29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EYLÜL1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Çağdaş sanat dünyasının en önemli sanatçılanndan Louise Bourgeois, İstanbul Bienali'nde Yaşamda kurban, sanatta katil AHUANTMEN 194O'lı jıllann son yansında New York'ta "Femme Maison" resimlerini sergileyen Louise Bourgeois, kadırı sa- natçılann sonraki yıllarda gerçekleşti- recekleri devrime farkında olmaksızın önderlik ediyordu. O yıllarda Ameri- kan sanat ortamı Jackson Pollock, Mark Rothko, Willem de Kooning, Barnett Nmnan gibi soyut dışaviırumculann getirdiği solukla Paris"in sanat dünya- sradaki egemenliğini ele geçirmiş, adı geçen bu sanatçılar da müthiş bir üne kavıışmuşlardı. Pollock'un eşi Lee Krasner de Kooning" in eşi Elaine de Kooning ya da kimsenin eşi olmayan, ama aynı dönemde üretimini sürdüren birçok kadın sanatçı ise görmezlikten geliniyordu. Ufak bir ilgi çekebilirler- se. bunun gerekçesi de hiç değişmiyor- du: "Erkek gibi resim yapıyor bu ka- dın!" Louise Bourgeois ise, bu crtamda 'kadın gibi' sanat yapan ilk kadın sanat- çıydı. Hep erkek olan 'usta'lannın re- çetesine kulak asmadı: Bir kadın olarak kendi deneyimlerinden asla yola çık- maması gerektiği söylenmiştı. Louise Bourgeois sanatını kendi geçmişi üze- rine kurdu. Bildik malzemelerden sap- maması gerektiği öğütlenmişti, o güne dek heykel sanatmda hiç kullanılmamış malzemelerle ifade biçimlerini geniş- letti. Erkek- kadın aynmına dikkat çek- meyecek. hatta kadın olduğunu belli et- meyecek yapıtlar üretmesi öne sürûl- müştü, erkek egemen dünyada bir kadın • "Gerçek yaşamda kendimi kurbanla özdeşleştiririm hep, zaten bu nedenle sanat yapmaya başladım. Sanatta ise katilim. Sanat yaparken, vicdanıyla yaşamak zorunda kalan katilin durumunu yaşıyorum. Sanatçı olarak güçlü bir insanım gerçekten de, ama yaşamda radyatörün arkasına saklanan fare gibiyim... Akıl her zaman üstün gelir. Gerçek yaşam, böylece sanatta ifade bulur." olarak varlığını sürdürme uğraşını tüm yönleriyle yansıtan bir sanat yaptı. ya- pıyor. 1911 yılındagoblencibiranne-baba- nın çocuğu olarak Fransa'da dünyaya gelen Louise Bourgeois. 70 yaşında ün- lü oldu. Sanat dünyası. 1983 yılında New York Modern Sanatlar Müzesi'nde bir retrospektifle 'varuğı belgelenen' bu kadının, herhangi bir sanat akımına mal edilemeyen. yıllardır kadın sanatçılara kaynaklık etmiş öğelerin sankı bir alfa- besini sunan. son derece yaratıcı, cesur ve 'farkü' sanatını başta nereye oturta- caklannı şaşırdılar. Feminist kuramcı- lar, boşuna mücadele etmiyorlardı sanat tarihinin baştan yazılması için... Başta Louise Bourgeois olmak ûzere pek çok kadın sanatçı, erkeklerin yazdığı 20. yüzyıl modern sanat tarihi kitaplannda ciddi bireksiklik oluşturuyordu. İlk ki- şisel sergisini 1945 yılında New York'ta açan Louise Bourgeois"nın marjinal bir sanatçıyken. sanat dünyasının merke- zinde •ağırlanmaya' başlanması kadın hareketinin güç kazanması. feminist ku- ramlann ortaya atılması. çağdaş sanat ortamında kadınlann giderek etkin bir konuma ulaşarak, kadınlann üretiminin artık görmezlikten gelinemeyecek nok- taya gelmesiyle birlikte gerçekleştı. Bo- urgeois. yıllar boyu çalışmayı sürdür- müş. sanat dünyası, kaplumbağa tavşan misali, sonunda ona yetişmişti. Resim. heykel. enstalasyon, desen, baskı gibi çok çeşitli ifade biçimleri kul- lanan Louise Bourgeois. 1938 yılında ünlü Amerikalı sanat tarihçisi Robert Goldwater ile evlenerek New York'a yerleşti ve soyut dışavurumcuların top- lantılanna katılarak. Avrupa'dan kaçan (aynı zamanda öğretmeni de olan) Fer- nand Leger, Marcel Duchamp,Joan Mi- rogibi ünlü sanatçılarla işbirliği içinde sergilergerçekleştirerek sanat uğraşını sürdürdü. 1951 yılında vatandaşı oldu- ğu ABD'yi 1993 yılında Venedik Bi- enali'nde temsil eden sanatçı. özellikle Ortak dil arayanları bir araya getiren Assos Gösteri Sanatlan Festivali başladı 'Duyarlı, spontane ve Külrür Servisi - Alışılmış ka- lıplann dışmda. kendi anlatımı- nı gelıştiren yaratıcı sanatçılara üretim ve gösteri ortamı yarat- mak; Türk sanatçılannı başka ül- kelerden benzer sanatçılarla bir araya getirerek dünyaya açılma- lanna olanak sağlamak amacıy- la başlayan Assos Gösteri Sanat- lan Festıvali'nin üçüncüsü dün başladı. Eden Beach ve Eden Garden otellerinin konaklama kuruluşlann maddi desteği ve festival gönüllülerinin çabalany- la üçüncü yılına ulaşan festivale ilgi her geçen yıl artıyor. Pazar günü sona erecek olan festival için ülkemizden ve dün- yanın çeşitli yerlerinden gelen altmış kadar sanatçı. gönüllü teknik ve prodüksiyon ekipleri 7 Eylül'de Assos'ta çalışmalara başlamıştı. Bu yıl festıvalde gös- terilerin çoğunluğunun üç hafta- lık bir çalışmanın ürünü olması- na özen gösterildi. Assos Festi- vali'nin Genel Sanat Yönetme- ni Hüseyin Kanrcıoglu amaçlan- nı ve niteliklerini şöyle özetli- yor: "Assos Festivali duyarlı. spontane ve tehJikeli. Aslında sa- naûn da böyle olması gerekmez mi? Amacımız bu duyarlılığı ta- şıyan, olaylara değişik bir gözle Festivale bu yü Avustraha, Avusturya, Amerika, tngiltere ve Fransa'dan yabancı konuklar katılıyor. Dağıstanlı müzisyen Kamil Tchalaev Behramkale ve Paris çocukterfle birlikte. (Fotoğraf: GAMZE KUTLUK) bakabilen, insanda ortak dili ara- yan ve sanatsal birikimiyle tehli- keyi göze alabilecek sanatçılan bir araya getirmekT Festival bu yıl Avustralya. Avusturya. Amerika, Ingiltere ve Fransa'dan katılan yabancı ko- nuklannı ağırlıyor. Chapel of Change adlı Avustralyalı iki ki- şilik performans grubunun yö- netmeni Rainsford bu yıl The Descent" adlı gösterisiyle Avust- ralya'nın en önemli tiyatro ödül- lerinden biri olan 'The Green Room Awards'da en iyi yönet- men seçildi. Hareket ve ritüel üzerine kurulu bir tiyatro anlayı- şına sahip olan topluluk ağır. son derece görsel, mistik çalışmalar gerçekleştiriyor. Chapel of Change Assos'ta Çanakkale Sa- vaşı'nın kendi toplumlanndaki bilinçaltı boyutunu işleyen bir çalışma sunuyor. AvTJsturyalı grup 'Tanzatelier Sebastian Pranti* Doğu ve Batı hareket tarzlannı bağdaştırmaya çalışa- rak, özellikle mekâna özgü çalış- malar üzerinde yoğunlaşıyor. Değişik ülkelerden altı dansçı- dan oluşan bu modern dans top- luluğunda Hataylı Türk dansçı Ziya Arazi de yer alıyor. Toplu- luk evrensel bir tiyatro tarzı ola- rak çağdaş dans. müzik. edebiyat ve güzel sanatlan doğrudan bün- yesine alarak onlan kendi diline çeviriyor. tngiltere'den gelen Emmets. yeni tngiliz tiyatrosunun çeşitli topluluklanndan oyunculan bir araya getırivor. Son derece gör- sel, komediyı hiçbir zaman unut- mayıp güncel temalara bir baş- ka gözle bakan yönermen Jonat- han Stone, canlı müzik ve yük- sek enerjili beden dıli kullanan oyunculardan yararlanarak As- sos'ta batı İngiltere argosunda turist anlamına gelen 'Emmets' adlı bir eösteri sunuvor. l birfestival' Paris'tc çocuklarla çalışan dansçı Sabine Jamet geçen yıl Behramkaleli çocuklarla başarlı bir gösten gerçekleştırmışti. Ja- met bu yıl da Fransa'da bazı ku- ruluşlardan fon bularak iki Fran- sız çocuğun Assos "a gelmesini festivalden sonra da Behramka- le köyünden iki çocuğun Fran- sa'ya giderek orada bir gösteri- de bulunmalannı sağladı. 'Kuy- rukluyıldızlarınGizi' adlı göste- . ridf-çojuktorla, birlikte Fransız oyuncu Yvan Druze ile Dağıs- tanlı müzisyen Kamil Tchalaev de görev alıyor. Kaliforniya'dan gelen performans sanatçısı Di- ana Morto ise tek kişilik bir gös- teri gerçekleştirecek. Assos Festivali'ne katılan yer- li topluluk ve sanatçılar arasın- da ise Mustafa Avkıran'ın 5. So- kak Tivatrosu, Hüseyin Katırcı- oğlu yönetimindeki YaDa Tiyat- ro. Çağla Ormanlar. Arhan Ka- yar&Hüseyin Alptekin yer alı- yor. Üç değişik eleştirmenin bir eleştiri bülteni çıkaracağı festi- valde pazar günü de izleyiciler- le bir söyleşı düzenlenecek. As- sos Festivali'ne katılan Avustral- yalı ve tngiliz topluluklargöste- rilerini daha sonra Istanbul'da Tarihi Darphane etkinliklerine ve Bursa'ya da taşıyacak. çocukluk anılanndan kaynaklanan, kendi geçmişiyle bir muhasebe niteli- ğinde olan yapıtlar üretiyor. Kaynağı yine kendi geçmişinde bulunan simge- lerle yüklü bir ikonografi kullanan Lo- uise Bourgeois. aile ilişkileri, bireyin doğayla (kimi zaman kendi doğasıyla) mücadelesi, yalnızlık, acı, korku, kadı- nın kimlik arayışlan ve sancılan gibi temalara değiniyor. 'Gövde', inceleme alanı Louise Bourgeois'nın gelişim çizgi- si içinde aile ilişkileri önemli rol oyna- mış. Babasının çocuk bakıcısıyla, anne- sine ve aileye olan sadakatsizliğinin ço- cuk yaşta açtığı derin yaralan ilerki yıl- larda başta "Babanın Tahribaü" olmak üzere birçok yapıtında yansıtan Louise Bourgeois, ünlü fotoğrafçı Robert Mapplethorpe'un çektiği portresinde, devasa bir penis biçimindeki "Filette" (Küçük Kız) adlı heykelini kolunun al- tma alarak hınzırca sıntmış. Gülünç bir erotizm çerçevesinde kadın - erkek ay- nmına alaysı biryaklaşım sergileyen bu fotoğrafta, Bourgeois'nın birçok yapı- tında karşımıza çıkan çok katmanlı an- lam çerçevesi var. arzulannı ortaya ko- yan bir kadın. korumacı bir ana, "güç simgesi"ni oyuncak bebeğini taşır gibi taşıyan yaramaz bir kız çocuğu... Bugün 20. yüzyılın en popüler imaj- lanndan biri haline gelen "Femme Ma- ison"dan günümüze uzanan çizgide, Louise Bourgeois için 'gövde' önemli bir 'inceleme alanı'. "Femme Ma- ison"da insan gövdesiyle insanın kurdu- ğu yapılar arasında benzer- ^ ^ ^ ^ ^ likkuran vebirkadınınba- şını ev biçiminde cisimleş- tiren Louise Bourgeois, ev ile kadını özdeşleştiriyor, önemli bir gerçeğe işaret ediyordu. Son vıllarda ger- çekleştirdiği enstalasyon- larla küçük 'hücreler* ku- ran sanatçı. bu hücrelerde yeralan kimi zaman figür- ler, gövde parçalan ve ki- mi zaman da soyut şekiller aracılığıyla her izleyicinin kendi geçmişinden de kı- nntılarbulabileceği 'bellek odalan' varatıvor tngiliz Oda Orkestrasrnın şefı Shuntaro Sato henüz 25 yaşında. 6 Oğrenmenin en iyi yolu çahşmak' NURDAN CtHANŞÜMÜL Yapı Kredi Sanat Festivali kapsa- mında önceki akşam AKM'de lngi- liz Oda Orkestrası şef Shuntaro Sa- tove solist Ian Fountaineşliğinde bir konserverdi. 1995-96 >ılında35.ku- ruluş yıldönümünü kutlayan orkest- ranın 96 >ılından bu yana şefliğini Shuntaro Sato yapıyor. Henüz 25 yaşında olan Sato. 1991 yılmda politika eğitımi almak üzere Ingiltere'yegitti. "Ancakburadadd- di bir rahatsızlık geçirdim. Öbneden önccgerçekten istediğim bir şevi yap- maya karar\erdim; bu da müzikle il- gili bir şeyo)maJı\ dı. Ben de şefouna- ya karar verdim" diyor. Böylece Morley Akademisi'nde müzik eğiti- mine başlayan Sato, Winifred 1<o- berts ve Lawrence Leonard ile bir- likte çalıştı. Kraliyet Müzik Akademisi'ndeki eğırimi sırasında bir orkestra kuran Sato bu orkestra ile birlikte Beetho- ven'ın bütün yapıtlannı seslendirdi. New Camden Orkestrası 'nda Robert Hanstock'un kendisi için yazdığı a Sinfonfctta"yı yönetti. Bir Scho- nenberg uyarlaması olan Mahler'in "Das Lied von der Erde" isimli ya- pıtmdaki başanlı şefliği ise müzik çevrelerinde adından sıkça söz edil- mesini sağladı. "Orkestra şefliğine başladığımda yeteneğim olup olmadığuıı bilmiyor- dunı. Uç yıldan fazla şeffik yapma- maya karar verdim ve İngiliz Oda Orkestrası beni davet ettL Ingiliz O- da Orkestrası uluslararası üne sahip bir orkestra. Bu orkestra üe birlikte çahşmak oldukça büyük bir şans." Öğrenmenın de sonu yok onun için. "Yaşamın sonuna kadaröğrenebilir- siniz. Orkestra şefliğini ögrenmek da- ha önceden alnıış olduğunu/ müzik eğitimine ve müzik geçmişinize bağ- iıdır. Henüz çok gencim. öğren- mem gereken çok fazla şey var. Bunun en iyi yolu çalışmaktır." Ortaoyuncular sonunda tiyatrosuna kavuşuyor Külrür Servisi - Ses Tiyatrosu'nun tamamen çe- lik konstrüksiyona alınarak eski biçimiv le korun- masına yönelik çalışmalar sürüyor. Aralık 1997 tarihinde bitmesi planlanan çalışmalar sonunda ye- nilenen Ses Tiyatrosu'nda. Ortaoyuncular. bu ta- rihten itibaren yeniden Ferhan Şensov 'un "'Ferhan- gi Şeyler", "Fetek Bir Gün Salakken " \ e "Haldun Taner Kabare" adlı oyunlannı sergile\ecekler. 1998'de. yenilenmiş Ses Tiyat- rosu'nun repertuvanna, sanat- çının halen üzerinde çalıştığı "Çok TuhafSoruşturma" adlı yeni bir de oyun eklenecek. Oyunun kadrosunu Ortaoyun- cular, Haldun Taner Kabare Ti- yatrosu oyunculan. Rasim Öz- tekin ve LeventÜnsaloluştura- cak. Ferhan Şensoy, Ses Tiyat- rosu'nun tamamen çelik konst- rüksiyona alınarak eski biçi- miyle korunmasına yönelik onanm çalışmalannın Aralık 1997'de son bulmasınrn düşü- nüldüğünü ve Ortaoyuncu- lar'ın bu tarihten itibaren, ti- yatroda, 11 yıldır sergilenen "Ferhangi Şej'ler" oyununu, bunun ikinci cildi olarak ta- nımlanan "Felek Bir Gün Sa- lakken"i ve Haldun Taner'in düz yazı ve skeçlerinden ken- disinin kurgulayıp, Derya Baykal'ın yönettiği "Haldun Taner Kabare"yi sergileyeceğini belirt- tı. Mart 1988'de Ortaoyuncular'ın repertuvanna, Ferhan Şensoy'un yazıp yönettiği "Çok Tuhaf So- ruşturma" adlı yeni bir oyun katılıyor. "Felek Bir Gün Salakken" 11 ve 12 Ekim'de Kadıköy'de sergilenecek. "Ferhangi Şevler""in 1238'inci gösterisi ise3 Ekim'de Harbiye Açıkha- va Tiyatrosu'nda. 6 Ekim-23 Ekim arası Bakırköy. Kadıköy, Kartal, îzmit, Eskişehir, Adapazan, Düz- ce, Bolu. Ereğli, Zonguldak ve Karabük'te, 3 Ka- sım-11 Kasım arası Balıkesir, Vlanisa, Aydın, De- nizli, Antalya, Konya. Isparta ve Burdur'da sergi- lenecek ve oyun 1282'nci göstensıne ulaşacak. "Ferhangi Şeyler"in bu denli başanlı olmasmı güncel olan ve izleyicivle diyalog biçiminde geli- şen bir oyun olmasına bağlıyor Şensoy: u Ferhan- 0 Seyler'in bunun dışmda oturmuş. kemikleş- miş klasik bir omurgası var ve bu değişmiyor. zaten değişmemesi de gerekir başka bir oyun oy- namıyorum... Ferhangi Şeyler'in kemik- leşmiş bir izleyicisi var. Tür- kiye'de genellikle politik or- tam çok karıştığında ya da çok önemli olaylar olduğun- da bu seziliyor. Bir de baka- lım Ferhan bu konuda ne di- yor deyip merakından gelen var. çünkü o akşam izleyici orada bu olaylann konuşula- cağını biliyor. Diyelim ki bir Susurluk olayında, Ferhangi Şev ler'de birdenbire bir pat- lama oluyor. Zaten o izleyici, sadece o güncel haberi izle- meye geldiğinden. ovıınun di- ğer kısımlan ezber niteüğine ka\ uşmuş oluyor, seyirci da- ha önce izlemiş. Başlıyorum oyuna. bir de bakıyorum gü- lenvok. Sonra farkediyorum ki. taze bir espri olduğunda birden ortalık yıkılıvor... Fer- hangi Şevler'i gençken kendi izlcyip. sonra ço- cuğunu getiren de var. biliyorsunuz. Bu oyun, hiçbir zaman bu kadar oynanacağı düşünüle- rek çıkmış bir şey değildi..." Sanatçı. 1998'de sergilenecek >eni oyunu "Çok Tuhaf Soruşturma" için ise şunlan söylüyor: "Çok Tuhaf Soruşturma. son vıllarda Türki- ye'de. neredeyse kara mi/ah boyutuna ulaşan uvumsuzluklar üstüne, tamamen vanlışlıkla içeri giren bir adamın. soruşturmasından ha- pishane safhasına kadar başından geçenleri an- latan bir ovun. Hapishane safhasında herkes tahlive oluyor. bir tek o olamıvor..." 'Örümcek'' heykeli Bu yıl "Yaşam, Güzel- lik, Çeviriler/Aktarımlar ve Diğer Güçlükler Üstü- ne" başlığıyla gerçekleşti- rilen Uluslararası İstanbul Bienali'nin en yerinde se- çimlerinden biri Louise Bourgeois... Onun sanatı- nın kaynağı, yaşamı. Sana- tın. "akhnı korumanın ga- rantisi" olduğu inancıyla çalışan Louise Bourgeois. rüzgârlara kapılmamış, satma kaygısıyla çalışma- mış, sanatı gerçekten bir varlık meselesı olarak gör- müş ender sanatçı lardan. Bienal kapsamında Aya lrini'de "Orümcek" adlı ünlü heykeli sergilenecek. Bourgeois'nın Oxford Modern Sanatlar Müze- si'nde iki yıl önce gerçek- leştirilen ilk Ingiltere ret- rospektifinde görme ola- nağı bulduğumuz "Orûm- cek", insan boyunun iki misli ve upuzun bacakla- nyla izleyicinin üzerine bir kafes gibi kapanıyor. Çe- likten gövdesinin alt bölü- münde doğurganlığını simgeleyen bir yumurta kesesi bulunuyor. Çevresi- ni saran bütün varlıklardan daha güçlü bir doğal sim- ge olan bu yaratık, hem dehşet saçıyor, hem de o yumurta kesesi nedeniyle tuhaf bir biçimde altında uzun süre durmak, adeta korunmak duygusu uyan- dınyor. Bourgeois'nın tüm ya- pıtlannda izley iciye böyle şizofrenik haller yaşatan bir akım var... Çok güçlü bir sanatçı Louise Bourge- ois, ama gücün kendisini tedirgin ettiğini söylüyor: "Gerçekyaşamda kendimi kurbanla özdeşleştiririm hep, zaten bu nedenle sa- nat yapmaya başladım. Sa- natta ise katilim. Sanat ya- parken, vicdanıyla yaşa- mak zorunda kalan katilin durumunu yaşıyorum. Pa- siftcn aktife bir geçiş süre- ci yaşanıyor. Sanatçı olarak güçlü bir insanım gerçek- ten de ama yaşamda radya- törün arkasına saklanan fare gibiyim-. Akıl her za- man üstün geür. Gerçek ya- şam, böylece sanatta ifade bulur." ' Bugün 87 yaşında olan Louise Bourgeois'nın ya- pıtlan dünyayı dolaşırken, o atölyesine kapanmış üretmeyi sürdürüyor. Hak ettiği saygıyı çok geç gö- ren bu olağanüstü kadının İstanbul Bienal'inde yer alması gurur verici. Arak- nofobiniz varsa bienal baş- lamadan yenin! iolita' İtalya'da gösterimde H Kültür Servisi - Dominique Svvain ve Jeremy Irons'ın rol aldığı ve Adrian Lynes'in yönettiği. "Lolita" isimli film İtalya'da gösterime girdi. Madimir Nabokov'un romanından uyarlanan film milyonlarca dolara mal oldu. Avrupa caz festivalleri direktörleri İstanbul'da • Kültür Servisi - Avrupa'nın en önde gelen caz festıvallerinın yönetıcilen İstanbul'da buluşuyor. İstanbul Külrür ve Sanat Vakfı tarafindan düzenlenen Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin de üyesi olduğu Avrupa Caz Festivalleri Birliği, 1998 yılı Temmuz ayındaki festıvallerin program çalışmalannı başlatmak için 25-29 Eylül tarihleri arasında The Marmara Oteli'nde bir araya geliyor. 1998 yılında İstanbul Caz Festivali'nde yeralacak programlann ön görüşmelerinin de yapıîacağı toplantılara Montreux (Isvıçre). North-Sea (Hollanda). Monrreal (Kanadal, Pon (Finlandiya), Molde (İsviçre), V'itoria (Ispanya), Umbria (Perugia, Italya). Vienne (Fransa). Viyana (Avusturya) ve İstanbul caz festivallerinin direktörleri katılacak. Dustin Hoftman'a ödül • Kültür Servisi - Ingiliz Akademi Film ve Televizyon Ödülleri, önceki akşam Beverly Hılls'te düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Dustin Hoffman sinema dünyasına katkılanndan dolayı ödül aldı. Hoffman'a ödülünü sinema oyuncusu John Travolta verdi. Yılmaz Giiney anılıyor • Kültür Servisi - 13 Yılmaz Güney Eylül Anma Etkinliklen. Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde sürüyor. Uluslararası Yazarlar ve Sanatçılar Birliği (IWÂA) tarafindan 1995 yılından beri gelenekselleştirilen "Yılmaz Güney Eylül Etkinlikleri". paneller. film gösterileri ve kültür geceleri şeklinde çeşitli merkezlerde sürdürülüyor. IWAA'nın bu amaçla 1995'te ilkini "11. Eylül" olarak gerçekleştirdiği geniş çaplı etkinlik, 4 Ekim'de saat 17.00'de başlayacak. Stuttgart kenti •'Liederhalle Kultur und Kongresszentrum, Hegelsaal'deki kültür gecesinde, Türkiye'den Ezginin Günlüğü. Ferhat Tunç. Hasan Yükselir ve Beyhan Aksov "un yanı sıra Güney üzenne yapılacak konuşmalar da yer alıyor. Etkinlik kapsamında avnca. IVVAA üyesi sanatçılann yaptığı bir sinevızyon göstensi de yapılacak. Ote yandan, 1WAA üyesi yazarlar, Yılmaz Güney'in 16 sayfalık kısabiyografisini "IW,AA Unutulmayanlar Dizisi 2" olarak yayımladı. John Leımon'ın FBI dosyaları açıklandı • Kültür Servisi - FBI, geçen perşembe günü 1970'lerde savaş karşıtı açıklamalanndan dolayı gözaltına alınan Lennon'un dosyalarını açıkladı. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği yaptığı açıklamada. Lennon'un gözaltına alınmasının tamamen politik nedenlere davandığını belirtti. Kaliforniya Üniversitesi'nden profesör Jon Wiener, 1985 yılında John Lennon hakkında yazdığı "Come Together: John Lennon ın His Time" isimli kitabında "düşünce özgürlüğü"ne dayanarak bu belgelerden daha önce bahsetmiş ve hakkında dava açılmıştı. Yüksek Mahkeme'de ^onuçlanan davayı kaybeden FBI. belgeleri ortaya çıkardı ve aynca avııkat ücretini de ödedi. \Veiner. Richard Nixon'ın (1969-1974) başkanlığı sırasında hazırlanan dokümanlarda Lennon'dan çok Nixon dönemındeki FBI ve Vietnam Savaşı'ndan bahsedildığini söylüyor. VV'einer. dosyalarda Lennon'un dönemin hükümetine karşı şıddet içcren bir olayda yer aldığını belirten hiçbir belge olmadığını. yaptığı toplantılarda yalnızca banş isteklerinden bahseden Lennon'un politik nedenlerle sessiz kalmasının istendiğini anlatıyor. Vt'einer'm avukatlanndan Don Marvelefsky, Lennon'un gözaltına alınmasının beklenmedik bir olay olduğunu ve FBI'ın bu gözaltıvla kanunlan çiğnediğini söylüyor. Önümüzdeki günlerde Lennon'un gözaltına alındığı dönemi anlatan bir kitap yazacağını açıklayan John VVeiner. Lennon hakkında hazırlanan dosyalarda isim belırtilmeyen yabancı hükümetlerin de açıklamalannın yer aldığmdan bahsettı. İlhan Şeşen Bodrum'da • Kültür Servisi - ilhan Şeşen: yaz mevsimini 29 Eylül -1 Ekim tarihleri arasında "Bir Yaz Daha Birti" adlı parçasıyla Bodrum Mavi Bar'da kapatacak. Yaşam Radyo tarafindan yılın erkek sanatçısı seçilen İlhan Şeşen. önümüzdeki günlerde Burhan Şeşen ve Gökhan Şeşen ile bir araya gelerek bir Gündoğarken "Best of"u çıkaracak. Cumok, Eleştiri Kitabevi'nde • Kültür Servisi - Kadıköy Cumok Kültür ve Sanat Kolu 1997-98 dönemi etkinliklerine 'Fotoğraf Sanatına Öznel Bir Bakış' başlıklı etkinliği ile başlıyor. Bugün saat 18.30'da Eleştiri Kitabevi'nde gerçekleşecek etkinlikte fotoğraf sanatçısı Orhan Cem Çetin dia gösterisinin ardından katılımcılarla fotoğraf sanatının felsefi boyutunu tartışacak. (373 38 24) McCartney'den Oasis'e tepki H Kültür Servisi - Beatles'ın gitaristi ve solisti Paul McCarrney. ünlü topluluk Oasis'in solistleri Noel ve Liam Gallagher'ın yalnızca kendilerini düşündüklerini ve bencil olduklannı söyledi. McCarrney, Nevv Statesman magazin dergisine yaptığı açıklamada, Oasis'in kendisi için hiçbir anlamı olmadığını. ancak yine de başanlı olmalannı dilediğini söyledi. YAPI KREDİ SANAT FESTİVALİ '97 BUGÜN ' H Fransa llusal SenfoniOrkestrası saat 21.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde izlenebilecek. I Tango Pasion ve Sexteto Mayor Orkestrası saat 21 .OO'de Efes Antik Tiyatro'da yer alıyor. -3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle