Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 1998 CUMARTES
4 HABERLER
Kaçak
operasyonu• EDİRNE(AA)-
Jandarma ekiplerince önceki
gün Edirne'nin Menç ilçesi
ve köyleri ile karayolunda
yapılan kontrollerde.
havanın karaımasından
sonra sının geçmeyi
bekleyen. aralannda çocuk
ve kadınlann da bulunduğu
Irak. Afganistan, Tunus,
Pakistan, Bangladeş, Mısır,
Sudan. Cezayir. Filistin ve
Türkiye uyruklu toplam 220
kişi yakalandı. Jandarma
yetkilileri, yabancı
uyruklulann. kişi başına
1000'er dolar karşılığında
insan tacirleri ile anlaşarak
sının geçmeye çalıştıklannı
belirtti. Yakalanan 10 insan
taciri adli makamlara sevk
edildi.
54 kişi serbest
bırakıldı
• İstanbul Haber Servisi -
TEM'e bağlı ekiplerce
Atılım, Dayanışma.
Alınteri gazeteleri ile
Gökkuşağı Kültür Merkezi
ve Özgür Gençlik dergisi
bürolanna önceki gün
yapılan baskınlarda
gözaltına alınan 61 kişi,
cıkanldıklan İstanbul
DGM Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nca serbest
bırakıldı. Polis serbest
bırakılan gruptan 7 kişiyi
başka suçlara kanştıklan
iddiasıyla tekrar gözaltına
aldı.
İSMMMO işçileri
grevde
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Serbest
Muhasebeci ve Mali
Müşavirler Odası'nda
(ISMMMO)calışan 19işçi
önceki gün greve başladı.
Tez-Koop-lş Sendikası ile
oda arasında sürdürülen
toplusözleşme görüşmeleri
uyuşmazlıkla
sonuçlanmıştı.
halya'dan
HADff'e destek
• İstanbul Haber Servisi -
Bir grup Italyan senatör ve
millervekili.
cezaevlerindeki
uygulamalara ve HADEP'e
yönelik baskıtefa tepki
gösterdi. ttalyfrfı
milletvekilleri yaptıklan
yazılı açıklamada.
Türkiye'den
cezaevlerindeki baskılara
son verilerek genel bir af ve
demokratikleşme sürecinin
başlatılmasını istediler.
Açıklamada aynca Italyan
hükümetinin Kürt
sorununu uluslararası
platformlara taşıması
gerektiği belirtildi.
ÇYDD'den
kampanya
• İstanbul Haber Servisi -
Çagdaş Yasamı Destekleme
Derneği (ÇYDD). Doğu ve
Güneydoğu'daki okullara
gönderilmek üzere. "Kültür
Kitaplan Bagış
Kampanyası" düzenliyor.
Kampanyaya katılmak
isteyenler, gönderecekleri
kitaplan 15 Kasım'a dek,
ÇYDD'nin TÜYAP Kitap
Fuan'ndaki standına
ulaştırabilecek.
Karayolları
ihalesi
• İstanbul Haber servisi -
Karayollan Genel
Müdürlüğü. Mahmutbey
Doğu Köprülü Kavşağı
(TEM)veDoğu-Batı
Köprülü Kavşaklan arası
şerit ilave inşaatını 2 trilyon
368 milyon liralık keşif
bedeli ile ihaleye çıkardı.
jhale, 27 Kasım'da
İstanbul'da yapılacak.
Adalı, Adli Tıp'ta
• İstanbul Haber Servisi -
Manken Gözde Tan'ın
iddialan doğrullusunda
uyuşturucu kullandığı
gerekçesiyle tstanbul
Narkotik Şube Müdürlüğü
ekiplerince gözaltına alınan
dansöz Leyla Adalı. kan ve
saç örneklerinin alınması
için Adli Tıp Kurumu'na
sevk edildi.
Roche ödülleri
• İstanbul Haber Servisi -
Roche Ilaç Firmasrnca
düzenlenen 4. Viral Heparit
Araştırma Teş\ ik
Ödülleri'ni kazananlar
açık'andı. Yanşmada
birincılik ödülünü. '"K.emik
iliği nakli yapılan
hastılarda hepatit-B
infeksiyonu' konulu
çahşmalanvla Cemalettin
Üstin. Haluk Koç. Gülen
Akyol. Günhan Gürman,
Osrran İlhan. Hamdi Akan.
Muhit Özcan. Önder
Arslan. Nahide Konuk,
Akın l ysal ve Meral
Beksaç aldı.
MGK'ye istihbarat raporu: İrticai basm Kaplancılan destekliyor
'Özelhedefleıi TSK'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Güvenlik ve istihbarat birimleri
tarafından Mılli Güvenlik Kurulu'na
(MGK) sunulmak üzere hazırlanan bir
raporda, Kaplancıların intihar eylemini
görmezden gelen irticai basının Türk
Silahh KuvvetlerTni (TSK) hedef
aldığı vurgulandı.
Rapora göre tarikat \e cemaatler kadar
irticai basın da. irticai faaliyetlere karşı
alınan önlemlere du\duklan tepki
nedeniyle devlete vönelik eleştirilerini
arttırdı. trticai basın organlannın polise
karşı "şimdilik" kaydıyla herhangi bir
kampanya içinde olmamayı
kararlaştırdıkları belirtilen raporda. söz
konusu çe\relerin, aşırı sol örgütlerin
devleti ve TSK'yi yıpratma
yöntemlerini incelemeye aldıkları da
belirtilerek şöyle devam edildi:
"İslanıcı söylemler ile aşın sol
örgütlerin ve özellikle de PKK'nin.
1997'nin Aralık ayından itibaren
basında işledikleri konular açısından
benzerlik görülmeye başlamıştır. Bu
konuda. Akit, Milli Gazete, Selam ile
Yeni Şafak gazeteleri dikkat
çekmektedir. PKK terör örgütii ile
Marksist sol örgütler de yıllardan beri
mevcut olan ülke sorunlannı suiistimal
etme ve böylece taraftar kazanma
metodunu gerici basın da özellikle son
bir vıldır kullanmaya başlamıştır.
Bunun vanında. irticai basın. Hizbullah
ve Kaplanctlar olarak bilinen İslami
Cemivet ve Cemaatler Biriiği gibi terör
örgütlerinin eylemlerine ve bunlara
yönelik operasyonlara yer vermeyerek
bir noktada bunları desteklemektedir."
Raporda. irticai basının türban
konusunu secimlere kadar gündemde
tutarak tepki taraftan kazanmayı \e
rejimi dinsiz olarak suçlamayı
anıaçladığı vurgulanarak.
"İrticai basın dikkatle incelendiğinde.
Türkiye Cumhuriyeti'nin yıkılmakta
olduğu ve kendi zaferlerinin yakın
olduğu mesajını verrneye çalıştıkları
görülecektir. Artık. İslamcı basın, kul
yapısı hukuk yerine, Tanrıdan
kaynaklanan hukuk kıyaslamasını
açıkça yapmaya başladı ve bundan
çekinmemektedir" denildi.
trticai basının. " 100 kişiyi toplayıp 100
dakika konuşma verine, 100 gazete sat
500 kişiyi kazan" ılke karan aldığı
bilgisine yer verilen raporda,
Cumhuriyetin 75. yılı kutlamalannın
irtica odaklannda sıkıntı ve kaygı
yarattığı kaydedildi.
Bashm kvftıtğnnubınıkınıyvrİstanbul Haber Servisi -
Danıştay tarafından
başkanlıktan düşürülen
tstanbul Büyükşehır Belediye
Başkanı Tayyip Erdoğan.
koltuğunu bırakmamakta
direniyor. İstanbul Büyükşehir
Belediye yetkilileri. Tayyıp
Erdoğan'ın, Danıştay karanna
yapılacak olan 15 günlük itiraz
süresinin sonuna kadar
belediye başkanı olduğunu
söyledi. tstanbul Valısi Erol
Çakır. Danıştay karannın, dün
için "bugün Tayyip Erdoğan'a
tebliğ edilecek"dedi. istanbul
Infaz Savcılığı. Tayyip
Erdoğan'a, Siirt'te yaptığı
• İstanbul Belediyesi yetkilileri, eski başkan Tayyip Erdoğan'ın Danıştay'ın
görevden alma karanna karşın 15 günlük itiraz süresince başkanlığı
konuşma nedeniyle \erilen 10
aylık hapis cezasının infaz
edilmesi için savcılığa gelmesi
amacıyla davetive gflnderdi.
Erdoğan, dün sabah, Malatya
Belediye Başkanının daveti
üzerine Malatya'ya gitti.
Diyarbakır DGM'nin verdiği
10 aylık hapis cezasının
kesinleşmesi nedeniyle
Danıştay 8. Dairesi tarafından
önceki gün İstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanlığı görevinden alınan
sürdüreceğini söylediler.
Recep Tayyip Erdoğan göre\ e
geldiğinde "şeriatı referans
aldığını" belirtmiştf. Erdoğan.
İstanbul'un tarihi ve doğal
değerlerinin korunması için
bütün SİT kararlanna ıptal
davası açtı; 500'e yakın
caddenin \e sokağın tarihten
gelen adiannı degiştirerek,
şeriatçı kişilerin adlannı verdi.
Su havzalarını imara açan
Erdoğan, yönetmeliklerde
değişiklik yaparak buralardaki
imar yetkisini FP'li
belediyelere devrerti \e şeriatçı
örgütlere imar rantı sağladı.
Monarşik başkan
İstanbul Büyükşehir belediyesi
3. Seçim Dönemi toplantısında
Meclis Birinci Başkan
Vekilliği'ne tüm muhalefet
partilerinın ortak gösterdiği
adayı veto ederek kendi seçtiği
kişiyi atadı.
Sicili bozuk
Erdoğan kamu arazisıne
Belediye meclisi yeni başkan seçecek
İSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriyet)- Danıştay'ın. Tay-
yip Erdoğan'ı belediye başkan-
lığı görevinden alması üzerine
tstanbul Valiliği, 10 gün içinde
İstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi'ni toplantıya çağırarak
kendi içinden birisini başkan
seçmesini isteyecek. Meclisin
seçtrğt bdediye başkanı yerePse-
çimlere kadar işbaşında kalacak.
İstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi CHP Grup Başkanveki-
li Ozkal Yici, bir an önce beledi-
yedeki olumsuz yapılaşmanın
durdurulması gerektiğıni belir-
terek. muhalefet partileri olarak
belirli ilkeler çerçevesinde
FP'ye karşı ortak biraday çıkar-
malannın en doğru karar olaca-
ğını söyledi. Erdoğan'ın aldığı
cezanın Yargıtay tarafından
onanmasından sonra AN'AP'tan
kendilerine bir teklif geldiğine
değinen Özkal Yicı. "Biz o za-
man böyle bir şeyi görüşmenin
erken olacağını. Danıştav 'ın ka-
rannı beklemek gerektiğini söy-
ledik" dedi. Ancak ANAP'lıla-
nn. Danıştay'ın karanndan son-
ra ne yapacağız diye sorduğunu
anlatan Yici şunlan söyledi:
Yönetim pazarlığı
"Ben bunun üzerine kendile-
rine "Siz ne düşünüyorsunuz" di-
ye sordum. ANAP'lılar kendile-
ri aday çıkartmak istediklerini ve
bizim de onlan desteklememizi
istedikr. Biz bu işin böyle olma-
vacağıru. Ukeli bir anlaşma yap-
mak gerektiğini söyledik. Adayın
hangi partiden olacağı konusun-
da birlikte karar vermek gerek-
tiğini söviedik. Onlar. "Başkan
bizden olsun. genel sekreter de
sizden olsun' şeklinde bir teklif-
te bulunduiar. Böyle bir teklif de
pek doğru değildi. Çünkü biz
oturupkünuşalun.belli ilkeleret-
rafında muhalefet partileri ola-
rak ortak hareket edelim dedik
Kaldı kL FP'nin tek başına mec-
liste çoğunluğu sağladığını hatır-
latnk. Bunun üzerine, AN'AP'tan
aynlarak FP'ye geçen eski arka-
daşlanyla temas içinde oldukla-
nnı söylediler. Dana sonra, ara-
dan geçen zaman içinde bu konu-
ya ilişkin herhangi bir görüşme
olmadı."
İstanbul Büyükşehir Belediyt
Medisinde çoğunluğu FP'tt'
üyeleröluşturuyor. Üyelerin par-
tilere göre dağılımı şöyle: FP:
98. ANAP:54, CHP: 21. DSP:
15, DYP: 4, Bağımsız: 5. Boş: 1.
Cezaevini Erdoğan
seçecek
Adalet Bakanlığı yetkilileri,
son yıllarda cezaev ine giren ün-
lülerin tümünün ıstedikleri ce-
zaevine konulduğunu ve bunun
artık bir gelenek haline geldiği-
ni kaydederek Recep Tayyip Er-
doğan "ın da istediği cezaevinde
yatmasına izin venleceğini be-
lirttiler. Yetkililer. Erdoğan'ın. 4
aylık hapis cezasını çekmek için
hangi cezaevini seçtiği konusun-
da Adalet Bakanlığı ya da tstan-
bul Cumhuriyet Başsavcılığf na
başvuruda bulunmadığını bildir-
diler.
Yakın çevresinden alınan bil-
giye göre Erdoğan'ın avukatla-
rı. gelecek günlerde Danıştay 8.
Dairesi "nin karanna itiraz ede-
cekler. Idari Yargılama Usul Ya-
sası'na sonradan eklenen 2.
maddeye göre. temyiz başvuru-
sunun Danıştay'ın karan kendi-
sine tebliğ edildikten sonra 15
gün içinde yapılması-gerekiyor.
Erdoğan'ın temyiz başvurusu
Danıştay İdari Dava Daireleri
Genel Kurulu'nda görüşülüp ka-
rara bağlanacak.
Erdoğan'ın. genel kurul kara-
rından sonra çeşitli gerekçeler
ileri sürerek infaz savcılığından
cezasının 4 ay sürevle ertelen-
mesini isteyeceği bildirildi.
TEBLİGATI ALMAKTAN KAÇTI - Ta»ip Erdoğan dün sabah, Malatya
Bdedive Başkanf nın daveti üzerine Malatya'ya gitti İstanbul Valiliği yetkilileri,
İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen görev den düşürme karannın Büyükşe-
hir Belediyesi'ne tebliğ edilip edilmediği konusunda bilgi vermekten kaçındı.
gecekondu yapmak ve
yaptırmaktan mahkûm olmuş
birsicille göreve başlamıştı.
Erdoğan 1986 yılında RP'nin
tstanbul tl Başkanı'yken
SultanbeNİi ormanlık
arazisinde kaçak 6 adet villa
yaptırdığı için bir yıl hapse
mahkûm edilmişti.
StT düşmanı
tstanbul'un tarihini ve doğasını
korumayı sıyasal söylemi
haline getiren Erdoğan. pratikte
ise tüm koruma amaçlı StT
kararlanna iptal davası açtı.
Erdoğan, Sanyerve
Beykoz'daki ormanlan koruma
amaçlı SİT karanyla Tarihi
Yanmada'nın
korunmasına ilişkin StT
karanna iptal davası
açarken, arazi
>ağmacılannın da büyük
desteğini aldı.
Kaçak külliyeler
Istanbul'un dört bir
yanındaki kaçak
yapılaşmaya Erdoğan
döneminde kaçak
külliyeler de eklendi.
Erdoğan diğer yandan da
Ortadoğu ve Balkanlar'ın
en bü>1ik dini
külliyelerini Istanbul'un
çe\ resine kaçak olarak
yaptırdı.
tstanbul için 3. köprü
yerine tüpgeçiti
sav unuyor görünmesine
karşın Erdoğan tüpgeçitle
ilgili tek birçalışma
yapmadı.
Partisi adil düzeni
savunurken. İGDAŞ,
İETT. İSKİ ve İDO'nun
hizmetlerine 4 yıl içinde
enflasyonu birkaç misli
katlayan zamlar
uyguladı.
Şokak adlannda
irtica
Istanbul'un kültür
kimliğinde çok önemli bir
v er tutan ve
geleneklerden gelen tarihi
cadde. meydan, park ve
sokak isimlerini siyasi
Islama hizmet edecek
şekilde değiştirdi.
Yaklaşık 500 yerin ismini.
şeriatçı çağnşımlaryapan
kişi ya da imgelerle yok
etti.Erdoğan belediye
mülklerini satışa çıkaran
belediye başkan unvanını
kazandı. Tek imzayla
gerçekleşen ve sadece
kendisiyle satın alanlann
haberdar olduğu bu
satışlarda arsalar. daireler.
dükkânlar ve hatta bir
hipermarket bile elden
çıkanldı.
IFfitNOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR calislar " cumhuriyet.com.tr
Susurluk sonrası o kadar çok
bilgi ve belge ortaya çıktı ki, ar-
tık hepimiz az çok neyin ne ol-
duğunu biliyoruz. Ancak, bilgi-
lerin yoğunluğu nedeniyle. ki-
min adı nerede ne kadar yer al-
dı, şaşırdık kaldık. Bir araştırma
yapmaya kalksak, dosyalardo-
lusu gazete kupürü. sayısız ki-
tap karıştırmamız gerekiyor.
Bunları tasnif etmek ise ayrı bir
sorun.
Doğan Yurdakul ve Cengiz
Erdinç, bu ihtiyacı görerek ya-
rarlı bir işe girişmişler. Susurluk
sürecinde ortaya çıkan isimleri
teker teker alfabetik sıraya gö-
re kitaba dökmüşler. Resmi
Belgelerle Çete'le' adını verdik-
leri kitap Ümit Yayıncılık'tan. Ar-
tık, kimin hakkında şimdiye ka-
dar neler ortaya çıkmış, bu ki-
taptan arayıp bulabiliriz. Üste-
lik buradaki bilgiler tamamen
devlet kayıtlarında yer alan res-
mi belgelere dayanıyor.
Merakla kitabın sayfalarını
kanştırdım. Kimler yok ki? Yur-
dakul ve Erdinç, kitaptan daha
iyi yararlanılabilsin diye, sonu-
na 'Kitapta Geçen isimler Dizi-
Resmi Belgelerle Çete'le
ni', 'MİT Raporuna Kaynak
Olan Etüdler Dizini', 'Kutlu Sa-
vaş Raporu Dizini'. 'TBMMSu-
surluk Komisyonu Tutanakları
Dizini' ve 'Kaynakça' eklemiş-
ler.
Kitabı karıştırırken, bugüne
kadar üzerinde çok durulmuş
isimlerden çok. az bilinen veya
Susurluk'la ilişkisi çok bilinme-
yen isimleri okumayı tercih et-
tim. llginizi çekeceğini umdu-
ğum kitapta yer alan bazı isim-
leri rastgele sizlere de sunmak
istiyorum.
Orneğin şu anda DYP İstan-
bul il Başkanı olan Celal
Adan'la ilgili kitapta şunlar yer
alıyor: "Celal Adan: MHP da-
vâsında İstanbul bölgesi sanık-
lan arasında yer alan ülkücü mi-
litan. MHP'nin eğitimciler ola-
rak bilinen kadrosundan. Yılma
Durak tarafından, Musa Ser-
dar Çelebi 'nın Almanya 'ya
gönderilmesi, Abdullah Kı-
lıç'/n askere gitmesi üzerine
1979'da istanbul'a gönderildi.
Yılma Durak başkanlığında Or-
han Çakıroğlu, Mustafa Ver-
kaya ve Recep Öztürk'/e bir-
likte oluşturdukları komiteyle
ülkücü militanların eğitilmesi,
eylemlere yönlendirilmesi ve
korunması işleriniyürüttüğü ile-
rı sürüldü. DİSK Genel Başka-
nı Kemal Türkler'/n öldürül-
mesi olaymda Türkler'in adre-
sini Bahçelievler katliamı sanı-
ğı Ünal Osmanağaoğlu na
verdiği ılerı sürüldü. MHP dava-
sının zamanaşımından düşme-
siyle beraat etti. Haluk Kırcı
ıfadesınde Abdullah Çatlı'y/,
Bahçelievler katliamından ka-
çarak İstanbul'da saklandığı
dönemde CelalAdan vasıtasıy-
la bulduğunu söyledi. Tansu
Çiller'/n DYP Genel Başkanı
seçilmesınden sonra DYP İs-
tanbul İl Başkanlığı'na getirildı.
Adı, Flash TV'nın kurşunlanma-
sı ve Budapeşte 'de Mesut Yıl-
maz'/n yumruklanması olayına
karıştı. (MHP Iddianamesi 740,
748-749)
Turgay Ciner. HAVAŞ'ın
yüzde 60'ını 36 milyon dolara
28 Mart 1995'te satın aldı. HA-
VAŞ'ın Genel Müdürü Ahmet
Kutlu, ilk yönetim kurulu ise
Turgay Ciner, M.Kenan Tek-
dağ, Süleyman Yaşar, Ertin
Akgüç, Ahmet Ciner, Atilla
Çelebi ve EnverTuğ 'dan oluş-
tu. Mehmet Ağar'/n kardeşi
Yunus Ağar'/n HAVAŞ'ta ge-
nel müdürlük yaptığı Ilerı sürül-
dü. Turgay Ciner, Beşiktaş ku-
lübü yönetıminden de çıkarıl-
mıştı. (S.81)
Fehmi Altmbilek Mehmet
Ali Ağca'y/ Türkiye'den iran'a
kaçarken arabayla sınıra bıra-
kan kişi olduğu ileri sürülen
MHP yandaşı subay. 13 Nisan
1970'te sol görüşlü Dr. Asteğ-
men Necdet Güçlü 'nün, AN
Güngör ve İbrahim Doğan (şu
anda TBMM'de doktor olarak
çalışıyor) adli ülkücüler tarafın-
dan öldürülmesi olaymda kulla-
nılan 6815296 seri numaralı ta-
banca, Janaarma Teğmen Al-
tınbilek'e; 6815248 seri numa-
ralı sılah,_ Jandarma Teğmen
Mustafa İlerisoy a aitti. Ancak
bu kesin verilere rağmen her i-
ki subay hakkında da soruştur-
ma açılmadı. Altmbilek ve İleri-
soy'un MHP Genel Merke-
zi'nde ülkücülere özel harp eği-
timi veren subaylardan olduğu
da ileri sürüldü. Altmbilek al-
baylığa kadar yükşeldi."
Kitaptan çok dikkat çekme-
yen üç ismi rastgele seçtim. Ki-
tapta yüzlerce isim yer alıyor.
Ülkemizin önde gelen birçok is-
mini kitapta görebilirsiniz.
Kitap, siyaset-mafya-bürok-
rasi ilişkilerinde kim kimdir so-
rusuna cevap arıyor. Yarın ço-
cuklarımız. bu kitabı okuyarak
bugünlere nasıl geldiğimizin iz-
lerini sürebilirler. Türkiye'nin çe-
telerie neden gurur duyduğunu
anlamaya çalışabilirler.
Daha da önemlisi. Susur-
luk'un resmini çekmek isteyen-
lere derli toplu bir malzeme ha-
zırlanmış durumda. Yurdakul ve
Erdinç çok yararlı bir iş yapmış-
lar. Devamını getirmek de araş-
tırmacıların görevi.
CUMARTESİ
YAZIIARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Uusal Kültürün Sınıpları?
Ülkemizin kültürel yaşamına çeyrek yüzyıldı
önemli katkılarda bulunan istanbul Kültür ve Sa
nat Vakfı ile bu kuruluşun oluşturduğu Kültür Gi
rişimi adli topluluk 26-28 Ekim tarihlerinde istan
bul'da "KûltürPolitikalan" başlığı altında bir sem
pozyum düzenledi. Ülkemizden ve yabancı ülke
ierden konuyla ilgili yazar, öğretim üyesi, sivil top
lum örgütü temsilcisi ve başkaca katılımcılar, ik
gün süresince, kültür olgusunun nitelikleri ve gü
nümüz dünyasında kültürün sahip olması gereker
yer konularında bildiriler sundular. Kültür Girişi
mi'nin açıklamasında da belirtildiği gibi sempoz
yumun amacı "UNESCO'nun 1997 Martı'ndı
Stockholm 'de düzenlediği Hükümetler Arası Kül
tür Politikalan Konferansı'nda kabuledilen öneri
lerin Türkiye açısından değerlendihlmesi, tekno-
lojik gelişmelerle globalleşme eğilimlerinin kültü-
rel etkilerinin incelenmesi ve bu konularda sivı
toplum örgütleri ve kamu kuruluşlarıyla birlikU
somut öneriler getirilmesi"yd\. Sempozyumur
açılış konuşmalarında ve yirmiye yakın bildiride
bu konular ayrıntılanyla, birçok yönüyle irdelenmis
oldu. Sempozyum öncesınde bildirilerin basılı me
tinlerini hazırlayan düzenleyici kuruluşların, bun-
ları ve sempozyumun belge ve tutanaklarının tü-
münü kitaplaştıracağını umarım. Böylece bu ko-
nularda bundan böyle yapılacak çalışmalar içir
önemli bir kaynak edinmiş olacağız.
• • •
Kültür Girişimi'nin üyelerinden Hrfzı Topuz'ur
bu sempozyum için hazırlayıp Adam Yayınevi'nce
basılan "Dünya ve Türkiye'de Kültür Politikalan'
başlıklı kitabında, 1960'h yıllardan bugünlere "Kül-
tür Politikalan" kavramına ilişkin gelişmeler, yapı-
lan çalışmalar özetleniyor; Venedik, Helsinki, Me-
xico ve Stockholm toplantılarında alınan kararla-
ra yer veriliyor. Sempozyumdaki konuşmam sıra-
sında da söylediğim gibi Hıfzı Topuz bu çalışma-
sıyla konuyu öğrenmek ya da daha derinliğine
araştırma yapmak isteyenlere önemli bir kaynal»
kitap kazandırmış olmaktadır.
• • •
UNESCO'nun girişimiyle 19-28 Haziran 1972'de
Helsinki'de toplanan (ülkemizden de temsilcilerir
katıldığı) Avrupa Kültür Politikalan Konferansı'nır
1 no'lu kararında şöyle deniyor: "Kültürelgelişme
genel anlamda gelişmenin tamamlayıcı bir bölü-
mü değil, ilehemenin hedefidir." Eski Ingiltere Kül-
tür Müsteşarı Mark Fisher Istanbul'daki sempoz-
yumun açılışında yaptığı renkli ve içerikli konuş-
mada kültürün bir süs ya da bezeme öğesi olma-
dığını söylerken de sanırım aynı anlayışı dile getir-
miş oluyordu. Benim "Yazarların ve Sanatçılanr,
Kültür Politikalarına Katılımı" başlıklı oturumda
sunduğum bildirinin konusu esas olarak buydu.
Kültür nasıl toplumsal yaşam içinde bir süs öğesı
değilse, sanatsal ve yazınsal ürünler de kültürün
içinde bir süs öğesi değil, insanlığın oluşum sü-
reçlerinde varoluşsal önemde yaratılardır... Bildi-
rideki cümlelerle "Günümüz insanının (ülkemizde
ve belli ölçülerde tüm dünyada) sürü ve sıra insa-
nı olmaktan kurtarılması; bilimsel bilgiyle, edebi-
yat-sanat ürünlerine gerçek gereksinimle dona-
tılması (bu yönlerde eğitilmesi) bugünün yaşam-
sal bir somnudur. Böyle bir donanımdan yoksun
insan sürülerinin, bu sonucun sorumlusu olan sis-
temin işine yarayacağı da kuşkuludur."
• • •
Sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada
Başbakan Yılmaz. kültürel konularda "hüküme-
tin her şeyi yapmaya hazır" olduğunu söyledi. Fa-
kat yapılacak bu şeylerin neler olduğu ve nasıl ya-
pılacakları anlaşılamadı. Çok somut konuşacak
olursak, bütün uygar ülkelerde ulusal bütçelerden
kültüre ayrılan pay yüzde 1 oranındayken ülkemiz-
de bu oran binde 3.2'dir. Hükümet bu oranın yük-
seltilmesi konusunda bir çalışma mı yapmaktadır?
Başbakan'ın konuşmasında takıldığım asıl nokta
ise "kültür" ve "sınır" kavramlarının bir arada te-
laffuz edilmesiydi. Başbakan politik sınırlar kadar
kültürel sınırların da önemli olduğunu ve korunma-
sı gerektiğini söylüyordu. Kültürün sınırlarını kim,
hangi ölçütlere göre saptayacak ve bu savunma
işi nasıl yapılacak? Ulusal kültürümüzün bütün
alanlarını, bütün oluşum süreçlerini incelediğimiz-
de, her ulusal kültür gibi farklı kültürlerin sentezi
olduğunu, başka bir deyişle, her ulusal kültür gibi
bizim ulusal kültürümüzün de (kendi içindeki kar-
şıtlıkların, farklılıkların yanı sıra) genelinde de az*
çok melez bir kültür olduğunu kolayca görürüz...
"Kültür" ve "sınır" sanıyorum ki yan yana getiril-
mesi en son düşünülebilecek iki kavramdır... Fa-
kat eğer söylenmek istenen, yozlaşmaya karşı
"kültür"ün korunup savunulmasıysa, yozlaşma dı-
şardan gelebileceği gibi içerde de oluşabilir... Bu-
gün zaten yaşanmakta olan böyle bir yozlaşmaya
karşı neler yapılabileceği ise apayrı bir konudur...
CHP'li Yusuf Cürlevik
TP kent kültürünü
yok ediyor'
İstanbul Haber Servisi
- CHP Kâğıthane llçe
Başkanı Yusuf Gürievik.
FP'li Kâğıthane Beledi-
yesi'nin ranta dönük ka-
çak yapılaşmaya göz
yumduğunu belirterek
"FP valnızca Cumhuriye-
tin temel niteliklerine
karşı çıkmakia kalmıyor,
kent kültürünü de yok
ediyor" dedi.
Gürievik, ilçesinde
CHP'nin sürekli gelişti-
ğini savunarak ilçede
FP'li yerel yönetimin
nabza göre şerbet verdi-
ğini, kaçak yapılardan
gelecek parayabel bağla-
dığını vurguldı. Gürievik
şöyle devam etti:
"Belediyenin, kaçak
yapılardan aldığı gelirler
2 ay kısılınca. işçiiere ma-
aşlannı ödevemez hale
geldi. FP kenti ve kent
kültürünü yok ediyor.
Rüşvet bağışa döniiştü.
Yandaşı olan vakıfve der-
nekler söz konusu olunca
bu daha da çok yaşamyor.
Yeşil alanları ve büyük
arazileri bunlara veriyor."
Insanlann da. işleri en-
gellenecekkaygısıyla bil-
gi vermeye yanasmadık-
lannı ifade eden Gürie-
vik. FP'nin ilçede çözül-
düğünü ve CHP'nin
FP'nin varoşlardaki gü-
cünü kıracak noktada ol-
duğunu kaydetti. "Parti-
de iç banş olmazsa sıkın-
tı olur" diyen Gürievik,
DSP'nin ilçede kan kay-
bettiğini öne sürdü.
Gürievik, "DSP lideri
parti içi ilişkilerinde de,
izlediği politikalarda da
sağa ka\dı. DSP tabanın-
daki sol ov lara talibiz. So-
lun doğru çözüm ve pro-
jeler konusunda, ilkeler
çerçevesinde güçbirliği
yapmasını istiyomz" de-
di.