Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Eximbank
kredileri
arttırıldı
• ANKARA (AA) - Türk
Eximbank'ın bankalar
aracılığıyla kullandırdığı
'"se\k öncesı ihracat
kredisi" limıtleri, 32
trilyon liradan 34 tnlyon
liraya yükseltildi. Türk
Eximbank'ın ödenmiş
sermayesıne ilave edilen 2
trilyon liranın, ihracata
kredi desteğı olarak geri
döndüğü bildırildı. Türk
Eximbank'tan yapılan
açıklamada, limitlerin
kullanımında küçük ve
orta ölçekli işletmelere
öncelik vermek amacıyla
Halk Bankasfna sağlanan
limitlerin. önemli ölçüde
arttınldıgı belirtildi.
Fındığın kilosu
2.25 dolar
• GİRESUN
(Cumhuriyet) - 1997
sezonu fındık alım
fiyatlan Giresun'da
Başbakan Mesut Yılmaz
tarafından 400 bin lira
olarak açıklandı. Yılmaz,
findığa 400 bin lira
verdiklerini belırterek bu
fiyatın kilo başına 2.25
dolar olduğunu belirtti.
Yılmaz. bu fiyatı dolar
bazında sabit tutmaya
çalışacaklannı ve her ay
25 bin lira arttınlacağmı
söyledi. Üreticileri
ellerindeki fındığı tüccara
ucuz fiyata vermemeleri
için uyaran Yılmaz,
üreticiye ödenmek üzere
30 trilyon lira aynldıgını
kaydetti.
Pamuğa 121 bin
lira isteniyop
• ADANA (Cumhuriyet
Giiney Jlleri Bürosu)-
Çukurovalı pamuk
üreticileri. ürünlerine 121
bin lıra taban fiyat istiyor.
Yapılan hesaplamaya göre
1997 yılında Adana'dakı
pamuğun maliyeti 121 bin
lira olarak belirlendi.
Ziraat Mühendıslen Odası
Adana Şube Başkanı
Özden Güngör, "Yapılan
masrafların faizi ve genel
idare giderleri de
eklendiğinde maliyet 42
milyon 240 bin liraya
çıkiyor. Ortalama verimin
350 kilogram olduğu
düşünülürse 1 kilogram
kütlü pamuğun 120 bin 71
lira olduğu ortaya çıkıyor.
Yani bakanlığın pamuk
taban fiyatını 121 bin lira
olarak açıklaması
gerekiyor" dedi.
Yoksulluk sınırı
92 milyonu aştı
• ANKARA (AA)-
Türkiye Kamu Çalışanlan
Sendikalan
Konfederasyonu 4 kişilik
bir ailenin yoksulluk
sınınnın temmuz ayında
92 milyon 210 bin liraya
yükseldiğini bildirdi. 4
kişilik bir ailenin 1996
aralık ayı sonunda 62
milyon 910 bin lira olan
asgari yaşama standardı,
temmuz 1997 sonunda
yüzde 46.57 oranında
artarak 92 milyon 210 bin
liraya yükseldi. Aralık
1996'da 2 kişilik bir
ailenin geçinebilmesi için
43 milyon 522 bin lira
gerekirken, temmuz
1997'de bu miktar yüzde
47.32 artarak 64 milyon
116 bin liraya ulaştı.
GAP'a bütçe
dayanmıyor
• KİLİS (Cumhuriyet)
- Güneydoğu Anadolu
Projesi'ne bugüne dek
harcanan paranın 1997
bütçesinin altıda birini
geçtiği ve 1 katrilyon 130
trilyon lirayı bulduğu
açıklandı. Devlet Su Işleri
verilerine göre, 2015
yılına dek yapılacak 1
katrilyon 120 trilyon
liralık yatınmla GAP'taki
toplam yatınmın 2
katrilyon 250 trilyon liraya
ulaşması bekleniyor.
DSİ'nin bu yıl enerji,
tarım ve ödeneklere 41.4
trilyon liralık yatınm
yapması hedefleniyor.
1998-2000 yıllan arasmda
100 trilyon, 2001-2015
yıllan arasında 520 trilyon
liralık yıllık ödeneğe
gereksinim bulunuyor.
Ehliyetimi ve nüfus
cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
ERCAS TEKBAŞ
SSK Sağlık Hizmetleri, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonu'nun raporu açıklandı
Sağbkta 'objektif* özelleştirıne
BANU SALMA1N
ANKARA - SSK Genel Ku-
rulu'nda Sağlık Hizmetleri ve
Işçi Sağlığı tş Güvenliği Komis-
yonu'nun hazırladığı raporda,
mevcut düzenlemeyle yürütüle-
meyeceği vurgulanan sağlık hiz-
metlerinm özelleştirilmesi gün-
deme getirildi. Raporda, sağlık
hizmetlerinin özerkleştirilmesi
yadaözelleştirilmesinin "ciddi,
objektif ve önyargısız" olarak
araştınlması istendi.
SSK Genel Kurulu'nda oluş-
turulan komisyonun raporunda,
sağlık tesislerinin yükünün azal-
tılması için işyeri hekimliğinin
önemı vurgulandı. "İşyeri he-
kimliği müessesesinin SSK sağ-
lık zincirine dahil edilmesine
olanak sağlayacak ve bu konu-
da SSK'ye etkiniik kazandıra-
cak yeni düzenlemeler yapılma-
lıdır'* görüşüne yer verilen rapor-
da, sağlık ve sigorta hızmetleri-
ne hızlılık ve etkiniik kazandıra-
cak uygulamalara geçilmesi ge-
rektiği vurgulandı. Rapordaki
öneriler şöyle:
"Protez araç ve gereçlerin-
den eş, ana ve babaların da ya-
rarlandırılması, gerektiğinde
makul bir katkı payının alın-
ması sağlanmalıdır. SSK sağ-
lık tesisleri, insan gücü, mo-
dern araç ve gereçlerle destek-
lenmeli, bu konuda DPT en-
geli aşılmalıdır. SSK tesisleri-
nin acil servis, ameliyathane,
tetkik ve araştırma üniteleri-
ni 24 saat hizmete açık hale ge-
S S K D i l e k v e T e m e n n i l e r K o m i s y o n u r a p o r u
Kararnamelerle acil önlem istendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SSK
Genel Kurulu'nda oluşturulan Dilek ve Ternen-
niler Komisyonu'nda kurum yönetiminin,
devlet değil, işveren ve işçi ağırlıkh oluştu-
rulması konusunda uzlaşmaya vanhrken;
Türk-Iş temsücileri kurumda çalışanlara da Yö-
netim Kurulu'nda temsil hakkı verilmesini
istediler. Komisyonun hazırladığı raporda,
sosyal güvenlik reformu için alınması istenen
acil önlemler şöyle sıralandı:
"SSK'nin siyasi iktidarlarca bir istihdam
yeri olarak görülmesinden vazgeçilmelidir.
Kadrolaşma amacıyla yapılan bu tür uy-
gulamalar SSK'nin idari ve mali yükünü
daha da arttırmaktadır. SSK personeli,
1475 sayılı İş Kanunu'na tabi oiarak çalış-
tırılmaîı ve 506 sayılı kanun kapsamına
alınmalıdır. Kurum teşkilatı, 2000'li yılla-
nn özelliklerine göre bütünüyle yeniden
organize edilmelidir."
SSK'nin gayrimenkullerinin kârh bir şe-
kilde işletilmesi üzerinde de durulan rapora
göre, işverenlerin H
sağlık tesislerinin mül-
kiyeti kurumda kalmak kaydıyla işletme-
ye dönüştürülmesi" istemine işçi ve emek-
li temsücileri karşı çıktılar. Raporda, SSK'de
kurulan derneklerin faaliyetlerine son veril-
raesi gerektiği vurgulandı. SSK'nin bilgisa-
yar yatınmı yapması gerektiği kaydedilen ra-
porda, "sağlık hizmetlerinin özelleştirilme-
si ya da özerkleştirilmesini" gündeme geti-
ren Sağlık Hizmetleri, Işçi Sağlığı ve îş Gü-
venliği Komisyonu'nun tersine satın alınan sağ-
lık hizmetlerinin kurum tarafından yerine ge-
tirilmesi için çahşmalar yapüması önerildi.
Raporda şu düzenlemeler öngörüldü:
"İsteğe bağlı sigortalılıkta nimet-külfet
dengesi kurulacak düzeyde prim oranlan
yükseltilnıelidir. Prim oranlan sigortalı ça-
lışbrılmasını özendirecek oranda düşürü-
lerek kayıtdışı çalışanların da sisteme da-
hil edilmesi sağlanmalıdır. Prime esas ka-
zanç üst sınırı > ükseltilerek, gerçek iicret-
ler üzerinden prim alınmalıdır. Sosyal yar-
dını zammı gibi prim karşılığı olmayan yü-
kümlülükler için genel bütçeden pay aynl-
malıdır. Topluluk sigortasına tabi noterler
ve avukatlann emekliliklerinde sağlık sigor-
tasından yararlandıkları dikkate alınarak
prim oranlan yükseltilnıelidir. Hizmet bir-
İeştirilmesinde son 7 yıl değil, hizmetin ta-
mamı esasalınmalıdır. larım sigortalılann-
da istismann öniine geçilmelidir. İlaç fab-
rikasının kapasitesi arttırılmalıdır."
tirecek gerekli yasal düzenle-
me ve tedbirler acilen alınma-
lıdır. Personelin fazla mesai,
nöbet, maruz kaldıkları iş ris-
ki, iş y ıpranması ile ilgili yasal
haklarını almaları sağlanma-
lıdır. Ambulans eksikliği gide-
rilmelidir. tş kazası oranının
fazla olduğu bölgelerdeki has-
tanelerde. protez imalat atöl-
yeleri kurulmalı ve rehabili-
tasyon üniteleri açılmalıdır."
Raporun, işçi sağlığı ve iş gü-
venliğiyle ilgili bölümünde, iş-
yerinin küçük bir bölümü dikka-
te alınarak çok yüksek tehlike
dereceleri belirlendiği, bu ne-
denle de tamamı işverenler tara-
fından ödenen primlerin çok yük-
sek rakamlara ulaştığı savunul-
du. "tş kazası meslek hastalı-
ğı primlerine baz teşkil eden iş-
yeri tehlike derecesi belirlenir-
ken. işyerinde veya yapılan iş-
te genele teşmil edebilecek bir
derece tespit edilmelidir" de-
nilen raporda. ağır ve tehlikeli iş-
ler tüzüğü gereğince 6 ayda bir
yapılan sağlık kontrollerinin SSK
kuruluşlanna sevk edilebilme-
sine olanak sağlanması istendi.
"İşçi sağlığı ve iş güvenliği
konusunda uzmanların yetiş-
tirilmesi; laboratuvarlar ve
enstitülerin geliştirilmesi; mes-
lek hastalıklan hastanelerinin
işlevsel hale getirilmesi, gece
çalışmalarında sağlık görevli-
lerinin bulundurulması" öne-
rileri yer alan raporda, şöyle
dendi:
"tşçi sağlığı ve iş güvenliği
alanında tcmel sorun, kayıt dı-
şı işçi çalıştıran ve bu nedenle
çoğu kez denetlenemeyen kü-
çük işyerlerinde yaşanmakta-
dır. Bu tür işyerlerinde çalı-
şanların düşük ücretle. sosyal
haklardan ve eğitim imkânın-
dan, daha da önemlisi sağlık ve
güvenlik şartlanndan uzak ola-
rak istihdam edildikleri bilin-
mektedir. Söz konusu işyerle-
rinin kayıt altına alınması yö-
nündeki çabaların yanı sıra de-
netim ve tedbirlerle. eğitim ça-
lışmalarının iş kazalarının faz-
la olduğu küçük işyerlerinde
yoğunlaştırılması gerekmek-
tedir."
UND kolları sıvadı
Nakliyeciler
Halkalı'yı
almakta kararlı
FATMA KOŞAR
Uluslararası Nakliyeciler
Derneği (UND) yeri ve tesis-
leri itibanyla büyük önem ta-
şıyan Halkalı Gümrük Tesis-
leri için tekrarkollan sıvadı.
Halkalı gümrüğünün yap-iş-
let-devret sıstemiyle kendi-
lerine devredilmesi yönün-
deki istemlerini yeniden dile
getiren nakliyeciler, ANA-
SOL-D hükümetinin kurul-
masıyla birlikte harekete ge-
çerek REFAHYOL hüküme-
ti döneminde Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller'in va-
atlerine karşın, yanıtsız ka-
lan başvurulannı tazeledi. th-
racatın yaklaşık yüzde
70'inin, ithalatın da yüzde
65'inin gerçekleştirildiği Is-
tanbul bölgesinde bulunma-
sından dolayı önemi vurgula-
nan Halkalı Gümrük Tesis-
leri'ni TCDD işletirken, ara-
zinin mülkünün Tanm ve Köy
Işleri Bakanlığı'na ait oldu-
ğuna dikkat çekilerek
TCDD'nin burayı işgal etti-
ği öne sürüldü.
Bir yandan. TCDD yeni
projeler geliştirerek burayı
daha iyi işletmeyi ve Avru-
pa'ya uzanacak tren hattını
buradan geçirerek Halkalı'yı
çıkış noktası yapmayı düşü-
nürken, diğer yandan UND,
işletmesini devralarak üyele-
rine büyük ve modern garaj-
lar, soğuk hava depolan ile
ofisler kurarak Avrupa'nın
en modern gümrük tesisine
sahip alan yapmayı amaçlıyor.
UND Başkanı Saffet Ulu-
soy, geçen yıl Çiller'in söz
konusu arazinın Orman Ba-
kanlığı'na ait olduğunu ve
UND'ye devredeceğini söy-
leyerek kendilerini aldattığı-
nı'belirtti. Ulusoy. ANASOL-
D'nin kurulmasından hemen
sonra ilgili bakanhklarla iliş-
ki kurarak taleplerini yenile-
dikkrini kaydetti. Şu andaiş-
lemlerin yapıldığını belirten
Ulusoy, hükümetin teklifleri-
ne sıcak baktığını ifade ede-
rek "TCDD burayı işgal et-
miş durumda. Halkalı'nın
arazisi Tarım Bakanlığı'na
ait" dedi.
Halkalı'ya 100 milyon do-
larlık yatınm yapmayı amaç-
ladıklannı anlatan UND Baş-
kanı Ulusoy, Avrupa'daki te-
sisleri örnek alarak yeni bir
sistem oturtmayı planladıkla-
nnı kaydetti. UND'nin Genel
Müdürü Cumhur Atılgan da
geniş alanı ve Istanbul'a ya-
kınlığıyla Halkalı'nın kendi-
leri için ideal bir yer olduğu-
nu dile getirdi. UND'ye üye
firmalara arazi tahsis ederek
modern garajlaryapmaya ola-
nak tanımayı planladıklannı
söyleyen Anlgan, sadcce ben-
zin antrepolannın işletmesi-
ni değil, Halkalı'ya ulaşan
yollann dahi modernizasyo-
nunu kapsayan geniş bir pro-
je geliştirildiğini vurguladı.
Gümrükler Genel Müdür
Yardımcısı Savaş Özdoğan,
UND'nin teklifınin değerlen-
dirilmek üzere incelemeye
alındığını bildirdi.
TCDD Genel Müdür Yar-
dımcısı Cahit Söyler ise
UND'nin yeni başvurusun-
dan haberi olmadığını belir-
terek, TCDD'nin Avrupa'ya
direkt uzanacak tren hattını
buradan geçirmeyi planladı-
ğını ammsattı. Söyler.
"UND'nin eskiden talebi
vardı. Ancak şimdiki dü-
şüncelerini bilmiyorum,
başvurduklarından habe-
rim yok. Bizim sadece am-
barlanmız değil, atölyele-
rimiz de var. Hizmetlerimiz
iç içedir. Karşıyız" dedi.
Holstein cinsi hayvan besleyenler de birlik kurmak istiyor.
8 köy kooperatifi neden olmaksızın 1.5 yıldır bekletiliyor
Uretici birliğine engel
HÜLYA GENÇ
Merkezi bırliklerini kurmak isteyen tanmsal amaç-
lı sekiz Köy-Kooperatifleri Birliği, yaklaşık bir
buçuk yıldır siyasiler tarafından hiçbir gerekçe ile-
ri sürülmeden bekletiliyor. Holstein cinsi hayvan bes-
leyenlerin 1995 yılında kurduklan örgütün yaygın-
laşması ve üst birliklerinin kurulması için gerekli
desteği veren Tanm Bakanlığı'nın, Köy-Koop'la-
ra merkezi birlik kurma olanağı sağlamıyor olma-
sı "üreticinin bölünmeye çalışılması" olarak ni-
telendiriliyor. Siyasilerin, üreticiyi 4-5 kola ayıra-
rak üretimden gelen seslerini bölmeye çalıştığını id-
dıa eden tanmsal amaçlı Köy-Koop Birlilderi, ba-
kanlığın, 470 gün önce yaptıklan başvuruyabu ne-
denle cevap vermediğini iddia ederek. "Bu arada,
üreticinin parçalanmasını sağlayacak olan bazı
birliklerin kurulması ve yaygınlaştırılması için
ellerinden geleni yaptılar" açıklamasında bulunu-
yorlar. REFAHYOL ıktıdan dönemmde taleplerine
olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadıklanndan
yakınan Köy-Koop Birlikleri, yetkılilenn merkezi
birlik kurulmasına izın verilmediği yönünde açık-
lama yapmaktan da bilinçli olarak kaçındıklannı id-
dia ederek, "Böyle bir yazının gönderilmesi ha-
linde Kooperatifler Yasası gereği dava açıp mer-
kezi birliğimizi kurabileceğimizi biliyorlardı"
görüşünü sa\r
unuyorlar. Köy-Koop Birlikleri, bu-
gün Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Baka-
nı İsmet Sezgin'le görüşecekler.
Tanm Bakanlığı'nın, Holstein Yetiştiricileri Bir-
likleri'ne federasyon kurma izni verirken, Köy-Ko-
op Birlikleri'ne merkezi birlik için izin vermediği-
ni söyleyen Kırklareli Köy-Koop Başkanı Erdoğan
Kantürer, kimsenin örgütlenmesine itirazlan olma-
dığını dile getirerek, "Şu anda yalnızca bir ırkın
yetiştirilmesi ve ıslahı ile ilgilenen Holstein Ye-
tiştiricileri Birliği, federasyon kurduktan sonra
hayvancılıkla ilgili bütün kararları kendi başı-
na almaya kalkacak. Bu da azınlıkta olan bir
kesimin çoğunluk adına karar vermesi demek-
tir" dedi. Bu zamana kadar ilgili makamlann mer-
kezi birlik kurulmasına yönelik taleplerine bilinç-
li olarak cevap verilmediğini dile getiren Kantürer,
"Bizim dava yoluyla hakkımızı aramamızı en-
gellediler" dedi. Bakanlığın üreticinin etkin olma-
sını istemediğini ıddıa eden Kastamonu Köy-Ko-
op Başkanı Bayram Gök, "Bizi devreden çıkar-
mak istiyorlar" dedi. Altyapısı hazır olmaması-
na karşın Holstein Yetiştirici Birlikleri'nin yaygın-
laştınlması için bakanlığın elinden geleni yaptığı-
nı vurgulayan Gök, "Söz konusu birlikJer, fede-
rasyon olmaları halinde, kendi alanları dışında
birçok konuya el atacaklar" diye konuştu.
Üreticinin tek ses ve tek vücut olmastna devlet
tarafindan sıcak bakılmadığını ileri süren Burdur Köy-
Koop Birliği Başkanı Hasan Macit, merkezi bir-
lik kurabilmek için ana tüzüğûn ve teşkilatın ismi-
nin değiştirilmesinın istendiğini bıldirerek, "Siya-
siler örgütlü gücü kabul edemiyorlar" diye ko-
nuştu.
Bursa Holstein Yetiştirici Birliği Başkarıı İsmail
Anıl ise köyde yaşayan herkesi üretici olarak kabul
etmenin yanlış olacağını belirtti. Mevcut Köy-Ko-
op Birlikleri'nin Türkiye'nin içine düştüğü hay\an-
cılık knzini aşamayacağını öne süren Anıl. Tanm Ba-
kanlığı'nın bunun bilincinde olarak kendilerinin fe-
derasyon kurma çalışmalannı desteklediğini bildir-
di. Anıl, "Federasyon özerk bir kuruluş olacak ve
bu özerkliği kuracağız" diye konuştu.
IŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Hercai
SSK'nin tartışmalı, olaylı genel kurulundan aklı-
nızda kalanlar ne?
Iki sendika lideri Bayram Meral ile Enver To-
çoğlu arasında geçen, Meral'ın kazançlı çıktığı ayak
oyunları..SSK değil, 8 yıllık kesintisiz eğitim üzeri-
ne yapılan konuşmalann öne çıkması.. İHepsi o ka-
dar.
Genel kurulu izlemiş yetkili birinci ağızlardan bi-
raz detay almak istedim. Özetle Bülent Ecevit, pa-
rasal çıkmaza sorun üretmek üzere, para işlerinden
anlayanlan işin başinagetirmeyiyeğiediklerinı; Me-
sut Yılmaz, sosyal güvenliğin sosyal boyutunun unu-
tulması gibi bir yaklaşım içinde olmayacaklarını
söylemişler.
SSK'yi bıraz daha yakından bilenler, günlük açık-
ları kapatma adına bütçeden yapılan yama yerine,
devletin sosyal güvenliğe ne kadar katkıda bulu-
nacağının adının konması gerektiğini vurgulamış-
lar. Ondan sonra da kurumdan politikacının eli çe-
kilerek yönetiminin özerkleştirilmesi ve prim öde-
yen asıl sahiplerine teslim edilmesi zorunluluğunu
anlatmaya çalışmışlar.
Çalışmışlar da ne olmuş? Milyonlann doğrudan
temsilcisı sendika lideri, delegelerde dahil, SSK'den
sorumlu genel kurul delegeleri bile en can alıcı so-
runlar konuşulurken, salonda oturmak zahmetine
bıle katlanmamışlar. Kulislerde sigara, kahve, çay
içip yarenlik etmeyi yeğlemişler.
SSK bir daha gündeme ne zaman mı gelir? Has-
tanelerinden birinde çok sansasyonel bir sağlık
skandalı yaşandığında. Ya da emeklisinin ücretini
ödemede para bulmakta sıkıntı çekildiğinde. Önem-
li bir yolsuzluk olayı ortaya çıktığında.. Arada bir de
batmış SSK'nin hâlâ olağanüstü güçteki kaynak-
larından pay kapmaya, vurgun vuımaya hevesle-
nenler, "SSK'yi bataktan kurtarmak için özelleştir-
me" sioganı ile sağlık hizmetlerini kapma girişim-
lerini yineleyecekler, konuyu ısıtıp ısıtıp tartışma
gündemine getireceklerdir.
Kamuoyu olarak bize düşeni, skandalın, dev bir
sorunun medya tarafından en sansasyonel biçim-
de yansrtıldığı günlerde üzerinde biraz çene yormak.
Sonra da hercaiye yaraşır bir üslupta konuyu bile
unutmak.
• • •
REFAHYOL rejim için bir tehdit oluşturup, şeri-
at tehlikesinı açığa çıkardığında hani kendiliğinden
oluşan birdemokrasi cephesi olgusu, sivil kıpırdan-
ma yaşandı ya.. Mesut Yılmaz hükümeti, koalisyo-
nun oluşumuna da katkısı olan bu sivil toplum ha-
reketlenmesınden, daha doğrusu işçi işveren sen-
dikalan konfederasyonlan ile meslek örgütlerinin des-
teğinden hoşnut, bir anlamda teşekkür nıteliğınde
de Ekonomik Sosyal Konsey'in toplanmasını gün-
deme getirdi.
Işte size Türkiye'nin uzun yıllardır zaman zaman
tartışıp hatta zaman zaman oluşturduğu, ama hiç-
bir zaman amaç ve işlevine ulaştıramadığı bir ko-
nu, bir örgütlenme daha.
Ekonomik ve Sosyal Konsey'ler gelişmiş de-
mokrasilerde, özellikle de kritik karariarın oluşu-
munda, banşçı çözüm yollannın üretilmesi ve uy-
gulanmasında çok olumlu katkılarda bulunmuşlar.
Bizde kötü izlenimler var: Çünkü ne zaman siyasi
ıktidarlar; öncelikle işçıler, çalısanlara acı reçete
dikte ettirmek, ağır bedel ödetmek istedilerse, bu
konseylerin oluşumunu gündeme getirerek, işçi
sendikalan ve meslek örgütlerini pasifize etme, kar-
şı çıkışlarını engelleme amacında kullandılar.
TMMOB'nin 7 ağustos tarihinde kamuoyuna
yaptığı açıklamanın masamda duran ayrıntılı faks
metni de gösteriyor ki, bu sefer de iyimser olmak
için neden yok. İşin başından hükümet ve işveren
ağırlığı ve kimi işçi konfederasyonu ile işveren ör-
gütünün kayırılması gerçeği sırıtıyor. Belki kon-
seyde olmamalan büyük gürültü koparacak kimi ör-
gütler listeye eklenecek, ama hükümet-işveren ağır-
lığını ortadan kaldıracak ve alınacak ekonomik-
sosyal kararlarda eşit ağırlığı sağlayacak bir eğilim
sezilmiyor. Bu kafayla Ekonomik ve Sosyal Konsey
adına ortaya saçılan umutlaryine "fos"çıkacak. Ka-
muoyu bu konuyu da bir kez daha gündeminden
çıkarıp unutacak.
• • •
Susurluk gibi bir konuyu bıle biz gerçek bir he-
saplaşmaya girmeden bir kenara atıvermiş bir top-
lumuz ya... Konu biz ıstesek de kapanamıyor. Bir
gelişmeye bağlı.. birucundan da olsa yeniden gün-
deme geliyor. En son silahlann kayıp olduğunun ka-
nıtlanması üzerine Ağar'ın pervasız yanıtına hele bir
bakın, "Birkaç silah kayıpsa ne olmuş?" diyebiliyor.
Sorumlusunu "Namuslu adamdır" diye savunabi-
liyor.
Sahi anımsıyor musunuz, bu çok önemli dava-
nın yargılanmasının ızlenmesinde medyaya kon-
muş olan yasak hâlâ geçertilığini koruyor. Kamu-
oyu ve medya bu "dunışmalann aleni izlenebilme-
si" ile ilgili temel hukuk kuralını çiğneyen uygula-
maya teslim olmuş, alışmış ve unutmuş konumda.
Medya, kamuoyu kabullenip hesap sormadığında
belli ki Yılmaz hükümeti de bir zamanlar herkesin
duyarlılığını kanıtlama yarışında olduğu konuda,
olup biteni unutturma, kapatma taktiklerine hizmet
etmekten yana olacak. Çeteler hesaplaşması, hu-
kuk devletine geçişte adımtar atılması umutları da
bir başka baharlara atılacak.
Bırakınız düşünce suçlarına affı, birkaç yazı iş-
leri müdürü ve bu arada Işık Yurtçu'nun tahliyesi-
ni getirecek iradeden bile kaygı duyulmalı. Malum
8 yıllık kesintisizden kaçılamıyor. Ama o işi kotara-
bilirlerse, Meclis'te başka yasa çıkaracak paria-
menteri bulmak hak getire olabilir. Bir avuç tahliye
karannın gerçekleşmesi bile önümüzdeki sonbahara
kalabilir.
Hükümet, bölgenin kalkındırılması, yerleşme hareketlerinin düzenlenmesi ve güvenlik için kapsamlı bir paket hazırlıyor
Doğu ve Güneydoğu'ya yeni yerleşim bölgeleri
• Doğu ve Güneydoğu için hazırlanan kapsamlı paketin ana hatlan
şöyle: •Hazine arazileri yerleşim ve tanma açılacak. • Güvenli köylere
dönüş sağlanacak. • Kentte kalmak isteyenlere istihdam ve bannma
imkânı sağlanacak. • Yakın köyler arasında işbirliği sağlanacak.
• Mevcut 134 işletme faaliyete geçirilecek. • 30 yatılı bölge okulu
tamamlanacak. • Süt hayvancılığı için kooperatifçilik geüştirilecek.
• Yeni yatınmlara ek teşvik verilecek.
Nüfus cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
SÜLEYMAN HlLMt KÖK
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hükümet, Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu bölgelerinde yaşanan sorunlann
çözümü için kapsamlı bir paket hazır-
lıyor. Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit, Hazine arazilerinin yerleşim
ve tanma açılacağını, bölgedeki 134
tesisin çalışmaya başlamasını sağla-
yacaklannı belirtti.
55. hükümet tarafından oluşturu-
lan "Doğu ve Güneydoğu İllerinde
L'ygulanacak Kalkınma Program-
larının ve Yerleşme Hareketlerinin
Takibi ve Koordinasyon Kurulu".
dün ılk töplantısım yaparak, terörolay-
lan nedeniyle bölgede yaşanan göç-
ler ve boşalan köyler için kapsamlı
bir yerleşme programı hazırlığma baş-
ladı. Ecevit başkanlığındaki toplantı-
ya Devlet Bakanlan Hüsamettin Öz-
kan. Salih Vıldırım. İşin Çelebi, Re-
faiddin Şahin, Mustafa Yılmaz. Ma-
liye Bakanı Zekeriy a Temizel, Milli
Eğitim Bakanı Hikmet UJuğbay, Sağ-
lık Bakanı H. İbrahim Özsoy, Tanm
ve Köyışleri Bakanı Mustafa Taşar,
Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez,
Milli Güvenlik Genel Sekreteri Or-
general İlhan Kılıç, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşan Orhan Güvenen
ile Emniyet Genel Müdürü Necati Bi-
lican katıldı. Yaklaşık 4 saat süren
toplantının bıtimınde basın toplantısı
düzenleyen Ecevit, bölgenin kalkın-
dınlması ve yerleşme hareketlerinin dü-
zenlenmesinde ilgili bakanhklar ve
kuruluşlar arasında eşgüdümü sağla-
mak amacıyla bir genelge hazırlandı-
ğını, konunun güvenlik boyutunun da
bugün yapılacak Terörle Mücadele
Koordinasyon Kurulu toplantısında
ele alınacağını açıkladı. Ecevit, böl-
genin gelişmesinde ve güvenliğinin
sağlanmasmda en büyük sorunun kır-
sal yerleşme olduğunu vurgulayarak.
çok sayıda köy ve mezranın boşalma-
sının sorunu ıvice ağırlaştırdığını söy-
ledi. "Bölgenin kırsal alandaki yer-
leşim düzeni sorunu öncelikle ele
alınacaktır" diyen Ecevit, bölge in-
sanına yerleşme konusunda sunula-
cak 3 seçeneği şöyle siraladı:
- Güvenliğin sağlandığı yerleşim
yerlerinde. ekonomik olarak da ge-
lişme imkânı bulunuyorsa yöre hal-
kının köylerine dönmeleri için ge-
rekli destek sağlanacak. Birbirine
yakın köy ler arasında işbirliği oluş-
turulacak.
- Köy ve mezralarını boşaltarak
kentlere gelenlere istihdam ve bann-
ma imkânı sağlanacak.
- Hazine arazilerine kurulacak
yeni yerleşim merkezlerinde veri-
lecek alanlara yerleştirilecek yurt-
taşlann modern yöntemlerle tarım
ve hayvancılık yapabilmesi için ko-
operatifleşme teşvik edilecek.
Yeni yatırımlara teşvik
Ecevit. bölgenin gelişmesi ve istih-
dam olanaklannın yaratılması ama-
cıyla atıl durumdaki 134 işletmenin
hızla faaliyete geçirilmesi için devlet
desteği sağlanacağını söyledi. Bölge-
ye yeni yatınmlaryapılmaşı için özen-
dirici düzenlemeler yapacaklannı kay-
deden Ecevit, hayvancılığın geliştiril-
mesi için de projeler hazırladıklannı
belirtti. Süt hayvancılığının geliştiril-
mesi için kooperatifleşmeyi teşvik
edeceklerini belirten Ecevit, sınır ti-
caretinden de geniş kesimlerin yarar-
lanması için düzenlemeler yapılaca-
ğını söyledi.
Bölgede 8 yıllık temel eğitime ge-
çilmesi için yanm durumdaki 30 ya-
tılı bölge okulunun hızla bitirileceği-
ni kaydeden Ecevit, yanm okullann bu
inşaat sezonu sonuna kadar bitirilme-
si için Maliye Bakanlığı'nın gerekli
ödeneği gönderdiğini söyledi. 8 yıllık
kesintisiz eğitim için açılan kampan-
yalara bankalann, şirketlerin ve yurt-
taşlann tnlyonlarca yardım yaptığını
anımsatan Ecevit. devletin de iç ve
dış kaynaklan harekete geçireceğini
belirtti.