25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 1998 CUMARTES 4 HABERLER Kaçak operasyonu• EDİRNE(AA)- Jandarma ekiplerince önceki gün Edirne'nin Menç ilçesi ve köyleri ile karayolunda yapılan kontrollerde. havanın karaımasından sonra sının geçmeyi bekleyen. aralannda çocuk ve kadınlann da bulunduğu Irak. Afganistan, Tunus, Pakistan, Bangladeş, Mısır, Sudan. Cezayir. Filistin ve Türkiye uyruklu toplam 220 kişi yakalandı. Jandarma yetkilileri, yabancı uyruklulann. kişi başına 1000'er dolar karşılığında insan tacirleri ile anlaşarak sının geçmeye çalıştıklannı belirtti. Yakalanan 10 insan taciri adli makamlara sevk edildi. 54 kişi serbest bırakıldı • İstanbul Haber Servisi - TEM'e bağlı ekiplerce Atılım, Dayanışma. Alınteri gazeteleri ile Gökkuşağı Kültür Merkezi ve Özgür Gençlik dergisi bürolanna önceki gün yapılan baskınlarda gözaltına alınan 61 kişi, cıkanldıklan İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca serbest bırakıldı. Polis serbest bırakılan gruptan 7 kişiyi başka suçlara kanştıklan iddiasıyla tekrar gözaltına aldı. İSMMMO işçileri grevde • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası'nda (ISMMMO)calışan 19işçi önceki gün greve başladı. Tez-Koop-lş Sendikası ile oda arasında sürdürülen toplusözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanmıştı. halya'dan HADff'e destek • İstanbul Haber Servisi - Bir grup Italyan senatör ve millervekili. cezaevlerindeki uygulamalara ve HADEP'e yönelik baskıtefa tepki gösterdi. ttalyfrfı milletvekilleri yaptıklan yazılı açıklamada. Türkiye'den cezaevlerindeki baskılara son verilerek genel bir af ve demokratikleşme sürecinin başlatılmasını istediler. Açıklamada aynca Italyan hükümetinin Kürt sorununu uluslararası platformlara taşıması gerektiği belirtildi. ÇYDD'den kampanya • İstanbul Haber Servisi - Çagdaş Yasamı Destekleme Derneği (ÇYDD). Doğu ve Güneydoğu'daki okullara gönderilmek üzere. "Kültür Kitaplan Bagış Kampanyası" düzenliyor. Kampanyaya katılmak isteyenler, gönderecekleri kitaplan 15 Kasım'a dek, ÇYDD'nin TÜYAP Kitap Fuan'ndaki standına ulaştırabilecek. Karayolları ihalesi • İstanbul Haber servisi - Karayollan Genel Müdürlüğü. Mahmutbey Doğu Köprülü Kavşağı (TEM)veDoğu-Batı Köprülü Kavşaklan arası şerit ilave inşaatını 2 trilyon 368 milyon liralık keşif bedeli ile ihaleye çıkardı. jhale, 27 Kasım'da İstanbul'da yapılacak. Adalı, Adli Tıp'ta • İstanbul Haber Servisi - Manken Gözde Tan'ın iddialan doğrullusunda uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle tstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan dansöz Leyla Adalı. kan ve saç örneklerinin alınması için Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Roche ödülleri • İstanbul Haber Servisi - Roche Ilaç Firmasrnca düzenlenen 4. Viral Heparit Araştırma Teş\ ik Ödülleri'ni kazananlar açık'andı. Yanşmada birincılik ödülünü. '"K.emik iliği nakli yapılan hastılarda hepatit-B infeksiyonu' konulu çahşmalanvla Cemalettin Üstin. Haluk Koç. Gülen Akyol. Günhan Gürman, Osrran İlhan. Hamdi Akan. Muhit Özcan. Önder Arslan. Nahide Konuk, Akın l ysal ve Meral Beksaç aldı. MGK'ye istihbarat raporu: İrticai basm Kaplancılan destekliyor 'Özelhedefleıi TSK'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Güvenlik ve istihbarat birimleri tarafından Mılli Güvenlik Kurulu'na (MGK) sunulmak üzere hazırlanan bir raporda, Kaplancıların intihar eylemini görmezden gelen irticai basının Türk Silahh KuvvetlerTni (TSK) hedef aldığı vurgulandı. Rapora göre tarikat \e cemaatler kadar irticai basın da. irticai faaliyetlere karşı alınan önlemlere du\duklan tepki nedeniyle devlete vönelik eleştirilerini arttırdı. trticai basın organlannın polise karşı "şimdilik" kaydıyla herhangi bir kampanya içinde olmamayı kararlaştırdıkları belirtilen raporda. söz konusu çe\relerin, aşırı sol örgütlerin devleti ve TSK'yi yıpratma yöntemlerini incelemeye aldıkları da belirtilerek şöyle devam edildi: "İslanıcı söylemler ile aşın sol örgütlerin ve özellikle de PKK'nin. 1997'nin Aralık ayından itibaren basında işledikleri konular açısından benzerlik görülmeye başlamıştır. Bu konuda. Akit, Milli Gazete, Selam ile Yeni Şafak gazeteleri dikkat çekmektedir. PKK terör örgütii ile Marksist sol örgütler de yıllardan beri mevcut olan ülke sorunlannı suiistimal etme ve böylece taraftar kazanma metodunu gerici basın da özellikle son bir vıldır kullanmaya başlamıştır. Bunun vanında. irticai basın. Hizbullah ve Kaplanctlar olarak bilinen İslami Cemivet ve Cemaatler Biriiği gibi terör örgütlerinin eylemlerine ve bunlara yönelik operasyonlara yer vermeyerek bir noktada bunları desteklemektedir." Raporda. irticai basının türban konusunu secimlere kadar gündemde tutarak tepki taraftan kazanmayı \e rejimi dinsiz olarak suçlamayı anıaçladığı vurgulanarak. "İrticai basın dikkatle incelendiğinde. Türkiye Cumhuriyeti'nin yıkılmakta olduğu ve kendi zaferlerinin yakın olduğu mesajını verrneye çalıştıkları görülecektir. Artık. İslamcı basın, kul yapısı hukuk yerine, Tanrıdan kaynaklanan hukuk kıyaslamasını açıkça yapmaya başladı ve bundan çekinmemektedir" denildi. trticai basının. " 100 kişiyi toplayıp 100 dakika konuşma verine, 100 gazete sat 500 kişiyi kazan" ılke karan aldığı bilgisine yer verilen raporda, Cumhuriyetin 75. yılı kutlamalannın irtica odaklannda sıkıntı ve kaygı yarattığı kaydedildi. Bashm kvftıtğnnubınıkınıyvrİstanbul Haber Servisi - Danıştay tarafından başkanlıktan düşürülen tstanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan. koltuğunu bırakmamakta direniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye yetkilileri. Tayyıp Erdoğan'ın, Danıştay karanna yapılacak olan 15 günlük itiraz süresinin sonuna kadar belediye başkanı olduğunu söyledi. tstanbul Valısi Erol Çakır. Danıştay karannın, dün için "bugün Tayyip Erdoğan'a tebliğ edilecek"dedi. istanbul Infaz Savcılığı. Tayyip Erdoğan'a, Siirt'te yaptığı • İstanbul Belediyesi yetkilileri, eski başkan Tayyip Erdoğan'ın Danıştay'ın görevden alma karanna karşın 15 günlük itiraz süresince başkanlığı konuşma nedeniyle \erilen 10 aylık hapis cezasının infaz edilmesi için savcılığa gelmesi amacıyla davetive gflnderdi. Erdoğan, dün sabah, Malatya Belediye Başkanının daveti üzerine Malatya'ya gitti. Diyarbakır DGM'nin verdiği 10 aylık hapis cezasının kesinleşmesi nedeniyle Danıştay 8. Dairesi tarafından önceki gün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan sürdüreceğini söylediler. Recep Tayyip Erdoğan göre\ e geldiğinde "şeriatı referans aldığını" belirtmiştf. Erdoğan. İstanbul'un tarihi ve doğal değerlerinin korunması için bütün SİT kararlanna ıptal davası açtı; 500'e yakın caddenin \e sokağın tarihten gelen adiannı degiştirerek, şeriatçı kişilerin adlannı verdi. Su havzalarını imara açan Erdoğan, yönetmeliklerde değişiklik yaparak buralardaki imar yetkisini FP'li belediyelere devrerti \e şeriatçı örgütlere imar rantı sağladı. Monarşik başkan İstanbul Büyükşehir belediyesi 3. Seçim Dönemi toplantısında Meclis Birinci Başkan Vekilliği'ne tüm muhalefet partilerinın ortak gösterdiği adayı veto ederek kendi seçtiği kişiyi atadı. Sicili bozuk Erdoğan kamu arazisıne Belediye meclisi yeni başkan seçecek İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet)- Danıştay'ın. Tay- yip Erdoğan'ı belediye başkan- lığı görevinden alması üzerine tstanbul Valiliği, 10 gün içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ni toplantıya çağırarak kendi içinden birisini başkan seçmesini isteyecek. Meclisin seçtrğt bdediye başkanı yerePse- çimlere kadar işbaşında kalacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanveki- li Ozkal Yici, bir an önce beledi- yedeki olumsuz yapılaşmanın durdurulması gerektiğıni belir- terek. muhalefet partileri olarak belirli ilkeler çerçevesinde FP'ye karşı ortak biraday çıkar- malannın en doğru karar olaca- ğını söyledi. Erdoğan'ın aldığı cezanın Yargıtay tarafından onanmasından sonra AN'AP'tan kendilerine bir teklif geldiğine değinen Özkal Yicı. "Biz o za- man böyle bir şeyi görüşmenin erken olacağını. Danıştav 'ın ka- rannı beklemek gerektiğini söy- ledik" dedi. Ancak ANAP'lıla- nn. Danıştay'ın karanndan son- ra ne yapacağız diye sorduğunu anlatan Yici şunlan söyledi: Yönetim pazarlığı "Ben bunun üzerine kendile- rine "Siz ne düşünüyorsunuz" di- ye sordum. ANAP'lılar kendile- ri aday çıkartmak istediklerini ve bizim de onlan desteklememizi istedikr. Biz bu işin böyle olma- vacağıru. Ukeli bir anlaşma yap- mak gerektiğini söyledik. Adayın hangi partiden olacağı konusun- da birlikte karar vermek gerek- tiğini söviedik. Onlar. "Başkan bizden olsun. genel sekreter de sizden olsun' şeklinde bir teklif- te bulunduiar. Böyle bir teklif de pek doğru değildi. Çünkü biz oturupkünuşalun.belli ilkeleret- rafında muhalefet partileri ola- rak ortak hareket edelim dedik Kaldı kL FP'nin tek başına mec- liste çoğunluğu sağladığını hatır- latnk. Bunun üzerine, AN'AP'tan aynlarak FP'ye geçen eski arka- daşlanyla temas içinde oldukla- nnı söylediler. Dana sonra, ara- dan geçen zaman içinde bu konu- ya ilişkin herhangi bir görüşme olmadı." İstanbul Büyükşehir Belediyt Medisinde çoğunluğu FP'tt' üyeleröluşturuyor. Üyelerin par- tilere göre dağılımı şöyle: FP: 98. ANAP:54, CHP: 21. DSP: 15, DYP: 4, Bağımsız: 5. Boş: 1. Cezaevini Erdoğan seçecek Adalet Bakanlığı yetkilileri, son yıllarda cezaev ine giren ün- lülerin tümünün ıstedikleri ce- zaevine konulduğunu ve bunun artık bir gelenek haline geldiği- ni kaydederek Recep Tayyip Er- doğan "ın da istediği cezaevinde yatmasına izin venleceğini be- lirttiler. Yetkililer. Erdoğan'ın. 4 aylık hapis cezasını çekmek için hangi cezaevini seçtiği konusun- da Adalet Bakanlığı ya da tstan- bul Cumhuriyet Başsavcılığf na başvuruda bulunmadığını bildir- diler. Yakın çevresinden alınan bil- giye göre Erdoğan'ın avukatla- rı. gelecek günlerde Danıştay 8. Dairesi "nin karanna itiraz ede- cekler. Idari Yargılama Usul Ya- sası'na sonradan eklenen 2. maddeye göre. temyiz başvuru- sunun Danıştay'ın karan kendi- sine tebliğ edildikten sonra 15 gün içinde yapılması-gerekiyor. Erdoğan'ın temyiz başvurusu Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda görüşülüp ka- rara bağlanacak. Erdoğan'ın. genel kurul kara- rından sonra çeşitli gerekçeler ileri sürerek infaz savcılığından cezasının 4 ay sürevle ertelen- mesini isteyeceği bildirildi. TEBLİGATI ALMAKTAN KAÇTI - Ta»ip Erdoğan dün sabah, Malatya Bdedive Başkanf nın daveti üzerine Malatya'ya gitti İstanbul Valiliği yetkilileri, İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen görev den düşürme karannın Büyükşe- hir Belediyesi'ne tebliğ edilip edilmediği konusunda bilgi vermekten kaçındı. gecekondu yapmak ve yaptırmaktan mahkûm olmuş birsicille göreve başlamıştı. Erdoğan 1986 yılında RP'nin tstanbul tl Başkanı'yken SultanbeNİi ormanlık arazisinde kaçak 6 adet villa yaptırdığı için bir yıl hapse mahkûm edilmişti. StT düşmanı tstanbul'un tarihini ve doğasını korumayı sıyasal söylemi haline getiren Erdoğan. pratikte ise tüm koruma amaçlı StT kararlanna iptal davası açtı. Erdoğan, Sanyerve Beykoz'daki ormanlan koruma amaçlı SİT karanyla Tarihi Yanmada'nın korunmasına ilişkin StT karanna iptal davası açarken, arazi >ağmacılannın da büyük desteğini aldı. Kaçak külliyeler Istanbul'un dört bir yanındaki kaçak yapılaşmaya Erdoğan döneminde kaçak külliyeler de eklendi. Erdoğan diğer yandan da Ortadoğu ve Balkanlar'ın en bü>1ik dini külliyelerini Istanbul'un çe\ resine kaçak olarak yaptırdı. tstanbul için 3. köprü yerine tüpgeçiti sav unuyor görünmesine karşın Erdoğan tüpgeçitle ilgili tek birçalışma yapmadı. Partisi adil düzeni savunurken. İGDAŞ, İETT. İSKİ ve İDO'nun hizmetlerine 4 yıl içinde enflasyonu birkaç misli katlayan zamlar uyguladı. Şokak adlannda irtica Istanbul'un kültür kimliğinde çok önemli bir v er tutan ve geleneklerden gelen tarihi cadde. meydan, park ve sokak isimlerini siyasi Islama hizmet edecek şekilde değiştirdi. Yaklaşık 500 yerin ismini. şeriatçı çağnşımlaryapan kişi ya da imgelerle yok etti.Erdoğan belediye mülklerini satışa çıkaran belediye başkan unvanını kazandı. Tek imzayla gerçekleşen ve sadece kendisiyle satın alanlann haberdar olduğu bu satışlarda arsalar. daireler. dükkânlar ve hatta bir hipermarket bile elden çıkanldı. IFfitNOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR calislar " cumhuriyet.com.tr Susurluk sonrası o kadar çok bilgi ve belge ortaya çıktı ki, ar- tık hepimiz az çok neyin ne ol- duğunu biliyoruz. Ancak, bilgi- lerin yoğunluğu nedeniyle. ki- min adı nerede ne kadar yer al- dı, şaşırdık kaldık. Bir araştırma yapmaya kalksak, dosyalardo- lusu gazete kupürü. sayısız ki- tap karıştırmamız gerekiyor. Bunları tasnif etmek ise ayrı bir sorun. Doğan Yurdakul ve Cengiz Erdinç, bu ihtiyacı görerek ya- rarlı bir işe girişmişler. Susurluk sürecinde ortaya çıkan isimleri teker teker alfabetik sıraya gö- re kitaba dökmüşler. Resmi Belgelerle Çete'le' adını verdik- leri kitap Ümit Yayıncılık'tan. Ar- tık, kimin hakkında şimdiye ka- dar neler ortaya çıkmış, bu ki- taptan arayıp bulabiliriz. Üste- lik buradaki bilgiler tamamen devlet kayıtlarında yer alan res- mi belgelere dayanıyor. Merakla kitabın sayfalarını kanştırdım. Kimler yok ki? Yur- dakul ve Erdinç, kitaptan daha iyi yararlanılabilsin diye, sonu- na 'Kitapta Geçen isimler Dizi- Resmi Belgelerle Çete'le ni', 'MİT Raporuna Kaynak Olan Etüdler Dizini', 'Kutlu Sa- vaş Raporu Dizini'. 'TBMMSu- surluk Komisyonu Tutanakları Dizini' ve 'Kaynakça' eklemiş- ler. Kitabı karıştırırken, bugüne kadar üzerinde çok durulmuş isimlerden çok. az bilinen veya Susurluk'la ilişkisi çok bilinme- yen isimleri okumayı tercih et- tim. llginizi çekeceğini umdu- ğum kitapta yer alan bazı isim- leri rastgele sizlere de sunmak istiyorum. Orneğin şu anda DYP İstan- bul il Başkanı olan Celal Adan'la ilgili kitapta şunlar yer alıyor: "Celal Adan: MHP da- vâsında İstanbul bölgesi sanık- lan arasında yer alan ülkücü mi- litan. MHP'nin eğitimciler ola- rak bilinen kadrosundan. Yılma Durak tarafından, Musa Ser- dar Çelebi 'nın Almanya 'ya gönderilmesi, Abdullah Kı- lıç'/n askere gitmesi üzerine 1979'da istanbul'a gönderildi. Yılma Durak başkanlığında Or- han Çakıroğlu, Mustafa Ver- kaya ve Recep Öztürk'/e bir- likte oluşturdukları komiteyle ülkücü militanların eğitilmesi, eylemlere yönlendirilmesi ve korunması işleriniyürüttüğü ile- rı sürüldü. DİSK Genel Başka- nı Kemal Türkler'/n öldürül- mesi olaymda Türkler'in adre- sini Bahçelievler katliamı sanı- ğı Ünal Osmanağaoğlu na verdiği ılerı sürüldü. MHP dava- sının zamanaşımından düşme- siyle beraat etti. Haluk Kırcı ıfadesınde Abdullah Çatlı'y/, Bahçelievler katliamından ka- çarak İstanbul'da saklandığı dönemde CelalAdan vasıtasıy- la bulduğunu söyledi. Tansu Çiller'/n DYP Genel Başkanı seçilmesınden sonra DYP İs- tanbul İl Başkanlığı'na getirildı. Adı, Flash TV'nın kurşunlanma- sı ve Budapeşte 'de Mesut Yıl- maz'/n yumruklanması olayına karıştı. (MHP Iddianamesi 740, 748-749) Turgay Ciner. HAVAŞ'ın yüzde 60'ını 36 milyon dolara 28 Mart 1995'te satın aldı. HA- VAŞ'ın Genel Müdürü Ahmet Kutlu, ilk yönetim kurulu ise Turgay Ciner, M.Kenan Tek- dağ, Süleyman Yaşar, Ertin Akgüç, Ahmet Ciner, Atilla Çelebi ve EnverTuğ 'dan oluş- tu. Mehmet Ağar'/n kardeşi Yunus Ağar'/n HAVAŞ'ta ge- nel müdürlük yaptığı Ilerı sürül- dü. Turgay Ciner, Beşiktaş ku- lübü yönetıminden de çıkarıl- mıştı. (S.81) Fehmi Altmbilek Mehmet Ali Ağca'y/ Türkiye'den iran'a kaçarken arabayla sınıra bıra- kan kişi olduğu ileri sürülen MHP yandaşı subay. 13 Nisan 1970'te sol görüşlü Dr. Asteğ- men Necdet Güçlü 'nün, AN Güngör ve İbrahim Doğan (şu anda TBMM'de doktor olarak çalışıyor) adli ülkücüler tarafın- dan öldürülmesi olaymda kulla- nılan 6815296 seri numaralı ta- banca, Janaarma Teğmen Al- tınbilek'e; 6815248 seri numa- ralı sılah,_ Jandarma Teğmen Mustafa İlerisoy a aitti. Ancak bu kesin verilere rağmen her i- ki subay hakkında da soruştur- ma açılmadı. Altmbilek ve İleri- soy'un MHP Genel Merke- zi'nde ülkücülere özel harp eği- timi veren subaylardan olduğu da ileri sürüldü. Altmbilek al- baylığa kadar yükşeldi." Kitaptan çok dikkat çekme- yen üç ismi rastgele seçtim. Ki- tapta yüzlerce isim yer alıyor. Ülkemizin önde gelen birçok is- mini kitapta görebilirsiniz. Kitap, siyaset-mafya-bürok- rasi ilişkilerinde kim kimdir so- rusuna cevap arıyor. Yarın ço- cuklarımız. bu kitabı okuyarak bugünlere nasıl geldiğimizin iz- lerini sürebilirler. Türkiye'nin çe- telerie neden gurur duyduğunu anlamaya çalışabilirler. Daha da önemlisi. Susur- luk'un resmini çekmek isteyen- lere derli toplu bir malzeme ha- zırlanmış durumda. Yurdakul ve Erdinç çok yararlı bir iş yapmış- lar. Devamını getirmek de araş- tırmacıların görevi. CUMARTESİ YAZIIARI ATAOL BEHRAMOĞLU Uusal Kültürün Sınıpları? Ülkemizin kültürel yaşamına çeyrek yüzyıldı önemli katkılarda bulunan istanbul Kültür ve Sa nat Vakfı ile bu kuruluşun oluşturduğu Kültür Gi rişimi adli topluluk 26-28 Ekim tarihlerinde istan bul'da "KûltürPolitikalan" başlığı altında bir sem pozyum düzenledi. Ülkemizden ve yabancı ülke ierden konuyla ilgili yazar, öğretim üyesi, sivil top lum örgütü temsilcisi ve başkaca katılımcılar, ik gün süresince, kültür olgusunun nitelikleri ve gü nümüz dünyasında kültürün sahip olması gereker yer konularında bildiriler sundular. Kültür Girişi mi'nin açıklamasında da belirtildiği gibi sempoz yumun amacı "UNESCO'nun 1997 Martı'ndı Stockholm 'de düzenlediği Hükümetler Arası Kül tür Politikalan Konferansı'nda kabuledilen öneri lerin Türkiye açısından değerlendihlmesi, tekno- lojik gelişmelerle globalleşme eğilimlerinin kültü- rel etkilerinin incelenmesi ve bu konularda sivı toplum örgütleri ve kamu kuruluşlarıyla birlikU somut öneriler getirilmesi"yd\. Sempozyumur açılış konuşmalarında ve yirmiye yakın bildiride bu konular ayrıntılanyla, birçok yönüyle irdelenmis oldu. Sempozyum öncesınde bildirilerin basılı me tinlerini hazırlayan düzenleyici kuruluşların, bun- ları ve sempozyumun belge ve tutanaklarının tü- münü kitaplaştıracağını umarım. Böylece bu ko- nularda bundan böyle yapılacak çalışmalar içir önemli bir kaynak edinmiş olacağız. • • • Kültür Girişimi'nin üyelerinden Hrfzı Topuz'ur bu sempozyum için hazırlayıp Adam Yayınevi'nce basılan "Dünya ve Türkiye'de Kültür Politikalan' başlıklı kitabında, 1960'h yıllardan bugünlere "Kül- tür Politikalan" kavramına ilişkin gelişmeler, yapı- lan çalışmalar özetleniyor; Venedik, Helsinki, Me- xico ve Stockholm toplantılarında alınan kararla- ra yer veriliyor. Sempozyumdaki konuşmam sıra- sında da söylediğim gibi Hıfzı Topuz bu çalışma- sıyla konuyu öğrenmek ya da daha derinliğine araştırma yapmak isteyenlere önemli bir kaynal» kitap kazandırmış olmaktadır. • • • UNESCO'nun girişimiyle 19-28 Haziran 1972'de Helsinki'de toplanan (ülkemizden de temsilcilerir katıldığı) Avrupa Kültür Politikalan Konferansı'nır 1 no'lu kararında şöyle deniyor: "Kültürelgelişme genel anlamda gelişmenin tamamlayıcı bir bölü- mü değil, ilehemenin hedefidir." Eski Ingiltere Kül- tür Müsteşarı Mark Fisher Istanbul'daki sempoz- yumun açılışında yaptığı renkli ve içerikli konuş- mada kültürün bir süs ya da bezeme öğesi olma- dığını söylerken de sanırım aynı anlayışı dile getir- miş oluyordu. Benim "Yazarların ve Sanatçılanr, Kültür Politikalarına Katılımı" başlıklı oturumda sunduğum bildirinin konusu esas olarak buydu. Kültür nasıl toplumsal yaşam içinde bir süs öğesı değilse, sanatsal ve yazınsal ürünler de kültürün içinde bir süs öğesi değil, insanlığın oluşum sü- reçlerinde varoluşsal önemde yaratılardır... Bildi- rideki cümlelerle "Günümüz insanının (ülkemizde ve belli ölçülerde tüm dünyada) sürü ve sıra insa- nı olmaktan kurtarılması; bilimsel bilgiyle, edebi- yat-sanat ürünlerine gerçek gereksinimle dona- tılması (bu yönlerde eğitilmesi) bugünün yaşam- sal bir somnudur. Böyle bir donanımdan yoksun insan sürülerinin, bu sonucun sorumlusu olan sis- temin işine yarayacağı da kuşkuludur." • • • Sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada Başbakan Yılmaz. kültürel konularda "hüküme- tin her şeyi yapmaya hazır" olduğunu söyledi. Fa- kat yapılacak bu şeylerin neler olduğu ve nasıl ya- pılacakları anlaşılamadı. Çok somut konuşacak olursak, bütün uygar ülkelerde ulusal bütçelerden kültüre ayrılan pay yüzde 1 oranındayken ülkemiz- de bu oran binde 3.2'dir. Hükümet bu oranın yük- seltilmesi konusunda bir çalışma mı yapmaktadır? Başbakan'ın konuşmasında takıldığım asıl nokta ise "kültür" ve "sınır" kavramlarının bir arada te- laffuz edilmesiydi. Başbakan politik sınırlar kadar kültürel sınırların da önemli olduğunu ve korunma- sı gerektiğini söylüyordu. Kültürün sınırlarını kim, hangi ölçütlere göre saptayacak ve bu savunma işi nasıl yapılacak? Ulusal kültürümüzün bütün alanlarını, bütün oluşum süreçlerini incelediğimiz- de, her ulusal kültür gibi farklı kültürlerin sentezi olduğunu, başka bir deyişle, her ulusal kültür gibi bizim ulusal kültürümüzün de (kendi içindeki kar- şıtlıkların, farklılıkların yanı sıra) genelinde de az* çok melez bir kültür olduğunu kolayca görürüz... "Kültür" ve "sınır" sanıyorum ki yan yana getiril- mesi en son düşünülebilecek iki kavramdır... Fa- kat eğer söylenmek istenen, yozlaşmaya karşı "kültür"ün korunup savunulmasıysa, yozlaşma dı- şardan gelebileceği gibi içerde de oluşabilir... Bu- gün zaten yaşanmakta olan böyle bir yozlaşmaya karşı neler yapılabileceği ise apayrı bir konudur... CHP'li Yusuf Cürlevik TP kent kültürünü yok ediyor' İstanbul Haber Servisi - CHP Kâğıthane llçe Başkanı Yusuf Gürievik. FP'li Kâğıthane Beledi- yesi'nin ranta dönük ka- çak yapılaşmaya göz yumduğunu belirterek "FP valnızca Cumhuriye- tin temel niteliklerine karşı çıkmakia kalmıyor, kent kültürünü de yok ediyor" dedi. Gürievik, ilçesinde CHP'nin sürekli gelişti- ğini savunarak ilçede FP'li yerel yönetimin nabza göre şerbet verdi- ğini, kaçak yapılardan gelecek parayabel bağla- dığını vurguldı. Gürievik şöyle devam etti: "Belediyenin, kaçak yapılardan aldığı gelirler 2 ay kısılınca. işçiiere ma- aşlannı ödevemez hale geldi. FP kenti ve kent kültürünü yok ediyor. Rüşvet bağışa döniiştü. Yandaşı olan vakıfve der- nekler söz konusu olunca bu daha da çok yaşamyor. Yeşil alanları ve büyük arazileri bunlara veriyor." Insanlann da. işleri en- gellenecekkaygısıyla bil- gi vermeye yanasmadık- lannı ifade eden Gürie- vik. FP'nin ilçede çözül- düğünü ve CHP'nin FP'nin varoşlardaki gü- cünü kıracak noktada ol- duğunu kaydetti. "Parti- de iç banş olmazsa sıkın- tı olur" diyen Gürievik, DSP'nin ilçede kan kay- bettiğini öne sürdü. Gürievik, "DSP lideri parti içi ilişkilerinde de, izlediği politikalarda da sağa ka\dı. DSP tabanın- daki sol ov lara talibiz. So- lun doğru çözüm ve pro- jeler konusunda, ilkeler çerçevesinde güçbirliği yapmasını istiyomz" de- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle