14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmenı Orhaa Erinç 9 Genel Yaym Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya • Yazuşlen Müdürierv Ibrahinı Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sorumlu Müdür Fikret llkiz • Haber Merkea Müdürü: Hakan Kara •Görsel Yönetmcn: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğtu # Isöhbarat. Ceapz Yıldınm 0 Ekonomı Metamet Saraç • Kültür Handao Şenköken • Spor Abdûlkadir Yüceiman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Diızehme Abdullah Yaaa0 Fotograf ErdoğanKöseoğhı •Bılgı-Beige Edibe Boğra 0 Yurt Haberien. Mehmet Faraç YaytnKunûu Üh«nSelçuk(Baskan). Ortan Ertnç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şâkmn Soner. ErgnnBakı,Diı>çTı>iııç, tbrıhim Yüdız, Orhan Buraüı, Mustafa Balbay.HakjmlOnı. Ankara Temsilcisr Mustafa Balbay Atatürfc Bulvan No. 125, Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmir Temsılcısı. Serdar Kıak, H Zıya Blv. 1352 S.2/3TeI.4411220, Faks:44191170 Adana Temsılcisi: Çetin Yiğenoğtu, InönüCd 119 S.No:l Katl, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Mudûrii Üstân Akmen # Koordmatör Ahmet Korulsan C Muhasebe. Bûlent Yena-«ldarc Hâseyin Gürer • lştetme Önder Çefik • Bılgı- tşlem Nail ln»l 9 Bılgısayar Sıstem Mürûvet ÇUer*Satış FadletKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gfilbin Erduran # Koordınator Reha lşıtman • Genel Müdur Yardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460*1,Faks 5138463 Y»yınıl»y»D ve Buıı: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncilık A.Ş. Turkocağı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121 513 85 95 10OCAK1998 Imsak: 5.49 Güneş: 7.22 Öğle: 12.19 Ikindi: 14.40 Akşam: 17.01 Yatsı: 18.29 Onat Kutlar amlıyor • İstanbul Haber Servisi - Bombalı bir saldın sonucu yaşamını yitiren yazanmız Onat Kutlar yann saat 12.00"de Aşiyan'daki mezan başında anılacak. The Marmara Oteli'ndeki Cafe Marmara'ya 30 Aralık 1994 tarihinde konulan bombanın patlaması sonucu arkeolog Yasemin Cebenoyan olay yerinde yaşamını yıtırmişti. Patlamada ağır yaralanan Kutlar ise kaldınldığı Amerikan Hastanesi'nde kurtanlamayarak 11 Ocak 1995'te yaşama gözlerini yummuştu. kararlar • İstanbul Haber Servisi - lstanbul Valısı Kutlu Aktaş başkanlığında toplanan ll Turizm Koordınasyon Kurulu, turizmle ilgilı bir dizi karar aldı. Kurul, saat 20.30'dan sonra gece turlanna katılan turist otobüslerinin, Cumhuriyet Caddesi üzerinde Elmadağ duragından İstanbul Radyoevı'ne kadar olan kısımda bir sıra halinde park etmelenne izın venlmesıni kararlaştırdı. Depresyon ilaçlarına dikkat • İstanbul Haber Servisi - Bakjrköy Ruh ve Sınir Hastahklan Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Mecit Çalışkan, antidepresif ilaçlann hekim kontrolünde kullanılmadığı takdirde, insana cehennem azabı verebıleceğini söyledi. Fadime'nin böbreği • İstanbul Haber Servisi - Denızlı'nin Güney ilçesi eski belediye başkanının eşi Ayten Gökoğlan'ın 3 gün önce cinnet geçirerek tabancayla başından vurduğu 4 yaşındakı kızı Fadime Gökoğlan'ın böbreklerinden biri, lzmir'de 15 yaşındaki Halil Altıntepe'ye nakledildi. Çobanların takvimi • İstanbul Haber Servisi - TayfBasım, 1497yılmaait bir takvımi piyasaya sürdü. llkbasımı 1491 yılındaGuy Marchand tarafından gerçekleştirilen Çobanlann