19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1998 ÇARŞA OLAYLAR VE GORUŞLER Roma Bunalımı ERTAN URUNGA EmeUı YargıçAlbay 'Bır musıbet bın nasıhatten \eğdır' Turk atasozu Y akJaşık on beş yıldan be- n ulkemızı kasıp kavuran, bınlerce ınsanımızın ya- şamına mal olan ve yu- reklennuzde onulmazya- ralaracan PKK teronmun sorumlusu çetebaşmın Italya'mn başken- tı Roma'da yakalanması ve hemen ardın- dan bıze venlmeyeceğının açıklanması uzenne gelışen olaylar, yazımızın başına aldığımız atasozunun ne kadar doğru ol- duğunu bır kez daha kanıtlamıştır Gerçekten Italya Başbakanı Massimo D'Alema'nın, ülkemızde ıdam cezası ol- dugu gerekçesıyle bu kışının Turkıye'ye venlmeyeceğı ve hatta kendısıne sığınma haJdı bıle tamnabıleceğıne ılışkın sozlen, ıvecenlıkle (alelacele) soylenmış talıhsız bır beyan olsa da, PKK'nın ne menem bır teror orgutu olduğunun, her zamankınden etkm bır bıçımde dunya kamuoyu onunde tartışılıp dosta duşmana tanıtılmasına bır vesıle oldugu kadar terorun yureklen bur- kan ınanılmaz vahşetı karşısında sankı hıp- noz altındaymış gıbı suskun ve edılgın ka- lan halkımızın bırden şahlanıp ozbenlığı- ne kav uşması ve ulusal bılınçle kenetlene- rek gereken duyarlılığı ve beklenen tepkı- yı göstermesı açısmdan da son derece ya- rarlı olmuştur Oyle sanıyoruz kı, Turk toplumunun, tahnkiere kapılmadan ve aşınya kacmadan ıçten gelen bırdurtu ıle doğaçlama olarak ortaya koydugu bu haklı tepkı, çağdaş hu- kuk duşuncesının beşıgı sayılan Roma'nın tutumunu degıştınp ttalyan dostlanrruzı aklın ve sagduyunım evrensel çızgısınde Turkıye ıle bırleşürecektır Esasen bu bırleşmerun gerçekleşmesı- nı engelleyecek hıçbır neden de yoktur %ktur, çunku uluslararası antlaşmalar ve yargı organlannın kararlan tamamen Tur- kıye'nın ısteğının haklılığını ortaya koy- maktadır Her ne kadar, görselyayın ve basında ftal- ya'nın 1957 tanhlı SuçluJann ladesıne îhş- kın Antlaşma çerçevesınde gen venimeyı ısteyen uJkede ıdam cezasının olmaması ge- rektığı, o>sa Turkıye'de ıdam cezası oldu- gu ıçın ladenın de soz konusu olamayaca- ğı savına karşı. Turkıye'nın ceza yasala- nnda ıdam cezasının yeraldığı kabul edıl- mekle bırlıkte, bunun yaklaşık on beş yıl- dan ben uyguJanmadığı ve Avrupa Insan Haklan Mahkemesı "nın bır karannda da buna temas edılerek davanın Turkıve le- hıne sonuçlandığı, kaldı kı halen TBMM'nın gündemmde bulunan ve kısa sure ıçındeyasalaşması bekJenen Turk Ce- za Yasası Değışıklık TasanM'nda ıdam ce- zasının kaldınlarak yenne agırlaştınlmış muebbet hapı>> cezasının geürıldığı vur- gulanarak konunun tartışıldığı ancak bu yapılırken yersız vegereksız ısnatlarla kan- tann ropuzunun kaçınidığı gorulmektedır Oysa. bu >azınınkalemealındığı 26 Ka- sım 1998 tanhı ılıbanyla Turkj>e'nın ıa- de konusunda henuz resmı bır başvurusu bulunmadığı ıçın, Italyan hukumetırun ıa- de ıstemını reddeden kesm ve bağlayıcı bır karanndan da söz edılemeyeceğıne go- re Italya'nın teroru destekle>en bırdevlet olarak ılan edılmesını de doğru bulmadı- ğımızı, ozellıkJe ulkemızın AvTupa Bırlı- ğı'ne uyelıgı ve Kıbns sorununda Turkı- ye'nın tezlenru destekleyen Italya'ya kar- şı önyargılı davranmaktan özenlekaçınmak gerektıgını de burada belırtmek ıstenz Bu durum karşısında Turkıye bır yan- dan uluslararası antlaşmalar ve hukuk tcu- rallan ıçınde tanınanhaklan sonuna kadar kullanırken, ote yandan Avrupa Konseyı, Avrupa Bırlığı ıle Avrupa Guvenlik ve Iş- bırlıgı Teşkılatı (AGlT) çerçev esınde ge- reklı dıplomatık gınşımlenn arttınlarak surdürulmesının ıstenen sonuca ulaşmak ıçın yeterlı olacağı kanısındayız Ote yandanAdalet Bakanı Sayın Hasan Denizkurdu'nun, gen venlmenın (ıade- nın) sağlanabılmesı amacıyla TCY'de yer alan ıdam cezasının bır an once kaldınJ- ması ıçın hazırlanan bırtasanyı TBMM'ye sunması, sıyasal açıdan yersız ve zaman- sız oldugu ılen surülse bıle, Türkjye'nın detarafoldugu ınsan haklanna ılışkın ulus- Iararası antlaşmalarda yer alan yukumlu- luklen yenne getırmek açısından artıkçok geç kalmdığını ıtıraf etmek daha doğru olacaktır sanırız Burada şunu da belırtmek ıstenz kı, ın- sanJara bırakınız ıdam cezasını bır yana, valışı yaratıkJargibı demırparmaklıklarar- kasına kapatılmasını bıle yakıştıramayan otuz yıllık emeklı bır yargıç olarak dıye- bıhnz kı, adalet tanhınde ınsanlığa karşı suç ışleyen PKK terör orgutünun sorum- lusu maruf kışı kadar ıdamı hak edıp de, yargılanmak uzere ıadesı bıle uluslarara- sı tartışma konusu olan bır olayın yaşan- dığını hıç anımsamıyoruz Gerçekten, verdığı errur ve talımatlarla masum ınsanlan acımasızcakatledıp ınsan- Iık suçu ışleyen bır kışının çağdaş ceza adaletı ve ınsan haklan adına ıdam edılme- sıne artık bağımsız yargı organlannca bı- le karar venlemeyecekse, boyle bır ceza- nın yasalarda yeralmasına da ne gerek var kı1 Işte, Roma'da yaşanan bunalımın orta- ya çıkardığı bu durum karşısında, demok- ratık ve laık bır hukuk devletı olan Turkı- ye Cumhunyetı'nın ceza yasalannda ıdam cezasının yer almasını doğnı bulmayan seçkın Tûrİc hukukçuiannm haldı eleştın- lennı bıryana bıraksak bıle, son olayda ol- duğu gıbı bunun ulusal çıkarlanmıza za- rar vermeye başladığmı yadsıyabılmek mümkun değıldır Kaldı kı, 1984yılından bugunedeğın ge- çen sûre ıçınde yargı organlannca venlen ve yuksek Yargıtay tarafından onanmak surerıyle kesınleşen ıdam cezaJan, yasama erkitarafindaııonaylanmadığı ıçm yenne getırılmezken, savcı veyargıçlannuzın bu cezayı uygulamak zorunda bırakjlması ıle ortaya çıkan çarpıkJığın maku) ve mantı- kı bır açıklaması olamayacağı ıçın bu ce- zanın savunulacak bır yonü de kalmamış- tır Sonuç olarak, artık kım ne derse desın, takke duşmuş kel göiunmuş, Turkıye'de ıdam cezasının sonu gelmıştır Bundan sonra ınsanlığa karşı suç ışleyenlenn ulus- lararası bır mahkemede ıdam cezası ıle yargılanmalan, ancak uygar ve demokra- tık ulkelenn aralannda sağlayacaklan bır oydaşma (konsensus) ıle mumkun olabı- lecektır Boyle de olmalıdır ARADABÎR MURAT CÂNO Süper Savcı, Süper Yargıç Olmaya Engel Yok 1982 Anayasası'nın yururluğe gırdığı tanh- ten ıtıbaren yargı gucunu temsıl eden ve onun aslı unsurlan olan savcı ve hâkımlerın bağım- sız olmadıkları, bu nedenle adaletı gerçekleş- tıremedıklerı, en azından bu konuda zorlandık- ları ya da engellerle karşılaştıkları savlan, ken- dılen muhalefette olan ya da muhalefete du- şen "sıyasıler" ve "ıletışım dunyası" mensup- lan tarafından soylenegelmektedır Hemen soylemelıyım kı, hâkım ve savcıların yeterlı "g/uı/ence"lerı yoktur Guvencede olmamak halı, hem meslekı ba- ğımsızlık, hem ekonomıkyeterlılık, hem deyu- rutme ve ona bağlı olarak ışleyen ıdan organ- lara soz geçırememek, onlann yaptıklan ya da yapmadıklan ıle yetınmek zorunda olmak ba- kımından kesınlıkle soz konusudur Ne var kı anayasal ve yasal duzenlemeler bakımından savcı ve hâkımın karar verme ozguıiuğunu sı- nırlayan hıçbır hukum yoktur. Bu ozgurluk oy- le sınırsızdır kı savcı ve hâkım; gerek hazırlık, gerekse yargılama aşamasjnda vendı^ı karar- lan zamanında, gerçege uygun olarak ve ye- terlı duzeydeyerme getırmeyen her duzeyde- kı -orneğın MIT musteşan, emniyet genel mu- duru, genelkurmay başkanı gıbı- ıdan gorev- lıler, hatta yurutme organı uyelen hakkında suç ışledıklen ıçın kovuşturma başlatmak, kamu da- vası açmak, koşulları varsa tutuklama kararı vermek ve sonuçta ozgurluğu (hurrıyetı) bağ- layıcı cezaya mahkûm etmek yetkısıne sahıp- tır Usul sorunlan kovuşturma başlatılmasına, ka- mu davası açılmasına ve hukum kurulmasına engel değıldır, engel yapılamaz Kaldı kı bu konudakı bır başka guç kaynağı da kamuoyu- dur Bana oyle gelıyor kı bu noktadakı temel so- run "ozguven" ve "sorumlulukbılıncı" ıle ılgı- lıdır Hâkım ve savcılar, toplumun "adalet ara- yışı"n\n oluşturduğu potansıyel gucu artık fark edıp "nskalma cesaretı" gostererek davrana- bılırlerse Turkıye, "vıraj"ı alacaktır. Aksı halde "kul" halıne gelme surecı "kulluk"\a bıtecek- tır. Unutulmamalıdırkı, "tekadam"ayağakalk- masaydı, "dağlarda tek tekateşler" yanamaz- dı ve Turkıye somurge, ınsanımız ıse "modern kole" olurdu. Tanhsel bakımdan toplumsal gereksınımın "onculuğu"nu yapmak, şımdı adalet mensup- larınaduşmektedır Ve bılsınler kı boyle bır on- culuğe kalkışanlar yalnız kalmayacaklardır. Ben, bu onculuğu yapabılecek "yürek"te ve "bılınç"te olan hâkım ve savcıların olduğunu bılıyorum, çok geçmeden de "dağlarda yan- maya başlayan ateşlerın", kentlerde de yanacağına ınanıyorum. Teknolojiye Sahip Olmak Ayncalıktır Doç. Dr. ŞÜKRAN ŞAHİN G eorgeBasada, 'Teknolojinin Evrimi' adlı yapıtında, tekerlekle ılgılı bılgı- lerımızın artmasıyla Avrupa ve ABD'de tekerleğe venlen onemın nasıl abartıldığı ve tekerleğın tanhı- nın ve etkısının nasıl çarpıtıldığının ortaya çıktığını vurgulamaktadır Tekerleğın ılk ortaya çıkışı, M 0 dort bmmcı yuzyılda, Mezopotamyaüagerçekleştınlmış.bura- dan Avrupa 'nın kuzeybatısına hızla yayılmıştır Te- kerleğın bır taşıma aracı olarak kullanımının otesın- de, kuttorensel ve torensel amaçlarla kuilanıldığı, arkeolojık çalışmalardan eldeedılen resımlerle sap- tanmıştır Bukuttorensel ve torensel kullanımm, te- kerleğın savaştakı ışlevı ıle bağlantılı oldugu savu- nulmaktadır Mezopotamya'da. dort tekerleklı 'sa- vaşarabaJanrun' ve ıkı tekerleklı 'atarabalannın'. mızraklann kolayca Fırlatılmasını sağlayan hare- ketlı platformlar olarak kuilanıldığı, elde edılen re- sımlerden vanlan sonuçtur Daha sonrakı yıllarda, Hındıstan, Mısır ve Çın'de de tekerlek kullanılmış- tır Buna karşın Guneydoğu Asya, Afhka'da Buyuk Sahra'nın guneyındekalan bolge, Asyakıtasının gu- neydoğusundakj adalar. Polınezya ıleKuzey ve Gü- neyAmenka 'da, ınsanlartekerlek kullanmadan ya- şamlannı surdurmuşler ve ulaşım amacı ıle bu don- gusel hareketlı ıcattan yararlanmamışlardır Aztek ve Maya kulturlen gıbı. sanat ve bılım ala- fpcja ustunba^ansı olan (opiumlarıiı tclftTfcŞffiııla- şım aracı olarak değıl, sadece mmık hey kelcıklenn t^banma hâreket sağiama amacı ıle kullanıtdıgı. yı- ti^ yapılan arkeolojık çalışmalarla gostenlmıştır Bu heykelcıkler, tekerleğın mekanık ılkesınm Az- tek ve Mayalar tarafindan tam olarak anlaşılıp uy- gulandığını gostermektedır Tekerleğın bu kulturler tarafindan ulaşım aracı olarakkullanılmamasının son derece basıt bır nedenı vardır kı o da, bu bolgedekı sık ağaçlı ormanlar ve engebelı arazıde tekerleklı ula^ımın zorluğudur Ote yandan Afhka'da. M S 300-700 yuzyılda, ınsanlartekerleğı ulaşım aracı olarak kullanmaktan vazgeçıp, bunun yenne deveyı taşıma aracı olarak kullanmaya başlamışlardır Tekerleğın, ıcat edıldı- ğı bu bolgede reddedılıp, ulaşım ıçın deve kullanı- mı çok ılgınç bır gelışmedır Deve, tekerleklı ara- bayı çeken okuzden daha güçludur ve bu nedenle daha çok yuk taşıyabılmektedır Yanı sıra, daha hız- lıdır daha azyıvecek ve suyagereksınım duymak- ta, uzun bacaklan ıle vol ve kopruyegerekstnım duy- maksızın eneebelı arazılen ve nehırlen aşabılmek- tedır George Basalla, Afhka 'dakı budurumun, Av - rupa'nın Yakındoğu ıle ılgılı emperyalıst planlan- nı gelıştırerek, tekerleğın bu bolgeye yemden gır- mesı ıle son bulduğunu ıfade etmekte ve butun bu belge ve bılgılere karşın Batılı akademısyenlenn tekerleğın anlamı veetkısını abarttıklannı savunmak- tadır Yazar, bu savı ıle modem teknolojı açısından te- kerleğın onemını reddetmedığını, ancak obur kul- törienn değerlendmlmesmde, tekerlek kullanımının gelışmış!|kölçutu olamayacağını vurgulamaktadır Sonuç olarak. Batılılann, uzun yıllarbpyunca abart- tığı, rum uygarlıklann temelı olan tekerleğın, butün çağlarda, butun ınsanlar ıçın gereklı ya da yararlı olan tek mekanık ıcat olmadığınm altını çızmekte- dır George Basalla •teknolojinin e\Timi kuramı'nı oluşturmak uzere kaleme aldığı yapıtında, konuyu öylesıne guzel ışlemışnr kı, zaman zaman 'Tekno- loji gerçekten gerekli mi" sorusunu, okurun kendı ItCTKfme sormasma neden olmaktadjr Doğadakı başka canlılann teknolojı olmaksızın yaşamlannı ve soytannı surdurebıidıklen ornegını verdıkten " sonra teknolojinin, ınsanın yaratıcı zekâsının ürfi- nu ve var olduğunu kanıtlamanın bır yolu olduğu- nu ıddıa etmektedır Bır teknolojiye sahıp olmak bır ayncalıktır ve guç kazanma nedenıdır Bu guce karşı gûç kazan- manrnyolu, bundandahaüstun başka bırürünun oluş- turulmasıdır Tanh boyunca, ılk teknolojık urunun ortaya çıkması ıle baş/amış olan bu 'gûç kazanma, ıktıdar olma ddrtusu'nun egemen oldugu, 'tekn(H lojıde daha iJeri oJma' yanşı, teknolojıyı bugunkû konumunagetırmıştır ve ınsanoğlunun artık tekno- lojıden vazgeçmesı, onugormezden gelmesı olanak- lı değıldır Bugun artık teknolojı, Uçuncu Dun- ya'nın bağımlılığını sağlamaya yönelık, Batı'nın emperyalıst polınkalannın bır aracıdır Bu neden- ledır kı Batı, hangı teknolojı ıle bır ulkeyı bağımlı konuma getırmek ıstıyorsa onun propagandasını yapmakta, onun gereklılığını, tıpkı tekerlek ome- ğınde oldugu gıbı abartılı olarak beyınlere yerleş- tırmeye çalışmaktadır Teknolojinin bu gucunun fark edılmesınden son- ra, gelışmekte olan ulkeler de, ulusal bılım ve tek- nolojı polıtıkalannı belırleme yönunde çaba harca- maktadır Ülkemızde, bılım ve teknolojı ıle ılgılı ya- pılanmalarveetkınlıklennvarlığı 1980'lerden son- ra gorulmeye başlanmıştır Bu amaçla oluşturul- muş olan Bfliın Teknotoji Yüksek Kurulu (BTYK), Turkıye'nın bılım ve teknolojı polıtıkasmı oluştur- ma yönunde etkınlıkgostermeyeçaJışmaktadır An- cak polıtıka belırlemek amacı ıle yapılan toplantı- larda hedef, teknotojide ileri ülkeier düzeyine gâ- mek' olarak saptanmıştır Oysa vapılması gereken, "Ülkeflin ne>ı egereksinimi var ve ülkeinsanının y»- şam niteligj (kaBtesî) nasıl yukseltilebilir" sorusu ıle başlamakolmalıvdı Buyapılmadığıgıbı 'ilentek- noktjik nuizemekr, nükleerteknokoji veuzav tekno- IOJBİ' onceiıklı araştırma alanı olarak belırlenmış- nr Bu öncelıklı alanlar, ûlkenın gerçeklenyle hıç mı hıç örtüşmemektedır ve ne ulke gereksınımme ne de ulke ınsanmın yaşam nıtehğını yûkseltmeye yo- aelikör. idkeuın belırlenenfouaianlarda öncelıklı olarak araştırma yapmaya gereksinimi olup olma- dığı çok tarhşıiacak bırkonudur. Batı, kendı polıtı- kası doğruhuSunda, bclırlı âJanlann oncehkli ol- ması konusundagereklı her turlüpropagandayı yap- maktadır Ulkedekı bılım adamlannaduşen ıse ger- çekçı bılım ve teknolojı polıhkası belırlemek ıçın sıyasal otonteyeplan-program sunmak ve bunu hıç bıkıp usanmadan ymelemektır 1) George Basalla, Teknolojinin Evnmı (The Evolutıon ofTechnology) TÜ8İTAK Yayınlan, Ankara 1996 2) Şükran Şahın, Turkıye deBılım ve Teknolojı Polıttka- sı Kurumlar-Belgeler 1963-1997 Göçebe Yaymlan 1997 Mesleğime Başlarken ve Bitirirken... B uyıl emeklı oldum ve otuz kusuryılın ne ça- bukgeçtığıne hıç şa^ır- madım Subay çıktığımdakı kararnamede veemeklılık ka- rarnamesınde değışmeven bır ımza var Başbakan Suieyman Deaurel (1967) ve Cumhur- başkanı Süleyman Demirel (1998) Yıllardırkusmuşum kızmışım şapkasınjalıpgıtn- ğınde sevınmışım, ama polıtı- kacı denıldığınde hep o aklı- magelmış Demek kı halkın dı- lıyleböyyûkadammışbır de- mek kı halkın tercih ettiği adammışıkı Evetzaman ge- çıyor OnbeşyıldırPKKhabıt- tı ha bıtecek dedık Çok şukûr bıttı sayılır, Apo yok artık ör- gutun başında Enflasyon ha duşru ha duşecek dedık. hâlâ alev saçıyor Nufus artışı, soi- yal ve ekonomık dengesızlık- ler, bolgesel eşıtsızlıkler ta- nm ve enerjı »ektorundekı tu- kenme, eğıtımde, tunzmde, hukukta ve vargıda sorunlar arttıkça arttı Bu oruzyıl ıçın- de hıç mı ıyi şeylerolrrâdı 9 01- du tabıı Ama bu ıvileşmeler sıvasal bır bılınçle ya da guç- Iü sıyasal kadrolann ıyı hazır- lanmış ulusal polıtıkalan sonu- cuolmadı Turkıye nın ulusal çıkarlannı ve ulusal hedefle- nnı elde etmek ıçınkullanaca- ğı ulusal guçoğelen (ınsangu- cu, coğrafi guç ekonomıkguç asken guç psıko-sosyal ve tek- nolojık guç) Mustafa Kemal Atatûrk'unCumhunyete ver- dığı ıvme ılekendılığınden art- tı Ovî>a sıvasal ve yönetsel guç oğesı ulusal gucun en onemlı öğesıdır oburlennın guçlenmesını de sağlar Bu oğenındeğışmesı, venılenme- sı ve guçlenmesı ıse Cumhu- nyetın ılk yıllannın ıvmesıne ya da zamana bırakılmamalı- dır Oysa bızler medvayı bü- vuk bır merakla takıp etmek- ten başka bır ış yapmıyoruz Devletın katmanlanna çalış- kan, bılgıh, konusunda dene- yımlı. zamana karşı yanşan kışıler seçmelı ve atamalıyız Var olan anavasal sıstemı sağ- lıklıdurumagetırmelıyız Za- man yok' HEİI. atak ve sonuç alıcı sosyal \e ekonomik poü- tikalar uretmelive bunlan uy- gulavacak hukumetler getir- meiiyızparlamentoya... Yavaş hareicet. nasıl muharebededuş- manın ışını kolaylaştırırsa,eko- nornıde rantçıran, sıyasette ra- dıkal gruplann, yurtseverlık- te de bölücunun ekmeğıne yağ surer Cumhunyetın 75 yıl- donumundede\ letın varlığı ve bağımsızlığı, ulkenın bühîn- luğu ve bolunmezlığı, toplu- mun huzur ve guvenı ıçm alı- nacak önlemlen hemen haya- ta geçırmelıyız Bunu yalnız cumhurbaşkanı soylememelı, butünseçılmış ve atanmışdev- let yonetıcılen aynı bılınç ve ınançla uygulamalıdır Devle- tin bekaa ve vatandaş haklan yaşamsaldır ve bu konudaduy- gusallıgın yen yoktur Musta- fa Kemal Ataturk'ün ılke ve devrımlen, duygularla değıl duşunce ve akılcı eylemlerle devamettınlır Kabukdevlet, şeffaf devlet, ıkıncı cumhun- yet uçuncu yol globalleşen dunya, sosyal demokrası, de- mokratık sol vs bu tartışma- lar çok yapıldı Türkrye'nin hemen asgari mfistereklerde birieşecek, akıl ve bıiımı elden d hbnmgErekaninivanhr.Böy- lebırduruma nıçınduştuk, ön- ceden gorebılır mıydık, buna müstahak mıydık0 Bu sorula- nn yanıöru alıp derhal kollan sıvamalıyız Bırzamanlarbe- genmedığımız Süleyman De- nurel, "NaalbirTuridye?" dı- ye sorulduğunda bakın şımdı necevap venyor "Huzur.gü- ven,banşveistikrar jçinde,la- ik, demokrat, nüfus arüş hızı yiizde 1, enflasyon \uzde 5, köyhlluk .vuzde î0 ve büyume hıâ yiizde 5'in üzerinde bü- yük bir Türkiye-.'' Boyle bır Turkıye'yı çocuklanmıza bı- rakabılmemız ıçın ağıt yak- maya da slogan atmaya da za- man yok. Vapurgıdıyor Zaman geçıyor' Mevcut makıneler v ıra CUMHLTlUTKt EmeklıPıyadeKıdemlıAlbay PENCERE 56'ncı Hükümetin Programı Yazıldı... Herkes şaşkın 1 Ankara'daneleroluyor? Yenı hukumet nasıl rulacak? Başbakan kım olacak? Pıyango kıı çıkacak? Süleyman Bey ıstıhareye mı yataca^ Ya bundadır, ya şunda, helvacının kızında mı yecek'' Helvacının kızı kım 9 Tansu mu?. Pekı, Fazılet Partısı'nın uslu lıden Recai Bey n den başbakan olmasın? Baykal başbakan olsun, Ecevrt'ın ınadına kc tuğa kurulsun, ulkeyı çekıp çevırsın Başkent kazan, usta vedeneyımlı gazetecılerke( çe 1 Fısıltı, dedıkodu, soylentıyle okurlan doldı ruşa getırıp satış yapmak bızım manfetımız deC mı ( Ne var kı bunların hepsını atlatıp bız hukı met programını ele geçırdık. Denebılır kı - Be adam!. Daha ortada başbakan yok, ba kanlaryok, hukumetyok, sen nasıl oluyorda hu kumetprogramını ele geçınyorsun?. Işte marrfet budur • 56'ncı hukumetın programı, bu koşeye sığama- yacak kadar uzun olduğundan, ben temel nokta- lan numaralayarak bır ozet çıkardım, sunuyorum "1) Irtıca ıle mucadele edılecek 2) Boluculukle mucadele edılecek. 3) Çetelerle mucadele edılecek 4) Enflasyonla mucadele edılecek " Beğendınız mı 9 Beğensenızde beğenmesenızdehukumetprog- ramı budur' Fazılet Partısı'nın uslu genel başka- nı Recaı Bey başbakanlık koltuğuna otursa da ya- pacağı ış budur, haddıne duşmuşse, bu prog- ramdan bır mılım oteye kaysın bakalım, alnını ka- nşlarım Recaı Bey, açsın bakalım ımam-hatıp okullan- nın orta bolumlennı Tansu Hanım başbakan olursa sekız yıllıkzorun- lu eğıtıme paydos dıyebılır mı' Kım başbakan olursa olsun, çetelere karşı açı- lan savaşımı yurutmek zorundadır, yoksa adamın saçını kesıp pışırırler, kendısıne yedınrler Ya enflasyonla savaş? Yenı hukumet dostlar alışvenşte gorsunler dıye enflasyonu aşağı çekmek hedefinı programına koyacaktır, yırmı yıldan ben suren "eveleme, de- veleme, devekuşukovalama"oyunundan kım ka- çabılır? Sonuçta 56'ncı hi/kumetın programı yazılmış- tır, şımdı ış başbakanlık ve bakanlık koltuklanna oturacak kışılen saptamaya kaldı Eh, o konuda hem ışın talıbı çok, hem dedıko- dusundan geçılmıyor u • * Ya yenı seçım'? Seçım olsa ne olacak, olmasa ne olacak Yuz- de 20'lık oy çıtasının altında gezınen cuce parU- lerden hangısı ıktıdara gumbür gumbur geçecek de ulkeye yon verecek? üderler seçırnden sonra da "al gulum ver gulum" pazarlıklanyla yeniden hukumetçılık oynamaya başlamayacaklar mı? Ya demokrası? Haydı canım sen de!. Meclıs'tekı partılenn top- lanıp da Turkıye'yı demokratık hukuk devletıne donuşturmelen ıçın bır engel mı var? Ama o ışı yaparlar mı hıç' BAŞSAGLJGI Çalışma arkadaşımız YALÇIN GEÇER'in annesi GfJlNEŞ GEÇER'in ölümünü üzüntüyle ögrendik. Kendısıne rahmet, arkadaşımıza ve diğer yakınlanna başsağlığı dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI TV Akflfı kutusu. ZİHİH ACAR, 8AŞARIYI HIZLAHDIRIR,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle