Katalog

23OCAK1998CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP Genel İdare KUPUIU • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'nın aylar sonra toplanan Genel Idare Kurulu'nda (GİK), Genel Başkan Tansu Çiller, üyelenn Yüce Dıvan ve Selçuk Parsadan konusundakı tavırlanna yanıt vermek durumunda kaldı. GİK toplantısmda bazı üyeler, Çiller'e, kendisiyle ilgili üstü kapalı olarak Yüce Dıvan sürecini anımsattılar. Bunun üzerıne Çiller, "Rahat olun'" değerlendirmesini yaparak "Parsadan'a para vermedim. Örtülü ödenekten para ödemedım. Bende kara leke yok" dedi. PoHse silahlı saldın: 1 yaralı • İstanbul Haber Servisi - Esenler'de kimliği belirlenemeyen üç kişi tarafından polis ekibine düzenlenen silahlı saldında bır polis memuru yaralandı. Üçyüzlü Fatih Mahallesi'nde dün akşam saat 21.45 sıralannda meydana gelen olayda, Güngören İlçe Emniyet Müdiirlüğü'nde görevli sivil polis ekibine açılan ateş sonucu polis memuru Hasan Günaydın sol bacağından yaralandı. Haznedar Ömür Hastanesı'nde tedavi altına alınan Günaydın'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi Osman Murat Ülke tahliye edildi • ESKİŞEHİR(AA)- Askerlıkten fırar suçundan yargılanan Osman Murat Clke'ye 10 ay hapis cezası verildi. Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada Ülke. tutukluluk süresi gözönünde tutularak tahliye edildi. DGM savcısını şikâyet • İstanbul Haber Servisi - tstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Erdal Gökçen'i, haber alma özgürlüklerini engellediği gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'na şikâyet eden 6 gazeteci. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çıtıci'ye ifade verdi. tstanbul Adliye Sarayı'na gelen şikâyet sahıbi gazetecılerden 6'sı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici'ye verdikleri ifadelennde, Başsavcı Gökçen"ın 'DGM'deki haber alma özgürlüğünü kısıtlayan keyfi yasaklannın halen devam ettiğıni' öne sürdüler. Gazeteciler. Cumhuriyet gazetesı muhabıri Hülya Topcu'nun. 2 gün önce DGM önünde dö\ ülmesi olayında güvenlik kuvvetleri ve Başsavcı Gökçen'ın duyarsız kaldığından da yakındı. Savaş'tan Ihcak'a dava • ANKARA (ANKA)- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş. "şahsına karşı yalan ve iftira kampanyası başlattıgı" gerekçesiyle gazeteci-yazar Nazlı Ilıcak hakkında suç duyurulannda bulunacağını \e tazminat da\ası açacağını bıldırdı. Savaş, yaptığı açıklamada Ilıcak'ın 21 Ocak tanhinden başlayarak makalelerinde "kamuoyunca bilinen nedenlerle şahsma karşı bır yalan ve iftira kampanyası başlattıgınf' kaydettı. avudar davası • KAYSERİ (Cumhuriyet) - İstanbul Kadıköy'de DHKP-C üyesı 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan operasyona katılan 21 güvenlik görevlısınin yargılandığı "Çiftehavuzlar davası"na Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmadan önce Kayseri Adlıyesı önünde gösteri yapmak isteyenlerden 13 kişi gözaltına alındı. Özden'e hakaret davası • ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in kişilik haklanna hakaret ettikleri gerekçesiyle haklannda 4'er aydan 16'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Akit gazetesı muhabirleri Serdar Arseven ile Ibrahim Acar'ın yargılanmalanna başlandı. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nü yeniden düzenliyor Şeriatçı poBse öıdemEMtVEKAPLAN ANKARA - İçişleri Bakanlığı'ncahazır- lanan ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzü- ğu'nde değişiklik öngören taslakta; laikliğe aykın,bölücüdavranışlardabulunan, illegal örgütlere lojistik destek sağlayan ve bu ör- gütler hakkında propaganda yapan emniyet görevlilerinm meslekten çıkarılması hükfne bağlandı. Polislerin görev yeri kol armasının yanı sıra sicil numarası takmalannı zorunlu ha- le getiren taslakta, tüzükteki "örgüt" ibare- sinin "teşkaat"la değiştirilmesi öngörüldü. tçişleri Bakanlığı, Emnıyet Örgütü Disip- lin Tüzüğü'nde değişiklik öngören tüzük taslağını, Danıştay'ın görüşüne sundu. Tas- lakta. emniyet görevlilenne uygulanan di- siplin cezalannın bazıları hafifletilirken "meslekten çıkarma" cezası gerektiren ey- lemlere yeniîeri eklendı. Taslağa göre disip- lin cezası türlerine göre cezayı gerektirecek eylemler şöyle: 3 günlük aylık kesme: Emniyet Hizmet- leri Sınıfi Mensuplan Kıyafet Yönetmeli- ği'ne aykın bıçimde giyinmek, eksik ku- şamla göreve çıkmak, görev yeri kol arma- sı ve sicil numarasmı takmamak veya bun- lara göz yummak. Görev dışında amir veya üstlerine saygısız davTanmak. Emrinde ça- lışanlan veya devletin araç ve gereçlerinı özel işlerde kullanmak. 4-10 günlük ayük kesme: Kendısi ile ay- nı rütbede çahşanlara onur kıncı söz söyle- mek veya davranışta bulunmak; mühür ve- ya beratını. yazılı kâğıt ve belgeleri kastı ol- maksızın yitirmek. 4 ay süreü kademe ileriemesinin durdu- rulması: Kendisine venlmış olan tanıtma karnesini veya polis kimlik kokartını idare- ce kabul edilebilir bir neden olmaksızın yi- tirmek, görev sırasında amir veya üstlerine saygısız davranmak. 1 yıl süreyle kademe ileriemesinin durdu- rulnıası: Amir veya üstlerini söz, yazı, tu- tum veya davTanışlanyla küçümsemek. 2 yü süreyle kademe ileriemesinin dtırdu- rubnası: Amir veya üstlerini dö\me gırişi- minde bulunmak veya hakaret etmek. Meslekten çıkarma: Göre\ in yerine geti- rilmesinde dil. ırk. cinsiyet. siyasal düşün- ce. felsefi inanç, din ve mezhep aynmı yap- mak. laikliğe aykın veya bölücü davranış- larda bulunmak. emniyet mensuplan ara- sında bu yolda aynm yapıcı tutum ve dav- ranışlarda bulunmak. Amir veya üstlerini dÖMnek veya tehdit etmek. Devlet malı araç. gereç, silah. mermı ve mühimmatı satmak vey a mal edinmek, bunlarla birlıkte tanıtma karnesini, polis kimlik kokardını başkalan- nın kullanımına vermek. İllegal örgütlere lojistik destek sağlamak ya da üyelennı gü- venlik kuwetlennden saklamak. saklanma- sına yardımcı olmak veya bu örgütler ile mensuplan lehinde propaganda yapmak, övücü söz söylemek. bunlara aıt sembol. işaret ve amblemleri taşunak, taşıtmak ve- ya bulundurmak. Taslakta. belge niteliği ta- şıyan bilgisayar programlan, dosyalar ve verileri hukuka aykın olarak ele geçirenle- re de 2 yıl sürelı kademe ileriemesinin dur- durulması cezası verilmesi öngörüldü. Kamuran Orhon 'Tuncelili ambargodan memnun' ALPER BALLI ELAZIĞ/TUNCE- Lİ - Genelkurmay Ba- sınHalklaİlişkilerDa- ire Başkanı Kurmay Albay Hüsnü Dağ, za- yıflayan PKK terör ör- gütünün yıl içinde irti- cai ve aşın sol terör ör- gütleriyle ışbırligi ya- parak psikolojik amaç- lı eylemlere yöneldiği- ni bildirdi. 8. Kolordu Komuta- nı Korgeneral Kamu- ran Orhon, Tunceli'de gıda ambargosu uygu- lanmadığını, bunun gı- da kontrolü olduğunu ve halkın da PKK'nın baskısına hedef olma- dığı içın bu uygulama- dan memnun kaldığını savundu. Genelkurmay Baş- kanlığı, Tuncelı ve çevresindeki terörle mücadele faaliyetleri- nin yıllık bilançosunu anlatmak üzere basın turu düzenledi. Elazığ'da 8, Kolordu Karargâhı'nda brifî ng- le başlayan basın tu- runda, gazetecilere te- rör örgütünden ele ge- çirilen silah, malzeme ve uyuşturucu gösteril- di. Brifingin açılışında konuşan Genelkurmay Başkanliğı Basın Halkla llişkiler Daire Başkanı Kurmay Al- bay Hüsnü Dag, kırsal- da zayıflayan PKK'nin sempatizanlanna mo- ral vermek. iç ve dış kamuoyunda güçlü ol- duğu imajını yaratmak ve küçülen dağ kadro- sunu sürdürebilmek amacıyla büyük kent- lerde suikast. intihar saldınsı. orman yakma gibi sansasyonel nite- likli eylemlere yönel- diğini belirtti. Hüsnü- Dağ, şöyle devam ettı: "Örgiit aynca yıl içinde irticai ve aşın sol örgütlerle işbiriiği ya- parak psikolojik amaç- lı e>lemlerini güne>de Akdeniz, kuzeyde ise Karadeniz bölgesine aktarma yönündeki gayretlerini artan bir sekilde sürdiirmüştür." ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 1998 AÇ/KLANMAMAU.' Ecevit, bu sistemle^^ev^nlamayacağmın göri||4üğüöü şqyledi Çetelere özel yargigfetemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Susurluk raporunu oku- duktan sonra yürürlükteki yargı sıstemi ileçete ve mafyayla mücadelede hıçbır şey yapılamayacağı- nı gördüğünü belirterek, bu konuda özel bir yargı sistemıne gıdılmesi gerektığını söyledı. Ecevit. şu göriişleri dıle getırdi: "Bu gibi konulann çok bo- yutlu ve bir bütünlük içinde ele alınnıası gerekiyor. Bir mahkeme, tutacak. falan kişifilanbelgeleri im- zaladı mu imzalamadı mı ona bakacak. Meclis. Su- surluk'taki kazada şoför suçlu mu suçsuz mu, ona bakacak. Halbuki bunlann hepsi birbiriyle bağ- lanhİL. uyuşturucu. silah >e kumar mafŞası. Çete- ler, hunlar birbiriyle iç içe. Bunlann hepsi birlikte ele aİMimazsa bir yere > anlması çok zor. 1 * Çete \e mafyaya ozel bır yargılama mekanız- masmın getirilmesı konusunda Başbakan Mesut Ydmaz ile aynı görüşlerı paylaştıklannı anlatan Ecevit. şunlan söyledı: "Hukuksistemindeköklü bir değişiklik değil de pratik bir u> gulama. Ne ya- pılabilir. üzerindeçahsacağız. Her mahkeme işin bir \anını ele alıvnr. fakat bunlar hepshle bağlantıh. Sağlık araç gereçleri tkaretivle illegal silah tkare- ti kaynaşnor. Hiçbiri birbiri>le ilgisi olmayan ko- nular. 100 sterlinlik sermavevk' kurulan bir şirket triKonluk işler çeviriyBr." Içışlen Bakanlığfnca hazırlanan "Bazı Orgüt- lü Suçlarla Mücadale Yasa Tasansı"nda. çete ve mafya "suç örgütü" kapsamına alınırken. bu ör- gütlerin vargılanması ıçin DGM'nin bır daıresinın uzmanlaşması öngörülüyor. Batfda uygulanan ya- salardan örnek alınarak hazırlanan tasannın ge- rekçesınde. bu ülkelerde çete ve mafyayla müca- dele ıçin alınan önlemler şöyle sıralandı: - Maddı ceza hukuku alanında yeni hükümler getırmek; örgüt elemanlannı ağır müey^idelerle cezalandırmak. suçlardan mahkûm olanlar hak- kında erteleme. cezayı tedbıre çevirme gibi ku- rumlan uygulamamak. şartla salıverilmeyi çok da- ha sıkı kayıt ve koşullara tabı kılmak, mahkûmla- nn cezalannı özel infaz rejimlerinegöre çekmele- rini, böylece cezaevinden suçluluk şırketini ışlet- melenni ve yönetmelenni olanaksız hale getirmek. - Örgütlü suçlann failleri. bunlara yataklık eden- lerin ve işlenen suçlara ait delillerin ele geçirılme- sı için etkin yenı kunım ve araçlar tahsis ederek. suçla mücadelede görevli olanlara olanaklar sağ- lamak. - Örgütlü suçlann izlenmesi ve soruşturmasın- da. profesyonelleşmış kişilere gereksinim duyul- duğu kabul edilmektedır. CHP Cenel Başkanı Deniz Baykal 'Hükümetin tutumu kaygı verici' ANKAR4(Cum huriyet Büro- su)-CHPGenel Başkanı DenizBay- kal, ANAP'ın RP'ye yakınlaşma politikasmın Anayasa Mahkeme- si'nin karanyla çeliştiğini söyledı. Baykal, dün Türk-Kent Koope- ratifı Başkanı Oguz Soydan ve yö- netim kurulu üyeleriyle görüştü. Baykal, daha sonra gazetecilere yaptıgı açıklamada, "Va Anayasa Mahkeme» RP'\i kapatırken hata >^pö. Mesut Yılmaz şu anda onu düzeltiyor ya da Anayasa Mahke- mesi doğnı ve haklı bir karar aldı. O takdirde demokrasiyi kurtarma işbnüğine girmesi izah edilmesi ge- reken bir çelişki >araöyor" dedi. Baykal, hükümetın tutumunda u ka> gı verici,firsatçıyaklaşım " işa- retleri gördüklerini belirtti. Erbakan yeni parti için suskun ANAP ile yakmlaşma zora girdi ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan RP ile ANAP arasındaki yakınla^ma. parti içi muhalefet ve hökümeti dışandan destekleyen CHP'nin rahatsızlık belirtileri üze- rine zora girdi. ANAP ve RP yakmlaşmasmın "siyasi flört" olarak nitelendirilme- si hükûmette rahatsızlık yarattı. ANAP'lı bazı milletvekilleri veyö- neticileri RP'ye güvenilemeyeceği- ni kaydettiler. CHP'nin de rahatsız- lığınıbelirtmesiüzerine Mesut Yd- maz,, bir ortaklık arayışmda olma- dıklannı bildirdi. Erbakan'ın sus- kunluğu ile artan örgüt içi tedirgin- liğin, il başkanlan ve MKYK üye- lerinin pazar günkü toplantıyla gi- deriimesine çalışılacağı beljrtildi. IRMIKI AYDIN ENGİN Ne tuhaf günler yaşıyoruz! Bir yanda şu ünlü Susurtuk Raporu'na bakıp "Bunlarbizim- le dalga mı geçiyor, bizi enayi yerine mı koyuyor?" diye ho- murdanan aydınlar, yurttaşlar, yazarlar, çizerler, gazeteciler var. Raporun zaten bilinenleri yi- nelediğini yineliyor ve çok daha yaşamsal sorulann yanıtını an- yorlar. Buna karşılık Rapor'un sahi- bi olan hükümet kanadında tar- tışma çok daha farklt bir düz- lemde sürüyor. Bırakın Ra- por'un eksiklerini tamamlatma- yı, var olan Rapor'un bile kamu- oyuna tümüyle açıklanmasın- dan ürküyoriar. Başbakan, Rapor'da sadece devlet sım niteliği taşıyan bö- lümlerden arta kalanın açıklan- masından yana. Başbakan'ın yardımcısı Bülent Ecevit, gö- nülsüz de olsa bu egilimi be- nimsemiş gibi. Koalisyonun öteki ortağı Hüsamettin Cin- doruk ise "Bana göre Rapor'da açıklanmayacakbiryeryok" dı- yerek farklı bir telden çalıyor. Açıklarlar mı, açıklamazlar mı bilemeyiz. Bunu tartışmayı da Gün Gelir Sizi Vurur pek anlamlı bulmuyoruz. Ama hukukunda "deWefs/m"kavra- mı bile tanımlanmamış Türki- ye'de, hükümetin, devlet sım sayıp açıklamaktan ürktüğü ra- por bölümlerine bakınca, çile- den çıkmamak için Eyüp Pey- gamber sabrına gerek var. • • • Nedir devlet sım sayıp açık- lamaktan ürktükleri? Azerbaycan'daki darbe giri- şimi. Türkiye dış politikasına yön verenler Azerbaycan'da Aliyev yerine Elçibey'ın iktidar- da olmasını yeğleyebilirler. Bu yeğlemenin devletler hukukun- daki anlamı bir dilekten ibaret olabilirya da Azerbaycan'a kre- di açacak, borç verecek para- nız varsa bunu Aliyev'e verme- yıp, Elçibey'e vermek filan ola- bilir. Ama herhalde MİT memur- lannı görevlendirip. ellerine dev- let malı uydu telefonlar tutuştu- rup, Bakû'ye yollayıp darbe gi- rişimı tezgâhlamak olamaz. Olursa ortada ne devletler hu- kuku, ne hukuk, ne de dev/ef kalır. Kalan sadece ve sadece bir "suç"tur! Uluslararası boyutlan olan bir suç. Azerbaycan'daki darbe gin- şımi suçunu, devlet sım sayıp tartışma dışı bırakmak; sorum- luları yargı karşısına dikmemek devleti tahrip etmenin dolaysız yoludur. Gelecekte bir başka komşu ülke, sizi devirmek ıçin Turkiye'de darbe düzenlerse ne söyleyecek sözünüz ne itiraz edecek yüzünüz olur. • • • Nedir devlet sım sayıp açık- lamaktan ürktükleri? PKK'ye yardım ettikleri ıddia edilen Kürt kökenli işadamları- nın devlet görevlileri tarafından yok edilmeleri. Bır ülkede kendilenne işada- mı diyen birileri, ömeğin uyuş- turucu kaçakçılığı yapıyorolabi- lirler. Devletin görevi, kolluk güçleri aracılığıyla bunlan izle- mek, varsa suçlannı saptamak, kanıtlamak, yargının karşısına dikmek ve suçlularsa cezalan- dırmaktır. Bu işadamları PKK'ye yardım ediyor, uyuşturucu parasından PKK'ye pay ya da haraç veriyor da olabılirler. Bu suçlannı kovuşturmak, kanıtlamak ve gene yargı karşı- sına dikmek devletin ödevi, da- hası yükümlülüğüdür. Peki bunun yerine, o işadam- lan, devlet memurlarının eline tutuşturulmuş. devletçe satın alınmış silahlarla yok edilirlerse ne olur? Adamlar yok edilmiş, devlet ise kendi variığını kökten inkâr etmiş olur. Artık ortada devlet değil, hiç olmazsa törelerle bağ- lı bir aşiret bile değil, bir zorba güç, bir çete var demektir. Ya- pılan da suçtur. Bu suçu "devletsım" kılıfı al- tında korumaya aldığınız andan itibaren devleti yok etmiş ol- makla kalmazsınız; başkalan- nın, hükümet olduklarında "Şu ANAP Başkanı, şu DSP Başka- nı, şu DTP Başkanı, (sözgelimi) laiklikten yanalar. En lyisi bun- lan memurlanmıza emir verip ortadan kaldıralım..." diyebil- melerinin yolunu açmış olursu- nuz. ••• Raporu ister açıklayın, ister açıklamayın artık umurumuzda bile değil. Bir komşu ülkede devlet memurlanna emir verip darbe tezgâhlamaya, kendi yurttaşını, devlet memurlan eliy- le yargılamaksızın ortadan kal- dırmaya devlet sım deyip bu ül- kenin hukuka inanan insanları- nı aşağılamanıza da diyecek sö- zümüz yok. Onu not ederiz ve hesabını er ya da geç demok- ratik bir platformda görürüz. Ama hiç olmazsa kendinize acıyın. Yann size karşı darbe ya- parlar, itiraz edemezsiniz. Yann sizi Adapazarı-Düzce-Hendek üçgeninde ortadan kaldırmak isteyenlere söyleyecek sözünüz olmaz. Bari kendinizidüşünün... Bu devlet tapıncı gün gelir, geri döner, sizi vurur. Hem de fe- na vurur... POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 1983ten 1998'e 29 Aralık 1983... ANAP iktidardadır... Dönemin Başbakanı Turgut Özal güvenceyi ver- miştir: "Dövizi nereden bulursan bul, Türkiye'ye getir, kaynağı sorulmayacak, kayda tabı tutulmayacak- tır..." Bu açıklama o tarihte kimilerine göre şöyle adlan- dınlır: "Liberal devnm!" Turgut Özal'ın açıklamalan, kimi ANAP'lı bakanla- ra söylediği şu sözler, 1998 Türkıyesi'nde çoktan unutulmuştur: "Döviz nereden gelirse gelsin, hiç önemli değil. Yeterki döviz gelsin. Kaçakçılıkyapılsın,hayali ihra- cat yapılsın. Bunlar hiç önemli değil. Önemli olan dövizin Türkiye'ye gırmesi..." Ardından 3073 sayılı Pasaport Yasası değiştirilir... Değişiklik Resmi Gazete'de 20 Kasım 1984'te ya- yımlanır: "...Silah, mühimmat ve narkotik dışında kalan mal- lann herhangi bir maksatla ithali ve ihracı sırasında 1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hak- kındaki 1615 sayılı (kanun ile) Gümrük ve 1918 sa- yılı Kaçakçılığın Men ve Takibı Hakkındakı kanunla- ra muhalefetten dolayı hakkında kamu davası açıl- mış olanlar bu hükmün dışındadır..." Yasa, Resmı Gazete'de yayımlandıktan sonra ka- çakçılar bayram etmişler, zil takıp oynarken şöyle demişlerdir: "Sen çok yaşa devrimci Özal!" Pasaport Yasası'na 1982 yılında bir madde eklen- mişti 12 Eylül hükümeti tarafından: "Belli suçlar nedeniyle yargılananlaryurtdışına çı- •kamazlar..." ANAP 1983 seçimlerini kazanıp iktidar olunca ya- sada bir değişiklik yapmış, 'gümrük ve döviz kaçak- çılan'na ayncalık tanımıştı... O tarihte pek çok aydın, yazar, bilim adamına yar- gılandıkları gerekçesiyle 'yurtdışına çıkışyasağı' ko- nurken kaçakçılar, 'döviz getirsin' diye yurtdışına çık- maya başlamışlardı... Ruhi Su Usta ise ölümcül hastalığa yakalandığı halde pasaport alamadığı için yurtdışına tedavi olma- ya gidememiştir... • • • 14 yıl önceyi niçin anımsadık? Şunun için: Başbakan Mesut Yılmaz'ın, elinde 'Susurluk Ra- poru' olmasına karşın, bilgi vermemesi, 'kara para'- dan, '/4S/4M'yadekuzanan 'Susurlukzincıri'ninhai- kalarını kamuoyuna bir bir anlatamamasından... Devlet sım nedir? Elbet devletin sım olabilir... Ama ortada bir gerçek var: Devlet içinde örgütlü bir çete bulunuyor. Bu çete devletin çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını koruyor... Abdullah Çatlı'dan Haluk Kırcı'ya. Mehmet Ağar'dan Sedat Bucak'a değin uzanan 'bağlan- f/'da yer alan çok sayıda kişinin bu işle ilişkileri yok mu? Abdi Ipekçi cinayetinin kilit ismi Mehmet Şe- ner'in; Abdullah Çatlı, Oral Çelik ve diğerleriyle ara- sı açılmadan önce ANAP içinde kimi bakanlarla o ta- , jftlerde görüştüğu bir gerçektir... .,, Abdullah Çatlı'yı yurtdışında cezaevinden kaçıran güçler, niçın Mehmet Şener'i Türkiye'ye getireme- miştir? 1983 yılında iktidara gelen ANAP'ın kaçakçılarla olan ilişkısini o dönem Turizm Bakanı olan Mesut Yıl- maz bilmıyor mu? • • • Engin Civan'dan Selim Edes'e; Abdullah Çat- lı'dan Mehmet Şener'e dek uzanan zincirin halkala- nna şöyle bir bakıp olayın fotoğraflannı gormek ge- rekiyor... Abdullah Çatlı, ülkesini seven bir kahraman mıdır, yoksa eli kanlı bir katil midir? Sahi, Abdullah Çatlı'ya Nevşehir'den sahte pasa- portu kim vermıştir, daha sonra yeşil pasaportu na- sıl almıştır? Behçet Cantürk'ten Savaş Buldan'a dek pek çok faili meçhul cinayet 'yurtseveriik' için mi işlen- miştir, yoksa uyuşturucu kaçakçılığında 'Kürt maf- yası'nı ortadan kaldırmak ıçin mi? 24 Ocak 19931e Uğur Mumcu alçakça katledil- di... Uğur Mumcu'yu katledenlere buyruğu kim ver- miştir? Turgut Özal, 17 Nisan 1993'te öldü... O tarihten sonra Kürt işadamlan. Cem Ersever peş peşe nıçin öldürüldü? Kutlu Savaş'ın hazırladığı 'Susurluk Raporu' so- ruştuıma değil bır incelemedir... Yeniden 1983'e ve ANAP iktidanna dönelim... Kara paralar, hayali ihracattan sağlanan dövizler... Kimler getirdi bu kara paraları, dövizleri? Bu ilişkiler yumağı ortaya çıkarılsın! Orada Susur- luk'un izleri araştınlsın!. E. Posta: HikmetCetinkaya Cçı raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 MCK Çankaya'da toplandı Orgeneral Erbakan'ı ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı'nın. Mil- li Güvenlik Kurulu toplan- tısında, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın parti liderlenne okuduğu. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir imza- lı olduğu öne sürülen bel- genin gerçek olmadığını söylediği öğrenildi. MGK. ocak ayı olağan toplantısını Cumhurbaşka- nı SüJeyman Demirel baş- kanlığında Çankaya Köş- kü'nde yaptı. Toplantıda, beklenenin tersıne, Susurluk konusu- nun gündeme gelmediği öğrenilirken SönmezKök- sal'ın Paris'e atanmasıyla boşalan MlT Müsteşarlı- ğı'nın da gelecek toplantı- ya kaldığı öğrenildi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, MGK'nin, ülkedeki gü- venlik ve asayiş durumu ile Karadayı yalanladı bunu etkileyen ıç ve dış ge- lişmelenn gözden geçiril- diğı belirtilerek PKK ile yapılan mücadelede önemli sonuçlar alındığı kaydedıldı. Açıklamada, dünyada \e bölgede mey- dana gelen. Türkıye'nin güvenliğını yakından ilgi- lendıren dönemin dış polı- tik gelışmelennın de de- ğerlendinldiğı ka>dedildi. Enerjı konulannın da görüşüldüğü kaydedilen MGK açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Ha- zar-Kaikas enerji ha\zasn nın petro-stratejik analizi ve enerji nakil hatlan pro- jekri hakkında hazırlanan rapor görüşülmüş, bu ko- nudaki çahşmalann ve pro- jelerin Türkive'nin milli menfaatleri doğrultusun- da geliştirilmesi ve gerçek- leştirilmesi için gerekli ted- birierin alınması u\ gun bu- lunarak. bu görüşün Ba- kanlar Kurulu'na bildiril- mesine karar \erümiştir."