Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 1998 C
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eğitimde Işlevsellik
Prof. Dr. AHMET KOÇAMÂN Dogu Akdeniz Cmv. Ingiiiz
Dili Eğitimı Bölümü Konuk Öğr Cvesi
G
ünümüz dünvasında mektir.
eğıtımin vazgeçilmez
birağırlığı var: kimile-
n daha ilen giderek bü-
tün sorunlann ancak
eğitimle çözülebilece-
ğini bile ileri sürüyorlar. Bılgının günü-
müzdekı agırlığı veeğıtımin bilgi edin-
tnedekı rolü dü^ünüldüğünde bu görü-
şe katılmamak olanaksız görünüyor. Ül-
kemiz insanlannın sekız yıllık eğıtime
coşku ile destek olmalan ve üniversıte
sına\ lan karşısında gösteri len duyarhk.
bu bilincın bütün toplum katmanlann-
da bü>ük ölçüde oluşmaya başladığını
gösterıyor Gerçekten de bırtakım art
niyetli polıtıkacılar ve onlann maşalan
durumundakı za\allılar dışında, sekiz
yıllıkzorunlueğitımekarşıçıkanolrna-
mıştır. Ö> leyse ülkemizde eğitimin de-
ğişık sorunlannı ırdelemek, düşünen ın-
sanın ertelenemez görevleri arasında sa-
yılmalıdır. Bu yazının amacı. bugüne
değin özellıkle gazetemiz Cumhuri-
yet'te tartışılan egitım sorunlannın ye-
terince \urgulanmayan biryanını. eği-
tim ve öğretimde işlevsellik konusunu
ele almaktır.
Eğitım en başta sağlam bir kişilık olu-
şumuyla ilgilidir. Kişi bilgili olabılir.
akademik başansı yüksek olabilır, an-
cak bil}ji>itutarlıbirdümagörüşü\leilın-
tilendırememışse. davTanışlanna duy-
gusalhktan çok akılcılığı egemen kıla-
mamışsa. eylemı ıle düşüncesi, söyledik-
leriyle yaptıklan arasında bir uyum yok-
sa yararlı bir eğıtimden geçtığı söylene-
mez Eğitimin ereği, kişilikli, doğru bil-
diğini bütün engellere karşı savunan.
eteştiri karşısında hoşgörülii, sürekli ge-
lişmeye açık \e üı etken bire> ler vetiştir-
Bu çerçevede sekizyıflık temel eğitim-
den beklenen, öğrenciye kimliğini oluş-
turma olanağı verecek uygun ortamın ha-
zıriannıasKİır. Günümüzde dıllerden düş-
meyen öğrenci odaklı eğitim anlayışmın
temelınde de. öğrencı > etenekJennin or-
taya çıkanlmasına uygun ortamın hazır-
lanması düşüncesi yatmaktadır. Kısa-
cası eğitimde işlevsellik, kişiliğin özgür-
ce gelisimine olanakhazıriamak anlarru-
na gelmektedir. Eğitimde işle\ sellik çağ-
daş değerleri benimsemek, bireysel öz-
gürlüğü önemserken toplumsal sorum-
luluklan unutmamak demektir.
Üniversite düzeyıne gelindiginde eğı-
tımin toplumsal işlevı daha da öne çı-
kar. Birey işle\ sel bir ilk ve ortaöğretım-
den geçmışse bireysel kimliğini büyük
ölçüde oluşturmuştur. Şimdi yapılacak
olan. bu davranış kalıplannı toplumu
da etkileyecek biçimde genişletmektir.
Açıkçası bireysel bir kimlıkten. toplu-
mu etkileyecek, hiç değılse toplumsal
olaylan doğru yorumlayabilecek top-
lumsal. kültürel, siyasal bırkımlığe ula-
şılacaktır. Bu bilinç, toplumsal yapılan-
mayı geliştirecek örgütlenmeyi (mes-
lek bırliği, dernek, siyasal parti, v.b.)
önemsemek. kişisel çıkarlan toplumsaJ
yarann arkasına yerleştirmek demek-
tir: başkalannın dertlerini kişinin ken-
di kaygılannın önüne alması demektir.
Anaokulundan üniversiteye ışlevsellik
'bilinçli yurttaş' yetiştirmeyi amaçla-
malıdır.
Eğitim, kısaca davranışsal kimliğın
oluşturulması ise. bttisseikimlikiçın öğ-
retimde işlevsellik tenmını kullanabılı-
riz. Öğretimde işlevsellik de en az eği-
timde ışlevsellik kadar önemlidir. Salt
kusursuz da\Tanışlan olmak yetmez; bu
davranışlar kimi zaman okul dışında.
uygun bır aile ortamında da sağlanabı-
lir. Davranışlann bıiınç \e bilgı ile te-
mellendınlmesı gerekir. Bu bakımdan
eğıtimi bütünleyecek türden ışlevsel bır
öğretim dizgesine gereksinme olduğu
açıktır.
Öğretimde ışlev sellik düşüncesi özel-
likle üç temel ka\ram üzerinde durul-
masını gerekli lalmaktadır Bunlann bı-
rincisi amaçlılıktır. Amaçlılık, kısaca
öğretimin açık ereğınin belırlenmiş ol-
ması demektir. llköğretimin ereği öğren-
cılerin jeteneklennı ortaya çıkarmak.
ortaöğretimin ereği öğrencı>i üni\ersı-
teve hazırlamaktır. dediğimızde bırinci
basamak aşılmış gıbı görünmektedır.
Üniversıte temelde akademik bır eği-
tim basamağıdır. kuramsal çalışmalan
önceler; ancak bütün ortaöğretim öğ-
rencilerine akademik öğretim olanağı
sağlamak gerçekçi biramaç olamayaca-
ğına göre. ortaöğretimin amacının da-
ha açık seçık belırlenmesi gerekecektir
Işte bu noktada yüksekokul, meslek oku-
lu, üniversite ayrımları ortaya çıkar;
imam-hatip liselen, tıcaret liseleri. tu-
rizm okullan \ b'lennın amaçlannın be-
lirlenmesı bu bakımdan önem taşımak-
tadır: bu yapılabıldığınde amaca hız-
met etmeyecek okullann ortadan kaldı-
nlması daha nesnel gerçeklere da\ana-
caktır. Aslında toplumun gereksinmele-
rı yanında çağdaş toplumun gerekleri
\e bılımın öncülüğü temel alındığında
bu amaçlann belirlenmesı çok zor de-
ğildır.
Öğretimde işlevselliğin ikinci boyutu
yeteneğe görelık'tir. Heröğrencinin ma-
tematikte, miidkte, resimde, rabancıdU-
de aynı ölçüde başanlı olnıası beklene-
mez. İlkögretünden başlanarak öğren-
ciye kendisini özgürce, zoriamasız anla-
öm olanaklan sağlanmalu ancak her öğ-
renci kendi \etenekleri çerçevesinde.yal-
nızca kendi açısından değerlendirilme-
li. başkalanyla > anşmaj a /orlanmama-
lu kendi kendisini geiiştirme olanaklan
yaratılmalıdır. Ünnersitede ise belirle-
nen alanda uzmanlığa doğru yönelen
bir öğretim yöntemi temel alınmahdır.
Açıkta kaimamak ıçin öğretmenlik bö-
lümüne girmek ya dajeoloji bölümünü
bitinp bankacıhğa yönelmek üniversi-
te öğretıminin bir işe yaramadığını. iş-
Jev sel olmadığını gösterir. Geçen aylar-
da Cumhuriyet'te yayımlanan, liseyı bı-
tirenlenn üniversite mezunlanna göre da-
ha kolay iş bulduldan yolundaki haber,
gerçeğı tam yansıtmasa da üniversite
öğretıminin amaca uygun olmadığını
göstermesi bakımından ılgınçtir.
Öğretimde işlevselüğin üçüncü bayu-
tu ise üretkenlik'tir. llköğretim. ortaöğ-
retim >a da yükseköğretimin asıl ama-
cı üretken, sürekli düşünen, çalışan, ken-
dinı geliştiren insan vetiştirmektir. Salt
diploma almak hıçbir düzeydeki ögre-
tımın amacı olamaz. Diploma. başany-
la tamamlanmış eğitim-öğretımın do-
ğal sonucudur. Ancak her düzeydeki
eğitım-öğretımın asıl amacı, hem sanat
hem de bilımde, uzun soluklu, gelece-
ğe uzanan. bu nedenle de sabır ve dırenç
gerektiren. kolay elde edilemeyen, ama
ulaşıldığında kalıcı olacak yaratıcı, işe
yarar çalışmalan özendinmektir. Günde-
İik başanlann geçici panltısı yerine,
uzun dönemde özümsenen. gösterişten
ozak kazanımlann aydınlığıdır asıl olan.
Üretkenlık konuşmaktan. akıl vermek-
ten çok. ış yapmaktır; dışardan alınan ha-
zır düşünceler yerine toplumun gerek-
sınmelerine uygun, akılcı. Anadolu top-
rağından beslenen somut düşünceler
üretmektir. Üretkenlik bölümünü bırin-
cılıkle bitiren maden mühendisınin ye-
raltına inmesi. tanm mühendisinin tar-
lanın başından aynlmaması ile sağla-
nır. Üretkenlik eğitim-ögretımin işe ya-
raması ve kişinin yaptığı ışte mutlu ol-
masıdır.
Işlev sellik. ülküsel (ideal) olanla ger-
çeğin bağdaşması, günümüz gerçekle-
rinden geleceğin beklentilenne ulaşılma-
sı için çaba gösterilmesi. daha yalın bır
anlatımla okul ileyaşamın u/Jasmasıdjr
Sonuç:
İşle\sellik nasü sağlanabilir? Bize gö-
re yapılması gereken, eğitim ve öğretim-
de hem yönetim hem de uygulama düz-
lemınde. bılımın öncülüğünün temel
alınmasıdır. Ögretmen atamalanndan
kıtap seçimine, öğretim yöntemlerin-
den sonuçlann değerlendırilmesine de-
ğin. kışılenn öznel görüşleri yerine bı-
lımın öncülüğünü benimsemek gerekir.
İkinci temel nokta. eğitim \e okulun
yaşamla bağıntısını koparmamak, top-
lumun geçici, gündelik gereksinmelen
kadar gelecegın çagdaş toplumunun ge-
reklenni de göz önüne almaktır. Daha
açık bir deyişle, insanı önemsemek, in-
sanoğlunu günümüzde olduğu kadar ge-
lecekte de ışine yarayacak bilgilerle do-
natmaktır. Bu çerçevede kişinin yete-
nekleri ile toplumun gereklenni uzlaş-
tırmaktır.
Belkı bundan da önce okulda insanı
mutlu eden bir düzen kurularak sağla-
nabilir eğitimde işlevsellik. Çocuklann,
gençlerin severek okula koştuklan, öğ-
retmenierin çahşmaktan hazduydukla-
n. velilerin işbırliği yapmak içın can at-
tıklan bir ortam yaratarak: korku degıl
sevginin egemen olduğu, rekaberten çok
payiaşmanın temel alındığı bir ortamda
gelişir işlevsellik. Bir tek tümceyle is-
le> sellik yaşam boyu öğrenmeye hazır
olmaktır.
Bir Eğitim Anıtı Ferit Oğuz Bayır
TALİP APAYDIN
F
oça'dakı alçakgönüllüyas^mı içindeonu
ne zaman ziyaret etsek gücümüz artar-
dı. Geçmişi, geleceği birlikte düşünür.
olumlu sonuçlara vanr, karamsarlıktan
kurtulurduk. İlerlemiş yasına karşın ina-
nılmazbirenerji deposuydu. Yüzyılaya-
kın yaşamında, aynı doğrultuda sonuna kadar yürü-
müş bir inanç eriydi. Cumhuriyerin ılk yıllanndan bu-
günlere gelinceye kadar Atatürkçü dünya görüşü-
nün ve onun eğitim anlayışının savunucusu oldu. Hiç
sapmadan o yolda yürüdü. Yaşamının başat anlamı
buydu. Daha 17 yasında 'Edirne Muallim Mektebi'
öğrencisiyken Çanakkale kahramanL Mustafa Ke-
mal Paşa'v ı dinledıği gün, bu ınancın hûcrelerine ka-
dar işlediğini söylerdi. Son nefesine kadar sürdürdü.
Onu dinlerken gerçekten tıtrerdinız. Olağanüstü duy-
gu ile dolardınız.
Eğitimci FeritOğuz Bayır,kendıkuşağınınveken-
dısinden sonra gelen ögretmen kuşağının unutulmaz
bırörneğidir. Cumhuriyeteğıtimının uygulanmasın-
da, yaygınlaşmasında sessiz ve derinden çok büyük
etkileri oldu. Genel Müdürü bmail Hakkı Tonguç"un
hemen yanıbaşında, onunla bırhkte. hıçbir başanyı
kendilerine mal etmeden halk roprağına öyle bir ki-
rizma yaptılar ki, bin yıllann ihmalıni kısa sürede gi-
dermeyi amaçladılar. Köy Enstitüleri uygulamasın-
da Tonguç'la birlikte en çok onun emeğı vardır. Dev-
let katında ve halk önünde pek bilinmese de Ferit Oğuz
Bayır öğretmenin katkılan unutulacak gibi değildir.
Bunu Tonguç sık sık söylerdi. En çok ona güvenir-
di. Her konuda onun görüşünü ve desteğini alırdı.
Bu eğitımcilerin baş özelliği, Atatürk'ü çok ıyi
anlamalan, özümsemeleri yanında, bir de halka gü-
venmeleriydi. Çağdaş bır eğitımden geçirildiğı za-
man Türk halkının çok çabuk değişeceğini, uygaria-
şacağını söylerlerdi. Buna inanmışlardı. Bız halkço-
cukJannı köylerden toplayıp bu amaçla okuttular,
üretici bir eğıtimden geçirdıler. Onlardan aldığımız
güzel etkileri, yurtseverliği, çalışkanlığı üstümüzde
hep taşınz. Bugün artık herkesin kabul ettiği gibi
Köy Enstitüleri uygulaması gerçekten başanlı bir
eğitimdi. Bu sonucu. bir yüz yıla yakın yaşayan Fe-
rit Oğuz Bayır öğretmenımiz gördü ve belli bir mut-
luluk içinde dünyadan ayrıldı.
.\slinda mutlu değildi. Son elli yıldır Türk milli eği-
timine yapılan kötülüklere en çok üzülenlerden bi-
nydı. Daha 1946'dan başlayarak yaptıklan birbiryı-
kıldı. Atatürkçü doğrulrudan uzaklaşıldı. Türk halkı
aydınlık yoldan saptınlıp yeniden ortaçağın karan-
lıklanna sürüklenmek istendi. Kurtuluş çok yakın-
ken yeniden bataklıga girildi. "Reziller,sıyınazlar''di-
ye söylenirdi dişlennin arasından. Her şey gözleri-
mizin önünde oldu. Ne büyük birdramdırgerçek Türk
aydınlan içın... Ferit Oğu2 Bayır öğretmenimızi yi-
tirdik. Bir baba ölümü gibi acılar içindeyim. Ama şöy-
Ie düşünüyorum, o dünyada boşuna yaşamadı. Na-
muslu, onurlu bir öğretmenin yapacağı görevi yap-
tı. Unutulması olanaksız birçizgi bıraktı arkasında.
Tanıyan tanıma>an herkes bunu kabul edecektir. Ne
miîflü böyle yaşayan insanlara.
PENCERE
Çakıcı'nınf
Babar
sı Kim?..
Alaattin Çakıcı'nın adı ilginç...
"Alaattm 'in Lambası" ünlü bir masaldır. Öyl»
lamba ki bu, okşanınca içinden "bir dudağı \
de bir dudağı gökte" bir dev çıkıyor:
- Dile benden, ne dilersen?..
Banka mı, KlT'mi, televizyon mu, fabrika mı,
mu arsası mı?..
Devlet koca bir market.
Tezgâhtarı Çakıcı..
"Çakıcı Efe" birzamanlar Ege yöresinde iş
tan eşkıyanın adıdır.
Alaattin Çakıcı hem lambadan çıkan dev, h
özelleştırmelerı çekıp çeviren eşkıya...
•
TurgutÖzal'ın, "ailedostu" sayılaniki "prer
vardı: Emlak Bankası Genel Müdürü Engin
van'la, ışadamı Selim Edes.
Bu ıkı "prens" bir rüşvet dalaveresi yüzünc
birbirlerıne düştüler.
Semra Özal, Çakıcı'ya başvurdu:
- Bu ışı sen çözersin!..
Sonra ne oldu?..
Dosya neden kapandı, Semra Özal neden sı
gulanmadı. Çakıcı ellerini kollarını sallaya salla
ortalıkta nasıl dolanabildi?..
•
Özelleştırme yağmasında hangi taşı kaldırs
altından Çakıcı çıkıyor.
Politikacıların, ışadamlannm, bürokrasinin, h
kümetlerin yumağında Çakıcı hangi düğüml
bağlayıp çözmüş?.. Kaç ihalede parmağı var?
Kudretı nereden kaynaklanıyor?..
Arkasında kım var?..
Çakıcı'nın yaptıkları öyle beş on adamla çek
çevrilecek işler değil. Ayak takımı devlet gücüı
kullanamaz; devlet gücünü kullananın silahlı ç
tesini oluşturur,
Gerçek "Baba"yukardadır.
Kım o?..
•
Devletin ıçindeki çeteleşmeyle özel kesimde
mafyalaşmanın sonu geldi; tünelin ucundaki ış
göründü, yakında her şey aydınlanacak...
Soğuk Savaş'ta devlet içinde örgütlenen çetı
nin zamanla mafyalaşması, yalnız bizde değil, k
mi NATO ülkesinde görülen bir oluşumdur; S<
ğuk Savaş'tan sonra bu örgütlerin sonu geldi.
Türkiye'de geç kalındı.
Ancak mafyalaşmanın kökünü kurutmak iç
Alaattin Çakıcı'nın bağlantılarını tüm boyutlarıy
ortaya çıkarmaktan başka çare yok...
Çakıcı Fransa'da cezaevinde...
Alaattin Çakıcı Fransa'da yatacak, Türkiye'c
devlet hiçbir şey yapamayacak...
Garip değil mi?..
Çok özel bir kredi kartı: ÇAĞDAŞKART!
Cumhuriyetimizin 75. yılında, yepyeni bir proje MasterCard tarafından hayata geçiriliyor. Ülkemizdeki
önde gelen 10 bankanın sunduğu ÇAĞDAŞKART, gelecek kusaklara daha iyi bir Türkiye bırakmak
için çalışan sivil toplum kuruluslarından Çağdas Yaşamı Destekleme Derneği, Çekül Vakfı ve
Tarih Vakfı'na katkı sağlamayı amaçlayan bir kredi kartı.
ÇAĞDASKART'la yurtiçinde ve yurtdışında yapacağınız tüm harcama tutarının binde 3'ünü, bankanız,
size ek bir masraf yüklemeden bu kuruluslara bağış olarak iletecek. (Ayrıca 3.000.000 TL tutarındaki
kart ücretinin 2.250.000 TL da bu kuruluslara aktarılacaktır.) Toplum, tarih ve çevre bilincine sahip,
duyarlı; eğitime ve Türkiye'nin geleceğine önem veren herkesin sahip olmak isteyeceği ÇAĞDAŞKART'ı
siz de bankanızdan isteyin.
ÇAĞDASKART, sadece Cumhuriyetimizin 75. yılında değil, siz onu sahiplendiğiniz sürece
yaşayacak ve Türkiye'nin hem bugününe, hem de yarınma değer katmaya devam edecek.
DISTtKLriff
n ı (f % t fi I
Çağdaş eğitim yolu ile çağdas insan ve
topluma ulaşmayı amaçlayan dernek,
ülkemizin önde gelen sivil toplum
kuruluslarından biridir. Dernek, eğitim
çalışmalan (gereksinimi olan bölgelere
okul ve yurt, yarım bırakılmış okullann
ve yurtların tamamlanması, yaz ve kış
okullan, okuma yazma kampanyaları,
kültürevı yapımı ..) gerçeklestiriyor;
projeler (Bir Işık da Siz Yakın adıyla
çocuk ve gençlere burs verme, Çocuk
Kulübü, Kırsal Kesim Kampanyası...)
gelıştırıyor; panel, konferans ve
sempozyumlar düzenliyor; dergi ve
kitaplar yayınlıyor.
CIEKUI.
Çevre ve Kültür Değerlerını Koruma
ve Tanıtma Vakfı, hızla tûkenen doğal
çevreye sahip çıkmak ve zengın
kültürel mirasımızı korumak amacıyla
kuruldu. Her bireyin, çesıtlı ıhtıyaçları
için yılda 7 ağacın kesilmesıne neden
olduğu gerçeğinden yola çıkarak, yurt
çapında ağaçlandırma çalışmalan
gerçeklestiriyor "7 Ağaç Ormanları"
ve "77 m
2
Toprak Kurtarma"
kampanyalarının yanı sıra "7 Bölge 7
Kent" projesiyle Mudanya, Bırgı,
Akseki, Midyat, Kemaliye, Talas ve
Kastamonu'da koruma ve yenıleme
çahşmaları yürütüyor.
TARİH VAKPI
Tarih Vakfı, ülkemizin önde gelen
bilim, sanat, kültür insanlarından bir
grubun Türkiye'de tarih bilincini
gelıştırmek içın oluşturdukları bir sivil
toplum kuruluşudur Vakıf, 7 yılda
yûzlerce onemli yayın, araştırma,
toplantı ve sergiye ımza atmıştır.
Istanbul, Toplumsal Tarih, New
Perspectıves on Turkey ve Istanbul-
Selections adlı dergılerin de yayıncısı
olan Tarih Vakfı'nın en büyük projesi
Darphane'de Istanbul Kent Müzesi'nin
kurulmasıdır. Vakıf, son olarak, 75. Yıl
onuruna 7 önemli projeyi
gerçeklestiriyor ve P. N Boratav
Arsivi'nin kurulması için çalışmalar
yapıyor
(£) Masterlnfo (0212) 236 34 61 - www.mastercard.com.tr
ÇAĞDASKART içın bankanıza uğrayabilir veya ıstek formunu doldurarak (0212) 227 46 78 no'lu faksa gönderebilirsiniz.
a
ÇAGDASKART'a bır an once sahip olmak içın adı geçen 10 bankadan bırıne basvurabılı'sınız Bankan.zın s.ze ulasmasını tercıh edıyorsanız lütfen asağıdakı ıstek
formunu doldurunuz ve (0212) 227 46 78 no'lj faksa gonaerınız Istek formunu, www.mastereard.com.tr ad'esınden ınternet araci!;gıyla da doldurabılırsıntz
Adınız
Soyadınız:
Adresiniz.
Doğum
Tarihinız:
GÜN
-— Telefonunuz
Kredi Kartını Düzenlı
Kullandığınız Banka -
Kredi Kartı Numaranızın
Son Dört Rakamı: Imzanız:
(^©KOÇBANK OSMANU
BANKASI PAMUK6ANK TEKST.LBANK YAPfMTKREDi