Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 OCAK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
1997'de, 10 silahlı saldın yapıldı
1 radyo sahibi öldürüldüTürkiye eıı çok
gazeteci hapseden ülke• Geçen yıl 143 gazeteci dövüldü ve tartaklandı,
211 gazeteci ve yazar gözaltına alındı. 27 gazete,
dergi, radyo ve televizyon binası ve aracına
saldın yapıldı, 3 kitabevi tahrip edildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türtciye Gazeteciler Sendikası (TGS) ge-
çen yıl 211 gazetecinin gözaltına alındı-
ğını, 143 basın emekçisinin de dövüldü-
ğünü ve tartaklandığını bildirdi. 27 gaze-
te, dergi. radyo ve televizyon binasına
saldınnın gerçekleştiğini kaydeden TGS,
3 kitabevinin de tahrip edildiğini açıkla-
dı.
TGS Ankara Şubesi bünyesinde oluş-
turulan Basın HakJannı İzleme Komis-
yonu'nun, 1997 yılındaki gelişmelere
ilişkin raporu açıklandı. Rapora göre yı-
lın tûmünde 143 basın emekçisi dövül-
dü ve tartaklandı. Toplu saldınlarda dö-
vülen ve tartaklanan gazetecilenn top-
lam sayısı kesin olarak saptanamadı.
Flash TV'nin sahibi ÖmerGöktuğ, can-
lı yayın sırasında görevlılerce tartaklan-
dı. 8'i yabancı uyruklu olmak üzere, 211
gazeteci ve yazar gözaltına alındı. Gaze-
teci ve yazarlar için 26 tutuklama karan
verildi.
Raporda, geçen yıl aralannda atv,
Flash TV ve Hürriyet'in de bulunduğu
27 gazete, dergi, radyo ve televizyon bi-
nasına ya da aracına silahlı, taşlı, bom-
balı saldın yapıldığı ve 3 kitabevinin tah-
rip edildiği bildirildi. Rapora göre 1997
yılında gazetecilere yönelik 10 silahlı
saldın gerçekleştirildi, 1 radyo sahibi öl-
dürüldü. Demokrasi gazetesinin kapatıl-
ması ve Flash TV baskını, Dünya Basın
ÖzgürlüğüGünü'nerastladı. 1997 yılın-
da toplatılan ve yasaklanan kitap sayısı
29 oldu. Gazete ve dergi bürolanna 29
baskındüzenlendi.toplam 109 gazete ve
dergi toplatıldı. 21 gazete ve dergi, mah-
keme karanyla toplam 28 ay 20 gün sü-
reyle, 1 dergi ise süresiz kapatıldı. Rad-
yo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), te-
levizyonlar için 37, radyolar için 20 ka-
patma cezası verdi. Televizyon kuruluş-
lan 79, radyolar 30 kez uyanldı.
Raporda, günlük gazetelerden izlene-
bildiği kadanyla 188 davanın 123'ünün
gazeteciler, yazarlar ve kurumlann aley-
hine sonuçlandığı, 65 davada ise ya be-
raat karan verildiği ya da mahkûmiyet is-
temlerinin reddedildiği bildirildi. Rapor-
da, "Turhan Dilligil hakkındaki davanın
ötümünden sonra da sürdürülmesi. Mus-
tafa Ekmekçi hakkında ise ölümünden
bir hafta sonra dava açüması, gazetecile-
rin ölseler bile takibattan kurtulamaya-
caklannuı işareti oldu" görüşü dile geti-
rildı. Raporda, mahkûmiyetle sonuçla-
nan davalarda, gazeteci ve yazarlar için
B a ş b a k a n l ı k T e f t i ş K u r u l u n c a h a z ı r l a n a n r a p o r t a m a m l a n d ı
Susurluk'ta önemli dönemeçANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Mesut Yılmaz'ın talimatı
üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca
Susurluk olayıyla ılgili olarak
başlatılan soruşrurma sonucunda
hazırlanan rapor tamamlandı. Kurulun
raporunu inccledikten sonra hükümet
ortaklanyla görüşecek olan Yılmaz,
"devlet sım" dışındaki bilgileri
açıklayacak. Raporda, DYP lideri
Tansu ÇUler'in başbakanlığı
döneminde örtülü ödenekten yaklaşık
50 milyon dolarlık bazı meçhul
ödemelerin yapıldığı yönünde
bilgilerin yer aldığı bildirildi.
Başbakan Yilmaz'ın REFAHYOL
hükümeti döneminde "uydurmabir
tnccleme yapıldığınr belirrtıği
Susurluk olayıyla ilgılı olarak
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca
sürdürülen soruşturmanın raporuna
son biçim verildi. Yılmaz'a sunulacak
raporda, DYP lideri Çiller'in
başbakanlığı döneminde örtülü
ödenekten yaklaşık 50 milyon dolarlık
meçhu! ödeme yapıldığının saptandığı
ileri sürüldü. Yılmaz, raporu aldıktan
sonra ilk olarak hükümet ortaklan ile
görüşerek durum değerlendirmesi
yapacak. Yılmaz, önceki gün NTV'de
yaptığı açıklamada, Susurluk olayının
aydınlığa kavuşturulmasıyla ilgili
raporu okumadan bir tak\ im
veremeyeceğini belirterek raporun
henüz önüne gelmediğini, ancak her
türlü bilgiyi kapsayan ciddi bir rapor
olduğunu bildiğini kaydetti. Yılmaz,
"Bundan önceki hükümet, meselenin
altından kendisinin çıkacağını
biliyordu. İki milletvekiiinin
dokunulmazlığ] kaldınldı. Erbakan
zamanında, uvdurma bir inceleme
yapıldı" dedi. Yılmaz, dokunulmazlığı
kaldırmadan bu olaya kanşan en üst
kademedeki insanlara ulaşmanın
mümkün olmadığını belirterek
"İsterdik Id anayasa değişikliği
gerçekleşsin, bu tür ciddi olavlarda bu
tür suçlarda dokunulmazlık olmaksızın
yargı müdahale edebilsin" dedi.
Yılmaz, liderler zirvesi sonrasında
yaptığı açıklamada da, "devlet sım'*
niteliğı taşımayan bilgileri ve kişisel
çıkar sağlamak için devleti kullananlan
açıklayacağını belirtmişti.
Susurluk raporunda, Çiller'in
başbakanlığı sırasında Özel Harekât
Dairesi'nin gereksinimi olan silah ve
özel malzemelerin alımı için örtülü
ödenekten yaklaşık 50 milyon dolar
çekildiğine ilişkin haberler dün
Milliyet ve Radikal gazetelerinde
yayımlandı. Raporda, silah alımmda
adı geçen îsrail ve İngiltere bağlantılı
Hospro firmasına da örtülü ödenekten
15 milyon dolar aktanldığına ilişkin
belgelere ulaşıldığı savlanırken yerel
seçimler sırasında Tansu Çiller'in
"PKK lideri Abdullah Öcalan'ın
kellesinin getirilmesi''yle ilgili
açıklamasının ardından, Öcalan'ın
öldürülmesi için Israil istıhbarat
birimlerinden yardım istendiği ve bu
yardımın karşılığında yine örtülü
ödenekten bir miktar paranın tsrail'e
ödendiği ileri sürüldü.
