19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 İsim hakkı saftşı yeniden düzenlendi • Ekonomi Servisi - Rekabet Kurumu, "isim hakkı satışı" olarak bilinen franchise anlaşmalarına ilişkin olarak grup muafiyetı tebligi hazırladı. Rekabet Kurumu Başkanı Aydın Ayaydın. bundan sonra yerli ve yabancı firmalann, dilediği kışilere kendi belirlediklen şartlarla isim hakkı veremeyeceğıni söyledi. Ayaydın, "Franchising'in artık Rekabet Kurumu tarafından belirlenmiş bir takım esaslan vardır. Bu esaslar dışında uygulama yapılamaz" dedi. Netaş'ın Kazakistan anlaşması • Ekonomi Senisi - Netaş ve Vesnet'in daha önce Kazakistan'da kazandıklan 40 milyon dolarlık ihale için çerçeve sözleşme imzalandı. Kazaktelecom, Netaş ve Vesnet arasında imzalanan sözleşmeye göre. santral ve ek sistemlerin montajının 3 yıl içinde bitirilmesi gerekiyor. MTO'dan bankacılık semineri • Ekonomi Senisi - Milletlerarası Ticaret Odası (MTO) Türkiye Milli Komitesi, tstanbul'da bankacılık semineri düzenledi. "Euro'nun Mılletlerarası Ticaret Odası Kurallannın Uygulandığı Işlemlere ilişkin Parasal Yükümlülükler Üzerindeki Etkisi ve Akreditiflerle llgili Sorunlar" konulu seminer, bugün Sabancı Center"da gerçekleştirilecek. Seminer, MTO Bankacılık Komısyonu üyesi Haluk Erdemol tarafından verilecek. Yunanistan'da genel grev • ATİNA(AA)-Kamu çalışanlan ve memurlann gerçekleştirdiği 24 saatlik genel grev eylemı Yunanistan'da yaşamı felç etti. Yunanistan Işçi Sendikalan Konfederasyonu ve Memur Sendikası'nın çağnsıyla gerçekleşen grev nedeniyle. ülkedeki hemen tüm kamu hizmetleri durdu ve yapılanprotesto gösterilerinde eylemcilerle polis arasında çatışma çıktı. Çalışanlar hükümetin 1999 yılı bütçesinde yer alan ücret artışlan ve vergi muafıyeti oranlannı yeterli bulmayarak tepki gösteriyor. Deride kriz ucuzluğu • İZMİR (AA) - Krizden etkilenen deri sektörü, stoklan nakde çevirmek için indirimli satışlara yöneldi. Yılbaşı öncesi olmasına ragmen fzmir'deki deri Tiağazalannda, 100 Tiılyon liralık deri giysiyi, )eşin ve nakit ılışverişlerde 50 milyon iraya almak mümkûn >luyor. Ege Deri vlamulleri thracatçılan Jirligi yetkilileri, dış ıazarlardaki daralmanın anı sıra iç pazarda da atışlann düştûğünü aydederek "tmalatçı, akit akışını sağlamak için ıdirime yöneldi" dedi. Eus gazetecîlep iAP'ı ziyaret etti İŞANLIURFA(AA)- usya'nın önde gelen ızetecileri, Türkiye'nin ı büyük kalkınma projesi an GAP'ta ınceleme ve irüşmelerde bulunmak :ere ŞanJıurfa"ya geldi. ınlıurfa'ya gelen, ısya'da yayımlanan oskovski Novosti zetesinden Türkolog ıdi Fiş, fzvestia yazan eksander Vaşinski ve ıv aya gazetesi yazan kov Marşak'a, 3 günlük ri sırasında Basın Yayın formasyon Genel idürlüğü'nden Yaşar ş eşlik ediyor. Sektör temsilcileri, sanayiciye verilen ödünlerle ilgili olarak yetkilileri suçluyorlar Tarım kesimi öfkeli• Birliklerin stoklannda bulunan pamuğun 6 ay vadeli ve faizsiz sanayiciye ven'lmesini 'peşkeş' olarak niteleyen üreticiler, Bakanlar Kurulu'nda imzanın tamamlarunasını bekJeyen. primin 20 cente çıkanlmasına ilişkin kararnamenin hemen yürürlüğe konulmasını istiyorlar. MERİHAK DTP'nin raporuna göre cazip bir geçîm kaynağı olmaktan uzaklaştı Üretici destekten yoksıın İZMİR - Hükümetin tekstil sektörünü kurtarmak için aldıği kararlar tartışılı- yor. Birliklerin stoklannda bulunan pamuğun 6 ay va- deli ve faizsiz sanayiciye verilmesini "peşkeş" ola- rak niteleyen üreticiler, ey- leme hazırlanıyor. Üretici- ler, Bakanlar Kurulu'nda imzanın tamamlanmasını bekleyen pri- min 20 cente çıkanlmasına ilişkin karar- namenin hemen yürürlüğe konulmasını da istiyor. 1980'li yıllann başmda dönemin başba- kanı Turgut Ozal'ın. muzla başlattığı ve tanmın her kesimine yayılan ithalat fur- ANKARA(AA)- Hükömetlerin yanlış politikalan sonucu yok olmaya yüz tutan tanm, sosyal yönden ağırlığını korurken ülke ekonomisindeki önemini yitirmeye basjadı. Devlet Planlama Teşkilatı'nm (DPT) Hazine ve ilgili kuruluşjarla ortak hazırladığı tanm raporuna göre, 1980-1997 döneminde tanmın Gayri Safi Yurtiçi Hasıia'daki (GS YfH) payı yüzde 26'dan yüzde 14.5'e, ihracat içindeki payı yüzde 57'den yüzde 10.3'e, istihdam içindeki payı ise yüzde 62.5'ten yüzde 42'ye geriledi. Raporda, tanmsal üretim faaliyetinin cazip bir geçim kaynağı olmaktan uzaklaştığı bildirildi. Tanm sektörüne çeşitli yollardan kaynak aktanlmasma rağmen, aktanlan kaynağın tamammın çiftçinin eline geçmediği kaydedildi. Tanmsal desteklerden küçük işletmeierin ve verimin düşük olduğu bölgelerden yeteri kadar yararlamlamadıgı ifade edilen raporda üreticilere, üretimle ilgili karar almalarını saglayacak pazar sinyallerinin yeteri kadar ulaşamadıgı belirtildi. Rapora göre, tanm sekîörüne 1994'te toplam 67 trilyon lira kaynak saglanırken 1998'de bu ralcam, sektöre verilen kredilerin düşük faizleri nedeniyle 1 katriîyon 278 trilyon liraya yükseldi. Tanmsal girdi sübvansiyonlan için yapılan ödemeler, gübrede 119 trilyon, sütte 9 trilyon 540 milyar, zirai ilaç desteğinde 9 trilyon 250 milyar, tohumluk ve fidan yardımında 2 trilyon 210 milyar lira olmak üzere topiam 140 trilyon lira olduğu kaydedilen rapora göre, tanmsal KÎT'lerin toplam zaran 33 trilyon 661 milyar liraya, Ziraat Bankası'ıun gelir kaybı ise 168 trilyon 825 milyar liraya ulaştyor. yasının altında giderek ezilen tanm sek- törü, kimilerine göre artık "uzatmalan" oynuyor. Hayvancılık, tütün, pamuk, buğday, sat- suma ve zeytinyağında uygulanan hatalı politikalar yüzünden Türkiye bu ürünler- deki pazarlannı kaybederken; makarna üreticileri buğday, tekstılciler pamuk, ya- bancı sigara üreticilerinin tütün ithalatına başlamalanyla yerli üretimlerde ciddi dü- şüşler yaşanmaya başladı. Hükümetlerin bu konuda sessizliklerini koruması, ya- bancı ürünlere duyulan ilginın de son dö- nemlerde artması tanm sektörünün sıkın- tısını daha da yoğunlaştırdı. Hükümetin son olarak teks- til sektörünü kurtarmak için üreticinin aleyhine aldığı ka- rar yoğun olarak tartışılıyor. Türkiye Ziraat Odalan Bir- liği Başkan Yardımcısı ve Manisa Ziraat Odası Yöne- tim Kurulu Başkanı NuriSor- man. hükümete sert tepki gösterdi. "Buniar delirmiş" diyen Sorman'a göre. hükü- metin bu uygulaması serbest piyasa ekonomisine kesin- likle uymuyor. Sorman, "Bir- likler devletindeğil, ürt'tkinin malı. Özerk bunlar. Böyle bir müdahaJe yapmaya nereden hak buluyoriar? Tekstilcinin bugün hammaddeye ihtivacı mı var? Ha>ir. Alınan karar, kararlar yanlış" dedi. " 1980 yıiında bu uygulama yapıidı. Tekstilci 1986yılında parası- nıödevemedi" diyen Sorman birliklerin piyasadaki ancak 250 bin ton pamuğu alıp iş- lediğini, geriye kalan 500- 600 bın ton pamuğun piya- sada kaldığını söyledi. Sorman'a göre bu uyguiama ile serbest piyasada fiyat daha da düşecek. Bu da doğal olarak üreticiye yansıyacak. Ege Çiftçiler Derneği de, yap- tığı çağnyla, "'yanlış ekonomik politikala- nn faturasını üreticiden çıkarmaya çalışan partileri boykot etmeye" çağırdı. JJlŞ TÎCARETMÛSTEŞAR YARDIMCISITÜZMEN' 'Krizçığırtkanlığıyapılıyor' AHMETŞEFİK TRABZON - Türkiye"nın kendi iç di- namiklerinden kaynaklanan birkrizle kar- şı karşıya bulunmadığını, küresei kriz ne- deniyle Türkıye'nin iş yaptığı piyasalarda- ki daralmanjn etkilerini yaşadığını savunan Dış Ticaret Müsteşan KürşatTüzmen, ba- zı kesımlerin kriz edebı- yatı yaparak dengelerin bozulmasına yol açtıginı söyledi. Tüzmen. banka- cılık sistemine de eleştı- riler getirdi ve devletın yüzde yüz garanti verme- sinin yanlış olduğunu sa- Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Tüzmen, krizin atlatılması için dünyaya yönelik bir id Trabzonda lhracatçı- larBirliği'nin açılışını ya- pan Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Tüz- men, yaşanan ekonomik sorunlara ilişkjn açıklamalarda bulundu. Dünyada bir küre- sei krizyaşandığını, özellikle Rusya'nın bu krizden etkilenmesinden dolayı Türkiye'nin de pazar olanaklannın daralması nedeniy- le dolaylı olarak etkilendiğinı belirten Tüz- savundu. men, "Türkiye krizden doğnıdan etkilen- miyorama bazı çevreler bunu şövlegöster- memcje uğraşıyoriar. Sanki Türkiye'deçok büyük bir kriz varnuş gibt hareket ediyor- lar. Kriz edebiyatı yapıyorlar, çığırtkanhk yapıyoriar. Türkiye krtdere, ekonomik so- runlara,dar boğazlara alışık bir yapıdadır. Ve bunu rahathkla aşacaknr. Bazı çevreJe- rin de kriz edebiyatı yap- mak yerine daha yapıcı bir rol üstienmeleri gere- kir" dedi. Tüzmen, krizin atlatılması için dünyaya yönelik birçalışma strate- jisi içinde olmak gerekti- ğini. üretimın de dünya - piyasaianna yönetilt'öi^ masının şart olduğunu sa- vundu. Bankalann mut- laka ihtisaslaşması gerektiğini söyleyen Tüzmen, bankalara yüzde 100 garanti ve- rilmesinindeyanlışolduğunu söyledi. Tüz- men, bankalann zor duruma düştüklerin- de devletin kurtarmasını beklemelerinin gelişmekte olan ülke bankacılığının tipik bir göstergesi olduğunu vurguladı. ALKBANK GENEL MUDURU YENAL ANSEN 'ÖzelbankalarkörükledV ÖZLEM YÜZAK K Krizden etkilenen sanayicilerin ban- kalara yönelttikleri ağırsuçlamalarsürer- ken bireleştiri de bankacılık sektöründen geldi. Halkbank Genel Müdürü Venal Ansen, sanayicinin bu denli hesapsızca açılmasına bir önemli etkenin özel ban- kalann yanlış politikala- rı olduğunu söyledi. "Bankacılar ellerinde çantaian kapı kapı do- laşblar. Teminatım güç- lüdiyene krrdi dagırtılar. Kredi taJep eden şirketin ürerriği malın pa/arı na- sıi? Rekabet edebileeek bir teknoloji kullanı>or mu diye araştırma yap- madılar" diyen Ansen. "Nasılsa kısa va- deli kredi veriyorum. Geri alınm" zih- niyeti ile dağıtılan kredilerin bankacıya da sanayiciye de yaramadığını söyledi. Özel bankalann kamu bankalannı kötü- leyerek pazarlannı genişlettiklerini ilen süren Halkbank Genel Müdürü, "Bugün Genel Müdürü Yenal Ansen, özel bankalann önüne gelene kredi dağıtması sonucu sanayicinin :ftesapsazca acıldığıru söyledi. sanayici özel bankalara olan borcunu öde- yebilnıck için kamu bankalannda sıraya girivor. Kamuyu ihnıal etmemek ve zarar verici bir şekildc yükknmemek gerek" diye konuştu. Ansen. Türkiye'de kalkınmanın sağ- 1ik.li bir şekilde sağlanabilmesi için reel sektör ile fınans sektörünün işbirliğı için- de çalışması gerektiğini kaydetti. Ansen, Türk bankacılığında krediler konusunda ihtisaslaşma- nın yetersiz olduğuna da dikkatçekti. Yatınm. iş- letme ve dış ticaret kre- dilerinin ayn ayn değer- lendirilmesi gerektiğini kaydeden Halkbank Ge- nel Müdürü yatınm kre- dilerinin kısa vadeli olamayacağını da belirtti. "BizûnyağmurlugünJerdeşem- shemizhepaçıkoldu" diyen Ansen, pro- je bazında kredi verdiklerini, şirketler hakkında araştırmalarını lyi yaptıklan için fazla sorunla karşılaşmadıklannı söy- ledi. Yanlış reçeteler nedeniyle sorgulanan Fon'un yerine yeni finansal sistem önerisi getirildi 'ye karşı Japon modeli gündemde • Japonya Finans Bakanı Miyazawa, oluşturulacak bölgesel fon sayesinde bölgedeki ülkelerin para birimlerini koruyabileceklerini ve spekjülatörlere karşı savaşabileceklerini söyledi. Ekonomi Ser^isi - Küresei krizle bir- likte ülkelere yanlış reçeteler vermesiy- le sorgulanan Üluslararası Para Fonu'nun (IMF) yerine bölgesel fonlann oluştu- nılması önerisinde bulunuldu. Japonya Fi- nans Bakanı Kiichi Miyazavva da ülke paralannın daha güçlü istikran için ye- ni bir finansal sisteminin yaratılması tek- lifinde bulundu. Ûte yandan, dün başlayan Güneydoğu Asya Ûlkelen Birliği (ASEAN) zinesin- de, hükümet başkanlan krizin aşılması için birlikte hareket edilmesi görüşünde bir- leşti. Japonya'daki Yabancı Gazeteciler Ku- lübü'nün düzenlediği konferansta konu- şan Miyazavva. yeni bir finansal mimari yaratılması tekJifinde bulunarak "Bu tas- lak ülkepara birimlerinin istikran için ye- ASEAN'dayardımlaşma kararı Ü yş Güne> dogu Asya ÜDceieri Birtiği (ASEAN) Zirvesi'nde konuşan Tayland Başkanı Chuan Leekpai, "Kğer bizim komşumuzun başı beladaysa aramıza du- var öremeyiz. Oiğerierinin bize yardım etmesini beklemeden önce bölgedeki bi/ler birbirimize yardım etmeüyiz" 1 dedi Singapur Devlet Başkanı Goh Chok Tong da ckonomkte düze çıkabiimek için bir arada hareket edilmesi gerektiğini vurguiadı. ni bir kur rejimini içeriyor. Japon Yeni, ABD Dolan veeuroarasında esneküğe da- yanıyor" dedi. Miyazavva. oluşturulacak bölgesel fon sayesinde bölgedeki ülkelerin para bi- rimlerini koruyabileceklerini ve spekü- latörlere karşı savaşabileceklerini ifade etti. Finans Bakanı Miyazavva'nın bölge- sel fon oluşturulması yönündeki öneri- lerinin ABD tarafindan bir yıl önce IMF 'yı baltalayacağı korkusuyla reddedildiği vurgulandı. Daha önce Japonya başbakanlığı ya- pan Miyazawa, Japonya'nın bölgesel fon önerisi için Asya'ya 30 milyar dolarlık yardımda bulunabüeceğini söyleyerek "Dünyanın bu bölgesinin geniş rezervie- ri var ve speküiatörlerin ataklanna siper oiacak para koyabüirler" diye konuştu. Miyazavva, bu yeni sistemin krizdeki ülkelere daha hızlı likidite sağlayacağı- nı ifade ederek "Benim >apoğım öneri ön- ceden kabul edilmiş düzenlemeleri içer- miyor, ancak temelinde gözetim altında tutmak yatıy or." IMF'nin yüzeysel yapısal reformlardan kaçınması uyansında bulunan Miyaza- vva, fonun likidite sağlayabilmesi için yeni imkânlar yaratması gerektiğini di- îe getirdi. Ote yandan, tkinci Dünya Savaşı "ndan sonra en büyük "resesyonla" karşı kar- şıya olan Japonya ekonomisi için iyim- serbırtabloçizen Bakan Miyazavva. "tki yıl $ürse de toparlanma gerçekJeşecek. Geçmişteoktuğumuz kadar iyi bir durum- da değiliz ama panKılı günlerin yeniden geleceğineeminim" açıklamasını yaptı. ÇIFTÇÎ DOSTU SADULLAH USUMİ Türk Tarımımn En Büyük Sorunu Yüksek Faiz...Türkiye Millı Kooperatifler Birliği'nin "Dünya Ko- operatifler Günü" nedeni ile Antalya'da düzenlediği etkinliklerde, Türk ekonomisinin ve kooperatifçiliğimi- zin sorunlan tartışıldı. Aynca,.eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ve eski parlamenterlerden Mustafa Palaoğlu'nun katıldıklan her toplantıda olduğu gibi, Türkiye'nin tüm sorunlan Atatürk ilkelennin ışığında irdelendi. Yekta Güngör özden, Atatürk'ün "Ben ülkemi sa- dece işgalden kurtarmak için değil, aynı zamanda çağdaş birülkeyaratmakiçınyola çıktım" sözünü ha- trlatarak "Atatürk veya ilkeleriyaşasaydı, bugünkü gi- bi çeteler, soygunlar, vurgunlar olmazdı" dedi. Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı da açış konuşmasında, kooperatifçiliğin için- de bulundugu sıkıntılan dile getirdi: "Türkiye'deki kooperatiflerin genel sorunu örgüt- süzlüktür. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki 46 bin 500 kooperatiften 9 bin 500'ü biriiklere üye- dir. Genye kalan 37 bin kooperatif, bakanlıktaki 100 müfettişin denetımine bırakılmış. Az sayıdaki rpüfet- tişlehn tüm kooperatiflen denetleyebilmesi mümkün değildir." Kooperatiflerin, dünyanın heryerinde geJişme ve kal- kınma aracı olarak kullanıldığına dikkati çeken Muam- mer Niksarlı, Türkiye'deki tüm kooperatiflerin birara- ya gelerek bir "kooperatifler bankası" kurmalannı önerdi. • • • PANKOBİRLİK Genel.Başkanı Mehmet Bayraklı ile Genel Müdür Kâmil Özdemir de yönetim kadro- lan ile birlikte toplantıya katılmışlardı. Görüşmelerde, son yıllarda yaygınlaşan şeker sorunlan da gündeme geldi... Bu arada, hükümetin izlediğı yanlış politikalar yü- zünden PANKOBlRÜK'e art Konya, Kaysen ve Amas- ya şeker fabrikalannın sıkıntıya düştükleri ileri sürül- dü. Verilen bilgiye göre, devlet kendi malı oian Türk Şe- ker şirketine her türlü desteği yaparken, PANKOBİR- UK'İ kaderi ile baş başa bırakıyor. Sıkıntı da bu ayn- calıktan kaynaklanıyor. Pancar alım fiyatlan ile şekersatış fiyatını hükümet- lertespit ediyor. PANKOBİRLİK, hükümetlerin verdi- ği bufiyatlarauymak zorunda. Ancak, alım ve satım fryatlanndan kaynaklanan bir zarar olursa bunu, dev- let kendi şeker fabrikalanna "görev zaran" adı altın- da ödüyor. PANKOBİRLİK ise kendi ıradesinin dışın- da meydana gelen bu zaran kabullenmek zorunda ka- Ifyor. Halbuki, Batılı ülkelerde devlet desteği, kuruluşla- nn öze\liğ'ıne göre yapılmaz. Ürune ve üreticiye veri- lir. Veya onun adına bağlı olduğu kooperatife ödenir... Böylece destekten, devlet kuruluşlan ile kooperatif- ler aynı ölçulerde yararlanır. Bir urünü ıster devlet, isterse kooperatif alsın, ma- liyet, kâr ve zarar hesapian yapılarak aradaki fark üre- ticiye veya bağlı olduğu kuruma hiçbir ayınm gözetil- meksizin ödenir. Bu durumlarda tüketiciler de devlet desteğınden yararlanmış olur. ••• Gerek devlet, gerekse PANKOBİRLİK şeker fabri- kalannda bir kilo şekenn toptan satış fıyatı 215 bin li- radır. Buna karşılık bir kilo şekerin maliyeti 200 bin li- rayı geçer. Ancak, son aylarda toptan satışlar vadeli yapıldığı için bankalann uyguladığı faizlerle birlikte maliyet235 ile 240 bin liraya yaklaşır. PANKOBİRUK'I dar boğaza sokan da bu 20 ile 25 bin lira zarardır. Nitekim, 1992 yıiında özerkliğe kavuşan PANKO- BİRLİK, 1997 yılına kadar hep kâr etti. 1996 yıiında yıllık kân 4 trilyon 538 milyar liraya kadar çıktı. Ancak, daha sonra maliyetler yükselince 1997 yıiında kâr eri- meye başladı. Orneğin, Konya Şeker Fabrikası'nın kân 1 trilyon 600 milyar liraya, Kayseri fabrikasının kâ- n da 495 milyar liraya geriledi. Amasya fabrikası da 2 trilyon 800 milyar lira zarar edince hesaplartersine dön- dü. Böylece, PANKOBİRLİK ilk kez 700 milyar lira za- rar etmiş oldu. Işin en acı yanı, Amasya Şeker Fabrikası'nın zara- nnın faizden kaynaklanmasıydı. Geçmiş yıllarda aldı- ğı 10 trilyon lira kredi karşılığında bu yıl 4 trilyon 500 milyar lira faiz ödemek zorunda kaldı. Eğer, hükümet Amasya fabrikasına düşük faizli kre- di sağlamış olsaydı, PANKOBİRLİK 1997yılını da kâr- la kapatmış olacaktı... Deviet, üretici kuruluşlanna sahip çıkmaktan kaçı- nryor. Düşük faizli krediler verilse bile yeterli değil. özel bankalann verdiği kredilerin faizleri ise yüzde 150'yi geçiyor. Bu nedenle, en kısa zamanda "kooperatifler ban- kası" kurulmalıdır. Devlet de böyle bir bankanın kurul- masına öncülük etmelidir... Aylık mutfak harcaması 87 milyon lirayı aştı A.NKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hak-lş Istatistik Büro- su'nca yapılan hesaplamaya göre 4 kışilik bir ailenin mutfak harcaması, bir önceki aya göre yüzde 5.1 oranında artarak 87 milyon 841 bın 800 li- raya ulaştı. Aylık mut- fak harcaması. birönce- ki yılın aynı ayına göre yüzde 82.6 oranında artttı. Mut- fak harcamasının, bir önceki aya göre 4 milyon 262 bin 550 lira arttığı hesaplandı. Devletin gellr gider hesapian halk tarafından Izlenebilecek Kamunun hesabı artık İnternet'te • ŞerTaflığı savunan Temizel. devletin gelir-gider hesabının daha geniş kitlelerce izlenebilmesi amacıyla Maliye Bakanhğı'na ait ww^-.maliye.gov.tr. web sayfası altında Kamu Hesaplan Bülteni sitesi oluşturuJduğunu açıkİadı. ANKARA (AA) - Kamu Hesaplan harcamalarılemahalli idarelervefon Bülteni verileri, Maliye Bakanı Zeke- riya Tenûzel'in talimatıyla Internet'e girdi. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel. devletin gelir vegiderleriyle ilgili bil- gi alma hakkının engellendiği yerler- de, kişisel güç kullanımı veyolsuzluk- lann yaygınlaştığını bildirdi. Devle- tin gelir-gider hesabımn daha geniş kit- lelerce izlenebilmesi amacıyla Mali- ye Bakanlığı 'na ait www.maliye.gov.tr. web sayfası altında Kamu Hesaplan Bülteni sitesi oluşturuldu. Söz konusu sayfada, temel ekono- mik büyüklükler, bütçe performansı, 1990-97 dönemindeki bütçe gerçek- leşmelen, kuruluş bazında ödenek \ e payian kullanıcılara sunuldu. Bu aykı verilerin yer aldığı sayfa- da, Maliye Bakanı Zekeriya Temi- zel'in bir mesajınada yer verildi. Dev- letin gelir ve giderieriyle ilgili bılgi al- ma hakkının engellendiği yerlerde gizlilik, kişisel güç kullanımı ve yol- suzluklann yaygınlaştığını savunan Temizel, mesajında sadece açıklık ve şeffaflığın hâkim olduğu ülkelerde devletin hangi kesimlerden ne kadar toplayıp, bunlan kime dağıttığının tespit edılebildiğini vurguladı. Temizel, son 1 yılda Güneydoğu Asya'dan başlayıp da tüm dünyaya yayılan ekonomik krizin temelinde de gerek bu bölgede yer alan devlet- lerin, gerekse buralarda faaliyet gös- teren şirketlerin finansman tablolan- nın yeterince şeffaf olmaması nede- niyle gerçek durumun uzunca bir za- man piyasalardan gizlenmesinin yat- tığını kaydetti. Bu arada Kamu Hesap Bülteni verilerine göre, 1998 yılı kon- solıde bütçesi ocak-kasım dönemin- de 3 katriîyon 78.4 trilyon lira açık ver- di. 11 ayda bütçe harcamalan 13 kat- nlyon 704.5 trilyon lira, bütçe gelir- leri ise 10 katriîyon 626.1 trilyon lira olarak gerçekleştı. Devletin 5 katriî- yon 698.1 trilyon lira faiz ödediği söz konusu dönemde, bütçede faiz dışı harcama 8 katriîyon 6.4 trilyon lira se- viyesinde kalırken. bütçenin faiz dı- şında 2 katriîyon 619.7 trilyon lira fazla verdiği de ortaya konuldu. Ocak-kasım döneminde 8 katriî- yon 325.2 trilyon lira vergi toplanır- ken, vergi dışı gelirler ise 2 katriîyon 300.9 trilyon lira olarak belirlendi. A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e ç e v i r i n Artık yurtıçı pıyasaları ızleyebı • İMKB Hısse Senedi Piyasası Her hisse senedinin 28 adet fiyat bilgisi.TL ve $ bazında grafikleri. • 15 en yaygın gösterge ile teknik analiz «Hareketli ortalamalardan Fibonnacci' lere trend çızgılenne kadar uzanan göstergeler. • İMKB şirketlerinın malı tablo ve bazı finansal oranları Üç, altı, onikijer, aylık tablolar, jırket bilgileri • İMKB Tahvil-Repo Piyasası • Bankalararası Döviz ve Faiz Piyasası • Serbest Piyasa Döviz ve Artın Piyasası Imek ıçın bir TV antenı ve bılgısayar yeterli Artık var Ûste<ık tum bu btlgtter en ı/ygun ortam vç matıyette elde etmena mumkün Daha aynntdt bılgi v¥ BDPUNrı yakından tammak ı^ın haı arayın BD^nın ustun urunlen ve tek'ıi: hızfnet gûvenceyyte btt kez daha tanrçtn • BDP Haber Ajansı kaynaklı haberler. •Gelismiş haber tarama özellıklen BDP sızler ıçın BDPLINE hazırladı • Excel ve DDE aktarımı • Metastock'a veri aktarımı, • Otomatik sıralama. döngü, alarm, • Hisse senetlerine ait tüm fiyat bilgilerinin toplandığı ve son 10 islemin görüntü- lendiği ayrıntı pencereleri • Anlık Portföy İzleme (Accountvvatch) • Anlık Zaman-Satış (Time & Sales) tabloları • işlemlerinizi hızla gerçekles- tirmenizi sağlayan sürükle- bırak (drag & drap) özelliği • Ve Windows ortamının ge- tirdiği dığer birçok kullanım kolaylığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle