaktır
Sözlü suıav gününü Sına\ Komısyonu belırleyecekür. lsteklı-
lenn vstenılen e\Taklarla birlikte en geç 15.12 1998 Salı günû sa-
at 17 00">e kadar Beledıye Personeî Şeflığı'ne 2 adet fotoğrafla
şahsen müracaat edıp buradan temın edecelderi ış talep fonnunu
doldurmalan gerekmektedır
tlanen duvurulur
GENEL VE ÖZEL ŞARÎLAR:
1- Türk vatandaşı olmak.
2- 657 Sayılı DMK'nın 40 maddesındekı yaş şartlannı taşunak,
3- Vetennerlık Fakültesı mezımu olmak,
4- Kamu haklanndan mahnım bulunmamak (657 Sayılı DMK
48 5. maddesındekı suçlardan dolayı hükumlü bulunmamak).
5- Erkek adaylann askerliğını yapmış olmalan gerekmektedır,
6- 657 sayılı DMK 53 madde "hükümlen saklı kalmak kaydıy-
la görevını devamlı vapmasına engel özürü bulunmamak.
MÜR.ACAAT İÇINİSTENİLEN BELGELER:
1-2 adet fotoğraf,
2- İş talep formu
SFNAV SONU KAZANAN ADAYLARİÇİN:
1- Erkekler ıçın askerlıkk ılgısı olmadığına daır belge,
2- Sabıka kaydı.
3- Nüfus cüzdan suretı (Noter tasdiklı»,
4- tkametgâh ılmühaben (2 adetı,
5- Dıploma suretı veya ash fNoter tasdıkli),
6- Sağlık raporu
Basın 62011