14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Fotoğraf sanatçısı Sıtkı Kösemen'in 'Portreler' sergisi Urart Sanat Galerisi'nde Rasgele insanlarm fotoğraflarıVASEF KORTUN Sıtkı Kösemen siyah-beyaz büyülc boy fotoğrafiannı Urart Sanat Galeri- si'nde28 Şubat'adeksergileyecek. Ser- gideki işler, Kösemen'in stüdyosunda son dört yıl ıçinde çektiği bir dızi port- reden oluşuyor. Fotoğraflardaki insanlar "rasgefc se- çilmişter". Yani, şu ya da bu nedenle Kösemen'in stûdyosuna uğrayan tanı- dıklannın resimlerinden, bir reklam kampanyası için fotoğrafladığı fotomo- delin kampanya ile hiçbir ilgisi olmayan fotoğrafından, motosikletli kuryenin kasklı görüntüsüne kadar farklı alanlar- dan gelen bir dizi ınsan portresi. "Portreter" sergisi, ilk kez olmasa da Türkiye'de alışılagelen geleneğin dışı- na çıkıyor. Fotoğraflardaki insanlar Kö- semen'e dokümanter malzeme olmu- yorlar; sosyal. politik, etnik vb. neden- lerle ya da "meşhur" olduklanndan do- layı resimlenmemişler. Sergıdeki fotoğ- raflann varoluş nedenlen gayet yalın... Onlar sadece insan resımlen; ne daha fazla, ne daha çok... Siyah-beyazın, serginin formel örgü- sü olarak işleri belli bir yahnhğa indi- rip dikkati insanda toplamaya zorlama- sı dışında çok daha önemli bir özelliği de var: Sergideki fotoğraflann "na«ö- de" olmalanna. yani eski siyah-beyaz ticari fotoğraf stüdyolanndaki düğün, sünnet, askerlik hatırasına çektirilen fo- toğraflar gibi, Kösemen'in "referans- htkı Kösemen'in 6. kişisel sergisinde yaklaşık 40 adet büyük boy portre yer alıyor. Sergideki işler, Kösemen'in stüdyosunda son dört yıl içinde çektiği bir dizi portrelerden oluşuyor. Onlar sadece insan resimleri; ne daha fazla, ne daha çok... ladjğt" gelenek, günümüz fotoğrafcilı- ğının "enstantane" kültürüne değil, da- ha eski bir portre geleneğine hitap edi- yor. Tıpkı fotoğrafçılann eskiden siyah- beyaz fotoğraflan elle boyamalan gibi (kı elle boyamanm renkli fotoğrafa ge- lenek ve yaklaşım olarak asla tekabûl etmediği ortadadır) Kösemen'in sergi- lediği fotoğraflar da portre geleneğine daha yakın. Aynca siyah-beyaz nostal- jik olmaktan öte "profesyonel'' bir fo- toğraf biçimi olarak yerleşmiş durum- da. Kösemen'in yaklaşımı dünyada baş- ka örneği olmayan müthiş bir keşfin ûrûnü değil. Kuşkusuz ki konusuna, ha- fif yukandan bakan, onu izleyicisine "aktaran" dokümanter gelenekten fark- lı, ama aynı zamanda başka bir gelene- ğinin parçası. îlk anda akla gelenler si- yah-beyazı tercih eden ve konulannı ya- İındırarak sunan fotoğrafçılar ki bunla- nn aralannda şimdilerde Timothy Gre- enfield Sanders, yakın geçmişte ise R. Mapplethorpe, daha da önce Y. Karsh gibileri var. Kösemen'in çektiği insanlara gelin- ce; yalıtmayla birlikte, o kişilerin kim olduklanna yakınlaşabilmek ya da kim olduklannı tahayyül etmek çok önem- li. "Oturanlannın"kim olduklannı san- malannı bir nebze dizgınlemek, çekimi bir kurguya ya da poz almaya indirge- meden bu karşılaşmayı sağlamak gere- kiyor. Önemli olan portrenin/insanın ta kendisi; yoksa bunlarla bir sergi yapma- nın da bir anlamı olmazdı. Kösemen'e de neden portreler diye sorulduğunda aldatıcı bir sadelıkle, "Hayat insanlar- la geçiyor, başka bir şeyle değil" deme- si gibi. Ennio Concina, 'Doç ve Sultan' kitabında 16. yüzyıl başlannda ticaret, sanat ve ilişkileri anlatıyor VenediküeKonstantiniye antsındafddestansı bağ • Kitap, Bizans dünyası ile ortak bağlardan yola çıkıp özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde,Venedik Cumhuriyeti ile Osmanlı tmparatorluğu arasındaki siyasi, iktisadi ve kültürel ilişkileri konu alıyor. Doç Andrea Gritti'nin Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı kültûrüne Venedik'in gösterdiği ilgi anlatılıyor. lisesi inşaabnı buyuran mecüs tutanağıdır. Ve bu- nunla IX. yüzyıl başlanndan itibaren doç, hük- merriği şehrin, toplumun ve kültüriin ideal (biçim- sel) merkezini oluşturmuş ve her zaman bu niteo- ği sürdürecek edim gerçekleşmiştir. Bizans hü- kümdarlannın hanrianması ve çağnştmlması sa- şehrinin mimari biçimlenme sürecini nasıl etkile- diği çeşitli ömeklerin de yardımıyla açıklanmış. "Kronik yazunında ve hayal gücünün şekülendir- diği görsel eserierde Konstantiniye çağnşımlan ve göndermeteri, özellikle Boğaziçi'ne hâkim başşe- hirden aksakyola çıkan ticaret seferleri, Bizans de- ""• KüMr Servisi-Ennio Condna'nm'Doç ve Sul- tan, 16. Yüzyıl Başlannda Ticaret, Sanat ve ttişld- ler' başlıklı kıtabı Fiat Tûrkiye'nin katkılanyla Koç Vakfı taranndan yayımlandı. Kitap, Bizans dünyası ile ortak bağlardan yola çıkıp özellikle Kanuni Sultan Süleyman dönemin- de, Venedik Cumhuriyeti ile Osmanlı lmparator- luğu arasındaki siyasi, iktisadi ve kültürel ilişki- leri konu alıyor. "Tacir, Doç Sultan" adlı ilginç bölümde, yoğun ticaret ağının toplumsal, diplomatik ve kültürel ilişkilerle iki devlet arasındaki siyasi bağlann da önemli bir unsurunu oluşturduğu vurgulanıyor. Bir Fransız araştırmacının belirttiği gibi, iki ülke arasındaki en gergin dönemde bile "Venediklfler Osmanlı tmparatorluğu devlet yapısına hayrandı ve bu yapının meşnıiyetini tam olarak kavramışlardı". Ya da Profesör Conci- na'nm yazdığı gibi "Roma'nın katet- tiği güç yoldan sonra Rönesans dünya- sı, Şark dünyası yolunu açık tutmayı an- cak Venedik kanalıvla gerçekleşrirebü- mşti". Konstantiniye'nin çağnşımlan Kitap, Venedik şehnnın biçimlenme sürecı ve Doğu Roma lmparatorlu- ğu'nun başkenti Bizans'ın anlatildığı 'Lagun ve Boğaziçi', Serenissima Dev- leti ve Osmanlı lmparatorluğu başkent- lerinin ilişkilerinden söz eden 'Alterum Byzantium, Venedik ve Osmanlı tstan- bulu 1450-1530' ve lstanbul'dakı bir Ve- nedikli tacirin dükalık tahtına yükseli- şini konu alan 'Tacir, Doç Sultan' bö- lümlerinden oluşuyor. Resim, gravür, minyatür ve fotoğraflarla görsel bir zenginlik kazanan kitap, çagına tanık- lık etmesi bakımından önemli bir çalış- dece hukuki bir formül ılııfıtıı lııııj hhlııılH ı"!lfıll|LmiJ|l(|llıı > lılı ııı de kanümlan ve lagun lagurdannın doçu, kendi babası Agnello'nun doç docun»1M^amtoriuğun yüksek rütbelerinin sii- seçümesinden hemen sonra gfttiği saygm Konstan- rinrye'yi şahsen görmüş ve tanunıştır. IX. yüzydda her ne kadar Bizans imparatoru yetkisinden uzak, esaslı bir siyasal özerklik arayışı devresi başlamış olursa oisun, Venedik, Roma lmparatorluğu'yia eskilere uzanan bağlannı ve bu imparatorluğun Doğu başkentTyle bağlannı tanımaya devam et- mektedir. Başka bir deyimle kendi öz geçmişini ve bu geçmişe özgün yerlere, binalara ve kutsal nes- nelere bağjı imparatorluk yetkisinin çağnştınlma- sı geieneğini unutmamtştjr" diyen, belge niteli- ğindeki sözleriyle başlamış Concina, Istanbul ile Venedik arasındaki tarihi ve destansı bağı anlat- maya. 'Lagun ve Boğaziçi' adlı ilk bölümde Bo- ğaziçi üzerine kurulu Konstantiniye'nin, Venedik rekü bahşedilmesiyle pekişir. Ve bu çizgryi izleye- rekten Patriaci aitesinin ilk dükahk kttıseciğinden Latin Baba'ndaki Bizans göstergesi San Marco'ya vanlabilir." KanunTnin görkemi Venedik'i etkiliyor Kitabın ikinci bölümünde Fatih Sultan Meh- met'in Istanbul'u fethinden sonra başlayan geniş bir zaman dilıminde Serenissima Devleti ile Os- manlı tmparatorluğu'nun başkentleri arasmda ya- şanan ilişkiler üzerinde duruluyor. Bu bölümde Concina, özellikle Osmanlı ve Venedik deniz kuv- vetlerinde birbirine paralel giden gelişmeleri or- taya koyuyor ve bu gelişmelerin altında yatan or- tak temellerden, birbirine çok yakın ve benzer de- ma. "Venedik tarihinin temel belgesi çok uzaklarda Konstantiniyesaray odalan- na hâkim otoriteyi çağnştıran sözierle başlar. Bu belge, impararor ekusi ve Ve- nedik vüayetinin doçu Giustinıano Par- ticıaco'nun 828-829'da San Marco Ki- Kültür ve Sanat Büyük Odülü Devlet Opera ve Balesi'ne ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - 1997 yüı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü'ne veril- di. Kültür Bakanı tstenıihan Talay. DOB'nin 5 ilde birimini açacaklan- nı belirterek, Maliye Bakanlığı ile yaptıklan görüşme sonucu bu iller- deki sanatçılara kadrolannm veril- mesi konusunda anlaştıklannı bildir- di. Kültür Bakanı Istemihan Talay, düzenlediği basm toplantısında, Kül- tür ve Sanat Büyük Ödülü'nün tari- hinde ilk kez bir devlet kurumuna verildiğini söyledi. DOB'nin Tûrki- ye'nin çağdaş sanat yaşamına büyük katkıda bulundugunu, ulusa! ve ulus- lararası alanda saygın birkurum ola- rak Türk kültür birikimini temsil et- tiğini kaydeden Talay, "Laik Atatürk cumhurtjetinin evrensei kültür ve sa- natta buluşmasuu ve mevcut biriki- mini en iyi şekilde kullanmasmı sağ- layan DOB, önümüzdeki sene büyük birgeftşmeaşamasmagirecektir" de- di. Talay, şu anda yalmzca 4 ilde fa- aliyet gösteren DOB'nin Van, Sıvas, Gazıantep, Antarya ve Samsun bi- rimlerinin açılması için hükümet ka- rarnamesinin imzalanma aşamasm- da olduğunu bildirdi. Maliye Bakan- lığı ile yaptıklan görüşme sonucun- da, yeni açılan tiyatro ve opera-bale birimlerindeki sanatçılara yönelik kadro tahsısi müjdesini aldığını bil- diren Talay şöyle konuştu: "Bu yd Tûrkiye'nin 7 bölgesmde kurumsaliaşma çabasıyia opera ve balenin Türldye'ye yayüması sürdü- rülecek. Sanatçılar için takp etrigi- miz kadroian almamızda hiçbir s»- kmtı otanayacak. Yalmzca idari per- soneieyönelik kadroda sıkıntı çekiyo- ruz. Bunlan da geçici kadroiar ya da diğer Ulerden idari personelin kaydt- nimasryta halkdümesi mümkün ola- cak. Genç sanatçılann desteklenme- si için de bu sorumluluk haime gel- miştir.'' Talay, Türkiyc'yi dünyaya taşıyan çağdaş sanat dalı opera-bale için 19 yılda yalmzca 274 kadro verildiğini belirtirken, geçmişte yapılan yanlışı gıdermeye çalıştıklannı söyledi. Ta- lay, bir soru üzerine Cahit KüleM ve Rıfat Dgaz'ın evlermi kamulaştıra- rak müze haline dönüştüreceklerini bildirdi. neyimlerdcn ve hatta bilgi alışverişlerinden söz ediyor. Kitapta Venedik ve Konstantiniye arasın- daki ilişkilerin uzun tarihine aynntıh bir biçimde değinen, 1400'lü yıllann ikinci yansında Serenis- sima Devleti ve Osmanlı tstanbulu arasında geli- şen rekabet ve karşılaştırmanın güç anlaşılır yan- lannı bir araya getiren bu bölümü ise II. Beyazrt'ın saltanat yıllannda uzun süre tüccar sıfatıyla Istan- bul'da yaşamış, bu şehre ve halkına derinden bağ- lanmış, Akdeniz'de açıklık politikasmın güdül- mesine inanan Doç Andrea Gritti'nin yaşadığı olağanüstü olaylar izliyor. XV yüzyılrn sonlann- da Istanbul 'da bulunan Venedikli tacirlerin en seç- kin ve yetkili olanı Gritti'nin dükalık tahtına yük- seliş öyküsü, Kanuni Sultan Süleyman dönemin- de Osmanlı kültûrüne Venedik'in gösterdiği ilgi, gelişen Osmanlı-Venedik ilişkileri çer- çevesinde anlatılıyor. Venediklilerinnazannda, Kanuni'nin ve tbrahim Paşa'nın tstanbulu başka bir anlam taşır. Venedik'te pek çok ki- şi Osmanlı'nın görkeminden yararlan- masmı bilir. Sanat ürünleri ihracında el- de ettiği önderliği ve bu bağlamda an- tik çağ Atinası'yla benzeşmesi vurgu- landıktan hemen sonra, Venedik, Istan- bul'u sanat ve harikulade eşyalartnı, ay- nca kıymetli kuyumculuk eserlerini pa- zarlayacağı bir yer olarak keşfeder... Kanuni 'nin görkemi Avnıpa'da efsane- leşir. Tîziano ve Tiziano Okulu, Kanu- ni'nin portresini yapar. Hatta 1500'lü yıllarda Venedik övgü edebiyatı Kanu- ni'nin muhteşemliği mitine gönderme yaparak bunu kısmen kendine mal eder ve bu mitle Venedik'in ihtişamını çağnştrnr. Ennio Concina, Venedik Oniversite- si Mimarlık Fakültesi Mimarlık Tarihi Kürsüsü öğretim görevlisi. 1991 yılın- da bu kürsüye bağlı Bizans, Arap ve Osmanlı Sehri ve Mimarlık Tarihi Araş- tırma Merkezi'ni kuran Concina'mn, ortaçağ ve rönesans arasmda şehir ve mimari tarihi üzenne çok sayıda araş- tırma kitabı da bulunuyor. Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Müdürüne Gazetenizin 8 Eylül 1997 tarih- li nüshasında AhmetSay imzası ile yayınlanan "TALAY'EV EMÎR- LERİ YASAYA AYKmiDm" başlıklı yazıyı tekziptir. Yazı, Kültür Bakanrmız Sn. Ta- lay tarafindan "Istanbul Devlet Senfoni Orkestrasına şef yantana- 9 olarak vekaleten alanmamı" ka- sıtlı olarak yanlış aksettirmekte, kamuoyunuyanlış bilgılendırmek- te, yanlış yönlendirmektedir. Oysa gerçekler bunun tam tersidir. 1- Say'm çarpıtarak saptırarak yazdığı gibi, şef yardımcısı atan- mak için hiçbir zaman dava açma- dım. Orkestra şefi olarak atanmak için gerekli bütün vasıflara sahip olduğum, DANIŞTAY tarafindan verilen Yargı Kararlan ile Onay- lanmış, Bakanlık Hukuk Müşavir- TEKZtP liği görüşü ve Bakan Emri ile tek- rar edilmişhr. ŞEF veya ŞEF YARDIMCISI olarak atanmam için, artık başka- sınm ONAYINA gerek OLMADI- ĞI açıkça bellidir. II- 6940 sayıh Kanun, Madde 5, Şefin atanmasmı belirler: "Orkestra Şefi; bir Konservatu- vann Yüksek kısmında îhtisas Tahsili yapmış, en az iki yıl mesle- ki tecrübesi olan adaylar arasm- dan 6 kişitik komisyonca seçttır. Orkestra Şefi, BAKAN ve BAŞBAKAN'ın MÜŞTEREK KARARI ÜZERİNE, CUMHUR- BAŞKANININ ONAYI ile ATA- NIR" der, özetle. III. Istanbul Devlet Senfoni Or- kestrası Şefliğı "ne, 6940 sayılı Ka- nundaki şartlardan hıçbirine sahip olmaksızm ve keyfi olarak, Erol Erdinç 12 Eylül Döneminde atan- mıştır. Kendisi, Kanunda belirtilen şartlan taşımadan, keyfi şekilde ŞEF olarak atanan birisinin, ŞEF YARDIMCISI OLACAK BAŞ- KASININ ATANMASINI ONAYLAMA YETKlSl ZATEN OLAMAZ. ÇÜNKÜ, BtR HUKUK DEV- LETtNDE HİÇKÎMSE, TEMELl MEŞRU'-YASAL ZEMÎNE DA- YANMAYAN BtR YETKlYt KULLANAMAZ! IV- Görüldüğü gibi Sn. Talay ta- rafindan benim atanmam, tama- men yasaldır. Daha önce yapılan Erol Erdinç'in Şef atanması KA- NUNA AYKIRI olanıdır. Eğer TC bir Hukuk Devleti ise ve Kanun- lar geçerliyse, benim IDSO Şefi olarak atanmam gerekir. Erol Er- dinçin Şef atanmasının da tPTA- Lt gerekir. Okuru olduğum Cumhuriyete, Saygılanmla. Doç. Dr. Halit Çam Gazetenizin 10 Eylül 1997 tarihli sayısında Ahmet Say imzası ile yayınlanan "Talay, Müzik tarihine geçmiştir" baş- lıklı yazıyı TEKZtP ediyorum. Kültür Bakanımız Sn. Talay tarafindan "tstanbul Devlet Senfoni Orkestrasına vekaieten Şef Yardımcısı atanmamı" ka- sıtlı olarak yanlış aksettirmek- tedir Say'm yazısı. Oysa ger- çekler yazdıklannın tam tersi- dir. SAY'IN YAZDIKLARI- NIN TERStNE; sanatçınm öz- gür yaratıcılığına vekaleten atama yapılmamış. Devletin bir kurumundaki bir kadroya vekaleten atama yapılmış. Devletin her kurumundaki kadroya vekaleten de asaleten de atama yapılır. Şef yardımcısı atanmak için, kanunda gösterilen şeflik ihti- TEKZİP sasına ve şartlara sahip olmak- tır asıl olan. Yoksa keyfi ŞEF onaylaması değil. 6940 sayılı Kanunda ŞEF'in; BAKAN, BAŞBA- KAN ve CUMHURBAŞKA- NINCA ATANACAĞI GÖS- TERÎLMtŞTtR. tSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI ŞEFLİĞINE İSE, KANUN- DA ARANILAN ŞARTLAR- DAN HlÇBlRlStNE SAHÎP OLMAKSIZIN VE KEYFİ OLARAK EROL ERDÎNÇ, 12 EYLÜL DÖNEMÎNDE ATANMIŞTIR. BU ATAMA KANUNA AYKIRIDIR. Kendisi kanuna aykın şekil- de ŞEF atanan birisinin, Şef Yardımcısı olacak başkasını onaylama yetkisi zaten ola- maz. ÇÜNKÜ, BtR HUKUK DEVLETÎNDE HİÇ KİMSE, TEMELÎ MEŞRU-YASAL ZEMÎNE DAYANMAYAN BtR YETKlYt KULLANA- MAZ. Kanunda Orkestra Şefliği için gerekli bütün şartlara sa- hip olan Istanbul Devlet Senfo- ni Orkestrası Şefliği'ne atana- mamaktayım. Kanunda istenilen şartlardan hiçbirisine sahip olamayan başkası, o kadroya atanmıştır, 14 senedir kimseden ses çık- mamaktadır. Bundan sonra sonımluluk size de ait olacaktır, G AZETE- NtZE! KÜLTÜR BAKANIMIZ SN. TALAY'CA YAPILAN ATANMAM İSE, TAMA- MEN YASALDI! Saygılanmla! Doç. Dr. Halit Çam Viyana Johann Strauss Oda OrkestrasTndan 'Yeni Yıl Konseri1 • Kültür Servisi - Viyana Johann Strauss Oda Orkestrası; Avusturya Liseliler Vakfı'nın girişimleriyle bugün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda bir 'Yeni Yıl Konseri' verecek. \Volfgang Göllner yönetimindeki Viyana Johann Strauss Oda Orkestrası'nın vereceği konsere soprano Milena Rudiferia ve tenor Lawrence P. Vincent kahlacak. Avusturya Liseliler Vakfı tarafindan bu yıl üçüncüsü gerçekleşhrilen konsenn gelinyle; bir bölümü konservatuvar ve güzel sanatlar akademısınde olmak üzere. değişik üniversıte ve ortaokullarda öğrenım gören öğrencilere burs verilmesı amaçlanıyor. Johann Strauss'un yapıtlannm çalındığı konserlere duyulan ilgi nedeniyle 1989 yılında Viyana Mozart Akademısı üyeleri tarafindan kurulan Viyana Johann Strauss Oda Orkestrası 'nı Viyana Filarmoni ve Viyana Senfoni Orkestrasrnın elemanlan oluştunıyor. Orkestrarun repertuvannda, başta Johann ve Josef Strauss'un eserleri olmak üzere aynı dönemin ünlü bestecilerinin yapıtlan da yer alıyor. Nazan Erkmen'in Dedekorkut resimlepi Japonya Bienali'nde • KültürServisi - Nazan Erkmen'in Dedekorkut resimlen dünyanın önemli çızerlennin davet edıldigi Japonya Bıenali"nde 1 yıl süreyle sekiz ayn kentte sergilenecek. Şimdiye dek 40'tan fazla kıtabı resimlemiş olan Erkmen'in 2 kitabı da Almanya'da üç ayn dilde basılacak. 11 kişisel sergisi, yurtdışında 16 karma sergisi, bıri Japonya'da Asya Çızerlen arasında olmak üzere yedı uluslararası ödülü bulunan, MÜ Grafik Bölümü öğretim üyesi Nazan Erkmen, 1997 yılında da Bratislava Illustrasyon Bıenali'ne Nasrettin Hoca resımleriyle katılmış ve Japon direktÖT Nadayuki Hasegavva'nın ilgisini çekmişti. Godoryu Beklerken' Ankarada • Kültür Servisi - tstanbul Şehır Tıyatrolan'nın sahneye koyduğu 'Godot'yu Beklerken' adlı oyun 19- 24 Ocak tarihleri arasında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Samuel Beckett'in yazıp, Orhan Alkaya'nın sahneye koyduğu oyunda Engin Alkan, Savaş Dinçel, Burak Davutoğlu, Taner Barlas ve Murat Coşkuner rol alıyor. Mizahla hüznün iç ıçe geçtiği oyunda, iki eski dostun umutlu ve çaresiz bekleyişi konu ediliyor. Sadri Alışık Tiyatposu'nda cumartesi söyleşHeri • Kümlr Servisi -Küçük Sahne Sadri Alışık Tiyatrosu'nda Z Film Atölyesi cumartesi söyleşileri gercekleştiriyor. 10 Ocak cumartesi günü 14.30-18.00 saatlen arasında gerçekleştirilecek olan söyleşinin konusu 'şiddet'. Yavuz Özkan'ın yöneteceği söyleşiye Prof. Dr. Ünsal Oskay, ATV Haber Koordinatörü • • Ayşenur Aslan, gazeteci-program yapımcısı Can Dündar, Cumhuriyet Savcısı Necati Ozdemır, Prof. Dr. Sedat Özkan konuşmacı olarak katılacak. Gazeteci Güldal Kızıldemir yaptığı bir ışkence belgeselinden parçalar göstererek çekım sırasındaki ve sonrasındakı izlenimlenni aktaracak. (293 46 72) BASSO'dan yeni yılın ilk notalam • Kültür Servisi- Bılkent Senfoni Orkestrası yeni yıla da coşkulu melodilerle başlıyor. BASSO'nun 13 Ocak'ta gerçekleştireceği konsere konuk olarak Rus viyolonist Mark Varshavsky katılıyor. Orkestrayı sanat yaşamına viyolensel çalarak başlayan genç Alman şef Georg Fritsch yönetecek. BASSO'nun 13 Ocak salı günü saat 21.00'de Bilkent Konser Salonu'nda sunacağı konsenn biletleri Çarşı Çankaya, Beymen Club Karum, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fakültesi gişesi, Tempo Turizm , Home City, Dost, Dünya ve Bağdaş Kitabevleri'nden temin edilebilir. Mesut Eren'in resim sergisi • Kültür Servisi- Birçok karma sergiye katılan Mesut Eren'in resim sergisi bugün saat 17.00'deÇatı Sanatevi'nde açılıyor. 1985 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'ne giren Mesut Eren, 1990 yılında Neşe Erdok Atölyesi'nden mezun oldu. Okul dışındaki zamanlannda ressam Kasım Koçak ile çalışmalannı sürdürdü. Sergi 5 Şubat'a dek i?lenebılir. Bertol Brechrm iki oyunu yayımlandı • Kültür Servisi - Bertol Brecht'in 'Bütün Oyunlan'nı bir dizi halinde yayımlamakta olan MitosBOYUT Yayınevi, Yılmaz Onay'ın çevirisiyle 'Kafkas Tebeşir Dairesi' ve Ahmet Cemal'in çevinsıyle 'Sofokles'in Antigonesi'ni bu dizinin 11. cildi olarak yayımladı. Kitapta, 'Kafkas Tebeşir Dairesi'nin 1949 ve 1954 yıllannda yazılmış iki versiyonunun yani sıra oyunlann oluşum ve yazılış öyküleri, ilk oynandıklannda basında çıkmış eleştiriler ile oyunlann içenklerini açıklayan çok sayıda dipnotla, Brecht'in bu oyunlar üzerine kendi yazılan ve notlan da bulunuyor. BUGUN • CRR'de Istanbul Büyükşehir Beledıyesi Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası 'nın vereceği konser izlenebilir.(232 98 30) • tDSO'da saat 11.00'de şef Tadeusz Strugala yönetimindeki konser izlenebilir. (296 33 15) • AKSANAT'ta saat 14.00'te Çaykovsld'nin 'Kuğu Gölü' başlıklı balesi lazer-dısc'ten, saat 19.00'da ise 'Abelard ve Heloise' adlı oyun izlenebilir.(252 35 00) • RUHİ SU KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 16.30'da Sonya Böhlander Tannsever'in katıldığı 'Aynalar' başlıklı söyleşı yer alıyor. • İSKENDERİYE KÜTUPHANESİ'nde saat 18.00'de Prof. Dr. Ahmet Yürür'ün katıldığı '20. Y üzyılın İkinci yansında Tanık Olduğum Müzik Süreçleri' başlıklı söyleşı izlenebilir.(245 16 17) • OSMAN AYGÜN SAHNESt'nda saat 16.00'da 'River Dance' sinevizyondan izlenebilir. (250 26 34)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle