Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumek@turk.net 13
gepçekleşiyon
• ANKARA(AA)-75
yıllık Cumhuriyet tarihinin
ilk Enerji Şûrası, 7-9
Arahk 1998tarihlerinde
İstanbul'da yapılacak.
Şûrada, 21. yüzyılda
Türkiye'nin enerji durumu
ele ahnarak, enerjinin
profili çıkanlacak.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Başbakan Mesut
Yılmaz ile Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cnmhur
Ersümer'in şûraya
katılımlannın yeni
hükümet çalışmalannın
seyrine bağlı olduğu
belirtildi. Ersümer, yapöğı
açıklamada, Türkiye'de
enerji sektörünün daha
verimli çalışması için
gereken yeniden yapılanma
ve özelleştirme hedeflerine
dair faaliyetlerinin
sürdüğünü belirtti.
Emlakçılardan
sıkı denetim
• İZMİR(AA)-Izmir
Emlakçılar ve Emlak
Müşavirleri Derneği
Başkanı Rıdvan Akgün,
emlakçılık sektörünü
dûzenleyen bir yasanın
olmaması yüzünden
vatandaşın zaman zaman
mağdur olduğunu
belirterek dernek olarak
kötü niyetli kişilerle
mücadele ettikJerini
bildirdi. Akgün, "Yönetim
kurulumuz, şikâyetler
üzerine dolandıncı
emlakçılan ister üyemiz
olsun ister olmasın disiplin
kuruluna sevk ediyor ve
haklannda işlem yapıyor"
dedi.
sanaylciler
GAP'ta
• ŞANLIURFA(AA)-
Ispanyol sanayicilerden
oluşan 9 kişilik bir heyet,
GAP'ta incelemelerde ve
yatınmla ilgili
görüşmelerde bulunmak
üzere Şanlıurfa'ya geldi.
Yetkililer, konuk
işadamlannm, GAP Bölge
a Idaresi Bölge
bir brifingden sonra
Atatürk Barajı'nda
incelemelerde
bulunacağını söylediler.
Mulıasebecilerfn
GBraponı
• Ekonomi servisi -
Istanbul Serbest
Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası
(ÎSMMMO), gümrûk
birliğinin (GB) sonuçlarını
içeren bir rapor hazırladı.
Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu
tarafindan hazırlanan
raporda, GB'nin sonuçlan
değerlendirilerek, sürecin
çalışma hayatına etkileri
değerlendirildi. Raporda,
Türkiye'nin zararlannın
telafi edilmesi gerektiği,
edilmediği takdirde
GB'nin geleceğinin
tehlikede olduğu
vurgulandı
TABA'dan PKK
mektupları
• Ekonomi servisi - Türk
Amerikan lşadamlan
Derneği (TABA), üye
olduğu Amerikan Ticaret
Odalan Avrupa Konseyi
başta olmak üzere ltalya,
Almanya, Fransa ve
Avusturya gibi ülkelerin de
bulunduğu 21 Avrupa
ülkesinin Amerikan Ticaret
Odalan'na ttalya'yla PKK
sorunu hakkında mektup
gönderdi. TABA
gönderdiği mektuplarda,
PKK'nin faaliyetleri ve
Türkiye'ye verdiği zararla
ilgili bilgi aktardı.
Kasımda borsa
kazandırdı
• İSTANBUL(AA)-
Kasım aymda yatınm
araçlannda en çok borsa
kazandırdı. Hisse senetleri
kasım ayında ortalama
yüzde 17.35 oranında
değer kazanırken altın
fıyatlan yüzde 6.45-6.91
dolaymda artış gösterdi.
ABD Dolan'ndaki aylık
artış yüzde 5.82, Alman
Markı da yüzde 3.16 değer
kazandı. Hazine bonosu ve
devlet tahvilinin getirisi
yüzde 6.73-8.61 arasında
gerçekleşirken bir aylık
mevduat faizi net yüzde
5.15, aylık repoda net
füzde 6.26 oranında
cazandırdı. Yatınm
[bnlanna katılma
jelgelerinde geçen ay
jrtalama yüzde 7.21
>ranında artış oldu.
Özelleştirmeler yanlışlarla sürerken danışmanlık şirketlerine trilyonlar aktanldı
Kân danışman tophıyorHAZALATEŞÇAKIR
Devletin trilyonlarca lira kâr getiren ku-
rumlan yok pahasına bir bir elden çıkan-
lırken özelleştirme sürecinde denetim ve
danışmanlık firmalanna milyarlar aktan-
lıyor. Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın,
(OlB) 1997 yılında bugünkü rakamlarla
127 trilyon liralık özelleştirme gerçekleş-
tirirken, aynı yıl danışman fırmalara da 600
milyar lira ödeme yaptığı kaydediliyor.
Uzmanlar, 1998 yılında bu rakamın ikiye
katlandığını belirtirken, 1998 yılında ya-
pılan özelleştirmelerden ÖİB kasasına 234
trilyon 825 milyar lira girdiğini kaydedi-
yor. Uzmanlar, kamu kurumlan içinde
yüzlerce danışman bulundurulurken dı-
şandan denetim- danışmanlık hizmeti alın-
masını sert dille eleştiriyor.
Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın ön-
ceki gün POAŞ'ta yaşanan karmaşanın ar-
dından ihalenin iptal edilebileceğini gün-
deme getirmesiyle, hükümetin özelleştir-
me programındaki yanlışlar bir daha göz
önüne serildi. Enerji sektörü, kamu ban-
• Özelleştirme Idaresi danışmanlık hizmetleri için 1997 yılında 600
milyar lira öderken 1998 yılında bu rakamın ikiye katlandığı
bildiriliyor. Uzmanlar, 1998 yılında yapılan özelleştirmelerden
ÖlB'nin kasasına 234 trilyon 825 milyar lira girdiğini, uygulamalar
tutannın da 575 trilyon 7 milyar lira olduğunu belirtiyor.
kalan, limanlar, daha birçok KfT'te özel- Dolar bazında yapılan ödemenin 1985-
leştirme uygulamalan sürerken, uzmanlar
bu süreçte hukuk ilkelerinin, çahşanlann,
emeğin, sosyal devlet değerlerinin ve eko-
nomi tarihinin göz ardı edildiğini söylüyor.
Hedef gerçekleşmedi
Uzmanlar, ÖlB'nin 1998 yılında 3 kat-
rilyon 696 trilyon 6 milyar lira olan özel-
leştirme hedefinin gerçekleşmediğine dik-
kat çekerek aynı yıl 234 trilyon 825 mil-
yar liranın kasaya girdiğini belirtiyor.
Öte yandan, OlB 'den alınan bilgiye gö-
re 1985-1997 yılı sonuna kadar denetim-
danışmanlık hizmetleri için fırmalara 1.549
milyar lira ödeme yapıldığı belirtiliyor.
Bunun 276 milyan 1996, 600 milyannın
da 1997 yılında ödendiği kaydediliyor.
1995 yılı sonu itibariyle on yıllık süre için-
de danışmanlık-denetim fırmalanna 10.6
trilyon lira tutannda para aktanldığı ifa-
de ediliyor. ÖlB'nin kurumsal danışman-
lığını McKinskey, White-Case fırmalan,
danışmanlığını da Cenajans-Grey'li PR
danışman, Gayrimenkul Ekspertiz AŞ'nin
yaptığı belirtiliyor. Bu arada ÖtB'nin da-
nışman ve denetçi fîrma olarak Petkim'de
Samuel Mantagu, DRT Yeminli Mali Mü-
şavirlik, Trichem, Norton, Rose ve Birsel
AŞ; Testaş'ta Iktisat Bankası TAO, T.Va-
kıflar Bankası TAO; Tüpraş-POAŞ'ta Cha-
se Investment Bank, Kleinwort Benson
Ltd, Global Securities Pilko firmalanyla
iş yaptığı kaydediliyor. ÖtB 'nin diğer ba-
zı danışman firmalan da şunlar:
Kümaş'ta DRT Yeminli Mali Müşavir-
lik AŞ; Havaş'ta DRT Yeminli Mali Mü-
şavirlik AŞ, Global Menkul Değerler AŞ;
Karadeniz Bakrr Işletmeleri'nde Alfa Men-
kul Değerler AŞ; Deniz Nakliyat'ta Gü-
ven AŞ; Nimsa'da EMF Yeminli Mali Mü-
şavirlik AŞ; SümerHolding'de Price Wa-
terhouse; Petlas'ta İktisat Bankası Türk
AŞ, Merkez YMM ve Denetim AŞ; Eti-
taş ve Kayseri Civan Elektrik Dağıhm
AŞ'de Bankkapital AŞ; Çinkur'da Denet
Yeminli Mali Müsavirlik AŞ, tnterbank.
Firma sayısı hızla artiyor
Danışman firma sayılan 1998 yıhnda
70'e ulaşırken, bu pazardan yılda 300 mil-
yon dolar gelir elde edildiği kaydediliyor.
Danışmanlık firmalan müşteri kurumlara
yeni ürünlerhakkında bilgi aktanmından pa-
zareğilimlerinin araşunlması, teknolojikge-
lişmelerden geleceğe yönelik stratejiler ko-
nusunda hizmet veriyor. Türkiye'de kamu
kurumlannın yanı sıra özel bankalar, hol-
dingler, yerli ve yabancı danışmanlık firma-
lanndan hizmet alıyor.
Söz verilmesine karşın pamuk üreticisi kilo başına 10 sent olan destekleme primini alamayacak
Pamukta prim karmaşasıHükümet,
1998 yıh
ürünü pamuğa
alım fiyatının
dışında kilo başına 10
sent destekleme primi
vereceğini açıkJarken
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı çıkardığı bir
tebliğle bu uygulamayı
imkânsız hale getirdi.
Bu durumda 4 milyon
pamuk üreticisinden 3
milyonu prim
alamayacak.
Ekonomi Servisi - Hükümet,
1998 yılı ürünü pamuğa alım fi-
yatının dışında kilo başına 10
sent destekleme primi vereceği-
ni açıklarken Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı çıkardığı bir tebliğle bu
"uygulamayı imkânsız hale getir-
di.
Bakanlığın isteği doğrultusun-
da Ziraat Bankası Zirai Krediler
Müdürlüğü'nün şubelerine gön-
derdiği yazıda, kütlü pamuk ürü-
nü satış tarihinden itibaren 30
gün içerisinde şubelere ibraz edil-
meyen belgelerin kabul edilme-
yeceğini bildirdi.
Ziraat Bankası'nın taümaü
Yazıda aynca "Bu nedenle bu
süreyi aşan bdgeter kabul edilme-
yecek, tereddüde düşülmesi du-
rumundaiseGend Müdürlükten
(Zirai Krediler Müdürlüğü) ab-
nacak talimata göre işlem yapı-
lacaknr" açıkkması yapıldı.
Bu konuda hazırlanan i 1637
Sayılı Bakanlar Kurulu karan
23.9.1998 tarih ve 23488 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girmişti.
Pamuk hasadı, Güneydoğu ve
Güney illerimizde 15 Ağustos'ta,
Ege ve diğer bölgelerde de eylül
ayı içinde başladı. Borç içinde
kıvranan ve mazot parası bulabil-
mek için banka ve tefecilerin ka-
pılannı asındıran üreticiler daha
aynı tarihlerde pamuğunu ya Ta-
Iran'dan
kaçak olarak
sokuian
hastaükh
hayvanJar
yörede
büyük
sorunlarayol
açü.
Doğu'dald
büyük ve
küçûkbaş
havanknn
yansuunşap
hastabğma
yakalandıği
bfldirüdl
Doğu'da 'şap' salgını
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)- Doğu
ve Güne\ doğu Anadolu bölgelerine îran'dan"
kaçak yollarla sokuian lıastahklı küçük ve bü-
yükbas hayvanlann bölgede bûyük bir şap has-
talığı salgınını yarattığı belirtildi. Diyarbakır
Veteriner Hekimler Odası Başkanı AH tnce, Do-
ğu'da büyük ve küçûkbaş hayvanlann yüzde
50'sine yakınmın şapa yakalandığını söyleyerek,
Tarun Bakanlığı yetkililerinin bu konuda uya-
nJdığını ve bölgedeki tüm hayvan çiftliklerinin
bir an önce karantina altına alınması gerektiği-
ni bildirdi.
DoğuVa şiddet olaylannm azalmasınm ar-
dından yavaş yavaş canlanan hayvancıhk sek-
törü bu kez şap salgını tehdidi altında. Iran'dan
kaçak yollarla yurda sokuian hastalıklı büyük
ve küçûkbaş hayvanlann Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde büyük bir şap salgınma
neden olduğu açıklandı.
Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası Başka-
nı Ali Ince, bölgedeki büyük ve küçûkbaş hay-
vanlann yüzde 50 sinin şapa yakalandığını söy-
ledi. Iran'dan Türkiye'ye köy koruculan tarafin-
dan yasadışı yollarla sokuian ve fiyatlannın
ucuz olması nedeniyle bölgedeki besi üretici-
leri tarafindan tercih edilen bu hayvanJann Do-
ğu'da büyük_bir salgına neden olduğunu anla-
târTATî Ihcer^Şap'hızb bir şekilde yayıhyor. Do-•
ğu'daki hav'vanlanB hemen hemen yansı şapa
yakaiaıuntş bir durumda. Bir an önce bölgede-
ki rüm besi ha}
r
vancıhğı yapılan çtfttikler karan-
tina altına ahnmalı ve bu hastahğuı tüm Tûrld-
>«'ye yayılması önlenmeli" dedi.
Bölgede istenilen düzeyde ha>"van ticaretinin
kontrol altmda tutulamadığını söyleyen Ince,
"Besici, hayvanının şapa yakalandığını göriir
görmez, zarardan kurtulmak için hayvamıu he-
men kesip satnt)r. Bu hastalıklı ha>"vanevlereka-
dar ghiyor. Bu hastahğu insanlar üzerinde de
etkisi mevcut Şaplı hay\-an etleri insanlarda ba-
ğırsakenfeksi\onlanna nedenotayor" şeklinde
konuştu.
Şapm büyük ve küçûkbaş hayvanın gelişme-
sini durdurduğunu ve sütten de kestiğıni belir-
ten Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası Baş-
kanı Ali Ince, bölgedeki tûm hayvan çiftlikle-
rinin bir an önce karantina altına alınması ge-
rektiğini de sözlerine ekleyerek, "BÖ^ede ya-
şanan durumu Ugjlttere biJdirdik. Bakanlık nez-
dindegirişiınierimiz okfu.Biran öncegerekli tüm
tedbûier aunmak Yoksa şap bütün Türkiye'ye
yayılacak" diye konuştu.
riş, Çukobirlik, Antbirlik gibi ku-
ruluşlara ya da tüccara sattı.
Şu günlerde Güneydoğu ve
Güney illerimizde pamuğunu sat-
mayan üreticinin kalmadığı be-
lirtilirken satış belgelerinde pa-
muğun teslim edildiği tarihin bu-
lunduğu kaydedildi.
Ege ve diğer bölgelerde de du-
rumun farksız olduğu kaydedil-
di. Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'nın istediği uygulamaya göre
15 AgU3tos ile 30 Ekim tarihle-
ri arasında pamuğunu satmış olan-
lann 10 sent primlerini tahsil ede-
meyecekleri belirtildi.
Bu dummda 4 milyon pamuk
üreticisinden en azmdan üç mil-
yonunun prim alamayacağı ifa-
de edildi.
Adana'nuı Seyhan Ziraat Oda-
sı Başkanı Süleyman Girmenbu
konuda "Bu uygubmayı başlatan-
lar Çukurova'da pamuğun kati-
li olarak tarihegeçeceklerdir. Mı-
sırdan,buğdaydan,pamuktanza-
rar ettik. Narenciyede ise dunım
tam bir facia. Şimdi 10 sent prim
de tehlikede. AUah çiftçiye sabır
ve dayanma gücü vçrsm" şeklinde
görüşünü bildirdi.
Odalar kızgtn
Tarsus Ziraat Odası Başkanı
AB Ergezer de "Çiftciferimiz al-
daühnıştır. Hükümet 10 sentprim
verileceğuu açıkJamıştL Bu du-
rumda 30 Ekim'den önce pamu-
ğunu satanlar prim alamayacak.
HalbukiÇukurova böJgesinde 10
Ekim'e kadar herkes pamuğunu
satar. 30 Ekim'e saülacak pamuk
kahnaz. Pamuk üreticileri birdar-
be daha yemiştir" açıklamasuıı
yaph
Hükümet 1998 yılı ürünü pa-
muğa Çukurova'da 160 bin, Ege
ve Antalya pamuğuna da 195 bin
lira alım fıyatı vermişti. Pamu-
ğun maliyeti en azından 250 bin
liranın üstünde olmasına karşın
üreticiler, hükümetin tüccan ve
sanayiciyi destekleyen uygula-
malan yüzünden pamuğunu
Ege'de 120 bin, Çukurova'da ise
100 bin liranın altında satmak
zorunda kalmıştı. Bu nedenle bü-
tün umudunu 10 sent prime bağ-
lamıştı.
Eğer, Sanayi Bakanüğı'nın baş-
lattığı bu uygulama değiştirile-
mezse, pamuk üreticileri aylardan
beri hayal ettikleri 10 sent prim-
den mahrum kalacak.
Hükümet, pamuk üreticisini
ikinci kez yanılnrken geçen haf-
talarda da 10 sent primin 20 sen-
te çıkanlacağı açıklanmıştı. An-
cak bu konuda da bir kararname
çıkmazken üreticiler de 20 sent
prim beklerken 10 senti de ala-
mıyor.
Exxon ve Mobil şirketlerinin evliliği dünyanın en büyük petrol şirketini yaratıyor
Pefrolde dev birleşme• Dev birleşmeden doğacak şirket, günde 2.5 milyon varil petrol ve gaz
üretimi yapacak. Bunun piyasalarda depreme yol açacağına dikkat
çekildi. Exxon ve Mobil'in ardından Fransa sermayeli petrol firması
Total da Belçika'nın PetroFina şirketi ile birleşmeyi planladığını açıkladı.
Ekonomi Servisi - Petrol devleri Exxon
ve Mobil'in birleşecekleri resmi olarakaçık-
landı. tki devin birleşmesinin dünyanın en
büyük petrol şirketini yaratacağı belirtildi.
ABD'li petrol şirketleri Exxon ve Mobil'in
birleşmesiyle oluşacak şirketin hisse sene-
di değerlerinin 238 milyar dolara ulaşacağı
kaydedilirken şu anda dünyanın bir numa-
rah petrol şirketi Royal Dutch/SheH"in ser-
mayesinin ise 101 milyar dolar olduğu ifa-
de edOdi. The Wall Street Journarın habe-
rine göre, Exxon-Mobil evliliğinden doğa-
cak şirketin General Motors'un önüne ge-
çerek ABD'nin en büyük şirketini oluştura-
cağına dikkat çekildi. Birleşme görüşmele-
ri devam eden Exxon ve Mobil'in 65 mil-
yar dolarlık personel ve üretim kesintisine
gideceği dile getirildi.
ABD'de yayımlanan Washington Post ga-
zetesinde satın alma fiyatı 78 milyar dolar
olarak belirtilirken Exxon'un, Mobil'e his-
se başına 100 dolar ödeyeceği ifade edildi.
Danışmanlık şirketi Morgan Stanley'den
Akcuyakıtük kez ucuzhuhANKARA (AA) - Uluslararası piyasalarda petrol
fîyatlannda yaşanan düşüşün yanı sıra, Tüpraş'ın
elindeki benzin stoklanndaki birikim, benzin fiyat-
lannda indirime yol açtı. tndirim, otomatik fiyatlan-
dırma sonrası akar>'akıttailk ucuzlaraaörneğini oluş-
tnnıyor.
Tüpraş'a bağlı Aliağa ve Kınkkale rafinerileri çıkış fiya-
tinda benzin ürünlerinde yüzde 0.5 üe yüzde î .5 arasında ya-
pılan indirim Ankara ve lzmir'e yansıtıldı.Bu durum benzin
ürünleri pompa fîyatlannda, litrede bin lirayla 3 bin lira ara-
sında değişen fiyat indirimi anlamına geliyor.
Tüpraş'ın benzin ürünlerine halen uyguladığı tavan fiyatla-
n ise süperbenzindeton başına 41 milyon 570 bin 141 lira,nor-
mal benzinde 39 milyon 430 bin 501 lira, kurşunsuz
benzinde 40 milyon 958 bin 815 îira düzeyinde bu-
lunuyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri,
Tüpraş'abağb tzmirve Kınkkalerafinerilerindeki ben-
zin stoklanndaki artışa işaret ederken "Stoldann eri-
tünıesi Iazun. O nedenle Tüpraş flyat indirdi. Bu durum, dağı-
öm şirketlerine yansıdı. Dağıüm şirkederi de bayflere yansıttı''
dediler. Benzin türevlerinde görülen indirimin bir başka nede-
ni olarak. uluslararası piyasalarda düşük düzeyde seyreden pet-
rol fiyatlan gösterilirken indirimin akaryakıtta otomatik fıyat-
landtrma sistemine gecildigi 1 Temmuz 1998 tarihinde bu ya-
na, akaryakıtta ilk ucuzlama örneği oluşturuyor.
analist Douglas Terreson, iki şirketin günde
2.5 milyon varil petrol ve aynı miktarda gaz
üretileceğine dikkat çekerek birleşmenin pi-
yasalarda depreme yol açacağım vurguladı.
Analistler, iki devinbirleşmesiyle 123 bin
çalışanm işine son verileceğini belirttiler.
AyncaABD Federal TicaretKomisyonu'ndan
anti-trust yetkilisi Robert Doyle, birleşme-
nin tekel yaratacağı endişeleri bulunduğu-
nu belirterek "Her açıdan sorun görüyo-
rum"dedi.
Prtrol frv'aüan düyik
Petrol fiyatlannın düşük seyrettiği bu dö-
nemde, petrol fınnalannuı birleşmeye git-
tiklerine dikkat çekiliyor. Londra Vadeli tş-
lemlerPiyasası'nda önceki gün birara 10.08
dolara kadar gerileyerek son 12 yılın en dü-
şük seviyesine inen Brent türü petrolün va-
ril fiyaü dün, günü 10.40 dolardan kapattı.
New York Emtia Borsası'nda da dün petro-
lün varil fiyatı 11.25 dolardan işlem gördü.
Birleşme haberleri, petrol dünyasının önde
gelen firmalanndan arka arkaya geliyor. Ex-
xon ve Mobil birleşmesinin ardından Fran-
sa sermayeli petrol firması Total, Belçi-
ka'nın PetroFina şirketi ile birleşmeyi plan-
ladığını açıkladı.
Doğacak yeni şirketin adının Total Fina
ve piyasa değerinin 38.8 milyar dolar ola-
cağı öne sürüldü.
ÇİFTÇİ DOSTU
SADULLAH USUMt
Pancar Üreticilepi
İnsan Değil mi?..
Batılı ülketerin hemen hepsinde "insan haklan'so-
aın olmaktan çıkmıştır. Çiftçisi, işçisi, emeklisi, me-
muru, okumuşu, okumamışı, zengini, fakiri yasala-
nn güvencesi altındadır. Hiç kimseye veya hiçbir
sektöre ayncalık tanınmamıştır.
Türkiye'de ise tam tersine bir uygulama vardır. İn-
san haklannın zerresi yoktur. Güçlü ve zengin, her
istediğini yapabilir. Devlet ve hükümet yetkilileri zen-
ginin yanındadır. Yasalar, yönetmelikler ve sözleş-
meler bile büyük şirketlerin isteklerine göre hazırla-
nır.
Hele, çiftçi tamamen dışlanmıştır. Türkiye'de çift-
çinin haklan, insan haklanndan sayılmaz. Geçimini
topraktan sağlayan 30 milyondan fazla insanımızın,
"insan haklan" tartışmalarda bile gündeme gelmez...
Türkiye'de 1980 yılından beri 30 milyondan fazla
çiftçimiz ezilmiştir, soyulmuştur, haklannı alamamış-
tır. Tanm ürünleri piyasası tamamen holdinglerin ve
büyük şirketlerin kontrolü altındadır. Çünkü, düzen-
lemelerin hepsi zengine göre yapılmıştır. Bu soygun
düzenini yıllardan beri değiştirmeye hiç kimsenin, hiç-
bir kuruluşun gücü yetmemiştir.
özellikle, 1970'li yıllardan beri soyulan ve ezilen-
teri konjyanlann da başı derde girmiştir. Ya işsiz güç-
süz bırakılmış ve açlığa talim ettirilmiştir ya da ha-
yatının en güzel yıllannı cezaevlerinde geçirmek zo-
runda kalmışlardır.
örneğin, Türkiye'de yapılış biçimi ile "özelleştir-
me1er insan haklanna aykındır. Zira, özelleştirme ba-
hanesi ile insanlanmızın haklannı koruyan tüm dev-
let kuruluşlan yok edilmiştir.
SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayii özel sek-
töre satıldıktan sonra, 20 milyondan fazla süt ve et
üreticisi holdinglerin kuklası haline gelmiştir. Hakla-
nnı koruyacak birtek kurum kalmamıştır. Tüccar, sü-
tü ve eti üreticinin elinden istediği fiyattan satın al-
makta ve tüketiciye de iki katftyatlasatmaktadır. Böy-
lece 60 milyon insanımız holdinglerin insafına terk
edilmiştir.
•••
18 yıldan beri darbe üstüne darbe yiyen tanm ke-
simi, artık kendisini ayakta tutacak gücü kaybetmiş-
tir. Bir umut ışığı olarak sunulan "sözleşmeli çiftçi-
lik" modeline sanlmak zorunda kalmıştır.
Ancak, Batılı ülkelerde sözleşmeler iki tarafın da
haklannı korumak için yapılır. Türkiye'de ise tek ta-
raflıdır. Sözleşmeyi şirketler veya holdingler hazır-
lar... Çoğu kez çiftçiye okutulmaz. Okumaya kalkan
veya garanti isteyen çiftçi derhal dışlanır ve bir da-
ha hiçbir şirketten iş alamaz... Malını satamaz. Ade-
ta ambargo uygulanır.
Bu koşullar domateste, tavukçulukta, yumurtacı-
lıkta böyledir. Sözleşmeleri şirketler kendilerine gö-
re hazıriariar ve çiftçilere imzalatıriar.
Daha da acısı, devlet bile hazırladığt sözleşmeler-
de çiftçiye hak tanımaz. Ömeğin, şeker pancann-
da... Ekim alanlannı şeker şirketi tespit eder. İstedi-
ği kadar ekim izni verir. Sözleşmelerdeki hükümler
genel müdürfükçe hazırianır. Sonra da çiftçilere onay-
latılır. Şeker şirketinin hazıriadığı sözleşmeler emir-
namegibidir...
Sözleşme hükümlerine uymayan çiftçiler derhal
cezalandınlır. Ama şeker şirketi sözleşme hükümle-
rine uyup uymamakta serbesttir. Çiftçiye kendi ha-
zıriadığı sözleşme ile verdiği taahhütleri isterse ye-
rine getirmeyebilir.
Sözleşmelerde, üreticilere "ekim, sulama, çapa ve
sökme" avanslannın ne zaman verileceği tespit edil-
miştir. Ancak, şirket çoğu kez bu taahhütlerini za-
manında yerine getirmemiş ve çiftçinin zaranna ne-
den olmuştur.
Sökme avansının çiftçiye pancarlan toplamaya
başlamadan önce verilmesi gerekir. Sökme işi ise,
genellikle ağustos veya eylül aylannda başlar. Nite-
kim, çiftçilerie yapılan sözleşmelerde de "söküm
avansı"nın eylül ve ekim aylannda verilmesi öngö-
njlmüştür.
•••
Arahk ayına girdiğimiz halde, pancar üreticilerine
bugüne kadar bir tek kuruş "sökme avansı" öden-
memiştir. 15 tiilyon lirayı geçtiği belirtilen avans bor-
cunun ne zaman verileceği de belli değildir.
Mazot alacak parayı bulmakta zorlanan çiftçi, sö-
küm işlerini yüksekfaizli krediler sağlayaraktamam-
layabilmiştir. Bu nedenle milyonlarca lira zarara uğ-
ramıştır.
Türkiye'de kendiliğinden başlayan "sözleşmeli
çiftçilik" modeli başıboş bırakjlamaz. Mutlaka bir
sisteme bağlanmalıdır. Çiftçinin aldanmasını önle-
yecek yasalar ve yönetmelikler çıkanlmalıdır.
Devletin bile uygulamaktan kaçındığı sözleşme-
lerin bir garantiye bağlanması gerekir...
Şeker şirketi de bu çiftçileri oyalama alışkanlığın-
dan vazgeçmeli ve 15 trilyon liralık avans borcunu
birkaç gün içinde ödemelidir...
Avrupa pazarında rekabet kosulları
'Uluslararası havacılıkta
ittifaklar önemli'
ZLEM
YÜZAK ^W m
BRÜKSEL- B t ^ ^ J . N caknr" diye ko-
Uluslararası tu- H E H ^ ^ i nuştu. Aralann-
rizmvehavata- ^fm tm da Avrupa'nın
şunacılığı sek- »•»!-- 9 on(
te gelen tu-
törlerinin ileri r l j p • rizm ve seyahat
gelen temsilci- | ( j U f c _ ^ J İ acentesi şirket-
leri "Avrupa'nın . leıinintemsilci-
Önündeld YoJ" Stefan Pıchler. lerinindebulun-
adlı konferansta Avrupa duğu konferansta konu-
pazannda değişen reka-
bet koşullannı tartıştı. Al-
man Hava Yollan Luft-
hansa'nın katkılan ile Bel-
çika'nın başkenti Brük-
sel'de düzenlenen konfe-
ransın açıhş konuşması-
nı yapan Deutsche Luft-
hansa satıştan sorumlu
başkan yardımcısı Stefan
Pichler, uluslararası hava-
cılık sektöründe rekabetin
satışlarda stratejik önem
taşıdığını belirterek bu-
nun için maliyetlerin dü-
şüriilmesi gerektiğini kay-
detti. Pichler, "Bu geh>
melerzamaniçindeAvru-
şan Pichler uluslararası
havayolu şirketlerinin ma-
liyetleri düşürmek için se-
yahat acentelerine öde-
dikleri komisyonlan dü-
şürdüklerini, Türkiye'de
ise henüz böyle bir uygu-
lamanın söz konusu ol-
madığını kaydetti.
Deutche Lufthansa Yö-
netim Kurulu Başkanı
Jürgen^feber ise 1999'da
havayolu şirketlerinin da-
ha fazla büyümesi için
finansal güç, etkili mali-
yet yönetimi, güçlü itti-
fak gibi unsurlann öne-
mine dikkat çekti.