Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ın Yönetmenı Orhan ErinçO
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkaja 0 Yazıışlerı Mudurlerı
IbrahimY ıldız, Dinç Tavanç (Sorumlul
# Haber Merkezı Müduru Hakan Kara
0 Görsel Yonetmen Fikret Eser
Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu 0 İstıhbarat:
Cengiz Yıldınm 0 Kultur Handan Şenköken
0 Spor: Abdülkadir V ücelman 0 Makaleler:
Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah V a/jcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Beige.
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Vlehrael Faraç
YayınK.urulu UhanSelçtıklBaşkan).
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke.
HikmetÇetinka\a,ŞükrflnSoner,
Ergun BakrL Dinç Ta>anç. İbrahim
V ıldız. Orhan Bursalı. Muscafa
Balba\. Hakan Kara.
Aııkanı Temsılcısı Mustafa Balba) 0 Haber MuJüru Doğan
Akın Atatürk Buharı No 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankara
Tel. 4195020 (7 hat). Faks 419502" • lzmır Temsılcısı
StrdarKmk.HZı>aBh 1352 S İ 3 Tel-4411220. Faks
44191179 AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd
119S No.l Kat:l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Koondınatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe: Biilent Yener 0
Idare Hüse>ınGürer01şletme.
ÖnderCeti"k0Bılgı-lşlem. Nail
Inal 0 Bilgısayar Sıstem:
Mürirvet Çiler
MEDYA C: • Yonetım KuruİH
Başkanı - Geneî Mudur Gülbln
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı.
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Yıyımlayan \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Ya>ıncılık A Ş
Tu-kocağı Cad 3941 Cagaloglu 34334 IsL PK 246 IstanbU Tei |O 212) 512 05 05 (20 hat) Faks 2121513 7TEMMUZ1997 Imsak: 3 33 Güneş: 5.32 Öğle. 13.16 İkındi: 17.13 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.36
İş kazalarının
tehlikeli boyutu
• ANKARA(ANKA)-
Türkiye'de iş kazalannda
günde ortalama üç kişinin
öldüğü ve dokuz kişinin
yaralandığı belirlendi.
TürkMetal-Iş
Sendikası'nın
araştırmasında Türkiye'de
günde 244 iş kazası
meydana geldiği ve iş
kazalannın yüzde
43'ünün kidemi bir
yıldan az olanlarda
görüldüfü ifade edildi. lş
kazalannın oluşumunda
eğitim. tecrübe ve
alışkanlığın büyük etken
olduğunun belirtildiği
araştırmada, iş
kazalannın yansınm işe
başladıktan bir saat sonra
meydana geldiği
kaydedıldi.
Kapadokya
İzcilik Kampı
• NEVŞEHİR(AA)-
lzcilik Federasyonu
tarafından düzenlenen
"Uluslararası Kapadokya
'97 tzcilik Kampı" bugün
Nevşehir'in Göreme
beldesinde başlayacak.
Gençlik ve Spor ll
Müdürü Nadir
Yapsakaloğlu, 14
temmuza kadar Göreme
beldesi ile Çavuşin Köyü
arasındaki arazide
gerçekleştirilecek olan
kampa, 16-20 yaş
grubundaki Türk, ABD,
lngiltere, Kuveyt. Sudan,
Pakistan ve Endonezyalı
izcilerin katılacağını
kaydetti.
Kayseri'de UFO
heyecanı
• KAYSERİ(AA)-
Kayseri 'de önceki gece
gökyüzünde görülen uçan
cısimier heyecan yarattı.
Gece saat 22.30 ile 23.20
arasında Kayseri'nin
kuzeydoğusundan kent
merkezine doğru hareket
eden çift san ışıklı uçan
cisim, birçok vatandaş
tarafından görüldü.
Verdiği kuvvetli ışıkla
dıkkati çekenve 5-10
dakika aralıklarla 6-7
defa görülen cisim, her
sefennde 5-10 saniye
izlendıkten sonra ortadan
kayboldu. Erkilet
Havaalanı yetkilileri,
görülen ışıklann dünyaya
en yakın gezegen olan
Mars"tan gelen ışık
yansımalan olabileceğini
kaydettiler.
Mir'deki arıza
giderildi
• MOSKOVA (Reuter)-
Mir Uzay
Istasyonu'ndaki anzanın
giderildiği bildirildi. Mir
Istasyonu kontrol ekibi,
25 haziranda bir uzay
kargo gemisinin istasyona
kenetlenişi sırasında
meydana gelen kazada
hasar gören 12 modülün
yeniden çalışmaya
başladığını belirttiler.
Ancak anzanın nasıl
gidenldiği konusunda bir
bilgı verilmedi.
Öte yandan Mir
istasyonuna tamır takımı,
yedek oksijen, gıda ve su
götürecek olan ve önceki
gün Kazakistan'daki
Baykonur Uzay
Üssü'nden fırlatılan
Rusya"ya ait
Progress-35 adlı uzay
kargo gemisinin bugün
istasyona ulaşması
bekleniyor.
9 kocası da
idam edildi
• NEWYORK(AA)-
Paraguay'ın başkenti
Asuncion'da yaşayan
Maria Cortez adlı bir
kadın, 9 e\liliğinin her
sefennde kocalannm
idam edilmesı üzerine
yeniden dul kalarak
kendi çapında bir dünya
rekoru kırdı. tlk eşi
gangster Juan
Moran olan Cortez.
kocasının kendisine rakip
iki gangsteri öldürdüğü
gerekçesiyle idam
edilmesi üzerine ilk kez
dul kaldı. Ikinci kocası
Jose Sanchez ise
Maria'nın aşığını kurşuna
dizdıği ıçin itiam edildi.
Bundan sonra
cezae\ ınde çalışmaya
başlayan Cortez, idam
mahkûmu olan diğer 7
kocasıyla burada
tanışarak evlendı.
Dünyada her yıl 70 bin kadm sağlıksız koşullarda çocuk aldırdığı için yaşammı yitiriyor
'Cmseffik bir msanhakkıdır'SAADET USLU
Cinsellik ve üremenin bir hak ola-
rak görülmemesi nedeniyle gelışmek-
te olan ülkelerde her yıl 585 bın kadın
ölüyor. çok daha fazlası sakat kalıyor.
doğumlann üçte bınnden fazlası iste-
meden gerçekleşiyor. Birleşmış Millet-
ler Nüfus Fonu (UNFPA) lcra Direk-
törü Dr. Nafîs Sadik. üreme sağlığının
hem kadınlar hem de erkekler ıçm bir
hak olduğunu vurgulayarak "Şimdi
bizleri bekleyen görev. bu hakkuı her
birej için gerçek olmasını sağlamak" de-
di. '
11 Temmuz "Dünya Nüfus Günü".
Bu yıl "Gençlerin üreme sağhklan ve
haklarTna ithaf edılen gün nedeniyle
bugünden ıtibaren bir hafta boyunca et-
kinliklerdüzenleniyor "GençJerin üre-
me sağlıklanve haklarThakkında bıl-
gi veren Dr. Nafis Sadık, dün>ada 15-
24 yaşlan arasında 1 mılyann üzerin-
de genç bulunduğunu belirtiyor. Günü-
müzde artık gençlenn bılinçli olmayı
istedıklerıni kaydeden Sadik. şu bilgı-
lerı venyor
"Genç insanlara yalnız kendilerine
sunulan seçenekleri bilmderi konusun-
da değil, doğru karar verebilmelerine
yardınıcı olacaL uy gun bilgjve hizmet-
lere erişebilmeleri hususunda da des-
tek vermeliyiz. Vaşamlannı ve bilgisiz-
lik nedeniyle cinsel sağlıklannı tehdit
eden unsurlan yok etmeliyiz. HIY en-
feksiyonlannın >arısından fazlası ve
cinsel ilişki y önüy le bulaşan hastalıkla-
nn yüksek bir oranı 15-24 yaşlan ara-
sında göriilmektedir. Eğitimdeki cinsi-
yet açığını kapatmak ancak kızlara ve
erkeklere fırsat eşitliğinin sağlanması ile
olur. Eğitim özellikle genç kadınlar için
daha iyi bir düny a yaratmanın en etld-
liyöntemidir."
Bir ınsan hakkı olan üreme sağlığı
ihlallenni ortadan kaldırmak ıçin ça-
• Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) İcra
Direktörü Dr. Nafis Sadik "HIV enfeksiyonlannın
yansından fazlası ve cinsel ilişki yönüyle bulaşan
hastalıklann yüksek bir oranı 15-24 yaşlan arasında
göriilmektedir" dedi.
lışan UNFPA. 1997 Dünya Nüfusunun
Durumu Raporu'nda da "Üreme sağ-
lığı ve üreme hakJan. Scçme hakkı"
konusunu ışledi. Raporunda. eğitim ve
temel sağlık hizmetlerine daha çok ya-
tınm yapılması. hızmet \e bılgılerin
gelıştirilmesini ısteyen Dr. Nafis Sa-
dik'ın şu venlerine dıkkat çekıliyor:
Doğum sırasında ölenler
- Gelişmekteolan ülketerde heryıl 585
bin kadın ölmekte, bu sayıdan çok da-
ha fazlası da doğumdan sonra sakat
kalmakta.
- Gebe kalma vey a doğum yapma sık-
Iıöıru azaltmak ıste\en 120-150 milvon
kadın bunu gerçekleştirememekte.
- YıMa yaklaşık 175 miKon gebeHğuı
en az 75 milyonu istenmeyen gebelik-
ler. Bunlann 45 milyonu çocuk akjırma
ile sonuçlanmakta.
- Her yıl 70 bın kadın sağlıksız ko-
şullarda çocuk aldırdığı için yaşamını
y itiriyor.
-19% yıhnda 3 mih on 100 bin insan
HIV virüsü yoluyla AIDS hastalığma
yakalandı. 1 milyon 500 bin insan ya-
şamını yitirdi. 22 mih on 600 bin insan-
da HTV/AIDS virüsii olduğu sanılıvor.
Her yıl 1 milvon insan cinsel vollar-
la bulaşan hastalıklar ve üreme organ-
lan iltihaplanmalan sonucu yaşamını
yitirmektedir.
- Hukuksistemlerinin erverişli ya da
desteklevici olmaması. cinsel tacizin ve
Ugiliola> ların çoğu zaman yctküilere bil-
dirilmemesi iie sonuçlanmaktadır.
- 60 mılyonun üzenndekı kız çocu-
ğu ihma! ve erkek çocuğu tercıh edil-
mesı nedeniyle nüfusa kayıt edilmemek-
tedir.
- 5-15 yaşlan arasındaki 2 mihon kız
çocuğu, ticari amaçla pazarlanmakta-
dır.
1994'te Kahıre'de yapılan Dünya
Nüfus ve Kalkınma Konferansı'na ka-
tılan bütün ülkeler 2015 yılına kadar
temel sağlık hızmetleri yoluyla aile
planlaması ve kaliteli üreme saglığı
hizmetlenne ulaşmayı amaçlıyor. Ozel-
lıkle kadınlann cinsel yaşamlann üze-
rinde söz sahibi olamamalan >oizünden
kötü sağlık koşullanna maruz kaldık-
lan kabul edilen konferanstan bazı çar-
pıcı noktalar ise şöyle sıralanıyor:
- Başta Afrika ülkelerinde olmak
üzeredünvada 100 mihondan fazk ka-
dın sünnet ediüyor.
- Dünya çapında 960 milyon kişi
okur-yazar değil. Bunlann üçte ikisi ka-
dın. Ilkokula kaydedilmemiş 130 mil-
yon çocuğun da vüzde 70'i kız
- Kadınlann gebeiikten >-a da doğum
j'apmaktan ölme riski gelişmiş ülkeier-
de 10 binde birken gelişmekte olan olan
ülkelerde 20'de bire çıkıyor.
- 2000 y ıhna kadar dünyada 40 mil-
yon AIDS'li olması bekleniyor.
- Üremesağlığı ile Ugili amaçiara ula-
şılabilmesi için bireysel düzeyden ulus-
lararası düzeye kadar toplumsal bilgi
ve karartıhk olması yaşamsal önemde-
dir. Pdlitikacılann, toplumla ilgiH karar-
lar alırken uygun bilgiye ihtrvaçlan >ar-
dır.
- Bir kurumda gerçekleşen doğum-
lann oranı kentsel bolgelerde yüzde
77, kırsal kesimde ise yüzde 35'tir.
Sağlıklı yaşam yürüyüşü ölüm getirdi
Kulüp üyelerinin yürüjüşü saat 1230'da Boğaz KöpriisiTnde başladı. (Fotoğraflar: HATtCE TLTNCER)
İstanbul Haber Servisi -
By-Pass Kulübü'nün.
Boğaz Köprüsünde
düzenlediği "Sağlıklı
Yaşam Yürüyüşü" ne
katılan Süheyla Gencer
aşın sıcak nedeniyle
fenalaşarak yaşamını
yıtirdı. Uzmanlar sıcak
havada by-passlılara spor
yaptınlmasını cinayet
olarak niteledi.
Doç. Dr Bingür
Sönmez'in hastalanndan
oluşan By-Pass Kulübü
üyelen, Florence
Nightingale Hastanesfnın
düzenlediği "Sağbklı
Yaşam Yürüyüşü"ne
Boğaz Köprüsü'nün
Anadolu yakasından saat
12.30'da başladı. Yaklaşık
300 kişiden oluşan grup
köprünün ortasına
geldiğinde ellerindeki
balonlan havaya bıraktı.
Yürüyüşe devarri edeh
grup. Avrupa yakasına
geçtikten sonra gen
dönmeye başladı. Bu
sırada kocasına refakat
etmek için yürüyüşe
katılan Süheyla Gencer
(62) adlı kadın fenalaştı.
Florence Nightingale
Hastanesi'ne kaldınlan
Gencer. yaklaşık bir saat
süren çabalara karşın
yaşamını yıtırdi. Doç.
Bingür Sönmez. Gencer" in
kadın doğum uzmanı
olduğunu ve 5 sene önce
kalp kapağı ameliyatı
olduğunu, bir süre önce
meme kanseri nedeniyle
ameliyat edildiğinı
belirterek "Kocası ve oglu
da kendisi gibi doktor. Ağır
bir operasyon geçirmiş.
Keşke gelmeseydi" dedi.
Kulüp yetkılilen. yürüyüş
için, ancak öğle
saatlennde ızin
alabildiklerini belirtirken
uzmanlar sıcak havalann
kalp, damar Ve tansiyona
olumsuz etkileri olduğunu
bildirdiler.
e-posta : tan (a vol. com. tr
Sojourner kızıl gezegende dakikada bir santimetre yol alıyor
6
Insanhk' Mars'ta yürüyor
• Pathfinder ıle
Sojourner arasında
bir iletişim sorunu
nedeniyle robotun
araçtan çıkması bir
gün gecikti. Sorun
Kaliforniya'da
Pasadena Üssü'ndeki
uçuş yetkilileri
tarafından giderildi.
Dış Haberler Servisi -
Insanoğlunun hayalini
gerçekJeştirerek Mars'a
ayak basan Pathfinder
uzay aracının. gezege-
nin ilkrenkli fotoğrafla-
nnı dünyaya göndenne-
sinin ardından. araçtan
10 kg ağırüğında. 65 cm boyundaki robot Sojourner'in rampadan inişi Kaliforni-
ya'daki Pasadena Üssü'nde sevinç ve alkışlarla karşüandı. (Fotoğraflar: REUTERS)
çıkan küçük robot Sojourner de kı-
zıl gezegenin yüzeyine ındı ve yer-
de ağır ağır ilerlemeye başladı. Ha-
va ve toprak numunelen toplayacak
olan Sojournerböylece. Mars'ın üze-
rinde yürüyen ilk insan yapımı araç
unvanını kazanmış oldu.
Uzay aracı Pathfinder ile aracın
içindeki robot Sojourner arasındaki
iletişim problemi giderildıkten son-
ra araç planlandığı gıbi görevini sür-
dürmeye başladı.
Dünya'dan uzaktan kumandayla
idare edilen 6 tekerlekli Sojourner,
Mars'ın yüzeyinden hava ve toprak
numunelenni toplayacak.
Paletleri yerde iz bırakarak yürü-
meye başlayan robottan alınan ilk
siyah- beyaz fotoğraflarda sol pale-
tin birtaşın üzerinden geçtıği görül-
dü. Sojourner aynca 3-4 kılometre
uzaklıkta bulunan bir kratenn de fo-
toğrafını aldı. Bu arada uzay aracı-
nın bir tarafı gölge. bir tarafı da gü-
neşte kalan fotoğraflan alındı.
Pathfinder ile Sojourner arasında
bir iletişim sorunu nedeniyle robo-
tun araçtan çıkması bir gün gecikti.
Sorun Kaliforniya'da Pasadena Cs-
sü'ndekı uçuş yetkilılen tarafından
gidenldi ve 10 kilo ağırlığında. 65
santimetre boyundakı robot Sojour-
ner'in rampadan inişi sevinç çığlık-
lan ve alkışlarla karşılandı. Sojour-
ner "den sorumlu Jake Maticevik,
robotun gezegenin y üzeyınde y ürü-
meye başlamasını "Keşif dünyasın-
da yepyeni bir dönem açıldı" şeklın-
de tanımladı. Pathfinder'ın tek yol-
cusu olan Sojourner. kızıl gezegen-
de dakikada bir santimetre yol kate-
diyor.
ABD'nın Ulusal Havacılık ve Uzay
Dairesı NASA'nın Pasadena Uzav
Üssü Jet Motorlan Araştırma-Ge-
liştirme Merkezi yetkilisi MattVVal-
lace. bılim adamlanna 12 saat boyun-
ca ter döktüren iletişim sorununun
programlanmadan kaynaklandığını
ve yeniden işlerlık kazandınlan mo-
demle çözümlendiğinı söyledi. NA-
SA yetkilileri. 266 milyon dolara
malolan ve büyük umutlarbağlanan
dev projenın en önemli aşamasında.
araç ile robot arasındaki ıletişimin he-
men hemen koptuğunu açıklamış-
lardı. Pathfinder'ın Mars'a başanlı
inişinden sonra aracın yumuşak iniş
y apmasını sağlayan iki paraşütü. ro-
bot Sojourner'in gezegenin yüzeyi-
ne çıkışını engellemiştı.
Pathfinder 7 ay süren bir yolculuk-
tan sonra kızıl gezegen dıye adlan-
dınlan Mars'a varmış ve bu yolcu-
luğu süresince 497 milyon kilomet-
re yol katetmişti.
Kabataş Erkek
Lisesi'nin pilavgünü
Kabataş Erkek Lisesi'nin 'geleneksel pilav
günü', dün Ortaköy 'deki okulun bahçesinde
düzenlenen törcnlc kutlandı. Okulun cski
mezunlanndan Dcv lct Bakanı Hikmet Sami
Türk, törende yaptığı konuşmada. 55.
hükümetin eğitime diğer hükümetlerden daha
çok önem verdiğini söyledi. Törene katılan
Sakıp Sabancı da okul çatısının yapımı için 6
milvar lira bağışta bulundu ve inşaat için
gereken 17 mihar liranın tamamlanması için
bağış yapmalan çağnsında bulundu. Çok
sayıda ünlü ismin de bulunduğu pilav gününc
gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışlaü da
katıldı. (Fotoğraf. KUBİLAY TÜNTÜL)
SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN
Bindiği Dalı Kim Kesmişti?..
Mehmet AN Aybar, '40 Karanlığı'na ait, şöyle
bir hatırasını anlatıyor:
"... bir yazı dizisi hazırladım: 'Kâğıt Üstünde
Demokrasi' idi başlığı. llki 24 Ağustos 1945'de
yayınlandı. Dostlar, 'inşallah başına birşey gel-
mez' dediler. Fakülte çevresinde ise, bir arka-
daşın dışında, tepki ile karşılandı. (...) Anka-
ra'dan sızan haberler de, sert önlemlerin gecik-
meyeceği merkezindeydi. Ankara'dan gelen bir
dostumuz, Saraçoğlu'nun 'hem maaşımızı alır,
hem aleyhimize yazar' dediğini, suyumun ısın-
dığını söylemişti..."
"... tam o günlerde, Ankara'dan ilginç bir öne-
ri almıştım: dekan Sıddık Sami bey'i ziyarete ge-
len Dışişleri Bakanı Hasan Saka bey: 'Sizi An-
kara'ya almak istiyoruz. Dışişlerinde size ihti-
yacımız (!) var. Hukuk müşavirliğinde çalışırsa-
nız, hocalığınızı da Ankara Hukuk Fakültesi'nde
sürdürürsünüz' dedi. Bu gibi açmazlara alışık
degildim ama, saf da değildim. Teşekkür ettim:
istanbul'da kalmak istediğimi bildirerek, deka-
nın odasından ayrıldım..."
"... bu görüşmeden kısa bir süre sonra, der-
se girmeye hazırlanırken, hademe: 'Dekan bey
sizi istiyor' dedi. Sıddık Sami Bey hocamızdı: Ga-
latasaray üsesi'nde bize istatistik okutmuştu.
Üzgün görünüyordu. 'Hasan Âli telefonla göre-
vine son verdi' dedi..." (TİP Tarihi, cılt 1, s. 28
BDSYayınevi, 1988).
Bu İnönü Cumhuriyeti'nüen bir 'insan manza-
ras/'dır Bu da bir başkası: o yıllarda Sansaryan Ha-
nı'nın Kısm-ı Siyasi hücrelerinden, 'solcu' öğren-
ciler, hiç eksik olmamıştır. Zaten o bölge, surekli 'sı-
kıyönetim' altındaydı; Siyasi Polis çeşitli bahane-
lerle, ülkenin tek üniversitesinin çeşitli fakülteleri-
ne, vırt zırt ağını atar; doçent, asistan, öğretim gö-
revlisi, doktora talebesi, kimi bulursa, 'nezaret al-
tına' alırdı. Nezaret ki, ne nezaret! 'İnönü Cumhu-
hyeti'nüe gözaltı süresi saatlerle, günlerle, hafta-
larla ölçülmüyor, aylarla ölçülüyordu: 'Polis Vazife
ve Selahiyeti Kanunu', en yüksek mülki amire, 'zan-
lıyı' altı ay gözaltında (hücrede) tutmak yetkisıni ta-
nımış! Gerektiğınde bu süre, bir o kadar daha uza-
tılıyor. Aynca ne zaman sorguya çıkılsa, sivil yetki-
lilerin yanında. üniformalı askeri hâkimler!
Sosyalist solu 'imha politikası'
Korkut Özal'ın 'hatıraları'ru okumuş muydu-
nuz? (Milliyet, Temmuz 1994). O da ilginç şey-
ler anlattı, en çok da o yıllara dair. O tarihte onlar
Yüksek Mühendis Vlektebi'nde okuyor (İTÜ); on-
lar dediysem, yalnız Korkut ve Turgut Özal değıl;
Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel de, ora-
dadır; 'muhafazakâr bir öğrenci grubu' oluştur-
muşturlar. 'İnönü Cumhuriyeti', laiklik bahsinde
ödün vermez görünüyor ya, handiyse 'gizli örgüt'
davranışı içindeymişler; yasak olduğu halde Arap-
ça ezan okuyor, fakültede namaz kılıyor, birbirleri-
ni eğitiyorlarmış!
Isimler dikkatinizi çekti mi? Bu isimler sonraki de-
mokrasi denemesinde Inönü'nün karşısına dikile-
cek 'muhafazakâr' partilerin liderleridır: Demirel,
'AdaletPartisi'nin; Özal, 'Anavatan Part/s/'nin; Er-
bakan, 'MSP'nin ve 'Refah Part/s/'nin başına geç-
miş; zamanında Ismet Paşa'nın 'ilehcilik'diye be-
nimsetmeye çalıştığı politikalan yerle bir etmişler-
dir. Onlar İTÜ'de hiç rahatsız edilmeksizin, paşa pa-
şa, namaz niyaz eğitimi yapar; gelecege hazırlanır-
ken; 196O'lı yıllarda, hiç utanmadan 'ortanın solun-
da' olduğunu iddia ve ilan edebilecek olan Ismet
Paşa Yüksek Eğitim kurumlarında acaba ne yapı-
yordu? Türk sosyalizminin liderleri olabılecek öğ-
rencilerı ve hocalan tek tek toplatıyor, cezaevlerin-
desürundurüyordu: istanbul'dan Mehmet AN Ay-
bar, Mihri Belli, Hasan Tannkut; Ankara'dan Mu-
zaffer Şerif, Niyazi Berkes, Behice Boran, Per-
tev Boratav, Adnan Cemgil, bunlardan sadece bir-
kaçıdır.
'İnönü Cumhuriyeti', Gâzi döneminin tersine,
sosyalist bir sola karşı bir imha politikası izlemiş:
ancak Hasan Âli Yücel'in 'evcilleştirdiği' göster-
melık bir aydın grubunu -o da, Reşat Şemsettin
Sirer Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilınceye kadar-
sözde himayesine almıştır. Paşa, bu imha politika-
sını sürdürürken, bugünlerı hazırladığının, acaba
farkında mıydı?
Bindiği dalı kestiğinin!
Eğer TİP bugün var olabilseydiL
Bakınız bu iş nasıl oluyor, ne sonuçlar veriyor?
Müstakbel liderlerinden adsız militanlarına ka-
dar, sosyalist solda kim ve ne varsa imha edip; o
dönemdeki 'milliyetçimaneviyâtçı' grupların kılına
dokunmazsa ismet Paşa, kırk yıl sonra Türk seç-
menlerini solcu/ilerici önemli bir alternatiften yok-
sun kılacağını görememiştı. Uzağa gitmeye ne hâ-
cet: 65/70 yıllarındaki Aybar'ın TİP'İ bile, o güler-
yüzlü tavrı ve özgüriükçü platformu ile bugün var
olabilseydi, 'Refah Partisi'nin bu oy bolluğuna ula-
şabilmesi kaabil olur muydu?
'Refah Partisi'ne kim oy veriyor? Ardı ardına ge-
len askeri müdahalelerin, onlann arasına giren 'ma-
neviyatçı muhafazakâr' ya da 'ortanın solundaki'
yönetimlerin. adeta Bangladeş yoksulluğuna itti-
ği, Türkiye'nin 'mazlumlan', 'zahmetkeşleri'; Ba-
tı'ya da, Batı'lı politikalara da, bu yüzden tepki ve
öfke içinde olanlar değil mi? Elinizi kalbinize koyu-
nuz da öyle söyleyiniz, bu seçmen, özgüriükçü ve
bağımsız, anti/emperyalist ve 'güleryüzlü' Türkiye
Işçi Partisi'nin 'tabii seçmen 1 olmayacak mıydı?
Gariptir ama gerçektir, Türkiye demokrasiye ge-
çince büsbütün saga kaymıştır; burası şüphesiz, şüp-
hesiz de acaba, bunda 'ilericilik' örtüsü altında Tür-
kiye'de sosyalizmin bütün kadrolannı imha eden,
ya da 'tesirsiz halegetiren' Ismet Paşa Cumhuri-
yeti'nin günahı yok mudur? O Ismet Paşa ki, 194O'lı
yıllann ikinci yarısında 'demokrasiye' geçerken, tek
parti diktası dönemine ait anti/demokratik kanun-
ların, birtekini bile değiştirmek gereğini duymamış-
tı.
Galiba bazıları, bugün bile yürürlüktedir.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm