19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER • ** Birleşik Sağlık-Iş Sendikası, SES Genel Başkanı'nm Abdullah Ocalan'ı savunduğunu ileri sürdü Sagbkta sendika rekabetitZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sağlık ışkolundaki sendikalann reka- beti gıderek sertleşiyor. Birleşik Sağlık lş Sendikası Izmir Şubesi Başkanı Bi- nali Demir, SES Genel Başkanı'nın, Abdullah Ocalan'ı destekler yönde açıklamalar yaptığını öne sürerek bu tutumu kınadı. SES tzmır Şubesi Baş- kanı Mevlüt Ulgen ıse genel başkanla- nnm açıklamasımn çarpıtıldığını sa- vıındu. Terör örgütü PKK ve Abdullah Öca- lan'la ilgili gelişmeler sendikalar ara- smda gerilime yol açtı. Karşılıklı açık- lamalar suçlamalara dönüştü. SES genel başkanının Internet aracı- lığıyla tüm dünyaya bır açıklama yap- tığını belirten Birleşik Sağlık-Iş lzmir Şube Başkanı Binali Demir yayımladı- • Terör örgütü PKK ve Abdullah Öcalan'la ilgili gelişmeler sendikalar arasında gerilime yol açtı. Karşılıklı açıklamalar suçlamalara dönüştü. Birleşik Sağlık-lş Sendikası lzmir Şubesi Başkanı Binali Demir, SES Genel Başkanı'nın, Abdullah Ocalan'ı destekler yönde açıklamalar yaptığını öne sürerek bu tutumu krnadı. SES tzmir Şubesi Başkanı Mevlüt Ülgen ise genel başkanlannın açıklamasımn çarpıtıldığını savundu. ğı bildiride şu görüşlere yer verdi:"1.5 yılhksüreçte işkohunuzdaki diğer kamu sendikalan tarafından siyasi bir yapıy- la organik bağunız olmadığı için kendi deyimleriyle "bölücü" olarak nitelendi- rildik. Geçen günlerde SES Genel Baş- kanı Alı Ürküt'fin lnternet kanabyla dûnya ve Türldye kamuoyuna duyur- duğîı basın açıklamasında sendikalar- da siyasi temsilin sendikal mücadeleye verdiği zaran üzülerek izledik. Basın açıklaması kendi üyelerinden neden saklanıyor? SES genel başkanının PKK liderini destekleyen açıklamalarda bu- lunması abesie iştigal etmektir. Sendika- nıızı bölücülükle suçlayanlann birleşti- rkilik nheliklerini de, böylece başta sağ- lık işkolu çalışanlan olmak üzere ka- muoyunun takdirine sunuyoruz. Terör demokrasinin düşmanıdır. Ve demok- rasinin olmadığı bir sistemde sendika- lann varügı düşünülemez. SES organ- lannda yaşananlar SES'in sorunudur. Ancak, basına verilen bir açıklamanın Birleşik Sağlık İş tarafindan istifa örgüt- lemek amacı> la kullanılacağının beyan edilmesi örgütsel ahlaksızhknr." SES Izmir Şube Başkanı Mevlüt Ül- gen ise eleştinlerin gerçeği yansıtma- dığını öne sürdü ve sendikalannın hiç- bir siyasi parti ve örgiite angaje olma- dığını belirterek şunlan söyledi: 'Açıklama çarpıtıldı' "Genel başkanın yaptığı açıklama çarpıtdmıştır. Bu iddiayı orta\a atanlar hakkında sendikamızhukuksal girişim- lerde bulunacakür. Sendikamız her za- man hukukun, insan haklannın, ban- şın ve kardeşliğin yanında olmuştur. Hiçfoirzaman sendika ölümün, kıyımın, kaüiamın yanında olmamışür, olanıaz da. Bir sağlık örgütü olarak insanlann her nedenle olursa olsun şiddete, katli- ama, öldürmc>e manız kalmasına se- yirci kalama\ız. Biz jaşamın. sevginin, banşın ve kardeşliğin yanında tarafiz. Son gelişmelerie birlikte başlayan gös- teriler ve çaüşmalar her geçen gün da- ha fazla kavgı verecek boyuta gelmek- tedir. tktidann ve bazı ırkçı siyasal ha- reketierin körüklediği bu şiddet ve ça- tışma süreci etnik temelde iç savaşa itü- memizin işaretini vermektedir. Bizlere yakışan, ölümün \anında \ aşamı savun- mak. şiddetin karşısında banş ve kar- deşliği yükseltmek, kin ve öfkenin yeri- ne sevgiyi yeşertmektir.r ' Akmerkez'de 'Balon Adam' gösterisi Akmerkez, kuruluşunun 5. yüdönümünü çeşitii etldıüflderle kudamayı sürdürüyor. Walt Disney VVorld Epcot Center, Disnevland Paris ve Hong Kong Ocean Park'ta shovvlar gerçekleştiren dünyaca ünlü gösteri grubu BubUeman (Balon Adam), Lrving Statues (Mim ustalan) ve Starobots (Robot adamlar) adlı üç farkiı gösteriyi 15 araük tarihine kadar Akmerkez'in çeşitii noktalannda sunacak. Bu arada, 23 metre çapında şefTaf yumuşak bir balon içinde dolâşan balon adam gösterisi en çok çocukların ilgisini çekîL (Fotoğraf: KADER Tb'GLA) Türk-îş Başkanı Bayram Meral, kuruma müdahalede geç kaldıklannı söyledi 'SSK yıüardır tahrip edîliyor' • Türk-îş Genel Başkanı, SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu ve sağlık emekçileri dün sendika genel merkezinde kurumun sorunlannı masaya yatırdılar. Meral, SSK'deki tüm olumsuzluklara son vermek için tavır alacaklannı söyledi. ANKARA (Cumhunjet Bürosu) - Türk- îş Genel Başkanı Bayram Meral, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SSK) durumunu değerlendirmekte geç kaldıklannı belirterek "SSK yıBardır siyasilerin tahribatına manız kaldı" dedı. SSK Genel Müdüru Kemal Kıbçdaroğlu, kurumun daha iyi hizmet verebılmesi için malı ve idari özerkliğe kayuşturulması gerektığıni vurgulayarak "Özel sektör manöğıyla, ama kamu anlayışTı'la çahşması gerekir" dıye konuştu. Türk-lş Genel Başkanı, SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu ve sağlık emekçileri dün sendika genel merkezinde kurumun sorunlannı masaya yatırdılar. Meral, SSK'nin masaya yatınlmasında geç kaldıklannı kabul ettiklerini, ancak olumsuzluklara son vermek için tavır alacaklannı söyledi. "SSK yıllardır siyasilerin tahribatına manız kakh" diyen Türk-îş Başkanı, devletın batık bankalara kredi vermesine karşın bu paranm onda birini SSK'ye vermediğine dikkat çekti. Meral, kurumun özerk yapıya nasıl kavuşturulabileceğinin ve prim akışının nasıl sağlanabileceğinin netleştirilmesi gerektiğini söyledi. Meral, "Parti genel başkanlannın her söylediğmi destur kabul eden siyasüer olursa, bugünieri aranz" dedi. Meral, kaçak işçiliğin önüne geçılmesi durumunda SKK'nin 800 trilyon lira prim sağlayacağını kaydederek "Uzağa ghmeye gerek yok. TRT'de bfle kaçak işçi var" dedi. Kılıçdaroğlu, sorunlann aşılabilmesi için hastanelerin de SSK Genel Müdürlüğü gibi yönetim kurulu olması gerektiğini kaydederek "Hastane kendini yönetecek; hastanenin kendi bütçesi olacak. Çalışanlar özel statüvle çalışacak. Özel sektör mantığıyla, ama kamu anlayışıyla çabşacak" dıye konuştu. SSK Genel Müdürü, 1972'den beri çıkanlamayan personel yasasınm çıkanlması gerektiğini belirterek "Bunu işçi ve işveren sendikaiarmın gündeme getirmesi gerekir" dedı. Personel atamalan, terfiler ve eleman alış yöntemi ile ilgili yaptıklan yeni düzenlemeleri anlatan Kılıçdaroğlu, kurumun idari ve mali özerkliğe kavuşturulması gerektiğine dikkat çekerek "Bunu 55. hükümetin Bakanlar Kurulu'nda da dile gerirdim. Orada kurumun neden özerk olması gerektiğini anlattun" dedi. Kılıçdaroğlu, yatınm programlannın engelenmemesi durumunda önlerinin açılacağını söyledi. Sivıl toplum örgütlerinden destek beklediklerini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan ile görüşüp sorunumuzu anlatamayız. Ama sivil toplum örgütleri güçlerini kuDanırsa sorunlan aşanz" şeklinde konuştu. Standa saldırı davası Saldırgana 24 yd hapis istendi tZMÎR (Cumhuri^ Ege Bürosu)- Türban eylemlennı protesto amacıyla Ege Üni- versitesi Edebiyat Fakültesı önünde "Türban neyi örtü- yor" standını açan öğrencıle- re bıçakla saldırarak Deniz Top'u yaralayan Metin Ir- mak'ın yargıfanmasına baş- landı. Adam öldürmeye te- şebbüsten 24 yıla kadar ağır hapıs cezası istemiyle yargı- lanan sanığın tahliye istemı reddedildi. lzrnir 4. Ağır Ceza Mah- kemesı'nde sıkı güvenlik ön- lemi altında yapılan duruş- mada savcı. sanığın olay gü- nü "Türban nevi örtü>'or'' standı önüne gelerek standı açan öğrencılerle tarştıştığını ve bıçakla Deniz Top'a vura- rakyaraladığını belirtti. Sanı- ğın Top'u öldürmeye teşeb- bös ettiğinı belirten savcı Me- tin Irmak hakkında TCY'nin 448 maddesı uyannca 24 yı- la kadar hapis cezası ıstedı. Suçlamalan kabul etmeyen Irmak sorgusunda, standda bulunanlann kendisine sataş- tıgmı öne sürerek "Bendebu hakaretlere da>anamadım. tarttşmaya başladık ve üze- rtmdeki bıçağı çekerek sağa sola saUadım. Daha sonra o- la> yerinden aynldun. Benöl- dürmek amacnia bıçak çek- medinr dedı. Duruşmaya müdahıl ola- rak katılan Deniz Top ıse sa- nığın olay yennden geçerken "AllahsEkomünistpiçter" di- ye küfürler sa\Tirduğunu be- lirterek hakaret ettiğini söyle- di. Deniz Top "Sanık daha sonra masanın üzeruıdeki afişleri yırtmaya başladL Ar- kadaşlar sanığa müdahak cdince sanık, bıçak çekerek savurmaya başladL Ben de olayın büŞ'ümemesiiçin araya girdinusanığıtutmayaçahşO- ğım sırada beni bıçakladL Bir süre sonra >ere j^jldım, an- cakbu sıradasanıkola> >erin- den aynbrken de bize yine ha- keret etmeye de\um etti" dı- ye konuştu. Tanık olarak din- lenen sanığın eşi EHf Irmak ıse çıkan tartışma sırasında eşinın komnmak amacıyla bıçak çektigıni söyledi. Deniz Top'un tanık olarak gösterdiği Çağdaş Ülkü de sanığın masada bulunan afış- len sökerek "ADahsız komü- nist piçler" dıyerek hakaret ettiğinı söyledi. Ülkü, sanı- ğın hakeret etmesi üzerine Deniz Top'u yaraladığını söyledi. EmelSayın seslendk 'Kıymayın Ormanlanı' Türk sanat müziği sanatçısı Emel Sayın, TEMA Vakfi'mn "Eroz>onla Mücadele Haftası" etldnlilderi kapsanunda önceki gece Lütfî Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sara\ı"nda konser verdL Emel Sayın, konserine \okalisti Aydın Sarman'm bestelediği "'Kıymayın Ormanlara" şarkısıyla başladL Konserinde, Atatürk'ün sevdiği şarküan da yonımüryan Sayın, "Yemen Türküsü^nü kendisine Türkij'e atkısı hediye eden gazi ile birlikte seslendirdL Sayuı'a, konser öncesi TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Karaca ik TEMA Başkanvekili Nihat Gökyiğit tarafindan onur plaketi sunuldu. Türk sanat müziğmin en önemli seslerinden Sayın, konserin bitiminde sahneden dinleyicilerinin ayakta alkışları altmda aynldL (AYKUT KUÇÜKKAYA) IETT Sendika baskısı ölüm getirdi • lETT'nin, yandaşı olan Hizmet-Iş'e üye olmak ıstemeyen ışçüere karşı sürekli baskı uyguladığı öne sürüldü. 54 yaştndaki işçi Hüseyin Kaynar'ın Hizmet-Iş Sendikası'na geçmediği için ağır ışlerde çalıştınldığı, bu nedenle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği kaydedildi. İstanbul Haber Servisi - Turk-lş'e bağlı Beledıye-lş Sendikası üyesi ve İETT ça- lışanı Hüseyin Kaynar (54) taşıdığı ağır yük sonucu kalp krizi geçirerek hayatını yitir- dı. Belediye-lş Sendikası Ta- şıt Şubesi Başkanı Tamer Keçeci. daha önce de kalp ra- hatsızlığı geçırdığı bilınen Kaynar'a, sendikasından is- tifa edip Hak-lş'e bağlı Hız- met-lş Sendikası'na geçme- diği için tETT yönetimi tara- findan ağır işler yaptınldığı» nı savundu. 1994 yılından bu yana Hızmet-tş'ın İETT bünye- sınde örgütlenmeye başladı- ğını kaydeden Tamer Keçe- ci, Belediye-lş üyesi işçile- nn de sendika değiştirmele- n yönünde tETT yönetımin- den baskı gördüklerini söy- ledi. Keçeci, Hüseyin Kay- nar'ın önceden iki kez kalp ameliyatı geçırdiğini belirte- rek şunlan söyledi. 'Hamallık yapürıldı' "Bu arkadaşın ağır işler yapmaması gerekiyordu. Önceleri şofbrlük yapan Kaynar, kendisine uygıüa- nan basküara rağmen sendi- ka değiştirmeji reddetmesi sonucu lkitelli'deki ambara verildi ve burada adeta ha- mallık yapmak zorunda bı- rakıldı. Kaynar, 'Ben hasta- yım bu işi yapamam' deme- sine karşın Bağlarbaşı'ndan malzeme alnıavy gönderildi ve burada kalp krizi gecirdi." Bağlarbaşı Atölye Şube Müdürlüğü'nde çalışan ışçi- ler de işyerinde ambulans bulunmadığından dolayı ılk yardım yapılamadığını be- lirttiler. Ambulans yok Kaynar'ın minibüsle has- taneye yetiştirilmeye çalışıl- dığını ve yolda öldüğünü söyleyen işçiler, "tki yıldır sağtık kurulunda ambulans ahnması söyleniyor. Anlaş- maya göre yeni Mercedes- Benz araçlannın yanında ve- rilecek olan ambulans, yöne- tim tarafindan makam ara- basıyla değiştirildi. Burası 200 kişilik bir işyeri ve bura- ya bir ambulans gerekiyor'' diye konuştular. tETT Çalışanlan Derneği Başkanı Zeynel Kılıç ise tETT'nin. yandaşı olan Hiz- met-tş"e üye olmak isteme- yen işçilere karşı sürekli bas- kı uyguladığını öne sürdü. Zeynel Kılıç şöyle konuş- tu: "Birçok ilerici, demokrat arkadaşımız sürgün edikli, iş- ten anldL İETT ve İstanbul Büyükşehir Betedrvesikendi- lerine yakın olan sendikaya geçmeyenleri resmen ceza- landınyor. Derneğin şube kongrelerinde vine farkla öne geçtiğimizi ve genel kongrede de kazanacağımızı görünce, İETT yönetimi benim de iş aktimi feshetti." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Uluslararası Mahkeme... Itatyan ve Alman başbakanlarının, Öcalan ko- nusundaki "paslaşmalannın" ardından, Ocalan'ı uluslararası bir mahkemede yargılama "tezgâhı" içinde oldukları anlaşılıyor. Kimi yazarlarımız ve meslektaşlarımız, böyle bir uluslararası mahkemenin aleyhimıze olacağını ve orada, "Kürtsorununun" siyasallaştınlacağınıdü- şünüyor ve böyle bir mahkemeye şiddetle karşı çı- kıyorlar. Bence bu konudaki endışeler, biraz abartılıyor. Zira, biz ne düşünürsek düşünelim, Kürt sorunu siyasallaşmış bir durumdadır ve bu sorundan kur- tulmak isteyen Almanya ve italya, bu sorunu bir Avrupa sorununa dönüştürmek için, her türiü ça- bayı göstermışlerdir ve bundan sonra da göste- receklerdir. Almanya Başbakanı Schröder, Almanya'nın ocalan'ı "/sfememes/n/n"gerekçesi olarak, mem- leketindeki yoğun Kürt nüfustan ve çıkabilecek toplumsal patlamalardan söz etti ki; degil demok- rat ve uygar bir ülke, en basitinden egemen bir ül- kenin başbakanının böyle bır gerekçe ileri sürme- si, utanç vericidir. Almanya, "resmen korkmakta- dır" ve bunu "lisan-ı münasıp'le dile getirmekten de çekinmemektedir. Almanya, PKK'nin ve Öcalan'ın ne mal olduğu- nu bilmez mı? Elbette bilir. Bir zamanlar sürekli ola- rak, "Memleketinizin sorunlannı buralara taşıma- yın..." uyansınıdilegetırirdi. Hattabirara, PKK'nin üzerine gitmeyi bile denedi. Lafta da olsa, "yasa- dışı" ilan etti. Ama öylesıne sert bır tepkıyle karşı- laştı ki; kısa sürede polıtıkasını değiştirdi ve "Ba- na dokunmayan yılan bın yaşasın..." polıtikasına döndü. Sanki bu yılan ona dokunmuyormuş ve dokun- mayacakmış gıbı... Oysaki bugün Almanya'da, gençlerin kullandıkları uyuşturucuların çoğunun kuryeliğini o adamlar yapıyor. Ve Almanya bunu da biliyor. Ama caddelerinde çatışma görmek ısteme- diği için, rahatlarının bozulmaması için, bunları görmezden geliyor. Geçen dönemde, Almanya'da bir Autobahn'da PKK'Iİ gösterıcıler bırkaç Alman polisinı kıyasıya dövdüler. Acaba bu işi yapanlar yakalanıp ceza- landınldı mı? Hiç sanmıyorum. Almanya'nın tutumunu salt, "rahatımız kaçma- sınla" açıklamak da mümkün değil. Almanya'nın Balkanlar, Ortadoğu ve İç Asya politikalan da, P- KK kartının ellerinin altında bulunmasını gerektiri- yor. Ancak ellerinde tuttuklan şeyin; salt bir kart değil, bir el bombası olduğunu anladıklan zaman, iş işten geçmiş olacak. PKK, Almanya'yı nasıl ürkütmüşse, Italya'yi da aynı biçimde ürküttü. Binlerce PKK sempatizanı, Roma'ya boşuna gelmediler, Türk basın mensup- lannı boşuna dövmediler. Arr.açlan, Italya'ya göz- dağı vermekti. Ve biraz kaba kuvvet, biraz da pa- ra, bu işi çözdüler. Zaten mızansen önceden ha- zırlanmıştı. Şimdı Italyanlar da kına yaksınlar. Uma- nm binlerce "sığınmacı", İtalya sınır kapılanna u- laşmıştır. Kendi adıma tümünü Italyanlara helal ediyorum... öcalan için uluslararası bır mahkeme toplanır- sa, 'Talât Paşa'yı öldüren Ermeni teröristin mah- kemesıne döner ve adamı beraat ettırirler" diye korkanlar var. Ya da Orly katliamı davasında oldu- ğu gibi, "Türkiye'nınKürtpolitikasınınmasayaya- ttnlmasının" endışesı içinde olanlar var. Ben hiç öyle düşünmüyorum. Orly davası, Asa- la'nın sonu olmuştu ve aynı görev bu kez PKK'ye verilmiştı. Türkıye'nin bir "Kürt polıtikası" yoktur ve olmaması doğaldır. Çünkü Kürt kökenli vatan- daşlanmız da; diğer etnik kökenlerden gelen va- tandaşlarımız gibi, birinci sınıf vatandaştır ve hiç- bir "ayncalık" güdülmemesi gerekir. PKK'nin on binlerce insanın katline neden olmasına karşılık; Türkiye'de, ne devlet eliyle ve ne de vatandaşlar arasında "etnik aynmcılık" yoktur. (Tabii bazı ken- dini bilmezlerı istisna sayıyorum.) Talât Paşa'nın mahkemesi, tam bir hukuk facir ası ve hukuk skandalıdır. Biraz da haklı olarak, "savaş suçlusu" ilan edi- len Almanya, Ermenilerden ve Hıristiyan dünyadan gelen baskılara karşı direnememiş ve meydanı Er- meni militanlara bırakmıştı. Unutmamak gerekir ki; Talât Paşa'nın arkasında ne Osmanlı Impara- toıiuğu vardı, ne de Türkiye Cumhuriyeti. Kaldı ki, Ermeni "tehcir" sorununu da, tam açıklayabilmiş değildik. Bugün uluslararası her arenada, Türkiye'nin po- litikalarını sonuna kadar ve inançla savunabiliriz. Neden korkacağız ve kimden korkacağız? Hatta, kendi "ınisıyatifimizle" beceremediğımiz propa- gandayı, bu vesile ile becerebılmemız de müm- kündür. Isrnet Paşa'nın Lozan'da Lord Curzon'a söy- lediği gibi, "Bizim ellerimiz biihassa temizdir"'... Ne korkacak bir şeyimız vardır, ne utanılacak bir şeyımiz. Ve bunu Avrupa ve dünya kamuoyuna an- latacak yetenekte diplomatlanmız da var, hukuk- çulanmız da. ötesini "dostlanmız"^) düşünsün... ÎLAN GEDİZBELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN 657 Sayılı DMK dahılınde Beledıyemızde münhal bulunan ve aşağıda Unvanı, Sınıfi, Derecesı \ e Adedı gostenlen kadroda''ILK. DEFA DEVLET MEMURU OL A.RAK ATANAC AKLARİÇİN MECBURİ \TTERLlLlK VE Y.AR1ŞMA SINAVLAR1 GENEL YÖNETMELlGt" gereğınce yazılı \ e sozlü sınav la personel alı- nacaktır Invanı: Sınıfi: Deretesi: Adedi Vetenner SH 8 1 Yazılı sınav 23 12 1998 Çarşamba günü saat 09 00'da Sınav Komısyonu huzunında Beledıye hızraet bınası Meclıs Salonu'nda yapılacaktır Sözlü suıav gününü Sına\ Komısyonu belırleyecekür. lsteklı- lenn vstenılen e\Taklarla birlikte en geç 15.12 1998 Salı günû sa- at 17 00">e kadar Beledıye Personeî Şeflığı'ne 2 adet fotoğrafla şahsen müracaat edıp buradan temın edecelderi ış talep fonnunu doldurmalan gerekmektedır tlanen duvurulur GENEL VE ÖZEL ŞARÎLAR: 1- Türk vatandaşı olmak. 2- 657 Sayılı DMK'nın 40 maddesındekı yaş şartlannı taşunak, 3- Vetennerlık Fakültesı mezımu olmak, 4- Kamu haklanndan mahnım bulunmamak (657 Sayılı DMK 48 5. maddesındekı suçlardan dolayı hükumlü bulunmamak). 5- Erkek adaylann askerliğını yapmış olmalan gerekmektedır, 6- 657 sayılı DMK 53 madde "hükümlen saklı kalmak kaydıy- la görevını devamlı vapmasına engel özürü bulunmamak. MÜR.ACAAT İÇINİSTENİLEN BELGELER: 1-2 adet fotoğraf, 2- İş talep formu SFNAV SONU KAZANAN ADAYLARİÇİN: 1- Erkekler ıçın askerlıkk ılgısı olmadığına daır belge, 2- Sabıka kaydı. 3- Nüfus cüzdan suretı (Noter tasdiklı», 4- tkametgâh ılmühaben (2 adetı, 5- Dıploma suretı veya ash fNoter tasdıkli), 6- Sağlık raporu Basın 62011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle