Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 1998 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Tanmda \feni Teknikler
nıPlTOf. Dr. R E Ş İ T S Ö N M E Z Tum Zıraatçılar Da\anışma Derneğı Başka,
T
anhın dennlıklenne ınıl- ra 'işlenip değerlendirilmelerinde' ve
dığı zaman yan çiplak
dolaşan \e mağaralarda
yaşavanınsanoğlunun ya-
banı hayvanlan avlayarak
beslendığını, denlerle gı-
yındığınj ve kırlardan, ormanlardan top-
ladıklan ıle yaşanuru surdurduğunu go-
ruruz O ılk çağiarda, bu ınsanlann 'dü-
şundukleri ve araştırdıklan' bır gerçek-
tır Çunku yuzbınlerce yıllık uzun bır
surede goruyoruz kı ınsan 'sabııia ve
inaüa' doğadakı yabanı hayvanlan ve >a-
banı bıtkılen elı altına alarak, onlarla
uğraşarak 'evcütme' olayıru başanyor
Sonunda ınsan, 'kultur bitkilerini veev-
cil hayvanlan' elde ederek tanhe ımza-
sını atıyor Daha sonra yaşanan bınler-
ce vıl ıçınde, kultur bıtkılen ve evcıl
hayvanlar uzennde çalışmalar surduru-
lerek 'yeni türler, varyeteJer, ırklar elde
ediüjor'. Bo> le surup gelen bu uzun yol
sonunda bugunun ınsanırun elınde, va-
şamımızı renklendıren bızı mutlu eden
buyuk bır 'bitJdsel ve hayvansal variık"
goruvoruz Bu nasıl gerçekJeştı dıye
araştınldığında, 'insanoğluntuı ilk gun-
den beri duşunduğunu, sorguladığuıı ve
araşnnnğınr goruvoruz \raştıran ınsan
yenı bılgıler elde etmış ve onlardan va-
rarlanarak 'yeni teknikler' gelıştırmek
suretıyle tanmda süreklı ıJerlerneler sağ-
lamıştır
Bugun, yaşamımızı ılgılendıren ote-
kı alanlarda olduğu gıbı tanm alanında
da "voğun ve buyiik boyutlara varan
araştırmalar' surdurulmektedır HeruJ-
ke 'kendıdoğal koşullanna uygun' \ e *fle-
ri uretim teknikleri' kuilandığında bu-
yuk kazanç sağla>acak 'bitkisel ve hay-
vansal uretim materyaJine' sahıp olmak
ıçın çaba gostermektedır Tanmsal ham-
maddelenn 'uretim teknikkrinde',son-
'depolanıp pazarlanmalannda' her ge-
çen gun yenı ufukJara koşulmakta ve bu
sonuçlarınsan yaşamıru renklendırmek-
tedır Bunun ornekJennı, yedıkJenmız-
de ve gıydıklenmızde kolav ca gorebılı-
nz Tanm 'uygulamalı bır bilim dalıdır\
Yapılan bır araşürma. sadece bıhme kat-
kı ıçın değıl sonunda uygulanarak ın-
sana bır 'yarar vekazanç' sağlama ama-
cınayönelıkolmalıdır Bu nedenle araş-
nrmanın 'bilimselkurgusu'.eğersonuç
olumlu çıkarsa bundan yararlanma ama-
cmadayandınlır Bukonudatemelılke
once 'böimsel bilgi uretüir' \e buna da-
yanarak 'yenı teknıkler genşurilir'. Tur-
kıye'de unıversıtelenrruzde ve araştır-
ma kuruluşlanmızda bu konularda pek
çok araştırma yapılmakta ve bu sonuc-
lardan Turk çıftçısı yararlanmaktadır
Tanmsal ogretımm yıidonûmu olan 10
Ocak gununde bu konu ıle ılgılı olarak
kımı goruşlenmı ozetlemek ıstıyorum
Turkıye'nın tanmsal uretımı 'kendi-
neyetmiyormu'? Yetmıyorsa, uretimi
nasıl artûrabiliriz'? Uretımı arîtırmada
'yenı teknikler uygulama mı yoksa eko-
nomik veyapısal sorunlar mı başuca et-
kenlerdir'? Yenı teknıklere 'heveslen-
meyen ureticinin' sıkınhsı nedır*7
Tanm-
da 'devietkorumacıhğı' dunyada ve bız-
de ne durumda9
'Koyden kaçış' hakkın-
da ne duşunuyoruz9
'Orgutfenmeyen
çiftçi' kendını kurtarabılır mı7
Bunlar
bır dızı 'temel sorular'. Açık ve anlaşı-
lır bır tanımlama ıle dıyebılınz kı "Ba-
şanlı ve kazançlı bir tarunsal uretimde
temel ilke, birinı alandan ve bırim hay-
vandan.en boL en kaliteb veen duşuk ma-
liyetti urun elde etmektir." Uretımı art-
tırrnak ıçın 'sayryıçoğaltmak,yaniekim
alanlarını genışletmek ve hayvan sayısı-
nı arttırmak değil": tam tcrsı, 'dahadar
alandan ve daha az hayvandan yuksek
uretim vapmak' esas olmalıdır Buama-
ca ulaşmak ıçın gunumuzde pek çok
'yenitanm tekniklerigefiştirilmiş' bulun-
maktadır Yetıştırmeveıslahçalışmala-
nyla, uzun ve vorucu araştınnalarla el-
de edılen 'ustunverimlitohumlar,hay-
vanlar ve uretimde uygulanan teknikler'
bu gavretlenn gururvencı sonuçlandır
Işteornekler Bugun'bir dekardan 200-
300 kg değfl, 700-300 kg buğday alın-
makta'. 'bir tavuktan \ ılda 300 yumur-
ta, bir inekten 10 ton sıit' üretılebılmek-
tedır
Tanmda ılen gıtnuş ulkeler, bu >enı
teknıklen 'once kendi çiftçisi için geliş-
tirmcktc" vearkasındarj 'başkalaruıa ih-
raç etmektedir'. Bız ne durumdav ızQ
Bızım zıraatçılanmızın bugune kadar
yaptığı başanlı çalışmalarla elde ettık-
len sonuçlan tam anlamı ıle değerlen-
dırebıldık mı9
Yoksa polıtık gucu elın-
de tutanlann 'ithal teknolojiden medct
umma' saplantısı ıle 'kendi araştırma-
cılanmızm heveslerini kımor muyuz'?
Bu sorulan tarafsız bır goruşle tartış-
tıktan sonra şunu soylemek ıstıyorum
Ekolojık ortam ve doğal yapı bakırrun-
dan 'birbırinden çok farklı boigelerden
oluşan1
memleketımızde, Turk tanmı-
nın beklentılenne venlecek yanıt 'çift-
çımıze ulaşünlacak yeniteknikler' Turk
zıraatçılannın aslı gorevıdır Bu gorev ı
yenne getınrken karşılaşılan engeller
\e yapılan savsakJamalar meydana çı-
kanlıp tıkanan yollar açılmalıdır Ve
araştırmalardan elde edılen başanlı so-
nuçlann 'yayuu' daha etkılı yontemler-
le yapılmalıdır
Buyuk emeklerle >apılan araştırma-
lar sonucunda elde edılen bılgılere da-
yanılarakgelıştınlen "yenitanmteknik-
lerinin uv gulanma şansı nedir'? Bır çıft-
çı ne zaman bu yenılıkJere dort elle sa-
nlır*7
Ne zaman uzağında durur17
Bılın-
dığı gıbı, tanmsal uretim 'ekonomikbir
olaydır. Bu ışten zevk de duyulur, bu bır
gerçek Fakat hıç kımse sadece 'eğlen-
mekiçintanmsaluretimyapmaz'. Ve>ap-
tığı ışten 'para kazanıyorsa işini surdu-
rör ve yeniliklen alıp uvguiamak' ıster
Ve hepsınden onemhsı 'bir tanm ışlet-
mesinde>«tiştinne ve uretim ortamı han-
gi duzeydedir ve başan şansı nedir' so-
rusuna dogru v anıt venlmelıdır Bu ya-
pılmadan atılacak hesapsız adımlar, zo-
rakı yontemlerle u>gulanmak ıstenen
'yeni teknikler fivaskoyla sonuçlanır'.
