05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ın Yönetmenı Orhan ErinçO Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaja 0 Yazıışlerı Mudurlerı IbrahimY ıldız, Dinç Tavanç (Sorumlul # Haber Merkezı Müduru Hakan Kara 0 Görsel Yonetmen Fikret Eser Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu 0 İstıhbarat: Cengiz Yıldınm 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir V ücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah V a/jcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Beige. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Vlehrael Faraç YayınK.urulu UhanSelçtıklBaşkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. HikmetÇetinka\a,ŞükrflnSoner, Ergun BakrL Dinç Ta>anç. İbrahim V ıldız. Orhan Bursalı. Muscafa Balba\. Hakan Kara. Aııkanı Temsılcısı Mustafa Balba) 0 Haber MuJüru Doğan Akın Atatürk Buharı No 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks 419502" • lzmır Temsılcısı StrdarKmk.HZı>aBh 1352 S İ 3 Tel-4411220. Faks 44191179 AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd 119S No.l Kat:l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Koondınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe: Biilent Yener 0 Idare Hüse>ınGürer01şletme. ÖnderCeti"k0Bılgı-lşlem. Nail Inal 0 Bilgısayar Sıstem: Mürirvet Çiler MEDYA C: • Yonetım KuruİH Başkanı - Geneî Mudur Gülbln Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yıyımlayan \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Ya>ıncılık A Ş Tu-kocağı Cad 3941 Cagaloglu 34334 IsL PK 246 IstanbU Tei |O 212) 512 05 05 (20 hat) Faks 2121513 7TEMMUZ1997 Imsak: 3 33 Güneş: 5.32 Öğle. 13.16 İkındi: 17.13 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.36 İş kazalarının tehlikeli boyutu • ANKARA(ANKA)- Türkiye'de iş kazalannda günde ortalama üç kişinin öldüğü ve dokuz kişinin yaralandığı belirlendi. TürkMetal-Iş Sendikası'nın araştırmasında Türkiye'de günde 244 iş kazası meydana geldiği ve iş kazalannın yüzde 43'ünün kidemi bir yıldan az olanlarda görüldüfü ifade edildi. lş kazalannın oluşumunda eğitim. tecrübe ve alışkanlığın büyük etken olduğunun belirtildiği araştırmada, iş kazalannın yansınm işe başladıktan bir saat sonra meydana geldiği kaydedıldi. Kapadokya İzcilik Kampı • NEVŞEHİR(AA)- lzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen "Uluslararası Kapadokya '97 tzcilik Kampı" bugün Nevşehir'in Göreme beldesinde başlayacak. Gençlik ve Spor ll Müdürü Nadir Yapsakaloğlu, 14 temmuza kadar Göreme beldesi ile Çavuşin Köyü arasındaki arazide gerçekleştirilecek olan kampa, 16-20 yaş grubundaki Türk, ABD, lngiltere, Kuveyt. Sudan, Pakistan ve Endonezyalı izcilerin katılacağını kaydetti. Kayseri'de UFO heyecanı • KAYSERİ(AA)- Kayseri 'de önceki gece gökyüzünde görülen uçan cısimier heyecan yarattı. Gece saat 22.30 ile 23.20 arasında Kayseri'nin kuzeydoğusundan kent merkezine doğru hareket eden çift san ışıklı uçan cisim, birçok vatandaş tarafından görüldü. Verdiği kuvvetli ışıkla dıkkati çekenve 5-10 dakika aralıklarla 6-7 defa görülen cisim, her sefennde 5-10 saniye izlendıkten sonra ortadan kayboldu. Erkilet Havaalanı yetkilileri, görülen ışıklann dünyaya en yakın gezegen olan Mars"tan gelen ışık yansımalan olabileceğini kaydettiler. Mir'deki arıza giderildi • MOSKOVA (Reuter)- Mir Uzay Istasyonu'ndaki anzanın giderildiği bildirildi. Mir Istasyonu kontrol ekibi, 25 haziranda bir uzay kargo gemisinin istasyona kenetlenişi sırasında meydana gelen kazada hasar gören 12 modülün yeniden çalışmaya başladığını belirttiler. Ancak anzanın nasıl gidenldiği konusunda bir bilgı verilmedi. Öte yandan Mir istasyonuna tamır takımı, yedek oksijen, gıda ve su götürecek olan ve önceki gün Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden fırlatılan Rusya"ya ait Progress-35 adlı uzay kargo gemisinin bugün istasyona ulaşması bekleniyor. 9 kocası da idam edildi • NEWYORK(AA)- Paraguay'ın başkenti Asuncion'da yaşayan Maria Cortez adlı bir kadın, 9 e\liliğinin her sefennde kocalannm idam edilmesı üzerine yeniden dul kalarak kendi çapında bir dünya rekoru kırdı. tlk eşi gangster Juan Moran olan Cortez. kocasının kendisine rakip iki gangsteri öldürdüğü gerekçesiyle idam edilmesi üzerine ilk kez dul kaldı. Ikinci kocası Jose Sanchez ise Maria'nın aşığını kurşuna dizdıği ıçin itiam edildi. Bundan sonra cezae\ ınde çalışmaya başlayan Cortez, idam mahkûmu olan diğer 7 kocasıyla burada tanışarak evlendı. Dünyada her yıl 70 bin kadm sağlıksız koşullarda çocuk aldırdığı için yaşammı yitiriyor 'Cmseffik bir msanhakkıdır'SAADET USLU Cinsellik ve üremenin bir hak ola- rak görülmemesi nedeniyle gelışmek- te olan ülkelerde her yıl 585 bın kadın ölüyor. çok daha fazlası sakat kalıyor. doğumlann üçte bınnden fazlası iste- meden gerçekleşiyor. Birleşmış Millet- ler Nüfus Fonu (UNFPA) lcra Direk- törü Dr. Nafîs Sadik. üreme sağlığının hem kadınlar hem de erkekler ıçm bir hak olduğunu vurgulayarak "Şimdi bizleri bekleyen görev. bu hakkuı her birej için gerçek olmasını sağlamak" de- di. ' 11 Temmuz "Dünya Nüfus Günü". Bu yıl "Gençlerin üreme sağhklan ve haklarTna ithaf edılen gün nedeniyle bugünden ıtibaren bir hafta boyunca et- kinliklerdüzenleniyor "GençJerin üre- me sağlıklanve haklarThakkında bıl- gi veren Dr. Nafis Sadık, dün>ada 15- 24 yaşlan arasında 1 mılyann üzerin- de genç bulunduğunu belirtiyor. Günü- müzde artık gençlenn bılinçli olmayı istedıklerıni kaydeden Sadik. şu bilgı- lerı venyor "Genç insanlara yalnız kendilerine sunulan seçenekleri bilmderi konusun- da değil, doğru karar verebilmelerine yardınıcı olacaL uy gun bilgjve hizmet- lere erişebilmeleri hususunda da des- tek vermeliyiz. Vaşamlannı ve bilgisiz- lik nedeniyle cinsel sağlıklannı tehdit eden unsurlan yok etmeliyiz. HIY en- feksiyonlannın >arısından fazlası ve cinsel ilişki y önüy le bulaşan hastalıkla- nn yüksek bir oranı 15-24 yaşlan ara- sında göriilmektedir. Eğitimdeki cinsi- yet açığını kapatmak ancak kızlara ve erkeklere fırsat eşitliğinin sağlanması ile olur. Eğitim özellikle genç kadınlar için daha iyi bir düny a yaratmanın en etld- liyöntemidir." Bir ınsan hakkı olan üreme sağlığı ihlallenni ortadan kaldırmak ıçin ça- • Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) İcra Direktörü Dr. Nafis Sadik "HIV enfeksiyonlannın yansından fazlası ve cinsel ilişki yönüyle bulaşan hastalıklann yüksek bir oranı 15-24 yaşlan arasında göriilmektedir" dedi. lışan UNFPA. 1997 Dünya Nüfusunun Durumu Raporu'nda da "Üreme sağ- lığı ve üreme hakJan. Scçme hakkı" konusunu ışledi. Raporunda. eğitim ve temel sağlık hizmetlerine daha çok ya- tınm yapılması. hızmet \e bılgılerin gelıştirilmesini ısteyen Dr. Nafis Sa- dik'ın şu venlerine dıkkat çekıliyor: Doğum sırasında ölenler - Gelişmekteolan ülketerde heryıl 585 bin kadın ölmekte, bu sayıdan çok da- ha fazlası da doğumdan sonra sakat kalmakta. - Gebe kalma vey a doğum yapma sık- Iıöıru azaltmak ıste\en 120-150 milvon kadın bunu gerçekleştirememekte. - YıMa yaklaşık 175 miKon gebeHğuı en az 75 milyonu istenmeyen gebelik- ler. Bunlann 45 milyonu çocuk akjırma ile sonuçlanmakta. - Her yıl 70 bın kadın sağlıksız ko- şullarda çocuk aldırdığı için yaşamını y itiriyor. -19% yıhnda 3 mih on 100 bin insan HIV virüsü yoluyla AIDS hastalığma yakalandı. 1 milyon 500 bin insan ya- şamını yitirdi. 22 mih on 600 bin insan- da HTV/AIDS virüsii olduğu sanılıvor. Her yıl 1 milvon insan cinsel vollar- la bulaşan hastalıklar ve üreme organ- lan iltihaplanmalan sonucu yaşamını yitirmektedir. - Hukuksistemlerinin erverişli ya da desteklevici olmaması. cinsel tacizin ve Ugiliola> ların çoğu zaman yctküilere bil- dirilmemesi iie sonuçlanmaktadır. - 60 mılyonun üzenndekı kız çocu- ğu ihma! ve erkek çocuğu tercıh edil- mesı nedeniyle nüfusa kayıt edilmemek- tedir. - 5-15 yaşlan arasındaki 2 mihon kız çocuğu, ticari amaçla pazarlanmakta- dır. 1994'te Kahıre'de yapılan Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansı'na ka- tılan bütün ülkeler 2015 yılına kadar temel sağlık hızmetleri yoluyla aile planlaması ve kaliteli üreme saglığı hizmetlenne ulaşmayı amaçlıyor. Ozel- lıkle kadınlann cinsel yaşamlann üze- rinde söz sahibi olamamalan >oizünden kötü sağlık koşullanna maruz kaldık- lan kabul edilen konferanstan bazı çar- pıcı noktalar ise şöyle sıralanıyor: - Başta Afrika ülkelerinde olmak üzeredünvada 100 mihondan fazk ka- dın sünnet ediüyor. - Dünya çapında 960 milyon kişi okur-yazar değil. Bunlann üçte ikisi ka- dın. Ilkokula kaydedilmemiş 130 mil- yon çocuğun da vüzde 70'i kız - Kadınlann gebeiikten >-a da doğum j'apmaktan ölme riski gelişmiş ülkeier- de 10 binde birken gelişmekte olan olan ülkelerde 20'de bire çıkıyor. - 2000 y ıhna kadar dünyada 40 mil- yon AIDS'li olması bekleniyor. - Üremesağlığı ile Ugili amaçiara ula- şılabilmesi için bireysel düzeyden ulus- lararası düzeye kadar toplumsal bilgi ve karartıhk olması yaşamsal önemde- dir. Pdlitikacılann, toplumla ilgiH karar- lar alırken uygun bilgiye ihtrvaçlan >ar- dır. - Bir kurumda gerçekleşen doğum- lann oranı kentsel bolgelerde yüzde 77, kırsal kesimde ise yüzde 35'tir. Sağlıklı yaşam yürüyüşü ölüm getirdi Kulüp üyelerinin yürüjüşü saat 1230'da Boğaz KöpriisiTnde başladı. (Fotoğraflar: HATtCE TLTNCER) İstanbul Haber Servisi - By-Pass Kulübü'nün. Boğaz Köprüsünde düzenlediği "Sağlıklı Yaşam Yürüyüşü" ne katılan Süheyla Gencer aşın sıcak nedeniyle fenalaşarak yaşamını yıtirdı. Uzmanlar sıcak havada by-passlılara spor yaptınlmasını cinayet olarak niteledi. Doç. Dr Bingür Sönmez'in hastalanndan oluşan By-Pass Kulübü üyelen, Florence Nightingale Hastanesfnın düzenlediği "Sağbklı Yaşam Yürüyüşü"ne Boğaz Köprüsü'nün Anadolu yakasından saat 12.30'da başladı. Yaklaşık 300 kişiden oluşan grup köprünün ortasına geldiğinde ellerindeki balonlan havaya bıraktı. Yürüyüşe devarri edeh grup. Avrupa yakasına geçtikten sonra gen dönmeye başladı. Bu sırada kocasına refakat etmek için yürüyüşe katılan Süheyla Gencer (62) adlı kadın fenalaştı. Florence Nightingale Hastanesi'ne kaldınlan Gencer. yaklaşık bir saat süren çabalara karşın yaşamını yıtırdi. Doç. Bingür Sönmez. Gencer" in kadın doğum uzmanı olduğunu ve 5 sene önce kalp kapağı ameliyatı olduğunu, bir süre önce meme kanseri nedeniyle ameliyat edildiğinı belirterek "Kocası ve oglu da kendisi gibi doktor. Ağır bir operasyon geçirmiş. Keşke gelmeseydi" dedi. Kulüp yetkılilen. yürüyüş için, ancak öğle saatlennde ızin alabildiklerini belirtirken uzmanlar sıcak havalann kalp, damar Ve tansiyona olumsuz etkileri olduğunu bildirdiler. e-posta : tan (a vol. com. tr Sojourner kızıl gezegende dakikada bir santimetre yol alıyor 6 Insanhk' Mars'ta yürüyor • Pathfinder ıle Sojourner arasında bir iletişim sorunu nedeniyle robotun araçtan çıkması bir gün gecikti. Sorun Kaliforniya'da Pasadena Üssü'ndeki uçuş yetkilileri tarafından giderildi. Dış Haberler Servisi - Insanoğlunun hayalini gerçekJeştirerek Mars'a ayak basan Pathfinder uzay aracının. gezege- nin ilkrenkli fotoğrafla- nnı dünyaya göndenne- sinin ardından. araçtan 10 kg ağırüğında. 65 cm boyundaki robot Sojourner'in rampadan inişi Kaliforni- ya'daki Pasadena Üssü'nde sevinç ve alkışlarla karşüandı. (Fotoğraflar: REUTERS) çıkan küçük robot Sojourner de kı- zıl gezegenin yüzeyine ındı ve yer- de ağır ağır ilerlemeye başladı. Ha- va ve toprak numunelen toplayacak olan Sojournerböylece. Mars'ın üze- rinde yürüyen ilk insan yapımı araç unvanını kazanmış oldu. Uzay aracı Pathfinder ile aracın içindeki robot Sojourner arasındaki iletişim problemi giderildıkten son- ra araç planlandığı gıbi görevini sür- dürmeye başladı. Dünya'dan uzaktan kumandayla idare edilen 6 tekerlekli Sojourner, Mars'ın yüzeyinden hava ve toprak numunelenni toplayacak. Paletleri yerde iz bırakarak yürü- meye başlayan robottan alınan ilk siyah- beyaz fotoğraflarda sol pale- tin birtaşın üzerinden geçtıği görül- dü. Sojourner aynca 3-4 kılometre uzaklıkta bulunan bir kratenn de fo- toğrafını aldı. Bu arada uzay aracı- nın bir tarafı gölge. bir tarafı da gü- neşte kalan fotoğraflan alındı. Pathfinder ile Sojourner arasında bir iletişim sorunu nedeniyle robo- tun araçtan çıkması bir gün gecikti. Sorun Kaliforniya'da Pasadena Cs- sü'ndekı uçuş yetkilılen tarafından gidenldi ve 10 kilo ağırlığında. 65 santimetre boyundakı robot Sojour- ner'in rampadan inişi sevinç çığlık- lan ve alkışlarla karşılandı. Sojour- ner "den sorumlu Jake Maticevik, robotun gezegenin y üzeyınde y ürü- meye başlamasını "Keşif dünyasın- da yepyeni bir dönem açıldı" şeklın- de tanımladı. Pathfinder'ın tek yol- cusu olan Sojourner. kızıl gezegen- de dakikada bir santimetre yol kate- diyor. ABD'nın Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesı NASA'nın Pasadena Uzav Üssü Jet Motorlan Araştırma-Ge- liştirme Merkezi yetkilisi MattVVal- lace. bılim adamlanna 12 saat boyun- ca ter döktüren iletişim sorununun programlanmadan kaynaklandığını ve yeniden işlerlık kazandınlan mo- demle çözümlendiğinı söyledi. NA- SA yetkilileri. 266 milyon dolara malolan ve büyük umutlarbağlanan dev projenın en önemli aşamasında. araç ile robot arasındaki ıletişimin he- men hemen koptuğunu açıklamış- lardı. Pathfinder'ın Mars'a başanlı inişinden sonra aracın yumuşak iniş y apmasını sağlayan iki paraşütü. ro- bot Sojourner'in gezegenin yüzeyi- ne çıkışını engellemiştı. Pathfinder 7 ay süren bir yolculuk- tan sonra kızıl gezegen dıye adlan- dınlan Mars'a varmış ve bu yolcu- luğu süresince 497 milyon kilomet- re yol katetmişti. Kabataş Erkek Lisesi'nin pilavgünü Kabataş Erkek Lisesi'nin 'geleneksel pilav günü', dün Ortaköy 'deki okulun bahçesinde düzenlenen törcnlc kutlandı. Okulun cski mezunlanndan Dcv lct Bakanı Hikmet Sami Türk, törende yaptığı konuşmada. 55. hükümetin eğitime diğer hükümetlerden daha çok önem verdiğini söyledi. Törene katılan Sakıp Sabancı da okul çatısının yapımı için 6 milvar lira bağışta bulundu ve inşaat için gereken 17 mihar liranın tamamlanması için bağış yapmalan çağnsında bulundu. Çok sayıda ünlü ismin de bulunduğu pilav gününc gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışlaü da katıldı. (Fotoğraf. KUBİLAY TÜNTÜL) SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN Bindiği Dalı Kim Kesmişti?.. Mehmet AN Aybar, '40 Karanlığı'na ait, şöyle bir hatırasını anlatıyor: "... bir yazı dizisi hazırladım: 'Kâğıt Üstünde Demokrasi' idi başlığı. llki 24 Ağustos 1945'de yayınlandı. Dostlar, 'inşallah başına birşey gel- mez' dediler. Fakülte çevresinde ise, bir arka- daşın dışında, tepki ile karşılandı. (...) Anka- ra'dan sızan haberler de, sert önlemlerin gecik- meyeceği merkezindeydi. Ankara'dan gelen bir dostumuz, Saraçoğlu'nun 'hem maaşımızı alır, hem aleyhimize yazar' dediğini, suyumun ısın- dığını söylemişti..." "... tam o günlerde, Ankara'dan ilginç bir öne- ri almıştım: dekan Sıddık Sami bey'i ziyarete ge- len Dışişleri Bakanı Hasan Saka bey: 'Sizi An- kara'ya almak istiyoruz. Dışişlerinde size ihti- yacımız (!) var. Hukuk müşavirliğinde çalışırsa- nız, hocalığınızı da Ankara Hukuk Fakültesi'nde sürdürürsünüz' dedi. Bu gibi açmazlara alışık degildim ama, saf da değildim. Teşekkür ettim: istanbul'da kalmak istediğimi bildirerek, deka- nın odasından ayrıldım..." "... bu görüşmeden kısa bir süre sonra, der- se girmeye hazırlanırken, hademe: 'Dekan bey sizi istiyor' dedi. Sıddık Sami Bey hocamızdı: Ga- latasaray üsesi'nde bize istatistik okutmuştu. Üzgün görünüyordu. 'Hasan Âli telefonla göre- vine son verdi' dedi..." (TİP Tarihi, cılt 1, s. 28 BDSYayınevi, 1988). Bu İnönü Cumhuriyeti'nüen bir 'insan manza- ras/'dır Bu da bir başkası: o yıllarda Sansaryan Ha- nı'nın Kısm-ı Siyasi hücrelerinden, 'solcu' öğren- ciler, hiç eksik olmamıştır. Zaten o bölge, surekli 'sı- kıyönetim' altındaydı; Siyasi Polis çeşitli bahane- lerle, ülkenin tek üniversitesinin çeşitli fakülteleri- ne, vırt zırt ağını atar; doçent, asistan, öğretim gö- revlisi, doktora talebesi, kimi bulursa, 'nezaret al- tına' alırdı. Nezaret ki, ne nezaret! 'İnönü Cumhu- hyeti'nüe gözaltı süresi saatlerle, günlerle, hafta- larla ölçülmüyor, aylarla ölçülüyordu: 'Polis Vazife ve Selahiyeti Kanunu', en yüksek mülki amire, 'zan- lıyı' altı ay gözaltında (hücrede) tutmak yetkisıni ta- nımış! Gerektiğınde bu süre, bir o kadar daha uza- tılıyor. Aynca ne zaman sorguya çıkılsa, sivil yetki- lilerin yanında. üniformalı askeri hâkimler! Sosyalist solu 'imha politikası' Korkut Özal'ın 'hatıraları'ru okumuş muydu- nuz? (Milliyet, Temmuz 1994). O da ilginç şey- ler anlattı, en çok da o yıllara dair. O tarihte onlar Yüksek Mühendis Vlektebi'nde okuyor (İTÜ); on- lar dediysem, yalnız Korkut ve Turgut Özal değıl; Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel de, ora- dadır; 'muhafazakâr bir öğrenci grubu' oluştur- muşturlar. 'İnönü Cumhuriyeti', laiklik bahsinde ödün vermez görünüyor ya, handiyse 'gizli örgüt' davranışı içindeymişler; yasak olduğu halde Arap- ça ezan okuyor, fakültede namaz kılıyor, birbirleri- ni eğitiyorlarmış! Isimler dikkatinizi çekti mi? Bu isimler sonraki de- mokrasi denemesinde Inönü'nün karşısına dikile- cek 'muhafazakâr' partilerin liderleridır: Demirel, 'AdaletPartisi'nin; Özal, 'Anavatan Part/s/'nin; Er- bakan, 'MSP'nin ve 'Refah Part/s/'nin başına geç- miş; zamanında Ismet Paşa'nın 'ilehcilik'diye be- nimsetmeye çalıştığı politikalan yerle bir etmişler- dir. Onlar İTÜ'de hiç rahatsız edilmeksizin, paşa pa- şa, namaz niyaz eğitimi yapar; gelecege hazırlanır- ken; 196O'lı yıllarda, hiç utanmadan 'ortanın solun- da' olduğunu iddia ve ilan edebilecek olan Ismet Paşa Yüksek Eğitim kurumlarında acaba ne yapı- yordu? Türk sosyalizminin liderleri olabılecek öğ- rencilerı ve hocalan tek tek toplatıyor, cezaevlerin- desürundurüyordu: istanbul'dan Mehmet AN Ay- bar, Mihri Belli, Hasan Tannkut; Ankara'dan Mu- zaffer Şerif, Niyazi Berkes, Behice Boran, Per- tev Boratav, Adnan Cemgil, bunlardan sadece bir- kaçıdır. 'İnönü Cumhuriyeti', Gâzi döneminin tersine, sosyalist bir sola karşı bir imha politikası izlemiş: ancak Hasan Âli Yücel'in 'evcilleştirdiği' göster- melık bir aydın grubunu -o da, Reşat Şemsettin Sirer Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilınceye kadar- sözde himayesine almıştır. Paşa, bu imha politika- sını sürdürürken, bugünlerı hazırladığının, acaba farkında mıydı? Bindiği dalı kestiğinin! Eğer TİP bugün var olabilseydiL Bakınız bu iş nasıl oluyor, ne sonuçlar veriyor? Müstakbel liderlerinden adsız militanlarına ka- dar, sosyalist solda kim ve ne varsa imha edip; o dönemdeki 'milliyetçimaneviyâtçı' grupların kılına dokunmazsa ismet Paşa, kırk yıl sonra Türk seç- menlerini solcu/ilerici önemli bir alternatiften yok- sun kılacağını görememiştı. Uzağa gitmeye ne hâ- cet: 65/70 yıllarındaki Aybar'ın TİP'İ bile, o güler- yüzlü tavrı ve özgüriükçü platformu ile bugün var olabilseydi, 'Refah Partisi'nin bu oy bolluğuna ula- şabilmesi kaabil olur muydu? 'Refah Partisi'ne kim oy veriyor? Ardı ardına ge- len askeri müdahalelerin, onlann arasına giren 'ma- neviyatçı muhafazakâr' ya da 'ortanın solundaki' yönetimlerin. adeta Bangladeş yoksulluğuna itti- ği, Türkiye'nin 'mazlumlan', 'zahmetkeşleri'; Ba- tı'ya da, Batı'lı politikalara da, bu yüzden tepki ve öfke içinde olanlar değil mi? Elinizi kalbinize koyu- nuz da öyle söyleyiniz, bu seçmen, özgüriükçü ve bağımsız, anti/emperyalist ve 'güleryüzlü' Türkiye Işçi Partisi'nin 'tabii seçmen 1 olmayacak mıydı? Gariptir ama gerçektir, Türkiye demokrasiye ge- çince büsbütün saga kaymıştır; burası şüphesiz, şüp- hesiz de acaba, bunda 'ilericilik' örtüsü altında Tür- kiye'de sosyalizmin bütün kadrolannı imha eden, ya da 'tesirsiz halegetiren' Ismet Paşa Cumhuri- yeti'nin günahı yok mudur? O Ismet Paşa ki, 194O'lı yıllann ikinci yarısında 'demokrasiye' geçerken, tek parti diktası dönemine ait anti/demokratik kanun- ların, birtekini bile değiştirmek gereğini duymamış- tı. Galiba bazıları, bugün bile yürürlüktedir. http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle