Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27KASIM1998CUM
HABERLER
DUNY4DA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Basınm Sorumluluğu
Demokrasilerde basın, halkın gözü ve kula-
ğıdır. Hatta bizimki gibi demokrasi benzeri re-
jimlerde bile.
Son zamanlarda, medya olarak adlandınlan
kurumun, bu işlevini yerine getirmesi için uy-
ması gereken kurallar vardır.
Bunlann başında da haberde nesneltik, yo-
rumlarda özgürlük gelir.
Haberlerde nesnelliğin en güzel örneklerin-
den birini Ingilizler'in ünlü BBC kurumu ver-
mişti Falkland Savaşı sırasında. BBC, Büyük
Britanya'nın taraf olduğu savaştaki haberteri,
"Ingilizler'in açıkladığına göre An'antinliler'in
açıkladığına göre" diye veriyordu.
Bizde ise Apo'nun iadesi konusunda Italya
ile başlayan tartışmalarda basın, nesnellik ve
soğukkanlılık biryana, halkı galeyana getirme-
yi marifet sayıyor.
UEFA'nın, benim de kabul etmediğim, kara-
n karşısında, bir gazete "eşşoğ.." diye başla-
yan bir başlık atabiliyorsa, onun habercilikteki
nesnelliğinden söz etmek abes.
Basınımızda, kaç kişi, italyanlar'ın nedüşün-
düğünü, tavnnı hangi gerekçelere dayadığını
anlattı ve yazdı?
Oysa, karşı tarafın ne düşündüğünü, soğuk-
kanlı bir biçimde irdelememiz gerek.
Oysa, Türkiye'de idam cezalanyla, DGM'ler
yürürlükte kaldığı sürece, hiçbir Avrupa ülkesi-
nin bize hiçbir teröristi iade etmeyecegini, şim-
diye kadar da etmediğini görmemiz gerek.
Bu sorumluluğu üstlenmeyen bir basının,
"Ben görevimi eksiksizyapıyorum" diyebilme-
si mümkün mü?
Sorumsuz davranışın, kimi büyük gazetele-
rimize sıçradığını görmek daha da üzücü.
Genelde, içindeki bütün görüşleri paylaşma-
san bile, (zaten öyle olması gerekmez, hatta öy-
le olması her iki taraf açısından da daha iyi) ka-
Irtesini begendiğjmi, bir nezaket formalitesi ola-
rak değil, içtenlikle söyleyebileceğim, Hürriyet
Gazetesi de dünkü manşetinde, "Ikiyüzlülük
belgesi" diyordu.
Neymiş ikiyüzülük belgesi? "Apo'nun gön-
derilmemesi için Italya 'ya destek olan Fransız-
lar, önceki gün yedi kişinin katili diye bir Bask
lideriniIspanya'ya iade etmişler. Fransızlar, ül-
kelerindeki Bask azınlık yüzünden kendilerini
de tehdit eden terör örgütü ETA için göster-
dikleri bu duyarlılığı, PKK konusunda ise gös-
termekten kaçınıyorlar"m\ş.
ilk bakışta haklı bir tepki gibi görünüyor, ama
değil ve üstelik haber gerçeği de yansıtmıyor.
Her şeyden önce, Fransızlar, Ispanyollar'ın
bütün ısrarianna rağmen, ETA militanlannı uzun
yıllar Madrid'e teslim etmediler. Fransız politi-
kacılar, biraz da Hürriyet'in iddiasının aksine,
kendi Bask azınlıklarının tepkisini çekmemek
için bu yolu tuttular. Başka bir deyişle Bask
azınlık iadenin kabulünün değil, reddinin nede-
niydi.
Ispanya bu yüzden ETAterörüyle mücadele-
de büyük güçlük çekti.
Sonra ne oldu?
Sonra Ispanya gelişmiş bir demokrasiyi tüm
kurum ve kurallarıyla işletmeye başladı. Oyle ki
Ispanya'da, ETA teröristleri, Devlet Güvenlik
Mahkemesi gibi yargı kuruluşları önünde değil,
tümüyle olağan mahkemelerde yargılandılar.
Bu durum, bir zamanlar demokrasi mücahi-
di gibi görünen ETA'nın altındaki zemini kaydır-
dı, terörist örgüt gerçek yüzüyle ortaya çıktı ve
Fransa bile kendi Bask azınlığının tepkilerini bir
yana koyarak kendi ülkesine geçmiş ETAterö-
ristlerini yakalayıp, Madrid'e teslim ederek E-
TA'nın çökertilmesine büyük katkıda bulundu.
Şimdi söyler misiniz lütfen, Türkiye ile Ispan-
ya'nın durumu aynı mı ve Fransa ikiyüzlülük
mü ediyor?
Bu gerçekleri gösterme sorumluluğunu biz
üstlenmez isek, bunu kim yapacak?
ANAP MKYK'de yeni hükümet arayışlan değerlendirildi; Yılmaz'a tam yetki verildi
6
CHPTi hükümette bulunmayız'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Merkez Ka-
rar Yönetım Kurulu
(MKYK), yeni hükümet ara-
yışlan konusunda Başbakan
Mesut Yılmaz'a tam yetki
verdi. Yılmaz, CHP'nin için-
de yer alacağı herhangi bir
hükümet modeline kesinlik-
le "evet" demeyeceklerini
söyledi.
MKYK'nin dün yapılan
ve yaklaşık 4 saat süren ilk
toplantısında, yeni hükümet
arayışlan değerlendirildi.
AJınan bilgiye göre toplantı-
da, baa milletvekilleri DYP
ile soruşturma komisyonla-
nnda yapılan işbirligini eleş-
tirirken bazılan da Yıl-
maz'dan CHP'yle olduğu gi-
bi FP'yle de aynı hükümette
yer almayacağını açıklama-
sını istediler. Yılmaz hakkın-
daki soruşturma komisyo-
nunda görev yapan Nejat Ar-
seven ise "Eğer DYPileişbir-
liği yapmasaydık, Mesut Yılmaz'ı Yüce
Divan'a göndereceklerdi, ama bizim sa-
yımız Çiller'i göndermeye yetmiyordu"
dedı.
Yılmaz, toplantıda, Cumhurbaşkam
DemireTin kendisiyle ikincı kez görüşe-
bileceğini söylediğıni aktardı. Orgütün
CHP'yi istemediğini belirten Yılmaz, se-
çim hükümetine ANAP'ın girebileceği-
ni, ancak kendisinin bu hükümette yer al-
mayabileceğini söyledi. 3. kişi modelini
ancak ANAP'lı olması koşuluyla kabul
edebileceğini kaydeden Yılmaz'm, ko-
CHP, DYP ve FP oylarıyla önerge kabul edildi
Ydmaz'a 'çetesoruşturması'
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-TBMM Ge-
nel Kurulu'nda, Başbakan Mesut Yılmazhakkın-
da "çeteferi koruduğu", Türkbank satışı ve GSM
lisans devrinde usulsüzlük yaptığı gerekçeleriy-
le verilen 3 ayn Meclis soruştunna önergesi da-
ha kabul edildi. Türkbank ihalesine fesat kanş-
tırdığı gerekçesiyle önceki gün hükümeti düşü-
rülen Yılmaz, aynı yönde verilen Meclis soruş-
turma önergelerinin kabulüyle de Yüce Divan
tehdidiyle karşılaştı.
Genel kurulda dün ilk olarak FP ve DYP'nin,
"gürenlik güçlerince hakkuıda düzeolenen ope-
rasyonlan Alaattın Çakıcı'ya haber vererek kaç-
masını sagladıidan, çeteleri koruduklarT savıy-
la eski Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Yılmaz ve Ba-
yındırlık Bakanı YaşarTopçu hakkında verdikle-
ri Meclis soruşturma önergeleri birleştirilerek ele
alındı. Kendisini savunan Aşık, mılletvekilliğin-
den istifa etmesinin yöneltilen suçlamalan kabul
ettiği anlamına gelmediğini söyledi. Topçu'nun
savunmasından sonra CHP, DYP ve FP oylanyia
Meclis soruşturması açılması kabul edildi.
Genel kurulda daha sonra sırasıyla FP'nin,
"Tefeim ve Turkcell finnalanyla imzalanan söz-
leşmeiere ve Ozefleştirme Yasası'na aykın davra-
narak devletin geür kaybma neden olduklan" ge-
rekçesiyle Başbakan Yılmaz ve eski Ulaştırma
Bakanı Necdet Menzir hakkmda, Türkbank iha-
lesine fesat kanşürdıklan gerekçesiyle de Yıl-
maz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner hakkm-
da verdiği Meclis soruşturma önergeleri ele alın-
dı. Yapılan oylamalar sonucu her iki önergenin
kabul edilmesiyle Yılmaz hakkında 2 yeni Mec-
lis soruşturması daha açılnuş oidu.
nuşmasında Çiller hakkında olumsuz ve
kıncı ifadeler kullanmaması dikkat çek-
ti. Yılmaz. toplantıdan sonra yaptığı
açıklamada, 55. hükümetin Cumhuriyet
tarihinde başanlı olduğu için düşürülen
ilk hükümet olduğunu savundu.
Dokunulmazlıklann sırurlandınlması,
gurbetçı yurttaşlann oy kullanmalanmn
düzenlenmesi, yerel yönetımlerde 2 tur-
lu seçim, bankalar ve çetelerle mücade-
le için gerekli yasaların seçimden önce
mutlaka çıkanlması gerektiğini kayde-
den Yılmaz. U
ANAP, hükümet arayışla-
n ve Meclis çalışmalanna bu esaslar çer-
çevesinde yardımcı olacakör" diye ko-
nuştu.
Yılmaz, gazetecilerın sorulannı yanıt-
larken de soruşturma komisyonlannda
DYP ile yapılan işbirliğinin kamuoyuna
yanlış yansıtıldıgını ileri sürdü. Yılmaz,
-Bu. bir karşıhkb aklama değil, CHP'nin
siyasi oyununu bozmaya yönelik hareket-
tir. DYP ve ANAP'lı arkadaşlar ortak bir
tespitte bulunmuşlardır. CHP iki parti li-
derini Yüce Divan'a göndermeyi hesap-
lamıştır. Arkadaşlarunız, CHP'nin bu
oyununu bozmuşlardır. Ama,
ANAP bunu yaparken çözü-
mü de getirmiştir. Madem
Meclis bu görevi yerine geti-
rememektedir. o zaman doğ-
rudan yargı yolu açılmaudır.
ANAP, anayasanın 83. mad-
desindeki değişikliği bu ne-
denleistemektedir.DYPveD-
SP dedestek veriyor. 83. mad-
denin 2. tur oylamasını önü-
mü/deki günlerde Meclis'e
getireceğiz."
Yıhnaz, DYP ile soruştur-
ma komisyonlannda yapılan
işbirliğinin hükümet arayı-
şında da sürdürülüp sürdü-
rülmeyeceğine ilişkin bir so-
ruya ise "Mutlaka illiyet ba-
ğı olması gerekmez. Beüi me-
selelerde birfikte hareket et-
miş olmak, tüm meselelerde
de aynı işbirüği vapmayı ge-
rektîrmez. Merkez sağin ka-
deri Baykal'uı kaprisinc bı-
rakılamazdı" karşıhğını ver-
di.
ANAP'ı seçimlere götürecek yeni baş-
kanlık divanı da dün belirlendi. Yeni di-
vanda "miüiyetçi'' isimler ağırlık kazan-
dı. Yıünaz'm başkanlık divanı üyeliği
için önerdiği tek isim olan Şadan Tuzcu
oybirliği ile seçildi. Agâh Okta> Güner
ile Yaşar Dedelek dışındakı eski başkan-
lık divanı ülyelerinin tamamı ile birlikte
toplam 19 kişi aday oldu. 3 tur süren se-
çimlerde yeni başkanlık divanı oluştu.
Buna göre. Yaşar Okuyan ile Abdülka-
dir Baş, 37'şer oyla en yüksek oyu ala-
rak başkanlık divanına girdiler.
Cumhurbaşkam Süleyman Demirel
4
Güvenoyu alacak bir
hükümet anyorum'
KAYSERİ(AA)-Cumhurbaşkanı Sü-
leyman DemireL hükümet kurma çalış-
malannı değerlendirirken "Ben de 'bu
işin içinden nasıl çıkılabilir'ianjBrum.
bununyoluistişaredir. Ben,gü\tno\u ala-
cak bir hükümet anyorum" dedi.
Önceki gün Edirne'de yeni hükümet
konusunda "sabır" dileyen Demırel. dün
de Kayseri'de sabnn sınınnı "tükenene
kadar" diye çizdi. Ana-
yasada belirtılen 45 gün-
lük sürenın henüz başla-
madığını belirten Demi-
rel, görevin liderlere ve-
rilip verilmeyeceği ko-
nusundaki sorulan,
"Hiçbir şey bilmİTOrum,
öğreneceğim daha. Tür-
kiyeflkdefa hükümet ku-
ruyor değfl. Bunun yolu
istişaredir. Meclis'te tem-
sil edilen si>asi partüerin
gend başkanlamla teker
teker konuşacağun. Ondan sonra bu ku-
maştan ne çıkacağına bakacağun" diye
yanıtladı.
Anayasaya göre 45 günde hükümet
kurulmaması dunımunda seçim hükü-
metinin gündeme geldiğini anunsatan
Demirel. "O hükümetin güvenoyu ihti-
yaa yoktur.Ben,güvenoyu alacak bir hü-
kümet anyorum. Zaten TBMM seçime
karar vçrmiştir. 18 Nisan'da seçim yapı-
lacakür. Ben, görüştüğüm parti genel
başkanlanna a\nı zamanda seçimin öne
ahnmasına ve\a daha ileri bir taribe bı-
ralolmasına dair bir mülahazalan var
mı di)e de soruyonmr diye konuşru.
Görüşmeler sırasında herhangi bir tel-
kinde bulunmadığını belirten Demirel,
herkesi dinledikten sonra bir yol buluna-
bileceğini söyledi.
Türkiye'de siyasetin
bütünleşmesi için iki se-
çime daha ihtiyaç oldu-
ğunu kaydeden Demirel,
"Srvascti bütünleştirecek
halktır. Hiç başka bir
verde bir şey aramaym.
Halk, yeterarnk di>«cek.
Bunugeçmişte bir-iki de-
fa yapök" diye konuştu.
Güncel sıkınnlann bir
kısmının dünyadaki kri-
ze atfedilebileceğini be-
lirten Demirel. "Bilhas-
sa tekstflde kriz hissedilir şeldlde aşdama-
dL Yeni kurulacak hükümete düşen
önemli göre\. sanavinin icine düştüğü du-
rumdan çıkanlmasıdır. Sana\iörgütteri-
nin hükümetin önüne tedbir ko> ması la-
zımdır. Bu sorunlan, >eni kurulacak hü-
kümetin önüne birinci mesele olarak ko-
yacağım. Yeni kurulacak hükümetten.
ihracata önem vermesini iste>eceğim"
dedi.
Parti yönetimi tavır değiştirdi
FP lideri Kutan
başbakanbk bekliyor
ANKARA (CumhuriyetBürosu) - FP
Genel Başkanı Recai Kutan. geniş ta-
banlı bir uzlaşma olmazsa Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in ilk görevlen-
dirmeyı FP'den başlatacağını söyledi.
Kutan, diğer liderlerin somut bir hükü-
met modeli koymasının zorgöründüğü-
nü belirterek "Cumhurbaşkam, daha
önce de ısrarla ifade ettiği gibi, bir kural
adamı olarak gayet tabif
kigörevi ilk olarak FP'\e
verecektir. Bu husus ken-
dileri tarafından da açık-
çaifade edilmiştir" dedi.
FP Başkanlık Divanı
dün Kutan'ın Demirel'le
yaptığı görüşmeyi de-
ğerlendirdi. Gensoru sü-
recinin başından beri gö-
rev istemede ısrarlı ol-
mayan FP yönetimi tavır
değiştirdi. Sorulan ya-
nıtlayan Kutan, Demi-
rel'in kafasında bir hükümet modeli bu-
lunmadığını, liderlerle yapacağı görüş-
melerin ardından bir karara varacağı iz-
lenimi edindiğini söyledi. Kutan başka
bir soruya yanıt verirken de şunlan söy-
ledi: -Cumhurbaşkam temaslanndan
sonra iki durum ortaya çıkabilir. Ya bir
hükümet modeli konusunda uzlaşmaya
\-anldığı izlenimi edinebilir. Parlamento-
dan güvenoyu alacak böyle bir hükümet
modeli ortaya çıkarsa biz icinde de ola-
biliriz. dışında da kalabih'riz. Herhangi
bir ısranmız ounaz. Bu ihtimal zor gö-
rünüyor. Ya da ortaya bir hükümet mo-
deli çıkmaz ve daha önce yapıldığı gibi
liderlere görev verebilir. Cumhurbaşka-
nı, daha önce de ısrarla ifade ettiği gibi,
bir kural adamı olarak gayet tabii ki gö-
revi Dk olarak FP'ye verecektir. Bundan
kimsenin şüphesi olma-
sın. Bu husus kendileri
tarafından da açıkça i£a-
de edilmistir.''
Kutan, ilk görevin
FP'ye verileceğinde
"mçbirtereddütün" bu-
lunmadığmı da savun-
du. Bazı FP kurmayla-
nnın Kutan'ın Köşk zi-
yaretinden önce diğer
partilerle başlattıldarı
görüşmeler dün de de-
vametti.
FP'nin önde gelen isımlerinden
Oğuznan Asütürkün, CHP'lilerin yam
sıra bazı ANAP ve DYP'lüerle de görüş-
tüğü öğrenildi. Asiltürk'ün bu görüşme-
lerde geniş tabanlı bir uzlaşma hüküme-
ti modeli üzerinde durduğu öğrenildi.
Asiltürk'ün. u
Bu aşamada liderier dı-
şmda bir ismin başbakanlığı daha ger-
çekçi görünüyor" önensinde bulunduğu
belirtildi.
55. hükümetin karnesinde uygulanmayan yargı kararları ve anayasal suçlar var
Çjkar ba^antıh özelleştirıneler sorun olduANKARA(CumhuriyetBürosu)-Özelleş-
tirmelerdeki yargısal utancalara (skandal)
mafya da kanştı. Yargı organlannın verdiği
yürütmeyi durdurma ve iptal kararlannı. de-
vir işlemi gerçekleştiği gerekçesiyle uygulan-
mayarak anayasal suç işlenırken Türkiye tş
Bankasf ndan enerji açık eksiltmelerine. TE-
KECden limanlara. madenlerden Petrol Ofi-
si Anonim Şirketi'ne (POAŞ) kadar uzanan
stratejik alanlarda satış işlemlerinin bir bölü-
mü gerçekleştirildi.
ÖZELLEŞTİRME-ÇETE
Enerji ve Tabii Ka>Tiaklar Bakanlığı, ulus-
lararası tahkimin yolunun açılması için uğraş-
tı. Özelleştirmeler yoluyla hak sahibi yapılan
firmalarla çıkar bağlantısı kurulduğu ortaya
çıktı. POAŞ açık eksiltmesi. birinci gelen fir-
ma yerine, ikinci gelen katılımcı da atlanarak
Türkiye Iş Bankası konsorsiyumuna verildi.
Hükümetin düşmesine neden olan Türk-
bank açıkarturması, Susurluk utancasının ar-
dından iş dünyasının da mafya bağlantılaruıı
ortaya koydu. Türkbank açıkarttırmasını ka-
zanan KorkmazYiğif in iilkücü mafya Alaat-
tin Çakıcı'yla telefon görüşmesinin ortaya çı-
kanlması ardmdan devir işlemi gerçekleştiril-
medi. Ancak Başbakan Yılmaz, Cakıcı bağ-
lantısı hakkında daha önceden bilgileri oldu-
ğu açıklamasını, sonra düzeltmeye çalıştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Merkez
Bankası'na satış olduğu gün gönderilen gizli
uyanya karşm işlemin sürdürülmesı birçok
kıışku yarattı. Tepkilere neden oldu.
Yiğit, gözaltına alınmasının ardmdan 10
Kasım'da kendi televizyonlannda yayımlattı-
ğı kasette, Çakıcı'nın Türkbank açık eksiltme-
sinde devrede olduğunun Başbakan Yılmaz
ve Devlet Bakanı Taner tarafindan bilindigi-
ni ileri sürdü. Yiğit, Türkbank açıkeksiltme-
sine girmesini, Türkiye Cumhuriyeti Merkez
Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Devlet Baka-
nı Taner'in sağladığını belirtirken bankanın
ahnması için fınansman kaynağının da hükü-
metçe sağlanrnaya çalışıldığını anlattı. tçişle-
ri Bakanı KutiuAktaş. Yiğit'in kendisine rüş-
vet olarak ev önerdığını. görüşme kayıtlany-
la ortaya koydu. Çakıcı'yla Yiğit arasındaki
telefon görüşmesinde pek çok işadamının adı
geçerken Bayındır Holding'in sahibi Kâmu-
ran Çörtük'ün Türkbank açık eksiltmesiyle
ilgilı Yiğit'ten Genç TV'yi komisyon olarak
aldığı savlandı. Başbakan'ın, ihalenin tüm
aşamalannda doğrudan devTede olduğunun
ortaya çıkması, hükümetinin sonunu hazırla-
dı.
ÇETE, İRTİCA VE TERÖRLE
MÜCADELE
Çete ve mafyanın çökertiknesi için büyük
bir savaşım başlatılırken Emniyet Genel Mü-
dürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mü-
cadele Daıre Başkanlığı gerçekleştirdiği ope-
rasyonlarda 176 çetenin bini aşkın üyesini gö-
zaltına alarak yargıya verdi.
Alaattin Çakıcı Nice'te, Kürşat Yılmaz
Vama'da. SedatŞahin Berlin'de yakalanırken
Sedat Peker Türkiye'ye gelerek teslim oldu.
20 yıldır aranan, 'San Avni' olarak bilinen
uyuşturucu kaçakçısı Avni Musullulu. 12 yıl-
dıryaşadığı Ayvalık'ta ele geçirilirken çok sa-
yıda cinayetin yönlendiricisi olarak aranan ül-
kücü Kasım Gençyılmaz da Ankara'da yaka-
landı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ulusla-
rarası polis örgütleriyle düzenlediği ortak ope-
rasyonlar sonucu Hüseyin Bay başin Hollan-
da'da, NejatDaşda lspan>a'da>akalandı. Çe-
te ilişkilerinin odağındaki isifnlerden Meh-
met Eymür ile Yavuz Ataç sancılı bir süreç-
ten sonra görevlerinden uzaklaştınldı.
Çetelerle savaşımda çok önemli bir kilo-
metre taşı olarak kabul edilen Organize Suç-
larla Mücadele Yasa Tasansı, hükümetin söz-
lerine karşın yasalaşmadı. Gericihkle sava-
şımda dengesiz bir politika izlendi. Seçim
İcaygılan nedeniyle türban konusunda gerici-
lere ılımlı iletiler (mesajlar) veren hükümet,
MGK'nin her toplantısında gericiliğe ödün
venlmeyeceği konusunda kararlann altına im-
za attı. TBMM'ye gönderilen 9 gericilikle sa-
vaşım içerikli yasa tasansından yalnızca 3'ü
yasalaşh.
REFAHYOL döneminde TSK'yle yaşanan
gerginliğin benzeri ANASOL-D hükümeti
döneminde de yaşandı. Pandomim gösteri-
siyle dönemin Genelkurmay tkinci Başkanı
Orgeneral Çevik Bir'i tanımlayarak gericilik
savaşmınının iktidar savaşımına alet edildiği-
ni öne süren Yılmaz'a, dönemin Genelkur-
may Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Kara-
dayı ve kuv-vet komutanlannın 20 Mart'ta ya-
yımladıklan bildiriyle sert yanıt verildi.
TeTÖrle savaşımda etkinlik sağlanırken te-
rör örgütünün 2. ismi Şemdin Sakık. Kuzey I-
rak'ta düzenlenen operasyonia yakalanarak
Türkiye'ye getirildi. 'Ocalan'ıyuvasındançı-
karma' operasyonunun fıtilini askerler ateş-
ledi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
AaHaAteş, 16 Eylül'de Reyhanlı'da Suriye sı-
nınnda yaptığı konuşmada. Şam yönetiminin
teröre desteginin Türkiye'nin sabnnı taşırdı-
ğmı söyledi. Ateş'in ardından Genelkurmay
Başkanı, Cumhurbaşkam ve Başbakan, yap-
tıklan açıklamalarda Suriye yönetimini uyar-
dılar. Türkiye, yürüttüğü 'bunalım yönetimi'
çerçevesinde tatbikat hazırlıklanna başlama-
sı ve savaştan kaçınmayacagını viirgulaması-
nın ardmdan uzlaşma sağladı. 20 Ekim'de
Adana uzlaşmasının imzalanmasından 3 gün
önce, terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan,
Türkiye sımnna 300 metre uzaklıkta bulunan
Kamışh kasabasından Güney Kıbns Rum Ke-
simi'ne, oradan da Moskova'ya gitti. Türki-
ye'nin kararlı tutumunu Moskoya yönetimi-
ne karşı da sürdürmesi üzerine Öcalan. Rus-
ya'dan aynhnak zorunda kaldı. 12 Kasım'da
gittiği Italya'da tutuklandı.
EĞİTİM
Büyük tartışmalardan sonra yaşama geçi-
rilen 8 yıllık egitim, Diyanet Işleri Başkan-
lığı'nın öğrencilerin temel eğitim içinde Ku-
ran kurslanna gitmelerine olanak sağlayan
yasalara aykın genelgesiyle delindi. Temel
eğirime yaîdaşık 200 trilyon liralık katkı sağ-
lanmasına karşın altyapı sorunlan tam ola-
rak çözülemedi. Yaklaşık 60 bin yeni öğret-
menin ataması gerçekleştirilirken asker öğ-
retmen uygulamasına karşın Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki öğretmen
açığı giderilemedi.
SAĞLIK
Bu alanda yapılan çalışmalar tasanm aşa-
masında kaldı ve yapılacağı söylenen birçok
tasan gerçekleştirilemedi. Türkiye'de sağ-
lık güvencesinden yoksun olan 21 milyon
400 bin kişiye sağlık sigortası yapmak ama-
cıyla'KişiselSağhkSigortasıSistemi'(KSS)
yasa tasan taslağı hazırlandı. Taslak, sağlık
çe\Telerinin, Türk Tabipleri Birliği Merkez
Konseyi (TTB). Türk Eczacılan Birliği
(TEB) gibi meslek örgütlerinin yoğun eleş-
tirilerine uğradı. Sağlık çalışanlanmn özlük
haklannın iyileştirilmesi için Sağlık Bakan-
hğı'nca hazırlanarak 27 Kasım 1997 günü
Maliye Bakanhğı'na sunulan öneriden, ara-
dan geçen 1 yıla karşın sonuç alınamadı.
Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakan-
lığı'nca hazırlanan ve zina suçunu da dü-
zenleyen Medeni Yasa'da değişiklik tasansı
TBMM'ye gönderildi. 1033maddeliktasa-
n halen komisyonlarda bekliyor. Kadın ve
aileden sorumlu Devlet Bakanhğı'na bağlı
Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdür-
lüğü ile Aile Araştırma Kurumu'nun örgüt
yasalan çıkanlamadı.
TURİZM-KÜLTÜR
Bakanlar Kunılu'nca turizm merkezi ilan
edilen ülke genelindeki 19bölgeden 16'sın-
da doğal ve arkeolojik SİT alanlannın yer al-
dığı ortaya çıktı. Turizm Bakanlığı'mn 20.
dönem arazi tahsisleri sırasında ANAP'a ya-
kınhğıyla bilinen şirketlerin aldığı bazı böl-
gelerde, yoğun öneri üzerine parsel sayısını
arttırması tepki gördü.
Turizm sezonunun başında sektörde bü-
yük bir düşüş yaşandı. Bunalım üzerine, ku-
marhanelerin denetimli ve yalnızca yaban-
cılara yönelik olarak açılması yönünde ya-
sa tasansı hazırlanması benimsendi. Turist
sayısmda yaşanan azalmayla birlikte ocak-
mayıs aylannda yabancı sermayeli yatınm-
lar da düştü.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK),
1994 yılmdan bu yana 143 televizyon ve 77
radyoya toplam 220 yayın durdurma cezası
verdi. 313 televizyon ve 150 radyo 463 uya-
n cezası alırken, bölücü ve gerici yayın ya-
pan kuruluşlar toplam 3 bin 666 gün kapa-
tıldı. RTÜK, Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK), 'yeterli denetim yapdmadığı' yö-
nündeki suçlaması doğrultusunda Başba-
kanlık'tan gönderilen yazmın ardmdan sü-
resiz ertelenen ulusal televizyonlar. frekans
tahsisine ilişkin sıralama açık eksiltmesini
de aralık ayı içinde gerçekleştirmeye hazır-
lanıyor.
ÜNESCO tarafindan dünya kalıt (miras)
listesine alınan Pamukkale'de doğal dokuyu
olumsuz yönde etkileyen turistik amaçh te-
sislerve kaçak yapılaşmalann bazılan yıkıl-
dı. Kültür Bakanlığı'mn Pamukkale'de ula-
şımı sağlamak amacıyla SİT alanına aykın
düşenjaylı sistem planlaması tartışma yarat-
tı. Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku-
rulu'nun, SİT alanlannda yapılaşma olana-
ğı sağlayan 572 sayılı ilke karannın iptali is-
temiyle dava açıldı. Türkbank'ı almadan ön-
ce Alaattin Çakıcı'dan yardım istediği or-
taya çıkan işadamı Korkmaz Yiğit'in Istan-
bul'daki 28 bin konutluk tasanmmı engel-
leyen SİT karannın, Kültür Bakanlığı'nca
durdurulması büyük tamşmaya yol açtı.
BÎTTİ
DYP'nin pazarlığı
Çiller:
Her şeye
açığız
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu
- Yeni hükümet
oluşumlannda kilit
parti konumundakj
DYP, "somut" bir formül
seslendirmekten kaçmarak,
"pazarük gücünü" en yüksek
noktada tutmaya çalışıyor. FP'nin
yeni hükümet oluşumlannın
"dışında kalacağı" mesajı vermesi
nedeniyle olası hükümet modellerir
"biçimlendirmede" en etkin parti
konumundaki DYP, resmi
söyleminde "geniş tabanta
hükümet" istemini dile getirmesine
karşın, Cumhurbaşkam Süleyman
Demirel görevlendirme yapana
kadar, herhangi bir modelde ısrarcı
olmama karan aldı.
Çüler'den5ilke
ANAP'ın, FP ve CHP seçeneklerini
dışlaması üzerine rahatlayan DYP
lideri Tansu Çiller, yeni koalisyon
için Çankaya Köşkü'ne "5 ilke"
sundu. Çiller, Çankaya Köşkü'nden
ayjılırken yaptığı açıklamada.
"Önemli olan Türkiye'nin mutlaka
bir seçime giderek demokrasisini
yenileyebilme sürecini
başlatabilmesidir. Biz şu aymıada
her şeye açık, uzlaşmaya açık, destel
vermeye ve almaya açık bir
konumdayız. Geniş tabanlı bir
hükümet tercihimizdir" dedı.
Konuşmasının büyük bölümünde
düşük tümceler kuran ve "dış
diplomasi. teşekkülknmesi" gibi
yanlış kavramlar kullanan Çiller,
"partiler ve liderlerinin
dışlanmaması; diplomatik abhmlan
yapabilecek sommluluğun
taşuıması; ekonomik önlemter
ahnması; çete ve yolsuzluk
ilişkilerine dikkatle eğüinmesi; hiçbi
koşulda seçünlerin ertelenmemesi"
olmak üzere 5 ilke sıraladı.
"Tarafsız başbakanlar aym
zamanda sorumsuz olurlar. Türkiye
bu dönemde sorumsuzhjğu
kaklıramaz" diyen DYJjjdçri,,^^
koalisyonda yer almalan için en •
önemli iki madde olarak "partiierin
içinden bir başbakan ve 18 Nisan'da
seçim" koşullannı vurguladı.
Anadolu üniversitesi
28 öğrenciye
disiplin
soruşturması
Haber Merkezi- YÖK'ün kuruluş
yıldönümü olan 6 Kasım'da alkış ve
sloganlarla tepkilerini dile getİTen 2
öğrenci, rektörlükçe başlatılan
disiplin soruşturması nedeniyle
bugün ifade verecek.
İfade verecek öğrencilerin bir kısmı
yaptıklan açıklamada, Türkiye'de
neredeyse eleştirmeyen hiçbir
yetkilinin kalmadığı YÖK'e karşı
demokratik ve banşçıl bir tepki
gösterdiklerini, haklannda açılan
soruşturmanın YÖK'ün kaldınlmas
gerektiğini bir kez daha gösterdiğin
savundular. Adlanm vermek
istemeyen öğrenciler, üniversite
yönetimince kendilerine gözdağı
verildiğini de savundular.
Öğrenciler, "Yönetim, slogan aüp
alİuş tuttuğumuzu kabul etmememi
dunımunda okuldan atıiacağmıızı,
suçlamalan kabul etmemiz
durumunda ise bir ya da iki dönem
uzaklaştırma cezası alacağuruzı bize
Uetti" dediler. 6 Kasım günü saat
12.30'da sayılan yüzü bulan
öğrenciler tletişim Fakültesi
kantininden çıkış kapısına kadar
yürümüş, alkışlarla YÖK'e
tepkilerini dile getirmişti.
Ülkede Gündem
gazetesine
saldınya protestc
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakır'da önceki gün
20 bin kişinin katılırmyla
gerçekleşririlen "PKK'yi teün
mitingi"nde, bir grubun ülkede
Gündem gazetesini taşlaması ve
binaya girerek gazete temsilcisini
yumruklaması tepkiyle karşılandı.
Güneydoğu Gazeteciler
Cemiyeti'nde düzenienen basın
toplantısına, Demokrasi Platformu
ve HADEP, DEP ve EMEP
temsilcileri de katıldı. Toplantıda
konuşan IHD Genel Başkan
Yardımcısı Avııkat Osman
Baydemir, Diyarbakır Valisi Nafiz
Kayah tarafindan organize edilen
yürüyüşün toplantı ve gösteri
yürüyüşleri kanununu ihlal ettiğini
ileri sürdü. Baydemir,
Diyarbakır'daki yürüyüşe çevre
ilçelerden getirtilen koruculann da
katıldığını belirtti.