Takvimi. ansiklopedik özellikler taşımanm yanında, içinde insanlara yönelik birçok öğüt ve astrolojiye ait bilgiler bulunduruyor. Çocuklara yapdım • İstanbul Haber Servisi - Swissotel'de geleneksel olarak gerçekleştırılecek Viyana Opera Balosu'nun gelirinın bir kısmı. Bızim Lösemıli Çocuklar Vakfi'na bağışlanacak. Swissotel'de bu yıl 28 Şubat'ta altıncısı düzenlenecek Viyana Opera Balosu'nda açılış valsini "Altın Gençlik" olarak anılan 85 genç çift gerçekleştirecek. Hasan Âli Yücel, büyük eğitim ve kültür reformlanyla tarihe damgasmı vurdu Çağmı aşıtıayı başaran ldşîEBRUTOKTAR ANKARA - Büyük eğitim ve kültür reformlanyla tarihin bir dönemine damgasını vuran Ha- san Âli Yücel, Anadolu'ya ışık tutmayadevam ediyor. BM Eği- tim, Bilim ve Kültür Orgütü'nün (UNESCO) tüm geri kalmış ül- kelere model olarak önerdiği Köy Enstitülerini kurarak Ana- dolu'da büyük eğitim hamlesi- ne imza atan Yücel, özerkleş- tirdiği üniversite yapısıyla da çağını aşmayı başardı. Bugün YÖK'ü aşamayan Türkiye'yi 1940"lı yıllarda de- mokratik, özerk üniversite ya- pısıyla tanıştıran Yücel, doğu- munun 100. yıldönümünde Mil- li Eğitim Bakanlığı, Ankara Üniversitesi ve Edebiyatçılar Derneği'nce düzenlenen çeşit- li etkinliklerde şair, aydın, ya- zarve devlet adamı kimlikleriy- le anıldı. Hasan Âli Yücel, yıl- lardır unutulmaya yüz tutmuş çok yönlü kimlik yapısıyla ye- niden gündeme geldi. Edebiyatçılar Derneği'nce düzenlenen "Hasan ÂH Yücel Günleri" sempozyumu. eski bakanın, yazar, şair, denemeci ve devrimci yanım konu aldı. Edebiyatçılar Derneği Başkanı An" Cengizkan, kurduğu Tercü- me Bürosu ile 500'den fazla Doğu ve Batı klasiğini Türkçe- ye kazandıran Yücel'in. Turk aydınlanma hareketinin moto- nı olduğunu söyledi. Cengiz- kan, 64 yıllık ömrüne 56 kitap sığdıran Yücel'in, Cumhurbaş- kanlığı Senfoni Orkestrası'nın kurulmasında da büyük payı ol- duğunu vurguladı. Cengizkan, özgün düşüncelerin ürünü olan felsefe ve mantık kitaplannı ya- zarak iki kuşak yetiştiren Yü- cel'in, 1943'te sanat yaşamın- da 50 yılını dolduran edebiyat- çılara düzenlediği jübile ile de birilke imza attığını vurguladı. ODTÜ Felsefe Bölümü öğ- retim üyesi Ahmet İnam. "Fi- lozof, içinde yaşanılan toplulu- • 64 yıllık ömrüne 56 kitap sığdıran Hasan Âli Yücel, doğumunun 100. yıldönümünde Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara Üniversitesi ve Edebiyatçılar Derneği'nce düzenlenen çeşitli etkinliklerde şair, aydın, yazar ve devlet adamı kimlikleriyle anıldı. gun istikbaline dair endişeleri, kendi varnğında şuurlandıran adamdır" diyen Yücel 'in bugü- ne de ışık tuttuğunu belirtti. İnam, "Bence, febefecilerin sı- radan meslek adamı haline gel- digi şimdild dunımda, Yücel'in bu görüşlerinin yeniden haür- laülması ve üzerinde düşünül- mesi gerekmektedir" dedi. Köy Enstittileri Yazar Talip Aydın ise Ata- türk'ün devrimlerini özümseye- rek çağdaşlaşma ülküsünün ba- şanlı bir uygulayıcısı olan Yü- cel'in, Köy Enstitüleriyle ger- çekleştirdiği devrimi anlattı. Aydın, ülkenin en ücra köşele- rinde açılan 21 köy enstitüsü- nün, köylülerin aydmlatılması- nm, geliştirilmesinin lokomoti- fı olduğunu belirtti. Emekli öğretmen Mahmut Makal, Hasan Âli Yücel "des- tanjnı" anlattığı konuşmasm- da, Unesco'nun dünyaya Köy Enstitülerinde uygulanan eğitim sistemini bir kurtancı olarak salık verdiğini söyledi. Tay- lan'dan Hindistan'a kadar pek çok ülkenin Köy Enstitülerini taklit etmeye çalıştığmı belirten Makal, "JBu,.vüzdeyüzbirTürk buhışudur" dedi. Şair-yazar Mehmet Başaran, Yücel döneminde getirilen lise modelinin günümüz eğitim so- runlanna ilaç olabilecek düzey- de olduğunu vurguladı. Başaran, Yücel'in bakanlığa geldikten sonra "öğreünen konferansçı, talebe ezberci" diye tanımladı- ğı eğitim sorunlanna çözüm ge- tirmek için de ders saatlerini öğleden önceye çekerken öğ- leden sonraya "araşöra etüt ça- lışmalan saatini" koyduğunu belirtti. Yücel'in, Cimri (Moliere), GüKver'in Seyahatleri (J. Swi- fk), Hamlet (Shakespeare), Sok- rates'in Müdafaası (Eflatun). Metot Üzerine Konuşmalar (Descartes) adlı kitaplan yar- dımcı ders kitabı olarak öner- diğine dikkat çeken Başaran, şunlan söyledi: "Görüldüğügîbiokulklasik- leri, bilinçle seçilmiş yapıtiardı. Okuyanlann düşünce ve imge güçlerini geliştirkrydi. insanı an- lamayı, toplum sorunlannı kav- ratmavı amaçlryordu." Köy enstitüsü mezunu Ali Dündar, reformist bir kişiliğe sahip olan Yücel'in dilde yalın- laşmanın savaşmı verdiğini an- lattı. Eski Eğit- Der Başkanı Feyzuflah Ertuğrul ise Yücel 'in, Eski Demokrat Parti İstanbul ll Başkanı Kenan Öner ve dö- nemin Türk-İslam sentezcile- rinin mesnetsiz suçlamalanyla karşı karşıya kaldığuıı belirtti. Yücel'in bu suçlamalara karşı "hakaret davası" açtığını ve haksız suçlamalarda bulunanla- nn cezalandınldığını bildiren Ertuğrul, "O sırada Turancı- larla yöneltilen suçlamalar, 2000'B yülarm dünyasında olup bhenJeri anlamada,özeDikle gü- nümüz Türkrvesi'nin sonınla- nnın çözümünde >ararlı olabi- lecekdahankeöğeferie doiudur" görüşlerini vurguladı. Eleştirmen Konur Ertop, Yahya Kemal'ın öğrencisi olan Yücei'in yazın edebiyanna çok küçük yaşlarda başladığını söy- ledi. Ertop, Yahya Kemal'in öğ- rencileriyle birlikte 1921 'de çı- kardığı "Dergâh" adlı dergide, Yücel'in Kurtuluş Savaşı'na da destek verdiğine dikkat çekti. Siyanürle altın tartışması sürüyor 'Anadolu deneme tahtası olarak seçfldi 9 CELAL YILMAZ İZMİR -Bergama, Ovacık'taki altın madeninin işletilmesine karşı başlatılan köylü direnişine yenilen ve ardından ge- len hukuk savaşını da kaybeden Eurogold, yönetici ve strateji değişiklikleriyle giriş- tiği kampanyadan da umduğunu bula- madı. İstanbul Teknik Üniversitesi Kim- ya-Metalurji Fakültesi Üretim Metalur- jisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İs- mail Duman, insanlık tarihindeki pek çok cinayetin, savaşın. ihanetin ve kar- deş kavgasınm nedeni olan altının, panl- tısını kana borçlu olduğunu vurgulaya- rak "AsıJ sohın acgozliyük" dedi. Yer kalmadı Prof. Duman, sanayileşmelerini ta- mamlamış Batılı ülkelerde bir gram teh- likeli atık bertaraf edecek yer kalmadı- ğına dikkat çekerek "Yeni noktalar ohış- turmalan mümkün değil; Anadolu Yan- madası deneme tahtası olarak seçilmiş gözüküyor" dedi. Prof. Duman, ilk yapılması gerekenin e-posta : tan (g prizma.net tr altın madenciliğini altın üretiminden ayır- mak olduğunu belirtti. Duman, şunlan söyledi: "En büyük çevresel zehirierden biri olan siyanürü kullanarak hidrometalur- jik altın ekstraksh onu yapmanın ve si>a- nüre bulaşrruş miKonlarca ton çamunı he- men oracıkta inşa ediliveren bir barajda depolamanın madendlikie ne ilgisi var? Risklerini görmezden gelerek altın üreti- minin yapümasuıı savunan bilim çevre- leri, kamuoyunu "Madenler bulundukla- n yerde çıkanlır ve işlenirler'' ifadesiy- le yanıltıyorlar. İlk kısmı doğru olan bu cümle, bütünüyle bakıldığında saçma- dır. Çünkü, her maden çıkarılan yer- de metalurji tesisi yoktur. Olsaydı, bin- lerce mil öteye maden cevheri ve kon- santresi nakledilmez, maden ithalaü ve ihracatı gibi bir ekonomik faaliyet de olmazdı." Eurogold'un Bergama'da yapacağını söyledi ği antma tesisine, köylülerin hak- lı olarak "avutma tesisi" adını verdiğine dikkat çekti. Bergamalılar Yargıtay'a başvurdu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergamalı köylü- lerin avukatı Senih Ozaj', mahkeme kararlannın uy- gulanmaması nedeniyle il- gili bakanlar hakkında aç- tığı tazminat davasını red- deden Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ka- rannı Yargıtay'da temyiz et- ti. Avukat Senih Özay ile 70 Bergamalı bir süre önce, Danıştay ve İzmir 1. Idare Mahkemesi'nin kararlan- nı uygulamadığı ve made- ni kapatmadığı için Çevre Bakanı İmren Aykut eski ÇevTe Bakanı Ziyaettin To- kar ve bazı bürokratlar hak- kında 1 milyar liralık tazmi- nat davası açmışlardı. Davanm, Ankara 17. As- liye Hukuk Mahkemesi ta- rafından reddedilmesi üze- rine, Özay karan Yargıtay'da temyiz etti Japonya'nın başkenti Tokyo ve çevresi hazırlıksız yakalandı Kar 1 kişiyiöldürdüTOKYO(Ajanslar)-Ja ponya'da El Nino'nun yol açtığı yoğun kar yağışı nedeniyle bir kişi öldü, 491 kişi de yaralandı. Son iki yılın en yoğun karya- ğışına Japonya'nın baş- kenti Tokyo ve çevresi ha- zırlıksız yakalandı. Japonya Radyo-Tele- vizyon Kurumu, Tok- yo'nun 60 kilometre do- ğusundaki Narita'da bir arabanın kayarak elektrik direğine çarpması sonucu bir kişinin öldüğünü bil- dirdi. Başbakan Ryutaro Haşimoto. başbakanlık konutunda gazetecilere yaptığı açıklamada. "Bek- lediğimden daha fazla ya- ralı var. Bana öyle geliyor ki hiçbiri karda yüriime- yibilmiyor"dedi. Japonya'da kar yağışı- na bağlı olarak 1297 tra- fık kazası meydana geldi- ği bildirildi. Doğu Japon- ya Demiryollan'nın 1451 treninin seferlerini iptal etmesi sonucu 1 milyon 900 bin kişi yollarda kal- dı. Önceki gün de Tok- yo'nun Haneda Havaala- nı'nda 84 iç hat seferinin iptal edilmesi I4binyol- cuyu etkiledi. Dün de 58 uçak seferinin ertelendi- ğı bildirilirken Narita'da- ki uluslararası havaala- nında da iki dış hat uçak seferinin iptal edıldiğı açıklandı. Kış Olimpiyatlannın yapılacağı Nagano dağ- lık bölgesinde ise kar ka- lınlığmın 31 santimetreye ulaşması olimpiyat dü- zenleyicilerini sevindir- di. El Nino'nun etkisiyle Doğu Pasifık'ten ekvator çevresine doğru akan sı- cak su akımı Sibirya üze- rindeki mevsimsel yük- sek basınç etkisini dur- durdu. Bunun sonucu ola- rak Japonya denizi çev- resindeki alanlarda yoğun kar yağışı yaşandı. Öğretmen^ ekbranş sistemi geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Ba- kanlığı. öğretmen açığını en aza indirgemek ve öğretmen yetiştirme sistemini "enyük- sek düzeyde verim" alına- cak şekilde düzenlemek üze- re "ek branş" sistemi geti- riyor. Özellikle Almanca ve Fransızca öğretmenliklerin- de 5 bin istihdam fazlası ol- duğunu dikkate alan bakan- lık, mevcut öğretmenlerden birden çok branşta yararlan- mayı planlıyor. Oğretmenlenn ana branş- larına en yakın alanlarda da ders verebilecek şekilde ye- tiştirilmesini sağlayan mo- del, mevcut kaynaklardan da azami ölçüde yararlarulma- sını sağlıyor. Böylece ya- bancı dil öğretmenlen Türk- çe dersıne. Matematik öğ- retmenleri fızik, kimya ders- lerine, tarih öğretmenleri sa- nat tanhi derslerine, müzik öğretmenleri resim dersine girebilecek şekilde özel bir hizmetiçi eğitımden geçiri- lecek. Bakanlık, sistemin ter- cih edilmesini şu gerekçe- lere dayandınyor: • Görevine başlamayan öğretmenler, eğitim fakül- telerinin kontenjanlan nede- niyle öğretmen açığı doğu- yor. Bu sistem, bir öğretme- nin birden çok derse girebil- mesini sağlayarak öğretmen açığını en aza indiriyor. • Eğitim fakültelerinden 2.5 yılda elde edilecek kay- nağa bir anda ulaşılmasını sağlayacak. • Ek branş sistemi, tüm öğretmenlerin. birden çok derse girmesini sağlayacak. Ekzam karan 14Ocak'ta görüşükcek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Milli Eği- tim Komisyonu'nda ele âlı- nan ve öğretmen maaşlanna yaklaşık yüzde 18 zam ön- gören tasannın görüşülmesi çarşamba gününe kaldı. Öğretmen maaşlarında, yılbaşında yapılan yüzde 30'luk memur zammı dışın- da, ek ders. eğitim ve öğre- tim tazminatlarıyla birlikte yaklaşık 18'likekartışöngö- ren ve ilk 7 maddesi kabul edilen tasannın görüşülme- sine devam edildi. Komis- yonda, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülen tasanda. doktora yapan öğ- retmenlerin ek ders ücretle- rinin yüzde 40'a çıkanlma- sını öngören bir değişiklik deyapıldı. CHP'li AliHa>- dar Şahin, tasannın Atama veyerdeğiştinDe'başlıklı 8. maddesi uzenne söz alarak, "Bazı bürokradar para kar- şılıgı tayin vapıvor. Ozeüikle lstanbul Milli Eğitim Mü- dürlüğü'nde 200 miiyon lira alarak bu işi >apan kişiler var" dedi. Milli Eğitim Bakanı Hik- met Lluğbay ise bu yöndeki iddialann mutlaka kendisine ulaştınlmasını isteyerek. "fta- rayla tayin yapan varsa bize bfldirin. Temiz insan. temiz tophımu yerleştireüm" dedi. CHP'li Aydm Güven Gür- kan ise görüşülen 8. madde- de yer alan 'ayüksız ian ve- rilenkrin kadrolannın bo- şalühnası'na ilışkin hükmü eleştirdi. Gürkan, bu hiik- mün aile kurumunun devlet eliyle parçalanması anlarru- na geldiğini söyledi. MESELA DEDIK ERDALATABEK J' Ooygun' konusunda da büyük kj adımlar atmış, yeni ufuklara açılmış bulunuyoruz. Geçmiş dö- nemlerin 'eskıya'anlayışı çoktan ge- rilerde bırakılmış, soygunlarda mo- dernize edilmiş bulunuyor. Bir za- manlann 'silahlı soygun'lan artık bü- tünüyle gözden düşmüş durumdadır. Eline silah alıp da banka kapısına da- yanan, kuyumcu dükkânlanna dalan kişiler, hâlâ dededen kalma yollan bırakamamış eski tip soyguncular sayılıyor. Olkemiz, kimi alanlarda pek mo- dernleşmemiş olsa da kimi alanlar- da da dünyaya parmak ısırtıyor. Iş- te 'soygun' gibi önemli bir alan da bizim hızla değişip geliştiğimiz bir alan. Hoş, Avrupa öncelerinde, Ame- rika da şimdilerde ricaretti, paraydı, pireydi soygunun en âlâsını yapı- yorsa da bizim de onlann yolunda ge- liştiğimize hiç kuşku yoktur. Onun için de artık 'silahlı soygun' dönemi- ni kaparmış olduğumuzu göğsümü- zü gere gere söyleyebiliriz. Peki, ye- rine nası1 bir soygun türünü koyuyo- ruz? Kalemli soygun... u soygun için silaha hiç gerek yoktur, çünkü bu soygun 'ka- lem'le yapılmaktadır. Kalemle soy- gun yapılır mı, yapılırsa nasıl