22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya # Yazuşlen Müdürlen tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç # Sorumlu Müdür Fikret tlkiz • 'Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara • Görse! Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğtu • ktıhbarat Cengjz Yüdınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç # Kültür Handan Şenköken • Spor \bdülkadir Yücetaıan • Makalekr Sami Karaören • Duzehme Abdullah YazıaAFotograf: Erdoğan Köseoğtu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberien Mehmet Faraç Yayın Kunılu:İIhuıSdçuk(Ba^an). Orhan Erinç, Oktay Knrtböke, Hikmet Çetinkaya, Şökran Soner. ErgunBala,Dtaf Tayanç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Baibav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk BulvanNo- 125,Kat4,Bakanhklar-AnkaıaTel:4195020(7hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı. Serdar Kızık. H Zıya Blv. 1352 S.273Tel 4411220, Faks.4419U7«Adana Temsdcısi. Çetin Yiğeuoğlıı, lnönüCd 119 S.No:l Kat:l, Tel:363 12 11,Faks:363 12 15 Müessese Müdürir Üstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Koruhan C Mutaasebe Bâknt YenerVldaiE Hüseyn Gürer • Ulame Önder Çeflk • Bügı- lşlem Nail lsal 9 Bılgısayar Sıstem Mürövet ÇUer • Satış F«Brt Kuzn MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdur Gülbin Erduran 0 Koordınatör Reha Işıbnan 0 Geoel Müdür Yarduncısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-51384 «^61,Faks:5U8463 Ya>ımlavaD \e BasaD: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş Turkocağı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbu] Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 3OCAK1998 lmsak:5.49 Güneş: 7.22 Öğle: 12.15 tkindi: 14.34 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.23 Balonla Dünya turu • CHICAGO (AA) - Balonla Dünya'nın çevresini dolaşmak için ABD'nin St. Louis kentinden havalanan Steve Fossett, bir günde Bermuda Şeytan Üçgenf ne ulaştı. Fosett, rekor denemesini başardığı takdirde, Anheusar-Busch firmasının bir milyon dolar ödülünü kazanacak. Balondaki yakıtm 20 güne göre ayarlandığı ve Dûnya turunun da 15 gün süreceği belirtiliyor. Karikatürcüler buluşuyor • ANKARA (ANKA)- Karikatür Vakfı'nca düzenlenen 'Uluslararası Ankara Karikatür Festivali'nin dördüncûsü 8- 12 Mayıs tanhleri arasında gerçekleştirilecek. Konusu, 'Karikatür ve Kültür' olarak belirlenen festivale, 8 ülkeden karikatürcülerin yanı sıra Avrupa Kadın Karikatürcüleri Birliği katılacak. Cep telefonu tehdidi • ANKARA (UBA) - Cep telefonlan, yakında uzay çalışmalannı ve astronotlann haberleşmelerini engelleyebilecek derecede tehlikeli olacak. lngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesınin dünyanın önde gelen astronomlardan Dr. James Cohen'in bilgisine dayanarak verdıgi haberde, bilim adamlan uydu kanalıyla iletişim sağlanabilen cep telefonu konuşmalannın radyo- astronomi kayıtlanyla kanşıp bozabileceğinden endışeli olduklan bildirildi. Sibel devlet himayesinde • ŞANLIURFA(UBA)- Şanlıurfa'da öz annesi tarafından işkence edilırcesine dövüldüğu iddiasıyla halen hastanede tedavi altında bulunan küçük Sibel, bundan böyle yaşamını yetiştirme yurdunda sürdürecek. Küçük Sibel'i hastanede ziyaret eden Şanlıurfa Valisi Şahabettin Harput, kız çocuğunü, annesini istememesi nedeniyle devletin himayesine aldıklannı ve hastaneden taburcu edildikten sonra yetiştirme yurdunda bakım altına alınacağını söyledi. Pilli yaşam • İSTANBUL (AA) - Türkiye'de ilk kez Istanbul Üniversitesi (10) Tıp Fakültesi Algoloji Ana Bilim Dalı tarafından takılan pil ile hiçbir şekilde tedaviye cevap vermeyen omurilik ve vücudun çeşitli yerlerindeki dayanılmaz ağnlar gideriliyor. Tıp Fakültesi Algoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Erdine, yöntemi Türkiye'de 6 aydan bu yana uyguladıkJannı belirtti. Şu an 5 hastanın kalıcı pil taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Erdine, 10 bin dolara mal olan ameliyat için halen 100 kişinın sırada beklediğini bildirdi. RTÜK'e 1997'de 104'ü Emniyet tarafından, toplam 313 şikâyet başvurusu yapıldı 'Yerel yayırdar suç makiııesi 9 ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Yurt genelinde örgütlenemediği için izleme ve denetleme yetkisi ve görevini önemli ölçüde emniyete bırakan Radyo ve Tele- vizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) geçen yıl bölgesel ve yerel kuruluşlarla ilgili 104'ü emniyet tarafmdan olmak üzere 313 şi- kâyet başvurusu yapıldı. RTÜK'e yapı- lan emniyet başvurulannın içeriğini, "suç makinesi haline gelen radyo ve televizyon kuruluşlannda yayın ihlalleri kişilik hak- lanna saldın, bölücülük ve laiklik karşı- ü programlar" oluşturdu. 1997 yılınm ilk 11 ayı içerisinde, böl- gesel ve yerel yayın kuruluşlan hakkın- daki 313 başvurunun 102 adedinin tele- fonla, 56'smınkişilerceyazıh, 104'ünün emniyet müdürlükleri ve 5'inin de mah- kemelerce yapıldığı saptandı. RTÜK'e, resmi kurumlar ve kuruluş- larca da şikâyette bulunulduğu kaydedil- di. Şikâyetlerde ilk sırayı kişilik haklan- na yapılan saldın alırken, bunubölücü ya- • RTÜK'ün bölgesel ve yerel yayınlarla ilgili derlediği şikâyet raporunda ilk sırayı kişilik haklarma yapılan saldın alırken bunu bölücü yaymlar ve laiklik karşıtı programlar izledi. RTÜK, laik düzeni değiştirmeyi hedef alan bölgesel ve yerel TV'lere 9, radyolara ise 15 uyan cezası verdi. yınlar, laiklik karşıtı yaymlar ve ahlaka aykın yayınlar izledi. RTÜK'ün ilgili ya- sasına dayanarak verdiği cezalar şöyle: - 3984 sayılı yasanın 4. maddesinin j bendi: Yerel televizyon kuruluşlanna 29, yerel radyolara 33 uyan cezası: (Kişi ya da kuruluşlan eleştiri sınırlan ötesinde kü- çük düşürücü, aşağılayıcı ya da iftira ni- teliği taşıyan yayınlar). - 3984 sayılı yasanın 4. maddesinin g bendı: Yerel radyolara 31 uyan: (Toplu- mu şiddet, terörve etnik aynmcılığa sevk- eden ve toplumda nefret duygulan oluş- turacak nitelikte yayınlar). RTÜK, Türkiye Cumhuriyeti'nin var- lık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlügüne aykm yayın yapan ve etnik aynmcılığa sevk e- den bölgesel ve yerel televizyonlara 11 uyan cezası uygularken 31 gün süreyle yayınlannı durdurdu. Üst kurul aynı ge- rekçelerle yerel radyolara 30 uyan ve 44 gün geçici yayın durdurma cezasını işle- me koydu. Rejimi değjştirme RTÜK, anayasanın temel niteliklerine aykın ve Türkiye'nin demokratik ve la- ik düzenini degiştirmeye yönelik yayın- larnedeniyle bölgesel ve yerel televizyon- lara 9 uyan cezası verirken, radyolara 15 uyan gönderdi. Yayınlar toplam 38 gün süreyle durduruldu. Üst kurul, bölücü ve etnik aynmcılığa yönelik yaymlan ne- deniyle Diyarbakır'daki MetroTVyayın kuruluşunu 30 gün, Içel ilindeki Şok Rad- yo ile Kocaeli'nin GebzeilçesindekiMe- saj FM'in yaymlannı 30'argün, Şanlıur- fa da faaliyet gösteren Karacadağ Rad- yosu'nun yayınlannı 7 gün boyunca ka- pattı. RTÜK, Ankara'da yayın yapan Hedef Radyo'nun yayınlannı da ayn ayn tarih- lerde 8 gün süreyle durdurdu. Günde 15 tetefon RTÜK'ün 1996-97 yıllan şikâyet rapo- runda, ulusal televizyonlarla ilgili günde ortalama 15 telefon geldiğine dikkat çe- kildi. Üst kurula, 1997 yıhnda toplam 313 başvuruyapıhrkenbu sayının 1996'da 350 olduğu dikkat çekti. RTÜK'ün, 1996 yılında 250 şikâyeti resmen değerlendir- diği anlaşıldı. Ayru yıl, emniyetten 100'e yakın bilgi geldi. 18 trilyonluk ikramiye unutuldu • Milli Piyango Idaresi'nden ahnmayan ikramiyelerin söz konusu yıllardaki ortalama dolar kuruna göre toplam değeri 90 milyon 119 bin 300 dolar olarak belirlendi. ANKARA (AA)-Talü> liler, son 10 yılda, bilet nu- maralanna dikkatli bakma- malan ve diğer nedenlerle, 880 milyar 791 milyon 54 bin liralık ikramiyeyi, Mil- li Piyango'ya bıraktı. Milli Piyango Idare- si'nden alınmayan ikrami- yelerin söz konusu yıllarda- ki ortalama dolar kuruna göre toplam değeri ise 90 milyon 119 bin 300 dolar olarak belirlendi. Bunun UlusalBağımsızhkSavaşısatrançtahtasmda • Kuvayı Milliye Satranç Takımı'm yapmaya 1996 Ekimi'nde başladığmı ve 1997 yılbaşına yetiştirdiğini söyleyen Rasim Konyar, konu Ulusal Bağımsızhk Savaşımız olduğu için çok heyecanlandığını vurguluyor. BAR1ŞDOSTER Atatürk ve Cumhuriyete karşı saldı- nlann gıderek şiddetlendiği bir ortam- da, içinde Atatürkve İsmettnönühey- kellerinin bulunduğu bir Kuwı Milli- ye SatrançTakunıyaparaktepkisini dı- şa vuran sanatçı Rasim Konyar, Kur- tuluş Savaşı'nı düşünmenin bile kendi- sini heyecanlandırdığını söyledi. Kon- yar "Kuvayı Milliye btrim geçmişimiz, onurumuz ve coşkumuz. Yaprtlanmda Anadolu'nun birikimini, kültürünü, ürününü yansrtmak beniçok mutiu edi- yor" dedi. "Bronz Anadolu 97" adlı heykel ko- leksiyonu ve bu çerçevedeki Kuvayı Milliye Satranç Takımı'yla sanatsever- lerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Rasim Konyar'la Cihangir'deki atölyesinde konuştuk. Konyar, "Benim tepkim şe- riat tehlikesinden ya da çetelerden son- ra ortaya çıkmadı. Çok önceleri de var- dı. Şimdi yaptıklanmı ashnda ydlar ön- cetasarlamıştıın" diyor. Konyar, arka- ik dönemden bu yana Anadolu'nun es- tetiğini yeniden canlandırmak istedigi- Satranç takımından 25 adet \apüdığını beürten Rasim Konyar, bir tanesûıin 1 mOyar 250 milyon Hra otdugunu söylüyor. ni belirterek u Bu ülkenin zenginükleri bepimizin. Neden geçmisin beüidönem- lerine > î alnızca belli kesimler sahip çı- kıyorlar" diye soruyor. Kuvayı Milli- ye Satranç Takımı'm yapmaya 1996 Ekimi'nde başladığını ve 1997 yılba- şına yetiştirdiğini anımsatan Konyar, konu Ulusal Bağımsızhk Savaşımız ol- duğu için çok heyecanlandığını vurgu- luyor. Konyar şöyle devam ediyor: "Takımlardan biri Kuvayı MiIBye diğeri ise \ünan ya da İngjliz ordulan da olabilirdL Fakat bence Mustafa Ke- maJ'üı karşısında yine Mustafa Kemal olmalıydı. Aynca bu daha banşçıve şp- venist çağnşımlar da yapnuyor." Yapıtlannda Cumhuriyetin laik ve ev- rensel yönünü vurgulamaya çahştığına dikkat çeken Konyar, konuk bir cum- hurbaşkanına gümüş bir ayna ya da ta- rihi bir tabak da verilebileceğini fakat Türkiye'nin çağdaş ve laik bir cumhu- riyet olduğunu belirterek, bundan böy- le yabancı konuklanmıza sanatçılanmı- zın yapıtlannı vermemiz gerektiğini kaydediyor. Sergisinin 2 yıl içinde ABD, Avru- pa ve Uzakdoğu'da açılmasının gündem- de olduğunu ve Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla yakından ilgilendiğini söyle- yen Konyar, ana tannçalara, sultanla- ra, padişahlara, Atatürk'e, tsmet Pa- şa'ya ve Kuvayı Milliye'ye ek olarak Kâzrnı Karabekir. AB FuatCebesov, Fet- hi Okyar, Fevzi ÇakmaK Halide Edip Adıvar gibi tarihi kişiliklerin heykelle- rini yapmak için de araştırmalannın sürdüğünü kaydediyor. Konyar, şimdi 35 olan heykel sayısının bir süre son- ra 60-70 olacağını, Nâzmı Hikmet ve Uğur Mumcu'nun da heykellerini yap- mak istediğini vurguluyoT. En çok, Yer- gisini ödeyen yurttaşın bunun karşılı- ğını alamamasına ve 20 yaşında baba parasıyla kaset çıkaranlara sanatçı de- nilmesine sinirlendiğini belirten Kon- yar, "Onlara sanatçı denüecekse, ger- çek sanat insanlan için yeni bir sıfat bu- lunması gerektiğini'' belirtiyor. Kon- yar, Kuvayı Milliye Satranç Takımı'nın yapılışını özetle şöyle anlatıyor: "Satranç tahtası için Afrika tik ağa- cı kuUandım ve bunu çok usta bir ma- rangoz yaptı. Satrançtaki fil için topu düşündüm. Eğer fıl olarak kullansay- drnı dahaçok Hindistan ordusu akla ge- lebBirdL Kale için ise Atatürk'iin Şişli'de- ki e\i aklıma geklL TBMM ya da An- kara Kalesi'ni de düşündüm ama Şiş- li'deki ev Atatürk'ün Kurtuluş Sava- şı'nı başlarmaya karar verdiği mekân olduğu için bana daha sıcak geklL Ata- türk'üşah,lsmetPaşa'yıvenı;atian Ku- vayı Milli}* aflan ve piyonlan ise Kur- tuiuş Savaşj'ndaki askerter olarak dü- şündüm. Taşlar 12'ye 16.5 santimetre ebatlannda \c satranç tahtasının bir kenan 65 santimetre. Satranç takımın- dan 25 takun yapıldı ve bir takımın be- deli 1 milyar 250 milyon lira. Şimdiye dek bir tane Cumhurbaskanlığı aldt Bir kuruluş da Küba lideri Fidel Cast- ro'ya armağan etmek istediğini be- lirterek beni aradı." günümüzdeki Türk Lirası karşılığının 18 trilyon 528 milyar lirayı aşması ise, pi- yangoya bırakılan paranın büyüklüğünü daha çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Milli Piyango Idaresi Ge- nel Müdürlügü'nden aluıan bilgiye göre, piyangodan alınmayan ikramiye tutan. her geçen yıl artıyor. 1986 yıhnda 5 milyar 426 milyon, 1987 yıhnda 6 mil- yar 884 milyon liralık ikra- miyeyi 1 yıl içinde almaya- rak kuruma bırakan vatan- daşlar, 1988'de 7 miryar 184 milyon. 1989'daise ^mil- yar 41 milyon liralık ikra- miyeyi almayı unuttu. Hak sahiplerince almma- yan ikramiye tutan, 1990'da 33 milyar 283 milyon lira- ya, 1991'de 47 milyar 13 milyon liraya, 1992'de ise 77 milyar 435 milyon lira- ya yükseldi. Söz konusu rakam, 1993'tel 24 milyar 390 mil- yon, 1994'te 203 milyar 189 milyon. 1995 'te de 356 mil- yar 940 milyon lira oldu. 1996'da ahnması unutulan ikramiye tutannın da, bir öncekiyılın iki katı dolayın- da olacağı tahmin ediliyor. Listeiere dikkat Milli Piyango tdaresi Ge- nel Müdürü İlharn Küsme- noğlu. vatandaşlann ikra- miye kazanan numaralara ilişkin listeiere dikkaüe bak- mamalan, kazandıklan ik- ramiyeyi almayı unutmala- n, biletlerini kaybetmeleri ve diğer nedenlerle her yıl idareye büyük tutarlı para bıraktıklannı söyledi. Küsmenoğlu, kendileri- nin kazanılan her kuruşu, sonuna kadar ödemek iste- diklerini da kaydederek, va- tandaşlara, "Yılbaşı bilet- lerinize ve ikramiye listele- rine dikkanice bakm. Bize çıkmazdhtrek, üstünkörü davranmayuı" uyansında bulundu. Dünyanın en zengin arşivlerinden biri, iki memurun emekli olmasıyla tozlanmaya terk edilecek lı tablet arşivine küit vunıluyor AYŞE YILDIRIM • Ankara Üniversitesi Sümeroloji Bölümü'nün 1936 yıhnda kurulduğunu söyleyen Muazzez Çığ, "O günden bugüne arşive sadece bir kişiyi atadılar" diyor. Çrvi yazüı tablet arşhi 74 bin parçadan oluşuyor. Dünyanın en zengin ikinci çivi ya- zılı tablet arşivinin kapısına kilit vu- ruluyor. lkibin beşyüz yıl öncesinden günü- müze hukuki, iktisadi, edebi konula- nn aktanlmasınakatkıda bulunan tab- letlerin çözümü için Sümeroloji Bö- lümü'nden bir kişinin atanması iste- mine Kültür Bakanhğı "kadro yok" yanıtını veriyor. Istanbul Arkeoloji Müzesi bünye- sinde bulunan Çivi Yazılı Tablet Ar- şivi, 35 yıldır görevli iki memurun emekli olmasıyla tozlanmaya bırakı- lacak. Kuruluşu 1889'lara dayanan arşiv. 120 bin tablet bulunduran Londra'da- ki British Museum'dan sonra 74 bin tabletle dünyadaki en zengin ikinci arşiv özelliğini taşıyor. Sümerlere ait tabletlerin çözümü için Ankara Üni- versitesi Sümeroloji Bölümü'ndenbir kişinin atanması için 1973 yılından beri uğrasan Muazzez Çığ, "Sümero- loji Bölümü 1936'da kunıktu. O gün- den bugüne arşive sadece bir kişiyi atadılar" diyor. 1940'tan 1973 yılına kadar arşivde görev yapan Muazzez Çığ. "Bize ve- rflen tabteüer ne sıralanmıştu ne de numaralannuşb. Biz bunlan tek tek nu- maraladık. Üzerinde çahşnk. Üç bin tabiet yayunladık. Bunlann bir kısnu hukuki, iktisadi bir kısmı da edebry- di Milattanevvelikibinlereait bu me- tinleri bütün dünya bilim adamlan kullann or. İncelemeler TevTat'a, Ku- ran'a, lncil'e giren birçok konunun açıklanmasına yaradı" diye konuşu- yor. Halen üzerinde çalışılması gere- ken binlerce tablet bulunduğunu bil- diren Çığ, şu bilgileri veriyor: "Şu anda görevti iki kişi var arşiv- de. Onlar da 35 yıldu* çahşryorlar ve emekhlikiçin başvurdular. Kültür Ba- kanhğı ise buraya bir kişinin atanma- sı istemine olumsuz yanrt veriyor. Za- ten ben 1973'ten beri buraya bir kişi- nin tayin edümesi için başvuruyorum ama kimse aldırmıyor. Türkiye'nin adını da önemsemiyorlar mı? Arşiv- deki çahşmalaryabanaiarlaortak ola- rak da yüriitülüyor. Hem biz ban şey- ieri öğreniyoruz, hem onlann işlerini kolaylaşûrıyoruz. Bundan sonra ne olacak, iidbin beşyüz ydhktabterJeri ko- layuıı bulup da dağıtacaklarmı? Kül- tepe tabletierinde böyle yapmışlardL 20 bin tablet bulunmuştu orada. Bun- lan parçalayarakyabancüara dağrtb- lar incetensin diye. Buradada bunu ya- pabilirier" ULJNADAM OLAMAYANl \—J*M e-posta : tan @ prizma.net. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK 7 998 yıhnın "numerik-sa>isal" bir özelliği var. O da üçxdokuz- dan oluşması. Baştaki "bir" ile son- daki "sekiz"i topladığınız zaman "dokuz" ediyor ki, öteki iki "do- kuz"la buluşunca "üçlü dokuz"u oluşturuyor. Bu sayılan ister topla- yın, ister çarpın, sonuçta çıkan sa- yılann toplamı da "dokuz" sayısınm katlan olur. Bu matematiksel özel- lik, "dokuz" sayısının öteki sayılar- da bulunmayan bir niteliğini belir- tir. Onun için de 1998 yılı bize "do- kuz" sayısıyla ilgili olaylann özel bir önem taşıyacağına işaret ediyor sa- yılır. Bakalım, bu konuya dayalı "1998 Yılının Fah" bize neler söy- lüyor? Dokuz doğuracaklar olacak... u yıl içinde "dokuz doğuracak- lar"ın olması çok güçlü bir ola- sılık. Söyle duruma bakılmca "do- kuz doğuracak" adaylar da hemen 1998 Yılının Falı... göze çarpıyor. Siyaset dünyasında bu adaylardan epeycesi var. Kimisi şu konudan, kimisi ötekinden sıkı- şık durumda. îktidar da pek rahat değil. Onlar da ekonomiden sıkıntı- lı. Muhalefeti oluşturan iki büyük- çe parti de değişik nedenlerden "do- kuz doguranlar" içinde yer alıyor. Te- levizyon sanatçısı olanlar içinde de her an "dokuz doğum"lar yer alabi- lir. Kıdemliler yeni türeyen sanatçı- lardan sıkrntı çekerken yeni yetme- ler de eskilerin yerleşik konumla- nndan rahatsız. Her birisi kendine öz- gü taktiklerle dunımunu sağlamlaş- nrmaya çalışırken bu arada dokuz do- ğurmaktan kendini alamayanlar var. Demek ki bu yıl, pek hareketli ge- çecek. Dokuz doğurmamn bereke- tine de dikkat çeken fal bakıcılar böyle hareketli yıllann nüfus artışı- nı hızlandırdığını, gelecek yıllarda bebek temizlik setlerinin tüketimi- nin çoğalacağrnı söylüyorlar. Bu ala- na yatınm yapan sektörün hisse se- netlerinin değer kazanması beklen- diginden durumun borsaya etkileri de dikkatle izleniyor. Dokuz köyden kovulanlar ne olacak? Doğruyu söylediği için dokuz köyden kovulanlann durumu dabu yıl ilginç oluyor. Buyüm "doğ- rucu Davuüar" için iyi bir yıl ola- cağı da yorumlar arasındayer alıyor. Doğru söylediği için dokuz köyden kovulan bir doğrucu, öteki dokuza geçebilecek. Yılda üç dokuz oldu- ğu için bu yer değiştirmeyi rahatça yapacak. Bu bakımdan doğrulan söylediği için pek bir yerde dikiş tut- turamayanlarbu yıl boyuncarahat bir soluk alabilecekler. Yorumcular bu durumun "doğrularm artık prim yapmasıyla" da ilgisi olacağını be- İirtiyorlar. Çünkü yalanlann pek sa- nıldığı kadar işe yaramadığı, her ne kadar yalandan kimse ölmüyorsa da yalamn sanıldığı kadar efektif ol- madığı da ortaya çıkmış bulunuyor. Bu yılm "doğrulannyıh" olduğunu belirten yorumcular gene de Türki- ye'de yasayanlann bu konuda dikkat- li olmalannı öneriyor. Çünkü, kimi yorumculara göre Türkiye 1998'de yaşadığını sanıyorsa da gerçek du- rum böyle olmayabilirmiş. Türkiye 1988'de de, 1948'de de, hatta kimi durumlar için 1888'de de yaşıyor olabilirmiş. Onun için bu "yalansız yıl" yorumunun yanıltıcı olabilece- ği, değişik tarihlerin söz konusu ol- duğu ülkelerin bunu dikkate alma- lan öneriliyor. Dikkatinize. Bofiaz dokuz boğumdur dikkat... D oğazrn dokuz boğum olduğu, Jj onun için de bir şey söylemeden önce sekiz kere yutkunmanın doğ- ru olduğu bu yıl daha bir akıllarda kalacak. Çünkü, düşünmeden konu- şanlar, sonra da "ben söytemedim''le- rin arkasına sığınanlar için bu yıl netameli bir yıl olacağa benziyor. Bu durumun özellikle Tansu ÇUter için çok önemli olduğunu yorum- cular vurguluyor. Çünkü "önce ko- nuşan, sonra düşünen, arkadan da reddeden" bir ünlü olarak Tansu Ha- nım' m boğazın anatomikyapısı hak- kında aydınlarılması yararlı bulunu- yor. Böyle, boğazın dokuz boğum ol- duğunu bilmeden "salla gjtsin" me- toduyla konuşan pek çok kişi oldu- ğu da biliniyor. Bunlann hepsinin de bir yerleri temsil etmesi gerekmi- yor. Ama böyle boğazının deliğıni bil- meden konuşanlan başlannda taşı- yanlan ne yapmalı? Yorumcular bu soruya da * BÖyle kişileriboğazın her bir boğumuna teker teker oturtma- 1L Öyle ki söylenen laf yukan doğru çıkarken her bir denetçi lafa bak- mah, beğenmedi mi geri gönderme- li" diye yanıtlıyorlar. Böyle boğazı- mn boğumunubilmeyenleri başlan- na oturtanlara duyurulur. Haydi hayırlı yıllar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle