Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 1997 ÇARŞAMBAI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Atatürk'ün Köylüsü, Ordusu ve Toprak Reformu
Prof. Dr. CAHİT TALAS
B
ılıyoruz kı Atatürk çok
yonlu bır yuce devlet
adamı ve Turk buyugü-
dur 'Yûzyılımızın nadır
yetıştırdığı ınsanlardan
bındır Askerhk tanhın-
de eşıne az rastlanan bır komutan olma-
nın otesınde ortaçağı aşmakta güçluk
çeken btrtoplumdan tutarlı ve homojen
bır ulus >aratmayı kısa bır zaman sü-
recııçındebaşarabılmıştır Bağımsızlık
sa\aşını başlattığı sırada yenık ve bö-
lunmuş Osmanlı lmparatorluğu'nun
karmaşık yapısından uç yıl ıçınde
(1919-1922) Bınncı Dunya Savaşı'nın
mağrur devletlennı yola getınp her açı-
dan yenı bırdevlenn yaratıcısı olmak ve
bunu saldırgan duşmanla ıçerde ışbırlı-
ğı yapan kırru guçlere karşı gerçekleş-
tırebılmek, benzen bulunmayan bır
dunva olayıdır Ustun yeteneklennı ve
dehasını once savaş alanlannda ortaya
koydu ve askerlık tanhınde az rastlana-
bılen başanlar sağladı Başanlannı ıde-
al arkadaşlan v e sa\ aş alanlanndakı ko-
mutanlan ıle ıçtenlıkle paylaştı Batı
Cephesı IComutanı Jsmet Paşa'ya, tnö-
nu Savaşlan'ndan sonra ulaştırdığı me-
sajında "SizoradayahıızdiışmanıdeğU,
ulusun kara yazgısını da yendiniz" der-
ken bu nıtelığının ünlu orneklennden
bınnı sergılıyordu
1- Atatürk'ün yucelığını sımgeleyen
pek çok nıtelıklen var Bunlardan bır-
kaçı da ekonomıye ve sosyal adalete
verdığı onemde gün ışığına çıkıyor
TBMM'nın 2 toplantı yıhnı unlu açış
konuşmasında (1922) sosyal adalet ıl-
kesını, dramatık saptamalarla, çağıru
aşan dûşüncelennde ortaya koydu O
açış soylevınde Gazı Mustafa Kemal
şoyledıyordu "Türkiye'nin gerçek sa-
hibi ve efendisi, gerçek ûretici olan köy-
ludür. O halde, herkesten çok refah,
mutluluk ve servete hak kazanan ve la-
yık olan kovludur. Turkrve Buyuk Mil-
let Meclisi HukumerTnın iktisat politi-
kasının esası bu temel amacı sağlamak
oiacakttr."
Kuşkusuz, köylunun toprak ağalan-
na karşı bağımsız bır konuma ulaşabıl-
mesının temelınde toprağuı böluşulme-
sı, başka bır deyışle koylûnun kendı
toprağına sahıp olması gerçeğı bulun-
maktadır Bunun gerçekleşmesı ıse top-
rak reformu ıle olur Koylûnun yaşam
dûzeyının sağlıklı ve hakça bır doğrul-
tuda oluşabılmesının temelınde bu ol-
gu ve gerçeğın bulundugu, 1920'den be-
n Mustafa Kemal'ın duşuncelennde ve
bılıncınde yennı almıştır Bu bılınçle
dıyordu kı "Çiftçhe arazi vermek de
hûkümetin sûrekli olarak izlemcsi gere-
ken bir durumdur. Çahşan Turk ko\ lü-
süne işleyebileceği kadar toprak sağla-
mak ülkenin uretimini zenginleştirecek
başhca çareterdendir." Toprak reformu
hemen dıyelım^ü, Atatürk'ün ısrarla
uzennde durduğu bırkaç konudan önde
gelenı olmuştur Toprak reformunu ıkı
nedenle ışlemıştı Once, köylü, ağaya
bağımlı olmaktan kurtulur Sonra dada-
ha elvenşlı ve sağlıklı bır yaşam duze-
yıne bu yoldan daha kolay ulaşabılır
Her düzeyde bağımsızlık Mustafa Ke-
mal'ın karakten olmuştur Şu halde, de-
nılebılır kı toprak reformu O'nun doğa-
sının, ekonomık ve toplumsal duşunce-
sımn sureklı bır >anı, bır nıtelığıdır
1938 yılmda, yaşama gözlennı yumun-
caya kadar toprak reformu konusunu
genelhkle hep gündemde tutmuştur
"Toprak yasasının bir sonuca varması-
ıu beklhorum. Çıftçı aılesının geçinece-
ği ve çahşacağı topraga sahıp olması ge-
reklidir. Vatanın sağiam temeli ve iman
için bu esasür" dıyerek ısrannı sürdur-
muştur Hastahğının ıyıce anlaşıldığı
1937 yılında TBMM'yı açış soylevın-
de de toprak reformu ve köylunun ke-
sınhkle toprak sahıbı olması konusun-
da da şu onemlı gerçekler uzennde dur-
muştur 1) LTkede topraksız kovlu. çift-
çi bırakümamahdır. 2) Toprak bir aile
geçindirmeli ve hangi nedenle olursa o4-
sun bölunmemelidir. 3) Sahip olunabi-
lecek toprak genişliği sınırlandınlmab-
dır. 4) Toprağı işlemek için gerekli olan
her çeşit donatım çiftçı ailesine sağlan-
malıdır 5) Devletçe ornek çiftlikler ku-
ruiarak çıftçilere gerekli bılgıler aktanl-
malı ve veni teknik gelişmeler vayılma-
hdır.
2-Atatürk her alanda yucelme yolun-
dakı bır Turkıye ıçın duşûnmüş, bu du-
şuncelennı bıkmadan halkına aktarmış
ve duyurmuştur Orneğın 1937 yılının
sonbahannda şu duşuncelenru de ulu-
suna sunmuş ve demıştır kı "Büyük
davamız medeni ve mflreffeh millet ola-
rak varbğımızı v uceltmektir.
Bu yalnız kurumlannda değü, duşün-
ceierindetemelli bir devrim vapmış olan
bıiyük Turk millerinin dinamik ideali-
dir. Bu idealı en kısa bır zamanda başar-
mak için duşiince ve hareketi beraber
yürutmek zorundayız. Bu girişimde ba-
şan ancak planla ve akılcı doğrultuda
çahşmalarla mümkün olabilir. Bu se-
beple okuyup yazma bilmeyen tek va-
tandaş bırakmamak, memleketin bu-
yuk kalkmma savaşımının ve venı çatı-
şının istediği teknik elemanlan vetıştır-
mek, memleket dava ve ıdeoktjısıni an-
layacak, anlatacak kuşaktan kuşağa ya-
şatacak birey ve kurumlan yaratmak_
tşaretetâğbn UkeJeri Turk gençliğinin
dimagında, ulusun bilincinde sûrekli
canlırurmak,üniversitelerimizevey1ik-
sekokullanmıza düşen başlıca gorevler-
dir."
Ve sonra Atatürk bır kez daha Türk
halkına dönuyor ve orduya ılışkın du-
şuncelenru açıklıyor Dıyor kı "Ordu,
Türk ordusu.- tşte bütün mflietin göğ-
sıinü güven, gunır duygulan ile doldu-
ran şanh ad. Onu bu yıl içinde kısa ara-
nklarla Ud kez bıiyük kutleler halinde
vakından gordum. Trakya ve Ege büyük
manevralannda dısıplinini. enerjisini,
subaviannın vukuflu çalışmalannı, bii-
yuk komutan ve generallenmızın yiık-
sek sevk ve kabihŞetlerini gördüm, de-
rin krvanç duydum, takdir ettim.
Ordumuz; Türk topraklannın ve
Tıirkive idealini gerçekleştirmek için
harcamakta olduğumuz duzenli çalış-
malaruı yenilmesi olanak dışı güvence-
sidin..
Ordunun ekonomik, kultüreL sosyal
savaşlanmızda bize aynı zamanda ge-
rekli elemanlan da yetiştireccgine. bü-
yuk bir okul durumuna getirileceğine
de kuşkum yoktur."
3- Atatürk'ün olumunden sonra top-
rak reformu duşûncesı. yanı ağanın, fe-
odal beyın ve şeyhlenn ellermde tuttuk-
lan topraklann dev letleştınlıp topraksız
halka dağıtılması konusu yavaş yavaş
toplumsal ve sıyasal gundemden çıktı
Cumhurbaşkanı tnonu'nün, Başbakan
Şukru Saracoglu'nun ve Tanm Bakanı
Prof ŞevketRaşjtHaüpoğhı'nunçaba-
lan yetersız kaldı Parlamentonun bıle-
şımı bır toprak reformu gerçekleştınl-
mesıne elvenşlı olmadı
4- Topraksız köylunun, başka bır de-
yışle tanm kesımı çalışanlannın, ırgat-
lann yazgılan da yıllar boyunca değış-
medı Kapsamlı ve konunun özellıkle-
nne uygun bır Tanm Iş Yasası bıle çı-
kanlamadı Tanm kesımınde çahşan ış-
çılenn sosyal guvenlık sorunlan uze-
nnde de yetennce durulmadı Oysaana-
yasanınİ maddesıne gore Türkiye,sos-
yal bir hukuk devletidir. Bu, son derece
çağdaş ve demokrarık bır nıtelemedır
Aniamı ıse kısa 1) Devletın ekonomık
açıdan ulusal gelınn dağıhmında den-
gecı, 2) Hukuksal açıdan eşıtlıkçı ve 3)
Sıyasal açıdan da katılımcı olmasıdır
Türkiye bu gelışme ve oluşumlara
ulaşmakta guçlük çektı ve çekıyor Iş-
sızlık son derece yaygın ve sureklı Ata-
turk'un herkesten çok refaha, mutluluk
ve zengınlığe layık gördüğu köyjusu
ıse, açlığın sınırlannda yaşıyor ve yıl-
lar boyunca bır tanm ış yasasmdan yok-
sun bırakılarak, sosyal adalet anlayışın-
dan yoksun tutularak doğup büyuyor ve
o> le toprağa donuyor
ARADABİR
Doç. Dr. ZEHRA GENÇ
Uludağ L nıversıtesı Oğretım Uvesı
Tıbbi Genetik ve Etik
"Koruyucu onlem sagaltımdan daha lyıdır * Her
hekım bu deyışı doğal olarak doğru bulmasına
karşın gunluk rutın ıçınde doğrudan doğruya has-
tayla muhatap olma zoaınluluğu, bu onemlı deyı-
şın genelhkle yalnızca sozde kalmasına neden
olur Hekımlenn bazılan çoğu kez ağır, hatta ba-
zen olume goturen genetik bır hastalığın koruyu-
cu hekımlık onlemlen dahılınde ebeveynın arzu-
suyla etık ve hukuksal kurallar çerçevesınde, or-
neğın hasta bır bıreyın oluşmamasını onerebıle-
ceğının bılıncınde değıldırler Çok sayıda genetik
kokenlı anomalı ve hastalıkta genetik bılgı teme-
hne dayanarak bellı bır olasılıkla ongorude bulu-
nulabılır Bu konuda deneyımlı olan Genetik Da-
nışma Merkezlen ve yurtdışı kaynaklar bolgesı
ongorulerın mumkun olduğunu gostermektedır
insanlar ağır hasta olması muhtemel olan çocuk-
lann doğumunu arzu etmeyebılmekte ve hekfrri-
lere bu konuda doğrudan sorular yoneltmektedır-
ler Ulkemızde bunlar her ne kadar henuz ozlenen
sıklıkta olmasa da bu tur sorulara muhatap olan
ılgılı kışı, kendını problemle ozdeşleştırme zorun-
luluğunu duymalıdır Boylesı konularla karşılaşıl-
ması durumunda hekımın ışı zorlaşmakta ve yıl-
lar oncesı, eğıtım donemınde okuduğu genetik
bılgılen anımsamaya çabalamaktadır Dığertaraf-
tan ıse eğıtım donemınde bazen sınıf geçme kay-
gısıyla edınılen genetik bılgı çok genlerde kalmak-
tadır Bır başka sorun da, genç hekım adayları ıle-
nde, ınsan genetığı temelıne dayanan hastalıklar-
la sıklıkla karşılaşabıleceklennı ya da karşı karşı-
ya geldıklen hastalıklann bır kısmının kalrtsal ko-
kenlı olabıleceğını ongorememektedırier
Bunun sonucu olarak hekım, çare arayana ne
onereceğını bılememektedır, boyle bırdurumdaya
pek bır şey soylemeyen bır yanıtla sorunu geçış-
tırmeye yonelmekte ya da kalıtsal yukun genel
geçer kurallannı anımsayarak bazen yanlış yon-
lendırmeler yapabılmektedır
Ulkemızde de son yıllarda bu konuda hem halk-
ta hem de bılım adamlarında bellı duzeyde bır bı-
lınçlenme olduğu art arda kurulan Genetik Danış-
ma Merkezlen'nden gorulmekte ve muhatap kı-
şılerın artık sorunun bılıncıne vacdıklan ve bu ko-
nudakı bılgı eksıkfığınden rahatsız olduklan belır-
lenebılmektedır Dığer taraftan ıse gunluk rutın ve
ağır çalışma şartları ınsan genetığı alanındakı çok
sayıda spesıyel ve çoğu yabancı dıldekı lıteratur-
le yeterı kadar ılgılenmeye zaman bırakmamak-
tadır
Kanımızca çok onemlı bır başka konu da şudur
Tıbbı genetik ne yalnızca hekımlenn ne de yalnız-
ca bıyologların uzmanlık alanı ıçınde olmalıdır.
Çunku genetik sorunlar ve danışmanlık sadece
tıbbı ve genetik bılgı donanımıyla yetınılmemesı
gereken bır alandır ve ınterdısıplıner çalışma ge-
rektırır Adındandaanlaşılabıleceğıgıbı "genetik",
"genesıs" kelımesınden gelır Bu kelıme ıse eskı
Yunancada, meydana getırılen, doğurulan, var
edlen aniamlannın karşılığıdır Dığer taraftan ıse
gunumuzdekı soylemınde ıçınde "etık" deyışını
bu unduran nadır bılım dallanndan bınsıdır Öyley-
seozellıkle de bu konuda çare arayanlara yardım-
dabulunmayı amaçlayan herkes, konunun etık ve
hu<uksal yonuyle de ılgılenmelı ve boyle bır ko-
nuda soyleyeceğı her kelımenın psıkolojık, sosyal,
hu<uksal ve tıbbı etık açısından onemının ve so-
nuaunun bılıncınde olmalıdır
MERSİN1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1994 1523
Mersın-Mezıtlı koyunde kaın ve tapunun 135 ada,
i ve 5 parsel, 30L IVd pafta 1 parsel, 19 pafta. 741
pareel 137 ada, 1 parsel, 138 ada, 4 parsel 110 ada, 1
parsel sayılı gaynmenkuller hakkında davacı AkıfOz-
urk vek Av Erkan Akış tarafindan davalılar Adem
Durukan v s aleyhıne açıhnış bulunan ızaleı şüyu dava-
ının vapılan duruşmasında, ılanen davalılara teblıgat
apılmasma karar venhıuş olmakla Adreslen tesbıt
sdılemeven davalılar Adem Durukan, Mehmet Yavuz,
Vun Demır ve Adevıye Yaylano'nun ıbraz etmek ıste-
uklen delıl ve belgelenm mahkeeımze göndermelen,
a da, tüm delıllen ıle duruşma gunu olan 23 10 1997
nınu saat 09 00'da mahkememızde hazır bulunmalan,
telıp beyanda bulunmadıklan, kendılenru bır vekılle
emsıl ettırmedıklen veya geçerlı bır mazeret bıldırme-
aklen takdırde, gıyaplannda yargılama yapılıp karar
enleceğı HLMKnun 509 ve510 md gereğınce da-
*a dılekçesı yeırne kaım olmak üzere ılanen teblığ olu-
:ur Basın 38108
Lee-Enfied
Prof. Dr. CENGİZ KUDAY
G
eçen aylarda, Londra'da, oğul-
lanmla bırlıkte gıttığım Mm-
penal WarMuseum" Bntanya
Imparatorluk Harp Müze-
sı'nde beraberce gorduğumüz
bır tufek ve onun hıkâyesı be-
nı ulkemızın geçmışıne goturmuştu Tufek, bır
vıtnn ıçınde sergılenıyordu Lee-Enfield Rıfle
7 7 mm 1 Dunya Savaşı'ndan 1945 yılının so-
nuna kadar Ingılız ordusunda kullanılan tufeğın
dıpçığı uzennde çok sayıda kuçuk çentıkler ve
ondan bıraz daha az sayıda büyuk çentıkler mev-
cuttu Altında tüfeğı tanıtan plakada Çanakka-
le savaşlan esnasında TurkJer tarafindan ele ge-
çınlen tufeğm zamanın Harbıye Nazın Enver
Paşa'ya hedıye edıldığı, daha sonra da Enver
P«şa tarafından,Hiçaz Emın.Ş*rif Huseyin'e he-
dtye «hldığj yazıyordu En sonunda ıse Emır •
Huseyın tarafindan LüMrence'e hedıye edıldığı •
behrtıhnıştı
Bılıyoruz veya bılmelıyız kı, Osmanlı Impa-
ratorluğu, yıkılışına kadar ıçte ve dışta bırçok
duşmanla savaşmıştır tran ıle 16 yy'm başında
başlayan ve ıkı ulkeden hangısınuı Ortadoğu'ya
hâkım guç olacağını belırlemek ıçın yapılan sa-
vaşlann sonuncusu 1821-1823 tanhlen arasın-
da yapılan anlaşma ıle netıcelenmış ve smır so-
nunda sabıtleştınlmıştır Dışta olduğu gıbı ım-
paratorluğun ıçınde de duşmanla çok savaşıl-
mıştır Bunlann bazılan bağımsızlık ısteyenmıl-
lıyetçı hareketler -kı genelde Hınstıyanlardı- ba-
zılan da Musluman olup unparatorluğun duzen-
sızlığınden kârlı çıkmayı uman ve valılık yap-
üklan ıllerde kendılenne özerklık, beylıkler ya-
ratmak ısteyen Osmanlı paşalannın ısyanlandır
I Dunya Savaşı, Osmanlı lmparatorluğu'nun
dığer buyuk devletlerle arasında bır büyuk dev-
let olarak son savaşıydı 1914 Ekımı'nde başla-
yan bu savaşta halıfe sultan kendısıne ve mütte-
fıklenne karşı sılaha sanlan herkese cıhad ılan
etü Başlangıçta uç muttefık olan Ingıltere, Fran-
sa ve Rusya'nın Orta Asya, Kuzey Afnka ve
Hındıstan'dakı topraklannda büyuk Musluman
nufuslan vardı Türkler ve müttefıklen Alman-
lar bu Musluman halklann cıhaJçağnsma uya-
rak efendılenne başkaldıracaklannı ummuşlar-
dı Bılıyoruz kı, bu hıçbır zaman gerçekleşme-
dı
Arabıstan yanmadası v e bu arada Mekke-Me-
dıne gıbı kutsal sayılan şehırler, 1 Dunya Sava-
şı'nda Cemal Paşa'nın sorumluluğuna venlmış-
tı Hıcaz'da, Peygambenmızın sulalesınden gel-
dıklennı ıddıa eden Şenf aılesı hâkımdır Hıcaz
kutsal yerler olduğu ıçın bıze vergı ve asker ver-
mezdı Ama Istanbul'dan altın çekerdı Alrmlar
SurraAlayı denılen özel alay v e duzenlenen gos-
*«4en sonrası torenlegöndenlırdı löfîlenın başın-
• -«da Surra EBUTI bulunurdu. Şereflı bır gorevı ye-
nne geürdığı sayılan Surra Emın, emanetlen
Şenfe teslım ederdı Aynca, padışahın hedıye-
lennı de gotururdü Aslan payı Şenfe kalan bu
duzen asırlar boyu boyle sürdü Bır defasında
Surra Emırlığı görevıru Enver Paşa'nın babası
yaptı Boylece Ahmet Bey, Haa Ahmet Paşa ol-
du
1
Şenf aılesının pek çoğu Istanbul'da Ayan
(senato) üyesı olarak Ayan'a hıç uğramadan ma-
aşlannı alırlardı
Hepsının Boğazıçı'nde ıhtışamlı yalılan,
köşklen vardı Işte bu Şenf aılesı, 1916 Hazıra-
nı'nın 2 günu, ısyanı, bu tufeğı ateşleyerek ılan
ettı Tüfeğın dıpçığınm uzennde çok sayıda kü-
çük çentık ve ondan daha az sayıda buyuk çen-
tıkler görürsunüz Müzede venlen bılgıye gore
buyük çentıklerbızzat Lavvrens tarafindan öldü-
rülen Türk subaylannı, kuçuk çentıkler ıse şehıt
edılen Turk askerlennı gostermektedır Başlayan
ısyan ıle Hıcaz ve Gunev Sunye'de Osmanlı as-
kerlennebaslanlaryapıldı Mekke'dekı Turk as-
kerlen Araplar tarafindan hastanedekı yaralı ve
hastalaravanncaya kadar olduruldu AmaSayın
Çölaşan'ın koşesınde yazdığı gıbı Fahri Paşa
kumandasında kaçak bır kuvvet, Peygambenmı-
zın kabnnı konımak ıçın, mutarekeden sonra
dahı 1 Dunya Savaşf nın en baş döndürucu sa-
vunmasını verdı Karşımızda bıze saldıranlar,
Peygambenmızın soyundan geldıkJennı soyle-
yenlerdır Fakat arkalannı Ingılızlere dayamış-
lardı Turkler ıse burayı savunurken bır marş
bestelemışlerdı "BırakmayızMedine'deyatanu
can veririz kuıtannz vatanı.
n
Geçen hafta yurdumuzun cennet köşelenn-
den bm olan Doğu Karadenız'de bır gezıye ar-
kadaşlanm ve sevdıklenmle katıldım Unutul-
maz güzelhklen hep bırlıkte yaşadım Ama bır
an yalnız kalmak ve duygulanrru kımseye gös-
termemek ıhtıyacuıı duydum Trabzon ılımize
yakın Sultan Murat yaylasına yörenın yer'ısı ar-
kadaşlanm benı götürduler Yaylamn vahşı tabı-
atı ıçınde çok luks bır otelde kaldık, eğlendık,
etrafı gezdık bu arada bulutlar ıçınde bırbın-
mızı bırkaç metreden dahı zor görebıleceğımız
bır tepecığe gıttık Tepecıkte yana dızılmış 72 er
ve Mulazım Surun Bey'ın mezarlanna ulaştık
Gostenşsız, yosun tutmuş taşlardan ıbaret me-
zarlannda, bu vatan ıçın bırtanesı dahı ölümden
kaçmamış 72 şehıt ıçın dualar ettık, duygu selı-
ne kapıldık Bu duygular ıçınde, Hurnyet gaze-
tesınde Sayin Çölaşan'ın ıkı gün ust uste çıkan
Hey Gıdı Fahrettın Paşa ve Zeytmdağı yazılan-
ru okudum Bu yazıyı yazma ısteğıne kapıldım
Başlangıçta sozunü ettığım tüfek Impenal
War Museum'da sergılenmektedu' Londra'ya
gıdıp O\ford Caddesı'nde dolaşmaktan yonı-
lan, dınlenmek ıçın gıttıklen müzede bu ıbret v e-
ncı hıkâyenın nesnelennı gorebılme, oykuyu
kafalannda canlandırabılme şansına sahıp
olabılırler
MSM
MÜJDAT GEZEN
SANAT MERKEZİ
Akşam okulu ve hafta sonu okulu
kontenjanı dolmak üzeredir.
MSM Konservatuvarı başvurusu için son hafta
Kayışdağı Cad. Ziverbey Durağı No: 48 Kadıköy/İST
Tel: 0 216 348 80 72/73- 346 51 09 - 348 63 41
ACI KAYBIMZ
Merhum Muzaffer ve merhume Merzuka
Arca'nın oğullan, Aykut Erkıp ve Nevhız
Bora'nın kuzenı, Ruhnevaz ve Halıt
Denngör'un dunuru, Gulderen Arca'nın
kayınpede.n, Hakan ve Kağan Arca'nın
sevgılı dedelen, Haluk Arca'nın sevgılı
babası, Mezıyet Arca'nın bıncık eşı,
Iş Bankası eraekJı mudürlennden
NUSRET ARCA
23 9 1997 gunü Hakkın rahmetıne
kavuşmuştur Cenazesı 24 9 1997 Çarşamba
gunü öğle namazını müteakıp Fenerbahçç
Camıı'nden Sahrayı Cedıt Mezarhğı'na
de&edılecektır
Allah rahmet eylesın.
AİLESt
ABANA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1996 31 KararNo 1997 17
Davacı Omerjaruk Pekacar vekılı Rafet Demırtaş tarafindan, davalılar Abana Beledıye Baş-
kanhğı, Nurten Ozkan ve 41 aıkadaşı aleyhıne mahkememızde açılan ortaklıgın gıdenlmesı da-
vasının yapılan yargılaması sonunda Yukanda esas ve karar numarası yazılı 183 1997 tanhlı ka-
ranyla davacının davasının kabulü ıle Kastamonu ılı, Abana ılçesı, Merkez mahallesı, Çayağzı
mevkıınde kaın, ahşap, üa katlı ev ve bahçe cınslı 50 ada, 5 parsel no lu taşınmaz uzenndekı or-
taklığın açık arttırma suretıvle satılarak ortaklığın gıdenlmesıne Toplam satış bedelının yuzde
46 97'sının muhtesat ^ahıplenne hısselen oranında venlmesıne satıj bedelının yuzde 53 03 unun
ıse arsadakı butun hıssedârlara hısselen oranında venlmesıne, satış bedelı üzennden % 06 ılam
harcı aluımasına satiş memunı olarak ^bana lcra Müdüru nun tayınıne ve karar kesınleştığınde
dosjanın Saüş Memurluğu'na gondenlmesıne satış memunınun ücretının saoş tanhınde yünîr-
lukte bulunan Harçlar Kanunu na göre odenmesme, davacı kendısını bır vekıl ıle temsıl ettırdı-
ğınden dava tanhınde >ürurlukte bulunan avukatlık asgan ucret tanfesı gerefınce takdir olunan
5 000 000 -TL ucreü vekâletm davalılardan hısselen oranında alınarak davacıya venlmesıne da-
vacı tarafindan yapılan 121 600 TL başvurma harcı, 248 300 TL maktu harç, 450 000 TL mu-
zekkere, 4 488 000 TL davetıye, 3 335 000 TL gazete ılan gıden, 10 382 000 TL keşıf gıden, kı
toplam 19 024 900 TL yargjlama gıdennm hıssedarlardan hısselen oranında alınarak davacıya
venlmesıne karar venlmıjtır Abana ılçesı, Konakören mahallesmden Sûleyman oğlu Turgut Sok-
men Hasan kızı Pakıze Uzum Mahır kansı Muzaffer Ustunel Hasan kızı Saadet Yıldızbaşoğlu
Hasan kızj Fatma Çavuşoglu Hasan oğlu Selçuk Ustuner Hasan oğlu Suner Üstuner Hasan oğ-
lu Hasan C stuner, Mehmetkızı Nermın Ustuner, Mehmet oğlu Necatı Ustuner Mehmet oğlu Erol
Ustüner Yasar eşı Fatma Üstuner, Yaşar oğlu Cemal Ustuner Yaşar oğlu Cengız Ustuner Huse-
yın oğlu Cemal Tezcan, Hûseym kızı Emıne Tezcan, Husevın oğlu Burhanettın Tezcan Hüseyuı
kızı Seher Tezcan Huseyın kızı Cemıle Tezcan Husevın oğlu Cemalettın Tezcan Celal eşı Alı-
ye Nusret Tezcan Celal oğlu Mertol Tezcan, Celal kızı Neşe Tezcan Hakkı kızı Saadet Gızdaş
Hakkı kızı Fatma Gızdaş ^hmet kızı Emıne Gorur Ahmet kızı Fatma Gorur Ahmet oğlu Abdul
lahGörur Ahmet oğlu Mustafa Gorur Lutfi kızı Revhan Bengu,Lutfi oğlu Ayhan Gorur unmah-
kememızce açık adreslen bılınemedığınden mahkememızce venlen bu karann ılanen teblığme
karar venlmış olup karann neşnnden ıtıbaren 8 gun sure sonunda karann teblığı yenne kaım ol-
mak uzere ılanen duvurulur Basın 36160
Sosyal Demokrat Halkçı Partı Genel Başkanlık
Danışmanı, değerh yol arkadaşım
HASAN ŞAHAN'ı
sevgıyle ve rahmetle anıyorum
Ailesine ve tum tanıyanlanna başsağlığı
dılıyorum
MURAT KARAYALÇIN
BAŞSAGLIGI
Tekırdağ myhabın arkadaşımız
Naim Öru'nun annesı
EMİNE ÖRÜ'nün
vefatını uzunrüyle öğrendık
Arkadaşımızm acısını paylaşır, ailesine ve
yakınlanna başsağlığı dılenz
Cumhuriyet Çalışanlan
PENCERE
Susurluk Davası'Susurluk Davası' adlıye ışı değıl, daha dennde bır
sorunu ıçenyor Dava dosyasında ız suren kışı, 27 Ma-
yıs'a dek uzanacak, '14'lerOlayı'ru kurcalayacakbr.
Nedır14'lerolayı''
27 Mayıs donemınde 'Mıllı Bıriık Komıtesı'nde an-.
laşmazlıkçıkmıştı, Korgeneral Madanoğlu, bırsabah
Alparslan Türkeş'ın başını çekrığı 14 subayı derdest
ederek yurtdışına yolladı, ordu ıçındekı çelışkı geçıcı'
olarak çozumlenmıştı, ama hesaplaşma surecekö
12 Mart donemınde açılan 'Madanoğlu Davası' bu^
deftenn bır yaprağıdır ^
•
12 Mart neyı çozdu? 3
Hıçbır şeyı '
68'den 12 Mart 1971'e dek 30 oğrencı onden faılı-
meçhul cınayete kurban gıtmışt, asken mudahale 12 •
Mart'ta değıl 9 Mart'ta yapılsaydı, bu çocuklann ka-
tıllenne hesap sorulacaktı
68 oğrencı eylemlennde solcuiuk unıversrte genç-J
lığını sannca, zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Su- '
nay'ın onderlığınde şu karara vanlmışt '
"Itı kurda kırdırmak gerek1
" "
'Itler' solcu gençlerdı, 'kurtlar" devletın gızlı orgutuy-'
le ışbırlığı yapacak olan 'ulkuculer'üı Bu taktık, yalnır1
68'lılere değıl, oğrencı eylemlennde 78'lıgençler'ede
uygulandı 12 Eylul'e boyle gelındı
• -•
12 Eyiul, Turkeş'ı de ıçen alınca ulkuculer ne yapa- •
caklannı şaşırdılar •
Ne var kı kurtlar devletın gızlı orgutlenne aşılanmış- J
lardı, bunlar kullanıldılar; kımı zaman Ermenı, kımı za-.
man PKKterorune karşı, kımı zaman da solculara kar-1
şı eylemlerde ptşerken ozerkleştıler polıste MfTte, or- -
duda yuvalanan şeflen orgutsel bağlantılann ıçınde
bağımsızlaştılar, mafyalaştılar kumardan ve uyuştu-
rucudan haraçla palazlandılar devlet ıçınde devlet ol-'
dular; atttakı gozupek tetıkçılerden başlayıp devletn
sıvıl ve asken kurumlannda yukanya tırmanan bu or-
gut, gun geldı, Guneydoğu'da korucular kesımındekı»
ağalan da ortaklığa yazdı i
•
'Susurluk Davası' bu ışbırtığını ortaya çıkanyor, pıs-
lıklen ortaya dokuyor; ama, 'Susuhuk Davas/'nın sa-I
nığı, "hem faılı meçhul cınayetlenn katılı, hem kahra-r
man' " .'
Çiller sanıklann avukatlığını yapıyor, ulkuculer da-'-
vul zuma çalarak ışbırlığını kutsuyoriar, kurbanlar ke-
sıyorlar, polıs şeflen, ozel tım lıderlen, Guneydoğu
ağalan, ısthbarat gorevlılen, partı onderien ışın ıçın-
deler; bu arada Doğru Yol Partısı'yle 'Susuhuk Dava-
s/'nın yazgısı btrleşıyor
•
MHP'nın 'Turancılık' ulkusu, tanhın deftennde say-
fasını kapattı Çunku Turan'dakı Turk devletlen ba-
ğımsızlıklannı kazandılar, arbk 'Kızıl Elma' yok, Orta
Asya ıle alışvenş ve tıcaret var Ordu PKK'yı etkısız du-.
ruma getınnce, MHP'nın elınde ne kalıyor^ Türkeş'ın ,
olumunden sonra lıder partısı boşluğa duştu Tansu
Çıller'ın akılsız kurmaylan bu durumu gorunce mer-
kez sağda kan kaybına uğrayan DYP'yı MHP aşısıy-
la guçlendırme stratejısıne sanldılar ama bu sureçte'
Ağar'a dıkkat'
Mehmet Ağar, Susurluk Davası'nın omurgasında ıl-'
gınç bır eklem gıbı duruyor, yeteneklen var, sennkan-'
lı, devletı bılıyor deneyımı azımsanamaz, DYP ıle MHP '
butunleşmesının denge noktasında Susurluk dosya-
1
^
sını savunatalecek bır sıyasal gucun başını çekebıfİr,,
^Çlavayı onderlık yolunda kullanabılır r u ( 1=(
Yaordu''
Turkıye'deyaşanan buyuk sorunsalı 'as^cer-SM/'ıkı-'
lemının daracık açısına sığdırmaya çalışanlann koriü--'
ğune dıyecek yok' Oysa ne 27 Mayıs 12 Mart'ta ben-
zıyordu, ne de '12 Eylul' 28 Şubat'a benzıyor 10 yıl- •
dan ben Guneydoğu'da savaşan asker bugun bır baş-
ka noktada
1
Susurtuk Davası, adlıyede çozumlenemeyecek
çapta buyuk ve denn
I
51 tevkıfatı dönemının »
akılh kalabılmış güzel
ınsanı, Behıce Boran'm
has öğrencısı sevgılı
NURAN
ERTAN
6
AKŞAR' GÖKŞİN'İ
kaybettık Üz:günüz
Ailesine başsağlığı dılıyoruz.
SIDIIL\ SU, ILGEV SU, NtHAT S4RGEV, YILDIZ
S4RGEV, SADUIN 4REN, MLTNİSE \RE>, HÖJVÖ
ARTAN. F4İKA ART4>. ^TLDIZ BARKAN,
F4DIL B4RKAN. MUEYTı'ET BORAT4V,
MEHMET KEM.4L. S4B4tt4TTt> DtKMFJ>,
ŞAIl\P B\KffiSAIN. ^ A a ORMANLAR. S4ADET
ORM.4NLAR, ŞABAN ORM.4JVL4R. GUMVUR
ORM.41SL.4R. CEMIL OR-U4NL.4R. KUAiRl
ORMA1SLAR. SISL\> BITON. HL\LtM SP\T\R.
EMtN 4KTUNA. SEUL4 KIRD\KIX, ŞUKR4.N
RTRDAKUL, BEDRJİT B\ŞGOZ. TLRKA.N
B4ŞGOZ, tSMAİL \Y^TLDIZ, LEY\A OZB4Y.
SELMA OZBA1, KAMLTIAIN B4ŞTUJÎ
VEFAT
Merhym Şemsettın Bey ve Ferhunde Hanım'ın
kızı, merhum Necıp Hancı'nın eşı, Ifakat
Bolvadın, merhum Mahmut Bolvadın, Cemıle
Alpaslan ve Danende Sıdal'ın ablası, Melahat
Sennken, Abdurrahman Hancı, Necatı Hancı ve
Sureyva Bursa'nın annesı. Fıkret Hancı ve
Jacguelıne Hancı'nın kayınvaldesı, Leyla Tekınel,
Fatma Sunman, Sevıl Bursa, Sma. Ayşe ve Nur
Sennken. Murat, Cem Hancı'nın buyukannelen,
Çetın Alpaslan, Ahmet Balmumcu, Cavıdan,
Turkan
Gûl, Zıver ve Suna Muhsınoğlu'nun teyzelen,
MUKBtLE
HANCIvefat etmıştır Cenazesı 24 09.1997 Çarşamba
gunu Teşvıkıye Camıı'nde kılınacak oğle
namazından sonra Edırnekapı Şehıtlığı'nde
toprağa v enlecektır