başa- nlır? Bunun için bir adet 'kalem' ele alımr. Bu kalemle uygun yerlere ya- zı yazılır. Gereken yerlere havale Soyguna Gel Soyguna... gönderilir. Altına da imza atılır. tş- te hepsi budur. Gerisini başkalan ya- par. Yazıyı alan hemen işe koyulur. Havaleyi alan kısa bir havale geçir- dikten sonra ne yapacağını bilerek onu yapar. Imzayı gören de hemen harekete geçer. İşte olay bitmiş git- miş, soygun da yapılmıştır. Ortalık- ta hiçbir işaret, hiçbir dikkat çekici nokta kalmamıştır. Şımdi sizler 'İyi ama, soygun bunun neresinde' diye- bilirsiniz. Aslında soygun bunun her yerindedir ama ortada bir şey görül- memektedir. Eğer dikkatle bakacak olursaruz, örtülerin altını, tozlann dibini eşe- lerseniz soygunun oralarda bulun- duğunu görebilirsiniz. Elbette bü- tün bu örtülerin altının eşelenmesi, tozlann deşelenmesi de boşuna de- ğildir. Bunlar da tekerine çomak so- kulanlann neşelenmesi için yapıl- maktadır, ama ne de olsa soygunun üstü aralandığı için yararlı sayılma- hdır. Salemli soygun... O urada bir paket 'Salem sigara- D sı' kullanılmaktadır. 'Sigarayla da soygun mu yapılır' diyen saf va- tandaşlanmız çıkabilir. Biz de deriz ki 'Her şeyle soygun yapıhr, yeter ki durum müsah olsun'. Şimdi bir pa- ket Salem sigarası alınır. Paketin uy- gun yerine küçük bir kâğıt parçası ko- nur. Bu kâğıtta sadece tek bir numa- ra yazılmaktadır. Şimdi bu Salem sigarası, ihale gününden önce ge- rekli 'şahsa' takdim edilir. Bu 'gerek- li şahıs' bilinen ama söylenemeyen bir kişidir. Bu kişiye takdim edilen 'numara', bir yere yatınlan birkaç milyoncuk dolann kod numarasıdır. Yatınlan paranın 'okej'i geldikten sonra ihale bitirilir, istenen firmanın üstünde kalır. Işte buna da 'Salemli soygun' denilir ki yöntemi basit gi- bi görünürse de öyle değildir. Her si- gara bu işe uygun olmadığı gibi 'Ne- den Salem' sorusunun da bilinen bir yanın yoktur. Önemli olan bu işin yü- rüyeceği yollan güvenilirbiryol reh- berinden öğrenebilmektir. Gene de riski yüksek bir iştir, ama ticaretin yolu birdir: Yüksek risk-yüksek kâr. Selamlı soygun... T\ urada da silah yerine 'selam' 1J kullanılır. Bu da bildiginiz se- lamdır. Yanında bir de etiket ya da tavsiye vardır. Ünlü ya da ünsüz (harf değil de) kişinin selamı bir banka- nm büyük müdürüne getirilir. Aktar- ma işi, bir telefon görüşmesinden, da- ha önemliyse bir yüz yüze görüş- meden sonra yapılır. Bu 'selam'ın arkasından yüklü bir kredinin işle- mi yapılır Kredinin teminatı olma- sı gereken her şey aslında çürüktür, paranın geri alınması hemen hemen olmayacak bir iştir, ama emir büyük yerden gelmiştir. Kredinin kaynağı kamu paralandır, banka da bir kamu bankasıdır. Ya da battı gösterilip bi- rilerinin hesabına geçirilecek para- larla yatınmcılan yakılacak özel bir bankadır. Bu 'selamlı soygun' da se- lamı getirip krediyi alan kişinin ka- pıdan çıkıp gitmesiyle gerçekleşir. Artık sonrası bilinen olaydır. Kredi geriye gelmeyecek, banka zarara uğ- rayacaktır, ama zaran yoktur, çünkû gene vatandaşın ödediği vergilerle bu zararkapatılacaktır. Busoygunlann tümünde de soyulanlar vatandaşlar- dır. Ama onlar olayı gazetelerde. te- levizyonlarda görüp 'V'ay be, adam- larammagötürmüşler' diyecek, scn- ra gene aynı adamlannpeşinden gi- deceklerdir. Haydi hayırlı soygunlar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle