Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeCİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordınatörü- Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlen Müduru Ibrahim
Vıldız 9 Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
• Haber Merkezı Müdörü: Hakan
Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser
İstıhbarat. CengizYüdırım# Ekonomı Özlem
Yüzak • Kultür Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Vücelman 0 Makaleler Sami
Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotoğraf- Erdogan Köseoğlu • Bılgı-Belge-
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehoîet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şökran Soner. Ergun Balcı.
tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk BuJvan
No: 125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel. 4195020 (7
hat), FaJcs 4195027#îzmırTemsılcısı SerdarKızık,
H.ZiyaBIv. 1352 S. 23 Tel: 4411220, Faks: 4419117
• AdanaTemsilcisiÇetinYiğenoğiu. tnönüCd 119
S.No.l Kat:l,Tel-363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Vfuduru Vıtvn Akmen #
K.oofdınatcw AhmetKonılsan#Muha-
sebe Bölent V encr • tdarc Hüseyın
Gürer • Lşleme Önder Çetik • Bıİgı-
îşlem N'ail İnal 9 Bılgısa>ar Sıstern
Mûriivrt Çiier#Sjn> FazOetKııza
MEDYA C: • Yonetım Kı
Ba^kanı - Genel Müdur Gî
Erduran • Koordınator I
Işıtman # Genel MudürYardın
VvdaÇoban Tel 514 07
5139580-513846(^61.Faks 513
\a\ımlavan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın *e Yayıncıhk \ S
TurkocaiıCad Î9 41 CaŞaloglu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel-10 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95
13KASIM1998 Imsak: 5 12 Güneş: 6.42 Öğle: 11.55 Ikındi: 14.31 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.19 www.cumhurivet.con
Koleksiyon
müzayedesi
• İstanbul Haber Servisi -
Bartın'da tülbent ışleme
ustası Servet Çınçın,
ailesinin 108 yıldırtopladiğı.
binin üzenndekı Bartın ve
Safranbolu'da üretılmiş Tiirk
kıyafet \e el işlemelennden
oluşan koleksıyondan 700
parçayı, bakımı ve
korunması zorlaştığı
gerekçesivle müzayede
yolu\la satı>a çıkardı.
Yurttfışına
ögretmen
gönderiliyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Eğitım
fakülteiennin ögretım
elemanı gereksmımınin
karsıianması amacıyla
yurtdışına göndenlecek
burslu ögretmen adaylannı
belırlevecek sınavın. 10
Ocak'ta yapılacağı bildinldi.
'Sarayın Terası'
397 milyar lira
• AİNKARA (Cumhuriyet
Bîirosu) - Fransız "doğusalcı
(orıentalıst)" Ressam Jean-
Leon Gerome'un Topkapı
Sarayı ve hareminden
esınlendiğı "Saraun Terası"
adlı tablosu adı
açıklanmayan. birözel
koleksiyoncuya 1 milyon
323 bın dolara (yaklaşık 397
milyar lira) satıldı New
York. Chnstıe's'ın
düzenledığı "'Zarafet Çağı"
adlı müza\edede Gerome'un
bu tablosu 142 resim
arasında en yüksek fiyat
saglayan ıkmcı eseroldu.
Ancak. •>atış değerı
müzayede öncesinde
beklenen 1.5-2 milyon
dolann altında kaldı.
Viagra'ya etik
kuruldan izin
• ANKARA (AA) -
Erkeklerde cınsel gücü
arttırdığı belirtilen Viagra'ya
etik kuruldan ızın çıktı.
Sağlık Bakanlığı tlaç ve
Eczacılık Genel Müdürü
Kemalettın Akalın, ılaçla
ilgili ınceleme yapnıak ûzere
oluşturular. 4 bılımsel
komisyonun olmrüu rapor
verdiğini açıkladı. Ruhsat
venlebilmesi için firmanın
gönderdıgı numunenın
Refık Saydam Hıfzıssıhha
Merkezi'nde incelendiğini
bildıren Akaim, biray içinde
tamamlanacak ışlemlerin
sonucu olumlu olursa ılacın
Türkıye'de üretımine
başlanacağını söyledi.
Ulusal Eğitim
Kongresi
• Haber Merkezi - Zıhinsel
\ e hareket özürlii çocuklara
desîek \ eren Trakya
Ünıversitesı Armağan
Dönertaş Engellı Çocuklar
Merkezi. bu yıl sekizincisi
düzenlenen Ulusal Eğitim
Kongresi'ne evsahipliği
vapjyor. Bugünbaşlayıp 15
Kasım gününe kadar
Edıme'de gerçekleşecek
kongre kapsamında.
Türkiye'de 5ze) eğıtimin
sorunlan ve özürlii eğıtimi
konulanmr. tartışılacağı
paneller durenlenecek.
Euı*oluxay
sonunda piyasada
• Haber Merkezi - Bosch
Siemens Hiusgeraete (BSH)
Gnıbu'nun Türkije'dekı
yerel markası Profilo, yeni
bir irün oljn "Eurolux"
buhşık maAinesıyle bu ay
sonunda Tirkıje pazanna
gırr.or Pro'llo Dağıtım
Gerel Vliid-ir Yardimcısı
Arf Sankuî. Almanya'da 2
Î
ılca gelışrmlen ve
sp:n\a'da da üretımine
başlanan vaıı bulaşık
rnakinesı ıçn Tıirkiye'de
]9S9sonura kadar 30-40
biniık bır sztış
he<kfledıkkruıı açıkladı.
Uzmanlar, ekonomik nedenin mesleğe başlarken değil sürdürülmesinde etken olduğunu belirtiyor
Fııhıışa iten sadece para değil
YUSUFÖZKAN
İZMİR -Toplumda, fahişe-
Iik mesleğine parasızlık ve ça-
resizlik sonucu başlandığı tezi-
nin gerçeği yansıtmadığı öne
sürüldü.
Fahişelerin meslek ve cinsel
yaşam özelliklerini incelemek
amacıyla yapılan araştırmada,
"Fahişelik mesleğine daha çok
kandınlma nedeniyle başlan-
maktadır. Ekonomik neden da-
ha çok mesleğin sürdürülmesi-
ne etken olan bir faktördür"
görüşüne yerverildi. Aynı kap-
samda yapılan başka bir çalış-
mada da, 16 yaşından önce an-
nenin kaybedilmesinin flıhuşa
yönelmede etken olduğu savlan-
dı.
Bakırköy Ruh ve Sinir Has-
talıklan Hastanesi tarafından.
'Fahişelerin Meslek ve Cinsel
Yasamlan' konulu biraras.tırma
yapıldı. İstanbul Karaköy Ge-
nelevi'nde vesikalı olarak çalı-
şan 395 kadın arasından seçi-
len 50 kadına uygulanan anket-
te çarpıcı sonuçlar ortaya çık-
tı.
Katılımcılann yansırun 30-37
yaşında olduğu, yüzde 72'sınin
de mesleğe 17-24 yaşında baş-
ladığının belirtıldiği araştırma-
da, yüzde 68'inin en fazla ilko-
kul mezunu olduğu, yüzde 52 si-
nin de zorlama ve kandınlma ıle
mesleğe başladığı kaydedildı.
Başlama yeri gendev
Araştırmada şu görüşlere yer
verildı: "Katılınıcılann sadece
yüzde24'ünün ekonomikneden-
İeıie mesleğe başladığı bulun-
nıuştur. Yüzde 50'sinin mesle-
• Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi
tarafından yapılan araştırma, fahişelik mesleğine
daha çok kandınlmayla başlandığmı ortaya koydu.
ğe dogrudan gendevde başladı-
ğı, yüzde 52'sinin mesleğe evli-
lik vedoğum gibi nedenleıie ara
yerdiği orta>a çıkmıştır. Yüzde
60'ının mesleğe tekrar başlama
nedeni ekonomik olup, yüzde
72'sinin, düzenli bir gelir sagla-
yınca meslekten çekilmek iste-
dikleri saptanmıştır. Olgulann
>ıİ2de 80'i boşanmış olup, >üz-
de 16'sının 13 yaşından, vüzde
68'inin 18 yaşından önce ilk cin-
sel deneyimi yaşadıklan, yüzde
48'inin ilk cinsel partnerinin ni-
kâhiı eş dışından olması dikkat
çekici bulunmuştur. Yüzde
44'ünün cinsel partnerie, yüz-
de 2'sinin de müşteri ile orgazm
yaşadığı, yüzde 48'inin partne-
rindendayakvediğisaptanrmş-
ür."
Araştırmada, katılımcılann
ortalamayaşının 30-37 ve yüz-
de 72'sinin 17-24 yaş grubun-
da olması nedeniyle ülkemizde
fahişelik mesleğine geçici bir
dönem değil tüm yaşamı kap-
sayan bir iş olarak bakıldığı sav-
lanarak, "Kaûlımcılann yüzde
52'sinin kandınlma nedeniyle
mesleğe başlaması, parasızlık
ve çaresizJiğin fuhuşa sürükle-
yen baş neden olduğu yaklaşı-
mının yanlışbğını ortaya kov-
maktadır. Ekonomikneden, da-
ha çok,mesleğin sürdürülmesi-
ne etken olan bir faktördür. Yüz-
de 76'sının hazır gelir sağlayın-
ca mesleği bırakma düşüncesi,
literarür ile uyumlu bulunmuş-
tur" denildı.
Aynı kapsamda yapılan 'Fa-
hişelerin AileÖzellikleri' konu-
lu anket çalışmasında da dikkat
çekici sonuçlarortaya çıktı. Ka-
tılımcılann büyük çoğunluğu-
nun orta derecede ekonomik
düzeyde olan ailelerden geldi-
ğinin belirlendiği araştırmada,
katılımcılann yüzde 26'sının
16 yaş öncesinde ölüm nedeniy-
le annelerini kaybetmiş olduğu
bildinldi.
Evden aynlma yaşı 14
.Araştırmada şu görüşlere yer
verildi:
"Çalışmada. evden avnlma
yaşı 14 olarak belirlenmiştir.
Katüımcılarda avnlma nedeni
olarak kacma-kaçınlmagibiev-
lilik dışı nedenlerin oranı vüz-
de 30olarak bulunmuştur. Par-
çalanmış ve uyumsuz ailelerde
topluın kurallannın çocuğa ak-
tardmasırun yetersiz olduğu ve
ailenin parçalanması sonucu kız
çocuğunun küçük yaşta destek
ve korunmadan yoksun kalma-
sı, çocuk için yüksek risk orta-
mını hazuiayan bir faktör ola-
rak tespit edilmiştir. 16 yaş ön-
cesi anne kaybının yüzde 26 ora-
nında olmasu anne yoksunlu-
ğunu fuhuşa eğilimi arttıncı bir
etken olarak gösteren çalışma-
larla uyumludur. Ekonomikye-
tersizUğin mesleğe başlamada
değil sürdürmedeetken olduğu,
aikdeki düşük eğitim düzeyinin
de tek başma bir faktör olnıadıgı
tespit edilmiştir."
Eve Arnold'un gözüyleMarifyn
Çektiği vıldız portreleriyle dünyaca ünlü fotoğraf
sanatçısı Eve Arnold'un (küçük fotoğraf) "Efsane
Sanşın" Marilyn Monroe'yu görüntülediği
fotoğraflannın ver aldığı "Eve Anıold'un Gözüyte
Marilyn'
1
sergisi 18 Kasım'da Pamukbank Fotoğraf
Galerisi'nde açılıyor. 1957yıhnda Magntım
Ajansı'na kabul edilen ilk Amerikab kadın fotoğraf
sanatçısı olan Eve Arnold, objektifine giren sıradan
insanlara sıradışı bir boyut kazandıran, ünlü
kişileri de sıradanlaşfıntn fotoğraflan ile tanuuyor.
Dünyanın en göz kamaşrıncı vc ünlü vüzlerini
görüntüleyen Arnold. 50 vılbk fotoğraf kariyerinde
ırkçılık. \oksulluk gibi toplumsal konulara ve
politik gelişmelere de objektifîyte tanıklık ediyor.
"Eve Arnold'un Gözüyle Marilyn'' sergisi,
Pamukbank Fotoğraf Galerisi'nde 30 Aralık
tarihine dek pazar- pazartesi günleri hariç 10.00-
19.00 arasında izlenebUecek.
TSK'de kalite uygulaması 2000in sonuna kadar tamamlanacak
Kalite Kongresi sona erdiİstanbul Haber Servisi - Kara Harp
Okulu Öğretim Üyesi Türker Baş.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm birlik-
lerinde toplam kalite çalışmalannırt
2000 yılı sonuna kadar uygulamaya
geçmesinin planlandıgını bildirdi. Bu
arada kongre katılımcılanna dağıtılan
CD'lerde viriis saptandı.
Liitfi lCırdar Uluslararası Kongre
ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen 2 gün-
lük 7. Ulusal Kalite Kongresi dün so-
na erdi. "KamuHizmetKuruluşlann-
da Kaüte'' başlıklı otururnda Kara Harp
Okulu Öğretim Üyesi Üsteğmen Tür-
ker Baş sunduğu bildinde. TSK'de top-
lam kalite uygulamalanna 1995 yılın-
da başlandığını ve 2000 yılı sonuna
kadar tüm birlıklerde uygulamaya ge-
çilmesinin planlandıgını söyledi. Baş,
bir muhabere bölüğünde uygulanan
toplam kalite liderliği çalışmalan so-
nucu haberleşme. atış, spor ve sağlık
hızmetlerinde başanlar elde edildiği-
ni anlattı. Kongrenin dünkü oturumun-
da katılımcılaruyanlarak çantalarda da-
ğıtılan tebliğ CD'lerinde çok az tanı-
nan ve geçen ağustos ayında ortaya çı-
kan bir virüsün bulunduğu bildirildı.
Katılımcılara, her türlü riske karşı
CD'lerin küllanılmadan imha edilme-
sınin yararlı olacağı belirtildi. Yeni
CD'ler, en kısa sürede katılımcılann ad-
reslerine postalanacak.
Kongrenin "Ekonomik Hukuk" baş-
lıklı oturumuna, rahatsızlığı nedeniy-
le katılamayan Paris Barosu avukatla-
nndan Antoine Valery, Uluslararası
Hukukçu Kadınlar Derneği'nden Cla-
ire Jourdan aracılığıyla tebliğini ilet-
ti. Tebliğinde, insanlann mülkiyet hak-
lanndan anndınlamayacağını belirten
Valery, ulusal çıkarlar ile bıreysel hak-
lar arasında kurulması gereken denge-
nin, millileştirmede olduğu gibi özel-
leştirme işlemlerinde de gözetildiğine
işaret etti.
Avrupa Tahkim Mahkemesi'nden
Mauro Rubino Sammartano ise mah-
kemelerde açılan davalann sonuçlan-
masının 10 yıi kadar sürebildiğine işa-
ret ederek işadamlannın daha kısa sü-
rede netice almak için artan sayıda tah-
kim kurullanna başvurduğunu bildir-
di. Kongrede oturumlar, TUSlAD Baş-
kanı Muharrem Kayhan'ın yöneti-
mindeki "YaşamKçimiOlarak Kafite"
başlıklı toplanti ıle sona erdi.
Sahne
Işıklan
Beymen kadınının çarpıcı
gece kıyafetleri ve Estee
Lauder'in 9^99
sonbahar-kış makyajı
olan "Sahne Işıklan"
önceki akşam mini bir
defîley le tanıöldı. Makyaj
sanatçılannın sonbahar-
kış rcnklerini tanırtıklan
moda-makyaj
gösterisinde ünlü
mankenler podyuma
çıktı. Ünlü makyörierin
Beymen'e özel
gerçekleştireceği Sahne
Işıklan makyaj tanıömL
20 Kasım tarihine kadar
Beymen şubelerinde
sürecek. (Fotoğraf:
KADER TUĞUA)
CHP'den
çevre
eylemi
İSTANBUL (AA)-
Cumhuriyet Halk
Partisi'nin(CHP),
tstanbul başta olmak
üzere boğazlardan
petrol geçışinı protesto
için, 15 Kasım 1998
Pazar günü "çevre
eylemi" yapacağı
bildirildi. CHP Genel
Merkezi'nden yapılan
yazılı açıklamaya göre,
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Bülent
Tanla ve bazı tstanbul
milletvekillerinin
katılacağı eyleme,
çevreci kuruluşlar da
destek verecek.
Eylemciler,
yapacaklan protesto
gösterisiyle "Boğazda
petrol taakeri trafîğiııe,
kirtiliğe ve bahklann
yok olmasına" hayır
diyecekler. e-posta : tan (a prizma. net. tr
DHKDden cag
Tetiği
çekerkeı
yannı
unutma'
.ADAJSA (Cumhuriyet E
rosu) - Doğal Hayatı Koı
ma Derneğı (DHKD), hi
van türlennin korunması
dogal çevreye verilen zaı
nn en aza ındırilebılmesı ı<;
bılinçlı avcılık çağnsı yap
Çagnda "Ava arkadaş rasj.
le! Ama tetiği çekerken yaı
nıunutma" denıldi.
DHKD bültenındeki y
zıda, avcılığın Türkiye d
ğal yaşamınm ve biyoloj
çeşıtliliğının hızla azalmas
run ne tek ne de en büyük nı
denı olduğu, doğayı birinı
sırada yeni tanm alanlannı
açılması, aşırı otlarma, tı
rizm, yanlış ormancılık pc
lıtikalan, su rejimlerindel
olumsuz düzenlemeler, b
linçsiz kunyasal ilaç kullan
mı ve yerleşım alanlannı
hızla büyümesı gıbı sorunla
nn tehdıt ettığı belirtildi. Ya
zıda şu görüşlere yer verildı
"Avcüık ise üdıicil bir teh
dit Zaten Türkiyedoğası üze
rinde tamiri zor yaralaraçaı
birincil sorunlara bir de bi
linçsiz avcılık eklenirse do
ğanın kendini toplaması zor
laşacak."
Avcılığın yalruzca bir spo
değil aynı zamanda büyül
bir sektör olduğuna dikka
çekilen yazıda daha sonra şı
görüşlere yer verildi:
"Buna karşı koymanın "
yurdumu7doğasını korunıa
nın bir volu var: Bilinçli biı
avcı camiasının varaülması
DHKD, uzun vadeli >c bflim
sel temellere dayanan a)
politikalannın oluşturul
masındapay sahibiolmakis-
tiyor. DHKD, Türkiye avc
camiasından, avına sahip
çıkan rüm a\cı arkadaşlaraY
av konusuna daha bilin<,
yaklaşarak Türkiye'nin eş-
sizdoğasını korumak volun-
da destek beklivor. Avcı ar-
kadaş, rasgele! Ama tetiğ
çekerken yannı unuhna."
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
0 'Vahim' Yanlışın Vebâli'!
Resim 1/ Halbuki FKP'nin Paris'tekı 'NATOVa ha-
yni' mitingine katılmış da gelmiştim: Parti'nin yayın
ofganlan, -başta l'Humanite- günlerdir kıyameti kopa-
rıyordu: koalısyondan aynlan komünistler, NATO'yu
VVashington'ın Avrupa'ya el koyması gibi gördüklerin-
den, şıddetle karşı çıkıyoriar; bu tepkı, o günlerde Pa-
ris'e gelen, NATO Kumandanı ABD'lı Gnl. Bradley'e
bir mitingle ıfade edılecek! Ne miting! Onbınlerce Pa-
ris'li, bayrak,flama,bandrof, meydanayığılmıştı; atlı po-
Its kalabalığı çevirmiş, ama müdahale etmiyor Fransa'nın
klasik burjuva demokrasisi, burjuvazinin alternati-
finin işçiler.-dolayısıyla komünistler ve sosyalist-
ler- otduğunun bilincindedir.
Resim 2/ Istanbul'da Lâleli'dekı 'Çiçek Palas' dü-
gün salonunda, yaşadığımız bunun tam karşıtı: İYTGD,
Avrupa'dakı Nâzım Hikmet'i Kurtarma Kampanya-
sı'na, Türkiye'den katılacak! O devırde, çılgınca bırte-
şebbüs: Nâzım'ın adını anmak suç, yalnız antolojiler-
den degil, hafızaiardan silinmek isteniyor buna rağ-
men, bir avuç aydın, öğrenci ve işçi, davanın yeniden
görülmesi için bir araya geliyorlar. Sen misin gelen? Or-
han Veli'nin sarkık dudaklanyla, 'kısa pantollu milli he-
yecan' diye takıldığı, örgütlü büyük bir kalabalık, 'Çi-
çek Palas'ı basacaktır: içerdekiler, linç edilmekten zor
kurtuluyor.
'Soğuk savaş' başlangıcından, ikJ resim: biri, Pa-
ris'den, 'cumhuriyet
r
\r\ ve 'demokrasi'nin beşiği Fran-
sa'dan; öbürü Istanbul'dan 'cumhuriyet'\r\\ 'merkezi-
yetçi' bir bürokrasi diktasına dönüştürmüş, şimdi de 'de-
mokrasi'ye heveslenen Türkiye'den! Tutum, neresin-
den bakılsa, yanlıştı; sanki Ankara, "tüccar partileri-
nin, müteahhrt gruplannın ve softa bozuntulannın'
ekmeğine yağ sürüyor klâsik demokrasilerde, libe-
ral burjuvazinin tabii alternatifi olan 'işçi muhalefe-
ti'nin 'başını' küçük iken ezmek istiyordu.
"Bizl kirletemezsinlz!"
(^ ok partilı hayatın ilk yillannda, her iki partinin (CHP
y v e DP) ileri gelenleri, iç siyasette başları sıkıştı mı;
'kökü dışardaki hain komünistlen" suçlu ilan edip, ba-
zen miting, bazen Meclis kürsüsünden atıp tutarlardı.
İki ünlü örnegi, CHP'den Recep Peker'in, DP'den Sa-
met Ağaoğlu'nun suçlamalandır: en büyük 'tevkifat'\a,
zarzor iki yüz 'sanık' çıkarabilen; beş parasız 'Sosya-
list Sol'; yıllardır, onca para, silah, adam ve 'ecnebi'
desteğıyle, PKK'nin deneyip de sarsamadığı, Türkiye
Cumhuriyeti'ni yıkacakmış! 'En büyük tehlike' bu!
1946 Seçim Kampanyası'nda, Recep Peker açmış
ağzını, yummuş gözünü; içine TSP'nin de dahil oldu-
ğu 'Sosyalist Sol'u karalıyor; 'ecnebi'üen yardım gö-;
rüyormuş da, fılan fıstık! Acaba, ibret-i âlem için, 'Bizi
kirletemezsiniz' başlığı altında, Hasan Tannkut'un
verdığı cevaptan, şu satırları okur muydunz?
"... dürüst bir seçim yapıldığı intibaını halka yut-
turabilmek için, 'seçim nutuklan' vererek göz bo-
yamaya mecbur olan Peker gibileri; kuvvetlerini,
halktan; memleketin öz evlâtlanndan alamayacak
hâle düşmüş olduklanrvdan; bütün muhalefeti, 'ajan,
5. Kol' diye gösteriyor; halkı, onun en samimi dos-
tu olanlarla, korkutmaya çalışryoriar; memlekette
5. kol varsa o, bu vatana müstemleke gibi bakan-
lann Beşinci Kolu'dur; ve halkın bugünkü sefalet ve
sıkıntısından mesul olan karaborsacılar, bunlann
dostlan ve yardakçılandır..."
"...demokrasi şaklabanlıklan yaparak, koca bir mfl-
leti aldatmaya yeltenen; fakat bu sahte demokrasi
tezahürünün bile, kendilerini alaşağı etmeye kâfi gel-
miş olduğunu anlayınca; faşistferin, tazyik, dayak
ve polis usullerine başvurmak suretiyle. içine düş-
tükleri çıkmazdan kurtulmaya uğraşan Peker'ler, yi-
ne birfaşist metodu olan iftirayı Gün'e tatbik etme-
ye kalktılar. Gün dergisi, onun dişinden tırnağından
artınlmış paralarla yaşar ve bu bütün âlemin malû-
mu iken; devlet ve millet işlerini görenlerin servet-
lerine menba (kaynak) soran kanunu hasıraltı eden-
ler, işte herkesin gözü önünde adam kirletmeye kaf-
kıyorlar."
Dikkat ısterim: Hasan (Tannkut), bugün hâlâ belâ-
sını çektiğimız 'kayıncılığın' daha o tarihte nasıl başgös-
termişolduğunun, altını çizmiştir; 'iktidar', '...devtet ve
millet işlerini görenlerin, servetlerine menba (kay-
nak) soran kanunu hasıraltı ediyor'; bunu örtbas et-
mekıçın de, 'Sosyalist Sol'u, 'ecnebi'üen paraalmak-
la suçluyor! O dönemin, -kımbilir, belki bu dönemin de-
bunu örtbas etmek için de, 'Sosyalist Sol'u, 'ecnebi'den
para almakla suçluyor! O dönemin, -kim bilir, belkı bu
dönemin de- 'demokrasl'den anladığı bu! Hasan (Tan-
nkut) haklı olarak demiş kı:
"...bu memlekette kanun ya vardır, ya yoktun eğer
varsa Recep Peker gibi -rtiyatlannın sevkiyle- isbat-
sız delilsiz, şunun bunun şeref ve haysiyetini leke-
leyerek, seçim propagandası yapanlar, mahkûm ol-
maİKJırlar. Eğer kanun yoksa, ve mütegallibe, ka-
nunu keyfinin oyuncağı olarak kullanmak suretiy-
le, haklannı, demokrasiyi, halk davasını müdafaa
edenleri çiğneyip geçecekse: büyük Türk tarihine
yeni Mithat Paşa'lar, Namık Kemal'ler, Tevfik Rkret'ler,
Nâzım Hikmet'ler ilâve etmek suretiyle; halkın ve is-
tikbâlin bütün lânetlerini üzerlerinde toplayacak-
lar; yeni yeni demokrasi rehberleri, hürriyet şehit-
leri ve halk kahramanları yaratacaklardıri" (Gün, 15
Temmuz1946)
Aynen böyle olmadı mı?
Klmin 'zimmetine' yazılacak?
Tarih o 'rehber, şehit ve halk kahramanlan' arasında;
-diğer birçoklangibı-EsatAdil'lerin, Hasan Tan-
nkut'lann, 'San' Mustafa'lann, Asım Bezirci'lerın bu-
lunduğunu da, elbet bir gün yazacaktır. Esat bey, son
derece yalnız, meyyus ve mutsuz öldü. Hasan (Tann-
kut) ruh sağlığını yitirdi: II. Ağırceza'da, duruşma sıra-
mızı beklerken, kemal-i ciddiyetle bana, tüylerimi diken
diken eden 'hezeyanlar'da bulunmuştu: Prof. Fındıkoğ-
lu'nun reddettiği doktora tezınin, Moskova'da yayın-
landığınıve'SanşÖdü/ü'neadaygöstenldiğınisanıyor-
du; ömrünün son yirmi yılını, başka birisi olarak mı ya-
şadı; yoksa hiç yaşamadı mı, sorulacak sorudur. Han-
gi feci şartlarda öldüğünü, hepımizin bildiöi Asım'ın
(Bezirci) ilk tutuklanacagı gün. Gerçek tdarehane-
si'nden aynlırken; hayırhâh Anadolu köylüsü gözlerı-
nin, ne kadar çaresiz ve ümitsız baktığını. hiç unutabı-
lir miyim? Ya Mustafa Suphi'nin 'nefen' 'San' Mus-
tafa? Onun, yüksek tavanı yankılı, köhne ve soğuk yal-
nızlığında, nasıl çekıp gittiğini, kim bilıyor?
Bu vahim kayıplar, kimin "zimmetine' yazılacak? 'Cum-
huriyetin mi? Hiç sanmıyorum. Besbelli, hâlâ içinde de-
betenip durduğumz, 'tarihi' yanlışlığın! Yâni, demokra-
si'ye geçerken, 'İşçi Muhalefetini' tasfiye etmek 'yan-
lışını' yapanlann! Hasan fTannkut), 'Bizi kirletemez-
siniz!' demişti; haklıdır, kırletemediler bu bir gerçek;
ama, onlann yüzlenne bir bakar mısınız, kırden görülüyor
mu?
Gazeteleri okumak yeter!
. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm