15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 1998 ÇARŞAMB HABERLER Org. İlhan Kılıç Bakû'da • BAKÛ (AA) - Azerbaycan yetkilileriyle görüşmelerde bulunmak üzere Bakû'ya gelen ve dûn Savunma Bakanı Sefer Abiyev'le görüşen Hava Kuvvetlen Komutanı Orgeneral İlhan Kılıç, Azerbaycan Hava Kuvvetleri'nin gûçlendinlmesı içın ellennden gelenı yapacaklannı söyledi. Orgeneral Kılıç'a, Azerbaycan Hava Kuvvetleri'nin kuruluş aşamasında karşılaşılan sorunlarla ilgili bilgi veren Abiyev, Türkiye ve Azerbaycan silahlı kuvvetleri arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlhan Kılıç, daha sonra Bakû'daki Şehitler Hıyabanı'nı ziyaret ederek Azerbaycan "ın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü için verilen savaşımda şehit olanlann mezarlanna çiçek bıraktı. Diyanet Vakfı'na dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamuoyunda Atatürkçü imam olarak tanınan eskı Edirne Karaağaç Camii imamı Muharrem Dürümlü, Diyanet Işleri Başkanı Mehmet \uri Yılmaz'ın aynı zamanda Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, ıl ve ilçe müfrülerinin de vakfın taşra kurumlannın başkanı olmalannın anayasaya aykırı olduğunu savunarak Danıştay'da dava açtı. Dürümlü, hacı adaylannın işlemlerinin idarece yapılmasına karşın vakıfça tahsil edilen paraların belli bir süreyle bankada bloke edilmesiyle kamu gücüne karşı hile yapıldığmı bildirdi. Geçîci işçilere iyi haber • ANKARA (AA) - En fazla geçici işçi çalıştıran kuruluşlann başında gelen Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nde mevsimlik jŞÇUcprmro^^ çahşan 30 bin işçi, 1999 yılında beş ay yerine tam yıl çahştıplacak. Geçici işçilerin bir yıl süreyle çalışmasına olanak sağlayacak parasal kaynak da sağlandı. Köy Hizmetleri Genel Müdürü Güner Saygılı, 1999 yılı bütçesine 65 tnlyon hralık ödenek sağlandığını belirtti. Buna göre uzun yıllardan bu yana 5 ay süfc ile çalışan Köy Hizmetleri'ndeki yaklaşık 30 bin işçi, önümüzdeki yıl 12 ay süreyle çaliştınlacak. Gelir dafiılımı vesuç • İZ\ÜR(AA)-Alarko Şirketler Topluluğu Başkanı Uzeyır Garih, Türkiye'de köyden kente göç olgusunun etkili olmayı sürdürmesine karşın insanlann mutlu olduğunu, suç oranının düşük düzeyde bulunduğunu biidırdi. Istanbul'da bir günde polise yansıyan ortalama 350 suç işlendiğini belirten Garih. "Istanbul Emniyeti'nın \erdigi bilgiye göre, bir o kadar suç da polise intikal ettirilmiyor. Istanbul'da bir günde ortalama 700 suç ışlendiği tahmin ediliyor" dedi. Buna karşılık, Latin Amerika'nın nüfusu 10 milyon cıvanndaki kentlerinden Venezuela'nın başkenti Caracas'ta günde 10 bin, Brezilya'nın ikinci büyük şehri Rio De Janeiro'da 7 bin, Meksika'nın başkenti Mexıco Cıty'de 11 bin suç işlendiğini kaydeden Garih, "Istanbul'da suç oranının düşük olması. insanlann mutlu olmasından kaynaklanıyor" dedi. Yuruyuş ertelendi • tstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu'nun (KESK) "Mnsanca yaşama koşullan ve ücret" için dün Ankara'ya yapmayı tasarladığı yürüyüş ertelendi. KESK'ten yapılan yazilı açıklamada, "KESK Genel Yönetım Kurulu, 21 Kasım'da toplanarak son si\asal, toplumsal gelişmeler vehükümet hakkında verilen gensoru nedenıyle toplumdaki genlımın daha da arttınlmaması için yapılacak eyiemin ertelenmesini kararlaştırdı" denildi. Kapatılan RP'nin eski genel başkanı hakkında açılmış birçok dava bulunuyor Erbakan tııtııklaııal>ilir Holdingler yarış icinde Şeriatçının Avrupaparası METtNGÜR KÖLN-Türkiye kökenli 'holding' adı altında- ki kuruluşlar Avnıpa'daki camilerde para topla- ma yanşı içindeler. Refah Partisi'nin yükselişi ve özellikle Avnıpa'da 1985'te örgütlenişiyle başla- yan çantayla para toplama, 1990'da Kombas- san'ın camilere girerek sadece Almanya'dan iki yri içinde 30 bin kişiden 2 milyar mark toplama- sıyla gelişti. Kombassan'ı örnek alarak bugün Avrupa'da para toplayan holdinglerin sayısı 30'a yaklaşı- yor. Her geçen gün adı ilk kez duyulan holding- ler, Islamcı gazetelerin Avrupa baskılannda tam sayfa ilanlarla boy gösteriyorlar. Konya çıkışlı holdinglerin ağırlıkta oldugu holdingler arasmda önde gelenler Endüstri Hol- ding (Konya), Ittifak Holding (Konya), Sayha Holding (Konya), Kaldere Holding (Konya), Konya Sanayi Holding (Konya), Şafak Holding (Konya), Konsan Holding (Konya), Kamer Hol- ding (Konya), Başak Holding (Konya), Ray Hol- ding (Konya), Büyük Avrasya Holding (Konya), Noya Holding (Konya), Katra Holding (Konya), Görüş Hoiding(Istanbul, yaklaşık 14 milyon DM topladıktan sonra iflas ettiği açıkJanmıştı. Kay- bolan paranın, kimi ortaklarca, kapatılan Refah Partisi'nin seçim harcamalan fonuna yatınldığı ileri sürülüyor), Yimpaş Holding (Yozgat), Ak- saray Holding (Aksaray), Slim Holding (Istan- bul), Umpaş Holding (Uşak), Büyük Anadolu Holding (Istanbul), Selçuklu Holding (Kayseri) vc Jetpa Holding (Istanbul). Türkiye'yi gerçek bir Müslüman ülkesi yapa- caklannı ileri sürüp camilerde hocalann eşliğin- de cihat çağnsı yaparak para toplayan holdingle- rin, FP destekçisi Milli Gazete'nin Avrupa bas- kısında yayımlanan tanıtımlanndaki çarpıcı söz- lerden bazılan şöyle: Kombassan: "Gurbetçinin iıuuç, güven veheial kazançlanmn eseri Kombas- san'ıizfcyinizJ'Umpaş: "Inançvebirliğingücü'', Kamer: "tnançveazmiııifiKİesLAJakıyatırınıve bol hdal kazanc", Yimpaş: »Hetol kesim", Selam: "Hetal garantisL Selam adı heial tadı." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hakkında, Diyarbakır DGM. Ankara ağrr ceza ve asliye ceza mahkemelerin- ce açılmış birçok dava bulunan eski RP'nin Genel Başkanı Necmettin Er- bakan'ın her an tutuklanabileceği sav- landı. Ankara DGM Başsavcılığı'nın, es- ki MSP, RP ve şimdiki FP'nin yan ku- ruluşu olan Milli Gençlik Vakfı (MGV) hakkında yürüttüğü soruştur- ma kapsamında. Erbakan ve 30 arka- daşı hakkında idam istemiyle açtığı so- ruşturmada önümüzdeki günlerde şa- şırtıcı gelişmelerin olabileceğı belır- tildi. Soruşturma sonucunda dava açıl- ması durumunda Erbakan ve 30 kişi- nin tutuklanabileceği bildirildi. Dava kapsamına alınanlar arasında, MGV'nin yönetici kadrosunun yanı sı- ra Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan, Ahmet TekdaL Zeki Ergezen, Mukad- der Başeğmez, İbrahim Halil Üriin, • Ankara DGM Başsavcılığı Necmettin Erbakan ve 30 arkadaşı hakkında ölüm cezası istemiyle soruşturma açtı. Soruşturma sonucuna göre tutuklanabileceği belirtilen Erbakan hakkında toplam 5 yıl hapis cezası isteniyor. Dava kapsamına Milli Gençlik Vakfı'nın yönetici kadrolan da giriyor. Şevki Yılmaz. Hasan Hiiseyin Ceylan, Aü Nabi Koçak ve Erol Yarar bulunu- yor. MGV soruşturmasını yürüten Yük- sel, 'RP-MGV-İBDA/C-AMGT-PKK' ilişkilerini irdelerken eski RP milletve- killerince kayınlan aşın dinci örgüt İB- DAyC'nın, laık düzeni yıkmak için P- KK'yi 'miittefik' olarak gördüğünü, örgüt liden Abdullah Öcalan'ı da 'ge- rilla komutanı'' diye nitelediğini orta- ya çıkardı. 12 Eylül öncesinde MSP'nin belli başlı yan kuruluşlan olarak Akıncılar, Milli Türk Talebe Birliği ve Avrupa Milli Görüş Teşkilatlan bulunuyordu. 12 Eylül'den sonra MSP'nin yerini RP, Eski RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve 30 arkadaşı zor durumda. Akmcılar'ın yerini İBDA/C, Milli Türk Talebe Birliği'nin yerini de MGV aldı. Silahlı eğitimin de yapıldığı MGV'ler için Erbakan, bir konuşma- sında şöyle demışti: "Buralar ilim ir- fan vuvasıdır. Buradan feyzini alan gençter, dört tane fakülte bitirmiş gibi oluıiar. MG\, partimi/in arka bahçe- skür" MGV şu anda bütün il, ilçe, belde ve köylerde örgütlü bulunuyor. Nuh Me- te Yüksel tarafından yaptınlan arama- larda, Tayyip Erdoğan, Necmettin Er- bakan, Şevki Yılmaz, Hasan Hiiseyin Ceylan, tmdat Kaya, Ahmet Akğül, Abdurrahman Dilipak, Hasan Damar, Fethullah Güien ve Cemalettin Kap- lan'a ait çok sayıda konuşma kaseti ele geçen vakfın toplam 1800 şubesinde 350 bine yakın üyesi bulunduğu ileri sürüldü. Vakfin şeref başkanlığını ha- len Nevzat Laleli yürütüyor. 'Anayasal düzeni sflah zoruyla yıka- rak yerine şeriat devleti kurmak ve hi- lafeti yeniden oluşturmak' suçundan başlatılan soruşturma kapsamında 24 kişiyi ifadeye çağıracak olan Yüksel, Erbakan ve Kazan ile birlikte, halen FP milletvekili olan Asiltürk, Ergezen ve Başeğmez hakkında da yine aynı suçtan fezleke hazırlayacak. Yüksel, aynca MGV'nin genel merkez ve bü- tün şubelennin kapatılması için mah- kemeye dava da açacak. DGM Başsav- cısı Cevdet Volkan'ın, daha önce de yaptığı gibi, Erbakan ve 30 arkadaşı hakkındaki soruşturmayı Yüksel 'in elinden almayı tasarladığı ileri sürül- dü. / Erbakan hakkında. 'Anayasa Mah- kemesi'ne hakaret' suçundan Ankara asliye ceza mahkemesi, 'RP'nin kay- bolan 1 trilyon lirası' nedeniyle Anka- ra 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Bıngöl 'de yaptığı bir konuşmada da 'halkı kin ve düşmanhğa tahrik ettiği' gerekçesiyle de Diyarbakır DGM'de açılmış üç ay- n dava bulunuyor. Erbakan hakkında toplam 5 yıla kadar hapis cezası iste- niyor. Ankara DGM, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacak EP'e kapatma davasıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara DGM Başsavcılı- ğı'nın, PKK lideri Abdullah Öca- lan'ın ttalya'da yakalanmasının ardından Türkiye'ye geri verilme- si için açlık grev leri, yasadışı gös- teriler ve molotofkokteyli atma eylemleri nedennle HADEP'in kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne dava açılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na suç duyurusunda bulunma- ya hazırlandıgı öğrenildi. Ankara DGM Başsavcılığı, Öcalan'ın gözaltına alınmasının • Ankara DGM Başsavcılığı, Öcalan'ın yakalanmasının ardından gelişen olaylar ışığında HADEP'in kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açılması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. DGM Başsavcılığı, daha önce de iki kez aynı başvuruda bulunmuştu. ardından gelişen olaylar üzerine HADEP'in Genel Merkez ve bü- tün şubelerinde arama yapılması için talimat vermiş ve bunun üze- rine yüzlerce partili gözaltına alın- mıştı. Gözaltına alınanlann bir bö- lümünün sorgulan sürerken, HA- DEP Genel Başkanı Murat Boz- lak ile Ankara 11 Başkanı Kemal Bülbül geçen günlerde tutuklandı. HADEP'e yönelik yuıt çapında yapılan operasyonlar kapsamında Ankara da gözaltına alınan 100ü aşkın kişiden 11 'i de önceki gün tutuklandı. HADEP yetkilileri, yurt gene- lınde şu ana kadar kaç partilınin tutuklandığını saptamaya çalıştık- lannı belırttıler. Ankara DGM Başsavcılığı'nın, gelişmeler ışığında HADEP hak- kında yeniden Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcılığı'na suç duyuru- sunda bulunmaya hazırlandıgı bil- dinldı. Daha önce iki kez HADEP hakkında kapatma davası açılma- sı için Yargıtay'a suç duyurusun- da bulunduklannı anımsatan DGM Başsavcılığı yetkilileri, Bozlak ve Bülbül hakkında **bö- lücü örgüte \ardım ve yatakuk" suçundan dava açılacağını kaydet- tiler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- lığı yetkilileri ise HADEP hakkın- da şu anda herhangi bir dava aç- mayı düşünmediklerini, ancak DGM'nin başvurusunu değerlen- direceklerini söylediler. ifadesi alınacak Isûfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ERDOĞANKARTAL Savcılıktan Erdoğan'a çağn tstanbul Haber Servisi- Istanbul Cum- huriyet Savcılığı, eski îstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı RecepTayyip Erdo- ğan'a, 10 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasından sonra Belediye Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısı ve dışanda toplanan gnıba yönelik yap- tığı konuşma konusunda başlatılan so- ruşturma kapsamında ifade vermesi için davetiye gönderdi. Istanbul Cumhuriyet Başsavcıh- ğı'ndan alınan bilgiye göre Diyarbakır 3 No'lu DGM tarafından hakkında \ erilen 10 aylık hapis cezasının Yargıtay'ca 25 Eylül 1998 'de onanmasının ardından Er- doğan'ın. Istanbul Büyükşehir Belediye- si'nde düzenlenen basın toplantısı ve dı- şanda bekleyen kişilere yönelik yaptığı konuşmaya ilişkin soruşturma açılmıştı. Soruşturmayı yürüten Istanbul Cumhu- riyet Savcısı Hasan Eker. Erdoğan'ın konuşmasını içeren video kasetlerin çö- zümlerini ve yazılı basında çıkan haber- leri inceledi. Konuya ilişkin Erdoğan'ın ifadesine başvurulmasına gerek gören savcı Eker, ifadesinin alınabilmesi ama- cıyla savcılığa gelmesi için Erdoğan'a davetiye gönderdi. Erdoğan ise yaptığı açıklamada, sav- cılıktan kendisine resmi bir e\Tak gehne- digini söyledi. Görüşmeler gensoru sonrasına bırakıldı Komisyonda geçici bütçe gündemde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen 1999 mali yılı bütçe yasa tasansının sonuçlandınlması gensoru sonrasma brrakıldı. Maliye Bakanlığı bütçesinin 26 Kasım PeTşembe gününe bırakılması. "ömrünü tamamlayan hükümetin ödenekleri açmakta cömert davranacağı" yorumlanna neden oldu. Geçici — — — — bütçenin de gündeme gelebileceği belirtilirken Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) 1999 bütçesini görüşecek olan Hazine yetkililen başta olmak üzere ekonomi bürokratlannda kaygı oluştu. 25 iktidar üyesıne karşılık 15 milletvekiliyle muhalefetin temsil edildiği Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, DSP'liler geçici bütçe gerektiğini savunurken ANAP'lılar bu bütçede ısrar ediyorlar. DSP Grup Başkanvekili Ali Dıksoy, yeni hükümete bu bütçenin dayatılamayacağını söylerken Devlet Bakanı Işın Çelebi. "Anladfğım kadanyla geçici bütçe egilimi var. Geçici bütçenin sorunlan daha da ağırlastıracağını düşünüyorum. Bu bütçeyi geçirmekte yarar görü>wrum" dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit de Başbakan Mesut Yılmaz'la PA. lan ve Bütçe Komisyonu'nda DSP'liler geçici bütçe gerektiğini savunurken ANAP'lılar bu bütçede ısrar ediyorlar. Başbakan Yardımcısı ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de Başbakan Mesut Yılmaz'la bütçe konusunu ele aldıklannı bildirdi. dün yaptıklan görüşmede bütçe konusunu ele aldıklannı bildirdi. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Biltekin Özdemir. 1999 bütçesinin görüşülüp görüşülmemesı karannın bugün verileceğini söyledi. CHP Denizli Milletvekili Hilmi Develi ise bütçenin gensoru sonrasına bırakılmasını. "hükümetin gidera>ak kalemleri açacağı, bütçe disiplininin _ ^ _ ^ _ _ kalmayacağmın göstergesi'" olarak yorumladı. Komisyonun iktidar üyelerinin böylece muhalefet sorumsuzluğunda hareket edebileceklerine dikkat çeken Develi, memur maaş katsayılannda ve bazı ödemelerde artış olabileceğini söyledi. Develi, komisyonda da bütçenin delindiğini anımsatırken hükümet üyelerinin "gizli bir havuz" oluşturduğunu söyledi. Seçimlerin nisan ayına alırunası durumunda, Türkiye'nın uzun süre ^ ^ ^ ^ ^ ^ geçici bütçeyle yönetilemeyeceği düşüncesiyle bu hükümetin bütçesinin geçerli kılınabileceği; seçimlerin şubat ayına çekilmesi durumunda geçici bütçe yapılabilececeği belirtiliyor. Seçimlerin 2000"e kalacağı yorumlanna neden olan ANAYOL-SOL hükümeti olasılığında ise 55. hükümetin büyük ortaklannnı yeni iktidarda yer alacağına dikkat çekiliyor. Hükümet tartışması FP'degeride durma eğilimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANASOL-D hükümetine alternatif koalisyon modelleri tartışılırken FP yönetiminin izlediği çekingen tavir parti içinde tartışmalara neden oldu. Gensoru sürecinin başından beri hükümeti kurma görevinin kendilerine verihnesinde ısrarlı olmadıklan, uzlaşmaya açık olduklan mesajını veren ve bir hükümet modeli önermeyen FP yönetiminin tavn parti içinde bazı tepkilere neden oldu. FP'nin ısrarcı oknamasını "taktik'' olarak açıklayan bazı parti yöneticileri, "Şimdi görevin verilmesni ısrarla istersek ve görev bize verilmezse, bu seçim öncesi seçmeni olumsuz etkiler. Aynı durumla seçimden sonra da karşılaşıiacagı propagandalan güç kazamr ve bu tabaoda umutsuztuğa neden olur" görüşünü sa\ unuyorlar. Bu gerekçelerle gerilim yaratacak bir poîitika yerine ılımlı bir tavır izlemeyi daha uygun bulduklannı belirten FP yöneticilerinin açıklamalan bazı milletvekillerini tatmin etmedi. FP Gaziantep Milletvekili Nuretân Aktaş, birinci parti olduklannı ve görevin öncelikle kendilerine verilmesi gerektiğini savundu. FP Genel Başkan Yardımctsı AH Coşkun ise üîkenin duyarlı bir dönemden geçtiğini ve bunalımı tırmandıracak bir politikayı doğru bulmadıklanm söyledi. FP Konya Milletvekili Lütfi Yalman • da "Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den demokratik bir tavır bekfemediklerini, o nedenle böyle davraoüdığnu" dedi. GLOBALPOLMKÜLTÜI ERGIN YıLDıZOĞLU Kanlı Pazar Endonezya'da nüfusun ezici çoğunluğu Müslümaı olmasına rağmen Suharto, islamı resmi devlet dini ha line getirme yolundaki basınçlara direnmiş, bu arad; da Çinli/Hırıstiyan azınlığa her zaman yüksek mevki lerde görev vererek dini ve etnik farklılıklan kendi gü cünü arttırmak için kullanmıştı. Yüzde doksanı Müs lüman olan 202 milyon nüfuslu Endonezya, yakın za mana kadar dini etnik hoşgörüye ve uyuma örnel gösteriliyordu. Geçen pazar yaşanan olaylar gerçek durumun ne kadar farklı olduğunu, bu hoşgörü masalının, bugü ne kadar nasıl bir baskınm üzerini örtmekte kullanıl dığını gözler önüne koydu. Baskı kalkınca 'hoşgörü dağılıverdi. Etnik ve dini çelişkiler hızla su yüzüne çı- karak kanlı olaylara yol açmaya başladı. Pazar güni en az 14 kişi öldü ve 11 'den fazla kilise, bir Katolik ki2 öğrenci okulu, Müslüman gençlerden oluşan kalaba- lıklar tarafından talan edildi ve yakıldı. Diplomatik kaynaklar, olaylann perde arkasında, Endonezya'da yaşanmakta olan iktidar savaşının ol- duğunu söylüyoriar. Ana muhalefet partisı Megavva- ti Sukarnopurti ile ortak bir bildiri yayımlayan ılımlı Müslüman lider Abdurrahman Vahdi'nin, "Olaytar kendiliğinden gelişmedi. Tekbirkişiden emiralan ser- seriler tarafından düzenlendi" tespiti de diptomatla- nn gözlemlerini dogrular nitelikte. Abdurrahman Vah- di, 35 milyon üyeli Nahdatul Ulema grubunun lideri. Sydney Morning Herald'ın Cakarta muhabirinin "Kamyonlara bindirilmiş ve tekbir getiren kalabalık- lann kimizaman Batı Java gibi uzak bölgelerden gel- diği görülüyordu" (24.11.98) türünden gözlemleri de, olaylann bir merkezden planlandığını düşündürüyor. Associated Press muhabinnin yorumuna göre de olaylar büyük olçüde provokatörlerin işiydi. Olaylar başlangıçta, Çinlilerin işlettiği bir kumarha- ne ve otopark üzenne çıkan anlaşmazlıklardan kay- naklandı. Müslümanlar bölgelenndeki kumarhanenin namaz saatlerinde kapatılmasını ıstediler. South Chi- na Morning Post'un, Cayadi isimli Çinli-Budist bir görgü tanığının ifadesine dayanarak bildirdiğine göre "Kumarhanenin yedi Ambonez (Ambon aclasından Çinli-Hıristiyan) fedaisi, pazarsabahı saat altı sulann- da, ellerinde kılıçlarla Müslüman mahallesine girdiler, bir motosikleti ve otomobiliyaktılar ve camiye taş at- tılar." (23.11.98) Daha sonra Müslüman gençlerden oluşan bir kala- balık önce kumarhaneye saldırdı ve yaktı. Alevler ma- halledeki bir kiliseye sıçradığında, yangın söndürme araçlannı bölgeye sokmadı. Ellerinde palalar, ucu siv- ri bambu mızraklar olan kalabalığın hızla sayısının art- tğı, ellerinde 'Islam Savunma Cephesi' pankartlan taşıyan önderlerinin megafonlarla kalabalığa yönelik olarak "Islama küfrettirmeyiz, askerengellerse onu da yok ederiz" şeklinde heyecanı arttıncı konuşmalar yaptığı görüldü. Bu arada bir alışveriş merkezine sak- lanmaya çalışan Çinli genç palalarla parçalanarak ÖJ- dürüldü. Kalabalık, Katolik Kız Okulu'na saldırdı. B- BC muhabiri Jonathan Head'ın bildirdiğine göre mo- rali son derece düşük olan güvenlik güçlerinin kala- balığa müdahale edemediği görülüyordu. Hemen tüm gözlemciler, bökjesel bir çatışmanın adeta bir otlak yangını gibi bir anda yayılmasının tek bir açıklaması olduğuna inanıyorlar: Olaylar özellikle kışkırtılıyor ve radikal gruplara bilinçli olarak hareket alanı açrtiyor. Habibi'nin kendisinden beklenen hızla demokrasi- ye geçişi gerçekleştirememesi birtaraftan: öncekrhaf- ta askerlenn umulmadık bir sertlikte, ven'len emırlerin aksine gerçek mermi kullanarak 14 kişiyi öldürmele- rinin gösterdiği gibi güvenlik güçlerinin denetimden çıkmaya başlaması diğertaraftan, Endonezya'da hız- la bir iktidar boşluğu oluşturuyor. Endonezya egemen sınıfının çeşitli fraksiyonlarının temsilcileri, bu karga- şada birbirlerinin üzerine basarak, önlerindekini yıp- ratarak iktidara yükselmeye çabalıyorlar. Öğrendler ve halkın çoğunluğu bu olaylarda Suharto ailesinin de parmağı olduğuna inanıyor. Diplomatik kaynaklara göre bu iktidar mücadelesinde taraflar birbirlerine kar- şı etnik ve dini çelışkileri kışkırtarak mücadele ediyor- lar. Suharto diktatörlüğü yıllarca dini ve etnik çelişkile- ri canlı tuttu ve denetleyerek kendi iktidarını güçlen- dirmek için kullandı. Diktatörün bu böl-yönet politika- sı, etnik ve dini gruplann, demokratik bir ortamda gü- ven ve ekonomik işbirliğı içinde kaynaşarak ortak bir kültürve buna paralel bütünleşmiş çok kültürlü birtop- lum oluştunmalanna olanak verrrîedi. Şimdi birtaraftan ekonomik kriz derinleşirken diğer taraftan demokrasiye geçme süreci uzadıkça ege- men sınıfın içindeki çatışmalar sertleşiyor. Başlangıç- ta birleştirici çimento olarak işleyen rejime, egemen sınıfa, Suharto'nun kimliğinde kapitalizme, emperya- lizme karşı gelişen hareket, provokosyaniann, çare- sizliğin ve moraî bozukluğunun etkileriyle etnik ve di- ni fay kınklanndan parçalanıyor. Böylece Endonezya devriminin muhalefeti de homojenliğini kaybetmeye, Endonezya da bir ülke olarak hızla bir parçalanmaya doğru gidiyor. Etnik ve dini çoğunluklarla azınlıklar arasındaki çe- lişkilerin, egemenlik ılişkilerinin baskıcı siyasi iktidar- lann çimentosu olarak kullanıldığı toptumlarda, bu çi- mentonun bir kriz anında hızla eriyerek toplumsal/ulu- sal dağılmaya yol açtığını bir kere daha görüyoruz. De- mokratik ilişkiler, çelişkileri zaman içinde yaşanabilir boyutlarda tutmanın koşullannı oluşturma şahsına sa- hipken, hoşgörüsüzlük, baskı ve terör çelişkileri da- ha patfayıcı yannlara erteliyor. Çetiııkaya'ıım cezası kaldırıldı Istanbul Haber Servisi - Kapatılan RP'nm eskı mil- letvekili Şevki Yümaz'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan gazetemiz Ge- nel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya'yı "ya- yın yolujla hakaret" su- çundan 3 ay hapis ve 2 mil- yon lira ağır para cezasına çarptıran mahkeme, suçun Yıknaz'ın "haksız hare- ketieri doğrultusunda ge- Bştiğini"' belirterek cezanın ortadan kaldınlmasına ka- rar verdı. Gazetemiz Ge- nel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya hakkın- da 31 Mayıs 1997tarihin- de yayımlanan "Uyanın" başlıklı yazısında, hakkın- da verilen gıyabı tutukla- ma kararlan yüzünden yurtdışına kaçan Şevki Yıhnaz'a hakaret ettiği id- diasıyla dava açılmıştı. Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü oturumuna Hikmet Çetinkaya katıl- mazken avukatı Fikret Ü- kiz hazır bulundu. Duruş- mada son savunması soru- lan llkiz, daha önceki sa- vunmalanm tekrarladıkla- ruıı belirtti. Karannı açıklayan mah- keme başkanı, Hikmet Çe- tinkaya'yı yayın yoluyla hakaret suçundan TCK'nin 482/son madde- si gereğınce 3 ay hapis ve 2 milyon lira para cezası- na çarptırdı. Ancak Istan- bul 2. Asliye Ceza Mahke- mesi, Şevki Yılmaz'ın Türk halkının oylanyla se- çilen TBMM hakkında "pezevenkler pariamento- su" diyerek kendi "haksız hareketiyie" suçu doğur- duğuna dikkat çekerek TCK'nin 485/2 maddesi uyannca cezanın ortadan kaldınlmasını kararlaştır- dı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle