Katalog

5 EYLÜL 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mumcu büstüne saldırı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bombalı suikast sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun Aliağada kendi adını taşıyan bulvarda bulunan büstü. kimligi henüz belirlenemeyen kişilerce kınlarak denize atıldı. Mumcu büstüniin yerinde olmadığını anlayan bir yurttaşın ihban üzerine ortaya çıkan olayı araştıran Aliağa Belediyesi yetkilileri, büstü kıyıdan birkaç metre açıkta bularak çıkardılar. Aliaga Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, "Bunu aklı başında kişilerin yaptığını sanmıyorum. Kışkırtılarak buraya gönderilen kişilerin yaptığuıı düşünüyorum. Kınlan heykelin yerine çok daha görkemlisini yaptınp en kısa zamanda yerine koyacağız. Uğur Mumcu'yu sonsuza dek yaşatacağımızı herkesin bilmesıni istiyorum" diye konuştu. GGC'den basın ödülleri • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetrnın (GGC) düzenlediği "'Yılın Başanlı Gazetecileri" yanşması sonuçlandı. Yanşmada. gazetemiz muhabıri Enver Seviş. "lOOdolarlıkkredi komedisi" haberiyle "en iyı ekonomi haberi" ödülünü aldı. Yanşmada aynca. Sabah gazetesinden Mürsel Acay, HHAüan Adnan Avuka ve Sabahattin Yılmaz. Batman Çağdaş gazetesinden Arif Aslan, AA'dan Özgür Ayaydın ve Ati Kaşka.İHAdan tbrahim Yakut. NTV'den lbrahim Ateşoğlu, TRT Diyarbakır Radyosu'ndan Fatih Yılmaz'ın yanı sıra Hamit Doğan ve Şükrü Dolaş. da ödüle layık gönildüler A|İ Baransel istîta etti • ANKARA (AA)- tfTOTCÜn flk başkanı ve üyesi Ali Baransel, istifa ederek TGRT Genel Müdürü oldu. Baransel, "TGRTde demokratik, çağdaş, cumhuriyetin terhel niteliklerine saygılı, Türk aile yapısına ve genel ahl.aka aykın düşmeyen bir yayıncılık amaçlıyorum" dedi. Erez'e promosyon soruları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hürriyet ve Mflliyet gazetelerinin promosyona sınırlama getiren yasayı "hülle" yaparak delmesi TBMM gündemine getjrildi. RP Yozgat Mifİetvekili Kazım Aslan, Saffayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'den iki gazetenin başlattığı kafhpanyaya karşı niçin önlem alınmadığını sordu. Aslan, promosyon yasasının yürürlükte olup olrnadığını sorduğu Erez'e "diyet borcu" imasında bulundu. Astsubay ateş açtı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Üçkuyular'da Yumurtacı Ahmet Akdemir Camisi'nin minaresine çıkarak etrafa ateş eden akfi dengesi bozuk astsubay gözaltma alındı. Astsubay Kıdemli Üstçavuş Kadir Işık Suigur'un psikolojik tedavi gördüğü açıklandı. Bir >oırttaşın telefonla 155 polis imdadı arayarak olayı bildirmesi üzerine Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Astsubay Kadir Işık Sungur'u gözaltına aldı. İÇMİMAR Dekorasyon bürosunda çalışmak " üzere deneyimli j --•• bayan, 0216 32613 82 0216 326 83 61 Çeçen soruşturması sürüyor. Ismet Sezgin: Erbakan muhterem selefine özenmiş Ortiihiden para çıktıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan ın örtülü öde- nekten 2 milyon dolan Çeçenis- tan'a aktardığının belirlendiği yolundaki haberleri değerlendi- ren Milli Savunma Bakanı tsmet Sezgüı, "Demek ki Sayın Erba- kan, muhterem selefine özenmiş olsagerek"dedi. Libya-Çeçenistan hattında kayboldugu öne sürülen yardım paralanna ilişkin soruşturma sü- rüyor. Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınanlann çıkanldık- lan savcılık ve yedek hâkimlik tarafından serbest bırakılması- • Libya-Çeçenistan hattında kaybolan yardım paralanyla ilgili soruşturma sürerken, Milli Sa\~unma Bakanı tsmet.Sezgin, örtülü ödenek konusunda gerekli duyarlılığın gösterilmediğini söyledı. Örtülü ödenek konusunda bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan Sezgin, "Hoca. Tansu ablasına özenmiş" diye espri yaptı. nın ardından. elde edilen kanıt- lann incelenmesine devam edi- liyor. Soruşturmayı yürüten An- kara Devlet Güvenlik Mahkeme- si (DGM) Savcısı Nuh Mete Yüksel. incelemenin tamamlan- masının ardından dava açıp aç- mayacaâına karar vereceği bildi- nld'i. Savcı Yüksel'in dava açmaya yetecek kanıt bulamaması duru- munda takipsizlik karan \ erebi- leceğine de dikkat çekildi. 2 milyon dolar Erbakan'ın başbakanlığı dö- neminde Çeçenlere venldiği öne sürülen ve Ankara DGM Baş- savcılığı'nın Libya-Çeçenistan hattında kaybolan paralara iliş- kin soruşturması sırasında gün- deme gelen 2 milyon dolar öde- mesinin örtülü ödenekten çekil- diği bildirildi. Hürnvet gazetesinin dünkü sayısında yer alan habere göre, iddialann basında yer almasının ardından araştırma yapan Baş- bakanlık, paranın verildiği dö- nemin, örtülü ödenekten 2 mil- yon doların çekildiği tarihlere denk geldiğini tespit etti. Başbakan Yardımcısı ve Milli TBMM Başkanlık yanşmda arayış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasi partiler. TBMM'nin 1 Ekimtanhin- de başlayacak olan yeni ya- sama yılında, Meclis başka- nı adayını belirlemek için çalışmalannı hızlandırdı. TBMM Başkanlıgı içın adı geçen CHP Gaziantep Mil- letvekili HikmetÇetin, ken- disini arayan ve destek \e- recegini bildiren milletve- killeri bulundugunu. ancak adaylık konusunda açıkla- ma yapmak için henüz çok erken oldugunu söyledi. RPveDYPmilletvekille- rinin, ANAP'ın adavına karşı Hikmet Çetin'i des- tekleyecekleri öğrenildi. Çetin, bu yönde hiçbir te- ması bulunmadıgını. ancak bazı mületvekillerin kişisel olarak kendisini arayarak destek vaadinde bulunduk- lannı söyledi. RP Grup Baş- kanvekili Temel Karamol- laoğlu. geleneklere göre TBMM Başkanı'nın Mec- lis'te en fazla üyeye sahip partiden seçildiğini belirte- rek, "Makulolan. başkanın RP'den olmasıdır" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART KAPATAMAZ.LA& Savunma Bakanı İsmet Sezgin. dün düzenlediği basın toplantı- sında gazetecilerin sorulannı ya- nıtlarken. "Demek ki Sayın Er- bakan muhterem selefine özen- miş olsa gerek"dedi. Örtülü ödenek konusunda son dönemde gerekli duyarlılığın gösterilmediğini vurgulayan Sezgin. örtülü ödenegin devlet için önemli bir kalem oldugunu kaydetti. Orient bilmecesi Sezgin. basın toplantısının so- na ermesinin ardından kapıdan çıkarken. soruvıa soran gazete- ciyle şakalaşarak, "Hoca, Tansu ablasına ö/.enmiş" diye espn yaptı. 10 milyon dolarlık yar- dımı Çeçenistan'a gönder- medikleri iddiasıyla Anka- ra Emniyet Müdürlügü Te- rörle Mücadele Subesi'nde (TEM) sorgulanan Fikret Sankahya. 20 TIR'lık yar- dımı Orient adlı şirket ara- cılıgıyla gönderdiklerini söylerken, Sağlık Bakanlı- ğı'nın 50 milyon dolarlık (8.5 trilyon lira) ceset tor- bası alımında da yine Ori- ent adlı bir firmanın da adı geçti. Ülkücükadrolaşma- sıyla dikkat çeken Türk Standartlan Enstitüsü ile Saglık Bakanlığı'ndaki ba- zı çalışanlann ceset torba- sı skandalıyla ilgili suçlan- malan dikkat çekti. Sankahva, TEM"de ver- digi ifadesinde. Orient şir- ketinin ortakları arasında kendisinden başka. Azeri asıllı Murat Öztürk ile Libyalı Aınar Abdusselam Hareba"nın da bulundugu- nu belirtti. Ticaret Sicil gazetesi ka- yıtlannda adı geçen Orient Ithalat Ihracat ve Ticaret AŞ yetkilileri ise konunun kendileriyle ilgisinin bu- lunmadıgını söylediler. Bu adla Ticaret Sicili gazete- sinde geçen şirketin ortak- lannın da Çeçenistan skan- dahnda adı geçen kişiler olmadıklan belirlendi. Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller'in gazetesinde eski İçişleri Bakanı hedef alındı Çîfler'den Mehmet Ağar'a gözdağıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rakiplerini tasfiye hareketini Yalım Erez'i partiden ihraç ederek sürdüren DYP Genel Başkanı Tansu Çilter, teşkilatları dolaşarak liderlik için nabız yoklayan Mehmet Ağar'ı hedef aldı. Perde arkasında Özer Çiller'in sahibi oldugu belirtilen Öncü gazetesinde yayımlanan haberde Agar'a yönelik suçlamalarda bulunuldu. Parti örgütlerini dolaşarak nabız yoklayan Mehmet Agar, Öncü gazetesinin birinci sayfasında dün yayımlanan "Ağar tepki topluyor" başlıklı haberde, "Parti genel merkezinin bilgisi ve politikası dışuida kartel serma>esinin uçaklanyla teşkilatları dolaşmakla" suçlandı. Imzasız olarak yayımlanan haberde Ağar'ın genel merkez politıkalanna aykın bir program izledigi için parti örgütleri tarafından "istenmeyen adam" durumuna geldiği sa\unuldu. DYP Genel Merkezi'ne bu yönde çok sayıda tepki telgrafı geldiği öne sürülerek şöyle denildi: "Kartelin bütün gücü>le DYP'yi bitirmeye çaüşbğı bir dönemde Ağar'ın kartel sermayesimn uçaklan ve imkânlanyla Anadolu'yu dolaşması oklukça manidar bulunuvor. DYP'nin il ve ilçe teşkilatlan. Ağar'ın içinde bulunduğu çelişkiyi anlamakta güçlük çektiklerini ve en kısa zamanda parti disiplinine uyması gerektiğini dile getirhorlar.*' CHP lideri ekonomik kalkınmanın bir an önce gerçeklestirilmesi için önlem istedi Baykal'dan Güneydoğu'ya alternatif ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Güneydoğu'ya alternatif ekonomi kalkınma prograrru önerdi. Baykal, terörün geçmişe oranla şiddetini kaybettiği bölgede ekonomik kalkınmanın bir an önce gerçekleştirilebilmesi için özendirici önlemlerin almmasını isterken bu çerçevede, bölgeye yatınm yapan işadamlanna vergi muafiyeti getirilmesi önerisinde bulundu. Güneydoğu Sanayici ve Işadamlan Dernegi (GÜNSİAD) yönericileri dün CHP lideri Deniz Baykal'ı ziyaret ederek bölgedeki işadamlanmn sorunlannı aktardılar. GÜNSLAD Genel Bakanı Vasfı Akyıl, siyasiler ve hükümeti. bölgeye yatınm yapacak işadamlanmn teşvik edilmesi için önlem almaya çağırdı. Bölgede, altyapı sorunlan olduguna dikkat çeken Akyıl. Güneydoğu'ya yatınm yapan işadamlan için vergi muafiyeti istemini dile getirdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bölgedeki işadamlanmn sıkıntılannı yalundan bildiklerini ve ekonomik sorunlann çözümlerine yönelik alternatif bir program hazırlığı içinde olduklannı aktardı. Bu programın yakında kamuoyuna açıklanacağına dikkat çeken Baykal, alternatif ekonomi programının, yatmmcılara 10 yıl süreyle gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti öngördüğünü söyledi. Baykal, sadece bölge ekonomisinin kalkmmasma yönelik bir Ekonomik Kalkınma Kurumu (EKK) oluşturulması önerisi de getirerek "Bu kunılun içinde odatonn temsilcilerinin içinde yer alacağı bir mecüsi olacak. Bu kurulun yönetim kurutunun başında da bir bakan yer alacak ve bölgede yapılacak kalkınma hamleshk UgOi caiışmalar yapacak'' diye konuştu. -mn POLntKA GÜNLÜĞÜ HİOIET ÇETİNK.4YA Ahmet'in Raporu... Refah Partisi'nin televizyonu Kanal-7'de Ah- met Hakan Coşkun, Sultanbeyli Belediye Baş- kanı Ali Nabi Koçak'ı karşısına almış. birlikte 'gü- nah' çıkarıyorlar... İçişleri Bakanlığı'nca hakkında soruşturma açı- lan RP'Iİ Koçak'ın gözleri küçülmüş, sesi titriyor... Diyor ki: "Soruşturmanın arkasında bazı çevrelervar, biz bunu biliyoruz..." Koçak, gazete kupürlerini gösteriyor Coşkun'a... Acaba, o 'bazı çevreler' kimler? Askerler mi? Ben, Ahmet Hakan Coşkun'u dikkatle izliyorum. Maşallah turp gibi. Iki-üç saat durmadan konuşu- yor. Bir gün 'darbe irdeliyor', öteki gün 'cuma ey- tem/er/'nin demokratik hak oldugunu, karşısına al- dığı Sevr özlemcilerine söyletiyor... Ahmet Hakan Coşkun 35 yaşlannda. Sevimli bir insan. Enerji küpü olduğu her halinden belli... Ahmet, bu yaşa dek askerliğini niye yapmadı? Bu soru aylardır kafamı kurcalıyor. Önceki gün Ahmet, Ali Nabi Koçak'la konuşur- ken birden aklıma geldi... Koçak, dolaylı olarak askerlere çatıyor ve 'bazı çevreler' diyordu. Aylar önce, bir televizyon prog- ramında Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'na 'Ata- türk Anıtı 'nın Sultanbeyli'ye dikılmesı konusunda öfkelenmişti... Ahmet'in asker kaçağı değil, 'askerlikyapamaz' raporu aldığını saptadım... Istanbul Kasımpaşa Askeri Deniz Hastane- si'nden aldığı 22 Ocak 1997'de 184 nolu raporla çürük çıkmış Ahmet Hakan Coşkun... Ben. bu rapor işini biraz karıştırdım. REFAHYOL hükümeti o tarihte görev başında. Henüz 28 şu- bat MGK kararları açıklanmamış. Kanal-7'nin pat- ronu M. Recai Kutan, Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanı.. Ahmet Hakan, bir mide ya da bağırsak ameliyatı geçirmiş. Ardından da 'askerlik yapa- maz' raporu almış... Şimdi aklımıza şu soru geliyor: "Her ameliyat olan kişi nasıl 'askerlik yapamaz' raporu alır? Ahmet, niçin 35 yasına dek askere git- miyor? Milli Savunma Bakanı Ismet Sezgin aca- ba bu rapor işine şöyle bir göz atabilir mi?" • • • Refah Partisi'nin destekçisi Kanal-7'de yorum- lar yapan, Fethullahçıların gazetesi Zaman'da 'de- dikodu' yazan kişi bakın neler döktürmüş: "Her yıl aralık ayında, belli gazetelerde 'Tarihi- mizin en büyük irtica olayı' olarak kitlelere hatırla- tılan 'Menemen Hadisesi', yakın tarihimizin en çar- pıcı 'kaydırmaca' olaylarının başında geliyor. Me- nemenli olmayan, işsiz-güçsüz, ipsiz-sapsız takı- mından beş kişilik bir güruh, akşamdan aldıkları afyonu patlatamadan, sabahın köründe bastıkla- n Müftü Camii'nde cemaati rehin alır. Camiyi ve cemaati kurtarmaya gelen ıki ayrı askeri manga esrarkeşlerin gözü dönmüşlüğü karşısında çeki- lir. Esrarkeş sergerdeler, topuğundan yaraladıkla- rı Kubilay adlı bir teğmenin başını bağ bıçağıy- la kopartırlar. Menemen Hadisesi, o menfur olayın meydana gelmesi üzerinden birkaç gün geçtikten sonfâ 'kaydırmaca' işlemine uğratılarak bir irtica vak'ası haline sokulur. O dönemin de, bugünler- de olduğu gibi 'irtica' diye suçlayabileceği olay- lara ve yapılacakları mazur gösterecek 'mürteci' tiplenn vahığına ihtiyacı vardır. Serbest Fırka'nın kapatılmasından bir ay sonraya denk düşen Me- nemen'deki esrarkeş güruhun eylemi, sonraki günlerde birbiri ardına alınan bazı tedbırler için 'gerekçe' olarak kullanılır. Günümüze ne kadar benziyor, değil mi?" Burada ortaya çıkan olay nedir? Fethullahçıların 'irticaya' nasıl destek verdikle- rinin; her cuma günü ellerinde Kuran ve bayrakla camilerden çıkıp "Kahrolsun laikler" diye bağıran İBDA-C ve Hizbullah adlı yaşadışı şeriatçı örgüt milıtanlarına nasıl arka çıktıklarının belgesidir... Kubilay olayını 'irtica olarak görmeyen' düşün- ce, Fethullahçıların bilinen yüzüdür... • • • Kanal-7'de Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak'ı dinlerken 1997 Türkiyesi'nin içinde bulunduğu durumu düşündüm... Takkeli ve takkesız liboşlar, Sevr özlemcileri. mandacılar birlikte hareket ediyorlar, 'askerlik ya- pamaz' raporu alan Ahmet Hakan Coşkun, gü- nün 24 saati Kanal-7'de çalışabiliyordu... Ahmet Hakan Coşkun'a Kasımpaşa Deniz Has- tanesi'nden kimlerin yardımıyla rapor alınmıştı? Zaman gazetesi yazan Fehmi Koru ya da İlnur Çevik'in bu rapor işinde bir katkısı olmuş muydu, kımi RP'Iİ bakanlar ve belediye başkanları bazı doktorlarla konuşmuş muydu? Ben, bu rapor işinin peşindeyim; çünkü Ahmet Hakan Coşkun maşallah turp gibi... Her akşam on binlerce voltluk ışıkların altında habersunmak vetartışmak için insanın sağlıklı ol- ması gerekmez mi? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKI AYDIN ENGİN Ingiltere'den değerli konuk- lanmız vardı. Bir bölümünü çok iyi ağırladık. Bir bölümünü de ağır yaraladık. Northem Bale Tıyatrosu salt Ingiltere'nin değil (bale) dünya- sının yüz aklanndan. Bizcileyin kültüryoksulu cahilleri bile mü- zik ve insan bedeninin o inanıl- maz buluşmasıyla alıp savuran bir topluluk. Romeo-Juliet i sundular. Refah satınnın ve Çil- lergörgüsüzlüğünün kültürya- şamımızda açtığı yaralan sar- dık. Ruhlanmızyıkandı. Kapita- list kurumların topluma diyet ödemelerinin bir biçimi olan sponsorluğu futbol starlanna, Spice Girls gibi reklam balon- lanna değil de böylesi bir top- luluk için kullanan Pamuk- bank'ta ayın üçünde maaşı- mızdan üç kuruş arttırabilmiş olaydık hesap bile açtırırdık. Gösteri bitti. Istanbul'da se- rin, hatta fazla serin bireylül ak- şamında Cemil Topuzlu Açık- hava Tiyatrosu'nu boş yer kal- mamacasınadolduran binlerce kişi bu mükemmel gösteriyi su- nan mükemmel sanatçıları Balesi Sahnede, Ataşesi Kodeste bağrına bastı. Alkışladı, alkışla- dı, alkışladı. Sanatçı alkışla beslenir. Northem Bale Tiyatrosu ile ge- len Ingiliz konuklarımızı önceki akşam çok iyi ağırtadık. Aynı gün "Barış Treni" diye bavullarını hazırlayıp, tren yolu havaya uçurulunca havayoluy- la Türkiye'de gelip, otobüslere doluşup, yol boyu Izmit'te, An- kara'da, Urfa'da ve Diyarba- kır'da itilip kakılıp, Diyarba- kır'dan püskürtülünce aynı yol- ları tepip Istanbul'a gelen ve hâlâ inanamadıkları görüp ya- şadıklarını gazetecilere anlat- mak isteyen konuklarımızı çok ağır yaraladık. Anasol-D "devrim hüküme- f/"mizin kesin talimatıylacopu- nu, cipini, panzerini kuşanan kahraman Istanbul polisi, Di- yarbakır'daki meslektaşlann- dan geri kalmadığını kanıtla- mak için Beşiktaş'ta Fulya'da- ki otelde, konuklara karşı can- siperane saldırıya geçti. "Mü- balağa cenk edildi". Barış Tre- ni'ne binip Türkiye'ye barışın olanaklarını yaratmak, olma- yınca otobüslere doluşup so- rumluluklannı yerine getirmek isteyen küffarfena halde hırpa- landı. Sırtlarında cop izleri, ki- minin suratı kanlar içinde polıs arabalarına doldurulup CMUK'lu polis karakolu ile ta- nıştılar. Gözaltına alınanlar ara- sında Ingiliz Basın Ataşesi de vardı. Ingiltere'nin Istanbul başkonsolosu Mr. Hunt kendi diplomatını kurtarmak ıçın ote- lin önünde çaresiz çırpınıyor- du. Tırmık'ta daha önce de yazıl- dı. Bu gazetecilik mesleği bes- belli ki Allah'ın bizcileyin güna- hı fazla kullarını cezalandırmak için icat ettiği bir meslek. Öyle ya, önceki akşam Açık- hava Tiyatrosu'nu dolduran binlerce kişi gözlerinde soylu bir gösterinin sevinci ışıyarak sanat çeşmesinden kana kana içerken, gündüz vakti "öteki" ingilizlerin hayvanca hırpalan- dığına tanıklık etmiş gazeteci, o tanımlanması güç bir hüner- le sunulan gösteriyi içi burula- rak, gözlerinin önünden çığlık- lar, kan ve şiddet akarak yani utanarak izledi. Aldığı tat da o kadar oldu işte! ••• Ey Anasol-D "devrim"hükü- metinın başlan veelebaşlan! Ey anayasayı istanbul'da uygula- makla görevli valilik görevlileri. polis şefleri! Utanmadınız mı? Bizi utandırmaya utanmadınız mı? O çok güvendiğiniz, yere gö- ğe sığdıramadığınız, kimi kez taptığmız "yüce Türk devleti", yaşamlannda şiddet kullanma- mayı ilke bellemiş, yeryüzünün dört bir köşesinde barışın ege- men olması için çaba göster- meyi yaşamlannın hedefi edin- miş insanların basın toplantı- sından bile ürktünüz. Bir an kü- lahlarınızı önünüze koyup dü- şünmediniz. Kendinizesorma- dınız. "Birbasın toplantısından bile korktuğumuza göre acep biz kimselerin bilmesıni iste- mediğimiz çok kirli, çok hukuk dışı, çok kanlı işler içinde mi- yiz" diye sormayı beceremedi- niz. Ya da gerçekten sizler. kim- selerin bilmesini istemediğiniz. çok kanlı, çok kirli işler içinde- siniz. Devraldığınız "şak - tak mirası"n\, taptığmız devletin gelenekleri doğrultusunda sür- dürmeyi görev bellediniz. Belki duymamışsınızdır, duy- duysanız da anlamamışsınız- dır. Benden duyun: Romeo, Juliet'e âşık. Juliet, Romeo'yu seviyor. Bu iki ço- cuk birbirlerine kavuşmak için, bu dünyada olmazsa öteki dünyada kavuşmak için zehir içmeyi, kendinı hançerlemeyi, cop yemeyi, yüzü gözü kanlar içinde ilkelerini savunmayı bili- yor, yeğliyor ve bunu yaşamla- rıyla kanıtlıyorlar. Ya siz? Siz neyi kanıtlıyorsu- nuz? ŞAIR SUNAY AKIN Veşaire Veşaire programı ile her cuma saat 22.30'da YAŞAM RADYO da YAŞAM RADYO 9 2 . 3 DINOZOR SİZE SÖYLEYECEĞİ ÇOK ŞEY VAR