22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 1 ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Aziz Nesin, 84. doğumgünü nedeniyle 29 Aralık'a dek çeşitli etkinliklerle anılıyor Ebediyen geç kabnış bir mektupRADYnSH Sevgilı dostum Aziz Nesin, Dostluğumuz uzun yıllar ötesıne uza- nıyor. Ancak insan bazı olaylan hiç unu- tamıyor. Geriye döniip baktığım zaman Türkiye'yi ilk ziyaretimiz sırasında yaşa- nanlann \e Istanbul'da 50. dogum günü- nüzû kutlamak üzere karşılaştığımız za- man sizinle yapmış olduğumuz tatlı soh- betlerin bende çok derin ızler bırakmış ol- duğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Türki- ye'nin Moskova Büyükelçiliği o zaman bize vize vermek istememiş, Yazarlar Bir- liğimiz ise size bir telgraf göndererek, Tûrkiye Yazarlar Sendikası Başkanı ola- rak yardımlannızı nca etmişti. Bu telgraf sizi hem şaşırtmış hem de güldürmüştü. Çünkü dönemin hiikümeti ile aranız hiç de iyi değildi. Yayımladığı- nız her kitaptan dolayı hakkınızda soruş- turma açılıyordu. Ancak buna rağmen, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e bir telgraf çekmiştiniz. Olumlu bir yanıt beklemiyordunuz. Ancak, "Konstantin Sintonov, Mustay Kerim ve Rady Fish gi- bi dünyada bilinen üç Sovyet yazannın Tiirkiye'yi ziyaret için vize alamamalart- na üzüldûm. Bu yazariann ülkemizi ziya- retferi şerefbr. Bunun içinde vizeişlemi yap- ürmanızı dilerim" diye beklenmedık bir cevap gelmişti. Sonradan öğrendiğime göre Başbakan, çekmiş olduğunuz telgrafı okurken. "Bu kimleri ilk defa duyuyorum. Fakatvize ve- ribin. Başınuza iş açmayaünT demiş. Böylelikle, sızın de yardımlannızla, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk Sovyet Ya- zarlan heyeti Türkiye'yi ziyaret etme ola- nağı elde etmişti. Fstanbul'a vardığımız gûn sizi ziyaret etmeye kararvermiştik. Istanbul Boğazı'nı geçip (o zaman köprüler yoktu) Kadı- köy'deki evinize ulaşırken, lstanbul'u ka- ranlık basmıştı. Türkiye'yi ilk kez ziya- ret eden Sovyet yazarlannın muhalif bir yazara yapacagı gece ziyaretinin rahatsız- lık yaratabileceği endişesiyle arabada kal- maya ve size haber \ ermesı için önceden tanıdıgınız TASS muhabiri Viadimir Pa- pov'u göndermeye karar vermiştik. Iki dakika sonra aşağıya inmiş ve bizi evini- ze davet etmiştiniz. Doğum gününüzde sizi sırtında eski bir kâzak, yüzünde bir kanş sakalla gö- receğimizi tahmin etmiyorduk. Ama kar- şılaştığımız tablo öyleydi. Çalışma masa- smın üstü kâğıtlarla doluydu. Makinenin üzerinde birmemiş bir yazı vardı... Şaşır- dıgımızı görünce "tnsanın kendi doğum gününii kutiaması Türk geienekierine uy- muyor. 'Yıldönümlük' Çenovgibi banada komik geflyor" diyerek işi şakaya dök- müştünüz. Tabii korktuğumuz başımıza geldi. Si- ze yaptığımız ziyaretten dolayı sorgulan- dmız. Size iki gün boyunca bızi nereye gö- türdüğünüz, kimlerle tanıştırdığınız ve neler konuştuğumuz şorulup durdu. Polis bizlere Istanbul kültürünü anlat- tığımza ihtimal vermiyor ve bizi kitapla- n SSCB'de basılmış KemaJTahir.Orhan KemaL, Haldun Taner gibi ressam. oyun- cu ve yazarlarla tanıştırdığınıza inanmak istemiyordu. "Her aydınm görevi halkın hayatseviyesini yükseltmek amacıyla hal- kın bugüniinü ve jarınmı anlatmaktır. Ben insanlan güldürerek \v düşündüre- rek, eiimden geleni yapmaya, görevimi ye- rine getinneye çahşıyonım" dıyordunuz. Sovyet ülkesinde de tanınmış yazarlar- dan Sabahattin Ali ve Rıfat Dgaz ile bir- likte çıkarmış olduğunuz gazeteye yok- sullara yardım etmeye ve onların dertle- rini diniemeye her zaman hazır efsanevi doktor Marko Paşa'nın adını vermeniz halka yakınlığınızı gösteriyordu. O zamanlar Sovyetler'de işçilerin iilke- nin efendisi olduğu söylenir ve onun eme- ği yüceltilir, Türkiye'de ise köylünün ül- kenm efendisi olduğu iddia edilerek onun emeği göklere çıkanlırdı. Gazetenizin "Köyden mektuplar" bö- lümünde Anadolu köylüsünün diliyle siz de bu konuyu işliyordunuz. Evet "mera- leketin efendisinin köylüler olduğu" id- dia ediliyordu ve siz bımu eleştirmiyor- dunuz. (Allah korusun...) Tam tersine ko- nuyu hayatın çarpıcı gerçekleri açısmdan ele alıp inceliyordunuz. Gerçeği söylemeye çalışan ve bunun için suçlanıp karalanan Sovyet yazarlanmn yaşadıklarmı aynen siz de yaşadınız. Ga- rip bir şekilde sizi yabancı ülkelerde ki- tap basmakla bile suçladılar. Bu cahiller Rusya'da birmilyonun üstünde tirajı olan kitapiannızın böylesine yaygın olması- nın halklanmızın tarih ve karakter bakı- mmdan birbirlerine yakın olmasından kaynaklandığını nereden bilebilirlerdi... Her iki ülkenin insanlan da üç kıtada hâ- kimiyet kurmuş büyük imparatorlukJa- nn mirasçılanydılar. Her iki halk da asır- lar boyu antidemokratik rejimler altında yaşamış, evlatlanru bitip tükünmek bil- meyen savaşlarda yirirerek büyük acıla- ra katlanmak zorunda kalmış ve nihayet her iki ülkenin insanlan da uzun yıllar tek partili totaliter rejimler altında yaşa- mak zorundabırakılmışlardı. Rusyaoku- yucusu, geri zekâlı politikacılar, paşalar, Amerikanlaşmış tt yen ' TürkJer" ve ça- buk zenginleşmiş sarraflara sizinle birlik- te gülerek kendi yaşamıyla paralellikler kurmuştur. Düşünce ve eylemlerinizle siz; kişili- ğin onunınu, her insanm özgürce yaşama hakkını korumaya çalıştmız. Okuyucu- lara insan yaşamını çekilmez kılanlarm ne denli aşağılık kimseler olduklannı göster- diniz. Romen Roüan'ın da belirtmiş ol- duğu gibi hem sağdan hem de soldan tüm faşistler sizden nefret ederlerdi. Türki- ye'deki siyasi polise göre siz bir "Moskof ajanrydınız". Moskova'da Asya Afrika Yazarlan toplantısında yapmış olduğu- nuz konuşmanın çevirisi üzerinde çalı- şırken çekilmiş olan bir fötoğrafimız "Kı- zıllann ajanı Aziz Nesin Moskova'da pat- ronlanndantalnnatalıyor^altyazısı ile Is- tanbul'da yayunlanmıştı. Bu olaym en gü- lünç yönü patron olarak adlandırdıklan RadyFish'in 14yılSovyetlerBirlıği'nden çıkamayan bir insan olmasıydı. Türkiye komünistlerine göre ise siz Türk polisi ile ilişkisi olan bir ajandınız. BunJar StaHn'i destekJeyen ve kendisine Türkiye Komünist Partisi adını veren Ber- lin'deki göçmen komünistler grubuydu. Siz bu grubun faaliyetlerinin "Türkiye'de demokrasinin gelişiminj engeHediğini" açıklamış olduğunuz için çok bzmışlar- dı. Bunlann önderlerinden biri sizinle iliş- kidebulunmamı engellemek için hiç üşen- meden ta evime kadar gelmiş ve beni ajan olduğunuza ikna etmeye çalışmıştı. Rusya'da Komünist Partisi iktidardan uzaklaştınldıktan sonra açılan arşivler herkesi ajanlıkla suçlayan bu grubun Sov- yet Komünist Partisi'nden KGB ajanlan aracılığı ile gönderilen büyük paralarla bes- lendiklerini gözler önune serdi. Liberaller de onlardan geri kalmadılar. Onlar da yalancıktan yeteneklerinize hay- ran olduklannı belirtirlerken, "kara mi- zah doiu eserterinizin Türkrye'nin ilerle- mesine engel teşkil ettiğini" iddia edebi- liyorlardı. Bu ıddialarla ilgili olarak bir ese- rinizde "Aman ne oklu gecenler, 'meşhur yazardan' dvchier çaylaktan kaçar gibi bucak bucak kactılar. Oldu ki memleket yazdığıın eserierden dolayı serbest ve de- 1995 yılında aramızdan aynlan Aziz Nesin >*aşasa\dı 84. vaşına girecekti. Nesin 80 yüük yaşamına 100'ün üzerinde yapıt sığdırdı. En büyük yapıü ise çocuklara armağan ettiği Çataka'daki Aziz Nesin Vakn oldu. mokratik bir ülke olamnor. Idareciler re- jimi yumuşatnıak istejince, ben deük pan- tolonhı (onlann dedigi gibi) meydana çı- kıyorum, bir kaos dunımu yaratı>orum ve kaderimizden sorumlu olanlar istekle- rinden vazgeçmekzorunda kalnoriar. Biz- de anti demokratik kanunlar \ ardır. Sırf beni sınırlandırmak için bu kanunlar yok edilmhor \e bütün halk işkence çekiyor.'' SSCB'nın çöküşünden sonra Islam fa- natizmi güçlenmiştir. Islam fanatizminin laik fakat Müslüman Türkiye için özel- likJe tehlike olusturduğunu göz önünde bu- lundurarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ku- rucusu Kemal Atatûrk'ün dinin polıtika- ya alet edilmesine engel olmak amacıy- la ortaya attığı ilkeleri savunmaya başla- dınız. Sizinle bu konuda da aynı görüşle- ri paylaştık. Bence dini politikaya alet et- mek (Islam da olsa, Hıristiyaniık da ol- sa) bugünkü Rusya için de çok tehlikeli- dir. Yasasaydınız bu yıl 84 yaşına basacak- tınız. Ama halkınızın geienekierine ve tu- tumunuza sadık kalarak doğum günü kut- lamasından kaçmayı yine başardınız. Vasiyetnamenizde \iicudunuzun tıp öğ- rencilerinin derslerinde kullanmalarının sağlanmasını arzu ettiğinizi belirtmişsi- niz. Aynca naaşınızın ölüm ılanlan veril- meden. cenaze töreni yapılmadan ve din adamlan olmadan sizin tarafinızdan ku- rulan Vakfın bahçesine gömülmesini ve mezar taşı da konulmamasını islemişsi- niz. Bu tür cenaze törenleri için hükü- metten özel izin alınması gerekiyordu. Uzun tartışmalardan sonra bu izin Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından verildi. Bir süre önce Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel ile bir görüşme yaptım. Bu görüşmemızde ona lstanbullu bir gazete- cinin "Bugünkü Söleyman DemireL 20 yd öoceki Sük> man Demirel'in söyledik- lerinitşitnıişobaydJonuhapse»Urdı"de- diğini anımsattım. Süleyman Bey bana, "Bir politikacı 20 yıl içinde bir şe> öğre- nememişse. o politikacı öhnöş demekür" diyerek gülümsedı. Sonra sözlerini şöy- le sürdürdü: "Her zaman iilkemizde de- rookrashi kurmakiçin çabştım. Demek ki antikomünLsrmişim. Komünist rcjimden boşlananlar o rejimde >^sa>abilirler. Ama ben komünistlerin Türkiyc'dc iktidara gelmelerini istemiyonım. Tabii şimdi du- rum degistL Şimdi komünizm bizim için aröktehükefideğfldir.Süfcyman Demirel'in değişipdegişrnernesıikıemticttgikiirOnem- li olan halknnmn ve zamanın değismesi- Kardeşim Aziz Nesin, siz bu değişık- likJere büyük katkıda bulundunuz. Oku- yucularmıza'7öfa'tabınızıve çoktan Türk kültürünün şerefı halıne gelmiş olan is- minizi miras olarak bıraktınız. Raflanmı dolduran kıtaplanruzı bir bir yenıden elden geçiriyorum ve bir not: "Dostum Fbh_ mektuplannı bekliyo- nun_." Geç kalmışım... Biliyorum bu mektubum size hiçbirzaman ulaşamaya- cak, ariıa sonsuz "şimdi" de hep sizinle birlikte olacak. Bana gösterdiğiniz içten dostluk için te- şekkür ediyorum. Bana cesaret vermiş olduğunuz için te- şekkür ediyorum. Her zaman olduğunuz gibi görünmek yiğitliğini gösterdiğiniz ıçın size teşekkür ediyorum. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURPAKUL 150. Sayıyı Aşan Karadenizli Bir Dergi: Kıyı Şairler ve Yazarlar Sözlüğü'nü yeni basıma ha- zırlarken çoğu cumhuriyet dönemi dergileri ya- yımlandıklan yıllann özelliklerini düşündürdü ba- na. Mehmet Emin'in (Erişirgil) yönettiği Hayat'ta (1926-29) genç cumhuriyetimizin geleceğini yara- tacak düşünsel arayışlan, Mehmet Zekeriya'nın (Sertel) Resimli Ay'ında (1924-30) değişmekte olan toplumun ayırdına varan aydın bilinci, Fuat Köprülü ile Ahmet Kutsi Tecer'in yönettiği An- kara Halkevi'nın dergısı Ülkü'de (1933-49) Pir Sul- tan'lann, Dadaloğlu'lann, Karacaoğlan'lann se- si kültür belgesellerinin simgesi olarak göründü. Her sayfası yeni bir oluşumun tanığı bu dergile- rin. Tüm çabalarçağdaş uygarlığın kazanımlannı el- de etmeye yönelik. Şimdi zaman geçince daha nesne) olarak baka- biliyoruz: 1950'ye kadar süren evrede Osmanlı'dan kal- ma aykın güçlerin "esamesi" okunmaz onlarda. Gün- cel olanla tarihsel olanı bütünleştirme çabası iç di- namiğin hareket gücü olmuş çünkü. En önemli kazanım, aydınlann kavramlar düze- yinde bile Türkçe düşünmeye başlamış ofmalan. Edebiyatımızın öncü kalemleri, toplumun önem- li bir parçası olduğunun bılincinde. 4O'lı yılların Yeni Edebiyat, İnsan, Yurt ve Dün- ya, Adımlar gibi dergilerinde yazan Muzaffer Şe- rif Başoğlu, Hilmi Zrya Ülken, Niyazi Berkes, Be- hice Boran, Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Abidin Dino, Sabahattin Eyuboğlu gibi kafala- nn edebiyatın yanı sıra tarih, felsefe, toplumbilimi "üniversiteden ülkeye" yaydıklannı en iyi bizim ku- şak bilir. 1950'den sonra da siyasal iktidarlann çelmele- rine karşın bilimsel bilgiye toplumsal güç kazan- dırma odaklan oldu dergiler bence. Istanbul, Ankara, Izmir gibi anakentlerin dışın- da Anadolu'nun kimi kentlerinde yayımlananlan da bu genellemenin dışında saymamalı. Kıyı dergisinin (Trabzon, ilk sayı Nisan 1986) 12 yıldır çıkan 153 sayısı "yöresel kültür yaşamını ve öncüleri değertendirme" amacına yönelik çalışma- lan doğrular bu yargıyı. Kıyı'nın en azından ilk üç yıllık yayını bu özelli- ğiyle -dünyanın en önemli kitaplıklannca aranan- eski halkevleri dergilerinin işlevini üstlenmişti. Son yıllarda yörenin yetiştirdiğı Yusuf Ahıska- lı, Arslan Polathaneli, Sabahattin Eyuboğlu, Bedri Rahmi, Ismet Zeki Eyuboğlu, Orhan Pe- ker, Naim Tirali, H.l. Dinamo, Subutay Hikmet, Ahmet Özer, llhan Demirarslan vb. sanat ve dü- şün adamlanhın yanı sıra çağdaş edebiyatımızın ustalanna da özel bölümler ayırdığını görüyoruz: Aziz Nesin (Eylül 1995), Mehmet Başaran (Şu- bat 1995), Ceyhun Atuf Kansu (Mart 1998), Ta- lip Apaydın (Ocak 1998)... Böyle bir yaklaşımın işlevini yadsıyamayız el- bet. Ama Kryı'nm birincil özelliğini yitirmemesi ge- rektığı kanısında olduğumu belirtmeliyim. Aziz Nesin de ölümünden önce dergi yönetimi- ne gönderdiği mektupta "Kıyı'nın her saytsında okumam gereken en az bir yazı bulyorum. Kıyı'nın bence en özgün yanı, yerel ve bölgesel değerfe- rine önem veyer vermesidir. Bunu sürdürmelidir* demiş. Aynı kanıda olduğum açık. Yazıyı dergide "Son kemençe ustalanndan Sür- meneli Ali Temelli" olarak tanıtılan halk ozanının derlediği bir dörtlükle bitirmek istiyorum: "Bir yol akıyor bir yol Selam olsun Rize'ye Elli bir sefer ettuk \ Kuvayı Milliye 'ye." ; Aziz Nesin Haftası sürüyor T A Ş I N D I K ANKARA(CumhurhetBûrosu)-AzizNesin'in 83. doğum günü nedeniyle 18-28 Aralık tarih- leri arasında ülke çapında düzenlenen "Aziz Ne- sin Haftası" çeşitli etkinliklerle sürüyor. 84. yaşına giren Aziz Nesin için Ankara'da ya- pılacak etkinlikler kapsamında Edebiyatçılar Derneği'nce bugün "AzizNe^n'in DüşûnselMi- rası ve Günfimüz" adlı bir panel gerçekkştiri- lecek. Panele konuşmacı olarak Mustafa Coş- turoğlu, Veli Devecioğlu, Varük Ozmenek ve Öner Yağci katılacak. tzlek Dergisı'nin "Deği- jik Yönleriyle Aziz Nesin" konulu paneli. Ülkü Doğana>, MuzafTer tlhan Erdost, Remzi Inanç ve Adnan Saöcı'nın katılımıyla 22 Aralık Salı günü düzenlenecek. Mülkiyeliler Birliği"nin "Yakmlannnı Ağzından Aziz Nesin'' adlı etkin- liği 23 Aralık Çarşamba günü izlenebilecek. Et- kinlikte konuşmacı olarak CevatGeray,Alpars- lan Işıkh, Mehmet Özsuca ve Hasan Uysal yer alacak. Etkinlikler. Kızılay tnkılap Sokak 20 numaralı adreste buiunan Harb-fş Salonu'nda sa- at 18.00'de başlayacak. Karikatürcüler Derneği de salon fuayesinde bir sergi açacak. Aziz Nesin'in şiirlerinden Haluklsıkın oyun- laştırdığı Metin Coşkun'un sahneye koyduğu "Hangi Parti Kazanacak" adlı müzikli güldü- rü, 26 Aralık Cumartesi günü saat 21.00'de An- kara Sanat Tiyatrosu'nda (AST) sergilenecek. Yeni Tiyatro'nun oyununun müziklerini Nnret- tinOzşuca, çevre-giysi tasanmını Nezih DanyaL koreografısini Gülüm Pekcan, ışık tasanmını Seylan Ayaş hazırladı. Oyunun biletleri Dost ve Imge kitabevleri ile AST'tan edinilebilecek. Program kapsamında Seçkinler Dershane- si'nin düzenlediğı "Dil Ustası, Düşûn Adamı Aziz Nesin" adlı panel 28 Aralık Pazartesi gü- nü saat 19.00'da başlayacak. SerdarAydm. Mus- tafa Şerif Onaran, Vecihi Timuroğhı, Nizamet- tin Uğur ve Ahmet Yıldız'ın konuşmacı olarak katılacaklan panel, Kızılay Hatay Sokak 22 nu- maralı adreste buiunan dershanenin Murat Ismet Tuncer Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek. IV YENİ YILDA YENİ YERİNDE Gelirlerilkokulyapımında kuüanüacakKültürServisi-Istanbul'da ği Hadi Öldfirsene Cani- Anma etkinleri kapsamında Nesin'in kitaplan da indirimH olarak saolacak. 29 Aralık"a dek sürecek olan etkinliklerden efcle edilecek gelir, Aziz Nesin adına yap- tınlacak olan ilköğretim oku- lunun yapımı için kullanıla- cak. Etkinlikler kapsamında Ka- rikatür ve Mizah Müzesi, DISK Birleşik Metal İş Sen- dikası Istanbul Genel Mer- kezi, Dostlar Tiyatrosu'nda 'Aziz Nesin Karikatürleri ve Partreleri' sergisi yer alıyor. Istanbul Galatea Sanat Gale- risi'nde de Aziz Nesin anısı- na karma sergi düzenlendi. Cumhuriyet Kitap Kulü- bü'nde 24 Aralık'ta Ataol Beh- ramoğlu, Necati Mert ve Al- pay Kabacalı nın katılacağı söyleşide Aziz Nesin'in ya- şamı ve sanatma geniş açı- dan bakılacak. Müjdat Gezen Sanat Mer- kezi öğrencilerinin Aziz Ne- sin'in öykülerinden sahneye uyarladıklan Azizim adlı oyun bugün Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde yaruı Çatalca'da- ki Aziz Nesin Vakfı'nda sah- nelenecek. Bakırköy Beledi- ye Tiyatrolan'nın sahneledi- kom'u 26 Aralık'ta Bahçeli- evler Belediye Tiyatrosu'nda, GencoErkal'ın Aziz Nesin'in yapıtlanndan yola çıkarak uyarladığı Birtakun AzizHk- ler' adlı oyun 29 Aralık'ta Muammer Karaca Tiyatro- su'nda izleyicilerin beğeni- sine sunulacak. Fahrettin Kerimov yöneti- mindeki Mimar Sinan Üni- versitesi Devlet Konservatu- van Orkestrası, yann AKM'de bir konser verecek. Konserin solisti keman sanatçısı Suna Kan. TuncelKurtiz, Semave Muammer Ketencoğlu, 23 Aralık'ta Jazz Stop'ta müzik- li bir şiir dinletisi gerçekleş- tirecek. Keman sanatçısı Ci- hat Aşkm ve piyanist Cana Gfirmen, Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nin de katı- lımıyla 24 Aralık'ta AKM'de izleyicilerle buluşacak. Etkinlikler kapsamında Adam, Komşu, Mephisto, Metropol, Akademi Kitabe- vi, Sabah Kitapçıhk, Evrim Yaymevi ve Arkadaş'ta Aziz Nesin kitaplan %20-25 indi- rimli satışa sunulacak. ESKİ BUYUKDERE CAD. No: 61 USO CENTER MASLAK 80660 ISTANBUL TEL: (212) 335 00 00 (pbx)- (212) 286 36 36 (pbx) KADIKÖY 4. ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tLANEN TEBLİGAT DosyaNo: 1997/7670 tlK'nin 153. maddesi geregince ipotek alacaklısı Ümit Salih Ştmşek'in ipotek bedelini alması ve ipoteği çözmesinin ila- nen tebliği Ipoteğin fekkini talep eden: Hacı Tosun. Atilla Cad, Gülcin Sok. No:99/2 Kayışdağı-Kadıköy-tstanbul Vekili: Av. Mehmet Şanverdi. Rasıtnpaşa Mah. Nuhbey Sok. Köşem Apt. Nol 1 81320 Kadıköy-lstanbul Karşı taraf (alacaklı): Ümit Salih Şımşek, Tarlabaşı Cad. No: 159/1 Beyoğlu Istanbul Konusu: İpotek bedelinin alınması ve gayrimenkul üzerine konu- lan ipoteğin fek edılmesi. Hacı Tosun adına kayıtlı ve kaydına 6.6.1978 tarih ve 5140 yevmiye ile İcaydına 30.000 TL bedel için ipotek konulan, Kayışdağı Mah. Atilla Cad. Gülçin Sok. No:99/2 Kadıköy'Istanbul adresuıde ve tapunun 217 pafla, 1646 ada ve 46 parselde kayıtlı 398 m2'lik taşınmaz ûzerine konulan ipotek nedeni ile ipotek borçlusu Hacı Tosun tarafın- dan ipotek bedeline karşılık 500.000 TL, 24.12.1997 tarih ve 3913 yevmiye sayılı tahsilat ile dosyamıza yatınlmış olup, ipo- tek bedelini almak ve gayrimenkul üzerindeki ipoteğin terkinin tarafinızdan yapılması hususunda adresınize 15 günlük muh- tıra gönderilmiş olup, adreste bulunmadığınızdan tebligat bila tebliğ ıade edilmiş olınakla, Müdürlüğümüzce zabıta araştır- ması yapılmış, zabıta araştırmasmda da adresiniz tespit edilemediğınden, 15 günlük muhtıranın ılanen tebliğine karar venl- miştir. Işbu muhtıranın tebliğinden (gazetede yayımlanma tarihinden) itibaren kanuni 15 günlük süreye 15 gün ilavesi ile 30 gün içinde ipotek bedelini almak veya ipoteği çözmek üzere dairemize müracaat etmenız, makul bir mazeretiniz olmaksızın ipotegi çözmediginiz veya ipotek bedelini almadığınız takdirde gayrimenkul üzerindeki ipoteğin terkini hususunda dosya- nın tcra Tetkik Mercii Hâkimliği'ne sunulacağı ve lcra Tetkik Mercıi Hâkimliği'nin karan ile gayrimenkul üzerindeki ipo- teğin terkin edileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 4.11.1998 Basın: 65940
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle