Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EKİM 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Peter Weir'dan reyting uğruna kurban edilmiş, kuklamsı bir hayatın filmi: Truman Show
Hayatuı aynen canlı yayındaîYıllar öncesinin Jerz>' Kosinsld uyar-
laması 'Being There-Merhaba Dünya'
fılminde Peter Seüers'ın unutulmaz kıl-
dığı bahçıvan Chance Gardner ya da da-
ha yakın yıllardan Tom Hanks'e ikinci
Oscar'ını kazandiran Forrest Gump ka-
rakteri gibi. çaktırmadan hayatımıza gi-
rip belleğimize yerleşen yeni bir 'kahra-
man'la daha tanıştık beyazperdede bu
hafta: ünlü stüdyoyu çağnştıran soyadıy-
la, naif, çocuksu mizaçlı Truman Burbank.
Çok bilmiş annesi, sanşın hemşire ka-
nsı, ezeli arlcadaşı, her sabah aynı söz-
cüklerle gazetesini aldığı köşebaşındaki
bayii, 'günaydın'laşırken tünaydın, iyi
akşamlar dileklennı de ılettiğı komşula-
n ve sınırlı iş- sigortacı çevresiyle, gö-
rünürde mutlu memnun yaşayagelen, oy-
sa kâşif MageUan gibi denizler aşıp Fijı
Adalan'na gitmek isteyen, moda dergı-
lerindeki güzel kadın fotoğraflanndan
yaptığı kolajlarla gerçek sevgiliyi ara-
yan, sürekli yüzüne karşı rol yapılan, te-
melde keyifsiz, huzursuz, saf vatandaş
Truman Burbank (Jim Carrey). günün bi-
rinde kısa bir •romance' yaşadığı, güzel
bir kızın (Natasha McElphone) gözlen-
ni açan uyansıyla, yıllardır daldıgı 'sah-
tedünya'dan uyanır gibi oluyor derken.
ReaHry shov» - pembe dizi çorbası
Doğal akışıyla, hayatını yaşadığını
zanneden 30'lu yaşlanndaki Truman Bur-
bank, TV ekranının en tanınmış yüzü ol-
dugunun farkında değil her nasılsa
TV'nin ona biçtiği, renkli ama yapay bir
ekran yaşamına mahkûm ve ekrandan
24 saat canlı yayımlanan yaşamını, bel-
gesel bir 'reatity shtm-soap opera' kan-
şımı bir tarzda, aynen aktaran 'Truman
Show' adlı programın yıldızı oldugundan
habersiz. Doğduğundan beri yaşadığı.
deniz kıyısındaki, tertemiz, şinn, güneş-
li, cennetimsi bir adayı andıran kasaba,
her köşesine Truman"ı izleyıp kaydeden
irili ufaklı, binlerce kameranın yerleşti-
rildiğı, akıllara durgunluk veren, tekno-
lojinin nimetleriyle donatılrruş, kocaman
bir çekım seti gerçekte.
lzleyicınin 'onasunulangerçekliğifaz-
la incdeyiparaşurmadan aynenkabuDen-
diğini' çoktan fark etmiş, uyanık program-
cı Christof'un (EdHarris). kendini Tan-
n addeden bir 'yarabcı yönetmen" eda-
sıyla ve uzaktan kumandayla, ekranda
hayat verdiği Truman Shovv programı, za-
vallı Truman'm yaşamını yıllardır tam bir
• Hayatı medya tarafından
popüler bir TV şovuna
çevrilmiş Truman'ın
hikâyesini komik ve
düşündürücü kılan bu yergi,
Jim Carrey'nin kariyerinde
bir dönemeç olabilir.
The Truman Shovv /
Yönetmen: Peter Weir /
Senaryo: Andrevv Niccol /
Kamera: Peter Bizou /
Müzik: Burkhard Dallvvrtz
/ Oyuncular: Jim Carrey,
Laura Linney, Ed Harris,
Noah Emmerich,
Natasha McElhone,
Holland Taylor, Brian
Delate, Blair Slater /
ABD1998(UIP)
sirke çevirmiş aslında. Senaryosuz, bü-
tünüyle Truman Burbank'ın yukandan çe-
kıp çevrilerek yönlendirilen, kupkuru,
'otgibi' yaşamına dayanan, kansı, arka-
daşı dahil bütün yakınlannın artist gibi
rol yaptığı program. Brezilyadizileri gi-
bi salya sümük. sürekli izlenen bir rey-
ting şampiyonu oldugundan ötürü, yıllar-
dan beri gelişerek süregelmış; kukla gi-
bi oynatılan gariban Truman'ı doğumun-
dan beri programa tutsak ederek.
33 yılatekabül eden 11 bın gündür ek-
randa süren. yapay bircennetin nimetle-
nne sahip programda. sonsuz fonu oluş-
turan, mavı gökyüzü dekorundaki bir ka-
pıyı açarak sonunda kendı hayatını ya-
şamak üzere 'dışan'çıkan Truman'ın fi-
nalde zincırlerini kırdığı, dokunaklı, hü-
zünlü hikâyesini anlatıyor, son dönem-
de Hollywood'da dikiş tutturan Avust-
ralya asıllı yönetmenlerin belki de en
önemlisi sayılan Peter Weir.
Geçmişte 'Pfcnic at Hanging Rock\
'Geiibolu', 'The Year of Living Dangero-
usly\'Witness\ 'The Mosuito Coast' v e
özellikle 'Dead Poets Society-Ölü Ozan-
lar Derneği'yle 'Fearless' gibi, meraklı-
sında ız bırakmış. ılgınç filmlerin yönet-
meni Peter Weir, 'The Truman Shotv'la
bu kez, TV'nin yaşamımızı sultası altı-
na aldığı, iyıce 'global köye' dönüşmüş
günümüzde. beylik deyişle gerçekten ka-
çınlmayacak cinsten, okkalı. incelikli,
görülesi bir 'TV toplumu-düzeni yergi-
si' ortaya koymuş kı breh breh...
Daha görmediğimiz 'Gattaca'nın Ye-
nı Zelandalı senarist-yönetmenı Andre»
Niccol'ün yazdığı oturaklı bir senaryodan
yola çıkan Peter Weir. kökeni 1975 ya-
pımı 'Nehvork-Şebeke'ye dayanıp 'Bro-
adcast News- Haberler'den geçerek son
dönemde *Quiz Show-Şike', 'VVag the
Dog-Başkanuı Adamlan", Vlad City-Çıl-
gın Şehir', 'Primary Coloıırs-Küü Yanş'
vb. gibi, medya taşlamasına girişen, eleş-
tirel filmler kervanına katılıyor'Truman
Show'la.
En azından ülkemizdeki düzeyiyle,
çoktan yaşamımızın belli bir parçası ha-
line gelmiş olan televızyondaki, reyting
kaygısıyla iyiden iyiye çivisi çıkmış ki-
mi haber programlannın gerçekleri algı-
lamamızı sürekli bulandırdığı günümüz-
de, TV'ye ve TV izleyiciliğıne ilişkin
gözlemler-göndermeler- dokundurma-
larla yüklü. zekıce tasarlanıp gerçekleş-
tirilmiş. büyük biraderseni gözlüyorya-
zan OnveD'ı çağnştıran, esaslı, etkileyi-
ci birfabl niteliğindeki bu sıradışı filmin,
güldürürken düşündürdüğünü de ekle-
meye gerek yok.
Çocukluğunda geçirdiği, babasının da
boğulduğunu zannettiği bir deniz kaza-
sı nedeniyle sudan ölümüne korkan, çe-
şitli fobileri olan Truman'ın sınırlı iliş-
kilerinden yaşadığı kasabanın kartposta]
renklerine bulanmış günbatımı manzara-
lanna kadar her şey aslında reyting us-
tası, cingöz ve zorba yönetmen Chris-
tof'un kafasından çıkma bir 'koreogra-
fi'den ibarettir filmde.
Naklen, sıcağı sıcağuıa yayın
1994'te 'Ace Ventura-Hayvan Detek-
tifi'yle ortaya çıkıp 'The Mask-Maske'
'Dumb and Dumber-Salak ve Avanak',
'The CaMeGuy-BaşbeiasT ve en son 'LJ-
ar Liar' gibi gişede iyi çalışan delidolu
komedileriyle ünlenip 1990'lann Jerry
Lewis'i olarak etiketlenen, kimisini da-
yanılmaz soytanlıklanyla çileden çıka-
nrken kimisini de gülmekten çatlatan,
stand-up'tan yetişme, lastik gibi komed-
yen, 1962 doğumlu Kanadalı Jim Carrey,
bu kez alışılmışın tersine ciddi, trajiko-
mik bir rolde yeteneğini sergiliyor 'Tru-
man Shovv'da: o abartılı. yorucu, zıpırgül-
dürü tarzını törpüleyerek. Hayatı medya
tarafından popüler bir TV şovuna çevril-
miş Truman'ın hikâyesine komik ve dü-
şündürücü bakışlar atan bu satirik film,
'şaklaban' Jim Carrey'nin kariyerinde
bir dönemeç olabilir.
Despot şov yönetmenin de Ed Har-
ris'in de başanlı bir performans çıkardı-
ğı, besteci PhflipGtoss'ın da müzığıne kat-
kıda bulunduğu. ABD'de yaz mevsimi-
nin en çok iş yapan filmlerinden olan
'Truman Show\ yıllar önce Fransız yö-
netmen BertrandTavernier'nin, kamera
yerleştirilmiş, ölümünübekleyenbirka-
dının (Romy Schneider'in unutulmaz rol-
lerinden biriydi) 'canlı' ve ürkütücü hi-
kâyesini, seyirciyi tedirgın eden. kasvet-
li bir üslupla anlattığı, vaktıyle pek de-
ğeri bilinmemiş 'LaMorten Direct-Nak-
len Ölüm' fantezisini de anımsattı bize,
ötesinden berisinden.
Sanatın hayatı taklit ettiği bu şenlikli
komedi-drama. sonuçta usta işi, özgün ve
sarsıcı bir fantezi olarak (ve sanınz bu
mevsimin de ağır toplanndan biri olarak)
görülmeye layık, önemli, etkili bir film
kuşkusuz.
Hollpvoodyddıdarı da kanlı
geçmişlerini değiştirirler...
Bu hafta Antalya nedeniyle
görmekte geç kaldığım 'Ttoilight-
Alacakaranhk'ı da Beyoğlu dışı
bir sinemada sonunda yakalayıp
seyrettim ve baştan belirtmeli,
hoşnut kaldım.
Ticari çarkm dişlilerince bun-
ca yıldır pek öğütülmemiş saydı-
ğımız, Hollyvvood'un alçakgö-
nüllü, aydın, usta senarist-yönet-
menlerinden, eski gözde ve tanı-
şımız, yetmişe merdiven daya-
mış Robert Benton'un son filmi
'Alacakaranlık', bu deneyimli
yönetmenin Paul Newman'la Ge-
ne Hackman gıbı yaşlı ve hâlâ ün-
lü kimi dostlannı bir araya getir-
diği, eski tarz, nostaljik bir 'flhn-
noir' denemesi çıktı.
Eski dosflar >ine işbaşında
Yıllar önce 'Bonnie and
Clyde'ın senaryosuna katılarak
admı duyuran Benton, ilk filmi
'Bad Company" adlı vvestern'i
1972'de çekmışti. 40 yıllık kari-
yerinde 'Kramer Kramer'e Kar-
şı', 'Placesin the Heart' gibi duy-
gusal dramlardan 'The Late
Shovv', 'Stül of the Night- Gece-
de' gibi kara film çeşitlemeleri-
ne kadar farklı türlerde, az ama
öz film yapan, en son 1995 'te yi-
ne Paul Newman'a başrolünü ver-
diği 'Nobody's Fool-Yaşamın Içm-
den'ini izlediğimiz Robert Ben-
ton'un. gedikli senaristi Rkrhard
Russo'yla polisiye ustası yazar
Ross Macdonald'dan uyarladığı
'Alacakaranhk', yaşlanıp yavaş-
layarak eski bır Hollywood şöh-
reti çiftin Los Angeles'taki lüks
evine sığıntı gibi postu sermiş, ko-
camış, umarsız, bezgin ve yalnız
bir dedektif emeklisinin serüve-
nini naklediyor.
Twillght / Yönetmen:
Robert Benton /
Senaryo: Richard
Russo, R. Benton /
Kamera: Piotr
Sobocinski / Müzik:
Elmer Bernstein /
Oyuncular: Paul
Nevvman, Susan
Sarandon, Gene
Hackman, Stockard
Channing, Reese
Witherspoon, James
Garner, Giancarlo
Giannini /
ABD1998(UIP)
Eski polis. eski özel dedektif,
eski alkolik Harry Ross (Paul
Nevvman artık kırış kınş), bir
gençle Meksika'ya kaçmış şıma-
nk kızlanru (Reese VVTnterspo-
on) filmin başında tutup geri ge-
tirdiği, ününü yitirip kansere ya-
kalanmış. günlen sayılı, eski si-
nema oyuncusu Jack AmesMe
(Gene Hackman )yıllarameydan
okuyan, baştan çıkancı. eski bir
yıldız olan kansı Catherine'in
(Susan Sarandon) yanında yatıp
kalkıyor iki yıldır. Pısliklenni te-
mizleyıp korumalığını yaptığı
Hollyvvood çiftine hizmet eder-
ken artık aileden biri gibi olmuş,
dedektif eskisi Harry, sürekJi onu
kışkırtmaktan özel bir zevk alan.
cazibeli, olgun ve dolgun Cathe-
rine'e duyduğu ilgiyi de uzun-
boylu saklayamıyor. Derken fet-
tan ve meşum Catherine'in uğru-
na 20 yıl önce, kadınm bir başka
sinema aktörü olan sevgilisinin es-
rarengiz bir şekilde ortadan kal-
dınlmasına ve olayın örtbas edil-
mesine kanşmış olan, arkadaşı
ve ödeme yapmayan patroıju Jack
Ames'in sırnna bulaşıyor Harry.
Yıllarca gizli tutulmuş bu eski
hesabı ortaya çıkarmadan dura-
mayan, yanlış yönlere savrula
savrula sonunda gerçeğe ulaşıp
bedelini de ödeyen Harry"yle es-
ki oyuncu çiftin ılişkilerinin bo-
zulması kaçınılmazdır. Çünkü
öykünün komik unsurunu oluş-
turan. özel dedektif olmak iste-
yen, zencı bir üçkâğıtçı-muhbi-
nn (Giancarlo Esposito) de yar-
dımlanyla. çoğunlukla dayak yi-
yen, kaybetmeye mahkûm, bed-
bin, kırgın ve bitik, eski tip, de-
mode bir kahraman özelliklerini
taşıyan özel hafiyemiz, her halü-
kârda. gerçeklere enşmeden bir
türlü rahata eremeyecektir...
Kara film nostaljisi
Sonunda herkesin layığını bul-
duğu, 1950'lerinfilm-noiryak-
laşımıyla çekilmiş bu 'Alacaka-
ranlık'. günümüzün geçerli aksi-
yon numaralanna, şamatalı takip
sahnelerine. biçim oyunlanna.
akıcı montaj gösterilerine yüz
vermeksizin, kara film türünün
çoktan klasikleşmiş kimi kalıp-
lannı, karakterlerini, durumlan-
nı yinelıyor. sağlam bir biçimde.
Yenı ve özgün bir hikâye an-
latmasa da. meraklısının kimi bö-
lümlerini, inandıncı çizilmiş tip-
lemelerini keyıfle izlediği, şantaj,
cinayet, seks sarmalına dolanarak
ahlaki çöküntünün ıyice tavana
vurduğu günümüzün 'Melekler
Kenti'nde, Los Angeles'ın varlık-
lılarıyla hizmetkârlan arasında
geçen bu eski usul polisiye serü-
ven, türün melankolik atmosfe-
rini duyumsatıyor yer yer.
Eski kara filmlerin tadını içe-
ren, eski reçetelere göre tezgâh-
lanmış ve kocamış oyuncuîan-
nın da gösteriye çıktığı 'Alacaka-
ranhk'rn cazibesini bu yaşlı oyun-
cular oluşturuyor. Özellikle Pa-
ul Nevvman, Ross Macdonald'ın
romanlanndan uyarlanan, Jack
Smight'ın 1966 yapımı 'Har-
per'ıylaStuartRosenberg'in 1975
tarihli 'The Dro>vning PooPun-
daki özel hafiye tiplemelerine
'Alacakaranlık'la devam ediyor
yıllar sonra. Eskilerden Stockard
Channing'le James Garner da
iyi.
Yönetmen,
senaryo: Tunç
Başaran / Kamera:
Ertunç Şenkay /
Müzik: Nedim
Otyam / Oyuncular:
Ayda Aksel,
Selçuk Yöntem,
Güler Ökten,
Meriç Başaran,
Taner Barlas,
Engin Yörükoğlu /
1998 (Mine Film)
Manik depresifin hayata dönüşü
Ayşe Nil'in otobiyografik ve feminist söylemli
kıtabından yola çıkan Tunç Başaran' ınsenaryosu-
nu yazıp yönettiği "Kacıklık Diplomas', Ertunç Şen-
kay'a en iyi kameraman. Nevzat Dişiaçık'a en iyi
montaj Altın Portakal'lannı ve yapımcısına da en
iyi üçüncü film ödülünü kazandıran Antalya fes-
tivalinin ardmdan sinemalarda gösterime girdi. De-
lilik üstüne film yapmak gibi zorlu bir işe sıvan-
mış Tunç Başaran. keçileri kaçınp tımarhaneye gi-
rerek sonuçta iyileşen ve asalak kocasmdan (Se4-
çuk Yöntem) da kurtularak sonunda yenı bir haya-
ta atılan varlıklı aile kızı Nur'un (Ayda Aksel) kur-
tuluşunu anlatıyor. Çocukluğundan itibaren ailesi-
nin, yakınlannın çevresinin baskısıyla aşama aşa-
ma kafayı yıyen manik depresif bır kadının port-
resını çizen 'Kaçıklık Diploması', öncelikle konu-
su bakımından seyirciyi tel tel geren, sinir bozu-
cu, kasvetli ve zorlu bir film nıteliğinde. Kaçıklı-
ğın beyaz ışığını çaktırmak gibi buluşlann sıkça
tekrarlandıği. tıplerin karikatürleştiği filmin, özen-
li. temiz bır çalışma olduğuna itırazımız yok, an-
cak başanlmış bir film olduğunu söylemek zor.
Deneyimli yönetmenin çizgisinde farklı bir sıç-
rama sayılacak film, şematik ve didaktiklikten sıy-
nlamayan. itici. kasvetli bir çalışma izlenimi ver-
di bize. Doğrusu bu fılme hiç de uygun düşmeye-
cek Türkan Şoray'ın yerine seçilen Ayda Aksel'in
manik depresif Nur'u oynadıgı Kaçıklık Diploma-
sı, çeşitli boşluklann gözlendiği, dramatizasyonun
yetersiz kaldığı, iyi işlenmemiş senaryosundan ötü-
rü aksıyor özellikle. Nur'un içindeki sevgiyi dile
getiren, Moğollar'm davulcusu Engin Yörükoğlu
gibi yan tiplemelerle sevgi temasının aşın didak-
tik bir biçimde kafamıza kakıldığı filmde hayata
dönüş çabalanndan Nur'un çocuğunun ölümü. vb.
gibi geçiştirilmiş bölümler de bütünlüğü zedeliyor.
Giderek kafayı Atatürk'le bozan Nur rolünde-
ki Ayda Aksel'in sürüklediği 'Kaçıklık Diploma-
sı', abartılı giysi-makyajlanndan geriye dönüşlü,
özentili, derinlik kazanamayan anlatımına kadar uza-
tılacak kimi eksi yanlannm, sonuçta görüntü, mon-
taj. oyunculuk, vb gibi artılannı götürdüğü, akın-
tıya karşı kürek çeken, itici. donuk bir film olmuş
çıkmış özetle.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
A Perfect Murder -
Kusursuz Cinayet
Aldatıldığı için kansından in-
tikam almaya kararlı. zengin ve
güçlübirkoca... Güzel ve zeki bir
kadın olan kansı.... Ve kadının
genç ve çekici birerkek olan sev-
gilisi... İşte çağdaş Nevv York'tan
bildik, tehlikeli bir aşk üçgeni...
Bir kadmla iki erkek arasındaki,
cinayet girişımine dayanan ölüm-
cül ve gerilim dolu bir ilişkiyi
konu edinen A Perfect Murder -
Kusursuz Cinayet, Hithcockus-
tanın 1954 yapımı ürflü Dial M
For Murder - Cinayet Var klasi-
ğinin yeniden çevnmi.
Frederick Knott'un oyunun-
dan uyarlanan Cinayet Var, Hitch-
cock'un en başanlı eserlennden
değilse de en popüler filmlenn-
den biri olmuştu yıllarca önce.
Kendisini aldatan kansını öl-
dürme fikrine kapılmış koca Ste-
ven Taylor rolündeki Michael
Douglas, Hitchcock klasiğınde-
ki Ray Milland'ın çekici kötü
adam yorumuna çağdaş bir bo-
yut getiriyor. Hollyvvood'un genç
kuşak oyunculanndan Gwyneth
Paltrow da kınlgan, duygusal ka-
nsı Emily rolü için yerinde bir se-
çim. Hitchcock'un ünlü soğuk
sanşınlanndan Grace Keüj'nin
zerafetine, cazıbesine sahip
Gvvyneth Paltrovv'un sevgilisin-
de de son dönemin yükselen genç
yakışıklılanndan Vjggo Morten-
sen var, Robert Cumings'in ye-
rine. Kusursuz Cinayet'i, son yıl-
larda Under Siege. Above The
Lavv ve özellikle The Fugitive -
Kaçak gibi parlak aksiyon-geri-
lim serüven filmleriyle tanınan
Andrew Davis imzalamış.
Kissing A Fool - Gelini
Kim Öpecek?
Kendini beğenmiş bir kadın
avcısı olan Max'lasevgilisinden
a>nlıp kendini kitabmı yazmaya
vermış Jay, farklı kişilıklerine
karşın çok iyi iki arkadaştırlar.
Jay' in kitabının editörü Samant-
ha'yla tanışan Max güzel kıza
abayı yakar ve bir süre sonra
Max'la Samantha nışanlanırlar.
Yaklaşan düğünü ve evliliği ba-
şanp başaramayacağı konusun-
da kaygılanan Max, Samantha'yı
sınamak için arkadaşı Jay'i dev-
reye sokar ve Samantha'ya kur
yapmasını önerir.
Yoğun romantizme yelken açan
Kissing A Fool - Gelini Kim Öpe-
cek, genç, güzel bir kadınla iki er-
kek arkadaşın kahramanlannı
oluşturduğu, haftanın bir başka
aşk üçgeni çeşitlemesini perde-
ye taşıyor. Bu tür Romance'lar-
dan hoşlanan sinemaseverlere hı-
tap eden ve -üç genç yeni oyun-
cuyu (David Schvvimmer, Mili
Avital, Jason Lee'yi) tanıtan Ge-
lini Kim Öpecek'i yenilerden
Doug ElHn yazmış ve yönetmiş.
AFA Yayınları fuara alınmadı
Türkiye Yayıncılar
Birliği 'nden
TÜYAP'atepki
KfiJtür Servisi - Türki-
ye Yayıncılar Birliği, Bir-
İiğin Yönetim Kurulu
Başkanı AOİ Ant'm yö-
nettiği AFA Yayınlan'nın
kasım ayında gerçekleşti-
rilecek olan 17. tstanbul
TÜYAP Kitap Fuan'na
altnmamasına tepki gös-
terdi. Türkiye Yayıncılar
Birliği Yönetim Kurulu
2. Başkanı Çetin Tüzii-
ner tarafından yapılan ya-
zılı açıklamada TÜYAP
Tüm Fuarcılık AŞ tara-
fından düzenlenen fuara,
AFA Yayınlan'nın heryıl
düzenli olarak katıldığı
hatırlanlırken TÜYAP yö-
netiminin bu tavnnın Tür-
kiye Yayıncılar Birliği ile
olan anlaşmazlığından
kaynaklandığı, Türkiye
Yayıncılar Birliği ile olan
anlaşmazlığını demokra-
tik olarak basın önünde
tartışarak ya da hukuki
yollarla çözmek yerine
tehdit yolunu seçtiği savu-
nuldu.
AFA Yayınları fuara
alınmadığı için yayınevi-
nin haldannın açıkça çiğ-
nendiğinin belırtildiği
açıklamada "TÜYAP yö-
netimi; yayıncılan fuar-
dan uzaklaştırarak. teh-
dit ederek bir verevarama-
vacağını bilmelidir. Hiç-
bir ahlaki tavırla bağdaş-
mayan bu karan alan TU-
YAP yönetimini kmıyo-
ruz" deniyor.
Türkiye Yayıncılar Bir-
liği Başkanı Atıl Ant ise
konuyla ilgıli sorulan ya-
nıtlarken TÜYAP yöne-
timinin aldığı kararla ken-
disine değil Yayıncılar
Birliği'ne bir mesaj ver-
mek istediğine değindi:
"TÜYAP'm sonınu be-
nim şahsımla değiL Yöne-
ticisi olduğum AFA'yı ki-
tap fuanna almayarak ya-
yıncılara "Ayağınızı denk
alın. bundan sonra ken-
dmize sorun çıkarmaya-
cak başkanlar seçin' den-
mekisteniyoıf Ant, çirkin
bir tavır olarak nitelendir-
diği bu davranışın TÜ-
YAP'ın genel yapısıyla
da birebir uyuştuğunu be-
lirtirken konuyla ilgili ola-
rak kişisel bir girişimde
bulunmayacağını, yayın-
cılann gerekli tepkiyi gös-
terecekJerini düşündüğü-
nü söyledi.
Ankara Uluslararası Hlm
Festivali'nden 4 Yarışma
• Kültur Servisi -26 Nisan-9 Mayıs tarihleri arasında
sinemaseverlerle 11. kez buluşacak olan Ankara
Uluslararası Film Festivali, bu yıl da ulusal alanda uzun,
kısa ve belgesel film dallannda yanşmalara sahne
olacak. Ulusal Uzun Film Yanşması'na 1 Ocak 1998-1
Nısan 1999 tarihleri arasında çekilmiş Türk filmlen
katılabilecek. 17 dalda ödülün venleceğı yanşmanın son
başvunı tarihı 15 Şubat 1999. Kısa ve belgesel filmlerin
yapılacağı diğer iki yanşmaya ise 1 Ocak 1998-15
Şubat 1999 tarihleri arasında yapılmış filmler kabul
edilecek. Ulusal Kısa Film Yanşması'nda kurmaca,
deneysel ve canlandırma; Ulusal Belgesel Film
Yanşması'nda ise birincılik, ikincilik ve üçüncülük
ödülleri verilecek. Bu ıkı festıvalın son başvuru tarihi
yine 15 Şubat. Ayrıca festival kapsamında,
üniversitelerin ilgili bölümlerindekı öğrencilerin
üıetimlehni değerlendırmeyı ve onlara destek vermeyi
amaçlayan Afış Yanşması düzenlenecek. Yanşma
sonunda birinci gelen yapıt 12. Ankara Film
Festivali'nin de afişi olacak.
"Godoryu Beklerken', yüzyılm en
üntü oyunu seçiMi
• LONDRA (AA) - Samuel Beckert'in ünlü oyunu
'Godot'yu Beklerken'. 20. yüzyılın Ingiliz dilindeki en
ünlü oyunu seçildi. lngiliz Ulusal Kraliyet Tiyatrosu'nun
yaptığı seçimde, yüzyılın en ünlü oyunlannı belirlemek
için yaklaşık 800 oyun yazan, oyuncu, yönetmen ve
gazeteci tercihlerini kullandı. Değerlendirme sonucu
Beckett'in ünlü oyunu zirveye yerleşırken. eseri, Arthur
Mıller'ın 'Satıcının Ölümü' ile Tennessee Willıams'ın
'Arzu Tramvayı' adlı oyunlan izledi.
Anadohı üniversftesi Hollandada
• Kultür Servisi -Prof. Dr. Koral Çalgan'ın gırişımıyle
1990 yılında kunılan Anadolu Üniversitesi Deviet
Konservatuvan Oda Orkestrası, Cumhuriyetin 75. yılı
ile Anadolu Üniversitesı'nin 40. yılı kutlamalan
çerçevesinde Hollanda'da iki konser verecek. 28
Ekim'de Deventer'da, 30 Ekım'de Rotterdam'da
gerçekleşecek konserler Anadolu Üniversitesi ve
Rotterdam Konsolosluğu'nun ışbirlıği ile düzenleniyor.
Topluluğun konser programında Mozart'm
"Dıvertimento V, Respigui'nin 'Antık Danslar".
Abaco'nun 'Largo', U.C. Erkin'in 'Sinfonietta' ve S.
Hatipoğlu'nun 'Rumeli Dansı' adlı eserleri yer alıyor.
Körfez Savaşı filme konu oldu
• ADANA (AA)-Köifez Savaşı sırasında Irak'ta
mahsur kalan Polonyalı ve Amerikalılann kaçınlış
serüvenlen bir fılme konu oluyor. Türk-Polonya ortak
yapımı olan filmin çekımleri Adana ve yöresinde
sürüyor. Filmde, savaş sırasında Irak'ta mahsur kalan
Polonyalı ve Amerikalılann Polonyalılar tarafından
Türkiye'ye. 'özgürlüğe' kaçınlması anlatılıyor.
Yönetmen Wladyskaw Pasikovvski'nin çekimler için
Adana yöresini seçme nedeni iklim şartlannın Irak ile
uyumlu olması. Çekimleri Pavvek Edelman'ın yaptığı,
başrollerini Marek Kondrad, Boguslavv Lında ve Olaf
Lubaszenko'nun paylaştığı filmde Türk sanatçılar
Tamer Levent, Tuğrul Çetiner, Mahir Ipek ve Bilal
Gürdere de rol alıyor. 1999 Şubatı'nda Polonya'da
gösterime girecek olan filmin Türkiye
koordinatörlüğünü Muzaffer Hiçdurmaz yapıyor.
BUGUN
• AKSANAT'ta saat 12.30 ve 19.00'da Oasis'in
'Live By The Sea' adlı konseri videodan izlenebilir.
(252 35 00)
• CRR'de saat 19.30'da 1Ü Deviet Konservatuvan
Türk Musıkisi lcra Heyeti'nin şef Rıza Rit
yönetiminde sunacagı "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e"
başlıkh konser yer alıyor. (232 98 30)
• BELGESEL StNEMACILAR BİRLİĞİ'nde
EthemOzgüvenın 'Hayu-' adlı belgesel filmi 13.00,
14.00, 15.00, 16.00, 17^00 ve 18.00 saatlerinde
gösterilecek. (292 39 84)
ÜÇ KUŞAK CUMHURİYET SERGİSİ ETKİNIIKLERİ
BUGUN
• Tarihi Darphane Binalan'nda süren etkinlikler
çerçevesinde saat 11.00'de belgesel gösterimi, saat
11.00 ve 15.00'te izleyicilerin sergi ortamını daha
aktif yaşamalannı sağlamak amacıyla Ankara
Çağdaş Drama Derneği'nin yönetiminde
gerçekleştirilen yaratıcı drama çalışması ve saat
21.00'de Esin Afşar'ın Ashgül Ayas'm piyanosu
eşliğinde sunacagı 'Atatürk Şarkılan' dinletisi yer
alıyor.