28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM /[email protected] 13 ŞİIKETLER • LOÜISVTJITTON'un ilk telerlekli valizi mağazalarda satışa sunuliu. 1854 \ılından beri \ıliz üretimi yapan Louis Vuitton'un yeni ürüntnün uçak iç kabinlerinde muhafaza edilehilir ölçülerde olduğu belirtiiyor. • ALARKO-ALSİM tarafından gerçekleştırilen Tuzla Bi>olqjik Atık Su Antma ve Deniz Deşarj Tesisi hizmete girdi. Tesisin birinci fazının, Dragos'tan Gebze'ye kadar 700 bin kişinin atık suyunu anttığı ifade edildi • TOPRAKBANK'uı 1998 Yöneticiler Toplantısı Antaha'da yapıldı. Yönetim Kurulu. genel müdürlük. şubeler ve iştiraklerinden oluşan toplam 300 yöneticinin bıiluştuğu toplantıda 99 yüının hedefleri konuşuldu. • KUKİ, yılbaşı içın hazırladığı pasta ve kurabiyelen tüketicilerin beğenisine sunuyor. Ankara'da faaliyet gösteren Kuki'de yılbaşını simgeleyen kurabiyeler, yılbaşt^ağacı görünümünde pastalar bulunuyor. • ROCHE ilaç firmasu 'Tıp Tarihi' kitabının ilk Türkçe baskısını okuıiara kazandırdı. Kitap. ilkel insanlann büyüyle iç içe geçmiş olan tıbbı ile başlayıp modern gelişmeler ve gelecek hakkında düşüncelerle son buluvor. • PROFİLO. Bosch Siemens Hausgeraete'nin Ispanya'dakı fabrikasında üretilen yeni kuşak bulaşık makinesi Eurolux'ü piyasaya sundu. Bulaşık makınesinin az enerji ve su tükettiği ve 12 kişilik yemek takımıru alabilen bulaşık kapasitesine sahip olduöu belirtildi NgRTEL I NETVVORKS • NORTEL NETWORKS ve SAPın düzenlediği 'Elektronik İş Ortamı Olanaklan' semineri gerçekleştirildL Seminerde, dünyada firmaların yüzde 57'sinin önümüzdeki bir yıl içinde elektronik iş çözümlerine yönelmeyi planladığına dikkat çekildi. • HENVLETT PACKARD ve ORACLE tarafindan hazırlanan teknoloji ussü donanımlı bir TIR ve uzmanlar, îstanbul, Burea. Izmır. Eskişehir \e Ankara'da HP Oracle çözümlerinı anlatmak üzere 5-12 Aralık'ta Türkiye'ye geliyor • IBM Global Servkes, iletişim fırması Cable&VVıreless Communications ile stratejik işbiıiiğj anlaşması imzaladı. 3 milyar dolar tutanndaki anlaşmayla Avrupa bilgi teknolojisi anhşnıasının en biiyük 'omsourcing' anlaşmasııun imzalandığı belirtildi. Her ayın 3'ünde açıklanan enflasyonun neye göre belirleneceği hâlâ tartışma konusu Enflasyon nasıl belirlenmeli?• Uzmanlara göre hükümetler daha düşük olduğu için toptan eşya fiyatlan ve bir önceki dönem baz alınarak yapılan enflasyon hesabını tercih ediyor. Aynca DÎE, bu hesabı yaparken, faiz ve dövizi herkesi ilgilendirmediği gerekçesiyle dikkate almıyor. Ekonomi Servisi - Enflasyon hesabının neye göre yapılması ge- rektiği konusundaki tartışmalar sürüyor. Her ayın 3'ünde açıkla- nan enflasyonun hangı ürünlerin fiyat artışlanna göre belirlenme- si gerektiği yönünde yoğunlaşan tartışmalar. açıklanan rakamlar arasında. 12 aylık ortalamalann rru, yoksa bir önceki döneme göre be- lirlenen artışm mı gerçeğı yansıt- tığı yönünde dennleşıyor. Bir önceki dönemle kıyaslana- rak açıklanan enflasyon rakamı, 12 ay1ık ortalamaya göre daha dü- şük sonuç veriyor. Hükümetler. enflasyonu daha düşük gösterme- si nedeniyle "bir önceki dönem- le kıyaslama" yoluna gıderken. uzmanlar "12aynkortalamanur gerçeğı yansıtacağı görüşünde. Örneğin, ekim ayı itibanyla yıl- lık enflasyon tüketicı fiyatlann- da yüzde 76.6, toptan eşya fiyat- lannda yüzde 62 oldu. Geçen yıl ekim ayı itibanyla yılhk enflasyon tüketici fiyatlannda 93.2, toptan eşyada ise yüzde 87.5 olmuştu. Buna göre, yılhk enflasyon, ge- çen yılın aynı dönemınin tüketi- ci fiyatlannın 16.6 puan, toptan eşyada ıse 25.5 puan altında ger- çekleşti. Ekim ayı itıbanyla 12 aylık ortalamalara göre ise yılhk enflasyon. toptan eşyada yüzde 77.8, tüketici fiyatlannda ise yüz- de 89.6 olarak hesaplandı. 12 aylık ortalama ise içinde bu- lunduğumuz dönemdeki enflasyon rakamının, bir önceki dönem ra- kamma bölünmesiyle hesaplanı- yor. Örneğin, Ekim 1997-1998 ortalaması, söz konusu dönem- deki endeksın 1996-199 7 endek- sıne bölünmesiyle bulunuyor. Yıl ıçmde farklı nedenlerin enflasyo- nun hesaplanmasında kullanılan fiyatlan etkılediğını göz önünde bulunduran uzmanlar, 12 aylık ortalamanın, enflasyonun seyrini gösteren "saün ahnagücündeki de- ğişimr daha ıyi yansıttığı görü- şünü paylaşıyorlar. Tüketicifiyatlanönemli Öte yandan, toptan eşya fiyat- lanndaki değil, vatandaşı doğru- dan ilgilendiren tüketici fiyatla- nndaki aruşın enflasyonun seyrin- de daha büyük önem taşıdığı \ ur- • Enflasyonun tüketici fiyatlanna mı yoksa toptan eşya fiyatlanna mı göre belirlenmesi daha gerçekçi? Aynca enflasyon hesabında 12 aylık ortalama mı yoksa bir öncemi döneme göre yapılan kıyaslama mı baz olarak alınmalı? Kasım enflasyonu3 ,'i/J iKasımayı ^^•P*JJjJJj3 MARKET ' ^ /t> . * Ûriinfksr , Bonek \ Un \ Makama l Pınnç '-, Butgur : Patates ; Nohut l K. fasülye l Kurusoğan ; Mercımek : Tuz Btskuvı Salça r Çay Şeker Margann Ayçiçekyağı Zeytinyağı Yoğurt Beyaz peynır Tazekaşar Eskı kaşar S.zeytin Sucuk Salam Sosıs Yumurta Danaetı Tavuketi Pırmç unu Domatss Patlıcan Portakal Bma « Muz EsMFıyat (bınTL) 233 120 145 360 230 170 320 470 210 370 120 650 520 1400 230 780 700 1250 500 1800 1850 2400 1000 2700 1700 1000 230 2900 950 150 200 200 250 300 400 Yenifiyat (bmTL) 233 130 150 370 235 175 330 480 220 380 125 670 530 1430 240 800 720 1300 540 1850 1900 2500 1050 2750 1750 1100 24 3000 1000 155 250 230 280 300 400 Arts oramf%) 0 8 3 3 2 3 3 2 5 3 4 3 2 2 4 3 3 4 8 6 3 4 5 2 3 10 4 3 5 3 26 15 12 0 0 fiyat artışları BAKKAL Eski Fryat (binTL) 233 140 150 410 230 170 400 500 240 370 150 650 520 1600 290 900 740 1350 480 1750 2100 2500 1000 1800 1300 1100 24 2800 970 155 200 270 300 250 400 Yeni Fiyat (binTL) 233 145 155 420 240 180 410 520 250 380 160 670 600 1650 300 950 760 1400 500 1800 2300 2550 1100 2850 1350 1200 25 2900 1000 160 250 280 340 300 450 Artış ofanı (%) 0 4 3 2 4 6 2 4 4 3- 7 3 6 3 3 6 3 4 4 3 10 2 10 2 4 9 4 4 3 3 25 4 13 20 13 oof— P A Z A R ™ EsM Fiyat IbınTL) 233 75 105 270 200 125 230 410 125 320 .105 440 370 1200 205 690 620 1100 420 1300 1500 19O0 900 23O0 1350 650 18 2100 750 85 150 200 250 250 350 YeniRyat (binTL) 233 80 110 280 210 100 240 420 130 340 110 450 380 1250 210 710 640 1150 430 1350 1550 1950 1000 2400 1400 670 19 2200 800 100 170 220 280 280 400 Arts oranı(%) 0 7 5 4 S 4 4 2 4 6 5 2 3 4 2 3 3 5 2' 4 3 3 11 4 4 3 6 5 7 2 13 100 12 12 14 Ortatema amş(%) : 0 I 6 : 4 i. 3 ! 4 î 4 İ 3 İ 3 İ 4 İ 4 | s İ 3 j 7 I 3 I 3 | 4 i 3 i 4 5 4 5 3 9 3 3 7 " 5 4 5 3 21 10 12 11 9 gulanıyor. örneğin, ekim ayında toptan eşya fiyatlannda bir önce- ki aya göre yüzde 4. l, tüketici fi- yatlannda ise yüzde 6.1 oranında artış gerçekleşti. Ilgililer. tüketi- ci fıyatlanndaki artış yerine top- tan eşya fiyatlannda gerçekleşen daha düşük orandaki artışa göre "Enflasyon düşüyor" yorumunu yapmayı tercih ettiler. Ancak, uz- manlara göre enflasyon, "cebin- de nakit parası olan alt veorta ge- lir grubunun satm alma gücünü" göstenyor. Bu nedenle tüketici fi- yatlan, global kriz ve durgunlu- ğun da etkisiyle düşen toptan eş- ya fiyatlarından daha önemli. Uzmanlar nc diyor? Îstanbul Üniversitesi Iktisat Fa- kültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Es- fender Korkmaz: Not: Fiyatlandırmada ÇaOlayan semti baz sdınmışür. "1997 Mayıs ayında tüketici fi- yatlan yüzde 78 düzeyindeydi Bu yılın ekim ayinda ise tüketici fı- yatlanndaki yıllıkarhş \iizde 165 olarak gerçekleşti. Rakamlar.yak- laşık 1.5 yıllık sürede tüketici fiyat arüşlannda bir değişme olmadı- gını gösteriyor. DIE toptan eşyafi>atlanndaki artışısanayi vetarun sektörlerinin girdilerine göreyapıyor Id, bunlar GSMH'nin yüzde 42'sini gösteri- yor. Bu nedenle DİE'nin hesabı maliyet arüşlannı da lanı olarak yansıtamaz. Sonuçta: toptan eşya flyatianndaki duşüş suni olduğu için enflasyonun düştüğünü gös- termez. Ayncatükedci için maüyrtler de- giLfıyatlar önemli. Enflasyoa,en- dekste son 1 yıl içinde gerçekleşen artışa göre hesaplanabileceği gibi 12 ayhkortalamaya görede hesap- lanabilir. Yıl içinde enflasyonu et- küeyen başka faktörler oMuğu için 12 aylık ortalamanın alınması da- ha sağlıklı olur." Marmara Üniversitesi Iktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Ahug: "Faiz « dövizin hızla arttiğı bir >trdeenflasyonun düştüğünü söy- lemekiktisat bilüninin ruhuna ay- kın düşer. DİE enflasyon hesabı- nı vaparken faiz \c dövizi herke- si i^ilendirmediği gerekçesiy ledik- kate almıyor. Dö\iz \e faiz artar- ken. girdi fiyadan iletüketim ürün- terinin fiyadan yükseiirken 'enf- lasyonun düştüğünü gösteren' ra- kainlarainanmakmûmkündeğiL Enflasyon rakamının gerçeği yansttması için tüketiciyi ilgilen- diren fiyat arnşlanna bakılmah." Fiyatlar yüzde5 arttı Temel tüketim ürünlerinde gerçekleşen fiyat artışlan, her alış\erişte ürünlerin pahalılandığını gören halkın şaşırmasına yol açıyor. Kronikleşen enflasyonla yıllardır sürdürülen mücadelede "arpa boyıı yol alınırken" halk hem şaşırdığı hem de kabullenmek zorunda kaldığı fiyat artışlannın altında eziliyor.Yüksek enflasyon Türkiye'de hemen hemen her kesimin şikâyet konusu olmaya devam ederken kastm ayında da fiyatlar arttı. Cumhurivet'in gerçekleştirdiğı Temel Tüketici Endeksi çahşmasından kasım ayında fiyat artışlannın mutfak harcamasım yüzde S oranında arttırdığı sonucu çıktı. Fiyatlar semtten semte, hatta aynı sokaktaki farklı satış yerlerine göre değişirken etiketler heT ay birkaç defa yeniden belirleniyor. Yaklaşık 2 ay önce piyasada tarla sebzelerinin yerini alan sera sebzelerinde fiyat artışlan sürüyor. Yaz aylannda ortalama 30 bin liraya gerileyen domatesin fiyatı 250-300 bin liraya kadar çıktı. En çok tüketilen kış mevveleri arasında yer alan elmanın fiyatı 300 bin lira civannda iken portakal 350-400 bin lira arasında satılıyor. Sadece bir ay içinde fiyatlan yüzde 12 ile 20 arasında artan elma ve portakalın yanı sıra siyah zeytin vt salçada da görülen fiyat artışlan kasım ayı enflasyonunda etkili oldu. Satış yerine göre degişmekle beraber salça yüzde 15 civannda fiyat artışı görürken siyah zeytin yüzde 10 oranında zamlandı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yönelik projeler her hükümet değişikliği ile askıya alınıyor Teşvilder TBMM'ye takdıyorHAZALATEŞÇAKIR Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yatınm ve istihdamı teşvik etmek amacıyla başlatılan projeler her hü- kümet değişikliği ile askıya almı- yor. Bölgeyi cazibe merkezi hali- ne dönüştüriip, özel sektörü Doğu illerine çekmek amacıyla başlatılan vergi teşvikleri çıkmaza girerken sa- nayi. eğitim, sağlık ve altyapı alan- lannda başlatılan projeler de des- tek bekliyor. Doğuve Güneydoğu Anadolu'ya yatınm yapacak girişimcilere belir- • Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yatınm kolaylığı getirmeyi ve istihdamı arttırmayı hedefleyen Vergi Teşvik Yasası çözüm bekliyor. Ancak siyasi istikrarsızlık yüzünden yasa bir türlü yaşama geçirilemiyor. lı oranlarda'vergi ve zorunlu tasar- ruf indırimi sağlanmasına ilişkin yasal düzenlemeler, siyasi istikrar- sızlıklar nedeniyle yaşama geçiri- lemiyor. Maliye Bakanlığı Gelirler Ge- nel Müdürlüğü tarafından 6 ılde başlatılan. daha sonra genişletile- rek 22 ili kapsamına alan Vergi Teş- vikleri Yasası'na 30 ilin daha ek- lenmesi için milletvekillerinin bas- kısı sürüyor. Maliye Bakanlığı uz- manlan, kalkınmada öncelikli il- lere yannm kolayhğı getirmek ama- cıyla başlatılan Vergi Teşvik Yasa- sı'nın bu şekılde değiştırilmesinın büyük hata olacağmı belırterek. bu- nun 'yasayı delmek' anlamına gel- diğıni söylüyor. Uzmanlar. yasa kapsamının ge- nişletilmesinin teşviklerin kapsa- mını daraltacağına işaret ederek "Bugune kadarkendi iBerinin de teş- viklerden yaraıianmasını isteyen milletvekiileri Meclis'e 35 ayn ka- nun teklifi verdiler. Bu durumda özel sektörü kalkınmada öncelikli Ulere çekmek zorlaşacak" görüşü- nü dile getiriyor. Devlet Planlama Teşkilaü ile Ata- türk, tnönü, Fırat, Kafkaf ve Van 100. Yıl Üniversitesi'nin işbirli- ğiyle Doğu Anadolu'yu kalkındır- mak amacıyla başlatılan Doğu Kal- kındırma Projesi (DAP) çahşmala- nnın 1999 sonunda tamamlanma- sı bekleniyor. Proje kapsamında yöredeki mevcut durum, sanayi- nin, girişimciliğin nasıl harekete geçirilebileceği, tanma dayalı sa- nayinin eğitim. sağlık ve altyapının durumu konulan ele alınıyor. Proje kapsamına Ağn, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Şıraak, Hakkâri, Muş, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Van, Kars, Ardahan, Iğdır, Malat- ya, Gümüşhane, Bayburt illerinin alındığı kaydediliyor İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ortak Aklın Bağımsızlığı Para yorumculan, dün sabah yine iki müjdeli ha- berden söz ediyorlardı: Az uluslu tekel devleri ara- sında son zamanlarda moda olan yeni evlilikler gerçekleşmişti. Hazine, umulandan daha büyük öl- çülere varan yeni borçlanmasını gerçekleştirmiş- ti. Alman Bankası yeni satın aldığı bankalar ile dün- yanın en büyük banka tekeli konumuna gelmişti. Petrol ve ilaçta, tekellerin birleşmesi ile hisse se- netlerinin değerierinin yükselmesi ve borsalar üze- rinde olumlu etki yapması bekleniyordu. Borsalar- da birleşen tekellerin hisse senedi değerinin yük- selmesi ile ekonomik yarar, hele de toplumsal ya- rar arasında bir ilişki olabilir mi? Kapitalist düzen bile kendi çöküşünü önlemek üzere tekelleşme, kar- telleşmeyi yasaklamamış mıydı? Az uluslu tekel- lere bu yasaklar vız geliyor. Hemen hemen her gün uluslararası dev tekeller arası evlilikler gerçekleş- mekte, bu gidişi durdurabilecek güç ortalıkta gö- rülememektedir. Sonra da toplumlann çıkarlan açı- sından çok olumsuz olan bu gelişmeler, insanla- nn degerîeri, kafalan altüst olmuş olarak, olumlu, müjdeli haber olarak sunulabilmektedir. Türkiye'de ise Hazine önceki günkü ihalesinde beklenenden iyi ölçülerde borçlanabildiği için, "bü- yûkbaşan" vurgulamasıyapılıyordu.Bankalannbu alımlan faizleri yükselterek yapmalan, alımdan bir gün sonra da kendi satışlarında faizlerde hemen 3-4 puanlık indirim yaparak bir kalemde devlet ke- sesinden -bizim geleceğimiz ipotek altına alınarak- , kendilerine trilyonlarla para aktarmış olmalan sa- tır arasında kalıyordu. Sonra da borsalan olumlu etkilemesi gereken bu iki olumlu (!) gelişmeye rağmen ünlü Amerikalı bor- sacının daha önce Rusya krizini başlatan demeci gibi bir olumsuz yorumunun daha, dünya borsa- lannı yeniden tepetaklak etmesi ve Türkiye'ye de yansımasından hayıflanılıyordu. Toplumun, toplumlann çıkariannı gözetmesi ge- reken ortak akla ne oldu? Nasıl oluyor da, olum- lu-olumsuz kavramları, sadece paranın çıkanndan yana ölçülerie değerlendirilip çoğunluğun, top- lumlann çıkariarına aykırı gelişmeler, doğru ve olumlu gibi yutturulabiliyomnsanlann ve toplum- lann aklı; insanın, toplumlann çıkaıianna bu kadar ters yönlendirilip, yabancılaştınlabiliyor. Geçen haftasonu KİGEM, "Cumhuıiyetin 75. Yı- lında Kamu Hizmeti ve Kamu Mülkiyeti" konulu bir bilimsel toplantı düzenlemişti. Toplantının sonun- da vakrf Başkanı Mümtaz Soysal'ın kapanış ko- nuşması ile biriikte bir de sonuç bildirgesi yayım- landı. Ulusal devletin çağımızdaki en önemli ka- mu hizmetinin, ortak aklın bağımsızlığını korumak olduğunun altı çizildi. Bununla neyin kastedildiği- nin daha iyi anlaşılabilmesi için, sonuç bildirgesi- nin son paragrafını aynen aktarmayı yararlı görü- yorum. "Bugün, 'yeni. çağdaş, ileri' diye savunulan dü- şûncelerin çoğu, aslında çok eskidir ve insanlık ta- rihi bir anlamda, bu anlayışa karşı verilen müca- delenin tarihidir. Bugün ekonomik araçlannı kay- bederek ekonomik bağımsızlıklannı ve bir süre sonra da siyasal bağımsızlıklannı kaybetme tehli- kesiyle karşı karşıya kalan toplumlariçin, küresel- leştirme ve özelleştirme gibi akımlar kaçınılmaz ve değiştirilemez bir 'kader' değildir. Başta Türkiye olmak üzere, bu ülkeleri böyle bir sarmaldan kur- tarmanın yolu, kaçınılmaz ve değiştirilemez diye sunulan dış reçeteler konusunda bağımsız düşü- nebilmekten, toplumlann kendi gereksinmelerine ve amaçlanna uygun çözümleri yine kendi ortak akıllanyla bulabilmekten geçmektedir. Bu ülkeler için belki de ulusal devletin çağımızdaki en önem- li kamu hizmeti, ortak aklın bağımsızlığını iç ve dış çıkar çevrelerinin etkilerinden korumaktır. öbür kamu hizmetlerinin ayakta kalması ve doğru ör- gütlenip yürütülmesi de buna bağlıdır. Başka çı- kariar için sunulan reçeteleri körü körüne uygula- maya değil." Bize örnek "mucize" olarak gösterilen ülkelerin, Kore, Arjantin, Meksika, Brezilya deneyimleri, As- ya kaplanlannı kasıp kavuran, en gelişmiş ülkele- ri bile zoriayan küresel kriz, insanlık adına önemli bir ders olmuş, tek ideoloji, tek modelin dayattığı kurtuluş reçetelerinin sorgulanmasını getirmiştir. Dünya ve insanlık sadece bu reçeteleri değil, asıl ortak aklın bağımsızlığının yok edilmesini sorgu- lamaya başlamıştır. "Tek model, yeni dünya dü- zeni, yeni sol" söylemleri arkasındaki çirkin oyun- lar giderek daha çok sırıtmaktadır. Bütçe tarbşmasına Türk-Iş'ten eleştiri ANK\RA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Türk-lş Araştırma Müdü- rü Prof. Dr. Oğuz Oyan yüzde 90" ı zaten bağlı olan bütçelerde hareket alanı kalmadığını vıırgu- layarak "Geçici bütçeyle bütçe arasındaki farkın kıymeti harbi- yesi yoktur. Zaten yeterince sıkın- ülı"'dedı. Bütçeyi "şarttasamıf" oldu- ğu için gelecek iktidann belir- lemesini isteyen hükümetin. ma- li sektöre yönelik vergi ödünlerini geçici bütçeye yerleştiıme giri- şimini"çiftestan- dart" olarak ni- telendiren Oyan "Zaten anayasa- ya aykırı. Ama muhalefetiktidar aynı kaptan çık- mış gibi. Kimse Anayasa Mahke- mesi'ne götürmüyor" diye ko- nuştu. Oyan, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) daha çok stand-by anlaşması yapmak is- teyen Türkiye'nin dış borcunu ödemek için ıç kaynaklannı sö- mürdüğüne dikkat çekti.Türk- Iş Araştırma Müdürü Prof. Dr. Oyan. çıkanlacak geçici bütçe- nin Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli geçici bütçesi olmaya aday • "Bûtçede şart tasarruf geçerliyse mali sektöre de ödün verilemez" diyen Prof. Oyan, '"Bunlar anayasaya aykın. Ama muhalefet ve iktidar aynı kaptan çıkmış gibi. Kimse Anayasa Mahkemesi'ne götürmüyor" diye konuştu. olduğuna dikkat çekerken se- çimlerin 18 Nisan'da yapılması durumunda bütçenin ancak ha- ziran aymâa çıkanlabileceğini kaydetti. Bu durumda, iki bütçenin de 6 aylık ömrü olacağım belirten Oyan. şöyle konuştu: "Geçici bütçenin Ûave yük getirmesi söz konusu değil. Bütçeler toplum "açısından hayırsrz niteüğeçoktan büründü. Bütçenin yüzde 47'si faize, en kısılmış haliyle yüzde 24'ü personele, yüzde 8-10*u personeldı- şı cari harcamala- ra gidiyor. Bunun da yüzde 80'i sa- vunma harcarna- landır. Sosyal gü- venBğe de yüzde 9 aynlacak. Geriyıe kalan 10 puan da yaünmlar. perso- nel dışı carilervar. Zorunlu olan- lara bir de vergi iadelerini koy. Yüzde 10 sınırla oynuyorsunuz. Tasarruf genelgeleriyle yapılan komedi. Bunlann payı bindekr- le ifade ediUr." Prof. Oyan, memurlar için ön- görülen yüzde 25'lik zammın yeterli olmadığını belirtirken. ücretlerin gelecek enflasyona endekslenmesini eleştirdi. POAS ihalesinde bekleme süreci ÖÎB teminat için mahkemede Dün>anın en büyük uçak üreticisL Asya krizi nedeniy le üretim kesintisine gidiyor. Boeing, 48 bin işçiçıkanyor Ekonomi Servisi - Asya ekonomik krizi nedeniyle dünyanın en büyük uçak üreticisi Boeing, 48 bin çalışanını işten çıkanyor. Boeing Tican Uçaklar Grubu Başkanı Alan Mulally, Asya krizinin neden olduğu talep daralmasıyla 2000 yılının sonuna kadar 48 bin çalışanın işine son venleceğini açıkladı. Mulally, Asya ülkelerindekı ekonomik yavaşlamaya paralel olarak hava trafiğinde düşüşler yaşandığma dikkat çekerek uçak üretiminde de kesintiye gideceklerini ifade etti. Şirketin yaptığı açıklamada, dünyada havayolu yolcu trafiğinin 1997 yılında yüzde 6 büyürken 1998 yılında sadece yüzde 2 büyüdüğü belirtilerek "1999 ve 2000 yıh için verilen uçak siparişlerinde ertelemelere gidiüyor" denildi. ABD"li uçak üreticisi Boeing'in işten çıkaracağı 48 bin kişinin, 238 bine ulaşan toplam işgücünün yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğu belirtildi. Uretim düşürülecek Açıklamada, 1999 yılında 747 model uçaklann üretiminin ayda 3.5'ten 2'ye düşeceği ve 2000 yılında da ayda 1 uçak üretilebileceği bildirildi. 757 uçaklannın üretiminin ise ayda 5'ten 4'e ineceği ve 767 model uçaklann da 4'ten 3.5'e düşeceği ifade edildi. ANKARA(AA)- Özel- leştirme Idaresi Başkanlı- ğı (ÖİB), Petrol Ofısi Ano- nim Şirketi'nin (POAŞ) özelleştirilmesinde, tş Ban- kası-Baymdır Holding ve Park Holding'ten oluşan konsorsiyumun, 50 miryon dolarlık teminat mektubu- na koydurduğu ihtiyan ted- bir karannın kaldınlması için Ankara 11. Asliye Hu- kuk Mahkemesi nezdinde itirazda bulundu. Bu geliş- me üzerine, POAŞ'm yüz- de 51 hissesinin özelleşti- rihnesi, söz konusu mahke- me karan alınıncaya kadar yine bekleme sürecine gir- di. ÖÎB yetkilileri, netice- de POAŞ'ın özelleştirilme sürecinin uzamış olduğu- nu ifade ederken, "Karar bir yıl sürse, bu süre içinde ne onlar bir şey yapabflir ne de biz yapabiliriz. Mu- hatabumz halen birinci sı- radaki konsorsiyum. Bu- nunla meselemizi haDetme- Hyiz ki. ildnci konsorsiyum- lagörüşmderegeçebilefim" dediler. ÖlB yetkililerinden alı- nan bilgiye göre, özelleş- tirme Idaresi hukukçulan, söz konusu ihtiyati tedbir karan konusunda yaptık- lan 5 gün süren değerlen- dirme sonucunda dün itiraz- lannı 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yaptılar. ÖtB'nin itiraz dilekçe- sinde, ihtiyati tedbir kara- nnda anılan gerekçelerin doğru olmadığı savunulur- ken Ankara 6. ldare Mah- kemesi'nin yürütmeyi dur- durma karannın da Anka- ra Bölge ldare Mahkeme- si'nin karanyla ortadan kalktığı ifade edildi. POAŞ'ın özelleştirilme- si sürecinde, 30 Kasım 1998 tarihinde satış bedeliolan 1 milyar 160 milyon dolar- lık teklifin yansı olan 580 milyon dolan yatırması ge- reken konsorsiyum, 27 Ka- sım Cumagünü, Rekabet Kurulu'nun izni olmadığı ve Ankara 6. ldare Mah- kemesi'nin "yürütmeyi durdurma" karan gibi ge- rekçelerle 11. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla 50 milyon dolarlık teminat mektubuna ihtiyati tedbir koydurmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle