Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyef *
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç
Genel Yayın Koordınatorü Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlerı Muduru fbrahim
Yıldız • Sorumlu Mudür Fikret flkiz
0 Haber Merkezı. Muduru Hakan
Kara # Görsd Yönetmen Fikret Eser
İstıhbara! Cengiz Yıldrnm 9 Ekonomı Özlem
\ ü/ak # Kuliur Handan Şenköken • Spor:
Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami
Karaören # Düzeitme Abdullah V azıcı •
Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
iBaşkan). Orhan Erinç. Oktav
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner. Ergun Balcı,
İbrahinı ^ ıldız, Orhan Buriafı.
Mustafa Balbav, Hakan Kara.
•\nkaraTemsilciM Mustafa Balha) Ataturk Buharı
No 125, Kat-t. Bakjnlıklar-\nkarâ Tel 419502» (7
hatl. Fak.s 4H5027#İzınırTe7nî.ıIcısı Serdar Kı/ık.
H. Zıya BK 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117
• AdanaTemsılciM. Çetin Yiğenoğlu. inonuCd. 119
S No 1 Kat.l,TeJ:363 12 II.Faks 363 12 15
Mudunj tstün \kmen #
Koonbnaıor Mımet Korulsan # Muha-
sebe Büfent \ ener # Idarc Hüse>in
Giirer • IJetme Önder Çelik • BJgı-
blcnı Nail İnal 0 Bılgisavaj- Sı.slim
Mtirihet Çifer#SaBş FazOet Kuza
YfED> \ C: • Yonetım l<
Başkanı - Genel Mudur G
Erduran • Koordınator
lşıfman # Gene/ MûdurYaniı
SevdaÇoban Tcl 514 07
513 95 80-5138460-61. Faks 51
Ya>ımta>an \e Basan: Ycnı Gun Haber Ajansı, Basjn \e Yaymcüık A S
Turkocafc Cad 39 41 Cağalojlu 34334 lsl PK 246 istanbul fel (0 2121 512 05 05 120 han Faks 10 2121 513 R^ 95
18ARAL1K1998 Imsak: 5.43 Güneş:7.17 Öğle: 12.08 İkindı: 14.24 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.13 www.cumhurivet.coi
4. Ulusal Yayın Kongresi'nde kitap okuyanlann sayısmm, 1965'tekinin onda birine düştüğü belirtildi
"Yılda 1 ldtap bfle îJııııyonız'
YKOTden 1999a
Merhaba' defilesi
• İstanbul Haber Servisi -
Yeni Karamürsel Mağazalan
(YKM). Şışli mağazasında
•'I999'a Merhaba" defilesi
düzenledi. Defileyı, Ebru
Şallı. Dıdem Taslan. Korel
Kubılav ve çocuk manken Alı
Lıder sundu.
En büyük cami
açıhyor
• istanbul Haber Servisi -
'Ortadoğu ve Türkıye'nın en
büyük camii' olan Sabancı
Merkez Camiı. bugün
Adana'da ibadete açıhyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından açılacak
cami. Hacı Ömer Sabancı
Vakfı'nın bır tnlyon liralık
bağışı ile inşa edildi. 28 bin
500 kişınin ıbadet
edebıleceği cami. 32 metrelik
kubbe capı ve 54 metrelik
kubbe yüksekliğine sahıp.
I ÇANAKKALE
(Cumhuriyet) - Ezıne'nin
Kumburnu sahıllennde iki ay
önce bulunan hayvan fosilı,
kimlıği belirsiz kişilerce
çalındı. ÇanakkaJe Valisi
Ekrem Özsoy'un da ziyaret
ederek koruma altına
alınacağını bıldırdiği fosilm
Fransız Doğa Müzesi
uzmanlannca ınceleneceği
açıklanmıştı. Fosıl ıle ilgilı
kazı yapmak içın ikı aydır
yetkılılerden yanıt
beklenıyordu. Uzmanlar,
hırsızlığın ıhmalden
kaynaklandığmı savundular.
• Eski Kültür Bakanı Talat
Halman, Türkiye'de okuma
oranının hızla düştüğünü
belirterek, Türkiye'nin
yakında "okunmayan
kitaplar cenneti" durumuna
geleceği uyansında
bulundu. Halman eğitim
siştemini de eleştirerek
"Üniversiteler diploma
değirmeni oldu" dedi.
AVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kültür Bakanlığfnca düzenlenen 4.
llusal Va>ın Kongresi'nın açılışmda
konusan eski Kültür Bakanı Prof. Dr.
TaJat HaJman "Birçok dinde soru so-
rulmadığL değeıier sorguJamnadjğı için
bir vozlaşma olmuştur. Bizim toplumu-
mıu da o uçuruma düşmemeli" dedi.
Ulusal Yayın Kongresı'nin açılışın-
da konu$an Prof. Dr. Talat Halman. kı-
tap okuyanlann sayısmm 1965 'teki ra-
kamın onda bırıne düştüğünü bildirdı.
Halman "Adanı başına 1 kitap bile al-
nuyoruz yüda. Gazeteler herhangi bir
metaya dönüştü. 25>ılda nüfusun ar-
Dşına karşın gazeteierin tirajı artmamış-
tır. Türkiye okunmayan kitapların cen-
neti ouna yolunda" dıye konuştu.
'Ceza utancı'
Kitap nedenıyle ceza verilmesının bu-
gün dünyanın pek az ülkesınde geçer-
lı olduğuna ışaret eden Halman "Niçin
bugün tarihin utancını devam ettire-
lim" dıye sordu. Türkiye kütüphane-
lerındeyaklaşık 25 milyon kitap bulun-
TDK'NİN YEM SÖZLÜ6ÜNDE 75 BİN SÖZCÜK TANIMLANDI
Türkçe sözliik CD Rom'da
• Türk Dil Kurumu Türkçe sözlüğü yenileyerek
bilgisayar ortamına taşıdı. 25 bin yeni sözcüğün eklendiği
sözlükte, 32 bin yazar ve şairin eseri örneklendirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Dil Kurumu'nun (TDK) yeni
Türkçe sözlüğü CD Rorrfa alındı. 25
bin yeni sözcüğün eklendiği sözlük-
te, sözcük tanımlannda 32 bin yazar
ve şairin eseri örneklendınldi. 75 bin
sözcüğün yeraldığı sözlükte Arapça.
Fransızca ve Farsça Türkçeye en çok
sözcük \eren yabancı dılleroldu. Türk-
çeye 6' bin 426 sözcük Arapçadan. 5
bin 645 sözcük Fransızcadan, 1363
sözcük Farsçadan, 622 bözcük Ital-
yancadan. 446 sözcük Ingilızceden,
383 sözcük Yunancadan gırdi. Sözlük-
te 93 sözcüğün Latinceden. 84 sözcü-
ğün Almancadan, 40 sözcüğün Os-
manlıcadan, 37 sözcüğün de (spanyol-
cadan Türk diline girdiği belirlendi.
TDK. Türkçe sözlüğü yenileyerek
bilgisayar ortamında CD Rom ve In-
temefe aktardı. TDK. gazete, TY rad-
yo ve son romanlan tarayarak 50 bin
sözcüğün yer aldığı eski sözlüğe 25
bin yeni sözcük ekledi. 32 bin yazar
ve şainn eserlennden sözcük tanım-
lannda yararlanılırken sözlükteki ya-
bancı sözcüklenn sınıflandınlması da
yapıldı.
Asparagas değil
6
şîşirme haber
9
TDK'nin, Türk diline giren
yabancı sözcüklerden bazılanna
getirdigi karşılıklar şöyle:
Agresif: (Fransızca) Saldırgan.
Aioıstik: (Franstzca) Yankılanım.
AJmanak: (Fransızca) Yıllık.
Amortisman: (Fransızca) Aşınma
payi.
Ampirik: (Fransızca) Deneye
dayalı.
Anekdot: (Fransızca) Fıkra yada
hikâyecik.
Antet: (Fransızca) Başlık.
Aperitif: (Fransızca) Ön içki.
Arboretum: (Latince) Ağaç parkı.
Aroma. (Fransızca) Hos koku.
,4sparagas. (Fransızca) Şişirme
haber.
Avangart: (Fransızca) Öncü
Avans: (Fransızca) Öndelik.
Bandrol: (Fransızca) Denetim pulu.
Bariyer (Fransızca) Engel.
Bodyguard: (ingilizce) Koruma.
Bungee-jumping (lngilizce) Zıp
zıp atlama.
CD Rom: Yoğun teker.
Charter: (lngilizce) Dolmuş uçak.
Dejenerasyon: (Fransızca)
Yozlaşma.
Dekoder: (Fransızca) Çözücü.
Dekont: (Fransızca) Hesap
belgesi.
Editör (Fransızca) Yayımcı.
Egak etmek Eşitlemek.
Efcstrem: (Fransızca) Aşın.
E-Mai]. (İngılizce) Elektronik
mektubun kısaltılışı, elmek.
Enftjrmasyon: (Fransızca)
Bilgiiendi ıme.
Enjekshon: (Fransızca) Akırma.
Eskalasyon: (Fransızca) Tırmanış.
Eskort (Fransızca) Koruma aracı.
Eşeünobil: (Fransızca) Değişken
ölçü.
FBtre: (Fransızca) Süzek.
Finansman: (Fransızta) Para
desteği.
Fonnat (lngilizce) Boyut.
Fotokopi: (Fransızca) Tıpkıçekim.
Garnitiir. (Fransızca) Bezenti.
Kadük {Fransızca) Düşmüs
olmak.
Konsorayum: (Fransızca)
Şirketlerbırliği.
e-posta : tan (d prizma. net. tr
Aşk, evlilik, yatak ve ötesi
Barr\r
Creyton'ın "aşk-evülik-yatak"" ücgenini konu alan güldüriisü "Sev diğim Adam-
Sevdiğim Kadın", Tivatro Bakış tarafından fstanbul'da Akatlar Kültür Merkezi'nde
sahneîenivor. LaJe Eren'in çevirisinden sahneye aktanlan ve çok tempolu bir güldü-
rü olan ın unda de\ let sanatçısı Dilek Türker. çılgın, uçuk ancak sevgi dolu bir tipi can-
landınvor. İlk kez güldürü riirü bir oyunda rol alan Türker'e usta oyuncu Ayberk Atil-
la eşlik ediyor. Hakan Alnner'in sahneye uyaıiadığı oy un ilgiyle izİenjyor.
duğunu,oysalsveç'ın I lOmılyon.Bul-
garistan'ın 7
0 milyon. Almanya'nın
170 milyon ve ABD'nın kütüphanele-
nnde 1.5 mılvar kıtaba sahıp olduğu-
nu anlatan Halman. ünıversıtelerin ço-
gunun "diploma imalatçısı. değirmeni"
halıne geldığını söyledı.
Kültür Bakanı İstemihan Talaj da
çağlar boyu en yaygın bılgı payla^ım
aracı olan kıtabın, yazarla okuyucuyu
bıraraya getıren kaynaşma noktalan ol-
duğunu belırtti. "Yasalann olmadığı
ya da işkmediği her alanda olduğu gi-
bivayıncılık alanındada adaletortadan
kalkan bir kaosortamıyay«ınlaşır~ dı-
yen Talay. Fıkır \ e Sanat Eserlennın îşa-
retlenmesme İhşkin Yönetmelık'in 31
Mart 1999'dan itibarenzorunluolarak
uygulanacağını kaydetti.
Kültür Bakanlığı Hukuk Müşavıri
Mustafa Buğuçam sunduğu bıldiride.
bilım ve teknoloji bakanlıgı kurulma-
sını ıstedı.
Dının ilım ıçin amaç halıne getınl-
dığını belırten Buğuçam "Din haline
gelen ideoloji ya da ideolojiye dönüştü-
riilen din, gönüllerde hoşgörüv ü kak
nıış \e bu yüzden bilimsel düşünce
özgür da\ranı>). akıl v« ahlak haline
lememenüştir" dedi.
Pen Yazarlar Derneği, yayıncılık
anlatım özgürlüğü sorunJanna çözi
getirmeyeceği gerekçesiyle kongre
katılmama karan aldı.
Dernek Başkanı Alpay Kabacah ya
tığı açıklamada. Kültür Bakanlıgı 'n
son dönemlerde kültür-sanat sorunl
nna cıddı. çözüm getıncı biryaklaşı
içınde olmadığını kaydetti.
SÖYLEŞİ ATTİlA İLHAN
'llerici' Başka, 'Sosyalist' Başka!..
Aksı ısbat edılmedikçe, Türk Edebiyatındaki Or-
han Kemal ismi: ilk defa, 'Yüriıyüş' dergisinin;
9 llkteşrin (Ekirn) 1942 tarihlı 11. sayısında 'Babam'
başlıklı bir hikâyenın altında görulmüştür. Yanlış an-
laşılmasın, bu dediğim yazar daha önce yazı yayım-
lamamıştı anlamına gelmıyor; yayımlamaz olur mu,
daha30'lu yıllarda, Yedigün'un 'GençŞairler'eayır-
dığı sayfalarda. adına rastlanır; daha sonra, 'Yeni
Edebiyat' dergısinde, şiırlerı ve 'Beyrut Hikâyele-
ri' yayımlanmıştır; ama öncekılerde ımza -asıl adı-
Râşit Kemalî; sonrakilerde ıse, Orhan Râşit idi; Or-
han Kemal adı, ilk defa, 'Yürüyüş'de meydana çı-
kar, öyle de kalır.
Türkiye'deki 'demokrasiılkbaharı'ntn (50'li yıllar)
o heyecanlı, o yanlış umıtler ve mübalağalı hayal-
lerle dolu havasmda. onunla bir gün, bunu konuş-
muştuk; nedense, ikbâl ya da Meserret Kıraatha-
nesi'nde değıl, Beyoğlu'nda ayak üstü bır yerde dı-
ye aklımda kalmış; 'Sosyalist Gerçekçi' Turk Ede-
biyatı'nın en çarpıcı, en onemlı ısimlerinden birisı otan
Orhan Kemal, beni doğruladıktan sonra, Toplum-
cu Gerçekçi' yazann 'sosyal fonksiyonu 'na geçmiş,
amacın 'BereketliTopraklarÜzerinde'kı 'istisma-
n' (somuruyü) işlemek olduğunu söylemiştı.
Onun bu söyledığı, ondan en az on yı\ önce Rı-
fat llgaz'ın şu yazdıklarını teyit ediyor mu, etmıyor
mu?
"...şairin kendinden bahsetmesi ve enfüsî (öz-
nel/sübiektrf) birşekilde dış âlemi ele alması; mey-
dana getirdiği esere, içtimâî (toplumsal) vasfını
kazandırmaz; sanatkâr, her şeyden önce, mu-
hitini, cemiyetini (toplumunu) kavrayabilecek
ileri bir düşünce sistemine sahip olmahdır. An-
cak bu sevjyeye ulaşan sanatkâr kendinden
beklenileni verebilir..." ('Yürüyüş', 9 Eylül 1942, sa-
yı, 7/8, s. 2)
'Mezkûr' ileri düşünce sistemi, besbelli 'Mark-
sizm'ö\r (Sosyalizm) ama, sanatçı o 'sistem'e nasıl
sahip ve dahil olacaktır? 'Sosyalist Sol'da, -o ta-
rihte de, daha sonra da-; bir haylı kavram kanşıklı-
ğına neden olacak, 'hayati' bir sorudur bu!
'O karanlıiC aynı zamanda harp
karanlığı'dır!
Moskova'dakı 'YabancıDiller Yayınevi'riın (Edi-
tions en Langues, Etrangeres), Inkılap ön-
cesı ve sonrası Rus yazarlarından yayımladığı Fran-
sızca eserleri alırken, kafamda hep aynı istifhamı ta-
şıyordum. Bilir misiniz ki, 'yasak'tan değil; -Râsih
Nuri'ye göre, 'sosyalist' yazarlann tembelliğınden
(Bkz. 'Atatürk ve Komünizm'); zemın ve zaman hay-
li müsait olduğu halde, 30'lu yıllann başlarında, Tür-
kiye'de doğru dürüst, hiçbir kuramsal kitap dilimi-
ze çevrilip yayımlanamamıştı; dolayısıyla, ne Her-
zen'den, ne Çernişevskiy'den, ne de Dobroluyi-
bof'dan haberimız vardı, ne de Plekhanof dan; hal
böyle olunca, Hegel'in 'idealist' estetiğine karşı.
materyalist ve diyalekfik, yâni Marksist bir 'estetik'
olduğunu bilmiyorduk!
Okuyunuz, 'Sosyalist Gerçekçi' edebiyatımızın,
o en verimli yıllannda ürettiğı. buyük eserleri; 'sos-
yal' platformu, daha çok 'köylülük'tür; 'ekono-
mtk' platformu, 'istismar'dır; 'siyasi' platformu
ise, anti/faşist bir 'tavır koyuş': hepsi bu! '40 ka-
ranlığı', aynı zamanda 'Harp Karanlığı' olduğun-
dan; antı/faşist. hürriyetçi ve hümanıst bir 'taban',
o guçlü ve yetenekli sanatçıların; hem manılmaz gü-
zellikte eserler verebilmesine, hem de özgün kişi-
likler oluşturmasına yetiyordu.
Yine aksi isbat edılmedikçe, Marksist bir estetik
ve onun çağdaş sorunlan: ilk defa, 50'li yıllann ba-
şından başlayarak, -önce 'Pazarpostası'nda- yaz-
maya başladığım, yazılarla gündeme gelmiştir Plek-
hanof, onun öncüleri ve ardılları; -bilahare, Türk Şi-
iri'nin 'II. Yeni' 'düşüğünü' yapmasma neden olan,
'Sosyal Realizm' tartışmalan sırasında, birer ikişer,
meydana çıkmıştı. Bu dediğim, elbette, daha önce,
'Sosyalist Sol'da sanat ve edebiyat üzerine ku-
ramsal yazı yazılmıyordu, anlamını taşımıyor; yazıl-
masına, yazılıyordu ama. yazılanlar diyalektiğin
estetik uygulaması değildi, politikti daha çok; sa-
natın bir üst/yapı 'müessesesi' olduğu, dolayı-
sıyla alt/yapıya, yâni 'istihsal' (üretim) münase-
betlerine bağlı; -bağlı da, ne lâf; düpedüz 'ba-
ğımlı'- olduğu ileriye sürülür; sanatçının sosyal
sorumluluğu ve fonksiyonu vurgulandıktan son-
ra, ondan, anti/faşist, özgürfükçü ve hümanist
tarafta safa girmesi; her türiü sömürüye karşı
çıkması beklenirdi: o kadar işte!
Az şey mi? Hayır! Bu kadarı bile, bilinmez kaç yıl
hapse, bilinmez kaç sürgüne mal olmuştur, ama; bu
biraz basıte ındirgeyiş, bu şematizm; ülkemizde,
'ilerici
1
(progressiste) sanatla, sosyalist sanatın;
'Eleştirel Gerçekçilik'le 'Sosyalist Gerçekçilik'in,
nihayet, 'Sosyalist Gerçekçilik'le, 'Sosyal Ger-
çekçilîğin' karıştınlmasına yol açacaktır.
SaftFaikdiyebir ada!..
Acaba bilir miydiniz? Sait Faik, çok ünlü, çok da
başarılı 'Kestâneci Dostum' hikâyesini, 'Yü-
rüyüş'te yayımlamıştı. (8 sayı: 5, llkânun (Aralık)
1942) Daha az ünlü olmayan 'Sevgilim'e Mektup-
lar'ının Sait (Faik), ilkini yine 'Yürüyüş'te (9 llkteş-
rin (Ekim) 1942); sonrakileri, ilerde TSP'nin 'nâşir-i
efkârı' olacak 'Gün' dergisinde yayımlamıştı. 4 Ara-
lık olayı patlak verince, (4 Aralık 1945), Sait Faik,
Gazete ve matbaanın, gözü dönmüş bir gürûh ta-
rafından, darmadağın edıldiğıni görmüştü; sıranın,
sonra diğerlenne geleceğini kestirip; soluk soluğa,
'Gün'ün ve 'Yeni Dünya'nın dizilip basıldığı, Kule-
dibi'ndeki La Turquie matbaasına koşarak, 'tedbir-
li olmalan' için, dostlarını uyarmıştı.
'Uyarılanlann' birisi Hasan Tanrıkut, olayı bana
o anlattı; yıllar sonra, Nisuaz Pastahanesi'nde (sı-
cak çikolata, croissant, Sipahi Ocağı sigarası, be-
yaz Rus garson kadınlar), birakşamüstü, bunu Sa-
it'e sordum; mıdye mavisı gözlerini, kaçırarak; ade-
ta mahçubiyetle: "- ...bu Hasan da, hiçbir şeyi
saklayamaz!" dedi, dolaylı daolsa, doğrulamış ol-
du. Peki, Sait Faik, sosyafist bir yazar mıydı? El-
bette, hayır! O, 'nev'i şahsına münhasır', gerçekten
büyük ve renkli, fakat hiçbir 'disipline'sığmayan,
'ilerici/progressiste' bır yazardı. Nasıl ki, 'Sosya-
list Sol'a ait birçok dergi ve gazetede adlan görül-
müş; -o da bir şey mi, 'komünist' diye başı belâya
girmiş- nice yazar ve şairimiz; 'Marksist' estetiğin
kriterlerine göre, aslında ya 'Eleştirel Gerçekçi'dir-
ler, ya da 'ilerici' (Progressiste)!
Bu onları, küçültür mü? Ne münasebet! Bence,
'sivıT ve 'aydın' olarak, hatta büyütür. Yüceltir de!
Ne var ki doğru değerlendırme, ancak, nesnel (ob-
jektif) kriterlere dayanılarak, yapılmalıdır; o kriterle-
re yaslandınız mı da,- estetik düzeyde olduğu ka-
dar, ıdeolojik, yâni ekonomık, ve sıyası düzeyde de-;
ne 'Garip Hareketi'ni (yâni 1. Yeni'yi), 'Sosyalist
Sol' sayabilirsiniz, ne de 'II. Yeni'yi!..
Neden mi? Onu da tartışabiliriz.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
TV Akıllı kutusu.
ZİHİH AÇAR, BAŞARIYI HIZLANDIRIR