Yılmaz: 98 siyasette temidikyılı olacak. Başbakan Mesut Yıimaz, keadilefjpin
muhaJeferteykenyapöklanahlakveerdem
" kavgasını bugün rüm milletin yapbğuu
beHrterek, "1998 siyasette tenıizliğin başladığı
yıl olacak" dedi Başbakan Yılmaz dün önce
Fenerbahçe'deki Özel Irmak îlköğretim
Okulu'mı ziyaret etti. İstanbul Valisi Kutlu
Aktaş ve İl Milli Eğfâm Müdürii Ömer Balıbey
ve okul \oneticilerinden. okul ve İstanbul'un
eğtâm soruıüan \e projeleri hakkında bOgi alan
Yılmaz, daha sonra ANAP Kadıköy İlçe
Orgütü'nün Bostancı Gösteri MerkezTndeki
iftar yemeğine kaüldı. Yemekte konuşan
Yılmaz, hükümet üyelerinin uyum içinde
çahşöğmı söyledi. CHP'yi kastederek, "Bba
(faşandan destekleyen partiler, vereceği desteğin
süresini açıklarlarsa hizmet tempomuz artar"
diyen Yılmaz. siyasi rakiplerinin kirlettiği
siyaseti ANAP'ın temizleyeceğini öne sürdü.
Yılmaz şöyle konuşfu: "1998 dönüm >ılı olacak.
Halkıa, yıüardan beri süren sıkıntılardan
kurtulmava başladığı, yüzünün güldüğü,
siyasette temizİiğin başladığı yıl olacak."
İstanbuTdan Ankara'ya özel bir uçakla saat
20.45'te hareket eden Yılmaz, Esenboğa
Havaalanı pistindeki buztanma nedeniyle
tstanbul'a geri döndii. Yılmaz, daha sonra saat
21.30'da TH Y'nin tarifeli uçağıyla Ankara'ya
gittL (Fotoğraf: HATICE TUNCER)
toplam 137 yıl 6 ay 9 gün hapis, toplam
69 rniryar 106 milyon 401 bin 781 lira pa-
ra cezası verildiği kaydedildi. Yıl içinde
başta Uğur Mumcu olmak üzere gazete-
ci ve yazarlan kurban alan faili meçhul
cinayetlerin aydınlatılması yönünde hiç-
bir ilerleme kaydedilmediği de ifade edi-
len raporda, Metin Göktepe davasının il-
den ile dolaştınldığı, Abdi İpekçi cinaye-
ti davasının 19. yılında, sırperdesinin hâ-
lâ kaldınlamadığı vurgulandı. Raporda
şu görüşlere yer verildi: "1997 yıhnda
Türkiye, uluslararası basın örgütierinin
'en çok gazeteci hapseden ülkeler' Bste-
sinin başında yer aldı. Yayına ve yazdşle-
ri müdfirteri ağustos ayında çıkanlan ya-
sa ile sahverüdiler, ancak sadece yayma-
lar ve yazrişleri müdürieri için geçerü ol-
mak üzere ketepçenin elden
^ ^ — — çözülüp dile takilması, dü-
şûnce suçu ayıbını ortadan
kakürmaya yetmedi Gaze-
tecinin ve gazeteciliğin tanı-
mı konusunda görüş birliği
olmadığındaa, cezaevlerin-
de halen kaç basın mensu-
bunun bulunduğu sonısu-
nun yanrtı da beürsiz kaldL
Ancak kesin olan bir şey var
ki gazeteci olsun ya da olnıa-
suı bir kişinin biîe düşünce-
lerinden dolayı cezaevicrin-
de turulmasu düşündüğü
için insan olan bu canlı türü-
nün her üyesini utandırma-
ya yetecek ölçüde bir ayıpür.
Bugün çok sa\ıda poiitikacı,
bilim adamı, sanatçu sendi-
kacu gazeteci ve yazar, 'dü-
şüncemahkûmu' olarakce-
zaevlerinde tutulmaktadır.
Bunlardan lsmail Beşikçi
hakkında açılmış dava sayı-
sı 105'e, sonuçlanmış dava-
İarda verilen hapis cezalan-
nın toplamı 100 yıla, para
cezaiannın toplamı da 10
milyar lira>a ulaşmıstır."
Raporda, 1997yılınınilk
yansının REFAHYOL,
ikinci yansının ise ANA-
SOL-D yönetiminde geçti-
ği, ancak basın emekçileri-
ne ve iletişim özgürlüğüne
yönelik baskılann yogunlu-
ğu bakımından anlamlı bir
fark bulunmadığı ifade edil-
di. Basın emekçilerinin, iş,-
veren baskısından kurtula-
madığı ve kurtulmak için
çaba da göstermediği görü-
şü savunulan raporda, buna
karşın 1997'ninsonaylann-
da emek kıyımından payla-
nnı aldıklan belirtildi. Ra-
porda, "Basın emekçileri
her >ıl yaşadıklan bu man-
zaralaridan gereken dersleri
çıkanp sendikal örgüdülük-
le haklanna sahip çıkma yo-
lunu seçmek yerine, adeta
bunu kadermiş. gjbi kabul
etme egilimini ne yazık ki
sürdürdüler" denildi.
Işverenin, gazetecinin
sendikalaşma hakkını yok
ettikten sonra istifa halinde
kıdem tazminatı alabilme
hakkını da ortadan kaldır-
dığı ileri sürülen raporda,
patronlann kendi çıkarlan
söz konusu olduğunda gös-
terdikleri hassasiyet ve da-
yanışmayı, buna asıl ihti-
yaçlan olan basın emekçile-
rinin hâlâ sağlayamadıklan-
na işaret edildi.
Vakıflarla ilgili bir tebliğ (ii)AYDIN AYBAY
Böylece \akıf olgusunun son yıl-
lardaki gelişme sürecine kısaca göz
attıktan sonra şimdı teblığin bazı hü-
kümlen ile ilgili düşünce ve eleştın-
lerimizi özetlemek istiyoruz.
1- Teblığde. ılk olarak "Vakfin
Kuruluşunda Aranacak Şartiar" üst
başlıgı ılebınnci bentte vakıf kurma
ehliyetine sahıp olma\an kişıler sı-
ralanmıştır. Bu sıralamada önce T.
Ceza Yasası maddelenne gönderme
yapılarak bir bir sayılan 4 grup suç-
tan "mahkûm olanlann" \c bunlar
dışında da. genel olarak ışledıği her-
hangi bir suçtan dolayı ağır hapis \e-
yataksirlı suçlardan gavn suçlarıçın
altı aydan fazla hapis cezasına mah-
kûm olanlann (affa uğramış olsalar
bıle) vakıf kuramayacaklan belırtil-
miştir. Hemen belirtelim ki bir özel
hukuk işlemı olan vakıf kurma ışle-
mi ile ilgili ehliyet sınırlamasma iliş-
kin bu hüküm, yürürlükte olan yasal
düzene aykındır. Ne Medeni Ka-
nun'da. ne de başka mevzuatta, me-
deni haklan kullanma ehlıyetını (ey-
lem ehlıyerinı) vakıf kurma işlemi
bakımından bu tür bir sımrlamaya
tabi kılacak hiçbir dayanak yoktur.
Anlaşıldığına göre bu sınırlama hük-
mü. 2908 sayılı Dernekler Yasa-
sı'nın 4. maddesinden esinlenılerek
yazılmıştır.
Anayasamn 33. maddesinın son
fıkrasında yer alan '•bu madde hü-
kümleri vakrflaıia ilgili olarak da uy-
gulanır" kuralı bu konuda bir daya-
nak sayılamaz. Çünkü AY. m. 33'te
derneklerle ilgılı ehliyet sımrlaması
hükmü yoktur. Sınırlama. Dernek-
ler Yasası ile konmuştur. Dernekler
Yasası'nın bu konudakı hükümleri
ise "bu madde hükümleri'' (yani AY.
m.33)değildır.
Öte yandan vakıflar hakkında tü-
zügün 23. maddesinın LJ bendınde
13.8.1991 günüyapılandeğişiklikle
konulan ehlıyet sımrlaması ise mün-
hasıran vakıf yöneticileri ile ilgili-
dir. Bunun. dolaylı da olsa bir vasal
dayanağı olduğu söylenebilir (bkz.
MK. m. 78 III J.Amabu hükmü va-
kıf kurma yasağı olarak genişletmek
hukuksal yönden olanaksızdır.
Tebliğde öngörülen bu suıırlama-
lann, vakıf kurma ışlemini \e kuru-
lan \akfı bir "kisi birliği'
1
halıne ge-
tiren çarpık uygulamadan ka>nak-
landığı söylenebilir. Bunun. sözü ge-
çen uygulamayı önlemeye yetmeye-
ceği de açıktır. Üstelik bu yasak do-
layısıyla örneğin gençliğinde birdu-
var afişını yırttığı ıçın birkaç hafta
hafif hapis cezasına çarptınlan kışı-
nin (TCK. m. 537) olgunluk çağın-
da servet-saman sahibi olup da ceza-
evi koşullannın ıyileştınlmesi gibı
saygın bir amaç güden bir vakıf kur-
ma hakkından yoksun bırakılmasını
ızah edecek bir neden yoktur.
2- Tebliğin, "Vakıf Kuruluşunda
.\ranacakSarflar'* başlıklı (A) ben-
dinin ıkınci bölümünde, vakıfkurma
işlemi için mahkemeye yapılacak
başMiruya ilişkin belgeler sa>ılmak-
tadır. Burada belirtilmesi gereken
önemli nokta, mahkemenın tescil
davasında davacıdan ısteyeceğı bel-
gelerin, bir idare binmınce saptana-
mayacağıdır (bkz. AY. m. 138). Bu
arada vakıf senedının "tebliğ ekûıde-
ki örnek vakıf senetlerine uygun ola-
rak" düzenlenmesi zorunluluğunun
mahkemeleri bağlamayacağını da
belirtelim.
3- Tebliğin "\aksf Senedmde Bu-
lunması Gereken Hususlar" başlık-
lı (B) bendinde de önemli yanlışlar
vardır. Vakfin "gayesi" ile "gayeyi
gerçekleştirmek için yapacağı iş \e
işlemlerin" senette ayn ayn göste-
rilmesi, "vuzuh" yönünden yerinde
olur. Ama bu da VGM'nin değıl.
mahkemenin yetki ve takdirine tabi
bir konudur. VGM'nin. bu konuda.
olsa olsa. bir temennide bulunması
söz konusudur. Kuruluş malvarlığı-
nm, 1997 yılı için. vakfin niteliğine
göre en az beş. on ve yirmi milyar li-
ra olarak saptanması ve bu rakamla-
nn her yılın ocak ayında VGM'ce
yeniden belirleneceğine ilişkin teb-
İiğ hükmü de mahkemeleri bağla-
maz. Geliri ile mahalledeki yetim
çocuklara günde iki öğün sıcak ye-
mek verilmesi için bankadaki 500
milyon lirasını vakfetmek isteyen
hayırseverin bu isteği niçin kabul
edilmesin? Bu konudaki tek ölçüt.
tahsis edilen malvarlığının amacın
gerçekleşmesine yetip yetmeyeceği-
dir; bunu da takdir edecek olan yar-
gıçftr. Idarenın, böy le birtakım para-
sal ölçütler koyarak, bireyin "vakıf
kurma özgüıiüğü"nü sınırlama yet-
kisi yoktur.
4- Tebliğin bizce en önemli hük-
mü yine (B) bendi içinde yer alan
yedinci ve sekizinci paragraflandır.
Bunlann metni aynen şöyledir:
"Bundan böyle kamu kunım ve ku-
ruJuşian. meskk odalan, sendikalar,
mahalli idareler ile ünKersheler bün-
yesinde kurulan \akiflar söz konusu
kurtun ve kurulu; ile ünKersitenin is-
mini alamaz. Daha önce kurulmuş
vakıflar. kurulduğu kurum ve kuru-
luş, mahalli idare, meslek odası, sen-
dikalar ik ünh'ersitelerden veya söz
konusu kurum ve kuruluşlann ver-
diğj hizmetierie ilgili olarak gerçek
ve tüzelkişilerden her ne ad alnnda
olursa nlsun herhangi bir bağış ve
yardım akmaz, menfaat sağlavamaz.
Kamu kurum ve kuruluşlan, ma-
halli idareler, meslek odalan, sendi-
kalar ile üniversitelerce, bünyelerin-
de kurulan vakıflara yapüğı hizmet-
ler için herhangi bir mal veya para
aktaramaz."
Aynntı üzerinde durmadan, bu
hûkümlerin uygulanması ile meyda-
na gelecek duruma ilişkin birkaç ör-
nek verelim:
- Oniversite veya devlet hastane-
lerinde kurulmuş (ve kurulacak) va-
kıflar, bu hastanelerde verilen sağlık
hizmetleri karşılığında, hizmetten
yararlanan kişilerden bağış veya her-
hangi bir ad altında para alamaya-
caklardır.
- Yerel yönetimlerin "bünyesin-
de" kurulmuş vakıflar, ünar veya
benzeri işlemler dolayısıyla, yurttaş-
lardan, görülen işleri karşılığında,
bağış ya da benzeri türden hiçbir
ödün alamayacaklardır.
- Bir meslek odası, bünyesinde
kurulmuş vakfa, kendisi için yaptı-
ğı bir hizmet dolayısıyla, bir mal ve-
ya para aktaramayacaktır.
- Bir beledıye ıdaresi, bünyesinde
kurulmuş vakfa, ögrencilere burs da-
ğıtması için, kendi bütçesinden ve-
ya BlT'lerin kaynaklanndan mali
transferler yapamayacaktır.
Bu ömekleri çoğaltmak mümkün-
dür. Hepsini birden kapsamak üzere
şu saptamayı yapabiliriz: Vakıf "ftor-
yası''nın başladığı 1960 ve 1970'li
yıllarda, parasız veya belirli resmi
harçlar karşılığında yapılan kamu
hızmetlerinin, devlete yük olmadan,
vakıflar eliyle daha etkin ve yararlı
şekilde yürütülebileceği yolundaki
ıddialara karşı çıkanlann haklı ol-
duklan (tebliğdeki bu hükümlerle
doğrulandığı gibi) nihayet anlaşıl-
mıştır. Kamu kunıluşlannın hemen
hepsının başvurabilecekleri (resmi
mali denetimine tabi) "döner ser-
maye" düzeni yerine, vakıf
düzeninin ikame edilmesi ve yaygın-
laştınlması. toplumsal baİcımdan
büyük sakmcalan beraberinde getir-
diği gibi türlü "suiistimaltere" de y-
ol açan ve "kamu hizmeti" kav-
ramını altüst eden bir sürecüı doğ-
masına neden olmuştur. Şimdi
VGM'nin "tebliği'' ile bu süreç dur-
durulmaya çalışılmaktadır.
Kanımızca bu yine de önemli bir
adımdır. Ne var ki bu sorunlann,
yasal dayanağı zaten zayıf olan-ve
uygulamaya geçildiğinde nasıl iş-
leyeceği ve ne gibi dirençlerle kar-
şılaşacağı belirsiz olan böyle birteb-
liğ ile çözülmesi bize olanaklı
gözükmüyor. Asıl çözüm bu konu-
lan da içeren, aynntılı bir yasal
düzenleme yapılmasındadır.
BİTTİ
1374 gözaltı
îstanbul'da
huzur
operasyonu
İstanbul Haber Servisi -
istanbul Emniyet Müdür-
lüğü'ne bağlı ekiplerce ön-
ceki gece îstanbul'da ger-
cekleştirilen "huzur ope-
rasyonlan"nda, 1017'si
yabancı uyruklu toplam
1374 kişinin gözaltına
alındığı bildirildi.
istanbul Emniyet Mü-
dürlüğu'nden yapılan
açıklamada trafik şube
müdürlüğü ekiplerinin uy-
gulamalannda da l 'i alkol-
lü 17 ehliyetsiz sürücüye
işlem yapılırken toplam 9
milyar 181 milyon lira ce-
za kesildi. Gözaltına alı-
nanlann 210'u Kuzey Irak-
lı olmak üzere toplam
350'sinin iltica amacıyla
Türkiye'ye geldikleri be-
lirtildi. Gıyabi tutuklu 24,
çeşitli suçlardan aranan 82,
şüpheli 259 ve pasaportsuz
424 yabancı uyruklunun
gözaltına alındığı operas-
yonlar sırasında yabancı
uyruklu bir kişi, polisten
kaçarken ölmüştü. Yetkili-
ler, üzerinden kimlik çık-
mayan yabancı uyruklu-
nun bulunduğu binanın 4.
katından atladığını öne
sürmüşlerdi.
Çffler HırkaişeriTte
su Çiller dün Fatih'teki Hırkaişerif Camü'ni ziya-
ret ederek, 1998 yüının hajırlara vesile olmasını di-
ledi DYP Genel Baskan Yardımcısı Hayri Kozak-
çıoğlu, İstanbul İl Başkanı Celal Adan ve partililer-
lebirüktecamij'egelen Çiller, 1998>TUiun "demok-
rasinin şaha kâlkbğı bir yıl olacağı**nı söyledi. ÇD-
ler, HırkaişerifCamü'nden aynldıktan sonra DYP
Fatih İlçe Baskanlığı'na geçti. Tansu Çiller, burada
yaptığı konuşmada, her gün bir yolsuzluğun orta-
ya çıküğını kaydederek "Hayat pahalıhğı sizi ezi-
yor. Dar getirünin umudu 'kirat'tır. 1998 yıh sizin
kurtulduğunuz, demokrasinin şaha kalküğı bir >il
olacak" dedi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
Çüler'in kaderi
Yargıtay kararında
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in,
Yüce Divan'da yargıla-
nıp yargı lanmayacağı
Yargıtay 6. Ceza Daire-
si'nin, 5.5 milyar liralık
örtülü ödenek davası
hakkında 16 Ocak Cuma
günü vereceği kararla
belli olacak.
Ankara 9. Ağır Ceza
Mahkemesi, emekli Or-
general Necdet Özto-
nın'un adını kullanarak
Tansu Çiller'in talima-
tıyla örtülü ödenekten
5.5 milyar çekildiği sa-
vıyla açılan davada. Sel-
çuk Parsadan, Hüseyin
Cahit ve Mukadder I^r-
sadan'ı 6'şar yıl 3'er ay
hapis ve 13 milyar
750'şer milyon lira para
cezasına çarptırmıştı.
Dosya, daha sonra tem-
yiz için Yargıtay'a gön-
derilmişti.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsav cılığı 'nca hazırla-
nan teblığnamede, mah-
kûmiyet kararlannın
onanması ıstendi. Yargı-
tay 6. Ceza Dairesi. ceza-
yı onaylarsa Selçuk Par-
sadan'ın örtülü ödeneği
dolandırdığı tescil edil-
miş olacak ve Tansu Çil-
ler bu karar üzerine "gö-
revi kötüye kullan-
ma"nın yanı sıra "zim-
met" suçuyla da itham
edilebilecek. Bu durum-
da Çiller hakkında so-
ruşturma açılacak ve da-
va açılmasına yeterli de-
lil bulunduğunda, Çil-
ler'in yasama dokunul-
mazlığının kaldınlması
için Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca fezleke
hazırlanacak. Çiller'le il-
gili fezleke TBMM Ge-
nel Kurulu'nda görüşü-
lerek karara bağlanacak.
Genel kurul, dokunul-
mazlığının kaldınlması
yönünde karar verirse,
söz konusu eylem Tansu
Çiller'in başbakanlığı
döneminde yaşandığı
için, Çiller hakkında
Anayasa Mahkemesi'ne
yazı gönderilerek Yüce
Divan'da dava açılacak.
Çiller hakkında, söz ko-
nusu suçlardan 12 yıla
kadar hapis istenebile-
cek.
Bu arada, dün Sabah
gazetesinde manşetten
yayımlanan haberde,
Özer Çiller'in, eşi Tansu
Çiller'i yakından ilgilen-
diren örtülü ödenek da-
vasına ilişkin mahkûmi-
yet karannın bozulması
için Yargıtay'da lobi
oluşturduğu ve tanıdığı
bazı üst düzey hukukçu-
lar ile Menzil şeyhlenni
devreye soktuğu ileri sü-
rüldü. DYP'li Mehmet
Gölhan. Genel Başkan
Çiller'in siyasi geleceği-
ni şekillendirecek olan
Parsadan davası öncesin-
de, eşi Özer Çiller'in ta-
rikat şeyhlerinden de
destek amacıyla lobi fa-
aliyetlerinde bulunduğu
biçimindeki haberleri
yalanladı. Gölhan, "Bu
iddialann aslı astan yok-
tur. Bütün bunlar skan-
dallann kamufle edilme-
si için yapılan işlerdir"
dedi.
SENDIKACILAR INEGOL'DE
DİSK'ten Frigo-Pak
işçüerine destek
İstanbul Haber Servi-
si - DlSK'in başlattığı
"İşimiz, Ekmeğimiz, Ge-
leceğimiz İçin Sendikal
Haklar Yürüyüşü" bu-
gün tnegöl'de sürüyor.
DİSK kafilesi, sendika-
laştıklan için işten çıka-
nlan Frigo-Pak işçileriy-
le dayanışma amacıyla
bugün saat 15.30'da îne-
göl Organize Sanayii Si-
tesi'ndeki Frigo-Pak
önünde olacak.
Sendikal haklar önün-
deki engellerin kaldınl-
ması ve demokrasi tale-
biyle 8-16 Aralık 1997
tarihleri arasında Anka-
ra'ya yürüyen DİSK yü-
rüyüşçülen. sendikalaş-
tıklan için işten çıkanlan
Frigo-Pak işçileriyle da-
yanışma amacıyla bugün
lnegöl'de yürüyecekler.
DlSK'ten yapılan açık-
lamada, Ankara yürüyü-
şü sırasında dile getir-
dikleri "Nerede haksız-
hk, hukuksuzluk varsa
DİSK orada olacaktır"
sözünün bugün lne-
göl'de yaşama geçirile-
ceği belirtildi.
Açıklamada, DtSK.
yönetici ve üyelerinin sa-
at 09.00'da DİSK Genel
Merkezi önünden hare-
ket edecekleri vurgula-
narak: îstanbuJ'da kon-
voya katılacak diğer >-ü-
rüyüşçülerin E-5 Bos-
tancı kavşağındaki Bir-
leşik Metal-Iş Sendikası
önünde toplacaklan, Ko-
caeli heyetinin saat
11.30 Topçular îskele-
si'nde. Bursa heyetinin
de saat 13.00'te Tofaş
önünde konvoya katıla-
caklan bildirildi. Inegöl
Devlet Hastanesi önün-
de saat 14.30'dabaşlaya-
cak yürüyüş Organize
Sanayii Sitesi'ndeki Fri-
go-Pak fabrikası önünde
yapılacak basın açıkla-
masıyla sona erecek.