16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kız öğrencilerin 'ifFetsizliği' suç kapsamından çıkanldı, 'geçici çıkarma cezası' kaldınldı Yurt yönetmeliği değîştîrildi AYDINLANMA EMRE KONGAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğrenım Kredı ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur) Yurt Idare ve tşletme Yönetmelığı'ndedeğışiklık yapılarak yurttan "geçiti çtkarma cezası" kaldınldı. Öğrencı, uyan ve kınama cezalanndan sonra "sûre- siz" atılacak. Iffete aykın hareketler- de bulunan kız öğrencılerın yurtlar- dan süresız atılmasım öngören mad- de de kaldırılarak. genel ahlak ku- rallanna uymayan, kişı ve toplumu tahrik eden da\Tanış ve eyiemlerde bulunan öğrencılere "kınama ceza- sı" verilmesr hükme bağlandı. Yenı yönetmelikle şehit ve gazı çocukla- nna ücretsiz yurt olanağı tanındı. Yurt-Kur Genel Kurulu, 1989 ta- rihli Yurt Idare \ e Işletme Yönetme- liği 'ni "günün koşullanna uyarla- makamacıyla" değiştırdi. Değışık- likle yurttan atılan öğrencmin kre- disinin de kesilmesi yönünde katı bir karar alınırken, kız öğrencilerin "ifletsizliği" \eniden tanımlandı. Süresız yurttan atılma cezası verilen "kurum içinde ve dışında iffete ay- lan harekette bulunma" eylemi; "genel ahlak kurallanna aykın ey- lemde bulunma" maddesi altında Özel yurtlar sıkı denetim altında ASUMAN ABACIOĞLU IZMtR- Milli Eğitim Bakanlıgı özel yurtlan in- celemeye aldı. Bakanlık, zorunlu eğitimin 8 yıla çı- kanlmasından önce ortaöğretim öğrencilerini ba- nndıran özel öğrenci yurtlannda, bundan böyle 6, 7 ve 8. sınıf ögrencilerinin kalamayacağına ilişkin bir genelge yayımladı. Bakanhğın genelgesine gö- re, bu öğrenciJeryalnızca "çokzoruniii haflerde" va- liliklerden ahnan onay ile özel yurtlarda kalabilecek- ler. Sekiz yıllık temel eğitim yasasının yürürlûge gir- mesiyle çeşitli dernek, vakıfve diğer özel hukuk tü- zelkişilerince açürp işletilen özel öğrenci yurtlan- run işleyişinde değişiklikler gündeme geldi. "Öğ- rend Yurtian ile Benzeri Kurumlann Açıhnası, Iş- letilmesi ve Denetlenmea Hakkında Yönetmelik"in 9. maddesi, sadece prta ve yükseköğretim öğrenci- leri için yurt ve benzeri kurumlann açılabüeceği hükmünü getirirken, yaygın eğitime hizmet veren yurtlann açılmasına ve işletilmesine izin venniyor. Ancak daha önce özel yurtlarda kalan ortaöğretim kurumu öğrenciierine, ilköğretimin 8 yıla çıkanlma- sının ardından ne gibi bir uygulama yapılabileceği konusu. özei yurtlann denetüninden sorumlu vali- lik, mûlki amirler ve Milli Eğitim Bakanlıgı müfet- tişleri için sorun oluşturdu. Genelgede, "çok zorunlu haUerde" ortaöğretim öğrencilerini banndıran yurt ve benzeri kurumlar- da karma nitelikli olarak bu öğrencilerin banndınl- malanna, valiliklerce alman onay ile özel izin veri- lebileceği bildirildi. Genelgede, bu izin verilirken, yurt binasının ayn blok veya aynı binarun başka kat- lannda bannmalanna "azami dikkat" gösterilmesi. öğrencilerin yaş ve gelisjm gruplanna göre bann- malannın esas alınması istendi. düzenlenerek kınama cezasına dö- nüştürüldü.Değişiklik. genel gerek- çe bölümünde "kız öğrencilerin ge- ceyi dışanda geçirmelerinde u\ gula- nacakyöntemeaçıklık getirilrniştir" şeklinde açıklandı. Genel ahlak ku- rallanna uymayan, kişi ve toplumu tahrik eden davranışlarda bulunan öğrenciler kınama cezası alacak. Geceyi izinsiz ve mazeretsız olarak yurdun dışmda geçirenler, "uyarma cezası'' alacak. Geceyi. üst üste iki gün yurdun dışında geçirenlere "kı- nama cezası"; üst üste üc gün yur- dun dışında geçirenlere yurttan atıl- ma cezası verilecek. Yurt bina ve tesislerine yazı, ilan, afiş ve poster asmak, baht ve talih oyunlan oynamak ve sarhoş olmak, "kınama cezası" içinde düzenlenir- ken; yasadışı kuruluş ve örgütlere üye olmak, uyuşturucu kullanmak ve taşımak, yurt duvarlanna ideolo- jik resim, afiş, poster asmak, milli birlik ve bütünlüğü zedeleyen afiş- ler asmak, marşlar söylemek, Top- lantı ve Gösteri Yüniyüşleri Hak- kında Yasa'ya muhalefet etmek "vurttansüresızatihnacezası" kap- samına alındı. Yurttan geçici çıkar- ma cezası kaldınlırken, Istanbul'un ulaşımı uzak bölgelerinde yaşayan- lann da yurtlardan yararlanmasına olanak tanındı. Şehıt ve gazi çocuk- lanna ücretsiz bannrna hakkı tanı- nırken, yurttan atılan öğrencilerin 5 gün daha yurtta kalabilmesi öngö- rüldü. 2 yıllık yüksekokullan bitiren öğrencilerin ikinci bir yükseköğre- tim kurumunu kazanması halinde de yurtta bannmalanna olanak ta- nındı. Günün koşullanna göre deği- şebilecek öğrenci izinleri hakkında- ki son söz, genel müdürlüğün dü- zenleyeceği talimatlara bırakılırken, yurt kayıtlannda "toplu hakJe yaşa- raaya elverişli belge* koşulunun aranmayacağı hükme bağlandı. Bu belgenin üniversiteye kayıt sırasın- da da istenmesi nedeniyle bu karann almdığı bildirildi. Yann Öğretmenler Günü; ek iş yapan yazar-öğretmen Efe, 'Bizi bu duruma düşürenler utansın' diyor Oğretmenlik yaşamaya yetmiyor YUSUFZİYAAY O. iki öykü kitabı yazmış bıröğretmen. 24 Kasım Öğretmenler Günü. o ve onun gibiler için diğer günlerden hıç de farklı değıl. Çün- ku onurlu bir yaşam, o ve onun gibi binlerce öğretmen için ek ış yaparak elde edılebılıyor. Sait Efe, 48 yaşında, J 7 yıllık bir ilköğre- tim okulu öğretmeni. Öğretmenlikten arta kalan zamanlannda ek iş yapıyor. Çünkü o. aldığı 128 milyon lira maaşla ancak dört ço- cuğunun üniversıte masraflannı karşılayabi- liyor. Ailesinin yeme, içme, bannma, okuma, sinema ve tiyatro giderlerini karşılamak için öğretmenliğin yanı sıra kitap pazarlamacılı- ğı yapıyor. Eşi e\ hanımı olan Saıt öğretme- nin giderlerini karşılaması için aylık 300 mil- yon liraya yakın para harcaması gerekiyor." "Tek çıkar yolum ek iş yapmak" diyen Sait öğretmen, öğretmenlerin ekonomik düzeyle- 'trirmi yükseltilmesiyle birlikte ek iş yapma- larının tümüyle yasaklanmasmdan yana. Her sabah saat 06.00'da kalktığını belirten Sait Efe, "Telaşla okula, çocuklanma koşıı- yorum. Onlar benim için geleceğin umut ışık- lan. Ama geçim kaygım nedenhle \aprığım ek iş beni yoruyor. ideaiimdeki ögrermenliği tam anlamıvla vapamadığım için onlara kar- $ı utanıyorum. Sanki ek iş vaparak. kendimi t Efe, 48 yaşında, 17 yıllık bir ilköğretim okulu öğretmeni. Öğretmenlikten arta kalan zamanlannda ek iş yapıyor. Çünkü o, aldığı 128 milyon lira maaşla ancak dört çocuğunun üniversite masraflannı karşılayabiliyor. çocuklanmın zamanınıçalmış gibi hissediyo- rum" diyor. Ama onun da bir ailesı var ve in- san gibi yaşamak için ek iş yapması kaçınıl- maz görünüyor. Yaptığı ek işten, öğretmenlikten kazandı- ğından daha fazla para kazandığını vurgula- yan Saitöğretmen. olumsuzekonomik koşul- lann, öğretmenliği ek iş durumuna getirme- sinden yakınıyor. Öğretmenlerin çoğunlukla kitap okuma- dığını, sinema ve tiyatro izlemediğini belir- ten Sait Efe, bu nedenle bırçok öğretmenin, ülkedeki. dünyadaki ve mesleğındeki deği- şimlerin ve gelişmelerin farkında bile olma- dığını söylüyor. Öğretmenliğin yalnızca müfredatı izlemek değıl. "sabrandanıubilgibirikirniveyaşarn dene>imleriv iedoldurupöğrencilerinidüşün- meye. düşüncelerini özgürce sö\leme\e ve araşörmajayöneltnıeyiöğretmek" olduğuna inanan Saıt Efe, öğretmenin çocuklarla arka- daş olması, onlan düşünmelennı sağlamaya yönlendirmesi gerektiğini belirtiyor. "Kurt Ağzında Kuzu" ve "Yirmi Kuşaklık Sevgi" adlı iki öykü kitabı bulunan Sait Efe, ek işe ayırdığı zaman nedeniyle kafasında yazma- sına karşın öykülerini kâğıda dökmeye fırsat bulamadığını söylüyor ve eklıyor: "Oğret- mealeri bu hate düşürenler «rtansm." Idam Cezası Kaldırılmalıdın Idam cezası kaldınlmalıdır. PKK liderini Italya'dan alabilmek için değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her ne nedenle olursa olsun, insanlann öldürülmesini uygun bulmadığı ve bu gerçeği bütün vatandaşların eği- timinde esas ilke yapmak istediği için. ••• Yıllar boyu, idam cezası bütün toplumlarda tartışılmıştır. Artık pek çok toplum bu cezayı kaldırdı. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti de 15 yıldır, mahkemelerin verdi- ği kararlar Meclis tarafından onay- lanmadığı için, bu cezayı uygulamı- yor. ••• PKK liderinin Italya'dan getirtilme- si isteğimiz çerçevesinde bu konu bir kez daha gündeme geldi. Çünkü Batı ülkelerinin, kendilerin- den sığınma isteyen ya da sığınma istemeseler bile, kendileri tarafından yakalanmış olan suçluları, "idam ce- zası" ile karşı karşıya kaldıklan du- rumlarda, isteyen ülkeye, sırf bu ne- denle vermediği biliniyor. • • • Önce, PKK liderini alabilmek için, idam cezasının varlığının bir engel oluşturduğu düşünülerek alelacele bir tasarı hazırlandı. Daha sonra, biz idam cezasını kal- dırsak bile Italya'nın PKK liderini ver- meyebileceği olasılığı ortaya çıkınca bu iş de tavsadı. Çünkü gerekçe, bir "genel ilke", bir genel "felsefe" üzerine değil, özel bir soruna ivedi bir çözüm getirmek üzerine kuruluydu. Ayrıca bu tasarının hızının kesil- mesinde, hem toplumdan hem de politikacılarımızdan gelen "direnme- lerin", yani idam cezasının gereklili- ği konusundaki tutumların etkili ol- duğu söylendi. Gerek seçmenlerin gerekse polrti- kacıların idam cezasından yana ta- vır aldıkları belirtildi. Şimdi Ecevrt'in öncülüğünde ko- nu yeniden tartışmaya açıldı. • • • Bir insan, hemcinslerini öldürme- ye nasıl koşullanır ya da başka in- sanları öldürmenin kötü ve yanlış, yani yapılmaması gereken bir davra- nış olduğunu nasıl öğrenir? Önceaileden. Sonra arkadaş gruplarından. En sonra ve en temel olarak da okuldan. Günümüzde bütün bu "toplum- sallaştırma" kurumlannı örten ve gü- cü itibanyla hepsinin önüne geçen bir başka güç daha ortaya çıkmıştır: Medya. Yani günümüz insanı, içinde yaşa- dığı toplumda nelerin doğru nelerin yanlış oldugunu artık, aileden de, ar- kadaş grubundan da, okuldan da daha çok, medyadan öğreniyor. ••* Peki toplumumuz, "insan öldür- me" konusunda, kendisi ile bütün- leştirmek istediği bireye hangi de- ğerleri aktarıyor? Neleri öğretiyor? Birey bu toplumda önce, "bazı ne- denlerle insan öldürmenin meşnj ve haklı olduğunu" öğreniyor. Neden? Çünkü, devlet idam cezası uygu- luyor. Eğitim açısından, "devletidam ce- zası uyguluyor" ne demek? "Bazı nedenlerle insanlar öldürü- lebilir" demek. Böylece insanlar bazı durumlarda cinayet işlenebileceği konusunda eğitiliyor. Üstelik en hunhar ve vahşice işlen- miş cinayetler için, asil ve necip medya mensuplanmız "namus cina- yeti" diye başlık attıklarında, katiller, neredeyse işledikleri cinayetlerle ıf- tihar eder duruma getiriliyor. Medyası olaya böyle yaklaşan bir toplumda birey, bir de "devletin in- san öldürdüğü" gerçeğini bilerek büyüyünce, politikacı olarak da, seç- men olarak da "idam cezasının kal- dınlmasına karşı" tavır alıyor. Böylece, insan yaşamının değeri- nin Kırıkkale Fabrikalarında üretilen 7.65 ya da 9 milimetrelik bir kurşu- nun satış fıyatı ile ölçüldüğü bir top- lum olmaktan kurtulamryoruz. Sonra da "Avrupa PKK sorunun- da bize niye destek venniyor?" diye düşünüyoruz. web sayfası: http^/remzi.com.tr/yazar.html ; fir >/, ^ 1 0 6 Öğretmenlere gözalb Memur-Sen'e ba^ı Eğitim-Bir Sendikası'nın dün Ga- latasara> 'da düzenlemek istediği İtaryaŞı porotesto ve "Cek-câklı nutuklar değil, saygınlığımızı istiyoruz" jü- rii yüşü, yasal olmadığı gerekçesiyle poiis tarafından en- geÜendi. Öğretmenler Günü'nde siyasetçikrin yapaca- ğı "Kunı vaafleri ve Abdullah Öcâlan'uı iadesi konu- sunda İtalya'nın sergilcdiği ta\n, Galatasaray 'dan Tak- sim'eyürüj'erekprotesto etmek isteyen 100'eyakuı Eği- tim-Bir'li öğretmen, saat 11.00 sıralaruıda Galatasaray Lisesi önünde toplanmava çalışü. Ancak yürüyüşün ya- sal olmadığını belirten polis, yürüyüşçüleri lise çevresin- deki sokaklarda gözalüna alarak bir araya gelmelerini önledi. Beyoğlu Üçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gö- türülen ve aralannda Eğitim-Bir tstanbul Şube Başka- nı Şevket Sezcr'in de bulunduğu öğretmenler, daha son- ra serbest bırakıldı. Polis. Şehit .\nneleri Maltepe Şube- si ve Genç Türkler adlı ülkücü grubun avm yerde aynı amaçla \apüğı >ürü\üşe ise müdahale etrnedi. Eğitim- Bir İstanbul Şubesi \ Önetim Kurulu'nca yapüan açık- lamada polisin tutumu protesto edildi. Sorunlar kangren oldu NECATİ AYGIN İZMİR- Bir Öğretmenler Günü da- ha çözülmeyen sorunlarla ama tören- lerle kutlanacak. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bai yıllardır biriken ekonomik ve eğitsel sorunlara günü- birlik çözümler üretildiğini belırterek öğretmenlerin. "cekü, caklı" sözlerle sırtlannın sıvazlanmasından bıktığını söyledi. Eğitim-öğretim sisteminde kargaşa ve sistemsizliğin hâkim oldu- ğunu vurgulayan Bal. "Sorunlar kangren oldu. Biz, 24 Kasım gibi 'bir gün' değil, grevli toplusözleşmeii bir sendika yasası istiyoruz" dedi. Öğretmenlerin artık içı boş sözlere kannlarının tok olduğunu vurgulayan Kemal Bal. gelinen noktayla ilgili yanlışlıklan şöyle özetledi: "Öğretmenlerin örgütü TÖB- DF.R'i kapatarak malvartığına el ko- yan, binlerce öğretmeni tutuklayarak işkenceden geçiren. hiçbir sonışturma yapmadan öğretmenlerin işine son ve- ren, zorunlu din dersleriyle eğitimin dinseUeştirilmesini hızlandıran,' Ken- di Okulunu Kendin Yap' diyerek eği- timi özeDeştiren, metalaşnran; çabşan- ğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal, yıllardır biriken ekonomik ve eğitsel sorunlara günübirlik çözümler üretildiğini belirterek öğretmenlerin, "cekli, caklı" sözlerle sırtlannın sıvazlanmasından bıktığını söyledi. lann reel ücret kayiplanna neden olan 12 Eylül darbecüeri değil mi? Ya bu- gün? Sendikalı olduğu için yineon bin- lerce eğitim emekçisi cezalandınfayor, sürülüyor. Eğitim emekçileri yoksul- luk sınınnda yaşamak zorunda bıra- kdıyor. Eğitim süreçleriyle ilgili tüm karariarda eğitim emekçileri yok sa>> hyor."12 Eylül döneminde işine son verilen ve sivil mahkemelerce görev- lerine iade edilen tüm öğretmenlerle ilgili yargı kararlannın uygulanması- nı isteyen Bal, sivil mahkemelerde be- raat eden TÖB-DER'in malvarlığının da iade edilmesini istedi. Bal, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Eğitimin planlanması, program- lanması ve uygulanmasuda eşit koşul- larda tarbşabilmemiz ve çakşma ko- şullanmra belirleyebilmemiz içingrev- li, toplusözleşmeii sendika yasası bir an önce çıkanlmah. Eğitim; hizmetli- sL memuru, teknisyeni ve öğretmeniy- İe hep birlikte yapüan bir iştir. Bu kie- simlerin tamamı eğitim hizmetleri sı- nıfına alınmabdır. Sendikal çalışmala- nndan dolayi ceza. sürgün ve soraştur- maya uğrayan üyelerimizin mağduri- yetieri giderilmeİL" Öğretmenlerin istemleri: • Yüzde25yoksuUukvese£aietzam- mı değil, toplusözleşme, • 657 sayıh DMK'nin 125. madde- sinde yapılması düşünülen, iş güven- cesini ortadan kaldırmayı amaçlayan değişikliğin geri çekilmesi, • Bir yddır TBMM'de bekleyen, memuriarm bütün disiplin suçlannın ortadan kaldınlmasuıı amaçlayan ya- samn hemen çıkanlması, • Başta OHAL bölgesi olmak üzere yurt genelinde yürütülen soruşturma- ceza ve sürgünlerin durdurulması, • Pek çok yerde ödenmeyen, ekim ayına aitekders ücretfcrinin ödenmesL Değerli Türk kamuoyunun dikkatine. Kanepe, Oturma Grubu, Yatak ve Ev Tekstil alanlarında Türkiye'nin en büyük markalarından biri olan BELLONA, % 100 Türk sermayesiyie kurulmuş olarak faaliyet gösteren BOYTAŞ MOBİLYA SANAYt ve TİCARET A.Ş.'nin bir markasıdır. Kimi çevrelerin düşündüğü gibi bir İtalyan kuruluşujlegijdif. Herhangi bir İtalyan kuruluşu ya da markasıyla dolaylı veya doğrudan hiçbir ilişkisi bulunmamıştır, bulunmamaktadır. Değerli Türk Kamuoyunun son günlerde, ilgili hususta gösterdiği haklı tepkileri anlayışla karşılıyor, bir yanlış anlama veya önyargı oluşmaması amacıyla bu bilgilendirmeyi yapmayı gerekli görüyoruz. Saygılarımızla, BOYTAŞMOBİLYA SANAYt ve TÎCARETAŞ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle