Katalog

30 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rusya ile doğalgaz anlaşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu}• Türkıye ile Rus doğalgaz şirketi Gazprom arasında, Rusya doğalgazının Karadeniz'den Türkiye'ye getirilmesini öngören çerçeve anlaşması imzalandı. Konuyla ilgili olarak Ankara'da bulunan Rus Gazprom şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Rem Vyahirev. Başbakan Mesut Yılmaz tarafından kabul edildi. tmzalanan anlaşma ile 2000 yılına kadar 8 mılyar metreküp, 2003 yılından itibaren de 16 milyar metreküp doğalgazın Rusya'dan Karadeniz üzerinden Türkiye'ye getirilmesi öngörülüyor. Türk cumhupiyetleri genelgesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Mesut Yılmaz, Türk cumhuriyetlerine yönelik faaliyet gösteren kamu, özel ve gönüllü kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere bir kurul oluşturulması için genelge yayımladı. Türk cumhuriyetlerinden sorumlu Devlet Bakanı Ahat Andican'ın görev alanı içinde oluşturulacak koordinasyon kurulu. bu ülkelere yönelik ekonomik, sosyal ve kültürel tüm projelerin değerlendirilmesinden sorumlu olacak. Gürdere'ye rapor kıyağı • BURSA (Cumhuriyet) - Devlet Bakanı Metın Gürdere'nin makam aracımn kanştığı kaza sonrası rutulan raporun, "Aracım hatalı solladı. şerit değiştirdik. Kamyona çarptık" diyen Gürdere'yi yalanladığı ortaya çıktı. Bursa Bölge Trafık Müdürlügü'nce hazırlanan rapbrda kamyon sürücüsü lsmail Eser tamamen kusurlu bulunurken kazanın hemen ardından bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Gürdere, kaza sırasında önündeki aracı sollayan makam aracının savrularak karşı şeride geçip karşı bankette durduğunu, kazanın bu şekilde oluştuğunu ifade etmişti. Öte yandan kamyon sürücüsü lsmail Eser ise verilen rapor karşısında adeta şoke olduğunu söylerken mahkemeye başvurarak rapora itiraz edeceğini söyledi. ISDEMİR'de soruşturma • İSKENDERUN (Cumhuriyet)- İskenderun Demir Çelik Işlermeleri'nde (tSDEMÎR) taşeron firmalann. işçilerin SSK primlerini eksik yatırdıgının belirlenmesi üzerine müfettişler olaya el attı. Adana Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne bağlı müfettişler, 4 bin 200 taşeron ışçinin bütün kayıtlanna ve dokümanlanna el koydular. 4 bin 200 işçinın tüm kayıtlannı, çalışma günlerini ve ödenen SSK primlerini incelemeye alan müfettişler. çok sayıdaki taşeron işçi ve ISDEMÎR'de yetkili Özçelık-İş Sendikası temsilcileriyle de görüşmelerde bulunuyorlar. Altay'ın avukatı basına çattı • İstanbui Haber Servisi - '16Martkatliarru davası'nda adı geçen Niğde Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın a\r ukatı llhamı Yelekçi, bazı gazetecilerin emniyet güçlerinin çalışmasını engellemek için haberler yaptığını öne sürdü. Altay ile ülkücü Abdullah Çath'nın telefonda beş kez görüştüğünün tespit edilmesiyle ilgih haberlere de kızan Yelekçi, "Aramış olabilir. siz de aravabilirdiniz" dedi. ANAP'ın partizan atamalanna isyan eden Cindoruk, memurlann durumu için uyardı Kadro bunahnıı büyüyorDÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Iktidann büyük ortağı ANAP'ın partizan kadro- laşma hareketinden rahatsız olan DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. "Devletisiyasallaştır- mayahm" dedi. 55. hükümet de dahıl geçmış hükümetlerin me- murun onuru ile çok oynadığını kaydeden Cindoruk. "Devlet me- muruna güvence sağlayahm. Sendikal haklar >erelim. Devleti- mizin imkânı kısıtlı \e bu neden- le belki memuruna fazla maaş ve- remiyor, ama hiç değilse haklan- nı ve onurlaruıı verelim" uyan- sında bulundu. Hükümet içindeki kadrolaşma bunalımı tırmanıyor. DTP lideri Hüsamettin Cindoruk'un atama- larda partizanlık yapıldığı yolun- daki açıklamannı sürdürmesi, koalisvon ortaklan arasında ra- dÜŞer': ANAP'ın kadro operasyonuna tepki gösteren DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. yeniden 3 liderin bir araya gelmesine gerek olmadığını sa\unurken "Ben partimin başındayım. Saym Sezgin ile konuşurlar. Partimde herkes benimle aynı fikirde. Arna hükümetin uyumu açısından bunlan söylemek bakanlara değil bana düşer" diye konuştu. hatsızlık yarattı. Başbakan Me- sut Yılmaz ve DSP Genel Başka- nı. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ile yeniden bir arava gel- meyı de kabul etmeyen Cindo- ruk. "Ben partimin başındayım. Sayın tsmet Sezgin ile konuşur- lar" dedi. DTP'li bakanlann ata- malarkonusunda bir sıkıntısı bu- lunmadığı ve bu konuda kendi- siyle aynı düşüncede olmadıkla- n yolundaki iddialann da doğru olmadığını savunan Cindoruk. şunlan söyledi: "Partimde herkes benimle ay- nı fikirde. Ama hükümetin uyu- mu açısından bunlan söylemek bakanlara değil, bana düşer. Ben bu nedenle hükümette görev al- madını. Biz parti olarak bunu söylüyoruz. Ben bunu parti kara- n olarak ortaya koyuyorum. Temsilciler meclisi partinin 2 nu- maralı orgamdır. Ben onun kara- ruu uyguladım." DTP lideri Cin- doruk. DYP'li kadrolann alın- masından dolayı rahatsızlık ol- duğuna ilişkin iddialann da an- lamsız olduğunu söyledi. Cindo- ruk. şunlan dıle getirdı: "Ben diyorum ki devleti siya- sallaştırmayalım. De\let memu- runa güvence sağlayalım. Sendi- kal haklar verelim. De^letimizin imkânlan ktsıtlı. bu nedenle bel- ki memurlara fazla maaş vere- mhor. Ama hiç değilse haklarını ve onurlannı verelim. Nasıl be- denen çalışan emekçiye sendikal hak verdiysek, fikren çalışan emekçiye de bu hakkı verelim. Ben demokratik bir hak istiyo- rum. Memur sendikası dünya de- mokrasisinde olan bir hakör. Bu hükümetin istediği demokratik- leşme değil mi? Hükümet prog- ramında da protokolde de bu yok mu? Memurlarla oynadınız, çok oynuyorsunuz. Gene bUiyorum ki bu tayinleri ya bir milletvekili ya bir bakan istiyor. Eskişehir 11 Spor Müdürü'nün DYP ile ne il- gisi var? Yüzlerce örnek \ar, bun- lan uzatmak istemiyorum. Hal- kın önüne iyi koyduk meseleyi, halk bunu anladı." 'Uzlaşma olmah' Cindoruk, bu işi bir kurala bağlamak gerektiğini belirterek "İktidariar değiştiği zaman fırtı- na gibi esip tapu memurundan müftüye kadar değiştirmesin. Bunu değiştirmek gerekiyorsa, bunu da paıiamentoda bu hükü- metin temsilcisi olduğu partiler var. O partilerden birer bakan oturur belli bir komisyon oluştu- nırlar. Görevini yapamay an, gö- revinde yolsuzluk yapan. siyaset yapan devlet memurlan varsa, onlar ayıklanu*. Ama bunun bir kıstası olur, uzlaşması olur. Bu bir koalisyon hükümeti" diye ko- nuştu. Baykal. Didim'de konuştu 'CHP'nin özel bir konumu var' HAKAN DtRİK DtDtVI - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Su- surluk konusunu "gün- demde sıcak' turrna çaba- larını sürdürerek. Susur- luk Komısyonu'nda göre- vini yerıne getirmeyen ANAP ve DSP'lı üyeîere "Niçin komisyonda göre- vinizi tam yerine getirme- diniz? Yoksa Susuriuk bir tarafınıza mı dokunu- yor?'" dedi. Baykal. Didim'de yurt- taşların yoğun ilgısıyle karşılaştı. Didim'de bir parkın açılışında 'geceya- nsimhingi' yapan Baykal. Didım Beledıye Başkanı Mehmet Soysalan'ın ılçe- de yaptığı hızmetlerı. CHP iktidanna örnek gös- terdı. Baykal. önceki gece saat 23.00 sıralannda ger- çekleştırdıgi konuşmasın- da. Türkiye'yı darbe kay- gısından kurtarmak ve re- jimı güvenaltına almak için ANASOL-D hükü- metıne destek verdıklennı belırttı. Hükümetin kurul- masında CHP'nin öncü- lük yaptığını vurgulayan Baykal. iktidara dışandan destek veren CHP'nin 'özel bir konumu'olduğu- nu belirterek şunlan söy- ledi: "Ne mutlu ki halkı- mız darbe kaygısınu de- mokratik bir bilinçle laik Türidye Cumhuriyeti'ne, Atatürk'ümüze sahip çık- ma karariıhğıyla aşmıştır. CHP olarak biz bunda ön- cülük ettik. Ama hüküme- te destek verirken pazaıiık içine girmedik. Sadece Türkiye'yi yönetüı dedik. sorunlann çözümü için gayret istedik. Alın iktidar strin olsun dedik, ama bu- nun karşüığında sekiz yü- lık kesintisiz tenıel eğitimi çıkann dedik. Çoluğumuz çocuğumuz tarikata. ce- maate teslim edilmesin. devlet sahip çıksın istedik Bu, Meclis'ten gectT Susuriuk konusunda hükümetin aynı kararlılığı gösteremediğını kayde- den Baykal. ANAP ve D- SP'li mi|İ£tvekillerine ça- tarak. "Niçin hem Mec- Hste hem komisyonda gö- rev inizi tam yerine getir- miyorsunuz? Susuriuk si- ze dokunuyor mu? CHP seldz yıla tam destek verir. ama zam yapanlara da en etkili muhalefeti yapar." diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART PKK'ye karşı pompah sflahlanma OLCAYA\T)ÎLEK ANKARA - PKK'nın kuzeye sızma çabalanna karşı Karadenizdeki bazı yaylalarda yerleşimi yasaklayan mülki amirlikler. halkın uzun namlulu otomatık ve pompalı rüfeklerle sılahlandınldığını bildırdıler. ÖDP, Güneydoğu'da yay la yasağını ıncelemek için 1 Eylül'de bölgeye gidecek. Ordu Vah Vekıh Ömer Bıçlacıoğlu, 1997 yılı başından bu yana PKK'nın bölgede etkınlık kurma çabalannı sürdürdüğünü söyledi. Yılbaşından bu yana zaman zaman düzenlediği eylemlerde PKK ile güvenlik güçleri arasında "sıcak temas" kurulduğunu belirten Bıçkıcıoğlu. en son 10 gün önce yol kesen PKK'lilerin yenı e\h polıs memuru ile eşinı öldürdüklennı öne sürdü. Bıçkıcıoğlu. Ordu'nun Sıvas ve Tokat illeri sınınnda bulunan Mesudıye. Gölköy. Aybastı. Kumru ve Korgan ılçeleri kırsalında gönüllü köy koruculanna 300 kadar silahın dağıtıldığını bildirdi. Bölgedeki güvenlik güçlerinin sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken Bıçkıcıoğlu, İçişleri BakanlığYndan "takviye güç" istedıklerini kaydetti. Bıçkıcıoğlu. güvenlik önlemlerini pekıştirmek amacıyla gelecek günlerde 1000-1500 kadar otomatik silahın dağıtılacağını bildirdi. Aybastı, Kumru ve Akkuş ilçelerinde 11-15 kişi olduklan tahmin edilen PKK'lilerin eylem hazırlığında olduğuna ilişkin "duyum" aldıklannı belirten Bıçkıcıoğlu. olası çatışmaya karşı gerekli önlemlerin alındığını söyledi. çocuğa idam tartısması ANKARA (Cumhuriyt-t Bürosu) - Ankara 2 No'lu DGM yargıcı İbrahim Kozan, PKK davasında idama mâhkum edilen Metin Şahin'in 18 yaşından küçük olduğuna ilişkin tartışmalann kasıtlı çıkanldığını söyledi. 2 No'lu DGM'ye vekâleten başkanhk eden Kozan, u İdama biz de karşıyız. Ama insaf, mahkememize bu kadar ağır bir suçtamada da buhınoimaz ki" dedi. Sanığm gerçek doğum yılınm 1979 değil. 1974 olduğunu belirten Kozan, şunlan söyledi: "Sanığm eylemleri çok fazla. Yasalar neyi gerektiriyorsa biz onu yapük. İdama biz de karşıyız, ama sanığm eylemleri bunu gerektiriyordu. Yargdama sırasında sanığm kimlik bilgiierine ilişkin olarak nöfiısa bağh olduğu ycr olan Zara Nüfus Müdihiüğü'nden bilgi istedik. Bize ilk gelen ya/jda sanığm 1979 doğumlu otduğu büdiriML Bu çeiişld üzerine biz 3 defa daha bilgi istedik ve bize gelen her yazıda sanığm 1974 doğumlu olduğu bitdirildi. Bu yetmiy ormuş gibi sanığm ailesinin nüfus tabiosunu çıkardık. Ve yine 1974 doğumlu olduğunu tespit ettik. Bu konudaki tarüşmalar tamamen kasrtb. Biz çocuk değiliz ki bir sanığm \ aşuun kaç olduğunu anlamayalım. Küçük yaşta bir sanıgı idama mah kûm etmemiz mümkün değü." Kozan, sanık avukatının Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne baş\Tiracagma ilişkin haberler konusunda "Isterse Asya'ya görürsün, sanığm yaşuıda herhangi bir yanlışlık söz konusu değOdir" görüşünü dile getirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN Hani derlerya: "Küçük par- mağımı keser yerim, kasaba minnet etmem". Bizimki de o hesap. Besbelli ki şu Susurluk Düğümü'nü çözmesi gereken- ler çözmeyecek. Ağırdan ala- caklar. ipe un serecekler. çözer gibi yapıp geçiştirecekler, ol- madı parlamenter ışleyişinin aksak, adalet aygıtının ağırdö- nen çarkları arasında öğüte- cekler. (İlk paragrafı okuduktan sonra, "Amaaaan bu herif de kabak tadı verdi. Susuriuk'la bozmuş" dıyenler varsa ve böyle diyenler yazının arkasmı okumamak niyetindeyse, ni- yetlerinden hemen vazgeçsin- ler. Evlerinin pencerelerinden karanlığa ve karanlığın adam- larına göz kırptıkları o günleri anımsasınlar. Mollalarçevresi- ni, Çiller ekibini, özel tim tetik- çisini, şu ülkedeki it uğursuz takımını çileden çıkaran o coş- kulu günleri anımsasınlar. O Meclis Tatilde-Yurttaş Nöbette günlerde "Susurluk Kördüğü- mü çözülene kadar yurttaşın kararlılığı ve ınadı sürecek" sözlerini anımsasınlar.) Evet. besbelli ki şu "Susur- luk Düğümü"nü çözmesi gere- kenler çözmeyecekler. Yani... Yani iş gene başa düşüyor. Baş dediğimizyurttaş... ...diye homurdanırken ma- sanın üstüne bir faks çağrısı düştü. Anlaşılan yurttaş kolla- n sıvamaya hazırlanıyor. Nite- kim faks metninin tepesine de kocaman kocaman yazmışlar: Meclis tatilde, yurttaş nöbette! Üstelik hazırlığa bakılırsa bu kez işi daha da sağlama bağ- lamak niyetindeler. Şubat 1997'de ordan burdan duya- rak, televizyonda izleyip gaze- tede okuyarak evlenni ateş bö- ceklerine çevirenler arasında bir iletişim ağı kurmaya giriş- mişler iddialı da bir hedef kon- muş: Büyük yurttaş buluşma- sı!.. Şu faks metnini Tırmık oku- yucusuna iletelim de çorbada bizım de tuzumuz bulunsun: "Ocak 1997'de bir avuçtu- lar. Bir çağrı yazdılar, bir faks çektiler. Faksı alan bir başka- sına, onu alan bir dığerine u- laştırdı. Çağn sanki bir bayrak- tı, Tüm Türkiye'yi dolaştı. llle- re, ilçelere, evlere, insanlara u- laştı. Ocak ayında bir avuç olanlar şubat geldiğinde mil- yonlarcaydı artık! Ve o milyonlar Türkiye de- mokrası tarıhinin en büyük, en yaygın, en etkili protesto eyle- mini gerçekleştirdiler: Süreklı Aydınlık İçin Bir Dakika Karan- hk. Bu eylemle önemli demok- ratik kazanımlar elde edildi. 'Saydam devlet', 'hukuk dev- leti' gibi kavramlar geniş ke- sımlenn bilincine ulaştı. Yurt- taş kendi gücünün ayırdına vardı. Eylemin başarısında, ül- kenin dört biryanında kendili- ğinden oluşuveren Yurttaş Gi- rişimleri'n/n katkısı önemli rol oynadı. Bundan sonra atılacak adımlarda da başarı, bu daya- nışmanın geliştirilmesinden geçiyor. Çünkü hedef hâlâ çok uzak. Alınacak daha çok yol var. Bu amaçla, eyleme İstan- bui 'dan katılmış yurttaşlar ola- rak, tüm ülkedeki Aydınlık İçin Yurttaş Girişimleh arasındaki eşgüdümü ve dayanışmayı ko- laylaştıracak bir iletişim ağı, bir büyük 'yurttaş buluşması' ya- ratmaya çalışıyoruz. Tüm giri- şimlerin oneri, istek ve uyarıla- nnın öteki gırişimlere ulaştınl- ması. medyaya yansıtılması, daha verimli sonuçlar doğur- ması için böyle bir oluşuma gereksinım olduğunu düşünü- yoruz. Tanışarak, danışarak çok daha güçlü ve etkili olaca- ğız." Bundan sonrasında Istan- bul'daki yurttaş girişiminin ile- tişim bilgileri, telefon, faks nu- maraları yer alıyor. (Haydi biz de aktanverelim: Telefon 0212 -245 56 02. Faks 0 212-245 56 04.) Son olarak da anlamlı bir cümleyle noktalanıyor: Bu çağn yurttaştan yurttaşa yaprl- mıştır! Bu iş Ocak 1997'de de böy- le başlamıştı. "Bu çağn yurt- taştan yurttaşa yapılmıştır" denmişti. Sonuçlarını ise Şu- bat 1997'de tüm Türkiye'de gözlemiştik. Gözlemiştik de bu ülkenin bir geleceği olacağına inancımız pekişmişti. Şöyle bir atalar sözü var mıy- dı: Yurttaştan umutkesilmez!.. POLflİKA GÜTVLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sabır... Ankara DGM Başsavcılığı, Libya-Çeçenistan 'para trafiği'nöe kuş olup kanatlanıp 'uçan' 10 mil- yon dolarla ilgili soruşturmayı sürdürüyor... RP lideri Necmettin Erbakan'ın Ozel Kalem Müdürü Mehmet Karaman başta olmak üzere. 'kurye' olduklan öne sürülen Tank Çetin, Cihat Akalın, Hüseyin Nevzat ve Murat Öztürk aranı- yordu... Dün sabah Tarık Çetın Ankara'da, RP Kayseri Milletvekili adayı Cıhat Akalın Istanbul'dayakalan- dı... Önceki gün gözaltına ahnan RP lideri Erbakan'ın Başdanışmanı Celalettin Döver, "Benim bu işler- le ilişkim yok" deyıp eklıyordu: "Ben 1 Eylül'de Amerıka'ya eşimı görmeye gi- decektim, kaçmaya niyetim yoktu..." Celalettin Döver'in 10 milyon dolan Lıbyalı dıp- lomat Amar Hareba'dan alıp almadığı araştırıhr- ken, 'kurye'olduklan ağırlık kazanan Tarık Çetin'in ABD'ye, Murat Öztürk'ün ise Azerbaycan'a kaç- tığı söylentileri çıkmıştı... Acaba biz Tarık Çetin'i bir yerlerden tanıyor mu- yuz? Tank Çetin, hem Ankara Sincan'da bulunan 'Sa- bır'adlı bilgisayarşirketınin 'para kaynağı' hem de Benfıma'nın ortağıdır. Sa- bir adlı bilgi- sayar şirketi- nin simgesi de eski harf- leri andırır 'hat' biçiminde düzenlenmiş bir Kalaş- nikof silahıydı. Silahın kabzasında ise 'hılal' bulu- nuyordu... Sabır adlı şeriatçı bilgisayar şirketi acaba sim- ge olarak Kalaşnikof silahı niye seçmişti? Biz 18 Nisan 1996'da bu köşede bu soruya ya- nıt ararken şunlan yazmıştık: "Sabır Bilgisayar Şirketi'nin ortaklannın bazı şe- riatçı terör örgütleriyle ilişkisı var mıdır? Kalaşni- kof silahı İBDA-C adlı yasadışı şeriatçı terör ör- gütünün simgesi değil midir?" Sorulanmızı yönelttikten sonra da eklemıştık: "Sanınz bu sorulann yanıtını araştırmak, 'Sabır Bilgisayar Şirketi'n/n hangi şeriatçı teror örgütüy- te ilişkisi olduğunu saptamak bizlerın değil, laik de- mokratik Cumhuriyetin, Cumhuriyet savcılarının görevidir..." • • • Yaklaşık 1.5 yıl önce Tarık Çetin'in parasal kat- kısıyla kurulan şeriatçı Sabır Bilgisayar Şirketi'nin nasıl örgütlendiğini, parasal güçlerını nasıl geliş- tirdiklerinı anlatırken soruyordum: "Değirmenin suyu nereden geliyor?" O tarihte Sincan'da tanklar daha yürümemişti... 'Hafız' adıyla Kuran programları üreten Sabır Bilgisayar Şirketi, 70 yıldır Müslümanlara Türki- ye'de 'baskı ve zulüm' yapıldığını iddıa edip ay- nen şöyle diyordu: "Kemalist işgalcilere karşı silahlı mücadele et- menin zamanı gelmiştir..." O tarihte gazeteler bilgisayar kuponlan dağıtı- yordu. Sabır Bilgisayar Şirketi de bir yolunu bul- muş 'Mercury' marka bilgısayarlann patentini çok- tan almıştı... Artık 'laik demokrat medya'y\ da kafakola alan şeriatçılar, ceplerini iyice dolduracaklardı... Bir yandan İBDA-C'nın Kalaşnikof silahı, öte yandan 'Kemalist ışgal' ve 'silahlı mücadele' di- yen şeriatçılar, belki de o tarihlerde Lıbya-Çeçe- nistan para trafiğinin de kuryesı olacaklardı... • • • Şeriatçı Sabır Bilgisayar Şirketi'nin •görünme- yen ortağıTank Çetin'in Dubai sermayelı şırketle ilişkisi salt genel müdür olmakla sınırlı mıdır? Kaf- kas-Çeçen Dayanışma Komitesi'nin arkasında CIA bağlantısı var mıdır? RP'liler 10 milyon dolann nereye gittiği konusun- da diyorlar ki: "Bunlann hepsi hayali suçlama; çamur at izi kal- sın!" Abdullah Gül'den Abdüllatif Şener'e dek tüm RP'liler konuşuyor: "Bunlar senaryonun bırparçasıdır..." Önceki gün ilginç bir gelişme oldu ve DGM'nin istemi doğrultusunda Ali Fuat Altındal adlı bir ki- şi ifadesı alınmak için Terörle Mücadele Şube- si'nce gözaltına alındı... Şimdi sıkı durun ve Sabır Bilgisayar Şirketi'nin 'parasal ğücü' Tarık Çetin'in 'Urarıt İletişim AŞ'den kimlerle ortak olduğuna' bir bakın: RP'li eski Bakan M. Recai Kutan, Tarık Çetın ve Ali Fu- at Altındağ... Biz şu Libya-Çeçenistan arasındaki 10 milyon dolaıiık para trafiğıne "bir bakalım" dedik ama.. işin içinden gördüğünüz gibi neler çıktı neler... Örnegın 'Kanal-7' televizyonunun patronu kim- dir? M. Recai Kutan... Şu şeriatçı Sabır Bilgisayar Şirketi'nin bağlantı- lan iyicearaştınlmalı, İBDA-C ile Islami Hareket Ör- gütü'nün ardındaki güçlere şöyle bir bakılmahdır... Göreceksiniz, Susurluk Çetesi'ne dek uzanan 'çıkarilişkileri'y\e yenge-enişte bağlantıları da tek tek ortaya çıkacaktır... Faks numaramız: 0212/513 90 98 Yurttaş Girişimi iletişim ağı kuruyor Haber Merkezi - "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık" eylemini gerçekleştiren Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi, tüm yurttaki yurttaş girişimleri arasında eşgüdüm ve dayanışmayı sağlamak amacıyla "iletişim ağı" oluşturuyor. Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi tstanbul İletişim Bürosu, yaptığı yazılı açıklamada, tüm girişimlerin öneri, uyan ve isteklerinin diğerlerine ulaştınlması. medyaya yansıtılması ve daha verimli sonuçlara ulaşılabilmesi için "yurttaş buluşması"na gereksinım duyulduğunu belirttı. Girişimcilenn tanışarak, konuşarak daha güçlü hale geleceğınin vurgulandığı açıklamada. vurttaşlann telefon ve faks numaralannı (0212) 245 56 02-03 numaralı telefona ya da 245 56 04 numaralı faksa bıldirmelen ıstendi. Açıklamada. Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi'nın bulunmadığı kent veya kasabalarda. gınşımin nasıl oluşturulabileceği hakkında deney aktanmı yapılacağı kavdedildı.