19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ARALIK1998SA HABERLER 'Yüzde 10 barajı tümüyte kalkrnalı' • İstanbul Haber Servisi - Prof. 3r. Ibrahim Kaboğlu, "Seçım sistemleri ve sıyasal partiler" konulu konferansta yaptığı önenlerle ilgili. 13 Aralık Pazargünkü gazetemizin 5. sayfada yer alan. "Seçimlerayn olmah" başlık haber hakkında bir düzeltme gönderdi. Kaboğlu, "yüzde 10 baraj tümü>le kalkmalıdır" görüşûnü savunmasına karşm haberde, "yüzde 10 baraj aynen kalmalıdır" biçimınde tamamen karşıt bir görüş çıktığmı belirterek "Yüzde onluk ülke barajının tümüyle kaldınlarak demokratik temsil ilkesinın uygulamaya geçirilmesini savunmuştum" dedi. 'Türkiye zorla krize sokuldu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)CHPGeneI Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı, dün yaptığı basın toplantısında, ekonomik bunalım nedeniyle hükümetın bir an önce kurulması gerektiğini belirterek "Bu işin fazla uzatılmadan, siyasi çalım ve manevralarla geciktirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kriz, hükümetin yalanlannın, becenksizliklerinin sonucudur. Türkiye adeta zorla krize sokulmuştur" dedı. Devletin gereksiz yere borçlanması ve yaratıian rantiye smıfının enflasyonun ana nedeni oldugunu, hükümetin 10 katnlyon liraya varan iç borcu düşürmek için ciddi bir çalışmasının bulunmadığını söyleyen Kumbaracıbaşı, "Yeterii önlem alınmadığı takdirde kriz daha ciddi boyutlara ulaşacaktır" diye konuştu. Sınır ötesi kadın dayanışması • İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Işılay Saygın, seramik sanatçısı Ümran Baradan'ın çini- seramik duvar panosunun Bosna-Hersek Devlet Sanat Tarihi Müzesi'ne konulması törenine katılmak üzere Saraybosna'ya gitti. Saygın, Saraybosna'ya hareketınden önce, "Kadınlanmızın sorunlanyla ilgilenmeye ve onlan desteklemeye devam edeceğim" dedi. Sanatçı Baradan da. müzeye konulacak "Fırtınayı Haber Veren Kuşlar" adlı 2 metrekarelik panonun söz konusu müzeye konulması isteminin Bosna-Hersek hükümetinden geldiğini belirtti. Talat Turhan'm düzeltmesi • İstanbul Haber Servisi- KESK tarafından düzenlenen "İnsan Haklan, Banş ve Demokrasi" konferansına konuşmacı olarak katılan araştırmacı- yazar Talat Turhan'la ilgili dün gazetemizde yayımlanan haberde; "Schooi of America Okulu" admın yanlış yazıldığını açıklayan Turhan, doğrusunun Schooi of America (SAO) oldugunu belirtti. Turhan açıkJamasında aynca söz konusu haberde yer alan Nejat Eczacıbaşı'nm admı söylemediğinı kaydetti. Düzeltinz. Türkiye'nin kabuklu su ürünlerinin dışsatımmı engelleyen AB yasağı sürüyor Avrapa'nın Wdan oyıınuCEMULUTAŞ Avrupa Bırliği Komisyonu, 16 Haziran'da aldığı Türkiye'den su ürünleri ithalatının sağlıksız üretim koşullan gerekçesiyle Ekim I998'e dek yasaklanmasına ilişkin 407 sayılı karannı kısmen de olsa sürdürüyor. Yasağın. AB Komisyonu'nun 17 Kasım tarihJi toplantısında Türkiye'nin 10 milyon dolarhk ihracatı bulunan çift kabuklu deniz ürünleri için sürmesi karan alındı. Balık ve balık ürünleri için kaldınlan yasağın, AB resmi gazetesınde yayımlanmadığı için yürürlüğe girmediği bdirtildi. Bu nedenle Türk firmalannın 6 bin tonJuk baJık ve balık ürünii stokunun depolarda ve kısmen de TIR'lara yüklenmiş halde, karann resmi gazetede yayımlanmasını beklediği belirtildi.