Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
3ECD ülkelerinde kişi başına düşen sağlık harcaması 1828 'dolar, Türkiye'de bu rakam 108 dolar
Sagbktansmıfiakaldıkİstanbul Haber Servisi - Türkıye'nin
;ağlık harcamalannda OECD ülkeleri-
ıin çok gensinde kaldığı ve ekonomik
jlarak Türkıye'nin gensinde kalan ül-
celerin bıle sağlığa daha fazla pay ayır-
iıklan belırlendı. OECD ülkeleri ara-
jında kişı başına düşen sağlık harcama-
ii ortalama olarak 1828 dolar iken Tür-
dye'de bu rakam 108 dolar. ABD'de
>ağlıga aynlan pay 3 bin 708 dolar.
Fransa'da2 bin 550dolar, Avusfurya'da
ıse 2 bin 225 dolar iken Türkiye'de 1995
yılında kişi başına düşen milli gelir bi-
le 2 bin 780 dolarda kalıyor. Yani bu ül-
kelerin sağlık harcaması bir Türk'ün
bütün harcamalanna eşit ya da fazla.
Sağlık Bakanlığfnın sektörün fi-
nansman ihtiyacının saptanması için ha-
zırladığı "Türkive Sağlık Harcamalan
ve Finansmanı 1992- 1996" adlı rapor
Sigara dumanı iki kat arttırıyor
Solunum hastalıklan 5
yaş altmda sık görülüyor
İstanbul Haber Servisi - Dünyada 5
yaşın altındaki çocuklann en önemli
sorunlanndan bırinin solunum yolla-
rı hastalıklan oldugu belirtildi. Ha-
cettepe Ünıversitesi Çocuk Göğüs
Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Avhan Göçmen. kronik so-
lunum yolu hastalıklarının başında
gelen Kistik Fibrozıs'in kalıtsal ol-
duğunu belırterek "Anne veya baba-
da Kistik Fibrozıs'in varsa çocukta
görülme riski yüzde 25'tir" dedi.
Göçmen, kesin tedavisi bulunma-
yan hastalığa yakalanmış kişilerin ge-
lişmiş ülkelerde bile 30 yaşına kadar
yaşayabildıklennı söyledi.
Solunum yolu hastalıklannın 5 yaş
altındaki çocuklarda en çok görülen
hastalık olduğunu belirten Göçmen,
"Genel mikrop erişkinlerden alındh-
gı için büyükler dikkatli olmalı. Ök-
siiriirken ağıdannı kapafmaiı ve eüe-
ri yıkamalılar. Sigara dumanı da za-
türre görülme sıklığını iki kat arttmr'"
dedi.
En büyük sorunun hekımlenn ve
halkın hastalığı tanımaması olduğu-
nu vurgulayan Göçmen, erken yaşta
tedavi başlarsa gen ya da ilaç tedav i-
si olabildiğinı söyledi.
yayımlandı. Çalışmada, kamu \e özel
sektördeki harcamalar ve OECD ülke-
lerindeki harcamalar ıncelendi. Geliş-
miş ülkelerdeki vatınmlann sağlık alt-
yapısını düzelttiği belırtilen raporda,
"ABD dışındaki diğer ülkelerin hemen
hepsinde genel sağlık sigortası uvgula-
ma>a konulmuş. neticede herkese eşit,
adil ve etkili sağlık hizmeti sunma ola-
nağı büyük ölçüde gerçekleştirilmiştir"
denildı. Raporda 1990-95 yılı temel
sağlık göstergeleri şöyle belirtilivor:
-1000 kişiye düşen hekim sayısı; Bel-
çika 3.5, Danimarka 2.9, Fransa 2.7, AJ-
manva 3.3. Yunanistan 4. ABD 2.5, Tiir-
kiye 1.1.
- 1000 kışiye düşen yataksayısı; Bel-
çıka 7.6, Danimarka 5. Fransa 10. Ja-
ponya 15.5, tzlanda 15.9, ABD 4.4,
Türkiye2.5.
- Yaşam beklentisi; Belçika 77, Ka-
nada 78. Japonya 80. Macaristan 70.
Meksika71.Türkıye68.
Türkıye'nin sağlık konusunda kötü
durumda olduğu vurgulanan raporda
şöyle devam edildı:
"Kısaca Türkhe'de ne eşit ne adil ne
de etkili hiznıet sunma ortamı
yaraülabilmiştir. Eğer Türkive gelişmiş
toplumlar arasında ver ainıak istiyorsa.
kalkmmanın hem gereği hcm de sonu-
cu olan sağlığa daha çok kaynak ayır-
mak ve bunlan etkili kullanmak zorun-
dadır. Ekunomisi Türkiye'nin gensinde
olan ülkeler bile sağlığa daha çok kay-
nak avirmaktadır."
OECD Ülkelerinde Kişi Başına
ğlık Harcaması ($)
Öikeler
Avustralya
Avusturya
Belçıka
Kanada
Çek Cum.
Danımarka
Fınlandıya
Fransa
Almanya
Yunanistan
Macanstan
Izlanda
irlanda
Italya
Japonya
Kore
LLiksemburg
Meksıka
Hollanda
Yeni Zelanda
Norveç
Polonya
Portekız
Ispanya
Isveç
Isviçre
ingıltere
ABD
Ortalama
Türkiye
1992
1 468
1.774
1.783
2.035
-
1.820
1.964
2.164
2.496
425
-
2.170
1.041
1.827
1.894
273
2.121
187
1 861
890
2.429
117
691
1.069
2.221
3.272
1.252
3.147
1.630
103
1993
1.406
1.801
1.725
1.933
243
1.763
1.398
2.133
2.399
442
254
1.906
980
1.484
2.259
322
2.176
205
1.825
915.
2.172
110
636
893
1.674
3.186
1.112
3.329
1.453
112
1994
1.574
1.922
1.845
1.829
292
1.845
1.521
2.235
2.581
514
295
1.891
1.147
1.486
2.576
394
2.350
219
1.923
1.021
2.270
105
669
900
1.721
3.496 ,
1.213
3.462
1.546
77
1995
1.741
2.281
2.126
1.857
366
2.108
1.888
2.616
3.089
632
306
2.131
1.160
1.470
2.952
535
2.978
154
2.232
1.195
2.691
-
843
1.079
1.902
4.210
1.325
3.644
1.834
91
1996
1.873
2.225
2.049
1.796
-
2.130
1.806
2.550
3.036
693
-
2.053
953
1.597
-
-
-
163
2.150
1.302
2b848
-
873
1.134
2.082
-
1.365
3.708
1.828
108
Kaynak: OECD Health Data 97
Mediıs'e özel saghk sigortası
9
formülü
AYŞESAY1N
ANKARA - Milletvekillerinin kabank sağlık fa-
turalanndan bunalan TBMM yönetimi soruna *özel
sağlık sigortası" aracılığıyla çözüm bulmayı planlı-
yor. TBMM Başkanhk Divanf nda hazırlanıp kabul
gören yasa değişiklığı önensi ile mılletvekilleri ve
TBMM personelinin "özdsağhksigortasr kapsamı-
na alınması planlanıyor. Sıgorta şirketlerinin iştahı-
• nıkabartacakproje, Başkanhk Divam'ndaonay gör-
mesmekarşın-'Bazısigortaşirketterizenginedaecek''
Bakanlığa basvuruldu
Kamu kesiminde
södeşmedönemi
• Önümüzdeki yıl toplu iş sözleşmesi
yenilenecek Türk-İş üyesi kamu
işçilerinden 173 bin 699'u grev yasağı
kapsamında bulunurken 409 bin 274 işçi
ise uzlaşma sağlanamaması durumunda
grev hakkını kullanabilecek.
eleştirisıne maruz kalıyor. TBMM Başkanhk Diva-
nı, trilyonlan bulan sağlık harcamalannı asganye in-
dtrmek için geçen yaz başından bu yana yaptığı ça-
hşmalannı tamamlama noktasına geldi. Bu konuda
çeşitli olasılıklan değerlendiren Başkan HikmetÇe-
tin sağlık işlerinden sorumlu DYP'li ldare Amiri
Mahmut Duyan'a rapor hazırlatmıştı. Duyan, Di-
van'da da tartışılan raporunda, Meclis çalışanlanna
sağlık sigortası yapılmasmı. TBMM Kampusu için-
deki Sağlık Merkezi'nin de kapanlmasım önermiş-
ti. Bu amaçla Meclis Baskanlıgi. maliyet karşılaştır-
KONGRE
ması yapmak üzere tanınmış sigorta şırketlerinden
ömekteklifleraldı. Yapılan ınceleme sonunda,pnm-
ler TBMM Başkanlığı tarafından karşılanmak üze-
re özel sağlık sigortası uygulaması ile sağlık harca-
malannın yan yanya düştüğü hesaplandı. Milletve-
killerinin. Meclis'in sunduğu sağlık hizmeti yerine
en ufak rahatsızlık için özel hastaneleri tercih ettiği-
ni saptayan başkanhk, getirilen bireysel faturalann
yüksekliğinin yanında, yıllık ödenecek sağlık sigor-
ta priminin çok daha duşük kaldığı sonucuna vardı.
Özel sağlık sigortası formülünü olgunlaştıran Baş-
kanhk Di\anı, TBMM Üyelik, Ödenek. Yolluk ve
Emeklilenne Dair Yasa'nın 4. maddesinin değiştiri-
lerek "tedavi hizmeöerinin" özel sağlık sigortası ta-
rafından da karşılanabılecegini hükme bağlayan ya-
sa önerisini hazırladı. Önerinin yasalaşması duru-
munda uygulamadan, 5 bin 500'ü aktif milletvekili
ve çalışan olmak üzere emeklileriyle birlikte topiam
20 bin dolayında kişi yararianacak. Buna göre mil-
letvekilleri ve Meclis personeli. devlet ve üniversite
hastanelerinin yanı sıra özel sağlık sigortah olacak-
lan için özel hastaneierden de yararlanabilecekler.
ANKARA (AA) - Ka-
mu kesiminde çalışan
Türk-İş üyesı topiam 582
bin 973 işçinin toplu iş
sözleşmesi süreci başla-
dı.
AA muhabınnin edin-
diğibilgıyegöre. 1999 yı-
lında bağıtlanacak toplu
ış sözleşmeleri için Türk-
Iş'e üye sendıkalar yetki
talebi ile Calışma ve Sos-
val Güvenlik Bakanlı-
ğı "na başvuruda bulunur-
ken Bakanlık da başvoıran
sendikalara yetki belgesi-
ni yermeyebaşladı.
Önümüzdeki yıl toplu
ış sözleşmesi yenilenecek
Türk-tş üyesi kamu işçi-
lerinden 173. bin 699'u
grev yasağı kapsamında
bulunurken 409 bin 274
işçi ise uzlaşma sağlana-
maması durumunda gre\
hakkını kullanabilecek.
583 bin kamu işçisinin
yanı sıra çeşitli belediye-
lerde çalışan \e önümüz-
deki \ ıl toplu iş sözleşme-
len bağıtlanacak 40 bin
belediye işçisi için de.
Beledıye-Iş Sendikası ta-
rafından çaltşmalara baş-
landı.
Türk-İş Genel Eğitim
Sekreteri Salih Küıç. 583
bin kamu işçisinin yeni-
lenecek toplu iş sözleş-
mesi için, üye sendikala-
nn, bu ayın başında yetki
belgesinin verilmesi tale-
bi ile Cal'Şma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'na
başvuruda bulunduklan-
nı belirterek bu ayın so-
nunda işlemlerin tamam-
lanacağını kaydetti.
Sendikalann, sözleşme
görüşmeleri için aralık
ayı sonunda ilgili kamu
ışveren sendikalan ile pa-
zarlığa oturabileceklerini
bildiren Kılıç. sendikalar-
dan. birlikte hareket et-
melerini istediklerini ifa-
de etti.
Toplu iş sözleşmesi gö-
rüşmelerinde hükümetin,
önümüzdeki yıl gerçek-
leşmesi öngörülen enflas-
yon oranını önermemesi-
ni isteyen Salih Kılıç,
1998 yılında gerçekleşen
enflasyon oranlannın dik-
kate alınmasını talep et-
tiklerinı söyledi.
Kılıç. bu yıl ekonomı-
de göreceli olarak bir iyi-
leşmenin de söz konusu
olduğunu kaydederek, bu
iyileşmenin işçi ücretleri-
ne de yansıtılması gerek-
tiğini sözlerine ekledi.
h a f t a l ı k s i y a s e t , b i l i m , k ü l t û r vs sanat d e r g i s l
• Rusya devrimini arıyor,
Bir kez daha miimkün mü?
Milliyetçiler ve komünistler'
• Seçimler ve sol
• Bir yıldönümii daha! YÖK gt
• ANAP'ın dengeci faşistleri
Her Cumartesi tüm gazete bayilerinde
'Bilim
belli bir
azmlığın
hizmetinde'
İstanbul Haber Servisi
- Araştırma Görevlileri
Demeği'nin "bilim ve
üniversitenin Türkiye
gündeminde hak cttiği ye-
ri alması ve toplum yara-
ruıa bilim politikası oluş-
rurulabilmesi" amacıyla
gerçekleştirdiği üç günlük
"Bilim, bilim potitikası ve
üniversiteler kongresi"
bugün sona eriyor.
YıldızTeknik Üniversi-
tesi Oditoryumu'nda dü-
zenlenen kongrede dün
"Bilim politikalan", "Bi-
lim insanlannın örgütlen-
mesi
r
ve "Bilimsel çalış-
malann izlenmesi. değer-
lendirilnıesi" konulan ele
alındı. YÖK'ün kuruluş
yıldönümüne denk gel-
mesi nedenıyle özellikle
dün katılımın çok az ol-
duğu kongrede bugün ise
"Bilim, toplum, iktidar ve
ideoloji ilişkisi", "Bilim
etiği'' ve "Bilim ve diT
konulan üzerinde tartışı-
lacak.
Yaptıklan açıklamayla
"Küreselleşme ve yeni
düma düzeni söylemleri-
nin dümavı ve Türkive'yi
etkilediği bir ortamda, bi-
limsel etkiniiklerin bir bü-
tün olarak toplumla bağ-
lannın kopartüıp azınlık-
ta bulunan çıkar çevTeleri
yaranna sürdürülmek is-
tendiği ve var olan olum-
suzluklann kendini yeni-
den üretmesinin meşru kı-
lındığı bir dönemden"
geçtiğımize dikkat çeken
Araştırma Görevlileri
Derneği yetkilileri, bun-
dan önce 20-21 Nisan
1995 tarihlerinde yapılan
birincı kongrede tartışılan
birçok sorunun hâlâ gün-
celliğini koruduğunu söy-
lediler.
Yetkililer. "Ülkemizde
bilim uğraşının çoğunluk-
la üniversitelerde yapıl-
nıava çalışıldığı dikkate
aluıırsa,geleceğin bilim in-
sanları olması gereken
genç araştırmacılar ve öğ-
rencUerin de bu konularda
duyariı kılınması gerek-
mektedir" dıye kaydet-
ti ler.
Maden kazalannda lSyüda 694 işçiöldü
Halen yaklaşık 17 bin işçinin çalıştığı Türkiye Taşkö-
mürii kurumu'na (TTK) ait KozJu, Karadon. Üzü(-
mez, Armutçuk ve Amasra maden ocaklannda son 15
yılda mev dana gelen iş kazalannda 694 işçi öldü. 86 bin
462 işçi yaralandı. İş kazalanndan en fazla ölüm ola\-
lan 1992 yılında yaşandı. Cri/u faciasının da yaşandı-
ğı bu yılda 277 işçi can verdi, 5 bin 214 işçi varalandı.
İşçi sayısındaki a/almanın iş kazalanndaki düşüşte et-
ken olduğunu. 1983 yılında 38 bin 652 olan işçi savısı-
nın bu yıl 17 bin 758'e kadar gerilediğini kavdeden
TTK yetkilileri şunian söv ledi: İşçi sayısındaki düşü-
şün yanı sıra iş güvenliği yatınmlan, teknik eleman sa-
yısının arttınlması. ölümlü ve yaralamah iş kazası sa-
yısında düşüşe yol açtı. İş güvenliği konusunda başla-
tılan iki önemli y atınm projcsine dış kredi sağladık. Bu
kredi ile eğitim projesini de tamamladık. Japonya'dan
temin edilen krediv le yürütülen iş güvenliği iyileştirme
projesi devam etmekte." (Fotoğraf: AA)
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kamksamak•••
Turgut Özal birzamanlar, olmadık münasebet-
sizliklerortayaçıktığında. "Alışırsınız, alışırsınız..."
diye fikir "beyan ederdi". Bızler de. "Alışmayaca-
ğız..." diye; yeri göğü birbirine katardık. Gerçek-
ten, o devlet anlayışı ve "üslubuna" alışmadık, alı-
şamadık ama, bakıyorum bazı şeyleri "kanıksamı-
şız;;.
Orneğin; neredeyse 15 yıldır, yüzde 70'lerde sey-
reden bir enflasyona alışmak mümkün mü? Ama
fiyatların her gün, neredeyse kendi kendıne yük-
selmesini kanıksadık. Alışmak başka bir şey, ka-
nıksamak bambaşka bir şey.
Bir şeye "alışan" insan, bunun sürmesinden ra-
hatsız olmaz. Hatta sırasında sürmesıni ıster. Çün-
kü alışmıştır.
Birşeyi "kanıksayan" insan, bunun sürmesinden
rahatsız olur. Hatta kimi zaman çok rahatsız olur.
Ama değiştirmek elınde olmadığı için, katlanmak
zorunda kalır. Işte "kamksamak" budur.
ömeğin adalet mekanızmasının işleyişinden fev-
kalade rahatsızız. Davaların uzun sürmesi, çek-se-
net mafyasını beslıyor. Yasalardakı adaletsızlık ya-
şama yans/yor. Baklava çalan çocuklar yıllarca
hapse mahkûm olurken; milyarları, yüz mılyariarı,
trilyonlan çalanlar, ellerıni kollannı sallayarak dola-
şıyor. Ceplerinde devletin özel pasaportu, hava-
alanlannda VIP salonlannda ağırlanıyorlar. Proto-
kolde yerleri var. Ve biz, tüm bu inanılmaz görün-
tüleri "kanıksadık".
Israil'den alınan suıkast silahlarının kim tarafın-
dan, kime verildiği belli. Fakat "ne için?" verildığı
sorulduğu zaman, "devletsımdır, söylenmez" de-
niliyor. Biz de bunu sineye çekiyoruz. Zira böyle
şeyleri de "kanıksadık"...
Devlette, çeteler "fink atıyor". Kara paraların na-
sıl aklandığını, 5 yaşındaki çocuklar bıle anladılar.
Ülkücü mafya bozuntusu katil. siyasetçı. emniyet
görevlisi, "sacayağı"; medya dahil, her yere el at-
mış durumda. Bizler, mezbahada kesılme sırasının
kendisine gelmesinı bekleyen koyunlargibi bekle-
şiyoruz. Bir kanun kaçağıyla, cumhuriyet huküme-
tinin önde gelen bir bakanı, kırk yıllık arkadaş üs-
lubuyla sohbet edıyorlar. Sayın bakan ıstıfa ettı a-
ma, etmese de olurdu. Zaten ıstıfa etse ne olur, ıs-
tifa etmese ne olur? Bunu da kanıksadık. YÖK ve
Sayın Başkanı Kemal Gürüz, yıllardır unıversıte-
lerdeki şeriatçı örgütlenmeyı kırmaya çalışıyor. Bi-
zim üniversitede Sayın Alemdaroğlu, kafasını bu
işe takmış. Yasalar ve yüksek mahkeme kararları
ortada. Ama bu örgütlenme, gene de kırılamıyor.
Bu yıl yapılan yeni kayıtlarda. ünıversıtemızı ye-
ni kazanan ögrencıler, okula başörtüsüyle gelme-
yeceklenne söz verdiler, yazı imzaladılar. Ama is-
tanbul Üniversitesi kampuslarında, başörtülü öğ-
rencilerfink atıyor. Tüm kapıları emniyet güçleri ta-
rafından tutulan ve defalarca kontrol yapılan bu
bahçe ve binalara, bu öğrenciler acaba nasıl gıri-
yor? Insanın aklı ermıyor. ama bunu da bir ölçüde
"kanıksadık".
TÇrkiye'da üaşbakanhk d ü z e ^ n j ^ t ^ ^ l e ^ ve
çok saygın bir politikacı, durup dururken, "Curn-
huriyetin 75. yıldönümü " şerefine btr "genel af'tan
söz ediyor ve hükümet ortakları dahil herkes kâr-
şı çıkınca, işi sulandırmanın yollarını arıyor. Aılele-
riyle birlikte, yüz binlerce insanı bırıncı dereceden
ilgilendiren ve boşuna umutlar yeşerten, böyle bir
"çıkış" olabilir mi? Bu ailelerin hayal kırıklıklarının
bedelini kim ödeyebilir? Bunu da "kanıksadık".
Şu son birkaç ayda, genel seçimler konusunda,
en az dört kez farklı tarihler ortaya atıldı. Piyasalar
da şaşkına döndü, insanlar da. Ama bızler bunu
da "kanıksadık".
Devlet bakanlığı koltuğunda oturan bir hanıme-
fendi, "bakire" olduğunu ılan ediyor. Ne ıştır bu?..
Bir gazete muhabiri. böyle bir soruyu nasıl so-
rar, hangi cesaretle sorar? Ve böyle bir soruyla kar-
şılaşan bir bakan, bu gazetecinın ağzının payını ve-
rerek, nasıl kapı dışarı etmez?
Sayın bakan, böyle bir soru sorulmasını doğal
buluyor ve bir marifetmiş gibi, bakire olduğunu ı-
lan ediyor. Ve bu "garabeti" mizah konusu yapan
bir usta, program yaptığı televizyon kanalının ka-
patılmasına neden oluyor. (Sevgılı Levent Kırca
bana bu yaştan sonra makarena yaptırır mı, sonu
böyle olur. Allah'ın tokadı yok...)
Zaten bu RTÜK'ün yetkisınin sınırı ya da sınır-
sızlığı konusuna da aklım ermıyor. Birtakım bürok-
ratlar, garip biryasadan aldıkları yetkılerle, televiz-
yon kanallannı karartıp duruyorlar. Savcı ve hâ-
kimlerin bile böyle bir yetkisi yok. "Aaa, bu kanalı
kapatmışlar..." diyen insanlanmız. başka kanallan
"zaplıyoriar". Kimsenin aklına, "Yahu, bu ne biçim
biriştir" sorusunu sormak gelmıyor. Bunu da "ka-
nıksadık. "
Hatta, özellikle görüntülü medyadaki, yanı tele-
vizyonlardaki sorumsuzluklar karşısında, "Bu
adamlara durdiyecek kımse yok mu" diyen ınsan-
larımız, şimdi fazla şikâyetçi de görünmüyorlar. En
azından Levent Kırca olayında olduğu gıbi. bıçak
kemiğe dayanmadıkça...
Yoksa bizler bu işlere "alıştık" da, ben içime sın-
diremediğim için mi "kanıksadık" diyorum?..
Saldırganlardan biri öldü
Samsun'da kahveye
molotoflu saldırı
CEMİLCİĞERİM
SAMSUN - Carşamba
ılçesine bağlı Dikbıyık
Beldesı'nde önceki ak-
şam saat 19.30 sulannda
bir kahvehaneye molotof-
kokteyli atan 4 kişıden bi-
ri jandarma ile girdiği ça-
tışmada öldürüldü. Kar
başlığı taktıkları bıldiri-
len sakallı üç kişi iseolay
yennden kaçtı.
Kumar oynatıldığı öne
sürülen Merkez Mahalle-
si'nde Hamit Karaca'ya
ait kahvehane>e önceki
akşam 4 kişi tarafından
molotofkoktevli atıldı.
Molotofkoktevlınin du-
v ara çarpıp dışanda patla-
ması üzerine saldırganlar-
dan biri çevreye rasgele
ateş ederek kaçmaya ça-
lıştı. Siyah kar başlığı tak-
tıkları bildirilen saldır-
ganlardan üçü olay yerin-
den kaçtı. Sakallı olduğu
belirtılen saldırganlardan
biri de Dikbıyık Jandar-
ma Karakolu Komutanı
Astsubay Üstçavuş Nejat
Karadağ ile silahlı çatış-
maya gırdi.
Saldırgan aldığı 4 kur-
şun yarasıyla olay yerinde
öldü. Üzerinde 9 mili-
metre çapında bir tabanca
ve Arapça yazılar bulu-
nan saldırganın adının
Mürsel Salbaş (29 »oldu-
ğu saptandı. Saidınnın
neden > apıldığı \ e saldır-
ganlann sıyasi biramacı-
nın olup olmadığı araştı-
rılırken kaçan üç kişinin
de kimliklerinin saptan-
masınaçalışılıyor.
TUYAP KITAP FUARI
ETKİNLİKLERİ
6Kasım-15Kasım 1998
İM2A GÜNLERİ
7.11.1998 CUMARTESİ: 14.00-16.00 Oktay Akbal
8.11.1998 PAZAR
13.00-14.30 Naziı Eray - Attilâ Şenkon
14.30-16.00 Ahmet Ümit
16.0C-18.00 Hilmi Yavuz
9.11.1998 PAZARTESİ
17.00-19.00 Hakan Akdoğan
10.11.1998 SALI
16.CC-18.00PauloCoelho B Salonu
11.11.1998 CARŞAMBA
15.00-17.00 FaikBaysal
17.00-19.00 Deniz Kavukçuoğlu
12.11.1998 PERŞEMBE
14.00-16.00 Nihal Yeğinobalı
16.00-18.00 Mehsa Gürpınar
YAYINLARI
1. Kat 15. Sokak
13.11.1998 CUMA
15.00-17.00 TahsinYücel
17.00-19.00 İnciAral
14.1 V1998 CUMARTESİ
14.00-16.00 Cemil Kavukçu
18.00-20.00 Ahmet Altan B Salonu
15.11.1998 PAZAR: 15.00-17.00 Özcan Karabulut
SÖYLESİ ve PANELLER
8.11.1998 PAZAR
14.00-16.00 Hilmi Yavuz ile soyleşi: Felsefe, şiır, deneme
9.11.1998 PAZARTESİ
15.00-17.00 Panel: Edebiyat Ödülleri ve Etkileri
10.11.1998 SALI
14.00-16.00 Pierre Assouline ile söyleşi:
Camondoların Sonuncusu ,
(Fransız Kültür Merkezi ile birlikte)
10.11.1998 SALI
18.00-20.00 Paulo Coelho ile söyleşi:
Edebiyatın Yonlendırıcı Etkısı