Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 1997 PAZARTESİ
HABERLER
CHP UderiDeniz Baykal
Baykal, Süt
Şenliği'nde
• BEYLİKOVA(AA)-
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. Eskişehır'ın
Beylikova ilçesinde
düzenlenen " 1. Süt
ŞenliğTne katıldı.
Beylikova'da halka hitap
eden Baykal. ilçenın
önemli süt üretim
merkezlerinden biri
olduğuna ışaret ederek, süt
üreticisinin
desteklenmesini ve süt
teşvik pnminin
arttınlmasını istedi.
Baykal, hükümetin bu
konuda alacağı kararlann
takipçisi olacaklannı
bıldırdı.
Hayvancılığın
desteklenmesı gerektiğini
belirten Baykal, yem
destekleme pnminin
arttınlmasının zorunlu
olduğunusöyledi. Şenlik
kapsamında süt üreticileri
arasında düzenlenen
yanşmada 'en ıyi'
üreticiye para ödülü
verildi. Çocuklar arasında
da süt içme yanşması
düzenlendı.
GAP'ın yüzde
39.6'sı tamam
• ŞANLIURFA (AA) -
Türkiye'yi 20001i yıllara
taşıyacak tanm ve enerji
amaçlı proje olan GAP'ın
yüzde 39.6'sı tamamlandı.
Sabit fiyatlarla 4 katrilyon
224 trilyon liraya mal
olacak olan GAP'a. 1990
yılından 1997 yılı nisan
ayına kadar 1 katnlyon 674
trilyon lira harcanırken,
yapılan yatınmlar en fazla
enerji, en az turizm
sektöründe gerçekleşti.
GAP Bölge Kalk-inma
tdaresi Başkanlığı'nca
hazırlanan çahşmada.
1990-2005 döneminde
GAP'ta belirlenen hedefe
ulaşabilmek için dönem
boyunca gerekli kamu
fmansman ihtiyacının
1997 yılı sabit fiyatlarla
toplam 4 katrilyon 224
trilyon lira oldugu
belirtiliyor.
Bürokraside
atamalar
• ANKARA (AA) -
Başbakanlık ve bazı
bakanlıklarda yapılan 35
atama karan Resmi
Gazete'de yayımlandı.
Karara göre. Başbakanlık
müşavirliklerine Murat
AJioğlu. Nazmi Kumral,
Nedim Öztürk, Ali thsan
Kenç. Fikret Bılge. Uğur
Tevfık Doğan, Necati
Özfirat, Mustafa Kırali ve
Selma Acuner ile Dr.
Aytun Çıray atandılar.
Sigortacılık Genel
Müdürlüğü Genel Müdür
Yardımcılığına aynı yer
Daire Başkanı Serap
Gönülal. Hazine
Kontrolörleri Kurulu
Başkanlığı'na da aynı yer
Hazine Başkontrolörü
tsmet Gümüşlüoğlu
getirildi
Cezaevinden
2fipap
• KAYSERİ(AA)-
Kayseri'de 2 mahkûm
cezaevinden firar etti.
Altnan bilgıye göre.
Zincidere Açık
Cezaevi'nde, silahlı gasp
suçundan 12'şeryıla
mahkûm Osman Demirbaş
ile Bülent Bozdemir'in
fıran. sabah yapılan
sayımda ortaya çıktı.
4 Kuzey Iraklıya
gözaltı|İZ\ÜR(AA)-îzmir'in
Çeşme ilçesinde Kuzey
Iraklı 4 kaçak yakalandı.
Alınan bilgiye göre, Çeşme
Yeni Lıman Hudut
Kapısı'ndan, 'Abidin
Doray' adlı yolcu gemisi
ile pasaportsuz olarak
yurtdışına çıkış yapmak
istedikleri belirlenen Irak
uyruklu Abdulkadir
Aliömer, Mahmut
Aliömer, Ömer Aliömer ve
Murat Avit gözaltına
aluıdı. Türkiye'ye yasadışı
yollardan giren 4 Iraklı ile
ilgili soruşturmanın
sürdüğü bildirildi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Keleş, yeni arayışlann anlamsız olduğunu söyledi
6
Yeterli clm eğitimi var'İZMİR
(Cumhuriyet
Ege Bürosu) -
CHP Genel
Sekreter
Yardımcısı Birgen Keleş. 8
yıllık zorunlu eğitimle bırlikte
din eğitimi verilmesinin bir
çelişki olduğunu söyledi.
"Meclis kararian nasıl oluyor
da yönetmeliklerle değişiyor?
Hükümetlerin bunu yapmaya
hakkı var mı~ diye soran
Keleş. "Hükümetlere böyle bir
kapı açılmamalı ve öyle bir
yetki verilmemeli. Bu son
derece sakıncalı bir durum"
dedi.
tlk, orta ve liselerde din kültürü
ve ahlak dersinin. bunun yanı
sıra Kuran kurslannın da
devam ettigine dikkat çeken
Keleş "Din eğitimi yok"
diyerek yeni arayışlara
girmenin anlamsız olduğunu
belirtti Keleş. şunlan söyledi:
"Din kültürü ve ahlak dersi
ükokulda. ortaokulda >e lisede
din eğitimi şeklinde devam
ediyor. Kitaplara baktığınız
zaman bunu görmek mümkün.
Kuran kurslan da devam
ediyor. Halen 5 bini aşkın
Kuran kursu Diyanet İşleri
Başkanlığı'na bağlu 8 bin 500'ü
de Diyanet İşleri Başkanlığı'na
bağlı olmadan çalışıyor.
Diyanet'e bağlı kurslarda 177
bin talebe var. diğetierinde iki
milyon talebe oldugu söyleniyor.
İmanı-hatip okullannın lise
kısmı da devam ediyor. Sonuç
olarak normal bir eğitim
görmek isteyen göriiyor, hafiz
olmak isteven yetişebiüyor. Din
adamı olmak için daha ileri bir
aşamada eğitim yapmak isteven
de imam-hatip okullan
sayesinde. liseleri sayesinde
biina imkân buluyor. Şimdi bu
dunımda din eğitiminin
olmadığını söylemek doğnı
değüdir."
24. madde
Bahanelerin arkasına
sığınılarak bir yere
vanlamayacağını, din
eğitimiyle ilgili dördüncü bir
kanalın açılmaya çalışılmasının
yasalara aykın olduğunu
\ urgulayan Keleş. sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Anayasanın 24. maddesi
dev lete din eğitimi ve öğretimi
yapmak için görev vermiyor.
Ikincisi anayasanın 136.
maddesi diyor ki: 'Diyanet
İşleri Başkanlığı kuruluş
yasasıyla kendisine verilen
görev leri yapar.' Dolay ısıyla bu
kuruluş yasasıyla temsil olan
görev anayasanın 136.
maddesine de aykın.
Anayasanın 130 ve 174.
maddesi devrim yasalanndan
bahseder ve öğretim birliği
yasası bunun başında yer alır.
Yaklaşım bunlara da aykın,
çünkü çocuklar din eğitimi
alanlar ve almayanlar diye
aynlacaktar. Kaldı ki küçük
yerlerde daha başlangıçta çok
baskı olaeaktır insanlara.
Insanlar kendilerini mecbur
hissedeceklerdir. böyle bir şey
de laik eğitimle bağdaşmıyor.
Anayasanın 42. maddesine de
aykın. Çünkü 42. madde
'Atatürk ılke ve inkılaplan
doğrultusunda eğitim yapılır
Türkiye'de. buna aykın bir
adım da atılamaz' diyor."
Hükümetin sergiledıği davranış
biçimınin toplumun
beklentileriyle çakışmadığını
belirten Birgen Keleş. konunun
takipçisi olacaklanm ve
kendilerine büyük görevler
düştüğünü sözlerine ekledi.
Menderes, RP'nin kapatılması durumunda oylannın ANAP ve DYP'ye gitmeyeceğini söyledi
RP'ye yeni kiııılik arayışı
SEBAHAT
KARAKOYLN
ANKARA - RP
Genel Başkan Yar-
dımcısı Aydın
Menderes, hükü-
meti eleştirirken.
-Şu anda postmo-
dern bir ara rejim
hükümeti işbaşın-
da"dedi. RP'nin
kapatılması durumunda ANAP ve DYP'ye
bir tek oy bile gitmeyeceğini savunan Men-
deres. RP'nin yeni hedeflerine dikkat çe-
kerken -bodrumdakilerinpartisr oldukla-
nnı ifade ettı. Menderes. "Liberal ekono-
mininülkeyeenflasyondanbaşkabirşey ge-
tirmediğini. RP'nin solculuktan korkma-
ması gerektiğini*' söyledi. Menderes. CHP
ve DSP'yı "yağma düzenini meşrulaşnr-
makla" suçlayarak "*\e şimdi nede 12 Ey-
lül'den önce solcu olmadılar. \alnı/ca dibek
dövücünün hık deyiciliğini yaphlar" diye
konuştu.
REFAHYOL iktidan sırasında yaşanan
gerginlik sürecinde başlangıçta RP'ye yö-
nelik eleştirilerde bulunan, ancak daha son-
ra partisinin yanında yer alan Aydın Men-
deres. siyasi gelişmelerle ilgili sorulanmı-
zı yanıtladı. Menderes'e yönelttığimiz so-
rular ve yanıtlan şöyle:
- "Mezara kadar RP'liyim" sözünden piş-
manlık duydunuz mu?
- RP'yı tercih etmış olmaktan dolayı
memnunluk duyuyorum. 'Mezara kadar
RP'liyim' sözünden de pişmanlık. duyma-
dım.
- İktidar döneminde ban eleştirileriniz
olmuştu.
- Sıyası partıler birey ler gibi yaşadıklan
olay lan deneyim hanelerine yazarlar ve de-
ğer'lendinrler. RP. REFAHYOL'la ılk defa
kendısınin bırincı panı olduğu bir koalıs-
yonda yer aldı. RP adına çok yeni bir de-
neyım. tecrübeydi RP bu deneyimıni tabii
ki değerlendirecektir. Siyasi partiler için
önemli olan toplumdaki itibarlandır. Bu-
nun ölçüsü de 'oy'dur. Bugün bir kıyasla-
ma yaptığımızda REFAHYOL hükümeti-
nin kurulduğu güne göre bu hükümetin bo-
zulduğu gün RP'nin oylan azalmamış, art-
mıştır.
- Oy arnşından söz ediyorsunuz_ nedeni
RP'nin iktidardaki uygulamalan mı ?
- REFAHYOL üzennde yoğunlaşmış
baskılann halk katında çok haklı bulunma-
Kapatıhııa
telaşı
Anayasa
Mahkemesi'ne
verilecek son
savunma metnini
hukukçu
kurmaylarıyla
Altınoluk'taki yazhk
evinde ha/ırlayan RP
Genel Başkanı
Necmettin Erbakan
cuma namazı ve çok
önemli davetler
dışında yazlığmdan
dışan çıkmıyor.
(Fotoğraf: ÂA)
ANAP'lı Baş, REFAHYOL ortaklannm eylemcileri kışkırttığını söyledi
' Erbakan ile Çifler tahrikçFANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP Ge-
nel Başkan Yar-
dımcısı Abdülka-
dir Baş, REFAH-
YOL ortaklannm, 8 yıllık eğitim
karşıtı eylemlenn tahrikçiliğinı
üstlendiklerini sa\unarak "Nec-
mettın Erbakan ile Tansu Çiller
halkı tahrik ediyorlar" dedi.
Baş. ANAP Öenel Merkezi'nde
dün düzenlediği basın toplantısın-
da. "•refornT olarak değerlendır-
diği 8 yıllık kesintisiz temel eğitim
yasasınm gereklen yerine getıril-
diğinde, Türkiye'nin çağdaş eğıti-
min kapılarını aralayacağını be-
lirtti. REFAHYOL' hükümetini
sağlıktan mahalli ıdarelere; bütçe
açıklarından hayat pahalılığına:
sosyal güvenhk sıstemınden Türk
Cumhunyetleri ile ilişkilerin ona-
nlmasına değın uzanan bir dızi çö-
züm bekleyen sorunun varlığını
görmezden gelmekle suçlayarak
eleştiren Baş. "Son 1 yıldır ikti-
dardaki REFAHYOL'ortaklan
tüm bu sorunlan görmezden gel-
di. Gereksiz ve faydasız kaynak pa-
ketlcri achlar. Doğu ve Güney do-
ğu paketleriyle göz boyadılar ve
ömüıierini tükettUer" dedi.
RP lideri Erbakan ile DYP Ge-
nel Başkanı Çiller'ın ülkede hu-
zursuzluk çıkmasına neden olduk-
lannı savunan Baş. "Ülkede yeni
huzurluklara zemin hazırlayan Er-
bakan ve Çiller, 28 Şubat tarihin-
de. kesintisiz temel eğitim için inı-
za atmamış gibi, konuyu şimdi tah-
rik ediyorlar" dedi.
8 yıllık eğitimin din eğitim ve
öğretiminde genlemeye neden ol-
mayacağını belirten Baş. bu ko-
nulan tahnk etmenin "iyi niyeüe
bağdaşmayacağr görüşünü dile
getırdi. Camilerin 8 yıllık eğitimi
protesto amacıyla "eylem üssü*1
olarak kullanılmasına tepkı göste-
ren Baş, u
Camiler her müminin
Rabbi ile baş başa kaldığı ibadet
yerleridir. Türk-İslam tarihinde
camilerin ey lem üssü olarak kulla-
nılması katiyen «örulnıedi" dedi.
RP'nin. dini. siyasi emellerine alet
ettığini ima eden Baş. RP'yı "Bos-
na veÇeçenistan için toplanan yar-
dım paralannın üzerine yardğmı"
ıddia etti.
Ekınekli protesto
Ankara Y'ükseltepe Mahallesi
sakinleri. hükümetin yaptığı
zamları protesto etmek için.
ekmeklerini kendileri yaparak
\atandaşlara dağıttı. Halk
Ekmek bayiinin önünde sabahın
erken saatİerinde toplanan
mahallenin kadınlan. tüpgaz
ocaklannın üzerine kurduklan
saclarda yufka ekmek pişirdiler.
Annelerinin protesto gösterisine
katılan çocuklar da "•Ekmeğimi
vermem" yazılı bez afiş açtılar;
"Ekmeğime el uzatma", "Susma
sustukça yeni zamlar gelecek",
"Şimdi susmanın değil, hak
aramanın zamanı" yazılı
pankartlar taşıdılar, slogan
attılar. Ekmek pişiren kadınlar
sembolik olarak ekmek kavgası
y aparken. çocuklar da ekmek
almak için yanştılar. Protesto
eylemine katılanlar. basın
açıkiamasının ardından olaysız
bir şekilde dağıldılar. (AA)
dığının bir kanıtıdır oy artışı. Halk. RE-
FAHYOL başanlı olacaksa da başansız ola-
caksa da bunu gözleriyle görmeyi ve gerek-
lerini de demokratik şartlar içinde kendisi
yapmayı yeğlerdi. Hükümete yönelik yo-
ğun baskılar toplumda bir takım tepkilere
yol açmış ve bu tepkilerin bir kısmı da
RP'ye destek olarak ortaya çıkmıştı.
- Erbakan'ın istifası basküara boyun eğiş
ve testtmiyet miydi o zaman?
- Hayır, böyle düşünmüyorum. DYP ile
RP arasındaki mutabakat gereği. erken se-
çim gündeme geldiği için istifa gerçekleş-
ti. Bu açıdan istifa bir teslimiyet değil, ül-
kenin önüne getirilmiş pratik bir çözümü
içermektedir. O da erken seçim karandır.
- RP ile ilgili kapatma davası sizce nasıl
sonuçlanır? Kapatma karan verilirse RP
böiünür mü?
- Anayasa Mahkeme-
si'ne. bağımsızlığına ve
adalet içensınde karar vere-
ceğine olan inancımızı mu-
hafaza ediyoruz. Siyasi açı-
dan bakılırsa. RP'nin kapı-
tılıp kapatılmaması RP'nin
meselesi olmaktan çok bu-
gün 50 yaşından gün almış
olan demokrasinin temel
meselelerinden bhnsidır.
Türkiye'de bir siyasi pani.
hele hele son genel seçim-
lerde birincı parti olmuş
olan bir siyasi partinin ka-
patılmasının demokrasimiz
açısından övünülecek hiç-
bir yanı olmayacaktır. RP
kapatılırsa tek bir oy bıle
başka partiye gitmez. RP
kapatılırsa RP'li seçmenle-
rin gönül huzuruyla oy ve-
recekleri yeni bir parti kuru-
lur. RP'ye hızmet eden kad-
rolar ve seçmenler de hıçbir
bölünme olmadan yeni par-
tiye geçer. Hiç kimse
RP'nin kapatılmasından
dolayı kendisi adına bir si-
yasal ümidin içine gırme-
melidir. Parti kapatılırsa
ANAP ve DYP'ye kayma
olacağı düşüncelerine katıl-
mıyonım. Bu umutlann bo-
şa çıkacağı görülecektir.
- Ara rejimden söz ediyor-
sunuz, önümüzdeki günler-
de nasıl gelişmeler bekliyor-
sunuz?
- Bugün tek parti dönemi-
ne dönüş özlemi var. Muha-
lefetsiz bir Türkıye özlemi
var. RP ile ilgili kapatma da-
vası bunun bir parçasıdır.
Aynca demokrasi geçmişi-
mizde din ve vicdan hürri-
yeti başlığı altında toplana-
bilecek demokratik kaza-
nımlara yönelik dayatmalar
ve tehditler söz konusu. So-
mut bir biçimde demokrasi-
den kaçış, uzaklaşma. da-
yatmacılık vardır. Dayatma-
cılığm olduğu yerde ise ge-
rilim olur. Gerilim yenne
uzlaşma istenıyorsa o za-
man adres bellidır. Bunun
adı da demokratıkleşmedir.
demokrasidir. Türkiye'nin
bugünleri hızla geride bıra-
kacağına ve yeni bir demok-
ratikleşme rüzgânnın ese-
ceğini tahmin edıyorum ve
bunun gereğine de inanıyo-
rum.
- Demokrasiden uzaklaş-
ma yönündeki day atnıalar-
dan söz ettiniz. Bu nerden
geliyor?
- Bunun nerden geldiği
bellı. Statüko, kurulu düzen
bunu ıstiyor. Gelir dağılımı-
nın giderek bozulduğu. ge-
niş halk kitlelennin işsızlık
ve sefalete mahkûm edildı-
ği bir ekonomik ortamda
toplumsal tepkilerin gide-
rek artacağı kesindir. RP bir
bakıma bu tepkilerin de adı-
dır. Işte böyle bir ortamda
bir irtica tehlikesi icat edil-
miş, bu RP ile ilintilendiril-
mek, bir gözdağı \erilmek
istenmiştir.
BIZBtZE
ERDAL ATABEK
Barıştan Herkes
Sorumludur...
Çocukluğum savaşla geçti.
Bazı günler tabancalarla savaşırdık. Bazı gün-
ler yay ve oklarla. Bazı günler de son sözü kılıçla-
rımız söylerdı. En çok kılıcı severdım. Bir ucu düş-
manın göğsünü bulmuş bir kılıcın kabzasını tutan
elimın heyecanı bütün benliğimi sarardı.
Çocukluğum savaş filmlerıyle geçti.
Kovboylar tabancalarla dövüşürdü. Tarihi film-
lerde kılıçlar konuşurdu. Daha Ikınci Dünya Sava-
şı'nın filmlerıyle tanışmamıştık. En çok Kızılderili-
leri öldürüp beyaz kadınlarla çocukları kurtaran
Amerikan askerlerıni görürdük. En sıkıntılı zaman-
larda yetişen Amerikan askerlerinin bayrağı uzak-
tan göründüğü zaman salon alkıştan inlerdi.
Çocukluğum savaşın gölgesinde geçti.
Gündüzlerı fırının önünde kuyruk olup karneyle
ekmeğımızi alırdık. Bazı günler askeriyenin (öyle
denirdi) önüne gıdip askerlerden tayın alırdık. Ge-
celerı de evımizin bütün pencerelerıni sıkı sıkı ka-
patırdık; karartma vardı.
Gece olunca savaştan korkardık, gündüz olun-
ca savaş oyununa bayılırdık. Bizi gören Rumelili
dedem gülerdi: "Sız bilmezsiniz muharebeyi. Sa-
nırsınız böyle oyundur. Binersin sopaya, at olur.
Tutarsın sopayı, kılıç olur. Hep böyle oyun sanır-
sınız. Gene de bılmeyin muharebeyi çocuklar, in-
şallah görmezsinız. Kötü şeydır muharebe. Kar>
deş kardeşı tanımaz olur, kötü şeydır."
Biz savaş külturüyle yetiştik, barış kültürümüz
çok sonradan çok da güç oldu.
• • •
Bizim savaş oyunları oynadığımız yıllarda, 1939
yılının 23 ağustosunda bir yazar şunu yazmış:
"Her şey bittı artık. Gerçekten bir yazar olsay-
dım savaşı önleyebilmem gerekırdı."
Bu bilinmeyen yazarın notunu bulan Elias Ca-
netti sinırlenmiş: "Sınırlendim bu cümleyi okudu-
ğumda, kızgınlığım daha da artarak bir yere yaz-
dım. Işte, diye düşündüm, 'yazar' sözcüğünde
bana en itici gelen şeyi burada buldum: Biryaza-
nn yapabileceğinın üst sınmyla düşünülebilecek
en büyük çelişkiyı oluşîuran bir istem." Bir yaza-
rın, kendisini ikinci Dünya Savaşı'ndan sorumlu
sayması, gerçekten bir yazar olsaydı savaşı önle-
yebılmesı gerektiğini düşünmesi gerçekten de çok
abartılı bir tavır gibi görünüyor. Ama Elias Canet-
ti de bu sözlerin büyüleyici etkisinden kurtulamaz,
günlerce bu sözleri düşünür ve sonunda o bilin-
meyen yazara hak verır. Gerçekten de her savaş-
tan herkes sorumludur.
Eğer bir yerde insanlar savaşıyorsa, bir yerde in-
sanlar ölüyorsa. bir yerde insanlar yaralanıyorsa,
evlerinden kaçmak zorunda kalıyorlarsa, tutsak
düşüyorlarsa bundan herkes sorumludur; hiç kim-
se, hiçbir nedenle bu sorumluluğun dışında kala-
maz.
Barış kültürü, bu sorumluluğun bilinmesi ve pay-
laşılmasıdır.
• • •
Dünya savaşlan dönemi bitmiş görünüyor, yâ-
şadığımız dönem bölgesel savaşlar ve iç savaşlar
dönemi. Türkiye, bir imparatorluğun yenilgisinden
sonra tarihte ilk kez görülen bir Kurtuluş Sava-
şı'yla çizilen sınırlarla kuruldu. Kutsal tek savaş, bir
ulusun kurtuluş savaşıdır. Şimdi Türkiye de iç sa-
vaş tehlikesıni yaşıyor. Bir yanda Kürt milliyetçili-
ğini gecıkmiş bir neden olarak temsil ettiği savıy-
la PKK, güneydoğuda ıç savaşı zorluyor; öte yan-
dan şerıat istemıyle kışkırtılan topluluklar 'şeriat-
çılar-laikler' savaşına zemin hazırlıyor. Türkiye, iki
eksende iç savaş tehdıdı altında tutuluyor.
Her iki tehdıdin çözümü de barışçı bir kararlılık-
ta yatıyor. Sahte nedenleri ortadan kaldıran bir
gerçekçilikle hareket etmek kesin çözümü getire-
cektir. Kesın bir kararlılıkla bılinmelidır ki: Türkiye.
bölünmeyecektir, etnık kavgalara sürüklenmeye-
cektir. hiçbir ayrımcılığa ızin vermeyecektir. Silaha
karşı silah kullanmak elbette haklı bir karşılıktır.
Ancak silahı etkisiz bırakacak nedenleri ortadan
kaldıracak stratejı en akılcı olanıdır.
Şeriat tehdidine gelınce, halkın büyük çoğunlu-
ğunun kararlı tutumu -belkı henüz fark edilmıyor
ama- tehdidı büyük ölçüde geriletmiştir. Burada
en önemli tutum. sakin, ama kesın bir kararhlıktır.
Bu kararlıhk herkesın duracağı çizgıyi çok iyi an-
latacaktır. Türkiye böyle bir ıç savaşa sürüklenme-
yecektır.
Atatürk, savaşın içinde bile barışın hesaplarını
yapmıştı. Bölgenin en istıkrarh devleti olan Türki-
ye Cumhuriyeti, bu büyük dehanın sözü. imzayı ve
kılıcı nerede ve ne zaman kullanacağını çok iyi bil-
mesınin eserıdır. Bızler de bugün bu stratejiden
yararlanmalıyız.
Hedefimız barış olmalıdır, hep barış. Ve barıştan
hepimiz sorumluyuz.
DYP lideri Eskisehirde
Tansu Çiller'in
helikopteri ndas'tan
HULYA K\R\BAĞLI
YAŞARAKK\MIŞ
ESKİŞEHİR - RP'nın
kapatılması üzerinden oy
hesabı yapan D\P Genel
Başkanı Tansu Çiller. Es-
kışehir meydanlarında
u
Biz geliriz, kapatılmış
okullan yeniden açanz ev-
velallah. Ezanı susturma-
yız" diyerek ıktıdara gel-
mesi durumunda imam-
hatıp ortaokullarını yeni-
den açacağı mesajını \er-
dı. Eskişehır'e. Islamı ser-
mayenin önde gelen hol-
dinglerinden thlas'ın tah-
sis ettiği helikopterle ge-
len Çıller'in katıldığı 3.
Erruğrulgazı Yörük Şenli-
ği'nde, gazeteciler, orga-
nızasyon komıtesi \e par-
tilı gençler tarafmdan tar-
taklandı.
DYP Genel Başkanı
Çiller dün geldiği Eskışe-
hır'de Milas'ta ismınin ve-
nldıği caddenın adının de-
ğıştırilmesinin rövanşını
aldı. Çiller Eskişehir giri-
şinde. büyükşehir beledı-
yesi tarafından kendı adı-
nın yazıldığı ve taş bir ka-
ıdenin ortasına portresinirj
yerleştirildiği bulvann
açılışını yaptı.
Çiller daha sonra il
merkezinde katıldığı Mut-
talip Cstgeçıdi'nın açılış
törenını, parti otobüsün-
den konuşarak mitinge
dönüştürdü. Başbakan
Mesut Yıbnaz hükümeti-
ne "zulüm cellaüar hükü-
meti" diye yüklenen Çil-
ler. basına da çattı.
DYP lideri Çiller'i, üst-
geçıt açılışından sonra
İP'liler protesto etti. Işçı
emeklılenni zıyareti çıkr-
şında Eskişehir İP il örgü-
tündekı bir grup. balkon
\e camlardan ellerinde
Atatürk posterleriyle Çil-
lere "Çilerdefol" diye ba-
ğırdılar. Bunatepki göste-
ren DYP'liler caddeden
iP'lilere sözlü sataşmada
buludu. Çiller, bugün de
Eskişehir'in ilçelerine
gidecek.