Toprakla uğraşan. bıtkı ve hayv an yetış-
tıren çıtfçılenn yenı teknıklen uygula-
yarak 'daha kafitcİLdahabdve dahaucuz
olan' urun elde etmesı ve boylece hem
kendılen ıçın veterlı kazanç sağlayarak
mutlu olmalan ve hem de ulke ekono-
mısme katkıda bulunmalan 'bir dizi et-
menle ilgîlidir'. Ben burada ozet olarak
bunlardan ıkjsı, 'çiftçilerin eğfthn duze-
yi ve orgutlenme dununu' uzennde du-
racağım Tanmda 'devietinuygulayaca-
ğı koruma' polıtıkasının etkılı olabıl-
mesı bu ıkı konu ıle çok yakından ılgı-
lıdır
Çıftçıler, eğıtım düzeyı yeterlı ıse yap-
tıklan ışın bugunku durumu ıle 'gelecek-
te ulaşüacak geüşmeler' hakkında du-
şunme ve karar verme olanagına sahıp
olurlar Boylece dev letı yonetenlenn ve
pohtıkacılann atabıleceğı yanlış adım-
lann kurbanı olmazlar Son beş on vıl
ıçınde Turkıye hayvancılığında yaşanan
'damızlık sut ineği ıthalatı' ve sonunda
yaşanan 'fiyasko' ders almamız gereken
bırornektır Bu olayda ne olmuştur9
Dış
ülkelerden bınlen, "Sizekredi verivorum,
bununla benim ureticimuı vetıştırdığı
hayvanlardan sann ahn" dıyor ve dev -
letımız 'Tıırkiye havvancılıgını geliştir-
me' amacı ıle ışe sanlıyor Ama ne ya-
zık kı devlet bu hayvanlann yaşayabı-
lecegı 'uygun işletmeleri belirleme ve
bir projeye bağlanmadan uzak'; 'kredi
ve devlet katkısı" hevesıne kapılan ve
tehUkeyigoremeyen çiftçi' bılınçsız du-
rumda, he>etlergıdı>or, haj'vanlar ge-
lı>or, başıbozuk bır dağıtım ve sonun-
da oiumler olumler feryatlar1
Eğıtıl-
mış çiftçi bov le oyunlara alet olmaz, ne
vaptığını bılır
Çıftçının orgutlenmesıne gelınce, bu
konunun "yaşanısal bir onem' taşıdığı-
nı tekrar tekrar gundeme getırmeJıyız
Turkıye'de varlığı bılınen 4 mılyon ta-
nm ışletmesmın yuzde 95'ten fazlası
'kfiçük işletmc'dır ve kendını toprağa
adayan, uretim yapan aılelenn üçte bı-
n topraksız ınsanlardır Ve mıras huku-
ku nedenıyle topraklanmızda 'bölünme
devam etinekte', ışletmeler 'cuceJeşmek-
tedir'. Bu konuvoı yok sayarak rahat
uyumamız çok duşûndurucüdur Kuçuk
çıftçıler 'ürettikleri mal konusunda bir-
liklerini vekooperanileruü' kurup ortak
bır guç yaratamazsa, 'ezilmekten ve so-
mürulmekten" asla kurtulamazlar Yap-
tığı uretımden 'hakkı olan payı alama-
yan' örgutlenmemış çiftçi topluluğu.
kendısıne sunulan "yeniteknikleri uygu-
lamak' şoyle dursun. bu ışten sıynlıp baş-
ka bır yaşam yolu aramayı duşunur Ba-
ti ulkelennde tanmda gorulen başannın
ve teknık gehşmenın temelınde koope-
ratıfleşme yatar Bız ıse ışın başındayız
ve daha çok yol almamız gerekmekte-
dır
Sonuç:
Tanm alanında yapılan bıhmsel araş-
tırmalar ve gelıştınlen yenı teknikler
ınsanlık yaranna parlak sonuçlar orta-
> a koymaktadır Bu yenı teknıkJen be-
nımseyıp uygulamada. çıftçılenn eğı-
tım duzeyı ve orgutlenme durumu baş-
ta gelen ermenlerdır Bu konuda dev le-
tımıze buyük gorev ve sorumluluklar
duşmektedır
ARADABtR
T. AHMET ŞENStLAY
tst Turısı Rehberltrı Odusı ion Kurulu Bajkanı
• ••YOK Başkanlığı'na
Sayın Başkan, unıversıtelerde turıst rehberlığı
bolumlerının rasgele açıldığını, oğrencılerın duş kı-
nklığına uğradığını gozlemlemekteyız Sayın baş-
kan, tunst rehberlığı mesleğı çok onemlı ve cıddı
bır meslektır Elbette akademık bır eğıtım konusu
olmalıdır Elbette unıversıte ve yuksekokullar bun-
yesınde ele alınmalıdır Ama boyle değıl'
Van Yuzuncu Yıl Unıversıtesı'nde Tunst Rehber-
lığı Bolümu açıyorsunuz Kahramanmaraş Sutçu
Imam Unıveratesrnde Tunst Rehberiiğ] Bolumu açı-
yorsunuz Ha babam açıyorsunuz^ Goaıneh o
kı, tunstteftbörlığımeslek teşekkullenyle Tunzm Ba-
kanlığı'nın Tunzm Eğrtımı Genel Muduriuğu'yle go-
ruşulmedığı, ıncelenmedığı anlaşılıyor Araşt/rmı-
yorsunuz, ama durmadan Tunst Rehberlığı Bolu-
mu açıyorsunuz Bu çocuklara yazık' Once sevı-
nıyorlar, "Unıversıteyı kazandık'" dıye çığlıklar atı-
yoriar, ama sonra karşı karşıya geldıklen facıayı oğ-
renınce yıkılıyorlar Ezıcı çoğunluğu hıçbır zaman
yapamayacaklan bır meslekle karşı karşıya geldık-
lennı gorduklerınde gerçekten yıkılıyorlar
Unıversıtelere azamı adayı yeıieştırebılmek ıçın
hıç durmadan okul açıyorsunuz ve yuz bınlerce ço-
cuğumuz penşan oluyor Hıçbır ışe yaramayan,
nafile bır ugraş ıle yıllannı boşuna geçınyorlar Baş-
ka alanlarda soz soylemeye yetkın değılım, ama
ızın venrsenız kendı mesleğıme ılışk/n olarak bır kaç
şey soyleyeyım
Tunst rehben mukemmel duzeyde yabancı dıl bıl-
mek zorundadır "777/s ıs a pencıl" Ingılızcesıyle tu-
nst rehberlığı yapılmaz
Tunst rehberı mukemmel arkeolojı, sanat tanhı,
vb bılmek zorundadır Kasaba eczacısının ya da
vılayet maıyet memurunun okutman olarak gırdı-
ğı derslerle turıst rehberı yetıştınlemez Van'da,
Maraş'ta ya da bılmem nerede yetkın ve uzman eğı-
tıcıler bulamazsınız
"Bırmuhur, bırmudur" dryerek açılan okullarda
ne yetıştınrsınız, bılemem ama tunst rehberı ye-
tışt.remeyeceğınızı bı/ıyorum
Sayın başkan, yola çıkış noktanız doğru Tunst
rehberlen kurslarla değıl, okullarla yetıştınlmelıdır
Ama bu noktadan sonra yaptıklarınız tumuyle yan-
lış Butun turıst rehberfığı bolumlennızı Ingılız dılın-
den açıyor ve Ingılızceyı de oğretemıyorsunuz Ya
çok lyı dıl bılen çocuklar alacaksınız, ya da okulla-
nnızı mutlaka, ama mutlaka audıo-vısuel lısan la-
boratuvarlarıyla donatacak ve mukemmel yaban-
cı dıl oğreteceksınız
1
Kırk, ellı kışılık kontenjanlarla tunst rehberlığı bo-
lumu açılmamalıd/r Uç yuz, dort yuz kışılık yukse-
kokullar duzenlemelısınız Turkıye'ye gelen tunst-
lerın mıllıyet ve dıllennı analrtık olarak ıncelemelı,
ıstatıstıklerı bıhmsel olarak değerlendırmelı ve ona
gore değışık dıller ıçın kontenjanlar saptamalısınız
Kırk -kışı fngılızce, otuz kışı Fransızca, ellı kışı Al-
manca, yırmı kışı Japonca, on sekız kışı Ispanyol-
ca, yırmı dort kışı Flamanca vb gıbı
Bu okullan uzman arkeolog, sanat tanhçı ve mut-
laka profesyonel turıst rehben bulunan buyuk kent-
lerdeaçmalısınız Bır başka yontem Rehberiık reh-
berlerden oğrenılır, Van'da ya da Kahramanmaraş'ta
ıkamet eden rehber yok'
Bu çocuklar okullanndan mezun olduklan zaman
Tunzm Bakanlığı'nın yabancı dıl sınavında başan-
lı olmak zorundalar Olamıyorlar1
Çuku onlara ya-
bancı dıl oğretılmemış Bu çocuklar mesleklennı yap-
mak ıçın almak zorunda olduklan profesyonel tu-
nst rehben kokartını almak ıçın yurtıçı uygulama ge-
zısı yapmak zooındalar Yapamıyortar, çunku sızın
yuksekokullannızın yonetıcılen "Bu bızım gorevı-
mız değıl" dıyorlar Bakanlık da ılgılenmıyor "Bıze
mı sordular da bu okullan açtılar?" dıyoriarf
Nasıl yapmanız gerektığı konusunda sıze yardım-
cı olmak ıstedık Bunlar bızım çocuklanmız, bu
ulusun geleceğı olan evlatlanmız Bız ustumuze
duşen her şeyı yapmaya hazınz
San - Siyah
Prof. Dr. CENGÎZ KUDAY !l Cermhpaşa Tıp Fak. Noro^ırurjı Anabıhm Dalı Başkanı
F
utbol ıle ılgılenenler nedense kulup-
lennm renklen konusunda çok az
bılgılıdırler Her ne kadar herkes-
çe bılmmese de bazı renklenn se-
çımının arkasında onemlı bır tanh-
sel olay yatar Oysa tstanbulspor un
eskı başkanlanndan Prof Dr Aziz Alturfan ıle
çok ıyı bır kadrosu ve olanaklan oiduğu halde
neden kendılenne guvenmedığı ve lıderlık ıçın
kendılennı yakışır gormedıklen bırpsıkolojıde
olduklan konusunda soyleşırken (sohbet eder-
ken)onceden San-Beyaz olan renklennın neden
San-^ıyah'a donüştuğünün oyküsünü bana an-
hrttı Ben de on bılgıler ışığında bu olaya değın
bırtakım yazılı belgelen arayıp bulma fırsatı
edendım
Bınncı Dunya Savaşı'nın ıkıncı >ılı O za-
manlar Istanbuî Erkek Lısesı'nın elı sılah tutan
öğrencılen, tıpkı zamanın Harbıye Nezaretı ne
koşuşan unıversıîelı ağabeylen gıbı cepheye go-
nullu gıtmek ısterler Bu arada Karakoy okul
bınasının bır bolumu de yaralanan oğrencılenn
tedavılen ıçın rev ır halıne getınlmıştır Ve za-
manın âdetı uzenne de bına, hastaneyı sımge-
leyen "san" renge boyanır
Ikıncı tumenın çoğu Istanbuî Unıversıtesı'nın
oğrencısıdır Aralannda tstanbul Erkek Lıse-
sı'nın 50 oğrencısı de vardır 1915 yıhnın 11 Ma-
yısı'nda Çanakkale'ye gondenlırler ve oradan
da şıddetlı muharebelenn cereyan edeceğı An-
bunıu'nasevk edılırler Tumen. Kurmay Yarbay
Hasan Askeri komutasmda 16 Mavıs'ta An-
bumu Akbaş Iskelesı çevresınde toplanıp saldı-
n (taarruz) ıçın hazır hale getınhr
Planagore saldın 19 Mayısgecesı saat 03 30'da
başlayacaktır Amaç düşmanın donanma ateşın-
den korunmaktır Harekâta kuzeyden ıtıbaren
Kurmay Yarbay Mustafa Kemal komutasında-
kı 19 tumen de katılır
Saldınnın başansı, düşmanın baskına uğratıl-
masına ve taze bır kuvvet olarak gelen 2 tume-
nın dar bır cephede de olsa hucuma gecerek
düşmanın cephesını yarmasma bağlıdır Gece ka-
ranlığında 2 tumenın ıkı alayı ılk sıperlere ya-
naşır Ikj alaym cephesı ıse yalnızca 600 metre
genışlığındedır Vehücumbaşlar Nebırateşaçı-
Iır ne bır hucum borusu çahnır ne de Allah Al-
, lah seslen yankılanır havada Önd« atıbaylan
arkadasungulen takılıaskerlet, sırtlardanasa-
ğı doğru dalgalar halmde ılenaölrr Knrffâncı-
yamet o anda kopar Nefeslennı tutmuş Yenı
Zelandalı ve Avustraiyalı askerler sılahlanyla bu-
yuk bır cayırtı kopanrlar Baskın yok olur Hu-
cum borusu bu kez bır Turk tarafindan çalını-
yordur Turk askennın Allah Allah seslen göğu
İcaplar
O andakı ateş altında hucum dalgalan bırbı-
n ustûne yığılıp yere senlmekte, genden ıse
bando \'atan Marşı'nı seslendırmektedır
Annem beni yetiştirdu bu ellere yoliadı
AJ sancagı testtm etti, \Uah'a ısmarladı
Boş oturnıa, çahş dedı. hizmet cvle \atana
Sutum sana heiaJ olmaz, saldınnazsan duşma-
na
Altı buçuk saatlık kısa hucumun yansı gece,
yansı gundüzyapılır Hucumda2 tumenın ço-
ğu oğrencı olan 10 bın askennın tumu enyıp gı-
der
19 Mayıs 1915 Çarşamba gunü ıse Çanakka-
le Savaşlan'nın en kanlı ve kayıplı gunlennden
bın olarak tanhe geçer Bu savaşlarda ellıden faz-
la Istanbul Lısesı oğrencısı vatan savunmasın-
da şehıt duşer Tek bır oğrencı dahı okullanna
gen donemez
Cepheden art arda gelen kara haberler. butun
okulubuyuk uzuntuye ve yasaboğar Okulun yas-
lı ogrencılen savaşta şehıt duşmuş arkadaşlan-
nın azız anısına, okulun pencere, çerçeve ve du-
varlannın bır bolumuru "siyaha" boyarlar
Işte sıyah çerçevelı san bına o acı gunlenn bır
sımgesı olarak kalır gonullerde Bu azız hatıra
Istanbuî Erkek Lısesı'nın San-Sıyah rengı ola-
caktırattık San-Sıyah Istanbuî Lıselılenn gon-
lunde bır sımge olunca, okulun ıçınden doğan
Istanbulspor da renk olarak San-Sıyah'ı benım-
•*mx~ ' 4 ı - IJ
1921 ders vılı sonunda Istanbuî Tıbbiye nıec^
zun veremez Çunk^ ^921 'de mezun olması ge-
reken oğrencılenn hepsı 1915 te Çanakkale Sa-
vaşı'nda şehıt duşmuştur Gende kalan tıbbıye-
lıler 1921 mezunu olması gereken arkadaşlan
ıçın sozlen bır tıbbıyelı tarafindan yazılan, mu-
zığını ıse George Bizet'nın "fnci Avcılan" ope-
rasının fınal muzığınden almış bırTıbbıye Mar-
şı'nı benımsemış ve soylemışlerdır
Eğer bır gun yolunuz Çanakkale Savaşlan 'nın
yapıldığı yerlere duşerse yanınızda San-Sıyah
bayraklargotürun Donuşte de arabanızın kaset-
çalannda Bizet'nın lncı Avcılan operasının fı-
nal mûzığmı dınleyın Orada vatan ıçın olenle-
nn bır kısmını cennettekı mekânlannda bıraz da-
ha mutlu edeceksınız Bundan emm olun
KavnaUar l- NıgelSteel ve Peter Hart: Defe-
at at Gallıpolı 2- 1915 Çanakkale Sa\aşları E
Kurmav Alba\ tbrahim Artuç 3- tstanbulspor
Yıllıgı 4- Tek Adam I Cılt Şevket Süreyya Ay-
demir 5- Tabıp Alba\ Hayrettın tnsel Hatıra-
lar 1922 tstanbul Tıp Mezunu (Cerrahpaşa Tıp
Fakültesı eskı dekanı Prof Dr Hürollnsel'm ba-
bası)
TARTIŞMA
Kültür Bakanlığı'nin İlgisine...
3
Ocak 1998
gunlu
Cumhunyet'ın
18 sayfasında
4>şe
Yıldırım'ın
"Dümanın En Zengin
Arşiv lerinden Biri, Iki
Memurun Emekli
Olmasıvla Ib/Janmava
Terk Edilecek, Ç'ni Yazüı
Tabtet Arşivi'ne Kilit
"Vuruluyor" başlıklı
yazısma tumuyle
katılıyoruz
Ne acıdır kı kultur
varlıklanmız ıçın bınncı
derecede onemlı olan
muzelenmızde seksıyon
kapatılması sıkça
uygulanan bır yontemdır
Eskı eserlenmızın
kamuoyuna tanıtılmasını
ve bıhmsel araştırma
olanağını sekteve uğratan
bu tutumun daha çok
yonetımsel çekışmelenn,
ıktıdar hırsının ve kışısel
çıkarlann bır sonucu
olarak ortaya çıktığına
uzulerek tanık
olmaktayız KuJtur
Bakanlığı'nın, emekli
olanlann yenne uzmanlan
almaması, daha da acısı
var olan yetışmış
elemanlann uzmanlık
aianlannın dışındakı
gorev lere "surûlerek" atıl
duruma getınlmesı bu
anlayışın bır sonucudur
Ostelık memura yapılan
bu faşızan baskı
soruşturma v e cezalar,
yalnızca çalışanı değıl,
korunması gereklı değerlı
varlıklanmızın geleceğını
de doğrudan
etkılemektedır Dunyaca
unlu Istanbuî Arkeolojı
Muzelen'ndekı Tablet
Arşıvı'nın kapatılması da
suregelen kışısel ve keyfı
tutuma en son ornektır
Arşıve kılıt vurma
gınşımı aslında daha once
kapatılan "Epigrafi
Seksivonu sorununun" bır
devamı nıteîığındedır
Muze muduru Alpav
Pasinü; çağdaş ve
demokrat tavırlan ıle goze
batan sendıkamız uyesı
fılolog Ferda Albek'ı
Kasıml997'devahlık
emnyle once Yıldız
Sarayı Muzesı'ne,
ardından da asaleten
Topkapı Sarayı
Muzesı'ne, konusunda
uzman ve yayınlan ıle
tanınan muzenın tek
epigrafi ve sendıkamızın
ışyen temsılcısı Hatice
Kaikan'ı ıse alanıyla hıç
ılgısı olmayan Dıvan
Edebıyatı Muzesı'ne
asaleten tayınettırdı'
Yetkın bır epıgraf
kadrosü olması gereken
dunyaca unlu muzede
şımdı tek bır epıgraf bıle
kalmamış durumdadır
Muze mudurunün
dayanaksız gerekçelerle
adı geçen kışılen
muzeden uzaklaştırması
sonucu Çıvı Yazılı
Tablet Arşm bugun
kapatılma tehlıkesıyle
kaı>ı karşıyadır
Pasınh, daha once de
Nurruzmatık kabınesınden
sorumlu uzmanı
seksıyonun kapatılması
pahasına bakanhktakı
kışısel ılışkılennı
kullanarak Van'a sürgun
ettırmış, ancak
sendıkamız ve yenı
bakanın buyuk çabalan
sayesınde uç aylık bır
aradan sonra sıkke
kabmelen yenıden
açılabılmıştı
Eleman yokluğundan
şıkâyet edılen muzenın,
yetışmış uzmanlannı
özellıkle mesleklen ıle
hıç ılgısı olmayan
kurumlara gondermenın
ya da en azından
gıtmesını sağlamanm
savunulacak yanı oJamaz
Uzmanlannın anayasal
haklanndan doğan
ozluk haklannı
savunacağı yerde, mağdur
olmalanna ozellıkle
neden olan muze
yonetımının
personel yokluğundan
şıkâyet etmesı
en hafif tabırle abesle
ıştıgalden başka bır şey
değıldır
Yıllardır mahkemelere
taşınan davalar nedenıvle
doğan buyuk ış kayıplan.
venlen bıreysel
mucadelelenn
sonuçsuz kalması, guven
sarsıcı çalışma ortamı ve
yonetıcılenn
antıdemokratık tavırlan,
ozven ıle çalışan
müzecılen
bezdırmektedır Bırde
bunlara ek olarak adı
geçen değerlı
uzmanlanmız ve benzen
muze araştırmacılanmıza
çok gulunç, dahası,
anayasanın "esh işe eşit
ücret" ılkesınden uzak
maaşlar venlmesı
personehn tûmden
mağdur olmasına neden
olmaktadır Kaçınlan
eserler ıçın yurtdışındakı
avukatlara mılyonlarca
dolar odeyıp eser getıren
Turkıye Cumhunyetı
hukumetlen ne yazık kı
elımızdekı eserlere ve o
eserlen korumakla görevlı
muzecılere sahıp
çıkmamaktadır Sonuçta
tahnp olan yalnızca ınsan
değıl aynı zamanda bızım
geçmışımız ve
geleceğımız olan kulturel
değerlenmızdır
İRFAİS KURUUZUM
Kultur-Sen
Kultur Emekçılen
Sendıkası
Istanbuî Şubesı Başkanı
Yonetım Kurulu Adına
İLAN
Ambarlı Gûmruk Müdurluğu'nde Gumruk Çıkış
Bevannameiennın3 nushalannın (K D V nushası) tas-
dık ışlemlennde kullanılmakta olan 4 nolu Resmı Mü-
hur06 01 1998 tanhındekaybolmuştur
HUSEYtN YALDIZ
Gumruk Müdurü
(Basm 404)
FATİH 4. ASLİYE HUKLT^ HAKtMLİĞİ
(FATİH 4. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİNDEN)
Davacılar Hatice Yıldınm (Öz) ve Fatma Yıldınm tarafindan açılan gaıplık davası so-
nunda Mahkemerruzın 7 11 1997 tanh ve 1997 803 sayılı karan ıle davacılann karde-
şı İSMET YILDIRJM'ın gaıphğıne karar venlmış olup. ışbu karann gazetede ılan ta-
nhınden ıtıbaren 1 ay ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleşmış sayılacağı ılanen
tebhğolunur 29 12 1997 ESAS \ O 1995/1032 KARAR NO 1997 803 (Basm 423)
FATİH 4. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN
Mahkememızden venlen II 12 1997 tanh ve
1997/856-1113 esas-karar sayılı ılam ıle Antalya, Aksekı,
Çımı kovu Cılt 023 01, Savfa 16, Kutuk 10'da nufusa
kayıth Bekır ve Habıbe'den olma 1 7 1966 D lu FATMA
KESKİN'eOrdu, Mesudıye Yeşılcıt koyu Cılt 06 9 31,
Sayfa 95, Kutuk 42 41'de nufusa kayıtlı kardeşı KADRİ-
YE ŞENOL vası tayın edılmıştır Ilanolunur 11 12 1997
(Basın 390)
PENCERE
Dibe Vıırmamıza Az
Kaldı...
Yıl 1950
Askerfık şubesının onunde bır kuyruk
- Nedır bu kuyruk7
- Kore kuyruğu
- Anlamadım?
- Kore savaşına katılmak ıçın gençleraskereya-
zılmak ıstıyorlar
Kore neresı, Anadolu neresı?
1950'de 5000 kışılık bır bırlık Kore Savaşı'na
gonderıldı, uçyıl suren çatışmalarda 721 şehıt ver-
dık, 2147 kışı yaralandı 234'u tutsak duştu, 175
kışı kayboldu
Donenler anlattılar
- Insanın ıçı cız edıyor, Kore 'deyoksulluk dızbo-
yu, sefalet anlatılır gıbı değıl
•
Yalnız Kore'ye mı yardım ettık'
Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra açlıktan kıvra-
nan Yunanıstan'a Galata nhtımından yıyecek do-
lu vapuriar gonderdık, Turkıye savaşa gırmeyen
ülkelerden bırıydı, dunyada saygınlığımız anlat-
makla bıtmezdı
Aradan zaman geçtı
Guney Kore once kendısını toparladı, bır sure son-
ra Turkıye'yt solladı
Nasıl'?
Devletçı planlamanın gudumuyle yonetılen eko-
nomıyı Kore benımsedı, bız dışladık
Kore kalkındı
•
Gazeteler yazıyor
"Guney Kore ekonomısı bunalım sarmalına do-
landı, durumlan çok kotu "
Bunalım -ya da buhran- geçıcıdır, 1929 Burtalı-
mı Ikıncı Dunya Savaşı'nı çıkardı, ama, metropol
kapıtalızmını yıkabıldı mı^ 1973 ve 79 petrol knz-
lennın faturalan kıme odetıldı? Metropol kaprta-
lızmı kemer sıktı, sıkı duzene gırdı, sanayı urunle-
nnı tanm ulkelerıne pahalıya sattı, hammaddeler
ucuzladı, yukselen akaryakıt fiyatlannın ceremesı
Uçuncu Dunya'ya çektırıldı, 197O'lı yıllarda Turkı-
ye'de yukselen sosyal demokrat akım, petrol bu-
nalımına kurban edıldı
'Asya Kaplanlan 'nda yaşanan ekonomık sarsın-
tının Batı kapıtalızmını etkıleyeceğı yolunda yo-
rumlar yayımlanıyor dunya basınında
Öyleyse dıkkat
1
Guney Kore sanayıleşme yolundakı temel yatı-
nmlarını ulkesıne doşemış durumdadır, dunya ça-
pındakı çokuluslu şırketler arasında adı geçryor; dun-
ku yoksul Kore bugun Turkıye'den çok ılerdedır Eko-
nomıde bunalımlar ulkeler arasındakı eşıtsızlığı gı-
dermıyor, arttırıyor
•
YDD (Yenı Dunya Duzenı), 199O'lı yıllann başın-
da Beyaz Saray'ın ortaya attığı bır kavram'
1991 'de Sovyetler yıkılınca, yeryuzunde tek su-
per guç kaldı, YDD bundan sonra tezgâhlandı, ıle-
tışım devnmıyle butunleşen dunyada artık tum ul-
keler metropol kapıtalızmının dayattığı ekonomık
Ne- var kı 199O'lı yillarm yansına gelındığınde^
modelın sakıncalan ortaya dokuldu '
Yoksullar daha yoksullaştı, zengınler daha zen-
gınleştı, Kuzey - Guney çelışkısı dennleştı, Belçı-
ka ıle Hındıstan aynmı uçurumlaştı Yeryuzu coğ-
rafyasındakı bu çelışkı Anadolu harıtasında çarp<-
cı bıçımde yaşanıyor Turkıye'nın bır yanı Hollan-
da, otekı yanı Bangladeş
1
Ustelık yaşadığımız
yoksul coğrafyada emperyalızmın tezgâhladığı bır
etnık savaşın faturasını odemekteyız
•
Ancak Turkçe'de "Çıvı çıvıyı söker" dıye bır oz-
deyış vardır, dıbe vurmak, su yuzune çıkmak ıçın
ıtıcı bır guç oluşturabılır
Dıbe vurmamıza az kaldı
DEMOKRAT MAKÎNA MITHENDİSLERİ
23. DÖNEM GEx\EL KURULL
YÖNETİM KURULU ADAYLARI
Makına Mühendıslen Odası Istanbuî Şube Oanışmd
Kurulu'nda 23 Donem adavlan belırlerunıştır Genel
Kurul'a gelerek laık çağdaş ve demokratlan temsıl
eden lıstenın tekrar Oda yönetımıne gelmesını sağlayı-
nız.
AStL
1 Umıt Ülgen
2 ErolAIgül
3 Bulent Bankan
4 Üzeyır Uludağ
5 Osman Serter
6 Zekı Arslan
7 Onur Uysal
YEPEK
1 Dr Mustafa Bılge
2 Mustafa Asar
3 Huseyın Ok
4 Saun Gûr
5 Sınan Tutal
6 Zeynep Arslan
7 Mesut Ayabakan
Laık, demokrat, yurtsever katılımcı uretim ve emek-
ten yana bır Oda vapısmı surdurmek ıçın "Demokrat
Makına MühendislerTne o> vennız
1 GUN 10 Ocak 1998 GORLŞMELER saat 09 00-17 00
2 GÜN 11 Ocak 1998 SEÇlMLERsaat 08 00-17 00
YER: YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
ODİTORYUMU.
T.C.
İLAN
ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1996 1315 Esas
1997/1386 Karar
Davacılar Recaı Yûcel Uğurkan, Mıne Uğurkan ve-
kılı Av Kemal Anıl tarafindan mahkememıze açılan \a-
sı tayını davasının sonunda
Istanbul-Etıler Emekli Sandıgı Huzurev ı nde C Blok
111 No'lu odada ıkamet eden mahcur Fatma Melahat
Uğurkan a oğlu Recaı Yücel Uğurkan'ın mahkememı-
zınl6 12 1997 tanh 1996 1315esas. 1997 1386 karar
sayılı ılamı ıle vası ta>ın edılmış olduğu ılan olunur 26
12 1997
Basın 232
SAHLJKDAİRE
Esenyurt'ta, dortte uçu tamamlanmış 130
m2 dublelcs kooperatıf daıremı satıyorum.
Tel: 0216 - 456 16 65