Katalog

KASIM 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYPA 15 Ateşiz biz Bugun İlhan Erdost un \lamak Asfterı Cezaevı nde döuılerek oldiınllmesının 18 \ıldonumu Muzaffer İlhan Erdost bu \ ıl da hardeşı ıçırt etkınhiler duzenledı tlhan Erdost un dosllan bııgun saat 12 00 de Karş.yakadakı me^arı başında olacaüar Anfcara da tlhan tlhan Kıtabe\ ı nde \e fstanbul Tmap KıtapFuan nda "Sol" \e "Onur"\a\wlan standmda Sol\e Onur \a\ınları \uzde 50 ındırımlı olacak 4\nca bır katcdog \ e ilhan tlhan Kıtabe\ı 'nın bırullık ındırım kartı da okurlara sunulacak \\nca bugun saat 18 00 de Galatasara\ Lısesı \ anındakı "Zerdost Kafe "de Sevzat Karakış İlhan turkuleu sovley e'cek Muzaffer tlhan Erdost 18 \'üsonra bugun kardeş acısını \ıne çogaltnoı "Onlar umıtdun gülüşüdıir. tnsanlığın gıilen geleceğidir onlar. Yere düşürmey eceğimiz guluştür onlar; yükseğe, daha daha yükseğe yükselteceğimiz en güzel gülüşüdür insanlığın onlar. Biz, onlarla övünçlüyüz, biz onlarla dirençliyiz, biz onlarla bUyüyen bir ateşiz. Kocaman, söndıirülemeyen, söndüriilemeyecek olan o ateşiz biz." Bahri Savcı'mn AnısınaProf Dr Bahri Savcı geçen hafta Mulknelıleı Bıılığı nın Istanbul da du- zenledığı bır açıkotunım ıle anddı Açı- koturumunkomısu Sa\cı nınhıç hoşlan- madıgı hep karşı çıktığı "Başkanlık Sistemi "\dı Konuşmaalardan ProJ Dr CemEro- ğul başkanlık sıstemıne donuk duşun- celen "demokratikleşme olmasın diye çıkarılan yapay bir tartışma " dn e ta- nımladı \ e ekledı "Bugun gündeme getirilen gorüşle- re bakarsak, aslında başkanlık sistemi de değil, super başkancı bir vapı iste- niyor. Böyle biryapı olsa ne olur? Turk tarihinin en büyük ihtiraslanndan bi- ri tatmin olur. Bir de, Ozal ın el ça- bukluğu ile Tûrkiye 'nin yapısını ieni Dünya Düzeni 'ne uydurma siyaseti da- ha kolay geliştirilir." Pıoj Dr Yavuz Sabuncu başkanlık sıstemı tartışmalannın "Turkiye'nin krize düştüğü "'spekulai,\onu\la bırlık- tegıındemegırdığını behrtıp seçmenın parçalanmış halının sıstemden ka\nak- lanan bır sonuç olmadığını dıle getırdı Sabuncu Turkı\ e nın ıç\e dış sorunlar- la ılgılı bır krız karşısmdakı çozümü- nun "başkanlık sistemi" o!ama\acağı- nın da altını çızdı Prof Dr FazılSağlam 1924 Ana\a- sası goruşmeleı ı sırasında cumhıırbaş- kamna çok guçlu \ethler tanıyan one- rılerın o donemde TB XİM den geçmedı- ğınıanımsattne "Muzaffer bir kuman- dan olan Mustafa Kemal e o dönemde verilmeyen ve kendisinin de istemedi- ğiyetkiler, bugünku ve bundan bir ön- ceki cumhurbaşkanı için isteniyor, is- tendi"dne konuştu ProJ Dr İbrahim Kaboğlu ıse 1961 'den bu \ana Süley- man Demirel ın hep ana\ asalardan va- kmdığına ılışkın ornekler \erdı "Demirel, 1961 Anayasası 'nı eleşti- rirdi. 197Vdeistedikleriyerinegeldi. Yet- medi Eleştiriyi sürdürdü. 1982'deonun isteği doğrultusunda yeni bir anayasa yapıldı. 