Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 EYLÜL 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
ALLECRO EVİNİLYASOĞLU
Müzik dünyamızdan başardar üstüneSanatçılanmızın yurtdışındaki başanla-
a hele kompakt disklerle tarihe geçme-
len kıvanç verici. Yaz başından bu yana
göğsümüzü kabartan bırkaç olayı aktara-
lım. Önce bestecınüz Cengiz Tanç'ın ha-
zıran başında Akdenız Müzık Konferan-
sı'nda seslendirilen "ÇeBo veOda Orkest-
rası" konçertosunun başarısına değine-
lim. Şef U. Brunoyönetiminde çellist Ka-
roBn Ölçer tarafından seslendirilen kon-
çerto, kanlan eleştirmenlerin yapnğı bir
oylamada en başanlı eser olarak nitelen-
miş. "Çağdaşmüzikte yeni ve gerçekten3-
giuç bir yaklaşım" olarak değerlendiril-
miş.
Piyanistimız Mehmet Okanşar'ın 21
Ağustos'ta 45. Ljublıjana Festıvalı'nde
verdiği resıtal, sanatçının uluslararası ba-
şanlanna eklendi. Bestecı-piyanistimiz
Fazü Say, Monaco Sarayı'nda ve Menton
Festivali'nde çaldıktan sonra Mermoz Ge-
misi'ne bınerek ılk resıtalini ünlü viyola-
cı Vüri Bashmet ile verdi. Ardından ken-
dı resitali ve James Judd yönetimındeki
Londra Senfonı Orkestrası ile kendi piya-
no konçertosu ile bır Mozart konçertosu-
na solist oldu. Fazıl Say'ın en güzel habe-
ri bundan böyle TELDEC sanatçısı olma-
sı ve yogun bir CD üretimıne başlaması.
Ve en taze başan haberi Ankaralı piya-
nıstOzgûrAydm'ın. 1972 dogumlu sanat-
çımız halen Kammeriing'in öğrencisi ola-
rak Almanya'da yaşamakta. Son katıldığı
ARD, Alman Radyo-Televizyon Kurumu
yanşmasında en yüksek dereceyi almış.
Birincilik venlmeyen yanşmada ıkinci
olan Özgür, birinci içm konan tûm ödül-
leri de almış ve fınalde Brahms'ın bırin-
cı piyano konçertosunu, Bavyera Radyo
Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendirmiş.
Kompakt diskler
Ferit Tflzün'ün Midas'ın Kulaklan
başlıklı satırik operası, şef Renghn Gök-
men yönetiminde Ankara Devlet Opera
ve Balesi Orkestrası solistleri ve korosu
tarafından seslendırilmiş. Ilk kez ülke-
mızde bır Türk operasının CD'si yapıl-
mış oluyor. Keşke böyle bir kültürümüz
olsa da herkes arşivinde bir Türk opera-
sının bulunması gereğine inansa! Bizim
de opera CD'lerimizın sayısı artsa. Gün-
gör Dilmen'rn harika metnini güzelrm ar-
tıkilasyonlan ile okuyan Murat Göksu.
Murat Akar, Hakan Tıraşoglu, Sabri Ka-
rabudak ve Y. Emre Ozorhan'dan oluşan
sanatçılan kutlanz. Ay tannçayı seslendi-
ren Oytan Pirofli ıse o küçücük rolde ye-
teneğini ortaya koymuş. Orkestra ve ko-
ro arasında ustaca bır denge kuran Ren-
gım Gökmen, Stravinsky benzen bu çağ-
daş yapıtı tüm renklenyle ve yirminci
yüzyıl müziğjnin karaktenyle yonımla-
mış. Yaşayan bir müzik, modernızm ile
rrritolojinin ikilemini birleştiriyor. Kûltûr
Bakanlığı Devlet Opera ve Bale Müdür-
lüğü'nün prodûksiyonu olan bu CD'deki
tek kusur. bölümlerarasrna ID konmamış
olması. Örneğın Ay Tannçayı duyrrıak is-
tiyorsanız perdenın 30. dakikasına kadar
elinizle ilerletmeniz gerekiyor CD'yi. De-
nizleri geçip derelerde boğulmak, hep ge-
liyor başımıza.
Istanbul Kuvartet, ikı Brahms dörtlûsü
ile Brahms yılına Türkiye'den katkıda bu-
lunmuş. Raks tarafından piyasaya sürûlen
kompakt diskte Brahms'ın op. 51. no. 2
ve op 67. si bemol majör kuvartetleri yer
alıyor. Istanbul ICuvartet adı altında
1992'de kurulan bu topluluk, ilk günden
beri koyduklan amaca kararlı adımlarla
yürûyen dört genç hanımdan oluşuyor.
•Şef Rengim Gökmen
yönetiminde ilk kez
ülkemizde bir Türk
operasının CD'si yapıldı.
Akdeniz Müzik
Konferansı'nda seslendirilen
Cengiz Tanç'uı konçertosu,
en başanlı eser olarak
nitelendirildi. Kâmran
Ince'nin yapıtlanndan oluşan
CD'yi Albany Senfoni
Orkestrası seslendiriyor.
Seda Subaşu Dolunay Erten, Deniz Yücei
ve Şafak Yayın. ltalyan kuvartetmin vıyo-
lacısı PioraFarulli tarafından yönlendiril-
miş: Accademıa Musicale Chigiana'nın
beş ylılık master-class prograrrundan onur
diploması almış ve aynca "Scuota di Mu-
ska di Hesole" okulunu da 1997'de ta-
mamlamışlar. Brahms CD'smde zengin
bir sonorite, saydam bir doku, net bir ar-
tikûlasyon ve Brahms'a yaraşan bir hü-
zûn, abartısız olarak yansıyor. Üyelerin
tümûnûn aym teknik ve duygulan pay-
laşması da oda müziğı yapmanın bir aile
işi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Coş-
kuyla, keyifle dinlıyonım bu CD'yi.
Kâmran tnce, artık gerçekten dûnya
çapmda bir bestecimiz. Çağrmızda gör-
selliğin müziğe nasıl yansıdığını, müzik-
le bir öykûyü bir manzarayı anlatan sen-
fonik poem kavramınm gûnümüze nasıl
taşmabileceğini kanıtlıyor. Fall of Cons-
tantınople başlıklı argo şırketinden çıkan
CD'sinde üç yapıt yer alıyor: Arches (ke-
merler), 2. senfoni-Fall of Constantinop-
le (Bizans'ın düşûşü) ve Remembering
Lycıa (Lycia'yı anarken).
"Kemerter", bestecinin Roma Büyük
Ödûlü'nü kazanarak bir yıl Roma'da ya-
şadığı döneme rastlıyor. Müzik tarihinin
bestecıük dalmdaki en önemli ödülü. Ro-
ma 'daki kemerlerin ve kubbelenn tarihin-
den etkilenen sanatçı, alu çalgılık bu ya-
pıtında tek düze bir katmamn üstüne eğ-
riler çiziyor, kavisler yaranyor, gözünü-
zün önüne dingin bir tarih seriyor.
ABD'nin Memphis Oniversitesi'nde
öğretim üyesi olan tnce, tkincı Senfoni-
si'ni bir dönüm noktası olarak kabul edi-
yor. Somut bir şekilde Türk ve Bizans
öğeleri kullandığını söylüyor. Dinleyici
de mehter davullanyla kilise çanlannm
karşıtlığını; kemanlann yaylanndaki tiz
seslerde gemilerin kızaklardan kaydınh-
şını izliyor. Gizemli, görkemli, büyük or-
kestra efektlennin kullamldığı aym za-
manda minimal bir yapımn dinleyiciyi
bıktırmadığı. çağdaş bir yapıt. Aym mi-
nimalizmi Remembering Lycia'da da pi-
yano ve orkestra ile konçerto ortamında
kullanrmş. Bu kez çağlar ötesınden bir
uygarlığın dalgalarla sahil şendine vurdu-
ğunu duyurarak.
Kâmran Ince'nin yapıtlanndan oluşan
CD'yi David Allan Mffler yönetimındeki
Albany Senfoni Orkestrası seslendiriyor.
Müzik dünyaruza yepyeni bir boyut kat-
mak, eskiyle yeniyi, geleneksel ile moder-
ni birleştirmek için Kâmran Ince'yi din-
lemelisiniz.
Maria Callas ölümünün 20. yılında dünya çapında çeşitli etkinliklerle anılıyor -**
'Vasathktan nefret eden' bîr divaKültür Servisi -" Taşkınlık-
tan pek boşlanmam. IngiMzka-
rakiejrine sahip birijim. Duy-""
gulanmı açıkça sergfleme ta-
raftan değuim. En büyük so-
nın şu ki. hayranlıkla bir şeyi
yapma eğiliminde olduğunuz-
da. mükcmmeüiği' erişü'ğiniz
noktada bu mükemmeffik ay-
nı zamanda sanaü öldürüyor.
Sanat hiçbirzaman muüak bir
şey değUdir: Arakksız olarak
kendini yenilemeti ve sürekü
değismelidir. Ben her şeyden
önce bir insanım ve yorumla-
dığım rouer de insanca— Va-
saüıktan nefret ederim. ama
beni yanlış anlryorlar ve kap-
risli bir kadın oiduğumu, tek
kaygımın daima kendimi en iyi
konuma getirmek, mükem-
melleştirroek olduğunu diişü-
nü>orlar. tnsan sava^madan
en i>i>e ulaşamı>or. Oİduğum
gibi davranmayı severim ve
dünyada hiçbir şey için otdu-
ğumdan faridı gözükmek iste-
mem. Benim 'dışı bır kaplan"
oiduğumu sö>lüyorlar. Bu. ko-
nuja gerçekten de ivi bir man-
şet ve okuyucunun dikkatini
çekiyor. Kaldı ki dişi kaplan
çok güzel bir canlı. Neden mi
beni böyletammhyorlar? Sah-
ğı en güzel sese sahip olma-
yan, ancak tragedya yorumla-
maktaki dehast da tartışılmaz
boyutta olan bir sopranoydu.
1956 yılına dek hayranhk
uyandıncı tınılardaki sesiyle,
opera yorumculuğunun gerek-
tirdiği hem sözcüğü hem no-
tayı, asla bir dığerinden ödün
vermeksizın ustaca aktarabi-
len bir sanatçıydı Callas. Bu
bakımdan,"Tosca''yı, "Lu-
da"yı,a
Nonna"yı, "Lady
Macbeth"i, "GİOCOD-
da"yı,"Medea"yı ve «La \%s-
tak"i, kimsenin onun kadar
güzel yorumlayamayacağı
çokça söylendi. Callas'm sesi
yumuşaklığın ve kadınsılığın
ıdeal bir birleşimi olarak yo-
rumlanırken, içinde aynı za-
manda hem şehveti hem iffeti
banndınr nitelikteydi. Sanat-
çımn eşcinsellerle yakınlığı da
bu nedene bağlandı. Yunan ar-
matör Aristo Onassis ile olan
bağlannsı dönemin paparazzi-
lerini oldukça kışkırtırken, yıl-
dızvn daha da gündemde kal-
masına katkıda bulundu. Ma-
na Callas ltalyan opera sana-
tında bir döneme damgasını
vurmuş bir sanatçıydı. Callas
aynı zamanda LeylaGeocer'ın
nedeki yürüyüş tarzun krvrak
bir kediyi andırdıgından bu
yakışarma>'i yapryorlar sanı-
yorum. Beni en çok kızdıran
da hakkunda anlaölan ve hiç-
bir anlam taşımavan asılsız bi-
kâyeler- Sefü bir çocukluk ge-
çirmişim. Bu tamamen yanuş.
Annemle babamın gün boyu
benim önümde tarbşüklan
söyleni\or. Doğrusu. npkı ol-
ması gerektiği gibi normal bir
çocukluk geçirmiş olduğum.
Bunu gelecekte yazdacak bi-
yografıkre kavdetmeleri gere-
km-"
1950'li yıllann sonlarrnda
kendisiyle yapılan söyleşiler-
de bunlann altını çizmiş Ma-
ria Callas
Maria Callas' ın plaklan gü-
nümüzde hâlâ 750 bin satıyor
ve ölümünden 20 yıl, opera
sahnelerinde son defa gözük-
mesinden 32 yıl sonra müzik
dünyasında bır 'diva' olarak
anılıyor. Mana Callas, belki
bir sanatçının sahip olabılece-
de önemli bir rakibiydi. 1945-
1950'li yıllarda yıldızı olduk-
çaparlayan Callas, 1950'lerde
uluslararası sahnelerde boy
göstermeye başladı. Sanatının
ilk yıllanndaki fazla kiloların-
dan kısa bır sürede büyük bir
azimle kurtulan, sanatta da da-
ima değişimuı gerekliliğine
inanan ve meslektaşlan kari-
yerlerini otuz ya da kırk yıl
sürdürürlerken, kendini sahne
üzerinde tüketen Callas'm, bir
"Vîoletta''yı her yorumlayışta
gerçekten de her sefennde bir
anlamda öldüğü bilınir. Cal-
las, sanatını da oldukça ciddı-
ye alan binydi. Maria Callas,
Avrupa gençliğini yeniden
opera sahnelenne çeken ve
ltalyan opera sanatını yaşar kı-
lan ender sanatçılardan biriy-
di. Onun sanatında sosyal
farklüıklan, kültürel değerle-
ri aşan bir nitelik vardı. Onun
için sanat, geniş halk kitleleri-
ne hitabetmekle eşdeğerdey-
di. Tıpkı "Tosca" gibi, aşkı ve
sanaü iç ıçe yas/adı.
Mana Callas'ın ölüm yıldö-
r
nümfi dünyaçapındaçeşitli et-
kinliklerle'kutlanıyor. Ülke-
mizde Yıldız Kenter ilk kez
9.Uluslararası Istanbul Tiyat-
ro Festivali'nde sahnelediğı
Terence McNelly'nin "Mas-
ter Class- Maria Callas" ad-
lı oyununu bu sezon da sürdü-
rüyor. 25 Eylül'de Antalya
Kültür Merkezi'nde sahnele-
necek oyun, daha sonra Anka-
ra'da tiyatroseverlerle buluşa-
cak.
Çoğu Callas'la çahşmış bu-
lunan müzisyenlerden oluşan
bir orkestra Milano'da La Sca-
la Operası 'nda bir araya gele-
rek sanatçının anısına bir kon-
ser verdi.
Milano'da açılanbir sergi de
Callas'ın La Scala'daki
1951 'de Verdi'nin '\tepri Sd-
Hani'siyle başlayan, 1962'de
Cherubini'nin Medea'sıyla
noktalanan bazen firtmalı an-
cak çoğunlukla zaferlerle do-
lu yıllanna yer veriyor. Sergi-
nin Amerika ve Japonya'yı da
ziyaret etmesi bekleniyor.
Callas'ın amsına Ingılte-
re'de de pek çok etkinlik dü-
zenlendi. Lord Harovood,
Maria Callas'm yaşamı ve sa-
naö üzerine bir konferans ver-
di. Barbican'da ise 'The Ro-
bert Clark CoDectioo' başlıklı
bir sergide sanatçının 1957'de-
kı Dallas ziyaretinde çekilen
fotoğraflanna yer veriliyor.
Londra'da önümüzdeki ay
Hellenic Center'da da Callas
anısına bır sergi açılacak.
CaUas'ın 16 Eylül 1977'de
hayata gözlerini yumduğu Pa-
ris'te de pek çok etkinlik dü-
zenlemyor. Fransız televizyon
ve radyolan, Callas'ı, ölümü-
nün 20. yıhnda anmak ama-
cıyla çeşitli programlara yer
verdiler. 20 Kasım'da Paris'te
, Opera Comique'de bir konser
verilecek. Mart 1998'de de Pa-
ns Belediye Oteli'nde bir ser-
gi açılacak.
Fotoğraflan, kıyafetleri,
özel eşyalan ve anılan efsane
kadının anısının ölümsüzleş-
tirilmesine yardrmcı olacak.
Hayranlanm en çok üzen nok-
taise 1965 yıhnda FrancoZef-
fîrelli'nın çekeceği 'Tosca'nm
Callas'ın o dönemdeki sevgi-
lisi Onasis ve Herbertvon Ka-
rajan tarafından çeşitli hile ve
dolaplarla engellenmiş olma-
sı.
Sanatçının Paris'te yaşadığı
yerin yakınlarmda açılacak
olan Maria Callas Sarayı dı-
şında Callas'm yaşamından
kalan tek amt, albümleri. EMI
arşivindeki Callas albümleri-
nin CD kayıtlannı çıkararak
dinleyicilerinin çok daha iyi
bir kaliteyle ünlü divayla bu-
luşmasını sağladı. Geçen mart
aymda çıkan 20 opera CD'sı-
nin ardından yeni operalara ve
13 resital diskıne yer veriliyor.
Maria Callas, ölümünden 20 >il, opera sahnelerinde son defa gözük-
mesinden 32 yıl sonra müzik dünyasında bir 'diva' olarak anıhyor.
Callas'ın *< ^ t
yaşamındakı
dönüm noktalan
- 1923'te New York'ta doğdu. Gerçek adı
Maria Kalogheropoulos'tu.
- 1937'de Atina Ulusal Konservaruvan'na
girdi, 1939'da Elvira de Hidalgo'nun sınıfi-
na yazıldı.
-1941 'de ilk kez profesyonel olarak Atina
Operası'nda yer aldı.
-1947'de Verona'daPonchielli'mn "LaGi-
oconda"smı, Venedik'te VVagner'in "Tristan
et Isolde"unu yorumladı.
- 1948'de Verdi'nin "Aida", "La Force du
Destin" ve Puccini'nin "Turandot" opera-
lannda başrol aldı. Bellini'nin "Norma"sı-
nı yorumladı.
- 1949'da Wagner'in "La Walkyrie et Par-
sifal" ve Bellini'nin "Les Puritains"inde y-
er aldı. Aym yıl Giovanni Battista Meneghi-
ni ile evlendi.
- 1950'de Verdi'nin "Le Trouvere", Ros-
sini'nin "Le Turc En Italie", Puccini'nin
"Tosca" adlı operalannda rol aldı. Scala'da
ilk kez "Aida" rolü ile gözüktü.
-1951 'de Verdi'nin "LaTraviata'sındarol
aldı.
- 1952'de Callas, Scala sezonunu, Victor
de Sabata'mn yönetiminde, Verdi'nin"Mac-
beth"i ile açtı.
- 1953'te Cherubini'nin "Medea"sınde rol
alan Callas, ilk müzik kaydı "Tosca"yı, yi-
ne Sabata yönetiminde, EMI için doldurdu.
- 1954'te Chicago Operası'nda şarkı söy-
ledi, Karajan yönetiminde "Lucia di Larn-
mermoor"u yorumladı. Scala'da, Vıscon-
ti'nin sahneye koyduğu "La Vestale"de sah-
neye çıktı.
- 1955'te Cilea'nm "Andrea Chenier",
Bellini'nin "La Somnambule", Puccini'nin
"Madame Butterfly"ında sahneye çıktı.
- 1956'da Rossini'nin "Seville Berberi",
Cilea'nm "Fedora"sında rol aldı. New
York'ta Metropoütan Operası'nda "Norma"
ile sahneye çıktı.
- 1957'de Donizetti'nin "Anna Bolena",
Gluck'un "Iphigenie et Tauride", Verdi'nin
"Un Bal Masque"operalannda rol aldı.
- 1958'de Bellini'nin "Le Pirate" opera-
smda rol aldı, ardmdan Roma Operası'na
başladı. ttalyan Cumhurbaşkam'mn da izle-
diği bir gösteride sahneye tekrar çıkmayı
reddedince "Le Monde" gazetesi haberi
skandal olarak başsayfa yaptı.
- 1959'da Onassis'in teknesiyle,aralannda
Sir Winston Churchill'in de bulunduğu bir
tekne gezisi yapn. Aym yılm sonunda eşin-
den boşanan Callas, basrmn ve paparazzile-
rin daha bir ilgi odağı oldu.
1960-1963Georges Pretre ile turne kon-
serlenne çıktı.
1964-1965 5 Haziran 1965'te Londra'da,
Covent Garden'da opera sahnelerinde son
kez göründü.
- 1969'da Pier Paolo Pasolini'nin "Me-
dea" adlı fıhninde oynadı.
-1971-1972 arası New York Juilliard Scho-
ol'da master dersleri verdi.
-1973-1974-1975 Di Stephano ile birlikte
resital ruraeleri verdi. Soppora'da, halkm
önüne son kez 2 Kasım 1975'te çıktı.
- 1977'de (16 Eylül) Paris'te yaşarna veda
etti. 20 Eylül 1977'de cenazesi, Paris Geor-
ges Bizet Sokağı'ndaki Rus Ortodoks Kili-
sesi'nden alkışlarla uğurlandı. 3 Haziran
1979'da külleri Ege Denizi'ne serpildi.
Galeri Ney'de yeni sezon
• Kültür Servisi - Ankara Galeri Nev, sezonu 3
ekimde yaşamım Brüksel, Paris ve tstanbul'da
sürdürmüş olan Mehmet Koyuncuoğlu'nun ilk
Ankara sergisiyle açıyor. Galerinın yıllık programı
daha sonra Venedik ve Istanbul bienallerine davet
edilmiş bulunan Kemal Önsoy, ünlü heykeltıraş
Mehmet Aksoy, çalışmalannı New York'ta sürdüren
genç sanatçımız Yankı Enmtan'ın sergilerine yer
verecek. Yıl içinde aynca 1951 'den beri açtıgı
sergiler ile temsil edildiğı müzelerle Avrupa sanat
tarihinde yer edinmış olan tstanbuilu sanatçı Albert
Bitran, Erol Akyavaş, 6 yıl önce kaybettiğimiz Hakkı
Anh ve Fikret Mualla'nın sergileri de izlenebılecek.
Yolsudukla Savaşım Stratejileri
sempozyumu
• Kültür Servisi - Goethe Institut, United States
Information Service, Istituto Italyano di Cultura,
Hukuk Felsefesi ve Sosyoloji arşivi işbirliği ile 29
Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında "Yolsuzlukla
Savaşım Stratejileri" konulu uluslararası
sempozyum düzenliyor. Sempozyumun ilk konusu
"Toplumsal Bilımler ve Felsefe Açısından
Yolsuzluk", 30 Eylül salı günü "'Devlet ve Toplum
Yaşamında Yolsuzluğa Karşı Stratejıler-Politika
Alanı" konulu panel düzenleniyor. Çarşamba günü
ise "Devlet ve Toplum Yaşamında Yolsuzluğa Karşı
Stratejiler-Hukusal Bakış", perşembe günü "Devlet
ve Toplum Yaşamında Yolsuzluğa Karşı Stratejiler-
Özel Sektörde Yolsuzluğa Karşı Savaşım", cuma
günü de "Devlet vt Toplum Yaşamında Yolsuzluğa
Karşı Savaşım-Medyanm Rolü" konulu paneller yer
alacak.
Kültür Servisi - 29 Eylül 1972 tarihinde MilliyeT
gazetesinin parasız eki olarak yayın hayatına
başlayan Milliyet Sanat dergisi 25. yaşını kutluyor.
Dergi 70. sayısından ıtibaren bağımsız olarak
yayımlanmaya başlarmştı. 1979 yılının sonuna kadar
haftalık olarak 35 sayı yayımlanan dergi, 1980
yıhnda 8 sayı aylık olarak çıktı. 15 eylül tarihli
sayısında 25. yıl değerlendırmelerine yer ayıran
Milliyet Sanat 1980 yılının Ekim ayından bugüne
dek onbeş günlük aralarla okurlanna ulaştı.
Broadway'in yeni müzikalleri
•Kültür Servisi - Müzikal dünyasımn kalbi
Broadway'de ocak ayında 6 yeni oyunun galası
gerçekleşecek. Tanınmamış yazarlann yapıtlan olan
'Ragtime', 'Triumphof Love', 'Side Show' ve 'The
Red Carnatıon'ın yanı sıra müziğmi Elton John'un
yaptığı 'Lion King' ile Paul Simon'un 'The
Capeman' adlı yapıtlan müzikalseverlerle
buluşacak.
Eupimages'dan Türk dağıtım
şirketlepine destek
• STRASBOLRG (AA) - Hollyvvood sinemasma
karşı Avrupa film sanayiine destek amacıyla kurulan
Eurimages, Türkiye'den iki dağıtım şirketine maddı
destek sağlamayı kararlaştırdı. Spot Film Dağıtım,
Dam'marka yapımı 'Jerusalem' fıkninin, Özen Fihn
de yine Danimarka yapımı 'Smila's Sense of
Snow'un dağıtımını ûstlendiği için Eurimages'dan
destek görecek. 1988 yıhnda kurulan Eurimages,
aynca yönetmenliğini Peter Popzlatev'in ûstlendiği
Bulgar, Fransız, Türk ortak yapımı 'Touched by
Grace' adlı fılme yardımda bulunacak.
K) ÖğnenciŞenliği
• Kültür Senisi - Istanbul Üniversitesi açılış
etkinlikleri kapsamında Öğrenci Şenliği'nin
dördüncüsü 4 ekim günü gerçekleşecek. Şenlik
kapsamında fÜ Devlet Konservatuvan 'Big Band
Jazz Orkestrası', ÖKM'nin Halkbilim ve Tiyatro
kulüplerinin sunacağı etkinlikler, resım, ebru,
fotoğraf kulüplerinin sergilen ile 'Işığın Yansıması',
'Kardeş Türktiler' ve 'Bulutsuzluk Ozlemi'nin
konserleri izlenebilir.
Dpacula pullarda
DUBLIN (AA) - İrlanda Posta Merkezi, Irlandalı
yazar Bram Stoker'ın korku edebiyatmın
başrollerine yerleştirdiği ünlü karakteri vampir Kont
Dracula'yı yaratmasınm 100. yıldönümünde hatıra
Dracula pullan çıkarmaya hazırlamyor. 1 ekimde
satışa sunulacak olan pullarda Dracula'mn tabuttan
kalkarken ya da bir kadının boynunu ısınrken
resmedilen klasik göriintülerine yer veriliyor.
YAPIKREDI SANAT FESTIVAU 97
BUGUN
• Tango Pasion ve Seıteto Orkestrası saat 21.00'de
Açıkhava Tiyatrosu'nda izlenebilir.
YARIN
• İngiliz Oda Orkestrası saat 19.00'da AKM'de
izlenebilir.
• Tango Pasion ve Sexteto Orkestrası saat 21.00'de
Açıkhava Tiyatrosu'nda izlenebilir.