Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EYLÜL 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Northern Bale Tiyatrosu, 'Romeo ve Juliet' balesini 2-5 eylül tarihlerinde Açıkhava'da sahneleyecek
'Büyük aşldar en iyi dansla anlatdır'
• 1991 yılından bu yana
'Romeo \e Juliet' gösterisiyle
birçok ödül kazanan Northern
Bale Tiyatrosu'nun sanat
yönetmeri Christopher Gable,
genç dansçılann tek eksiğinin
kendilerira ve duygulannı nasıl
ifade edeceklenni bilmemeleri
oldugunu söylüyor. Onun için
dans, büyük aşklan,
kızgınlıklan anlatmanın en iyi
yollanndin biri.
NURDAN CİHAIVŞÜMÜL
Genç Panukbank Sanat Ekinlikleri
çerçevesinde Tûrkıye'ye gelen toplu-
luk, gösterilerini 2-5 Eylül tarihleri ara-
sında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda
gerçekleştirecek.
1991 yılından bu yana "Romeo&Ju-
Bet" gösterisiyle birçok ödül kazanan
Northern Bale Tiyatrosu'nun sanat yö-
netmeni Christopher Gable. Juliet'i
Jayne Regan, Romeo'yu Denis Malin-
kine'in canlandırdığı gösterinin kore-
ografisi MassimoMoricone'ye, müzik-
leri ise Sergey Prokflfîev'e ait. Northern
Bale Tiyatrosu Orkestrası'nı da John
PryceJonesyönetecek. Gösteride Mer-
cutio'yu Jeremy Kerridge, Dadı 'yı Ma-
delaine VVahher, Lady Capulet'i Ama-
ya Iglesias oynayacak.
Northern Bale Tıyatrosu'nun sanat
yönetmeni Christopher Gable, başdans-
çılar Jayne Regan ve Denis Malinkine
ile provalannı gerçekleştirdikleri Pera
Güzel Sanatlar Lisesi'nde görüştük.
Dans okulu da var
Christopher Gable, dansla başlayan
sanat yaşamını bir süre oyunculukla
sürdürdükten sonra dans yaşamına ge-
ri döndü. Royal Bale Okulu'nun ardın-
dan Royal Bale Company ve Covent
Garden operalannda 10 yıl boyunca ça-
lışan Gable, özellikle Shakespeare'in
'Bir Yaz Gecesi Rüyası'nda rol aldıktan
sonra aktör-dansçı olarak ünlendi. Bu
dönemde dansın yanı sıra oyunculuk
yetenegi de gerektiren birçok yapıtta rol
alan Gable. 'RoyalOpera House'dan ay-
nlarak oyuncuİuğa başladı. Russel ile
birlikte oynayan Gable, bunun yanı sı-
ra çeşitli müzikallerde de rol aldı ve
Shakespeare Royal Company'de Peter
Brook ile birlikte çahştı. Aynca dans
dersleri veren Gable. "yenidönem dans-
çüannın tek eksiğinin kendilerini ve
duygulannı nasıl ifade edeceklenni bil-
mememeleri'' oldugunu söylüyor ve
"dansçılara yalnızca vücutlanyla değil
nıhlanyla dans etmeyi öğretmek" ama-
cıyla bir okul açtığını anlahyor. Bundan
10 yıl önce Northern Bale Tiyatro-
su'nda çalışmaya başlayan Gable. ko-
nuşmasını şöyle sürdürüyor "Northern
Bale Tiyatrosu'nda çalışmaya başladt-
ğımda sinema, dans, müzikal konusun-
da bildiğim her şeyi bir araya getirmey i
ve şarkı söyleyebilen, aynı zamanda
oyuncu olan dansçılar yetiştirmeyi dü-
şiindüm. Bu konuda başanlı oiup olma-
yacağımız ise kesin değildi o dönemde.
Ancak gösterilerimizi izleyenler bizi ka-
buUendiler ve gördük ki insanlar duygu-
laria yüklü hikâyeler duymak ve izle-
dikleri gösterilerde kendilerinden bir
şeyler bulmak istiyorlar. Sanınm şu an-
da yapbğunız çahşmalarta bütün Ingü-
Northern Bale Tiyatrosu'nun sanat yönetmeni Christopher Gable, başdansçüar Jay-
ne Regan ve Denis Malinkine ile birükte.
'Karakterleri içimizde hissediyoruz'
6 yaşında dans yaşamına başlayan Jay-
ne Regan onbeş yaşında kazandığı burs-
la "KraByet Bale OkuhTna devam etti.
17 yaşından bu yana profesyonel olarak
dans eden Regan, okulu bıtirdiğinde. 1986
yılında Northern Bale Topluluğu'na ka-
hldı ve 1990 yılından beri topluluğun baş-
dansçısı olarak görev yapıyor. Bale Cent-
ral'da bir süre yönetmen yardımcısı ola-
rak çalışan Regan. 1991 ve 1992 yıllann-
da Dance & Dancers Magazme'm "yıkn
en iyi dansçısı ödülü"ne aday gösterildi.
"Topluluğumuzda dans ve tiyatro birbi-
rindençok ayn değiL Biz,oyunculuk,dans.
kurgu gibi öğeleri bir araya getirerek bir
şeyler yapmaya çalışıyonız. Dans ederken
canlandîrdığımız karakterleri içimizde
hissediyoruz. çünkü onlar da bizden biri.
Sahnede >alntzca dans etmiyonız, aynı za-
manda içimizden birilcrinin de duygula-
nnı yansrayoruz" diyor. Juliet rolünde ız-
leyeceğimız Regan. iki gencin arasında
yaşanan bu büyük aşkı dile gerirecek.
Bolşoy Balesi'nde eğitim eören Denis
Malinkine. 1985 yılında Moskova Klasik
Balesine katılarak "Kuğu Gölü", "Dûn-
yanın YaraüüşT. "Bachiana" gibi birçok
yapıtta rol aldı. 1990 yılından sonra Av-
rupa'da birçok toplulukta dansetti. Porte-
kiz Ulusal Balesı'nin klasik reperruvarla-
nnın tümünde rol alan sanatçı 1993 yılın-
da Lewis Londra Bale Topluluğu'na mi-
safir sanatçı olarak katıldı ve 1993 yılın-
dan bu yana Northern Bale Tiyatrosu 'nda
başdansçı olarak görev yapıyor. Northern
Bale Tiyatrosu'nun diğer topluluklardan
farklı oldugunu söyleyen Malinkine bu
farki şöyle anlatıyor; "Biztopluluk olarak
yalnızca dansgösterileri gerçekleştirmiyo-
ruz. Sahneye duy gulanmızı taşıvonız, se-
yirciye de tiyatro içindeki >aşamı sunuyo-
ruzve seyirci kendinden birseyler buluyor
bizim gösterilerimizde. Diğer bale toplu-
luklannda'dansuı yanında böyle birtiyat-
ro anlayışının oldugunu sanmıyorum."
Shakespeare'in tüm dünya kültüriinü et-
kiledığinden bahseden Malinkine, onun
yapıtlannda hissedilen yoğun duygulann
baleye uygun olduğu görüşünde. Nort-
hern Bale Topluluğu'nun birbirini ve bir-
birlerinin hissetriklerinı anlayan çok iyi
birekipten oluştuğunu söyleyen Malinki-
ne. toplulukta uzun süre kalmak istediği-
ni anlatıyor Daha önce de Türkiye'ye gel-
diğini belirten sanatçı. Türk izleyıcisinin
sanata düşkün oldugunu ve Türk seyirci-
siyle iyi bir iletişim kuracaklarına in-
adığmı söylüyor.
tere'de dansçı ve oyunculardan oluşan
en iyi topluluk olarak tanınıyoruz."
Dansçı vücuduyla konuşur
1956 yılında Bolşoy Balesi'nin
Londra'ya gelmesinin ardından Lond-
ra'da dans tiyatrosu kavrarmnın oluş-
maya başladığını düşünen Gable, son
25 yıldır dansın soyutlandığını ve yal-
nızca fiziksel görünümün önem kazan-
dığını belirtiyor ve isteginin vücut ve
dans aracılığıyla bir şeyler anlatmak ol-
dugunu vurguluyor. "Oyuncuysanızke-
limelerle, opera sanatçısıy sanız müzik-
le, dansçıysanız vücudunuzla konuşur-
sunuz. Her durumda da konuşmaıuz,
bir şeyler anlatmanız gerekli. Eğer yal-
nızca hareketlerle. bir şey hissetmeden
bunu yaparsaıuz bujimnastik olur, böy-
le yapacaksanız jimnastik yapuı daha
iyi" diyor.
Gable. bir Shakespeare yapıtını sah-
nelemenin toplululuğu için çok zor ol-
madığını anlatıyor: •'Sergey Prokofi-
ev'in Romeo ve Juliet için yaptığı müzi-
ği dinlediğinizde göreceksiniz ki bütün
duygular müzikte gizli. Juliet'i izlerken
ise onun gerçekten de 14 yaşında bir
genç kız oldugunu hissedeceksiniz. Bal-
kon sahnesini izlediğini/de ise Romeo
veJuliet'in ateşli ve romantik aşkını his-
sedebilirsiniz. Bence çalışmamn en
önemli bölümünü Prokofiev gerçekles-
tirdi. Aynca Massimo Morricone gibi
koreografla çalışhğım için de çok şans-
lıydını. onun çok güzel bir hareket dili
oluşturduğunu düşünüvorum. Nort-
hern Bale Tivatrosu'nun çok iyi dansçı
ve oyunculardan oluştuğuna inanıyo-
rum. Bütün bu iyi özellikler bir araya
geldiğinde de iyi bir yapıt ortaya çıkar-
dığımıa düşünüyorum. Çünkü kostünı-
ler, müzik, dansçılar ve oyuncular çok
i>t"
Dans. büyük aşklan, kızgınlıklan an-
latmanın en iyi vollanndan biri Gable'a
göre. "Dans gösterileri sırasında.bube-
nim kardeşim, bu kızkardeşim diye ta-
mtamazsmız. Dans içindeki hikâye ör-
güsü ve duygulann yansıtılması çok
önemti."
Oyuncular, Romeo ve Juliet'in bir
sahnesınde ise gerçek kılıçlarla savaşa-
cak. Oyunculan bu tehlikeli. ancak bir
o kadar da heyecanh sahne için Jonat-
han Hovvell çalıştınnış.
Türkiye'de de çalışacak
Gable. önümüzdekı dönemde konser-
vatuvaröğrencileriyle birlikte çalışacak
Türkiye'de. Ögrencüere bir repertuvar
öğretmek için zamanının olmadığını
söyleyen Gable, "Bazen aynı şeyleri bi-
lirsiniz, ancak bildiğiniz seyleri başka
birisinden duyduğunuzda onu tam ola-
rak hissedersiniz. Burada ders verdiğim
süre içinde dansçılaria oturup konuşa-
cağız, aynı şeyleri bilsek de bilmediği-
miz şeyleri birbirimizden ögreneceğiz
r
'
diyor. Northern Bale Tiyatrosu. Türki-
ye'deki göstenlerinden sonra Ingilte-
re'de 'Giselle'yi sahneleyecek. Noel dö-
neminde Charles Dickens'ın 'Christ-
mas Carrol' isimli yapıtını sahneleye-
cek olan topluluk. Notre Dame'ın Kam-
buru. Dracula gibi yapıtlan da repertu-
vanna katacak.
Sahnelendiğı her ülkede büyük bir il-
giyle karşılaşan 'Dracula' isimli göste-
riyi Türkiye'de de sahnelemek ıstediği-
ni belirten Gable. kendilerini Türki-
ye'ye daVet eden Pamukbank'a çok te-
şekkür ediyor v e "Pamukbank'ın Türk
insanı ve sanat adına böyle bir projeyi
gerçekleştirmesi çok güzeL Bugün dün-
yanın hiçbir yerinde bir banka sanat et-
kinlikleri için öncülükefmiyor"
>
dıye an-
latıyor.
İşin ruhunu öğrenmek gerek
Kurduğu okulu \e Northern Bale Ti-
yatrosu'nu gelecek dönemlerde aynı bı-
nada bir araya getirmeyi düşündüğünü
ifade eden Gable. "Dansdatıpkı müzik
gibidir. Bir müzisyenin çaklığı enstrü-
manıtam olarak tanıması sekizyüını alır.
Bir dansçuun da kendi vücudunu tanı-
ması sekiz yıl alır. Dansçı olarak yetişir-
ken vücudunu tanımak önemli. bunun
vanmda işin ruhunu da öğrenmek ge-
rekH" diyor.
Türkiye'de bulunduğu bu dönem
içinde sahneye uyarlayabileceği bir öy-
kü araştıracağını belirten Gable, top-
lulugun ve kendinın yeni öykülere. yeni
heyecanlara ihtiyaçlan oldugunu vur-
guluyor.
Istanbul'da
piyano festivali
• Yapı Kredi Sanat Festivali çerçevesinde
12-18 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek
olan piyano festivaline Almanya'dan 6
önemli sanatçı katılacak.
İSTANBUL(AA)-Ya- 14 Eylül pazar günü
pı Kredi Sanat Festivali Heidrun Holtman bir
çerçevesinde, Alman konser verecek. Ulusal ve
K.ültür Merkezi'nin Luft- uluslararası yanşmalarda
. hansa Hava YoUan'run çok sayıda ödülün sahibi
, katkısıyla düzenlediği Pi- olan Holtman, 1982 yılın-
, yano Festivali. 12-18 Ey- da da Zürih'te, Concours
lül tarihleri arasında ger- Geza Anda Yanşma-
çekleştirilecek. sı'ndabirincilikkazandı.
,\lmanya'dan 6 önemli 15 Eylül pazartesi günü
sanatçının katılacağı fes- ise 1986 yılından bu yana
tivalde sanatçılar Bach. Ensemble Modern'in pi-
Beethoven, Schubert yanisti olarak çalışmalan-
Sehumann, Liszt, De- nısürdürenUeIiWigetre-
bussy ve Brahms'ın eser- sitali yer alıyor. 1986 yı-
• lenni seslendirecekler. lında Tel Aviv'de ünlü 5.
Festival, dünya çapm- Arthur Rubinstein Yanş-
da tanınmış bir piyanist ması'nı kazanan Tbomas
olan ve Beethoven, Cho- Duis'in konseri 16 Eylül
pin. Liszt'in piyano eser- salı günü izlenebilecek.
lennin yorurrılannda ça- Uluslararası pek çok ya-
ğımızın en iyi yorumcula- nşmada ödülleri bulunan
nndan biri olarak kabul \Vblfgang Manz'm konse-
edilen piyanist Friedrich ri ise, 17 Eylül çarşamba
Höricke'nin 12 Eylül cu- günü.
ma günü Cemal Reşit Rey Festivalin son günü ise,
Konser Salonu'nda vere- 6 sanatçının birlikte vere-
ceği konserle başlayacak. cegi gala gecesi yer alı-
: Tüm konserlerin Ce- yor. Gala gecesinde 6 sa-
. mal Reşit Rey'de ve saat natçı birlikte, Franz
18.30'da yapılacagı festi- Liszt'in "Hexameron"
val kapsammda, 13 Eylül adlı eserini çalacaklar.
cumartesi günü RotfPlag- "Çok iyi 6 piyanistin bir
ge konseri yer alacak. araya gelmesinin çok en-
Moskova Çaykovski Ya- der olarak gerçekkştirile-
nşması'nda ödül alan ilk bildiğine" dikkati çeken
Alman piyanisti olan otonteler, bu nedenle
Plagge, Brüİcsel'de Reine- konserin çok özel bir
1
Elisabeth ödülünü de ka- önem taşıdığını belirti-
zandı. yorlar.
El yazması ve orijinal yapıtlann yer aldığı Napoli müzik arşivi önlem alınmazsa yok olacak
Avrupa'nın kültür mirası tehlikede
KühürServisi-Aşağı yukan bir
milyon el yazmasımn yanı sıra Mo-
zart, Verdi ve Haydn gibi dünyaca
ünlü bestecilerin yapıtlannın oriji-
nal kopyalannın da yer aldığı ve
Avrupa'nın en büyük arşivlerinden
biri olarak kabul edilen Napoli mü-
zik arşivi, acil bir önlem alınmadı-
ğı takdirde bakımsızlıktan dolayı
yok olma tehlikesiyle karşı karşı-
ya.
Dünyanın en büyük sanat mer-
kezlerinden biri olan Milano'daki
La Scala Operasf nın müzik yönet-
meni Rkcardo Muti. yangın tehli-
kesine karşı güvenlik sistemi, ha-
valanduma ve bilgisayarla katalog-
lama sisteminden yoksun olan Na-
poli Konservatuvan'ndaki müzik
arşivini, içinde bulunduğu bakım-
sız ve ilkel durumdan kurtarmak
amacıyla uluslararası bir yardım
kampanyası başlattı.
Muti konuyla ilgili olarak şu
açıklamayıyaptı:"Napoliarşivinin
bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yok
olmasu Sistine Chapel'inin tahrip
olmasıyla eşdeğerdir. Henüz tam
olarak keşfedilmemiş ve Avru-
pa'nın ortak kültür mirasını bann-
dıran bu arşhin kurtanlması yalnız
Italyanlaruı değU,tüm dünyanın so-
rumluiuğudıır."
16. yüzyılda dünyanın ilk bü-
yük dört konservatuvannm kurul-
dugu Napoli, Avrupa'nın en önem-
li müzik merkezlerinden biriydi.
15., 16. ve 17. yüzyıllarda Napoli,
başta Gesualdo di Venosa olmak
üzere pek çok değerli müzisyene
de evsahipliği yapmıştı.
Aynı dönemde tspanyol, ttalyan
ve Flaman etkilerinin oluşturduğu
müzikal bir sentez, bugün müzik
Z
a Scala Operası'mn müzik yönetmeni Riccardo
Muti, yangın tehlikesine karşı güvenlik sistemi,
havalandırma ve bilgisayarla kataloglama
sisteminden yoksun olan Napoli
Konservatuvaıi'ndaki müzik arşivini, içinde bulunduğu
bakımsız ve ilkel durumdan kurtarmak amacıyla
uluslararası bir yardım kampanyası başlattı.
adamlannın yeterince ilgi göster- sını oluşturan ve günümüzde unu-
mediği napoliten müziğine ilham
kaynağı oldu.
Daha sonra. özellikle Alessand-
ro v e Domenko Scariatti. Puccini.
Gluck'ın büyük rakibi Pergolesi
kompozitörler ve Jomelli, POrpo-
ra. Paisiello. Cimarosa gibi büyük
opera bestecileriyle 18. yüzyıl. Na-
poli kentinin müzik yaşamının al-
tın çağı oldu.
1930 yılına kadar, dünyaca ün-
lü İtalyan bestecileri VTvaldi ve
Monteverdi'yi müzikologlardışın-
da kimsenin tanimaması göz önü-
ne alınırsa, klasik müziğin altyapı-
tulmaya yüz tutmuş bu bestecilerin
eserlerinin müzikçiler tarafından
gerek]i ilgiyi görmesinin önemi an-
laşılır.
Ancak unutulmaması gereken
bir nokta da, bu bestecilerin eser-
lerinin günümüze dek korunması
konusunda en büyük pay sahibinin
Venedik. Londra, Amsterdam ve
diğer önemli sanat merkezlerinde-
ki müzik arsivlerinin olduğu.
Napoli Konservatuvan'ndaki
bir kütüphanede yer alan söz konu-
su müzik arşivi ise hiçbir zaman
müzi>yerılerin kullanımınaaçıkol-
mamış. Napoli'de doğup büyüyen
ve Napoli Konservaruvan 'nda mü-
zik eğitimı alan Mutf şu yorumu
yapıyor: "Napoli müzik arşivi ina-
nılmaz bir biçimde resmi olarak
ikinci sınıf bir okul kütüphanesi
olarak tanımlanıyor. Bu tam bir çıl-
gınlık. Bu arşiv de Paisello, Pergole-
si, Puccini, Verdi, Bellini ve hatta
Haydn ve Mozart'ın el yazması
eserieri bulunuyor."
Muti aynca, arşivdeki değerli
eserlerin korunabilmesi için bu ya-
pıtlann eğitimli kişilerin denetimi-
ne bırakılması gerektiğini vurgu-
ladı. Napoli Konservatuvan'nın
yöneticisi RobertodeSimone, Mu-
ti'nin bu görüşüne katıldığmı belir-
tiyor ve şöyle ekliyor: "ArşKin şu
anki durumu kesinlikle utanç veri-
cL Elimizdeki tüm bu değerli ma-
teryaJler yok olma tehlikesiyle kar-
şı kars.iva. En büyük sorun yaz ay-
lannda bir kalorifer ocağına dönü-
şen arşivin aşm sıcak nedeniyle bu-
rada bulunan el yazmalannın zarar
görmesi. Havalandırma sisteminin
yanı sıra artık bilgisayarla katalog-
lama sistemine geçmemiz şart An-
cak devlet, tüm bu işler için gereken
maddi desteği bize sağlamıyor."
Muti. "Bu müzik arşivini kur-
tarmak için elimizdcn gelen her ça-
bayi göstermeli ve arşivi dünyanın
sayılı müzik kütüphanelerinden bi-
ri haline getirmeliyiz*' dı> or ve şöy-
le ekliyor: "Ancak bunun gerçek-
leştirilebilmesi için bürokratik en-
gellerin aşılması gerekiy or. Eğer acil
onlemler alınmazsa bu süreç içinde
bize, Napoli müzik arşivinin sonu-
nun, yangın sonrası yok olan
Venedik'teki Fenice Tiyatrosu'na
benzememesi için dua etmek kalır."
BUA$A3IADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Tepkinin Bileytaşı
Gülmece
Aziz Nesin "Baskıcı yönetim gülmecenin kay-
nağıdır" derdı. "Egemen güç varlığıylayaratırgül-
mece edebiyatını."
İlk gülmece dergimiz "Diyojen", güreş tutma
merakı devlet yönetiminden önde gelen Abdüla-
ziz döneminde yayımlanmıştı.
Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat llgaz'ın birlik-
te çıkardıklan "Markopaşa", dıktatör özentısi Re-
cep Peker'in başbakanlık yıllannın ürünüdür.
Basın yolu kapansa, tabandaki halk fıkralara dö-
kerek yukardakilerle dalga geçme yolunu bulmuş-
tur yıllar boyunca.
Gülmece edebiyatının bir dalı olan fıkralarda te-
mel öğe ince yergidir, taşlamadır.
Bektaşi fıkralarının kahramanı, baskı altında bi-
le yenilgiyi kabul etmeyenin düşünme yeteneğini
ve direnme gücünü simgeler.
Laz fıkralarının kahramanı Temel, aykın doğaı-
lan öne sürerek başkalarıyla birlikte, çoğu zaman
kendisini de alaya alır.
Kimi Divan şairlerı dizelerinde dalga geçme öğe-
leriyle birlikte yaratır taşlamayı.
"Mescidde riyâ-pîşeler etsin ko riyâyı,
Meyhaneye gel, ne riyâ var, ne mürâyi."
Şeyhülislam Yahya Efendi'nin okuduğumuz di-
zelerinde tepki duyulanın önde gelen özelliği "ri-
yâkârlık" en uç noktada "mescidde" yakalanır-
ken, doğruluk başka bir uç noktaya "meyhaneye"
özgü olarak gösterilmiştir.
Tanzimat dönemi şaırleri taşlama öğeleriyle "kû-
für"ü birlikte kullanmayı severler daha çok.
Namık Kemal, ülkeyi, yarı sömürge durumuna
düşürecek ölçüdeki borç batağına sürükleyenleri
yererken gözünü budaktan sakınmaz:
"Düşman girdi Istanbul'a
Selam verdik sağa sola
Vatanı sattık birpula
Ne utanmaz köpekleriz."
Abdülhak Hamid, döneminin eski edebiyat an-
layışına bağlı olan kafaların eleştirilerini karşılama
gereksinimi duyduğu zaman "küfür"ü temel ala-
rakkurardizelerinı.
"Yayımı atmadan evvelce ben attım okumu,
Bunu inkâr ediyoharsa yesinler b....u."
Ahmet Rasim, düzyazısını (nesrini) deyimlerle
süsleyerek taşlamayı sever.
Hüseyin Rahmi, ünlü Şıpsevdi romanının baş-
kişisi Meftun'un yeniliği züppelik, Batı uygarlığını
benimsemeyi kopyacılık, çağdaşlığı yalnızca kılık
kıyafet değişmesi olarak kabul etme özelliğini ye-
rerken ınce ince dalga da geçmiştir.
ÖmerSeyfettin tek romanının kahramanı Efruz
Bey'in kişilığinde II. Meşrutiyet Dönemi'nde mey-
danı boş bulan "Günün Adamı"r\\ davranışlanyla
sergileyerek gülmece ögelenni yakalar.
• • •
1945'ten günümüze kadar "Çok Partili Ya-
şam"\n getirdiği politikacılar arasında "hayatıgül-
mece" olan nice unutulmazlanmız var.
Başta Aydın'ın ünlü toprak ağası.
Kabadayıca konuşmalarıyla başbakaniığı iyice
kanştırdığı için gülmece yazarlarının gündemin-
den düşmeyen.
Bulunmaz özdeyişlerın sahibi:
"Siz istersenlz hilafeti bile getirebilirsıniz."
Cevdet Sunay, Ferid Malen, Yıldınm Akbu-
lutgibi "ciddi komikler..
Mumları yatsıdan önce sönen yalan söyleme
ustalan:
Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Tansu Çil-
ler...
Evet, Aziz Nesin, "Baskıcı yönetim gülmecenin
kaynağıdır" demişti.
Ya her boydan oy avcısını, demagogu koynun-
da besleyen biçimsel demokrasi.
Tükenmez kaynağı olmuyor mu gülmece ede-
biyatının...
Geoge Harrison günümüz
gpuplanna kızgın
• Kültür Servisi-Geoge Harrison, "Le Figaro"
isimli gazeteyle yaptığı bir söyleşide yeni dönem
pop şarkıcılannın egoizmini, müzik endüstrisindeki
ticarileşmeyi ve plak şirketlerinin elınde
bulundurduğu gücüeleştırdi. Harnson. Spice Girls'ü
dinlemenin en güzel yanı televızyonun sesini
kıstığımzda dinleyebilmenizdir diyor. Oasis. U2 ve
Texas'm müziğini ise kötü bulan Harrison. " 14
yaşında bu müzikleri dinlemek hoş olabilır. Ben
şahsen Bob Dylan dinlemeyi tercih ederim" diyor.
Günümüz müziğini ise şöyle eleştiriyor Harrison:
"Günümüzdeki müzik anlayışında beni sınirlendiren.
her şeyin ego üzerine yoğunlaşmış olması.Bugün
yeni çıkan kasetlerde önemli olan ne kadar sattığı ve
ne kadar para kazandırdığı, yetenek ise önemli
değil." Harrison. sitar sanatçısı Ravi Shankar ile
birlikte çıkaracağı yeni albümünün aşk ve banş
duygulanyla yoğun oldugunu anlatıyor Şarkı
sözleri yazmaya devam ettiğini belirten Harrison,
yeni albümünün kış aylannda çıkacağını söylüyor.
İsveçli yazar Johannes
Edfelt öldü
• Kümlr Servisi - Isveç'in en büyük lirik
yazarlanndan biri sayılan Johannes Edfelt, 92
yaşında yaşamını yitırdi. Ayru zamanda çevirmen
olan Edfelt. 1969 yılından bu yana Isviçre
Akademisi üyesiydi. İlk kez 1923 yılında "Voices
Down'" isimli toplu şiir kitabıyla tanman Edfelt,
1934 yılında yazdığı "High Mass" isimli kitabıyla
da bütün ilgileri üzerine çekti. ilk yazdıklan II.
Dünya Savaşı ve 1940'Iarda faşizm gibi büyük
olaylan anlatan ve daha sonra anı yazılan yazmaya
başlayan Edfelt'in yazın yaşamı ölene dek sürdü.
Edfelt, aynı zamanda Franz Kafka, Erich Kaeshner
ve T.S. Eliot çevirilerinı edebiyat dünyasma
kazandırdı. tsveç Akademisi'nde. bir ay sonra,
'Edfelt'in Yazdıklan' konulu bir tartışma
gerçekleştirilecek.
Lennon'un oğul sevgisi
• Kültür Servisi - John Lennon'un 1965 yılında eşi
Cyntia'ya, oğlundan ayrı kalmaktan duyduğu acıyı
anlatan bir mektubu bulundu. Lennon, oğlu henüz
iki yaşındayken ona yeterince ilgi göstermediğini
kabul ediyor ve kendini "alçak bir adam'" olarak
tanımlıyor. İki sayfalık bu mektuptan anlaşılıyorki
Lennon, Yoko Ono ile yaşadığı yasak ilişkiden
dolayı 1968 yılında eşi Cyntia'dan boşandıktan sonra
oğlunu ihmal ettiği için çok üzülüyor. Yamızca iki
sayfası elde edilen 6 sayfalık bu mektubun, 17
Eylül'de duzenlenecek olan Sotheby's Rock açık
arttırmasında 17.000 sterlinden daha fazlabir fıyata
satılması bekleniyor.