Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1998 ÇARŞA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Roma Bunalımı
ERTAN URUNGA EmeUı YargıçAlbay
'Bır musıbet bın nasıhatten \eğdır'
Turk atasozu
Y
akJaşık on beş yıldan be-
n ulkemızı kasıp kavuran,
bınlerce ınsanımızın ya-
şamına mal olan ve yu-
reklennuzde onulmazya-
ralaracan PKK teronmun
sorumlusu çetebaşmın Italya'mn başken-
tı Roma'da yakalanması ve hemen ardın-
dan bıze venlmeyeceğının açıklanması
uzenne gelışen olaylar, yazımızın başına
aldığımız atasozunun ne kadar doğru ol-
duğunu bır kez daha kanıtlamıştır
Gerçekten Italya Başbakanı Massimo
D'Alema'nın, ülkemızde ıdam cezası ol-
dugu gerekçesıyle bu kışının Turkıye'ye
venlmeyeceğı ve hatta kendısıne sığınma
haJdı bıle tamnabıleceğıne ılışkın sozlen,
ıvecenlıkle (alelacele) soylenmış talıhsız
bır beyan olsa da, PKK'nın ne menem bır
teror orgutu olduğunun, her zamankınden
etkm bır bıçımde dunya kamuoyu onunde
tartışılıp dosta duşmana tanıtılmasına bır
vesıle oldugu kadar terorun yureklen bur-
kan ınanılmaz vahşetı karşısında sankı hıp-
noz altındaymış gıbı suskun ve edılgın ka-
lan halkımızın bırden şahlanıp ozbenlığı-
ne kav uşması ve ulusal bılınçle kenetlene-
rek gereken duyarlılığı ve beklenen tepkı-
yı göstermesı açısmdan da son derece ya-
rarlı olmuştur
Oyle sanıyoruz kı, Turk toplumunun,
tahnkiere kapılmadan ve aşınya kacmadan
ıçten gelen bırdurtu ıle doğaçlama olarak
ortaya koydugu bu haklı tepkı, çağdaş hu-
kuk duşuncesının beşıgı sayılan Roma'nın
tutumunu degıştınp ttalyan dostlanrruzı
aklın ve sagduyunım evrensel çızgısınde
Turkıye ıle bırleşürecektır
Esasen bu bırleşmerun gerçekleşmesı-
nı engelleyecek hıçbır neden de yoktur
%ktur, çunku uluslararası antlaşmalar ve
yargı organlannın kararlan tamamen Tur-
kıye'nın ısteğının haklılığını ortaya koy-
maktadır
Her ne kadar, görselyayın ve basında ftal-
ya'nın 1957 tanhlı SuçluJann ladesıne îhş-
kın Antlaşma çerçevesınde gen venimeyı
ısteyen uJkede ıdam cezasının olmaması ge-
rektığı, o>sa Turkıye'de ıdam cezası oldu-
gu ıçın ladenın de soz konusu olamayaca-
ğı savına karşı. Turkıye'nın ceza yasala-
nnda ıdam cezasının yeraldığı kabul edıl-
mekle bırlıkte, bunun yaklaşık on beş yıl-
dan ben uyguJanmadığı ve Avrupa Insan
Haklan Mahkemesı "nın bır karannda da
buna temas edılerek davanın Turkıve le-
hıne sonuçlandığı, kaldı kı halen
TBMM'nın gündemmde bulunan ve kısa
sure ıçındeyasalaşması bekJenen Turk Ce-
za Yasası Değışıklık TasanM'nda ıdam ce-
zasının kaldınlarak yenne agırlaştınlmış
muebbet hapı>> cezasının geürıldığı vur-
gulanarak konunun tartışıldığı ancak bu
yapılırken yersız vegereksız ısnatlarla kan-
tann ropuzunun kaçınidığı gorulmektedır
Oysa. bu >azınınkalemealındığı 26 Ka-
sım 1998 tanhı ılıbanyla Turkj>e'nın ıa-
de konusunda henuz resmı bır başvurusu
bulunmadığı ıçın, Italyan hukumetırun ıa-
de ıstemını reddeden kesm ve bağlayıcı
bır karanndan da söz edılemeyeceğıne go-
re Italya'nın teroru destekle>en bırdevlet
olarak ılan edılmesını de doğru bulmadı-
ğımızı, ozellıkJe ulkemızın AvTupa Bırlı-
ğı'ne uyelıgı ve Kıbns sorununda Turkı-
ye'nın tezlenru destekleyen Italya'ya kar-
şı önyargılı davranmaktan özenlekaçınmak
gerektıgını de burada belırtmek ıstenz
Bu durum karşısında Turkıye bır yan-
dan uluslararası antlaşmalar ve hukuk tcu-
rallan ıçınde tanınanhaklan sonuna kadar
kullanırken, ote yandan Avrupa Konseyı,
Avrupa Bırlığı ıle Avrupa Guvenlik ve Iş-
bırlıgı Teşkılatı (AGlT) çerçev esınde ge-
reklı dıplomatık gınşımlenn arttınlarak
surdürulmesının ıstenen sonuca ulaşmak
ıçın yeterlı olacağı kanısındayız
Ote yandanAdalet Bakanı Sayın Hasan
Denizkurdu'nun, gen venlmenın (ıade-
nın) sağlanabılmesı amacıyla TCY'de yer
alan ıdam cezasının bır an once kaldınJ-
ması ıçın hazırlanan bırtasanyı TBMM'ye
sunması, sıyasal açıdan yersız ve zaman-
sız oldugu ılen surülse bıle, Türkjye'nın
detarafoldugu ınsan haklanna ılışkın ulus-
Iararası antlaşmalarda yer alan yukumlu-
luklen yenne getırmek açısından artıkçok
geç kalmdığını ıtıraf etmek daha doğru
olacaktır sanırız
Burada şunu da belırtmek ıstenz kı, ın-
sanJara bırakınız ıdam cezasını bır yana,
valışı yaratıkJargibı demırparmaklıklarar-
kasına kapatılmasını bıle yakıştıramayan
otuz yıllık emeklı bır yargıç olarak dıye-
bıhnz kı, adalet tanhınde ınsanlığa karşı
suç ışleyen PKK terör orgutünun sorum-
lusu maruf kışı kadar ıdamı hak edıp de,
yargılanmak uzere ıadesı bıle uluslarara-
sı tartışma konusu olan bır olayın yaşan-
dığını hıç anımsamıyoruz
Gerçekten, verdığı errur ve talımatlarla
masum ınsanlan acımasızcakatledıp ınsan-
Iık suçu ışleyen bır kışının çağdaş ceza
adaletı ve ınsan haklan adına ıdam edılme-
sıne artık bağımsız yargı organlannca bı-
le karar venlemeyecekse, boyle bır ceza-
nın yasalarda yeralmasına da ne gerek var
kı1
Işte, Roma'da yaşanan bunalımın orta-
ya çıkardığı bu durum karşısında, demok-
ratık ve laık bır hukuk devletı olan Turkı-
ye Cumhunyetı'nın ceza yasalannda ıdam
cezasının yer almasını doğnı bulmayan
seçkın Tûrİc hukukçuiannm haldı eleştın-
lennı bıryana bıraksak bıle, son olayda ol-
duğu gıbı bunun ulusal çıkarlanmıza za-
rar vermeye başladığmı yadsıyabılmek
mümkun değıldır
Kaldı kı, 1984yılından bugunedeğın ge-
çen sûre ıçınde yargı organlannca venlen
ve yuksek Yargıtay tarafından onanmak
surerıyle kesınleşen ıdam cezaJan, yasama
erkitarafindaııonaylanmadığı ıçm yenne
getırılmezken, savcı veyargıçlannuzın bu
cezayı uygulamak zorunda bırakjlması ıle
ortaya çıkan çarpıkJığın maku) ve mantı-
kı bır açıklaması olamayacağı ıçın bu ce-
zanın savunulacak bır yonü de kalmamış-
tır
Sonuç olarak, artık kım ne derse desın,
takke duşmuş kel göiunmuş, Turkıye'de
ıdam cezasının sonu gelmıştır Bundan
sonra ınsanlığa karşı suç ışleyenlenn ulus-
lararası bır mahkemede ıdam cezası ıle
yargılanmalan, ancak uygar ve demokra-
tık ulkelenn aralannda sağlayacaklan bır
oydaşma (konsensus) ıle mumkun olabı-
lecektır
Boyle de olmalıdır
ARADABÎR
MURAT CÂNO
Süper Savcı, Süper
Yargıç Olmaya Engel Yok
1982 Anayasası'nın yururluğe gırdığı tanh-
ten ıtıbaren yargı gucunu temsıl eden ve onun
aslı unsurlan olan savcı ve hâkımlerın bağım-
sız olmadıkları, bu nedenle adaletı gerçekleş-
tıremedıklerı, en azından bu konuda zorlandık-
ları ya da engellerle karşılaştıkları savlan, ken-
dılen muhalefette olan ya da muhalefete du-
şen "sıyasıler" ve "ıletışım dunyası" mensup-
lan tarafından soylenegelmektedır
Hemen soylemelıyım kı, hâkım ve savcıların
yeterlı "g/uı/ence"lerı yoktur
Guvencede olmamak halı, hem meslekı ba-
ğımsızlık, hem ekonomıkyeterlılık, hem deyu-
rutme ve ona bağlı olarak ışleyen ıdan organ-
lara soz geçırememek, onlann yaptıklan ya da
yapmadıklan ıle yetınmek zorunda olmak ba-
kımından kesınlıkle soz konusudur Ne var kı
anayasal ve yasal duzenlemeler bakımından
savcı ve hâkımın karar verme ozguıiuğunu sı-
nırlayan hıçbır hukum yoktur. Bu ozgurluk oy-
le sınırsızdır kı savcı ve hâkım; gerek hazırlık,
gerekse yargılama aşamasjnda vendı^ı karar-
lan zamanında, gerçege uygun olarak ve ye-
terlı duzeydeyerme getırmeyen her duzeyde-
kı -orneğın MIT musteşan, emniyet genel mu-
duru, genelkurmay başkanı gıbı- ıdan gorev-
lıler, hatta yurutme organı uyelen hakkında suç
ışledıklen ıçın kovuşturma başlatmak, kamu da-
vası açmak, koşulları varsa tutuklama kararı
vermek ve sonuçta ozgurluğu (hurrıyetı) bağ-
layıcı cezaya mahkûm etmek yetkısıne sahıp-
tır
Usul sorunlan kovuşturma başlatılmasına, ka-
mu davası açılmasına ve hukum kurulmasına
engel değıldır, engel yapılamaz Kaldı kı bu
konudakı bır başka guç kaynağı da kamuoyu-
dur
Bana oyle gelıyor kı bu noktadakı temel so-
run "ozguven" ve "sorumlulukbılıncı" ıle ılgı-
lıdır Hâkım ve savcılar, toplumun "adalet ara-
yışı"n\n oluşturduğu potansıyel gucu artık fark
edıp "nskalma cesaretı" gostererek davrana-
bılırlerse Turkıye, "vıraj"ı alacaktır. Aksı halde
"kul" halıne gelme surecı "kulluk"\a bıtecek-
tır.
Unutulmamalıdırkı, "tekadam"ayağakalk-
masaydı, "dağlarda tek tekateşler" yanamaz-
dı ve Turkıye somurge, ınsanımız ıse "modern
kole" olurdu.
Tanhsel bakımdan toplumsal gereksınımın
"onculuğu"nu yapmak, şımdı adalet mensup-
larınaduşmektedır Ve bılsınler kı boyle bır on-
culuğe kalkışanlar yalnız kalmayacaklardır.
Ben, bu onculuğu yapabılecek "yürek"te ve
"bılınç"te olan hâkım ve savcıların olduğunu
bılıyorum, çok geçmeden de "dağlarda yan-
maya başlayan ateşlerın", kentlerde de
yanacağına ınanıyorum.
Teknolojiye Sahip Olmak Ayncalıktır
Doç. Dr. ŞÜKRAN ŞAHİN
G
eorgeBasada, 'Teknolojinin Evrimi'
adlı yapıtında, tekerlekle ılgılı bılgı-
lerımızın artmasıyla Avrupa ve
ABD'de tekerleğe venlen onemın
nasıl abartıldığı ve tekerleğın tanhı-
nın ve etkısının nasıl çarpıtıldığının
ortaya çıktığını vurgulamaktadır
Tekerleğın ılk ortaya çıkışı, M 0 dort bmmcı
yuzyılda, Mezopotamyaüagerçekleştınlmış.bura-
dan Avrupa 'nın kuzeybatısına hızla yayılmıştır Te-
kerleğın bır taşıma aracı olarak kullanımının otesın-
de, kuttorensel ve torensel amaçlarla kuilanıldığı,
arkeolojık çalışmalardan eldeedılen resımlerle sap-
tanmıştır Bukuttorensel ve torensel kullanımm, te-
kerleğın savaştakı ışlevı ıle bağlantılı oldugu savu-
nulmaktadır Mezopotamya'da. dort tekerleklı 'sa-
vaşarabaJanrun' ve ıkı tekerleklı 'atarabalannın'.
mızraklann kolayca Fırlatılmasını sağlayan hare-
ketlı platformlar olarak kuilanıldığı, elde edılen re-
sımlerden vanlan sonuçtur Daha sonrakı yıllarda,
Hındıstan, Mısır ve Çın'de de tekerlek kullanılmış-
tır Buna karşın Guneydoğu Asya, Afhka'da Buyuk
Sahra'nın guneyındekalan bolge, Asyakıtasının gu-
neydoğusundakj adalar. Polınezya ıleKuzey ve Gü-
neyAmenka 'da, ınsanlartekerlek kullanmadan ya-
şamlannı surdurmuşler ve ulaşım amacı ıle bu don-
gusel hareketlı ıcattan yararlanmamışlardır
Aztek ve Maya kulturlen gıbı. sanat ve bılım ala-
fpcja ustunba^ansı olan (opiumlarıiı tclftTfcŞffiııla-
şım aracı olarak değıl, sadece mmık hey kelcıklenn
t^banma hâreket sağiama amacı ıle kullanıtdıgı. yı-
ti^ yapılan arkeolojık çalışmalarla gostenlmıştır
Bu heykelcıkler, tekerleğın mekanık ılkesınm Az-
tek ve Mayalar tarafindan tam olarak anlaşılıp uy-
gulandığını gostermektedır Tekerleğın bu kulturler
tarafindan ulaşım aracı olarakkullanılmamasının son
derece basıt bır nedenı vardır kı o da, bu bolgedekı
sık ağaçlı ormanlar ve engebelı arazıde tekerleklı
ula^ımın zorluğudur
Ote yandan Afhka'da. M S 300-700 yuzyılda,
ınsanlartekerleğı ulaşım aracı olarak kullanmaktan
vazgeçıp, bunun yenne deveyı taşıma aracı olarak
kullanmaya başlamışlardır Tekerleğın, ıcat edıldı-
ğı bu bolgede reddedılıp, ulaşım ıçın deve kullanı-
mı çok ılgınç bır gelışmedır Deve, tekerleklı ara-
bayı çeken okuzden daha güçludur ve bu nedenle
daha çok yuk taşıyabılmektedır Yanı sıra, daha hız-
lıdır daha azyıvecek ve suyagereksınım duymak-
ta, uzun bacaklan ıle vol ve kopruyegerekstnım duy-
maksızın eneebelı arazılen ve nehırlen aşabılmek-
tedır George Basalla, Afhka 'dakı budurumun, Av -
rupa'nın Yakındoğu ıle ılgılı emperyalıst planlan-
nı gelıştırerek, tekerleğın bu bolgeye yemden gır-
mesı ıle son bulduğunu ıfade etmekte ve butun bu
belge ve bılgılere karşın Batılı akademısyenlenn
tekerleğın anlamı veetkısını abarttıklannı savunmak-
tadır
Yazar, bu savı ıle modem teknolojı açısından te-
kerleğın onemını reddetmedığını, ancak obur kul-
törienn değerlendmlmesmde, tekerlek kullanımının
gelışmış!|kölçutu olamayacağını vurgulamaktadır
Sonuç olarak. Batılılann, uzun yıllarbpyunca abart-
tığı, rum uygarlıklann temelı olan tekerleğın, butün
çağlarda, butun ınsanlar ıçın gereklı ya da yararlı
olan tek mekanık ıcat olmadığınm altını çızmekte-
dır George Basalla •teknolojinin e\Timi kuramı'nı
oluşturmak uzere kaleme aldığı yapıtında, konuyu
öylesıne guzel ışlemışnr kı, zaman zaman 'Tekno-
loji gerçekten gerekli mi" sorusunu, okurun kendı
ItCTKfme sormasma neden olmaktadjr Doğadakı
başka canlılann teknolojı olmaksızın yaşamlannı
ve soytannı surdurebıidıklen ornegını verdıkten
" sonra teknolojinin, ınsanın yaratıcı zekâsının ürfi-
nu ve var olduğunu kanıtlamanın bır yolu olduğu-
nu ıddıa etmektedır
Bır teknolojiye sahıp olmak bır ayncalıktır ve
guç kazanma nedenıdır Bu guce karşı gûç kazan-
manrnyolu, bundandahaüstun başka bırürünun oluş-
turulmasıdır Tanh boyunca, ılk teknolojık urunun
ortaya çıkması ıle baş/amış olan bu 'gûç kazanma,
ıktıdar olma ddrtusu'nun egemen oldugu, 'tekn(H
lojıde daha iJeri oJma' yanşı, teknolojıyı bugunkû
konumunagetırmıştır ve ınsanoğlunun artık tekno-
lojıden vazgeçmesı, onugormezden gelmesı olanak-
lı değıldır Bugun artık teknolojı, Uçuncu Dun-
ya'nın bağımlılığını sağlamaya yönelık, Batı'nın
emperyalıst polınkalannın bır aracıdır Bu neden-
ledır kı Batı, hangı teknolojı ıle bır ulkeyı bağımlı
konuma getırmek ıstıyorsa onun propagandasını
yapmakta, onun gereklılığını, tıpkı tekerlek ome-
ğınde oldugu gıbı abartılı olarak beyınlere yerleş-
tırmeye çalışmaktadır
Teknolojinin bu gucunun fark edılmesınden son-
ra, gelışmekte olan ulkeler de, ulusal bılım ve tek-
nolojı polıtıkalannı belırleme yönunde çaba harca-
maktadır Ülkemızde, bılım ve teknolojı ıle ılgılı ya-
pılanmalarveetkınlıklennvarlığı 1980'lerden son-
ra gorulmeye başlanmıştır Bu amaçla oluşturul-
muş olan Bfliın Teknotoji Yüksek Kurulu (BTYK),
Turkıye'nın bılım ve teknolojı polıtıkasmı oluştur-
ma yönunde etkınlıkgostermeyeçaJışmaktadır An-
cak polıtıka belırlemek amacı ıle yapılan toplantı-
larda hedef, teknotojide ileri ülkeier düzeyine gâ-
mek' olarak saptanmıştır Oysa vapılması gereken,
"Ülkeflin ne>ı
egereksinimi var ve ülkeinsanının y»-
şam niteligj (kaBtesî) nasıl yukseltilebilir" sorusu ıle
başlamakolmalıvdı Buyapılmadığıgıbı 'ilentek-
noktjik nuizemekr, nükleerteknokoji veuzav tekno-
IOJBİ' onceiıklı araştırma alanı olarak belırlenmış-
nr Bu öncelıklı alanlar, ûlkenın gerçeklenyle hıç mı
hıç örtüşmemektedır ve ne ulke gereksınımme ne
de ulke ınsanmın yaşam nıtehğını yûkseltmeye yo-
aelikör. idkeuın belırlenenfouaianlarda öncelıklı
olarak araştırma yapmaya gereksinimi olup olma-
dığı çok tarhşıiacak bırkonudur. Batı, kendı polıtı-
kası doğruhuSunda, bclırlı âJanlann oncehkli ol-
ması konusundagereklı her turlüpropagandayı yap-
maktadır Ulkedekı bılım adamlannaduşen ıse ger-
çekçı bılım ve teknolojı polıhkası belırlemek ıçın
sıyasal otonteyeplan-program sunmak ve bunu hıç
bıkıp usanmadan ymelemektır
1) George Basalla, Teknolojinin Evnmı (The Evolutıon
ofTechnology) TÜ8İTAK Yayınlan, Ankara 1996
2) Şükran Şahın, Turkıye deBılım ve Teknolojı Polıttka-
sı Kurumlar-Belgeler 1963-1997 Göçebe Yaymlan 1997
Mesleğime Başlarken ve Bitirirken...
B
uyıl emeklı oldum ve
otuz kusuryılın ne ça-
bukgeçtığıne hıç şa^ır-
madım Subay çıktığımdakı
kararnamede veemeklılık ka-
rarnamesınde değışmeven bır
ımza var Başbakan Suieyman
Deaurel (1967) ve Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel
(1998) Yıllardırkusmuşum
kızmışım şapkasınjalıpgıtn-
ğınde sevınmışım, ama polıtı-
kacı denıldığınde hep o aklı-
magelmış Demek kı halkın dı-
lıyleböyyûkadammışbır de-
mek kı halkın tercih ettiği
adammışıkı Evetzaman ge-
çıyor OnbeşyıldırPKKhabıt-
tı ha bıtecek dedık Çok şukûr
bıttı sayılır, Apo yok artık ör-
gutun başında Enflasyon ha
duşru ha duşecek dedık. hâlâ
alev saçıyor Nufus artışı, soi-
yal ve ekonomık dengesızlık-
ler, bolgesel eşıtsızlıkler ta-
nm ve enerjı »ektorundekı tu-
kenme, eğıtımde, tunzmde,
hukukta ve vargıda sorunlar
arttıkça arttı Bu oruzyıl ıçın-
de hıç mı ıyi şeylerolrrâdı
9
01-
du tabıı Ama bu ıvileşmeler
sıvasal bır bılınçle ya da guç-
Iü sıyasal kadrolann ıyı hazır-
lanmış ulusal polıtıkalan sonu-
cuolmadı Turkıye nın ulusal
çıkarlannı ve ulusal hedefle-
nnı elde etmek ıçınkullanaca-
ğı ulusal guçoğelen (ınsangu-
cu, coğrafi guç ekonomıkguç
asken guç psıko-sosyal ve tek-
nolojık guç) Mustafa Kemal
Atatûrk'unCumhunyete ver-
dığı ıvme ılekendılığınden art-
tı Ovî>a sıvasal ve yönetsel
guç oğesı ulusal gucun en
onemlı öğesıdır oburlennın
guçlenmesını de sağlar Bu
oğenındeğışmesı, venılenme-
sı ve guçlenmesı ıse Cumhu-
nyetın ılk yıllannın ıvmesıne
ya da zamana bırakılmamalı-
dır Oysa bızler medvayı bü-
vuk bır merakla takıp etmek-
ten başka bır ış yapmıyoruz
Devletın katmanlanna çalış-
kan, bılgıh, konusunda dene-
yımlı. zamana karşı yanşan
kışıler seçmelı ve atamalıyız
Var olan anavasal sıstemı sağ-
lıklıdurumagetırmelıyız Za-
man yok' HEİI. atak ve sonuç
alıcı sosyal \e ekonomik poü-
tikalar uretmelive bunlan uy-
gulavacak hukumetler getir-
meiiyızparlamentoya... Yavaş
hareicet. nasıl muharebededuş-
manın ışını kolaylaştırırsa,eko-
nornıde rantçıran, sıyasette ra-
dıkal gruplann, yurtseverlık-
te de bölücunun ekmeğıne yağ
surer Cumhunyetın 75 yıl-
donumundede\ letın varlığı ve
bağımsızlığı, ulkenın bühîn-
luğu ve bolunmezlığı, toplu-
mun huzur ve guvenı ıçm alı-
nacak önlemlen hemen haya-
ta geçırmelıyız Bunu yalnız
cumhurbaşkanı soylememelı,
butünseçılmış ve atanmışdev-
let yonetıcılen aynı bılınç ve
ınançla uygulamalıdır Devle-
tin bekaa ve vatandaş haklan
yaşamsaldır ve bu konudaduy-
gusallıgın yen yoktur Musta-
fa Kemal Ataturk'ün ılke ve
devrımlen, duygularla değıl
duşunce ve akılcı eylemlerle
devamettınlır Kabukdevlet,
şeffaf devlet, ıkıncı cumhun-
yet uçuncu yol globalleşen
dunya, sosyal demokrası, de-
mokratık sol vs bu tartışma-
lar çok yapıldı Türkrye'nin
hemen asgari mfistereklerde
birieşecek, akıl ve bıiımı elden
d
hbnmgErekaninivanhr.Böy-
lebırduruma nıçınduştuk, ön-
ceden gorebılır mıydık, buna
müstahak mıydık0
Bu sorula-
nn yanıöru alıp derhal kollan
sıvamalıyız Bırzamanlarbe-
genmedığımız Süleyman De-
nurel, "NaalbirTuridye?" dı-
ye sorulduğunda bakın şımdı
necevap venyor "Huzur.gü-
ven,banşveistikrar jçinde,la-
ik, demokrat, nüfus arüş hızı
yiizde 1, enflasyon \uzde 5,
köyhlluk .vuzde î0 ve büyume
hıâ yiizde 5'in üzerinde bü-
yük bir Türkiye-.'' Boyle bır
Turkıye'yı çocuklanmıza bı-
rakabılmemız ıçın ağıt yak-
maya da slogan atmaya da za-
man yok. Vapurgıdıyor Zaman
geçıyor'
Mevcut makıneler v ıra
CUMHLTlUTKt
EmeklıPıyadeKıdemlıAlbay
PENCERE
56'ncı Hükümetin
Programı Yazıldı...
Herkes şaşkın
1
Ankara'daneleroluyor? Yenı hukumet nasıl
rulacak? Başbakan kım olacak? Pıyango kıı
çıkacak? Süleyman Bey ıstıhareye mı yataca^
Ya bundadır, ya şunda, helvacının kızında mı
yecek''
Helvacının kızı kım
9
Tansu mu?.
Pekı, Fazılet Partısı'nın uslu lıden Recai Bey n
den başbakan olmasın?
Baykal başbakan olsun, Ecevrt'ın ınadına kc
tuğa kurulsun, ulkeyı çekıp çevırsın
Başkent kazan, usta vedeneyımlı gazetecılerke(
çe
1
Fısıltı, dedıkodu, soylentıyle okurlan doldı
ruşa getırıp satış yapmak bızım manfetımız deC
mı
(
Ne var kı bunların hepsını atlatıp bız hukı
met programını ele geçırdık.
Denebılır kı
- Be adam!. Daha ortada başbakan yok, ba
kanlaryok, hukumetyok, sen nasıl oluyorda hu
kumetprogramını ele geçınyorsun?.
Işte marrfet budur
•
56'ncı hukumetın programı, bu koşeye sığama-
yacak kadar uzun olduğundan, ben temel nokta-
lan numaralayarak bır ozet çıkardım, sunuyorum
"1) Irtıca ıle mucadele edılecek
2) Boluculukle mucadele edılecek.
3) Çetelerle mucadele edılecek
4) Enflasyonla mucadele edılecek "
Beğendınız mı
9
Beğensenızde beğenmesenızdehukumetprog-
ramı budur' Fazılet Partısı'nın uslu genel başka-
nı Recaı Bey başbakanlık koltuğuna otursa da ya-
pacağı ış budur, haddıne duşmuşse, bu prog-
ramdan bır mılım oteye kaysın bakalım, alnını ka-
nşlarım
Recaı Bey, açsın bakalım ımam-hatıp okullan-
nın orta bolumlennı
Tansu Hanım başbakan olursa sekız yıllıkzorun-
lu eğıtıme paydos dıyebılır mı'
Kım başbakan olursa olsun, çetelere karşı açı-
lan savaşımı yurutmek zorundadır, yoksa adamın
saçını kesıp pışırırler, kendısıne yedınrler
Ya enflasyonla savaş?
Yenı hukumet dostlar alışvenşte gorsunler dıye
enflasyonu aşağı çekmek hedefinı programına
koyacaktır, yırmı yıldan ben suren "eveleme, de-
veleme, devekuşukovalama"oyunundan kım ka-
çabılır?
Sonuçta 56'ncı hi/kumetın programı yazılmış-
tır, şımdı ış başbakanlık ve bakanlık koltuklanna
oturacak kışılen saptamaya kaldı
Eh, o konuda hem ışın talıbı çok, hem dedıko-
dusundan geçılmıyor u
• *
Ya yenı seçım'?
Seçım olsa ne olacak, olmasa ne olacak Yuz-
de 20'lık oy çıtasının altında gezınen cuce parU-
lerden hangısı ıktıdara gumbür gumbur geçecek
de ulkeye yon verecek? üderler seçırnden sonra
da "al gulum ver gulum" pazarlıklanyla yeniden
hukumetçılık oynamaya başlamayacaklar mı?
Ya demokrası?
Haydı canım sen de!. Meclıs'tekı partılenn top-
lanıp da Turkıye'yı demokratık hukuk devletıne
donuşturmelen ıçın bır engel mı var?
Ama o ışı yaparlar mı hıç'
BAŞSAGLJGI
Çalışma arkadaşımız
YALÇIN GEÇER'in annesi
GfJlNEŞ
GEÇER'in
ölümünü üzüntüyle ögrendik.
Kendısıne rahmet, arkadaşımıza
ve diğer yakınlanna
başsağlığı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
TV Akflfı kutusu.
ZİHİH ACAR, 8AŞARIYI HIZLAHDIRIR,