Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 1998 CUMARTESİ 14 KULTUR Black Sabbath'tan 20 yıl sonra çift CD'lik bir toplama: Reunion Arşivcilere Aralannda Ozzy Osbourne'un da bulunduğu Black Sabbath'ın 20 yıl ön- ce doğrnuş özgün ekibini bir 'canlı aJ- büm'de dinlemek isterseniz biraz pa- raya kıyıp çift CD-kasetlik Reunion albümünü almanız gerekecek. Osbourne (vokal), Toni lommi (gi- tar), Geezer Butler (bass) ve Bill Ward'dan (vurmalılar) oluşan dörtlü- nün Arahk 97'de Birmingham'da ver- dikleri iki konserin kayıtlanyla üreti- len albüm, hard rock tutkunlan için iki saatlik görkemli bir toplama espri- sinde. Daha önce bir kez de 1985 yılında liveAid konserinde birlikte çalan dört- lü için bu albümün anlamı başka. Öy- le biryardım konserinde Black Sabbath bayrağını dalgalandınp prestij arayan grup solo konserde gülünç olmamak için iyi çalmalannm gerektigini kav- rayıp işe çok yüklenmiş. War Pigs, ElectricFuneraL Sabbath Bloody Sab- bath, Iron Man, Paranoid, Children Of The Grave'de gitar rifflerine kadar varan aynntılı, güncel yorum arayışı üst düzeyde. Reunion'u nasıl değerlendirdikleri- ni öğrenmek amacıyla birkaç metal dergisine göz attık; babalann böyle bir projeyle soylu hard rock yaptıldannı is- patlamak istediğini iddia edenler de var, en kolay yoldan paralan cebe in- dirmeyi planladıklanru söyleyenlerde. Bizce bu albüm grubun büyûklügü- ne ne bir şey ekhyor ne de bir şey kay- bettiriyor. Reunion, sona eklenen, bu- güne dek yayımlanmamış stüdyo par- çalan Psycho Man ve Seiling My So- ul'la arşivcilenn işine yarayacak iyi bir Black Sabbath toplaması. Aynca dark atmosfer denen şeyin ne olduğu- nu anlamak için yedi dakikahk Black Sabbath adlı parçayı bir kez daha din- lemekte de yarar var. Trip-hopta 3. perde TrickyveMas- siveAttack'labe- raber trip-hopu icateden' Portis- head grubu (Beth Gibbons: Vokal, Geoff Barımv: Vurmahlar, klav- ye, Adrian Utley: Gitar, klavye, Da- ve McDonald: Ses mühendisi) geçen yıl dünya turnesini başlattıklan New York-Roseland Ballroom konse- rinin kayıtlannı (24 Temmuz 1997) bir albümde topladı. Bu konserden dokuz parçamn ve diğer konserlerden de So- ur Times ile Roads adlı yapıtlann ko- yulduğu albümün adı Portishead New YorkChy. Daha önce 1994'teDummy, 1997'de de kendi aduıı verdikleri albümleri ya- yımlayan Portishead'dan bu yeni ça- lışmada, düzenlemedeki yetenekleri- nin fark edilmesi dışında bir sürpriz beklemeyin.. grubun perfbrmanstnda değişiklik yok; ancak Oasis ve Radi- ohead'in 'yayhişleri'ni yüklenmiş Nick Ingman yönetiminde konserde yer alan 30 kemancı ve beş de nefesli sazlar sa- natçısının getirdiği sound bilinen par- çalara heyecan katıyor. Bizce Portishead bu albümle underg- round bluesu geliştirip yüzyıbn sonun- da trip- hop'ta üçüncü perdeyi açıyor. Arşivcilerin dikkatine... Sırada albüm var ÜçayönceABD başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde radyolann en çok çaldığı par- ça Crush'dı. 24 ya- şındaki Jennifer Paige'in parçası singlelar listesine ilk sıradan girince genç yorumcuya kendi adını verdiği bir albüm de yayımlama şansı doğdu. Doğrusu, Crush kadar akılda kalıcı, kolay tüketilen pop parçalan beklenmi- yordu Paige'den. Nitekim bluesa kaçan parçalardan oluşmuştu albüm ve bu so- nuç farklı bir müşteri kitlesini daha yak- laştırdı yapıta. Daha önce Elton John, All 4 One, Nataüe Cole, Patty La Belle, Michael Botton'la çahşan yapımcı Andy Goldmark'ın yardımıyla sıcak ve rad- yofonik pop öraeklerinden oluşan bir albüm yapmıştı Paige. Atlanta doğumlu şarkıcının çalışma- sı bizce bir başyapıt değil, ama yan akustik yapılmış parçalar, klasik po- pun ustalıkla yakalanmış basitliği ve taze ses yardımıyla bu albüm 1998'in en başanlı albümler sıralamasına gire- cek düzeyde. Between You and Me, Let ItRain ve Questionsyapıtın iddialı par- çalan. Beth Gibbons Jennifer Page Gürol Ağırbaş, AKM'de iki solo albümünden kompozisyonlan yorumlayacak 'Bass'm gurur konseriTürkiye'de bass gitar deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan GürolAğırbaş,bu akşam sa- at 19.00'da Yapı Kredi Sanat Fes- tivali 1998 kapsamında dostla- nyla birlikte Istanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde konser ve- recek. Biletleri 2 buçuk milyon TL'ye sanlan konserdeAğnbaş'la birlikte Ozan Doğulu (klavye), Cem Aksel (davul), Birol Ağır- baş (vurmalılar) ve Vural Şeri- foğlu (vokal) sahneye çıkacak. Aynca Bülent Ortaçgil de misa- fir sanatçı olarak konsere katı- lacak. Gürol Ağırbaş (d. 1962) işin alfabesinden başlayıp festival orkestralanna kadar yükselmiş, çeşitli albümlerin yönetmenli- ğini ve diizenlemelerini yüklen- miş, birçok ünlü yorumcuyla ay- nı sahneyi paylaşmış, onlarabes- telerini vermiş bir müzik ada- mı. Başanlı kariyere rağmen uzun süre ünlü davul sanatçısı Salim Ağırbaş'ın oğlu diye tanınan Gü- rol Ağırbaş ancak 1995 'te ya- yımladığı Bas Şarkılan adlı ilk solo albümüyle rüştünü ispatet- meyi başarmış durumda. Yedi yıl yazıp bir köşeye koyduğu bestelerini değerlendirdiği bu bass gıtar albümü, on bin kaset ve bin beş yüz CD'lik satışa ula- şarak 'müzisyen albümü' yapa- caklan yüreklendirmesi açısın- dan da çok önemli adım bizce. Albümün tanıtım broşüründe Ağırbaş'ın yaptıklan ve bass gi- tarın ağırlığını özetleyen sözle- re bir göz atalım: "Bas gitann tarihsel getişimi- ni yazanlar, yapısuıdan çok çab- cılanna odaklanmış bir tarihçe yazunını yeğlerier. Kaçuulmaz olan bu yeğleyiş. enstrüman ya- ptsal olarak geçirdiği ağır aksak değişüne ve yapısından kaynak- • Işin alfabesinden başlayıp festival orkestralanna kadar yükselmiş, birçok ünlü yorumcuyla aynı sahneyi paylaşmış, onlara bestelerini vermiş bir müzik adamı Gürol Ağırbaş. Bu akşam ilk kez büyük bir yerlî festivalde, dünyada bile benzerlerine çok az rastlanan iki bass albümünde getirdiği özgün çizgiyi müzikseverlerle paylaşacak. lanan tüm zoriuklanna karşın bass gitar ustalannın getirdiği çokboyutluluğun, ritmik-armo- nikzenginliginveşürselkatkının sonucudur. Müziğin bu zoriu enstriimanuıa 1979'da aynı yıl- larda kariyerinin doruklarmda olan ülkenin önde gelen müzis- yenlerinden babası Salim Ağır- baş'ın desteği veyol gösteridfiğiy- le başladı Gürol Ağırbaş. Tercihini. çağdaş müzik yö- nünde yapanlar için özendirici ortamlann hemen hemen bütü- nüyle tükendiği bir zaman dili- mi içinde muzikal serüvenine başlayan Gürol Ağırbaş, sonra- lan pek çok eski ustanın şaşırtı- cı olarak nitelendireceği kısa bir sürede, ülkenin en yetkin m iLris- yenlerinin yer alabiidiği, çok sa- vıda ulusiararasi organizasyona bass gitarist olarak kanldı. Albümü deneylerle dolu Bu dönem. müzisyen kimlik- leri evTensel ölçülerde kanıtton- mış, bu nedenle de artık nıüzigi- mirin duayenleri arasında sayıl- ması gereken Turhan Yükseler, Onno Tunçfleprofesyonel biriik- tetiğin de başlangKi oldu. Birlik- tetik, bir yandan müzikal dona- nımın beslev icisi oiurken bass gi- tarist olarak gösterdiği perfor- mansın da etkisiyle popüİer mü- ziğin öndegelen isinueriyleçahş- tnalan getirdi Sezen Aksu. Ka- yahan, Nilüfer, Ajda Pekkan, Zülfu Livaneli, Grup Gündoğar- ken, Bülent Ortaçgil, Timur Sel- çuk De sürdürdüğü çahşmalaıia ustaiar dünyasındaki yerini pe- kiştiren müzisyen, halen yeni ku- sagm pek çok ismiyle de sahne, stüdyo, beste vedûzenlemeçahş- malannı sürdürmekte." Albüme müzikseverden ge- len tepkiler hep olumluydu, an- cak caz yelpazesi altında değer- lendirilen yapıta görsel medya yeterince ilgi göstermemiş, Af- rika ve O ya Na Ne parçalanna çekilen kliplerekranda fazlayer bulamamıştı. Bas şarkılan caz kulvanna so- kuiuyordu, ama ülkemizdeki caz festivallerinin hiç akıllanna gel- miyordu Ağırbaş. Bu arada ge- çen yıl Most Production ilginç bir karar alarak genellikle pop yıl- dızlanndan oluşan Rumelihisa- n Konserleri programına Ağır- baş'ı dahil etti. O gece Rumeli- hisan hınca hınç dolu değildi, ama kaliteli müzik nıteliği nice- liğe üstün kılınmıştı Boğazi- çi'nde. Gürol Ağırbaş, bu arada, pop piyasası için çalışmayı bırakmış; maddi zorluklara rağmen arala- nnda Bülent Ortaçgil ve Erkan Oğur'un da bulunduğu grupla müzik üretmeyi tercih etmişti. Bu yılın mayıs aymda ikinci albümü Bas Şarkılan-2'yi ya- yımladı sanatçı. Yeni yapınn par- çalan ilk albümdeki kadar akıl- da kalıcı ve popüler yapıda de- ğildi. Sound olarak çizgiyi hay- li yukanya koymaya cesaret et- mişti ünlü basçı. Deneylerle doluydu yapıt. MH sırtaAhmet'ın vurmalılanyla ka- tıldığı Şetpe adlı parçada bass gi- tan şelpe tekniğiyle çalmayı de- neyen Ağırbaş, l'nison'la tonla- n aramış, Ortaçgil'in klasikleş- miş bestesi 'Benimle Oynar mı- sm?'ı bass gitarla yorumlamıştı. Işte bu akşam Ağırbaş, ilk kez büyük bir yerli festivalde, dün- yada bile benzerlerine çok az rastlanan iki bass albümünde ge- tirdiği özgün çizgiyi müzikse- verlerle paylaşacak. Buçabanın. alternarif arayanlann ilgisini hak ettiğine inamyoruz. Sekizyıl sonra...Geçmişinde yüz milyonluk satış olması, bir yıldızın her zaman çok iyi parçalar bulacağı anlamına gelmiyor. VVhitney Houston da l'm YourBabyToniğbt'tan sonra tam sekız y\\ içi- ne sinecek bir albüm yapamamıştı. Tabii bu uzun süre içinde oturmadı Houston; şöyle bir belleğimizi zorladığımızda yaptıklanndan aklımıza filmler ve müzikleri geldi bir çırpı- da. Bodyguard'da. WaitingtoExhaJe de rol al- dığını, Bodyguard'ın favori parçası I WiDAbvays have Vbu ile satış rekorlan kırdığını anımsadık. Houston şimdi iyi bir Noel ya da yılbaşı armağanı olabilecek My Love Is Your Love adlı albümüyle yeniden listelere dönü- yor. Bizde BMG etiketiyle yayımlanan albümde ilk dikka- timizi çeken yenilik, Houston'ın genç yeteneklerle çalış- mayı tercih etmesi In My Business ve Oh Yes gibi iki par- çayı yazan Missy Misdemeanor lakaplı ElUott, albüme adını veren parçanın üreticisi Fugeesgrubundan \^def Jean. Stevie^bnder'ın ünlü I WasMadeToLove'ını albüm için gözden geçiren Fugees'in solisti Lauryn Hill ve dört parçanın yapımcısı 'olmazsa olmaz' Babyface bu çalışmanın genç soluklan. Hous- ton'ın bu dördüncü stüdyo albümünün 'par- lak parçalan' ise Diane VVarren ın yazdığı. Da\id Foster'ın yapımcılığmı yüklendiği ballad I Learned From The Best, çok iyi bir caz introsuolan It'sNotRight,ButIt's Okay, Houston'ın genç sesler Kelh Pri- ce ve Faith Evans'la birlikte söyledikle- ri funky Heartbreak Hotel (Presley'in- ki değil) ve Mısır Prensi adlı çizgi fılm için Mariah Carey ile yorumladığı VV ben Vbu Beüeve. Oasis'ten sıkıcı toplama Tavan aralannda, garajlarda, kilerlerde, sandıklarda eski par- ça avı tüm hızıyla devam ediyor. Hatta şu anda satıştan kalkmamış- lan bile gözlerini kırpmadan ye- niden ısıtıp sofraya koyuyor plak- çılar. Bu modanm son ismi ünlü Ingiliz grup Oasis. Kısa kariyer- lerini süsleyen on iki single CD'nin B yüzü parçalannı The Masterplan adını verdikleri al- bümde toplamış Gallagher kar- deşler ve dostlan. The Masterplan, müşteriyi he- yecanlandıracak düzeyde bir ya- pıt değil; daha başından beri Oa- sis'in abartıldıgım, ne kadar can sıkıcı bir grup olduğunu iddia edenleri haklı çıkaracak, genel- de ikinci sımfçalışmalardan olu- şuyor albüm. Besteleri aşağı yukan aynı esp- ride üretiyorlar; kulakta kalıcı hoş bir melodi buluyorlar, üze- rini elektrildi gitarlarla süslüyor- lar, parçayı iyi bir vokal girişiy- le ambalajlayarak piyasaya sü- rüyorlar. Sistem özde Beatks'ın fbrmülü; ama aynı ustalık oima- yınca elbise hayli bol geliyor Oa- sis'e... Genel yapı böyle ama araya birkaç iyi bestenin serpiştirildi- ğini de belirtmek gerek. Örneğin akustik gitann büyük zevk ver- diği Rockin Chair. yıne akustik çalışma TalkTonight Amerikan işi punk-rock'a benzeyen He- adskrinker, Paul VVyier'ın armo- nikası ve gitanyla klasik Oasis so- und'una heyecan kattığı Psiche- delic TheSvvamp Snog, country'e kaçan HalfThe \\brld Away iyi- ler hanesine yerleştirilebilir. Ancak Noel Gallagher'ın kap- risiyle albüme koyulduğu söyle- nen UnderneathThe Sky, punk'lı günleri anımsatacağım derken kulaJdara zarar veren FadeAway, konser provası sırasında kayde- dilmiş ve çok kötü yorumlanmış Beatles cover'ı IAmTheWal- rus için olumlu bir şeyler düşü- nebilmek zor. Beck;folk, rock, country,blues karışımı, sade ve basit bir çalışma hedeflemiş 21. yüzyıl ozamndan yeni aU>ümUluslararası medya KurtCoba- in'ın ölümünden sonra Beck'i Kaybedenler Kuşağuım yeni kra- lı olarak ilan etmişti. Şanı, şöh- reti, parayı reddedip günbegün yaşayanlardan oluşuyordu bu ku- şak. Ancak Beck dört yılda beş al- büm (Mellovv Gold-1994, Stere- opathetic Soulmanure-1994, One Foot In The Grave-1995, Odelay- 1996, Mutations-1998) yapıp iyi paralar kazanmış, birçok müzik dergisi tarafindan en iyi şarkıcı se- çilmiş, üstüne üstlük Odelay ad- lı yapıtıyla endüstriden iki de Granuny ödülü almıştı. Beck'in (d. 8 Temmuz 1970) ba- şanlan, ödülleri 'kaybedenler'in liderliğine İşkoük' olduğu bilinen birininkartvizitine fazla hiç mi hiç yakışmamıştı. Yalnız sound açı- smdan kural tammaz yaklaşımıy- la bir nebze bu unvanı hak ede- bildi Los Angeleslı yıldız. Aynca pazardaki rakipleri aşa- ğı yukan her iki yılda bir albüm, ardından bir de tume şablonuyla ilerlerken o kafasma eseni yaptı. Sık aralıklarla albüm çıkardı; tam • "Son iki yılda yazıp bir kenara koyduğum parçalan stüdyoya girince ortaya döktüm ve hoşuma gidenleri en kısa sürede canlı olarak kaydettik. Mutations için çok şey söylenecektir ama kayıtta duyulan bütün kemanlar gerçektir." bir soundu oturtmuşken yüzünü tamamen ters adreslere döndüre- rek yenilik aramaktan çekinme- di. Beck bizde CD halinde çıkan son yapıtı Mutations'da da aynı sistemi uyguladı. Çok satan Ode- lay albümündeki gibi gelecekle il- gili sivri deneylere kalkışması beklenirken geleneksel Ameri- kan müzigini unutmayan, 21. yüz- yıl ozanlığı şeklinde etiketlendi- rilebilecek folk, rock, country, blues kanşımı tatlı bir albüm yap- tı. Mutations'm hazırlıklan sıra- sında bu çalışmanın büyük ses getirmiş Odelay ile 1999 albümü arasında bir köprü işlevi görece- ği, mütevazı hedefleri olduğu açık- lanmıştı basuıa. Beck, birkaç par- çanın kayıtları için 19 Mart 1998'de Los Angeles'daki ünlü Ocean Way stüdyolanna girmiş. işe kendini fazlasıyla kaptınnca 3 Nisan'da hazır albümle dışan çıkmıştı. Geçmişi iyi özümlemiş, geleceğe de bakabilen bir folk ozanı ruhuyla kotarmıştı albümü. Gelelim albüme: Şöyle ilk ba- kışta rahatlıkla minik bir başya- pıt diye nitelendirilebilecek yeni çalışmada Beck azami ölçüde kendi görüşlerini yansıtan. heye- canlannı ileten sade, basit bir al- büm hedeflemiş ve sonuç istedi- ği gibi olmuş. Tabii albümün herkesi tatmin edebileceğini söylemek zor; folk ve country tutkunlanndan başka türlerle 'kirletilmiş' besteleri be- nimsemeleri, kolayhkla hazmet- meleri beklenmemeli. Beck bir dergide yeni albümü- nün öyküsünü şöyle anlatıyor: "Birturnej- ledesteklenecekbiral- büm değil Mutations; çünkü sahnede daha enerjik şeylerçahnakge- rekiyor. Son ikiyılda yazıp bir yana ko> duğum parçala- rı stüdyoya girince ortaya döktüm ve boşuma gideD- lerien kısa süredecanlı ola- rak kaydettik. Ardından hemen 1999 sonunda çıka- cakalbümün çalısnıalanna gûistûn.Mutationsiçinçok şey söylenecektir, ben yalnız bir noktaya dikkatleri çek- mekistrvorum; kayıtta duyu- lan bütün kemanlar gerçek, makine ürünü sanılmasın. Al- bümün büyük sürprid bu as- lında." Latinritmleriylebezenmiş bossanova Tropicalia, sert BottkOf Blues,countrynin sı- mrlannı zorladığı Singlt Aga- in, sitarlı Nobody Fault But My Own, opera havası taşıyon O Mariave Static albümün fa- vori parçalan. Geçmişi iyi özümlemiş, geleceğe de bakabilen bir ruhla kotarmıştı albümü. CÖPÜ5 S E L M İ 1371333 All Rıza TÜPkep 15. Yılım Kutfadı Bu yazımın konusu olan olaya geçmeden ön- ce, 15. yildönümü kutlanan 'Türker Reklamcılık, Organizasyon'm kurucusu AB Rıza Türker'in ki- şiliği üzerinde duracağım: Tanışıklığım uzun yıllara dayanan ve dostlu- ğumuz silinmeyen Ali Rıza Türker'in kişiliğinde en belirli nitelikter, insancıl oluşu, sevecenliği, ilişkilerinde gönülden bağlılığı, düşünce, görüş ve prensiplerine ıçtenlikle sanlışı ve çalışma ha- yatında özellik)e gü venilir ve dürüst bir insan ola- rak tanınmasıdır. Ben onu 1966 yılını izleyen yıl- larda, kendimın de hem besteci, hem sanat ya- zan olarak uğraş verdiğim basın alanında Hür- riyet gazetesinde ve Gonk dergisinde gazeteci- lik yaptıgı ve popüler müzik ile sinema konula- nrnja yazılar yazdığı dönemde tanımtştm. Ali Rı- za Türker'in sanat konulanna gerçek ve doğru olarak bakışını daha o zamanlar sıcak arkadaş- lık bağlantımız içinde paylaşırdım. Sonra, 1983 yılında o 'Türker Reklamcılık, Organizasyon ve Ticaret Limited Şirketi'ni kurdu. Ali Rıza Tür- ker'in dürüstlüğü, güvenceaşılaması, özverili ve gönlünden taşan bağlantilan ve çalışkanlıgı böy- lece iş hayatına da yansıdı. TürkerOrganizasyon'un en etkili ve başanlı mü- zik olayı, 1985 yılında başlattığı ve günümüzde geleneksel nitelikte sürdürdüğü 'Kuşadası Fes- tivali' kapsamında 1986 yılından bu yana müzik dünyamıza yarar sağlayarakyaşayan 'Altın Gü- vercin Müzik Yanşması'dır. Bu yanşmanın popü- ler müzik alanındaki önemi büyüktür. Şöyle ki 'Al- tm Gûvercin' ülkemizde bestecilere, soz yazar- lanna, yorumculara ve orkestra düzenlemeleri- ni yapan aranjörlere açık olarak birçok yetenek- lere, yaratmlannı veyorumlayışlannı tanrtabilmek olanağını sağlamış ve bu 'Yanşma' günümüzün ünlü sanatçılannın önce doğuşlanna, sonralan başanlannı sürdürmelerine yol açmıştır. 'Altın Güvercin Müzik Yanşması' 1998 yılında 12. yaşını başanyla kutlamıştır. Ali Rıza Türker'in Dûzenleme Kuruiu Başkanı ve Kuşadası Festi- vali Genel Yönetmenı olarak görev üstlendiği bu geniş kapsamlı etknlikte Kuşadası Beledıye Baş- kanı Engin Berberoğlu ile birlikte Halrt Kıvanç, Atjlla Özdemiroğlu, Mihrican Yorulmaz, Kad- ri Önel, Ertuğrul Özlen ve Ali Ergül'ün yanı sı- ra teknik danışman Ahmet Defne'nin, tüm ça- lışanlann ve koordınasyonu saglayanlann katkı- lan befirgin olmuştur. Ali RızaTürker aynca 1988 yılında POPSAVın (Popüler Müzik Sanatı Vakfı) kurulmasında önemli görevler üstlenmiş ve se- kiz yıl boyunca vakfin yönetim kurulunda en kı- demlı yönetim kuruiu üyesı olarak görev almış- br. Turhan Yükseter, orkestrasıyla emek vermek- te... 'TürkerOrgantzasyon', festival dûzenleme konusunda ilk olarak 'Marmaris Festivali'ri), kay- bettigimiz Egemen Bostancı ile gerçekleştirmiş- tir. 1986 yılından günümüze kadar, 'Antalya Al- tın PortakaT ve 'Akdeniz Akdeniz Yanşmalan', ülkemizin birçok ıl ve ilçesinde çeşitli festivaller; Aşkın Nur Yengi, Izel-Çelik-Ercan, Arif Sağ- Timur Selçuk- Bendeniz, Serdar Ortaç v«. Emrah ile dığer sanatçılann yurtıçı ve yurtdışı or- ganızasyonları; POPSAVın Şarkı Günü, 1997 Izmir Şarkılan Yanşması'nı düzenlemış bulun- maktadır; aynca bazı sanatçılann kaset ve CD yapımcılığını üstlenmektedir. Ali Rıza Türker'in Organizasyon'unun 15. yıl- dönümü kuttama gecesi Taksim The Marmara' salonunda olaganüstü etkinlikte ve güzellikte yapıldı. Seçkin sanatçılann, resmi protokolün, ba- sın ve TV'lerin katkJığı kutlama gecesini Halit Kı- vanç en etkileyicı anlatımryla sundu. llhan Şe- şen, Murat Göğebakan, Emrah'ın şarkılan ve özellikle Istanbul Gelışirn Orkestrası'nn üstün kaliteli konseri kutlamaya renk kattı. Yerli popta Yaşar ikinci albümü Esirûıim'le 1 Numara'daki yerini korurken Mustafa SandaL Detay adlı üçüncü çalışmasıyla haftayı ikinci sırada kapattı. Teoman ise ikinci çalışması O ile üçüncü oldu. Türk sanat müziğınde sıralama değişmedi: Nostalji serisine iiç albüm ekleyen Muazzez Ersoy, Nostalji 4-5-6 adh toplamasıyla lider, Hülya Avşar yenı albümü Hayat Böyle ile ikinci, Müzevyen Senar, popun ünlüleriyle birlikte yorumladığı şarkılann toplandığı Bir Ömre Bedel adlı albümüyle üçüncü. Halk müziğinde Beyaz ilk albümü Türküler'le geçen hafta da liderdi. Zara, Avuntu adlı yapıtıyla üçüncülüğe inerken yerini Şükriye Tlıtlaın'un Çigdem Der ki adlı yeni albümüne bıraktı. Yabancı müzikte Mariah Carey, l's adlı yeni albümüyle iki haftadır açık ara liderliğini sürdürüyor. Metalüca grubu Garage Inc. albümüyle bir sıra yükselirken Whitney Houston ise My Love Is Your Love albümüyle üçüncülüğe girdi. yeniler- Garage Inc- Metallica - Dance Wrth Me - Various - Greatest - Duran Duran * - Dhımina - Alisha's Attic - Greatest Moments - Culture Club - Antz - Soundtrack - The Original Four Seasons - Vanessa-Mae - The Acid House - Various - Jazznavour - Charles Aznavour - Shaving Reaches - Terrorvısion - As Abo\e So Below - Barry Adamson - Electric Fire - Rger Taylor - End Hits - Fugazi - Formka Blues - Mono - Black Rock - Djivan Gasparyan & Michael Brook -Teatro-WillieNelson - The Storytefler - Roy Davies - People Move On - Bernard Butler - Black Box Recorder - England Made Me - Aşk V üzünden - Ezginin Günlüğü