Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 1998 CU&
14 KÜLTÜR
;'Cumhuriyet'in Tasavvuru' başlıklı sergi 6 Kasım tarihine dek Urart Sanat Galerisi'nde
SE!5 î İ i ' i '
YavuzTameli Mehmet Nazun - "İsmet Paşa Kalemleme" Mehmet 1leri - "Cumhurijefiji 75.\ ılında Kara Düşünceler.." Bedri Bavkam - "Demokrat Atatürk"
tarihimize se^isel bakışESRA ALİÇAVUŞOĞLU
75. yılını kutladığımız cumhurıyet.
"bugünierde bırçok serginın ana teması-
'nı oluştunnor. Sanatçılar cumhuriyet
imgesini kendi alanlannda sergi salon-
larına taşıyorlar Bunlardan biri 'Cum-
tıuriyet'in Tasa^Tiru' başlığıyla geçen
günlerde Ali Aka> 'ın ka\Tamsal küratör-
-lügünde Urart Sanat Galerisi'nde acıl-
dı. Bedri Bavkam. İsmet Doğan. Meh-
met İleri. Mehmet Nazjm. Argun Oku-
muşoğlu. YavuzTameli. .MüşerrefZey-
tinoglu ve Emre Zeytinoğlu'nun katıl-
dığı sergi cumhuriyet ımgesini sanatçı
gözüvle görselleştınyor.
.!• 6 Kasım tarihine dek izlenebilecek
olan sergi. tanhı sürecınde Türkiye Cum-
huriyetı'nın geldığı noktadan itibaren
geçmış; genye doğru. ancak şimdiki za-
ıiman perspektifinden eleaiınıyor. Sergi
.'75 yıllık sürecin sanatçılar tarafından
nasıl algılandığını ızleyicilere sunmayı
amaçlıyor
Alı Akay'ın kavramsal küratörlüğü-
nü yaptığı 'Cumhuriyet'in Tasavvuru'
sergisine katılan sanatçılann bazıları
daha önce cumhuriyet ve siyasi kav-
ramlar çerçevesinde çalışmış sanatçı-
larken bâzıİsn-bo kondikfilk kez yöpıf
• Ali Akay'ın kavramsal küratörlüğünü yaptığı "Cumhuriyet'in Tasavvuru" sergisinde
"tasavvur. yeni perspektiflere doğru bir yolculuk önermesini de beraberinde getiriyor."
Sergiye katılan sekiz sanatçı tek imgede cumhuriyetin 75 yıllık tarihine bakış açılannı
sergilemeye çalışıyor. Geçmiş. şimdiki zaman perspektifinden ele alınarak, bu tarihi
sürecin sanatçılar tarafından nasıl algılandığı izleyicilere sunuluyor.
\e politik olan h&rh de apolitik ölafiın
buluşması vaşanıyor.
Alı Akay. serginın başlığını şöy le açık-
lıyor: "Tasavvur denildiğinde önce ha-
yal gücii gelhor akla. Ancak tek baştna
hayalgücüy leaçıklanabilecek bir kelime
değil, a> nı zamanda imgeyi de orta>a çı-
karır tasavvur. Ama imge de aynı za-
manda bir düşüncenin imgesi... Bu ser-
Müşerref Zeytinoğlu - "Sansür"
gide tasavvur yeni perspektiflere doğru
bir yolculuk önermesinide beraberinde
getiriyor. Godard'ınsöylediğigibi; 'kuv-
vetli bir imgenın olabılmesı ıçın bütün
imgeferin doğru olması gerekmıyor'.
1
'Tek WriWıge bile lnwdiitiıİdıbiili«p«
tansiyeReri taşıyabiliyor."
Sergiye katılan sekiz sanatçı tek bir
imgede cumhuriyetin 75 yıllık tarihine
bakış açılannı sergilemeye çalışıyorlar.
Emre Zeytinoğlu'nun çalışması. ger-
çek olanla olması gereken arasında bir
yolculuğa çıkanyor ızleyenleri. Onun
imgeleminde cumhuriyet belkı de bir
dileğin "Türkiye Cumhuriyet'im Kita-
Emre Zeytinoğlu -"Türkiye Cumhuriyeti'm Kitabı"
bTnda gerçekleşmiş halı Zeytinoğlu, ol-
ması gereken ıdeal cumhuriyeti kurgu-
luyor işınde. Sanatçı günlük yaşamı,
kurguyla gerçek arasında albüm-ansik-
lopedi olarak biçimlendiriyor. Ünlü şa-
hunyet'im Kitabı "nda İstanbul Karaköy
LJmanı'nda karşılaruyor AgopBaronyan.
Kirkor Ceyhan, Selim İleri \e Melih
Cevdet Anday tarafından. Ya da Onat
Kutlar'ın Amerikan Hastanesi'nden çı-
kışı birdileğin gerçekleşmiş hali olarak
gınyor "TürkiyeCumhuriyet'im'"in say-
falanna. Emre Zeytinoğlu bu çalışma-
sında ironiyle yüklü. çok kişisel bir ta-
rih yazarken bırçok kişinin dileğine de
tercüman oluyor.
Bedri Baykam 'Demokrat Atatürk'
başlıklı fotopentür çalışmasında Yeni
Fırka'nın kuruluşunda Gazı Hazretle-
-m'um ı«)üne d»ğmı;wın Aw*rit?üntte-
mokrat kımlığinin altını çızıvor.
İsmet Doğan. 'Yazı-Beden Dizisi' ad-
lı işinde cumhuriyet ve Osmanlı döne-
mi arasındaki yapısal geçişleri fotoko-
piler ve kolajlarla taşıyor resmine. De-
forme edilmiş insan uzuvlanna sahip
'beden'. etrafında bir coğrafyayı taşı-
yor. Tuval çevresıne yerleştirilmış kad-
rajlar bedeni merkeze alıyor ve yazıyı
bedene kaydediyor. İsmet Doğan; Türk
bayrağı ve Zeld Faik'in Delacroix'dan
etkiienerek yaptığı tablo tekrarlan ile
sindirilmemiş bir Batılılaşmayı ve cum-
huriyeti irdelıyor.
Mehmet Nazım 'İsmet Paşa Kafcm-
teme' adlı çalışmasında hem bir ironıyi
hem de tarihi bir araya getirerek İnönü'yü
cumhunyet imgesi olarak çıkanyor kar-
şımıza. ismet Paşa; kırmızı kulaklan, Lo-
zan Banş Antlaşması'nda kullandığı
meşhur altın dolmakalemi. yine meş-
hur mayosunun deseni olarak çıkıyor
karşımıza.
Müşerref Zeytinoğlu ise hem dil dev-
rimini hem de 1925'ten itibaren başla-
yan sansür sürecini cumhuriyet imgesi
olarak kuruyor.
Mehmet llerfnin 'Cumhuriyet'in 75.
Yılında Kara Rüşünceler... Afiet Bizi Pa-
şam' başlıklı işi yakın polıtık geçmişı-
mize göndermede buiunuyor. Bulutla-
nn arasında beliren bırçok Türkeş ve
Demirel imgesi günümüz politikacıla-
nna eleştirel bir bakış açısı taşıyor.
Yavuz Tanyeli iki bronz heykeli kar-
şı karşıya yerleştiriyor. Bu heykeller-
den bin Mustafa Kemal, diğeri ise sa-
nklı, cüppeü 'yüzsuZ' bir figür. Sanklı
figür kaidede sabit dururken. Mustafa
—Kemat -haıekeHiü|ijte' lıeı röııe-çekr-
len fikirlerin bir göstergesi olarak çıkı-
yor karşımıza.
Argun Okumuşoğlu'nun yeşil zemin
üzerinde betimlediği birçıftjokeyçiz-
mesi hem şıklığın hem de tekmeleme-
nin göstergesi. Okumuşoğlu, sürekli
duyduğumuz; "Türkiye'desiyasetseyis-
likten. hayvan gütmekten geliyor" cüm-
lesini görselleştiriyor, bir anlamda.
Festivalin ilk ayağı Ankara'da, kısa filmler ve 'klasikler' ilgi gördü
GezkiFestivalBursa y
daCUMHIRCANBA-
ZOCLU
ANKARA - 4. A\rupa
Film Festivali-Gezici Festi-
val'ın Ankara ayağı, dün
sona erdı \e 80 kısa filmle
19 uzun metrajlı fılmden
oluşan program ara verme-
den. bugünden itibaren al-
tı gün sürev le Tay) are Kül-
tür Merkezi'nde (22-28
Ekım) Bursalı sınemase-
verlere sunuldu.
Saat 12.00'debaşlayacak
Bursa programına geçme-
den. 16 Ekım'den bugüne
Ankara bölümünü ızleme
olanaği bulduğumuz festi-
valin ilk etabış la ılgıli not-
lanmızı aktaralım:
Gezıci Festhal tam anla-
mıyla "bir avnç" genç sine-
maseverın gerçekleştırdığı
cesur bir organızasyon. He-
defi, sınemayı eğlenceden
farklı \ere koyan ınsanlara
Avrupa'nın dört bir yanın-
da üretilmış taze filmlerle
"Yedinci Sanat"ın klasik-
lerinı bir arada \ermek %e
—yılda bir hafta da olsa ızle-
yiciye alternatıf yaratmak.
Tabıi hedetlnin doğru ol-
ması. Türkı\e"nın ıkinci bü-
yük kentınde düzenlenme-
sı \e programın iist düzey-
' de filmler içermesi. festiva-
lin binlerce insan tarafın-
dan ızleneceği anlamına
.gelmıyordu. Alışılmış tab-
lo değı^medı \e kamuoyu-
nun dikkatinı çekebilmek
için sinemanm gücünden
Î
başka kartı olmayan bu fes-
tıvalın çabasma gençlerya-
nıt \enrken diğerlen uzun
bilet kuvnıklarına girerek
mevsimin tican filmlerinı
izlemeyi tercih etti.
Şartlanma mıdır bilin-
mez; bilet fiyatlan dahapa-
halı ohnasına karşın tican
sinema Kavaklıdere'de ge-
ce seansında göstenlen fes-
tivalin fılmlen FransızKül-
tür İVIerkezi'nm salonun-
dakilerden fazla seyirci top-
ladı. KavakJıdere'dekı uzun
metrajlılar dolu oynarken
Fransız Kültür'deki uzun
me'trajlılar, belki de teknik
yapının zayıflığı nedeniyle
a>nı ilgiyi yakalayamadı.
Görüşünü aldığımız tıcari
sinemalann yöneticileri. bu
yıl Gezici Festival'in bir-
bır buçuk ay önceye çekıl-
mesının doğru kararolma-
dığını. sezonun en çok ış
yapacak fılmlerinin göste-
rime girdiği bir dönemde
salon isteyen festival yöne-
ricilerine olumsuz yanıt ver-
mek zorunda kaldıklarını
belirttıler.
Uzun metrajlılarprogra-
mında Cinayeti Gördüm-
Blow Up gıbı başyapıtlan
yeni çalışmalara açık açık
tercih etti izleyici. "Sürpri-
zi sevenier" diye değerlen-
dırebıleceğimizmeraklılar
ise Cedric Klapish'ın Aile
Toplantısı (L'n Aır De Fa-
miîle), SharunasBartas'ın
diyalogsuz geçen Ev (The
House) gibı üç önemli film
izleme şansını buldu. Bu
sezon Herkes Kendi Kedi-
sini.4rarfilmini izledığımiz
Klapish'in üç Cesar ödül-
lü çalışması Aile Toplantı-
sı (1997). aynı öyküyü do-
kuz ay boyunca tiyatro sah-
nesinde sergiledikten son-
ra bir de kameranm karşı-
sında oynayan oyunculann
başansıyla festivalin en he-
yecan \encı yapıtlarından
biriydi bızce.
Kısa filmlere gelınce:
.-Vnkara cıddi ciddi kısa fil-
mm Türkiye'de merkezi ol-
muş durumda. Gezici Fes-
tival de kısa filme beş alt-
başlık açarak birçok göste-
nde salonu doldurmayı bil-
di. Program çok iyiydi ve
dramatik, deneysel, canlan-
dırma dallannda bu sanatın
nereye gittiğiyle ilgilı geniş
birpanoramaçizildi. Kısa-
cası. kısa film açısından her
şe> dört dörtlüktü.
Gelelım Bursa programı-
na: Öncelıkle bu kentteki
organızasyonla bir nokta-
nın altını çızmekte yarar
var; festival yönetimi dığer
illerden gelip programı ız-
lemek ısteyenlere şöy le bir
hizmet verivor. Isteyenler
Çeşmelı Otel'te günlük al-
tı mılvon TL karşılığı ko-
naklayabılecekler ve fılm-
len serbest ginş kartlarıv-
!a sevredebilecekîer. (Baş-
vurular Ertan AkmaıTın
0.224-234 49 13 numara-
lı telefonuna yapılabilır.)
Bilet fiyatlannm tam 400
bin. öğrenci 200 bin TL ola-
rak saptandığı Bursa ayağı.
ustaların başyapıtlarının
toplandığı Avrupa'nın En
İyileri son iki vılda üretil-
miş uzun metrajlıların lis-
tesi Avrupa Avrupa. Lütfü
Özalay'a adanmış Kısa İyi-
dir (Avrupa Panoraması.
Kısa'nın Komedısı Daha
Iyidir. Ünlü Yönetmenler-
den Kısa Filmler. 100 Mıl-
yon Mayına Karşı 10 Kısa
Film. Bir Okul Famu) ve
Brecht'in 100. doğum yılı
anısına ünlü yazarın 67 yıl
önce senaryosuna katkıda
bulunduğu Kuhle Wampe
(Dünya Kimindir) filmin-
den oluşacak.Gezici Festi-
val Bursa'dan sonra 30
Ekım-4 Kasım tarihien ara-
sında İzmir'de konakladık-
tan sonra da Dıyarbakır(6-
8 Kasım) veMersin'ef 13-
15 Kasım) yollanacak.
Jeffrey Archer, serginin en ilgi çekici yapıtı Marilyn Monroe'nun önünde.
Archer, Warhol ve Hockney
koleksiyonunu satıyor
• Warhol'un en karakteristik ve ünlü
yapıtlarını içeren Jeifrey Archer'ın
koleksiyonunda 317 yapıt buiunuyor.
Bruton Street Galeri'de sergilenen yapıtlar
arasında David Hockney'in 1952-1996
tarihlerini kapsayan 83 tablosu var.
Kültür Senisi - Yazar v e
Ingiliz Muhafazakâr Par-
tı'nın üyelerinden Jeffrey
Archer"ın, ünlü pop- art sa-
natçısı AndyVVarhol'un 25
milyon pound değenndeki
resim ve baskılanndan olu-
şan koleksiyonu Londra'da
düzenlenen bir sergi v e mü-
zayede ile izleyicilere
sunuluyor.
Archer'ın koleksiyonun-
da VVarhol'un başyapıtla-
nndan ünlü MariKn Mon-
roe imgesi. Campbell Çor-
balan kurusu ve Mao port-
resı buiunuyor. Lord Arc-
her'ın David Hockney özel
koleksiyonunda yer alan bir
düzine kadarbaskısı da ser-
gide yer alıyor.
jeffrey Archer'ın >edı
yılda oluşturduğu koleksi-
yon VVarhol'un en karakte-
ristik ve ünlü yapıtlarını ıçe-
nyor. Archer"ın koleksiyo-
nunda Warhol "un 317 yapı-
tı buiunuyor. Bunlann için-
de 10 Marilyn, 10 Mao. 10
Champhel Çorbası, 3 Le-
nin ve 4 Ronald Reagan
portresi ve aynca MickJag-
ger. Donald Duck ve Mic-
key Mouse imgeleri yeralı-
yor. Muhafazakâr Parti üye-
leri, Jeffrey Archer'ın Tha-
mes Nehri'ne bakan ofisin-
de Monet. Lowry ve Picas-
so"ya olan ilgisini bildikle-
nnı. ancak Andy Warho! "a
olan hayranlığına daha ön-
ce şahıtolmadıklannı belir-
tiyorlar.
Jeffrey Archer ise War-
hol 'a büyülendiğini, ancak
şimdi NVarhol'un her za-
mankinden daha fazla pa-
ra ettığıni ifade ediyor. Ko-
leksiyonun tamamı 25 mil-
yon pound, ancak açık art-
tırmada her bir yapıtın 10
milyon pounddan alıcı bul-
ması bekkniyor. Geçen ma-
yıs ayında NVarhol'un
'Orange Marilyn' adlı ya-
pıtı Sotheby's Müzayede
Salonu'nda 10.6 milyon po-
unda alıcı bulmuştu.
Sanat eseri koleksiyonu-
na 20 yıl önce başlayan Lord
Archer, sergi için Bruton
StreetGaterfyi kiraladı. 65
parça sanat yapıtı ilk kez
aynı sergide bir araya gele-
cek. Serginin en ilgi çekici
eseri; siyah ipek üzerine si-
yah boyayla yapılmış olan,
Marilyn Monroe adlı tablo-
nun değeri 60 bin pound...
83 parçadan oluşan
Hockney yapıtlan ise 1952-
1996 tarihlerini kapsıyor.
Bu tablolann fiyatlan 500
pound ile 16 bin pound ara-
sında değişecek.
Sergi; Lord Archer'ın sa-
nat tüccan, 20. yüzyıl sana-
tı uzmanı PBterGwyther ta-
rafından organize ediliyor.
Jeflfrey Archer: " Hockney
ve vVarhol'a hayranım. Ha-
yatımdaki tek hayalim bu
iki sanatçıyı bir araya getir-
mekti. Hockney İngilte-
re'nin, VV'arhol ise Ameri-
ka'nm yaşayan en önemli
sanatçılanndan."
YAZI ODASI
SELİM İLERİ
Beş İstanbul
Sık sık düşünürüm. Halid Zrya UşaklıgH, Aşk
Memnu'dayazdığıBoğaziçi'nıngününbirindebüî
bütün tarihe karışacağını, silinip gideceğini aY
lından geçirmiş miydi?
Gerçi bu usta işi romanda Boğaziçi için bir 'ge
lecek tasarımı' sözkonusudur, ne var ki 'kötüm
ser ütopya'nın kılavuzuyla. Romanın yan kışile
rinden biri, gelecekteki Boğaziçi'ni bir eğlence pa
nayın niteliği/niteliksizliğıyle tasarlar. Bir ayrıni
gibi kalan bu pasaj, bugünün çirkin Boğaziçi'si
ni hazırlamış kişilerin başlangıcına işaret etmiyo
muydu?
Halid Ziya'nın kuşakdaşı Tevfik Fikret de is
tibdat altındaki İstanbul'a ilençler yağdırırken vt
bu ilençlerin şehri adeta yok etmesini isterken
şimdi artık çok eski kartpostallarda kalmış bir Is-
tanbul silueti çiziyordu.
Sisin dağılmasını ve ilençlerin tükenip kalma-
sını isteyen Yahya Kemal de.
Yahya Kemal'in yaşadığı iki 'ayn' İstanbul var:
Parkotel'deki ve Kocamustafapaşa'daki istan-
bul'lar. llkini neredeyse özellikle dile getirmemiş;
ikincisinde 'kalıcı'yı yakaladığına inanmış, şehir
orada yerli yerinde duracak gıbı gelmiş şaire...
İstanbul biryazarabazan bütünüyle 'sanat ese-
ri' kimliğini sunar: Ahmet Hamdi Tanpınar'ın
Beş Şehir
r
\nüek\ İstanbul bölümü biredebiyatsal-
tanatıdır.
Burada kent, yazarın çocukluğundan başla-
yarak kendi uçsuz bucaksız tarihine uzanır. Kent
tarihinde sesler, renkler, şekiller, simgeler, yaldız-
lar, erguvan ve çinideki karanfil pınltılarıyla önce
mücevher gibi belirir.
Bununla birlikte İstanbul Tanpınar için yalnız-
ca mücevher degildir.
Beş Şehir'in belki de en güzel bölümü olan
"lstanbul"öa kent, bu kez, mimarisiyle, mimari-
sinin ortasında bitkı örtüsüyle, nihayet sulanyla
yaşamaya koyulur. Mevsimleri, rüzgârları, ışık
oyunlan bile konuşmaya, söyleşmeye koyula-
caktır.
Bir kenti çok az yazar bunca sevmiş, alımla-
mış, söze dökmüştür.
Kimileyin çınilerin narçiçeği kırmızılan, mene-
vişli beyazları, çimen yeşilleri sökün eder.
Kimileyin sonbaharın gelişiyle lüfer mevsimi
başlar.
Kimileyin çocuklar uçurtmalar arasında görü-
nür...
Tanpınar'da İstanbul Huzur'da da sanat eseri
kimliğini koruyacaktır. Zaten Beş Şehir'in Istan-
bul'uyla Huzur'üaki şehir, kimi sayfalarda birbi-
rini bütünler. Yazarın gördüğü rüya sanki bir ki-
taptan bir kitaba devam etmiştir.
Yazısı Boğaziçi-Büyükada-Çamlıca üçgenine
kurulu Abdülhak Şinasi Hisar, 'geçmiş' birza-
mandan söz açmak zorunluluğunu daha ilk an-
da dile getirir.
Istanbul'a ilişkin yazdığı her şey bir "geçmişza-
man"d\r. Bugün için tek avuntusu "Boğaziçiya-
lısı müzesi" kurulması; sadece bir müze...
Geçmiş zamâ*nö*â*'gezınen yâzî, âyışikiı süıar-
da musiki geceleri avlar. Avdan eli boş dönmüş-
se, hayaller kurmaya koyulur, yaianlar uydürur, iz-
düşümlerden hayatlar yaratmaya çalışır. Birçok
yalandan bir utku doğar: Belki de olmayan geç-
miş zaman istanbul'u.
Yine bu görkemli yazı, kentin erden doğasını
betimler. llle korular, çamlıklar, denize inen bah-
çeler. Deniz henüz kirlenmemiştir. Su kaynakla-
n henüz kurumamıştır. Henüz mevsimler Istan-
bul'a bütün özellikleriyle, inanılmaz bitkiörtüsüy-
le çıkagelirter. - ••
Ama sonuçta bir müze. ' - ••• "
Boğaziçi yalısı müzesi. *'• *-
Geçmiş zaman istanbul'u müzesi... ••• •<
Beş İstanbul'dan "Sis"teki İstanbul muydu ger-
çekliği gören?!
Takvimde İz Bırakan:
"Bu yalılar, eski Boğaziçi medeniyetinin birer
kalesi ve birerşahitleriydi. Bu şahitler, şimdiazal-
mıştır. Onlann nesilleri, tarihten evvelki zaman-
lann mahluklan gibi, tükenmiş, devirieri kapan-
mıştır. Bu eski zaman yalılannın bir tanesini da-
ha yeniden inşa edip ortaya koyamayacağımıza
göre, sonuncu kalan değerlilerinden bir tanesi-
ni olsun kendi kendine yıkılma veya yıktınlmak-
tan kurtarmalıyız." Abdülhak Şinasi Hisar, "Yalı-
lann Sonunculan", Türk Yurdu dergisi, 1955.
İlhan Erşahin Trio, Boğaziçi
Üniversitesi'nde
• Kültür Senisi -İlhan Erşahin. 1998 Türkiye
turnesi kapsammda 25 Ekım günü saat 17.00tie
Boğaziçi Universitesi Murat Dikmen Salonu'nda bir
konser verecek. Geçen yıl Nevv Yorklu cazcılarla
birlikte "Wax Poetic' adlı bir grup kuran Erşahin'e
bu yılki turnede basta Ben Street, davulda Kenny
VV'ollesen eşlik ediyor. Konser biletleri BÜ
Mezunlan Demeâi "nde satışa sunuldu.
(287 02 32-146)" . -.'• •-
K Ü L T Ü R 0 Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I