1990'lıyıllara gelince, Bu da \etmedı Daha/azlası diyor. Rejimi de- ğiştirerek, yani başkanlık sistemine ge- çerek sorunların çözûleceğini iddia eden düşünce yanlıştır." Değerlı hocamız Prof Dr Bahri Sa\ - cı rahat u\~u' Sa\unduğun degerler, ıl- keler bır ba\ rak gıbı elden ele de\- redılnor Zafer Keskiner, 1971 vılımn Mart avında üve olmuştu CHP've 1973-76 arast Sahhh İlçe Baskanhğı. 1984-94 arastnda da onyılSalıhlı Beledıve Baş- kanhğı vapmıstt Keskiner, geçen hafta vttlardır özvernle, umutla, coşkuvla bağlandığı CHP'den ıstıfa ettı "Neden " dıve sormak ıçın kendısını aradığımızda, sesındekı buruklugu hıs- settik Peşpeşe sıraladı gerekçe/erı "Ben CHP'liyim, sosyaldemokratun, emekten, cumhuriyetin kazanımların- danyanayım diyebilen insanlarm bağ- lı oldukları ilkelerle, partinin tutumu arasında dağlar kadar fark var. Onu çok net gördüm. Zaten, bunun ilkgös- CHP'den bip önemli istifa tergesi 1995 seçimleriydL CHP lideri Denız Bavkal ve ekibinin kucaklama- yı istemediği kitlelerin tepkisiydi par- tinin yûzde 10'lara düşmesi. Bu lepki defayda etmedi. Bırakın parti içi de- mokrasiyi geliştirme amacı. partinin ideoloji varlığı yok edildL Şu söz söy- lenince gerçekten çok ûzülûyorum: 'Ataturk 'iin partısı' Evet, öyle bir par- ti vardu Bugün zarf olarak var, ama mazruf olarak yok. CHP, kabuk olarak var, içerik olarak yok. Bana sorarsa- nız, Baykal ve arkadaşları CHP'yi tû- kettikten sonra partiyi bırakacaklar." Keskiner 'e, "İstifa çb'züm mü " dıve sorduk Şu \anıtı \erdı "Cstümden biryiik attım. Ama,fark- h biryükü üstlenmek üzere. Bunu tüm inancımlaşöyluyorum. Ama,nasılbir zamanlar İSKİ skandalı nedeniyle, bu olayda hiçbır sorumluluğumuz olma- masına karştn yüzümüzyerde yürüyor- sak, bugün de partinin uygulamaları karşısında aynı tavrı gösterme gücü- nu kendimdegöremedim açıkçasL Bi- rilerinin hafıfliklerini, sorumsuzluk- larını artık paylaşmak istemediğimi hissettim." Pekı Keskiner. sozlerı anısına sıkiş- tırdığı "üstlenmek istediğimyeniyük " ıle nevı kaitetmek ıstıyordu' Keskiner, umudunu vıtırmemıştı "Bir toplumda, hele bizim gibi bir toplumda umutlar tükenmiyor. Ger- çek anlamda ulusal sol bir partinin, de- mokratik sosyalist bir partinin bu ül- kede serpilmesini hem diliyor hem umut ediyoTum. Yaşlı bir delikanlı ola- rak, böylesi biryolda insanlarla yürü- meye her zaman hazırınu Böylesi bir serpilme için bugünkü ortamın da çok müsait olduğu kanısındavım." Can Yücel'in neşesi yerinde Sadun Aren hoca geçen haf- ta Can Yücel ı aramış Aren 'ın ak- tardığına gore Yucel ın telefonda- kı sesı çın çın edn ormuş Aren, se- \ındırıcı haberı herkeslepaılaş- mak ıstemış "Can Yucel, epey- dir kızı Guzel 'in L rla 'daki evin- de kalıyordu. Durumu çok iyiye gittiği için artık hastaneye sık sık gitmegereği kalmadığından, kendi evine, Datça 'ya gitmek üzere hazırlık yapıyor. Izmırli dostlar yakında onu Datça 'ya götürecekler. Can Yücel, eskine- şesine, sağlığına kavuşmuş." Can Yucel e tum okurlarından selam Alışkanlık yaptı DSP lı \tahw Bakanı Zekeri- ya Temizel TBUMPlan \e Butçe Komıs\ onu nda \ aptığı konuşma- da enjlanon hedefinden 8 puan sapıldığı ıçın kamuowndan ozur dıledığını behrtmıştı Komı n onun CHP 'lı u\elerınden Algan Haca- loğlu. ANAP lı De\ let Bakanı Gü- neş Taner'ın bırsozunu anımsat- tı "Sayın Güneş Taner, 'Enflas- \on vuzde 50 olmazsa ıstıfa ede- nm demişti. Sayın Temizel, bir başka bakanın istifayükünü kal- dırmakiçin miböyle konuştu? " Hacaloğlu nu toplantı sonrası aradık Guneş Taner m bu dıırum- da ne \apması gerektığmı şo\le ozetledı koşemıze "Siyasetçile- rin sözünün eri olması gerekir. Konuşarak değıl, iş yaparak so- runlart çözebilirler. Birarapara karşılığı konuşmayı âdet haltne getiren Sayın Taner, enflasyonla ilgili söylediğt sö'zungereğiniyap- malı ve istifa etmelıdir. Boylece, hiç olmazsa ekonominin duze çık- masına katkıda bulunmuş olur." Hacaloğlu çok nı nnetlı Bu Guneş Taner m ılk \ukuatı değıl kı Ahştıkaıtık [ŞSIZ ODA YAZILARI •HEDAT ÖZDEMİROĞLU iTÜK'ün beyin ortalamasına nahkûm muyuz?Duşunun kı hakemsınız Bır akımdan bır oyuncu rakıbıne îul yapıyor Bır oyuncu faulyap- dıye tum takıma kırmızı kart losterebılır mısınız'' RTLJK'Mn yaptığı bydu/^ Bu, aşızan bır uygulamadır Bızler, anı "uleyıa kıtle" RTUK uye- jnnın beyın ortalamasıyla ye- mmeye sadece seyretmemızı lygun gorduklennı seyretmeye oahkûm muyuz 9 Ozunde RTUK )ir sansur kuruludur Herhangı >ır program aracılığıyla kışılık laklannın zedelendığını duşu- len ınsan, hukuksal yollara baş- urur ve yasa onunde hesapla- .ır Hukuk karşısında Işılay Say- )in ıle Levent Kırca eşıt ıkı ın- .andır Oyleyse RTUK'e ne ge- rek var? "Uç beş genç kızın be- kâret kontrolu nedenıyle ıntıhar etmesı onemlı değıldır" dıyebı- len Sayın Saygın'dan elbette hoşlanmıyorum Fakat Olacak 0 Kadar'daJSaygın'ın bek%-e- tıyle ılgılı olarak yapılan skecın de duzeysız olduğunu duşunu- yorum Saygın, mahkemede ko- zunu paylaşabılırdı Kanalıkapat- manın herhangı bır mantığı yok Sansurle mucadelenın yolu, bıreysel çabalardan değıl tum medya emekçılerının orgutlu dı- renışınden gecer Aksıtakdırde, zengının kısa donem açlık gre- vı zuğurdun çenesını yorar 1 Ve bu toplumun gençlerıne hayatı zından eden Saygın ve benzer- lennden asla kurtulamayız 1 Cüneyt Dargın, Hülya Çokyiğit, Kadir Yıkanır ve diğerleri! Bugun tam 30 yaşımı dolduruyorum Bızım kuşağın çocukluğu tek kanallı TRT teîevızyonu ıle geçtı O zamanlar ıkı buyuk zevkım \/ardı. Bırıncısı cumartesı akşamlan sıyah-beyaz televızyonda IV'de Yertı Sınema" adfyia gostenlen filmlen ızlemektı itancisı ıse onu ızleyen haftada, o fılm uzenne ismet Çelik'ın Gırgır'da yaz- dığı 'tom//<yaz3y7"okumak Fılmın kendısınden daha buyuk bırzevk- le o yertı sınema yazılarını yutardım (Gırgır deyınce şu an bu tsmı taşıyan dergıden değıl Oğuz Aral'ın Gırgır'ından bahsedıyorum.) Televızyoniarın ufak üfak renklenmeye başladığı donemde, bır ak- şam ""Gırgır ve Fırt dergılennın yazan İsmet Çelık'ın vefat etttğını" duyurdu haber bultenı. Tanh 5 Temmuz 1984 Ben o zamanlar lı- se ogrencısıydım Ardından Tekin Aral'ın yazdığı yazıyı okurken gozyaşlanmı tutamadım. İsmet Çelık'ı sadece yazılanndan tanıdım. Fakat "çırağt" Atilla Atalay, daha sonra "ustam" oiüu Bununlagururduyuyorum "Ka- fa ağntan, ama hakkaten zevklı" bır gelenekten geldığım, son va- şonuyla da olsa "gerçek" Gırgır'a yetışebıldığım ıçın İsmet Çe- lık'ın yazılanndan derienen "SızeAmca Dıyebîiır mıyım Baba" ad- lı krtap Dort M Yayıncılık'tan çıktı TÜYAP Kıtap Fuan'nda, HBR Maymun Standı'nda sızı beklıyori Bir kumı kestane' " Manastır'dan sıla ıçın Sela- yk'e geldıklerı zaman, bır gun İmer Naci, Fuat Bulca, Mus- afa Kemal, Selanık'te Tahtaka- 3 gazınolannın bınnde rakı ıç- neye gıtmışler Uçunde de pa- ayokmuş Mevcut paraları an- •3kmezesız bırşışecık rakıya kâ- ı gelecek kadarmış Içmeye başladıklan sırada ıçe- rye bır seyyar meze satıcısı gel- nış Taşıdığı ışportanın bır tara- mda yumurta, fındık, fıstık gıbı tadır ve pahalı mezeler, dığer ta- afında kuru kestane gıbı ucuzye- nışler varmış Mustafa Kemal atıcıyı çağırmış, cebınde ka/mış >lan ıkı kuruşla mezelık olarak uoı kestane almış Dığer yu- nur*a, fındık ve fıstıktan alama- lıklsnna uçunun de canlan sıkıl- nış. Bırbırlennı tesellı etmışler Bır \ralk ömerNacı dayanamamış, vr şır okumak ıstemış ve ayağa alkarak - Hayat Hayat ' Sozune ılave ederek ve kuru esnneyı gostererek gayet so- iuk<anlılıkla - Bır kuru kestaneden ıba- ettf dye şıırı tamamlamış BJ sozAtaturk'un o kadarho- urs gıtmış kı aradan bu kadar ok sene geçtığı halde bunu ınctmamış ve - Hayat bır kuru kestaneden Daettır 1 ' aye daıma o hatırayı muhafa- a (der, anlatıriardı ( ) " Et satırları Kılıç Ali'nin "Ata- turk'un Hususıyetlen" adlı kıta- bındanaldım (Sel Yayınlan, 1955) Uç gun sonra lOKasım Dev- nmcı lıder Mustafa Kemal Ata- türk'u 60 olum yıldonumunde anacağız Ben kendı adıma, bır kadeh rakının yanına bır kuru kestane koymayı ıhmal etmeye- ceğım 1 Belkı sonuk bır anma olabılır ama, 29 Ekım'de "Re- publıc Party" duzenleme ozen- tılığınden ya da Cadılar Bayra- mı'yla Cumhurıyet Bayramı'nı bır arada kutlayarak tuhaf kos- tumler ıçınde Onuncu Yıl Marşı'nı soyleme garıplığınden çok daha lyı bana gore 1 HAYVANLAft İSMAILGILGEÇ ÇİZGİLİK KÂMtL M\S\K\CI Düzettme HARBİ SEMIH PORO} MIRMIRLAR ıöı R DLK\K EV <E£nSt,ToN TARİHTE BUGÜN MÎMTIZ AR/K4> 7 Kasını TUYAP'tan Notlar • Bugun 14 00-16 00 saatlerı arasında Leman Standı'nda kıtap- larımı ımzalayacağım (12Kasım Perşembe gunu de aynı yer ve sa- atlerde, sevgılı Tuncel Kurtız ağa- beyle bırlıkte ımza gunu yapaca- ğiz) • Mesut Ceylan'ın "Başlıyalı Çok Oldu Mu7 " adlı krtabı Parantez Ya- yınlan'ndan çıktı Alabılır ya da yeteneğınız varsa, çalabılırsınız1 BAYAN CURIE DOĞOU.. 18Ct'OE BU6ÜH, ÜMUI 8IC/M KADIfJI AAAK.IE CUIBte fOLOU- YA'DA OOSDU OHGELEJZI API MAHW SKLODOU/SICA'YDI VE ûtJC£Sl*/D£KI ÖgGENiMIM NEP SfBlfJC/UIOB SöGDe/e- MÛŞTV AMCAK,8lLIMSEl. HOHJULABA YAKlNUĞl,POLOM- YA'DAKI YETEKSIZ OIAU4KLA&IA SASDAÇİL4IYOİSDU PA- RlS'TS W4Ş4YAAI &ZKAGOeŞlNtM •*4N<\I. UfJıveKS/rESıÂ/DE OtU/DU OEAOA CueıE ILE EULENOl. CUBie'LEJS, BimuK7& *BAŞT7G- KOYULDU. RADYUM'U ttEŞfzemiJEe (soı.- ,A/OSEL. Fı'2/K ODULJJAJU fW/A/ Bf/e HUCU OLJJMUUDEU BEŞ Y/L ^OUGA, BAYAU CUgJB, BU KEZ KIO8EL ICıMVA O&ÜLuNU ALDI SÖZ K0AJUSU SOÜt-U IkU AYRl OAL£>A "' TE/C *£tfl OLDU.. Bugün Doğan Çocuklara isimler Kız: Meral (llerde kendıne ış bı- tırıcı bır abla ve enışte bularak kapılanabılır' ) Erkek: Tarkan (llerde gozlerı surmelı bır "populerkulturelçı- sı" olabılır 1 DİYARBAKIR İŞ MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1996 481 Davacı SSK. Genel Mudurluğu tarafından davalılar Mehmet \\ı Uyan ve arkadaşlan aleyhıne mahkememızde açmış olduğu ıstırdat davasının >apılan açık yargılaması sırasında verılen ara kararı gereğınce, Davalı Mehmet 41ı Uyan adına çıkarılan teblıgatın bıla ıkmal ıade edıldıgı, mahkememızce vaptınlan adres araştırmasından adresı tespıt edılemedığı ve tum aramalara rağmen bulunamadığından ılanen teblıgat yapılmasina karar verılmış olup davalı Mehmet Alı U>an'ın mahkememızde vapılacak olan 20 11 1998 gunlu duruşmasına gelerek dava ıle ılgılı belgelennı sunması veya kendını bır ve- kılle temsil ettırmesı. aksı takdırde ılanın teblığınden ıtıbaren 15 gun ıçınde dava dılekçesının teblığ edılmış sayılacağı hususu ılanen teb- lığ olunur Basın 7146 GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Çete Değil KadroL Turkıye, SusurluK'tan bu yana çetelerle yatıyor çete- lerte kalkıyor Ozellıkle son ıkı yıldır, toplumsal yaşam- da ve devlet çarkında yanıt bekleyen sorulara çete tıp- lemelerıyle çozum arayan bır yaklaşım sergılemekteyız. Nedır bu çete? Sozluktekı dar anlamıyla çete, ordu bırlıklennden ol- mayan kuçuk sılahlı bırlık, anlamına gelıyor Bu tanıma bakıldığında, çete olgusu Turkiye'nin yakın tarıhınde onemlı bır yere sahıp Kurtuluş Savaşı surecınde, he- nuz duzenlı orduya geçılmeden once Anadolu'nun ış- galıne karşı Ege'de efeler, Çukurova'da, Antep'te, Ur- fa'da, Maraş'ta çeteler kuçuk sılahlı bırlıkler olarak duş- mana karşı dırenışe geçmışlerdır Duşmana karşı dıren- menın yanı sıra eylemlenyle ışgale karşı haiktn bıhnçle- nıp. orgutlenmesıne, duzenlı orduya (Kuva-yı Mıllıye) geçene değın uzanan sureçte ışgal altındakı halka mo- ral ve kurtulma umudu vermede onemlı ışlevler yuklen- mışlerdır Bır bakıma Mustafa Kemal devınmesı, "Kuva-yı Sey- yare" dedığımız bu dağınık dırenış orgutlennı "Kuva-yı Mıllıye" adı altında ulusal dırenış kuvvetlerıne donuştur- me devınmesıdır Bu bağlamda, çeteler, gerek sozcuk gerekse ıçenk olarak kurtuluş tanhımızde onemlı ve yuce bır degen sım- geler Çocukluğumuzda, Çukurova'nın kurtuluşu bayram- lannda duzenlenen resmı torenlerde kortejın en onun- de sırtlannda tufeklerı ve fişeklerı, goğuslennde istıklal madalyaları ıle gıden bu Kurtuluş Savaşı yadıgârı yaşlı çetecılerımızı hayranlıkla ızlerdık Bızım kuşağın, ılk ve ortaoğrenım yıllannda Kurtuluş Savaşı etkınlıklennı anım- sarken belleğımızde kalan onemlı ızlerdı bu çeteler Ama onların bayramdan bayrama kuşandıkları tufeklerı ve fı- şeklen ıle bır de onurla taktıklan "İstıklal madalyalan" dı- şında ne arsalan ne bankada repoya venlmış buyuk pa- raları ne anasından kalma çıkınlan, ne de herhangı bır banka ya da şırkette yonetım kurulu uyelığı ya da or- taklıklan vardı sanınm Tarsus'ta çoğunun yoksulluk ıçın- de olduğunu sadebırtorenlegomulduğunubılırım Ya- kın bır zamana değın, otuz sanıye bıle surmeyen bır ölum haberıyle gelırlerdı TV ekranlarına Şımdılerde bu da yok, nesıllerı tukenmıştır dıye duşunuyorum . Pekı bugunku çeteler neyın nesı? Once belırtmek gerekırse bunlara çete demek yanlış olur Bunların nıtelığını kavrayabılmek ıçın soğuk savaş yıllanna uzanmamız gerekecek Anımsanacağı gıbı, Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra, Sovyetler Bırlığı'nın Avrupa'da etkın duruma gelen as- kersel gucune karşılık emperyalıst cephed© "KuzeyAt- lantık Antlaşması örgutu" (NATO) kuruldu (4 Nısan 1949) Bu askersel orgutûn kurulmasıyla, butun gezegenı- mızı kapsayan ve varlığını Sovyetler Bırlığı'nın yıkılma- sına değın surduren bır soğuk savaş donemı açılmıştır. Bu soğuk savaş donemı, ozellıkle NATO'ya uye ulkele- rın, Sovyetler'den gelecek askersel bır saldınya ya da ışgale karşı kendı ıç savunmasını yapacak ozel bırım- ler oluşturmasını da gundeme getırmıştır Buna dayalı olarak ozellıkle ABD'nın denetım ve gozetımınde NA- TO'ya bağlı ulkelerde uluslararası hukuk kurallanna da- yanmayan gızlı orgutlenme modellen gelıştınlmıştır Bızde Ozel Harp Daıresı ya da devletın dığer asker ve polıs ıstıhbarat bırımlerıne bağlı ve bır zamanlar yay- gın adıyla kontrgenlla olarak bıldığımız bu yenı oluşum- lar hep bu amaç ıçın orgutlenmış soğuk savaş donemı- nın urunlerıdır Unutmamak gerekırse, ozellıkle NATO'ya bağlı butun ulkelerdekı bu tıp orguttenmelerde gorev aian- lar da şu ya da bu bıçımde o ulkenın devlet kadroları- dır. Soğuk savaş stratejısıne gore komunızm duşman- lığı felsefesıyle beslenen bu kadroların NATO ıçındekı bu gorevlerı Sovyetler Bırlığı ve sosyalist dızgenın çok- mesıyle kendılığınden son bulmuştur Sosyalist dızgenın çokmesıyle ozellıkle NATO'ya bağ- lı ulkelerde artık yenı stratejıler soz konusudur Başka bır anlatımla bu ulkelerde askersel alanlarda yenı ko- şullara gore yenı duzenlemeler gelmıştır gundeme Boş- ta kalan soğuk savaş kadrolannın, yenı duzenlemeye ya yatay bır geçışı sağlanacak ya da kaçınılmaz olarak tasfıye edılecektıier Avrupa'da Hollanda, Belçıka ve Al- manya gıbı ulkeler bu donuşumu sessız sedasız kendı ıçlennde çozmuş olmalılar kı pek patırtısı, gurultusu çık- madı Italya bu donuşumu, toplumun da desteğı ıle ge- nel bır operasyonla çozdu (Gladıo olayı) Turkıye'de Susurluk olayı ıle yaşananlar aslında bız- dekı bu donuşumun su ustundekı bolumu Dolayısıyla Çatlılar, Çakıcılar gıbı nıce soğuk savaş donemı kadro- lannı çete ya da mafya tıplemelerıyle açıklamak bızlerı yanıltabıleceğı gıbı, yeteriı de değıldır NATO ulkelerıne ozgu soğuk savaş donemının gızlı devlet ılışkılennın ko- kenıne ınılmedıkçe de, boylesı olaylar karşısında yap- rağa bakıp ormanı gormemek gıbı bır aymazlığı surek- lı yaşayacağımız açıktır. Işte bugun devletın tepesıne değın uzanan olaylar zın- cırı, temelınde, yenı koşullara ayak uydurmayan, uydu- ramayan hatta başkaldıran bu dısıplınsız soğuk savaş kadrolannın tasfiyesı surecıdır Issız bır adada savaşın bıttığınden habersız tek başına yaşayan Japon asken gıbı, bu surecı kavrayamayan kadrolannı devlet, elden ele dolaştınlan bantlarla. sızdınlan bılgılerle, şımdı ken- dısı deşrfre edıyor Bu sureç tamamlanana değın de da- ha çok çete-mafya turunden olaylann yaşanacağını beklememız gerekecektır Ama bır kez daha vurgulamak- ta yarar var, bunlar, yazımızın başında belırttığımız çe- telerle uzaktan yakından hıç mı hıç ılgısı olmayan so- ğuk savaş donemının emperyalızm ıdeolojısıyle bes- lenmış devlet kadrolandır Ozetle yazımızın da başlığında vurguladığımız gıbı, bun- lar çete değıl, soğuk savaş donemının kadrolandır, bır butun olarak yaşananlar da bunlann tasfiyesı olayıdır B U L M A C A SEDAT YAŞAYA\ 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA 1/Bır ozel kışı.bır ışletme. bır vatı- nm ortaklığı ya da bırbankanmelın- de bulunan men- kul değerlenn tu- mu 2/ Sıhfke ıl- çesı yakınlannda antıkbırkent Es- kı Yunan'da mü- zısvenlennkonser verdığıbasamaklı \er 3/ Papağan- 8 yemidedenılenve Q çıçeklerı safrana benzeven bıtkı Gureşte bır ovun 4/ Gozu kapalı ınanılan duşunce. dogma Kenar susü Ender, sey- 2 rek 5/Sıkıntı\ebezgınlık 3 anlatanbırunlem Ihrlıbır bıtkı 6/ Balıkesır"ın bır ıl- çesı \oltampenn sımge- sı 7/Başkan Yenndeko- nuşmayadadavranma 8/ İçe doğan yaratıcı duygu ve duşunce "9/Ozellıkle el- lerde ıstemsız hareketlerle bellı olan bır hastalık \ UKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kısa kıllı ve zanf endamlı bır av kopeğı 2/ Gemmın ruz- gâr alan vanı Kurtuluş. kurtulma 3/ Ulusal va da yoresel konulardan esmlenerek oluşturulmuş muzık yapıtı 4/ Korpe v aban domuzu 5/ Soz geçınrlık, saygınhk Bır nota 6/ Ya- narken guzel koktuğu ıçın tutsu olarak kullanılan bır ağaç Hububattozu Ruh 7/Tavladabırsayı Ondelık 8/Yarar- lanılan uygun koşul 9/ Avcının av beklemek ıçm taş yığınla- nndan yaptığı pusu Konuşmada sesın duygulan belırtecek bıçımde çıkması