İstanbul Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi ve Türk Deniz • AB Komisyonu'nun 17 Kasım'da yaptığı toplantıda, çift kabuklu deniz ürünleri için AB ülkelerine Türkiye'den yapılan ihracata uygulanan yasağın devam etmesine karar verildi. Yasağın kaldmldığı ürünlerin ihracatı ise karar AB resmi gazetesinde yayımlanmadığı için yapılamıyor. 6 bin tonluk stok, depolarda bekletiliyor. Araştırmalan Vakfı Başkanı Doç. Bayram Oztürk, çift kabuklu deniz ürünlerinde ihracat yasağmın sürmesi nedeniyle Tarım BakanJığı'nı eleştirdi. Tanm Bakanlığı bünyesinde su ürünleri için yeterii analiz yapacak düzeyde laboratuvar olmadığınj ifade eden Doç. Öztürk, AB Komisyonu'nun ithalat yasağını sürdürmesinde sağlıkla ilgili teknik gerekçelerin bulunduğunu. ancak bu karann "potitik yanı ağır basan bir karar okhığunu" savundu, Yasağın kısmen de olsa sürdürülmesinde, bu alanda Türkiye'nin rakibi olan tspanya, Italya ve Yunanistan'ın baskılannın etkili oldugunu ileri süren Doç. Oztürk şunlan söyledi: "Sağiıkla ilgili koşullar ortadan kaküntmadı. Tanm Bakanlığı vetküileriniıı deniz suyu kalitesi komısunda ciddi raporiar hazırlayıp Brüksel'deki yetkilileri ikna etmeleri gerekiyordu. Ama yapmadılar veya yapamadılar. Çünkü Tanm Bakanlığı Ankara'da uyuyor. fkincisi de İtalya, İspanya ve Yunanistan bu ürünlerin saücılandır. Türkiye satamayınca pazar İHinlann eiine geçiyor. Bu da gümriik büüğinde yediğinıiz kazüdann bir parçasKhr." Deniz kabuklulan üzerinde Avrupa'da 30 milyon dolarhk bir pazar olduğuna, bunun yüzde 30'unun yasaklama karanndan önce Türkiye'nin elinde bulunduğuna dıkkat çeken Doç. Öztürk, "Şimdi sıfiriamtus. durumda. Bu alanda çok mağdur olan Tûrk firmaian var" dedi. Tanm Bakanlığı yetkilileri de çift kabukJu yumusakçalarda AB'ye ihracat yasağmın sürdürülmesi karannı doğrulayarak, Türkiye'nin verdiği garantiler çerçevesinde balık ürünlerinde yasağın kaldınldığtnı söyledi. AB Komisyonu'nun 17 Kasım tarihli toplantısında, ürünlerin girdiği ülkelerde analize tabi tutulması uygulamasının da kaldınldığını bildiren yetkililer, şimdi yasağın kaldınldığı ürünlerle ilgili karann resmi gazetede yayımlanmasını hızlandırmaya çahştıklannı bildirdıler. îstanburda son 10 yılda çalınan 58 bin araçtan 42 bini bulundu 'Otoforeleri'niönkmekzorALPERTURGUT 1 milyon 837 bin 354 aracrn kayıtlı olduğu Istan- bul'da, son 10.5 yıl içeri- sinde 58 bin 743 otomo- bil çalınd). Bu otomobiJ- lerden sadece42 bin 525'i bulunurken, olaylarla ilgi- li 9 bin 681 kişi gözaltı- na alındı. istanbul Asayiş Şube MüdürlüğuOto Hır- sızlık Büro Amirliği'nin kurulduğu 1988 yılında 1.801,1989'da2bin 225, 199O'da3bin22,1991'de 2 bin 979, 1992'de3bin 500, 1993'te6 bin 580, 1994'te6bin559,1995'te 8 bin 94, 1996'da 9 bin 195,1997'de9bin356ve bu yılın ilk 6 ayında da 5 bin 432 adet otomobil çalındı. Yürütülen ça- hşmalar sonucu, çalman toplam 58 bin 743 otomobilden 42 bin 525'i bulunarak sahipie- rine teslim edilirken, hırsızlık olaylannı gerçek- leştirdikleri anlaşılan 9 bin 681 kişi de yaka- landı. Otomobil çalma yöntemleri arasında ilk sı- rayı, "düz kontak vapnu" alırken "anahtar uydurmak" olarak bilinen yöntem de oto hır- sızlan tarafından sıklıkla kuUanılıyor. Otopark- larda aracı kendisininmiş göstermek, kendisi- ni otoparkçı veya kâhya olarak tanıtmak, oto- ya alıcı oldugunu söylemek ve oto kiralama şir- ketinden sahte kimliklerle araç kiralamak su- retiyle uygulanan "emniyeti sunstimal" yönte- mine de çokça rastlanıyor. Özenti duyma, sat- ma, parçalama ve kapkaç yapma amacryla ça- hnan araçlar daha sonra tanınmaması için bir- takım değişikliğe uğruyor. EvTak üzerinde ya- pılan değişiklikler; çahntı otonun özellikleri- ne göre sahte ruhsat tanzim edilmesi, çalıntı oto- ya ait ruhsatın üzerinde tahrifat yapılması, sah- te fatura tanzim edip çalıntı otonun tescilinin yapılması ve çalmtı otoya ait ruhsatın sahibi- ne göre sahte kimlik düzenlenip satışmın sağ- lanması olarak sıralanıyor. "Düz kontak" yaparak aracı çalmak otomobil hırstdannın en çok kullandığı yöntem. Hırsızlığa önlemler İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğu Oto Hırsıznk Büro Amirüği >etkilileri, araç sahipterinln almalan gereken önlemleri şoylesraljyür: Arabalann mümküa oiduğıujca kapab ve bekçıli otoparklara bırakıhnaaı. otomobilkre gtzB kontak ssteminin yaptınlması. araçiara baston veya alarm sisteminin taktmlmaa, otonun çalışmasını önJeyecek distribütör kablosunun ahnraası ve otomobiflerin aydınitk verlere park edilmesi. Oto sahtplerine aynca, çahntı kasko sigortasının vapnnlması halinde mağduriyetlerinin gjderüecegi de anımsatılıyor. Arabalar üzerinde de sahte plaka ve ruhsat hazırlanması, motor ve şase numarasının de- ğiştirilip 'cbange' yapılması, yurtdışından ka- çak olarak getırilen otolann yasallaştınlması amacıyla change veya sahtecilik işlemleri ger- çekleştiriliyor. Otomobil veya ruhsat sahibinın, otosunun ça- lınmasından sonra önce- Iikle ilgili karakola yazı- lı başvuruda bulunması gerekiyor. Karakol, baş- vurunun alınmasından sonra bilgileri "ceraim numarası" (kayıt numa- rası) ile Emniyet Haber Merkezi ve Oto Hırsızlık Büro Amirliği'ne tele- fonlabildiriyor. Bubilgi- ler, Oto Hırsızlık Büro Amirliği'nde, Emniyet Genel Müdürlüğu Bilgi- Işlem Daire Başkanh- ğı'na bağlı bulunan çalın- tı oto terminaline yükle- niyor. Söz konusu bilgi- lerin Emniyet Genel Mü- dürlüğu Bilgi-tşlem Da- ire Başkanlığı 'na baglı bilgisayar sistemine ge- çilmesiyle, otolann çalınıp çalınmadığı yurt genelinde anmda kontrol edilebiliyor. Trafık tescil şube müdürlükleri ve büro amir- liklerinin, araç tescili esnasında çalıntı kontro- lü yaptıktan sonra işleme geçmesi, sahte fatu- ra ve belgelerle mükerrer tescil olaymı da ön- lüyor. Oto hırsızlığının yoğun olduğu ilçeier- degeceleyin "pusuva yatan" polis ekıpleri, ay- nca oto hurdacılığı yapan kişiler ile işyerleri- ni de sürekli olarak kontrol altında tutuyor. Oto hırsızlığı suçunu işleyen kişiler hakkın- da, asliye ceza mahkemelerinde dava açıhyor ve TCK'nin 491 ve 492. maddelerine göre iş- lemyapılıyor. TCK'nin491.maddesigereğin- ce, kişiler hakkında oto hırsızhğını kolaylaştı- racak ve cezbedecek nedenler varsa, 1 ila 5 yıl arasında cezai yaptınm uygulanıyor ve lnfaz Yasası'na göre bu kişiler sadece 1 ila 1.5 ay ha- pis yatıyor. TCK'nin 492. maddesi gereğince de hertür- lü tedbiri alınmış otomobillerin menfaat temin etmek amacıyla çalınması halinde, sanıklar hakkında 3 ila 8 yıl arasında cezai yaptınm uy- gulanıyor ve lnfaz Yasası'na göre bu kişiler 1 ila 3 ay arasında hapis yatıyor. Kadıköylülere diyabet bilgisi Kadıköy Betedhesi ile 118-Y Anadolu Yakası Lions Kliipleri -Drvabet Biiinci Komitesi"nin düzenlediği, "EHyabet" paneline katılan hastalara \e ev kadınlanna. hastalık hakkında bilgiler verildL Beledivenin Flkirtepe'deki Aik Damşma Merkezi'nde gerçekleştirüen panelin açılışında konuşan Beledhe Başkanı Selami Öztürk. halka hizmet için var olduklannı belirterek bu amaçla çahşan herkese teşekkür etti. Merkez doktoriaruıdan Fatoş Sevin, Ayşe Berkol ve Ceyla Saltoğlu da kanJımcılan hastalık konusunda bilgilendirdL Normal bir insanda kan şekerinin yüzde 80-120 arasında oldugunu belirten doktorlar, "Yapılan taiılillerde dört kez üst üste bu değerlerin üzerine çıkmış bir kişi, kesinlikle şeker hastasıdır" dediler. Metro ilk katar ocakta îstanbul'a geliyor MtŞEL PERLMAN PARİS - İstanbul Metro- su'nun birinci bölümünü oluş- turan Taksim - 4. Levent hat- tında sefer yapacak 8 katar- dan 4 vagonluk ilk katann, Fransa'dan Türkiye'ye gön- derilmesi için onay verildi. Fransız Alstom firmasının Valenciennes tesısinde üre- tilen metro vagonu, bu ülke- ye giden İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi Genel Sekre- teri Mustafa Açıkalın baş- kanlığmdaki birheyet tarafin- dan incelemeden geçirilerek test sürüsüne tabi tutuldu. Türkiye'nin Paris Büyü- kelçisi SönmezKöksal ile İs- tanbul Ulaşım AŞ Genel Mü- dürü Abdurrahman Gündoğ- du ve Türk basın mensupla- nnm da hazırbulunduğu tö- 1 rende konuşan Alstom Şir- •, keti Yönetim Kurulu Başka- nı DkierGenty. İstanbul Ula- şım AŞ'nin 1997 Ağustos ayı başında ilk metro hattımn araçlannın siparişini verdi- ğini belirterek "Bu ak treni etüt etmek, imal etmek ve bi- tirmekiçin 15a> kâfıgektO>- sa. bu tip materyallerii) üre- tilmesi 18 ila 24 avda gerçek- leştirilebiliv'or. Bu neredeyse hiçegaJeedilmemtş bir rekor- dur" dedı. Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ge- nel Sekreteri Mustafa Açıka- lın da toplam yatınm tutan 1 milyardolan geçecek istan- bul Metrosu'nun ilk aşama- sımn Taksim - 4. Levent hat- tı oldugunu ifade etti. Açı- kalın, bu hatta çahşacak top- lam 32 metro vagonunun ilk 4'ünü teslim almak için ya- pılan bu törenin, haklı ola- rakkendilerini İstanbul ve Is- tanbullular adına heyecan- Iandırdığmı bildirdi. istanbul UlaşımAŞ Genel Müdürü Abdurrahman Gün- doğdu'nun verdiği bilgiye göre, Îstanbul'a getirilmesi için onay verilen 4 vagonluk ilk katar Ocak 1999'un son günlerinde Türkiye'ye ula- şacak. Saatte 80 kilometre hız yapan ve 1200 yolcu ka- pasiteli 4 vagon, 12 istasyon- dan 2 dakikada bir geçecek ve günde toplam 60 bin yol- cu taşıyacak. Araçlardan, her ay birinin İstanbul 'a getiril- mesi planlanıyor. A . 1 - •) -:* SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Devlet sanatçılığının çok sayıda sanatçıya tebliğ edilmesiyle başlayan tartışma sürüyor. Devletin "Baba" haline dönüştüğü bir iilkede, çok sayıda devlet sanatçısının belirlenmesi yadırganabilir miydi? Daha önceki yazımda da belirtmiştim.^Türkiye'deki değerli sanatçılanmızın unvana değil, daha fazla özgürlük ortamına ihtiyaçları var. Çünkü yasaklar ve baskılar; yaratıcılığı köreltiyor, gelişmiş ve ince bir sanat anlayışının yer etmesine engel oluyor. Sanatın, devletin baskılarından özgürleşmesi, her alanda olduğu gibi bu alanda da olmazsa olmaz koşullardan birisi. Devlet sanatçılan bu yıl nasıl bir prosedürden geçerek seçilmişti? Araştırdım. Komik sayılacak heyecanlı öykünün perde arkası şöyle gelişmişti: Kültür Bakanlığı'nın 22 Ağustos 1991 tarihinde yayımladığı Devlet Sanatçılığının Seçim Öyküsü... yönetmeliğe göre; devlet sanatçılan için bir seçiçi kurul belirlenmişti. Bu kurul, Kültür Bakanı'nın onayı ile şu kişilerden oluşuyordu: Müsteşar (Başkan), Müsteşar Yardımcısı, Güzel Sanatlar Müdürü, Devlet Opera ve Balesi Müdürü, Devlet Tîyatroları Genel Müdürü, Telif Haklan ve Sinema Genel Müdürü, Yayımlar Dairesi Müdürü, Kültür Bakanı tarafından seçilecek tanınmış 4 sanatçı.Yönetmeliğe göre; seçici kurulu oluşturan 11 üyeden üçte ikisinin oyunu alan sanatçılar, bakanın onayı ve cumhurbaşkanının tensibiyle "devlet sanatçısı" olarak belirlenirdi. Bu yıl, yine aynı süreç izlendi.Yönetmelik gereği seçici kurul, ekim ayı sonunda toplandı. Bakan ve cumhurbaşkanının aday gösterdiği 70 kişilik bir liste onların önüne geldi. Bakan, kurula bunlann hepsinin seçilmesi gerektiği mesajını gönderdi. Ancak kurul, bunlardan yalnızca 18'ini seçmeyi kararlaştırdı. Kurul, bu 18 kişiyi oldukça hoşgörülü kıstaslarla belirlediğini düşünüyordu. Önerilen diğer 58 ismin çoğunluğu ise ancak tek oy alabilmişti. Bu tek oyları da 28 yıldır Devlet Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğu yapan Mehmet Özel'in verdiği anlaşıldı. Bakanın talimatlarına harfiyen uymakla ve kendi yakınlannı seçtirmek için özel çabalar göstermekle tanınan Özel'in, gözdesi olarak kabul edilen türkücü Armağan Elçi de tek oy almıştı. Kuruldaki bazı üyeler bu tek oyu kimin verdiğini sorduklarında Ozel "Ben verdim" demiş ve gülüşmelere neden olmuştu.Kültür Bakanı, listeyi görünce siniriendi ve "Bunu cumhurbaşkanımıza nasıl açıkfanz" diyerek tepki gösterdi. Kurulun yeniden toplanmasını istedi. Kurulun bir formalite oldugunu, cumhurbaşkanının istediğinin yapılması gerektiğini vurguladı. Kurul, Müsteşar Vekili Nurcan Tokar başkanlığında toplandı. Kurul üyeleri, yönetmeliğin açık oldugunu, bu şartlan taşımayan kişilere, bu ödülün verilemeyeceğini belirttiler ve karartannı değiştirmediler. Kurulun bu ısran üzerine Kültür Bakanı, yönetmeliği çok ilginç bir şekilde değiştirdi. 7 Kasım 1998'de Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğe göre; bakanının bütün önerilerine "evet" oyu veren Devlet Güzel Sanatlar Müdürü Mehmet Özel dışındaki bütün kurul üyeleri üyelikten çıkanldı ve yönetmeliğin 5. maddesi şu hale getirildi: "Devlet sanatçılan, Güzel Sanatlar Müdürlüğu'nün değeriendirmesi, kültür bakanının teklifi ve cumhurbaşkanının onayı ile seçilir." Böylece devletin önündeki engeller kaldınldı ve cumhurbaşkanın istediği devlet sanatçılanmız belirlenmiş oldu. Işte, "Devlet sanatçılanmız"\n nasıl seçildiğinin kısa öyküsü. ••• Seçici Kurul'un belirlediği 18 kişilik liste ise şu sanatçılardan oluşuyordu: Melih Cevdet Anday, Jale Yılmabaşar, Muammer Sun, Orhan Taylan, Orhan Asena, Müşfik Kenter, Orhan Pamuk, Avni Arbaş, Kayıhan Keskinok, Şener Şen, Gülşen Tatu, Semiha Berksoy, Münir Özkul, Atıf Yılmaz, Ara Güler, Recep Bilginer, Nedret Güvenç ve Cemil Karababa. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Cindoruk'tan Sürpriz Politik barometre de meteorolojik koşullara aya uydurmuş olmalı. Hükümeti oluşturma çalışmalannda geçen haft, Ecevit'in karşısına çıkan olumsuz hava koşullannıı yerini dün sabah Cindoruk'layaptığı konuşmanın so nunda güneş bulutlararasından da olsa kendisini gös teriyor. Demokratik Türkiye Partisi, Bülent Ecevit'in bi 'DSP azınlık hükümeti' için götürdüğü öneriye, elle- rinden gelen katkıyı yapacaklan yanrtını veriyor. Bu yanıtla birlikte günlerden beri, görevi Cumhur- başkanına geri vermesi için yoğun bir psikoloji bas- kısı altında bırakılan DSP Genel Başkanı'nın arkasın- daki desteğin sadece Anavatan Partisi ile sınıriı ol- madığı ortaya çıkıyor. Oysa bir azınlık hükümetinin olmazlığını ileri süren DYP ve FP'liler ve CHP nin res- mi görüşûnü dile getirenler gibi, Cindoruk da demeç- lerinde 'bu kumaştan elbıse çıkmayacağı'nöa ısrar- lıydı. Politik söylemlerini çarpıcı ömekterlesüsteyerek dik- katleri toplamaya özen gösteren DTP Genel Başka- nı, 'azınlıkmode//'için 'rn/h/hüMmef'benzetmesin- den yola çıkarak 'mini etek' çağnşımı ile kendisine öneri götürmek için görüşme isteğinde bulunan baş- bakan adayına kapılannı kapatıyordu. Ama Ecevit, dün saat 10.00'da başlayan ve yanm saat süren görüşme sırasında Cindoruk'u ve evin öte- ki önde gelen sahiplerini 'ikna etti.' Bu ikna edişin bir görüş değişikliği mi olduğu dün başbakan adayının basın toplantısı sırasında kendi- sine soruluyor ve Ecevit, soruyu yönelten gazeteci- ye şöyle yanıt venyor: "Ben de, talip olduğum hükümet modelinin zor- luğunun biiinci içindeyim. Çok zor bir göreve talip olduğumun bilincindeyim. Bunu Cindoruk ve arka- daşları da takdir ediyorlar. Ama olanaklann çok sı- nırlı olduğu bir ortamda bunun da denenmesi ge- rektiğini düşünüyoriar." Eski hükümet ortaklannın dünkü konuşmasında, olası bir Ecevit azınlık hükümeti için dört buçuk ay- lık icraat programının satır başlan da konuşuluyor • 18 Nisan'da hem milletvekili genel seçimlerinin hem de yerel seçimlerin yapılmasında Ecevit, Cin- doruk'la anlaştıklarını açıklıyor. Denilebilir kj, 18 Nisan günü iki seçimin birlikte ya- pılacağı zaten bir TBMM karandır ve bunun böyle bir görüşmede anlaşma konusu olmasının çarpıcı bir ya- nı var mıdır? Daha dün sabaha kadar, DTP Genel Başkanı'nın iki seçimin birlikte yapılmasından doğacak sakınca- lar üzerinde ısrariı oldugunu gösteren söylemleri anımsandığında, Cindoruk'un destek koşulunda de- tay sayılabilecek konulann da gündemde olduğu an- laşılmaktadır. Nrtekim, 18 Nisan'da iki seçimin birlikte yapılma- sını sağlayacak hazırlıkları yürütecek olan olası Ece- vit azınlık hükümeti, özellikle dış ülkelerde oturan seçmen yurttaşlann 18 Nisan günü bu ülkelerde oy- lannı kullanmalannı sağlayacak yasa değişiklikleri için de anlaştıklannı söylüyorlar. • Ecevit'in sürekli olarak altını çizdiği ve 'çokzor 1 olarak tanımladığı görevinin asıl ağırlık konulan olan -^fielenerneziç v£ dış gOncatkonufann çözûmü'nün . de, kunjlacak az*nlık hükün^e.tjnirı sorumluluk alanı, içinde oldugunu tarâflar öne çıkartmışlardır. • "Niçin geniş tabanlı değil de, bir azınlık hükü- meti?'' biçimindeki göaışler karşısında, 'kendi için- de uyum sağlayabileceği için hükümet hızlı bir ça- lışmayapabilecektir. Zaman çok önemli faktör, olay- lar çok hızlı gelişiyor' argümanının sahibi başbakan adayının bu görüşüne DTP'nin itiraz etmediği anla- şılıyor. • Parlamentodaki soruşturma sisteminin yozlaş- tığının altını çizen Ecevit, miHetvekilliği dokunulmaz- lığı ile başbakan ve bakanlann sorumluluklan halin- de yargının doğrudan doğruya devreye girmesine ola- nak sağlayacak anayasa hükümlerinin, yani 83 ve 100. maddelerin değiştirilmesi için de azınlık hükümeti- nin istediği desteği öne çıkartıyor. • • • • Bir önemli noktanın dikkatlerden kaçmaması için attının çizilmesi gerekiyor: Dün saat 10.30'a, yani Ecevıt-Cindoruk görüşme- sine kadar Fazilet Parti'siz bir hükümet için el ele ve- ren iki parti vardı: ANAP ve DSR Yeni hükümet ara- yışında 'geniş tabanlı hükümet modelini önerenle- re karşı' ikili bir eksen olarak da nitelendiriliyorlardı. Nrtekm dün sabah yayımlanan birdemecinde Bay- kal, "Ecevit, şimdi bize ANAP'la blok kurmuş halde geliyor" diyordu. Dün sabahki Cindoruk-Ecevit görüşmesi, geniş tabanlı hükümet önerisine karşı olan pariamento içi partilerin sayısını üçe çıkarttı. Bu üç parti, bazı ba- ğımsız milletvekilleri ile birlikte 224 oyu temsil edi- yor. Şimdi önemli olan, bu 224 güvenoyunun 276'yı da nasıl bulacağı? özellikle dış ülkelerdeki krizin ülke- nin kapısını çalarak işsizlik sinyalleri verdiği, dış so- runlann her sabah yeni bir versiyon ile karşımıza di- kildiği bir dönemde CHP Genel Başkanı'nın söyle- mi ile 'saygıdeğer bir milletvekilinin başbakanlığın- da' düşük profilli bir hükümeti oluşturmakla mı avun- mak? Yoksa, 'sol blok' altında DSP ve CHP'yi birleşti- ren bir güç birliğinin azınlık hükümeti ile mi masaya oturmak? Böyle bir bloklaşmaya öncelikle, pariamentoda Ecevit'li birformüle arka çıkan 136 sandafyeli ANAPın hayır dediği biliniyor. Öyle bir bloklaşma ortaya çık- tığı zaman, DYP'nin hangi tepkileri göstereceği de elbette bilinmiyor değildir. Şimdi önemli olan, DSP Genel Başkanı'nın da dün söylediği gibi, "Şimdi sol blok, sağ blokzamanı de- ğH"ö\r. Başbakan adayı, böyle bir bloklaşmayı ayn- ca 'cepheleşme' formülü olarak gördüğünü söylü- yor ve sağlıksız olarak niteliyor. Onun için de azınlık hükümeti formülü ile destek istemek için Cumhuriyet Halk Partisi'nin, daha doğ- rusu Baykal'ın kapısını çalmak istiyor. Ecevrt bu ziyareti dün yapacaktı. Tann'nın mı, talihin mi garip bir isteği ile Baykal CHP'si, genel başkanın ertelenemez randevulan ol- dugunu ileri sürerek görüşmeyi bugün saat 14.00 ola- rak beliıiedi. DSP Genel Başkanı'nın Meclisieki bürosundan Bay- kal ile olabilirse dün öğleden sonra bir görüşme ola- nağı sağlanabilmesi için CHP Genel Merkezi'ne baş- vuruya yanıt verildiği saatlerde, Onur Kumbaracı- başı da düzenlediği basın toplantısında "Ecevit oya- lamayı bırakarak elini çabuk tutmalı" diyordu. Bakarsınız Baykal CHP'si bu sabah Çiller ve Ku- tan ile birlikte takozcu olmaktan vazgeçer ve Ece- vit'in azınlık hükümeti için DYP ile FP'yi engelleme eylemlerinde baş başa bırakır Düzyazının başlığı da böylece "Takozcular Ittifa- kı" yerine "Baykal'ın Sağduyusu" olur. Faks: 0212-677 02 63 E-mail: obirgit6cumhuriyetcom.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle