Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
İsim hakkı saftşı
yeniden
düzenlendi
• Ekonomi Servisi -
Rekabet Kurumu, "isim
hakkı satışı" olarak bilinen
franchise anlaşmalarına
ilişkin olarak grup
muafiyetı tebligi hazırladı.
Rekabet Kurumu Başkanı
Aydın Ayaydın. bundan
sonra yerli ve yabancı
firmalann, dilediği kışilere
kendi belirlediklen
şartlarla isim hakkı
veremeyeceğıni söyledi.
Ayaydın, "Franchising'in
artık Rekabet Kurumu
tarafından belirlenmiş bir
takım esaslan vardır. Bu
esaslar dışında uygulama
yapılamaz" dedi.
Netaş'ın
Kazakistan
anlaşması
• Ekonomi Senisi - Netaş
ve Vesnet'in daha önce
Kazakistan'da kazandıklan
40 milyon dolarlık ihale
için çerçeve sözleşme
imzalandı. Kazaktelecom,
Netaş ve Vesnet arasında
imzalanan sözleşmeye
göre. santral ve ek
sistemlerin montajının 3
yıl içinde bitirilmesi
gerekiyor.
MTO'dan
bankacılık
semineri
• Ekonomi Senisi -
Milletlerarası Ticaret
Odası (MTO) Türkiye
Milli Komitesi, tstanbul'da
bankacılık semineri
düzenledi. "Euro'nun
Mılletlerarası Ticaret
Odası Kurallannın
Uygulandığı Işlemlere
ilişkin Parasal
Yükümlülükler Üzerindeki
Etkisi ve Akreditiflerle
llgili Sorunlar" konulu
seminer, bugün Sabancı
Center"da
gerçekleştirilecek.
Seminer, MTO Bankacılık
Komısyonu üyesi Haluk
Erdemol tarafından
verilecek.
Yunanistan'da
genel grev
• ATİNA(AA)-Kamu
çalışanlan ve memurlann
gerçekleştirdiği 24 saatlik
genel grev eylemı
Yunanistan'da yaşamı felç
etti. Yunanistan Işçi
Sendikalan
Konfederasyonu ve
Memur Sendikası'nın
çağnsıyla gerçekleşen
grev nedeniyle. ülkedeki
hemen tüm kamu
hizmetleri durdu ve
yapılanprotesto
gösterilerinde eylemcilerle
polis arasında çatışma
çıktı. Çalışanlar
hükümetin 1999 yılı
bütçesinde yer alan ücret
artışlan ve vergi muafıyeti
oranlannı yeterli
bulmayarak tepki
gösteriyor.
Deride kriz
ucuzluğu
• İZMİR (AA) - Krizden
etkilenen deri sektörü,
stoklan nakde çevirmek
için indirimli satışlara
yöneldi. Yılbaşı öncesi
olmasına ragmen
fzmir'deki deri
Tiağazalannda, 100
Tiılyon liralık deri giysiyi,
)eşin ve nakit
ılışverişlerde 50 milyon
iraya almak mümkûn
>luyor. Ege Deri
vlamulleri thracatçılan
Jirligi yetkilileri, dış
ıazarlardaki daralmanın
anı sıra iç pazarda da
atışlann düştûğünü
aydederek "tmalatçı,
akit akışını sağlamak için
ıdirime yöneldi" dedi.
Eus gazetecîlep
iAP'ı ziyaret etti
İŞANLIURFA(AA)-
usya'nın önde gelen
ızetecileri, Türkiye'nin
ı büyük kalkınma projesi
an GAP'ta ınceleme ve
irüşmelerde bulunmak
:ere ŞanJıurfa"ya geldi.
ınlıurfa'ya gelen,
ısya'da yayımlanan
oskovski Novosti
zetesinden Türkolog
ıdi Fiş, fzvestia yazan
eksander Vaşinski ve
ıv aya gazetesi yazan
kov Marşak'a, 3 günlük
ri sırasında Basın Yayın
formasyon Genel
idürlüğü'nden Yaşar
ş eşlik ediyor.
Sektör temsilcileri, sanayiciye verilen ödünlerle ilgili olarak yetkilileri suçluyorlar
Tarım kesimi öfkeli• Birliklerin
stoklannda bulunan
pamuğun 6 ay vadeli
ve faizsiz sanayiciye
ven'lmesini 'peşkeş'
olarak niteleyen
üreticiler, Bakanlar
Kurulu'nda imzanın
tamamlarunasını
bekJeyen. primin 20
cente çıkanlmasına
ilişkin kararnamenin
hemen yürürlüğe
konulmasını istiyorlar.
MERİHAK
DTP'nin raporuna göre cazip bir geçîm kaynağı olmaktan uzaklaştı
Üretici destekten yoksıın
İZMİR - Hükümetin
tekstil sektörünü kurtarmak
için aldıği kararlar tartışılı-
yor. Birliklerin stoklannda
bulunan pamuğun 6 ay va-
deli ve faizsiz sanayiciye
verilmesini "peşkeş" ola-
rak niteleyen üreticiler, ey-
leme hazırlanıyor. Üretici-
ler, Bakanlar Kurulu'nda
imzanın tamamlanmasını bekleyen pri-
min 20 cente çıkanlmasına ilişkin karar-
namenin hemen yürürlüğe konulmasını
da istiyor.
1980'li yıllann başmda dönemin başba-
kanı Turgut Ozal'ın. muzla başlattığı ve
tanmın her kesimine yayılan ithalat fur-
ANKARA(AA)-
Hükömetlerin yanlış
politikalan sonucu yok
olmaya yüz tutan tanm,
sosyal yönden ağırlığını
korurken ülke
ekonomisindeki önemini
yitirmeye basjadı.
Devlet Planlama
Teşkilatı'nm (DPT) Hazine ve
ilgili kuruluşjarla ortak hazırladığı
tanm raporuna göre, 1980-1997
döneminde tanmın Gayri Safi
Yurtiçi Hasıia'daki (GS YfH) payı
yüzde 26'dan yüzde 14.5'e,
ihracat içindeki payı yüzde 57'den
yüzde 10.3'e, istihdam içindeki
payı ise yüzde 62.5'ten yüzde
42'ye geriledi. Raporda, tanmsal
üretim faaliyetinin
cazip bir geçim
kaynağı olmaktan
uzaklaştığı
bildirildi. Tanm
sektörüne çeşitli
yollardan kaynak
aktanlmasma
rağmen, aktanlan
kaynağın tamammın çiftçinin
eline geçmediği kaydedildi.
Tanmsal desteklerden küçük
işletmeierin ve verimin düşük
olduğu bölgelerden yeteri kadar
yararlamlamadıgı ifade edilen
raporda üreticilere, üretimle ilgili
karar almalarını saglayacak pazar
sinyallerinin yeteri kadar
ulaşamadıgı belirtildi. Rapora
göre, tanm sekîörüne 1994'te
toplam 67 trilyon lira kaynak
saglanırken 1998'de bu ralcam,
sektöre verilen kredilerin düşük
faizleri nedeniyle 1 katriîyon 278
trilyon liraya yükseldi. Tanmsal
girdi sübvansiyonlan için yapılan
ödemeler, gübrede 119 trilyon,
sütte 9 trilyon 540 milyar, zirai
ilaç desteğinde 9 trilyon 250
milyar, tohumluk ve fidan
yardımında 2 trilyon 210 milyar
lira olmak üzere topiam 140
trilyon lira olduğu kaydedilen
rapora göre, tanmsal KÎT'lerin
toplam zaran 33 trilyon 661
milyar liraya, Ziraat Bankası'ıun
gelir kaybı ise 168 trilyon 825
milyar liraya ulaştyor.
yasının altında giderek ezilen tanm sek-
törü, kimilerine göre artık "uzatmalan"
oynuyor.
Hayvancılık, tütün, pamuk, buğday, sat-
suma ve zeytinyağında uygulanan hatalı
politikalar yüzünden Türkiye bu ürünler-
deki pazarlannı kaybederken; makarna
üreticileri buğday, tekstılciler pamuk, ya-
bancı sigara üreticilerinin tütün ithalatına
başlamalanyla yerli üretimlerde ciddi dü-
şüşler yaşanmaya başladı. Hükümetlerin
bu konuda sessizliklerini koruması, ya-
bancı ürünlere duyulan ilginın de son dö-
nemlerde artması tanm sektörünün sıkın-
tısını daha da yoğunlaştırdı.
Hükümetin son olarak teks-
til sektörünü kurtarmak için
üreticinin aleyhine aldığı ka-
rar yoğun olarak tartışılıyor.
Türkiye Ziraat Odalan Bir-
liği Başkan Yardımcısı ve
Manisa Ziraat Odası Yöne-
tim Kurulu Başkanı NuriSor-
man. hükümete sert tepki
gösterdi. "Buniar delirmiş"
diyen Sorman'a göre. hükü-
metin bu uygulaması serbest
piyasa ekonomisine kesin-
likle uymuyor. Sorman, "Bir-
likler devletindeğil, ürt'tkinin
malı. Özerk bunlar. Böyle bir
müdahaJe yapmaya nereden
hak buluyoriar? Tekstilcinin
bugün hammaddeye ihtivacı
mı var? Ha>ir. Alınan karar,
kararlar yanlış" dedi. " 1980
yıiında bu uygulama yapıidı.
Tekstilci 1986yılında parası-
nıödevemedi" diyen Sorman
birliklerin piyasadaki ancak
250 bin ton pamuğu alıp iş-
lediğini, geriye kalan 500-
600 bın ton pamuğun piya-
sada kaldığını söyledi. Sorman'a göre bu
uyguiama ile serbest piyasada fiyat daha
da düşecek. Bu da doğal olarak üreticiye
yansıyacak. Ege Çiftçiler Derneği de, yap-
tığı çağnyla, "'yanlış ekonomik politikala-
nn faturasını üreticiden çıkarmaya çalışan
partileri boykot etmeye" çağırdı.
JJlŞ TÎCARETMÛSTEŞAR YARDIMCISITÜZMEN'
'Krizçığırtkanlığıyapılıyor'
AHMETŞEFİK
TRABZON - Türkiye"nın kendi iç di-
namiklerinden kaynaklanan birkrizle kar-
şı karşıya bulunmadığını, küresei kriz ne-
deniyle Türkıye'nin iş yaptığı piyasalarda-
ki daralmanjn etkilerini yaşadığını savunan
Dış Ticaret Müsteşan KürşatTüzmen, ba-
zı kesımlerin kriz edebı-
yatı yaparak dengelerin
bozulmasına yol açtıginı
söyledi. Tüzmen. banka-
cılık sistemine de eleştı-
riler getirdi ve devletın
yüzde yüz garanti verme-
sinin yanlış olduğunu sa-
Dış Ticaret Müsteşar
Yardımcısı Tüzmen,
krizin atlatılması için
dünyaya yönelik bir
id
Trabzonda lhracatçı-
larBirliği'nin açılışını ya-
pan Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Tüz-
men, yaşanan ekonomik sorunlara ilişkjn
açıklamalarda bulundu. Dünyada bir küre-
sei krizyaşandığını, özellikle Rusya'nın bu
krizden etkilenmesinden dolayı Türkiye'nin
de pazar olanaklannın daralması nedeniy-
le dolaylı olarak etkilendiğinı belirten Tüz-
savundu.
men, "Türkiye krizden doğnıdan etkilen-
miyorama bazı çevreler bunu şövlegöster-
memcje uğraşıyoriar. Sanki Türkiye'deçok
büyük bir kriz varnuş gibt hareket ediyor-
lar. Kriz edebiyatı yapıyorlar, çığırtkanhk
yapıyoriar. Türkiye krtdere, ekonomik so-
runlara,dar boğazlara alışık bir yapıdadır.
Ve bunu rahathkla aşacaknr. Bazı çevreJe-
rin de kriz edebiyatı yap-
mak yerine daha yapıcı
bir rol üstienmeleri gere-
kir" dedi. Tüzmen, krizin
atlatılması için dünyaya
yönelik birçalışma strate-
jisi içinde olmak gerekti-
ğini. üretimın de dünya
- piyasaianna yönetilt'öi^
masının şart olduğunu sa-
vundu. Bankalann mut-
laka ihtisaslaşması gerektiğini söyleyen
Tüzmen, bankalara yüzde 100 garanti ve-
rilmesinindeyanlışolduğunu söyledi. Tüz-
men, bankalann zor duruma düştüklerin-
de devletin kurtarmasını beklemelerinin
gelişmekte olan ülke bankacılığının tipik
bir göstergesi olduğunu vurguladı.
ALKBANK GENEL MUDURU YENAL ANSEN
'ÖzelbankalarkörükledV
ÖZLEM YÜZAK
K
Krizden etkilenen sanayicilerin ban-
kalara yönelttikleri ağırsuçlamalarsürer-
ken bireleştiri de bankacılık sektöründen
geldi. Halkbank Genel Müdürü Venal
Ansen, sanayicinin bu denli hesapsızca
açılmasına bir önemli etkenin özel ban-
kalann yanlış politikala-
rı olduğunu söyledi.
"Bankacılar ellerinde
çantaian kapı kapı do-
laşblar. Teminatım güç-
lüdiyene krrdi dagırtılar.
Kredi taJep eden şirketin
ürerriği malın pa/arı na-
sıi? Rekabet edebileeek
bir teknoloji kullanı>or
mu diye araştırma yap-
madılar" diyen Ansen. "Nasılsa kısa va-
deli kredi veriyorum. Geri alınm" zih-
niyeti ile dağıtılan kredilerin bankacıya
da sanayiciye de yaramadığını söyledi.
Özel bankalann kamu bankalannı kötü-
leyerek pazarlannı genişlettiklerini ilen
süren Halkbank Genel Müdürü, "Bugün
Genel
Müdürü Yenal Ansen,
özel bankalann önüne
gelene kredi dağıtması
sonucu sanayicinin
:ftesapsazca acıldığıru
söyledi.
sanayici özel bankalara olan borcunu öde-
yebilnıck için kamu bankalannda sıraya
girivor. Kamuyu ihnıal etmemek ve zarar
verici bir şekildc yükknmemek gerek"
diye konuştu.
Ansen. Türkiye'de kalkınmanın sağ-
1ik.li bir şekilde sağlanabilmesi için reel
sektör ile fınans sektörünün işbirliğı için-
de çalışması gerektiğini
kaydetti. Ansen, Türk
bankacılığında krediler
konusunda ihtisaslaşma-
nın yetersiz olduğuna da
dikkatçekti. Yatınm. iş-
letme ve dış ticaret kre-
dilerinin ayn ayn değer-
lendirilmesi gerektiğini
kaydeden Halkbank Ge-
nel Müdürü yatınm kre-
dilerinin kısa vadeli olamayacağını da
belirtti. "BizûnyağmurlugünJerdeşem-
shemizhepaçıkoldu" diyen Ansen, pro-
je bazında kredi verdiklerini, şirketler
hakkında araştırmalarını lyi yaptıklan
için fazla sorunla karşılaşmadıklannı söy-
ledi.
Yanlış reçeteler nedeniyle sorgulanan Fon'un yerine yeni finansal sistem önerisi getirildi
'ye karşı Japon modeli gündemde
• Japonya Finans Bakanı
Miyazawa, oluşturulacak
bölgesel fon sayesinde
bölgedeki ülkelerin para
birimlerini koruyabileceklerini
ve spekjülatörlere karşı
savaşabileceklerini söyledi.
Ekonomi Ser^isi - Küresei krizle bir-
likte ülkelere yanlış reçeteler vermesiy-
le sorgulanan Üluslararası Para Fonu'nun
(IMF) yerine bölgesel fonlann oluştu-
nılması önerisinde bulunuldu. Japonya Fi-
nans Bakanı Kiichi Miyazavva da ülke
paralannın daha güçlü istikran için ye-
ni bir finansal sisteminin yaratılması tek-
lifinde bulundu.
Ûte yandan, dün başlayan Güneydoğu
Asya Ûlkelen Birliği (ASEAN) zinesin-
de, hükümet başkanlan krizin aşılması için
birlikte hareket edilmesi görüşünde bir-
leşti.
Japonya'daki Yabancı Gazeteciler Ku-
lübü'nün düzenlediği konferansta konu-
şan Miyazavva. yeni bir finansal mimari
yaratılması tekJifinde bulunarak "Bu tas-
lak ülkepara birimlerinin istikran için ye-
ASEAN'dayardımlaşma kararı
Ü
yş
Güne> dogu Asya ÜDceieri Birtiği (ASEAN) Zirvesi'nde konuşan Tayland
Başkanı Chuan Leekpai, "Kğer bizim komşumuzun başı beladaysa aramıza du-
var öremeyiz. Oiğerierinin bize yardım etmesini beklemeden önce bölgedeki bi/ler
birbirimize yardım etmeüyiz"
1
dedi Singapur Devlet Başkanı Goh Chok Tong da
ckonomkte düze çıkabiimek için bir arada hareket edilmesi gerektiğini vurguiadı.
ni bir kur rejimini içeriyor. Japon Yeni,
ABD Dolan veeuroarasında esneküğe da-
yanıyor" dedi.
Miyazavva. oluşturulacak bölgesel fon
sayesinde bölgedeki ülkelerin para bi-
rimlerini koruyabileceklerini ve spekü-
latörlere karşı savaşabileceklerini ifade
etti. Finans Bakanı Miyazavva'nın bölge-
sel fon oluşturulması yönündeki öneri-
lerinin ABD tarafindan bir yıl önce IMF 'yı
baltalayacağı korkusuyla reddedildiği
vurgulandı.
Daha önce Japonya başbakanlığı ya-
pan Miyazawa, Japonya'nın bölgesel fon
önerisi için Asya'ya 30 milyar dolarlık
yardımda bulunabüeceğini söyleyerek
"Dünyanın bu bölgesinin geniş rezervie-
ri var ve speküiatörlerin ataklanna siper
oiacak para koyabüirler" diye konuştu.
Miyazavva, bu yeni sistemin krizdeki
ülkelere daha hızlı likidite sağlayacağı-
nı ifade ederek "Benim >apoğım öneri ön-
ceden kabul edilmiş düzenlemeleri içer-
miyor, ancak temelinde gözetim altında
tutmak yatıy or."
IMF'nin yüzeysel yapısal reformlardan
kaçınması uyansında bulunan Miyaza-
vva, fonun likidite sağlayabilmesi için
yeni imkânlar yaratması gerektiğini di-
îe getirdi.
Ote yandan, tkinci Dünya Savaşı "ndan
sonra en büyük "resesyonla" karşı kar-
şıya olan Japonya ekonomisi için iyim-
serbırtabloçizen Bakan Miyazavva. "tki
yıl $ürse de toparlanma gerçekJeşecek.
Geçmişteoktuğumuz kadar iyi bir durum-
da değiliz ama panKılı günlerin yeniden
geleceğineeminim" açıklamasını yaptı.
ÇIFTÇÎ DOSTU
SADULLAH USUMİ
Türk Tarımımn En Büyük
Sorunu Yüksek Faiz...Türkiye Millı Kooperatifler Birliği'nin "Dünya Ko-
operatifler Günü" nedeni ile Antalya'da düzenlediği
etkinliklerde, Türk ekonomisinin ve kooperatifçiliğimi-
zin sorunlan tartışıldı.
Aynca,.eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden ve eski parlamenterlerden Mustafa
Palaoğlu'nun katıldıklan her toplantıda olduğu gibi,
Türkiye'nin tüm sorunlan Atatürk ilkelennin ışığında
irdelendi.
Yekta Güngör özden, Atatürk'ün "Ben ülkemi sa-
dece işgalden kurtarmak için değil, aynı zamanda
çağdaş birülkeyaratmakiçınyola çıktım" sözünü ha-
trlatarak "Atatürk veya ilkeleriyaşasaydı, bugünkü gi-
bi çeteler, soygunlar, vurgunlar olmazdı" dedi.
Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer
Niksarlı da açış konuşmasında, kooperatifçiliğin için-
de bulundugu sıkıntılan dile getirdi:
"Türkiye'deki kooperatiflerin genel sorunu örgüt-
süzlüktür. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki
46 bin 500 kooperatiften 9 bin 500'ü biriiklere üye-
dir. Genye kalan 37 bin kooperatif, bakanlıktaki 100
müfettişin denetımine bırakılmış. Az sayıdaki rpüfet-
tişlehn tüm kooperatiflen denetleyebilmesi mümkün
değildir."
Kooperatiflerin, dünyanın heryerinde geJişme ve kal-
kınma aracı olarak kullanıldığına dikkati çeken Muam-
mer Niksarlı, Türkiye'deki tüm kooperatiflerin birara-
ya gelerek bir "kooperatifler bankası" kurmalannı
önerdi.
• • •
PANKOBİRLİK Genel.Başkanı Mehmet Bayraklı
ile Genel Müdür Kâmil Özdemir de yönetim kadro-
lan ile birlikte toplantıya katılmışlardı. Görüşmelerde,
son yıllarda yaygınlaşan şeker sorunlan da gündeme
geldi...
Bu arada, hükümetin izlediğı yanlış politikalar yü-
zünden PANKOBlRÜK'e art Konya, Kaysen ve Amas-
ya şeker fabrikalannın sıkıntıya düştükleri ileri sürül-
dü.
Verilen bilgiye göre, devlet kendi malı oian Türk Şe-
ker şirketine her türlü desteği yaparken, PANKOBİR-
UK'İ kaderi ile baş başa bırakıyor. Sıkıntı da bu ayn-
calıktan kaynaklanıyor.
Pancar alım fiyatlan ile şekersatış fiyatını hükümet-
lertespit ediyor. PANKOBİRLİK, hükümetlerin verdi-
ği bufiyatlarauymak zorunda. Ancak, alım ve satım
fryatlanndan kaynaklanan bir zarar olursa bunu, dev-
let kendi şeker fabrikalanna "görev zaran" adı altın-
da ödüyor. PANKOBİRLİK ise kendi ıradesinin dışın-
da meydana gelen bu zaran kabullenmek zorunda ka-
Ifyor.
Halbuki, Batılı ülkelerde devlet desteği, kuruluşla-
nn öze\liğ'ıne göre yapılmaz. Ürune ve üreticiye veri-
lir. Veya onun adına bağlı olduğu kooperatife ödenir...
Böylece destekten, devlet kuruluşlan ile kooperatif-
ler aynı ölçulerde yararlanır.
Bir urünü ıster devlet, isterse kooperatif alsın, ma-
liyet, kâr ve zarar hesapian yapılarak aradaki fark üre-
ticiye veya bağlı olduğu kuruma hiçbir ayınm gözetil-
meksizin ödenir. Bu durumlarda tüketiciler de devlet
desteğınden yararlanmış olur.
•••
Gerek devlet, gerekse PANKOBİRLİK şeker fabri-
kalannda bir kilo şekenn toptan satış fıyatı 215 bin li-
radır. Buna karşılık bir kilo şekerin maliyeti 200 bin li-
rayı geçer. Ancak, son aylarda toptan satışlar vadeli
yapıldığı için bankalann uyguladığı faizlerle birlikte
maliyet235 ile 240 bin liraya yaklaşır. PANKOBİRUK'I
dar boğaza sokan da bu 20 ile 25 bin lira zarardır.
Nitekim, 1992 yıiında özerkliğe kavuşan PANKO-
BİRLİK, 1997 yılına kadar hep kâr etti. 1996 yıiında
yıllık kân 4 trilyon 538 milyar liraya kadar çıktı. Ancak,
daha sonra maliyetler yükselince 1997 yıiında kâr eri-
meye başladı. Orneğin, Konya Şeker Fabrikası'nın
kân 1 trilyon 600 milyar liraya, Kayseri fabrikasının kâ-
n da 495 milyar liraya geriledi. Amasya fabrikası da 2
trilyon 800 milyar lira zarar edince hesaplartersine dön-
dü. Böylece, PANKOBİRLİK ilk kez 700 milyar lira za-
rar etmiş oldu.
Işin en acı yanı, Amasya Şeker Fabrikası'nın zara-
nnın faizden kaynaklanmasıydı. Geçmiş yıllarda aldı-
ğı 10 trilyon lira kredi karşılığında bu yıl 4 trilyon 500
milyar lira faiz ödemek zorunda kaldı.
Eğer, hükümet Amasya fabrikasına düşük faizli kre-
di sağlamış olsaydı, PANKOBİRLİK 1997yılını da kâr-
la kapatmış olacaktı...
Deviet, üretici kuruluşlanna sahip çıkmaktan kaçı-
nryor. Düşük faizli krediler verilse bile yeterli değil.
özel bankalann verdiği kredilerin faizleri ise yüzde
150'yi geçiyor.
Bu nedenle, en kısa zamanda "kooperatifler ban-
kası" kurulmalıdır. Devlet de böyle bir bankanın kurul-
masına öncülük etmelidir...
Aylık mutfak harcaması
87 milyon lirayı aştı
A.NKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hak-lş Istatistik Büro-
su'nca yapılan hesaplamaya
göre 4 kışilik bir ailenin
mutfak harcaması, bir
önceki aya göre yüzde
5.1 oranında artarak 87
milyon 841 bın 800 li-
raya ulaştı. Aylık mut-
fak harcaması. birönce-
ki yılın aynı ayına göre yüzde 82.6 oranında artttı. Mut-
fak harcamasının, bir önceki aya göre 4 milyon 262 bin
550 lira arttığı hesaplandı.
Devletin gellr gider hesapian halk tarafından Izlenebilecek
Kamunun hesabı artık İnternet'te
• ŞerTaflığı savunan Temizel. devletin gelir-gider hesabının
daha geniş kitlelerce izlenebilmesi amacıyla Maliye
Bakanhğı'na ait ww^-.maliye.gov.tr. web sayfası altında
Kamu Hesaplan Bülteni sitesi oluşturuJduğunu açıkİadı.
ANKARA (AA) - Kamu Hesaplan harcamalarılemahalli idarelervefon
Bülteni verileri, Maliye Bakanı Zeke-
riya Tenûzel'in talimatıyla Internet'e
girdi.
Maliye Bakanı Zekeriya Temizel.
devletin gelir vegiderleriyle ilgili bil-
gi alma hakkının engellendiği yerler-
de, kişisel güç kullanımı veyolsuzluk-
lann yaygınlaştığını bildirdi. Devle-
tin gelir-gider hesabımn daha geniş kit-
lelerce izlenebilmesi amacıyla Mali-
ye Bakanlığı 'na ait www.maliye.gov.tr.
web sayfası altında Kamu Hesaplan
Bülteni sitesi oluşturuldu.
Söz konusu sayfada, temel ekono-
mik büyüklükler, bütçe performansı,
1990-97 dönemindeki bütçe gerçek-
leşmelen, kuruluş bazında ödenek \ e
payian kullanıcılara sunuldu.
Bu aykı verilerin yer aldığı sayfa-
da, Maliye Bakanı Zekeriya Temi-
zel'in bir mesajınada yer verildi. Dev-
letin gelir ve giderieriyle ilgili bılgi al-
ma hakkının engellendiği yerlerde
gizlilik, kişisel güç kullanımı ve yol-
suzluklann yaygınlaştığını savunan
Temizel, mesajında sadece açıklık ve
şeffaflığın hâkim olduğu ülkelerde
devletin hangi kesimlerden ne kadar
toplayıp, bunlan kime dağıttığının
tespit edılebildiğini vurguladı.
Temizel, son 1 yılda Güneydoğu
Asya'dan başlayıp da tüm dünyaya
yayılan ekonomik krizin temelinde
de gerek bu bölgede yer alan devlet-
lerin, gerekse buralarda faaliyet gös-
teren şirketlerin finansman tablolan-
nın yeterince şeffaf olmaması nede-
niyle gerçek durumun uzunca bir za-
man piyasalardan gizlenmesinin yat-
tığını kaydetti. Bu arada Kamu Hesap
Bülteni verilerine göre, 1998 yılı kon-
solıde bütçesi ocak-kasım dönemin-
de 3 katriîyon 78.4 trilyon lira açık ver-
di. 11 ayda bütçe harcamalan 13 kat-
nlyon 704.5 trilyon lira, bütçe gelir-
leri ise 10 katriîyon 626.1 trilyon lira
olarak gerçekleştı. Devletin 5 katriî-
yon 698.1 trilyon lira faiz ödediği söz
konusu dönemde, bütçede faiz dışı
harcama 8 katriîyon 6.4 trilyon lira se-
viyesinde kalırken. bütçenin faiz dı-
şında 2 katriîyon 619.7 trilyon lira
fazla verdiği de ortaya konuldu.
Ocak-kasım döneminde 8 katriî-
yon 325.2 trilyon lira vergi toplanır-
ken, vergi dışı gelirler ise 2 katriîyon
300.9 trilyon lira olarak belirlendi.
A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e ç e v i r i n
Artık yurtıçı pıyasaları ızleyebı
• İMKB Hısse Senedi Piyasası
Her hisse senedinin 28 adet
fiyat bilgisi.TL ve $ bazında
grafikleri.
• 15 en yaygın gösterge ile
teknik analiz «Hareketli
ortalamalardan Fibonnacci'
lere trend çızgılenne kadar
uzanan göstergeler.
• İMKB şirketlerinın malı tablo
ve bazı finansal oranları Üç,
altı, onikijer, aylık tablolar,
jırket bilgileri
• İMKB Tahvil-Repo Piyasası
• Bankalararası Döviz ve Faiz
Piyasası
• Serbest Piyasa Döviz ve Artın
Piyasası
Imek ıçın bir TV antenı ve bılgısayar yeterli
Artık var
Ûste<ık tum bu btlgtter en ı/ygun ortam vç matıyette elde etmena mumkün
Daha aynntdt bılgi v¥ BDPUNrı yakından tammak ı^ın haı arayın
BD^nın ustun urunlen ve tek'ıi: hızfnet gûvenceyyte btt kez daha tanrçtn
• BDP Haber Ajansı kaynaklı
haberler. •Gelismiş haber
tarama özellıklen
BDP sızler ıçın BDPLINE hazırladı
• Excel ve DDE aktarımı
• Metastock'a veri aktarımı,
• Otomatik sıralama. döngü,
alarm,
• Hisse senetlerine ait tüm
fiyat bilgilerinin toplandığı
ve son 10 islemin görüntü-
lendiği ayrıntı pencereleri
• Anlık Portföy İzleme
(Accountvvatch)
• Anlık Zaman-Satış (Time &
Sales) tabloları
• işlemlerinizi hızla gerçekles-
tirmenizi sağlayan sürükle-
bırak (drag & drap) özelliği
• Ve Windows ortamının ge-
tirdiği dığer birçok kullanım
kolaylığı