Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörir Hikmet
Çetinkaya 0 Yaznşlen Mudürlerı
İbrahimYıldı/. Dinç Tavanç (Sorumlu)
0 Haber Merkezi Mudüru: Hakan Kara
# Görsel Yonetmen Fikret Es«r
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # Istıhbarat:
Cengiz \ ıldınm 0 Kultur Handan Şenköken
0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Ylakaleler
Sami Karaören 0 Düzeitme Abdullah \ azıcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YayınKunılu UhanSelçtık(Başkan),
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke.
Hikmet Çetinka> a. Şükran Soner,
Ergun Balcı. Dinç Tavanç. İbrahim
Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
Balba\, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> 0 Haber Müdiırü. Doğan
4kın Ataturk Buhan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (7 hat). Faks 419502"? 0 Izmır Terasılcısı
Serdar Kıak, H Zıya Bl\ 1352 S 23 Tel 4411220. Faks
4419117 0 Adana Temsılcısı: Çrtin Yiğenoğlu. Inönü Cd
119 S No 1 Kat I.Tel 363 12 II. Faks 363 12 15
Koordınaton Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent Yener 0
tdare Hüse\inGürer01şletme-
ÖnderÇeli"k0Bılgı-lşlenı. ISail
Inal 0 Bılgısayar Sıstenr
Mürüvet Çiler
MEDVA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran 0 Koordınator Reha
Işıtman • Genel Mudür Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 513S463
>r
ayınla)an ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş
"ürkıxaf Cad 39 41 Cagaloghı 34334 tst PK 246 Istanbul f el lO 2121 512 05 05 (20 hat) Faks 10 212)513 85 95 4TEMMUZ1997 Imsak: 3.30 Güneş: 5.30 Öğle. 13.16 İkindi: 17.13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38
Danştay
cevrederi
sevndirdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Jiirosu) - Danıştay, atıklann
ievreye zaıar vermesini
onleyecek sistemlerin
tunimadığı gerekçesiyle
lemerköy, Yatağan ve
Yeniköy santrallannın
kaliyetlerimn
durdurulmasını onaylayarak
Bergama için aldığı karann
a"dmdan çe\Teciieri yine
sevindirdi. Danıştay 6.
Dairesi. Aydın Idare
Mahkemesı'nin, Kemerköy,
Tatağan ve Yeniköy termik
sıntrallannın faaliyetlerinin
curdurulmasına ilişkin
verdiğı karann iptali
istemiyle yapılan başvuruyu
kabul etmeyerek
"yürütmenin durdurulmasr
tilebini reddetti.
Kaptan Cousteau
toprağa verNdl
• SAEVT-ANDRE-DE-
CUBZAC (AA) -Fransız
denızbılimcı Jacques
Cousteau, doğum yen olan
ülkenin güneybatısındaki
Bordeaux kenti yakınında
bulunan Saint-Andre-de -
Cubzac kasabasında toprağa
verildi. 25 haziranda 87
yaşında yaşamıru yitıren
Kaptan Cousteau'nun
kasabasında yapılan sade
cenaze törenine, aralannda
eşi ve çocuklannın da
bulunduğu 30 kadar yakını
katıldı.
Kadıköy'ün
yeşülikleri
• fetanbul Haber Senisi -
Istanbul Büyükşehır
Belediyesi, Kadıköy'ün
halka açık son yeşil
alanlanndan binni daha
yapılaşmaya açıyor.
Mimarlar Odası Istanbul
Büyükkent Şube Başkanı
Prof. Dr. Cengiz Eruzun.
Kurbağalıdere'nin ağzında
yer alan ve halen Fenerbahçe
Spor Kulübü tarafindan
kullarulan, 7 bin 500
metrekarelik arazinin,
Istanbul Büyükşehir
Belediye Meclısi'nce yapılan
plan değişikliği ile "park,
çocuk bahçesi. açık oyun ve
spor alanı"ndan çıkartılarak
turistık tesisler için imara
açıldığını söyledi.
YÖK'ün denklüc
sınavları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yükseköğretim
Kurulu (YÖK), 11 şeriatçı
üniversitenin denkliğinin
kabul edilmemesi ve
yurtdışındaki
üniversitelerden alınan
diplomalar için denklik
sınavı yapılması yönündeki
karannı uygulamaya koydu.
Tıp, diş hekimliği. eczacılık,
mühendislik, hukuk, iktısat
ve işletme alanlannda 11-20
temmuz günleri arasında
denklik sınavı yapılacak.
Karadeniz
seferleri
• Istanbul Haber Servisi -
Türkiye Denizcilik
îşletmeleri, 7 temmuz
gûnünden itibaren
Karadenız'e sefer başlatıyor.
Her pazertesi kalkacak
feribot. sırasıyla Sinop,
Samsun, Giresun. Trabzon ve
Rize limanlanna ugrayacak.
Gözaltındakilerden 36'sı serbest, 2 kişi tutuklandı; halk yargı kararına uymayan yöneticilere kızgm
Bergamak hukuk istiyor• Eurogold firması hakkmda verilen Danıştay karannın
uygulanması amacıyla eylemlerini sürdüren Bergama
halkı, Çevre Bakanı Imren Aykut'tan olaya el koymasını
isteyerek, "Yasalan uygulamayan yöneticiler ne zaman
yargılanacak" diye sordular.
nan vejandarma bölük komutanlıgın-
da iki gün tutulduktan sonra Berga-
ma Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan
CHP tlçe Başkanı ve Çe\Te Yürüt-
me Kurulu Sözeusü Oİrtay Konyar.
ÖDP llçe Başkanı Birol Engel ıle
Banş Partisi llçe Başkanı Ramazan
Tekin"in de aralannda bulunduğu 36
kışi serbest bırakıldı. Tepeköy'ün
muhtannın oğullan Cökhan ve Ser-
dar Battal ise tutuklandı Serbest bı-
rakılan ilçe başkanlan ve köylülere
adliye binası önünde bekleyen kala-
balık vatandaş topluluğu alkışlı gös-
teride bulundu.
Bölgede jandarmanın önlemlerinı
sürdürdüğü ve öncekı gece Foça'dan
ilçeye takviye ekip geldiği öğrenildi.
ASUMAJN ABACIOĞLU
İZMİR / BERGAMA - Altın ma-
deni işletmek ısteyen Eurogold fir-
masmın şantıyesini basarak ekipma-
nı tahrip ettikleri gerekçesiyle iki
gûndür gözaltında rutulan Bergama-
lılardan 36'sı serbest bırakılırken iki-
si tutuklandı.
Danıştay karannın uygulanması
istemiyle eylem yapan ve gözaltına
alınan Bergamalılar. "Yargı karar-
larmıçiğneyerekmadeninçahşbnlma-
suıa göz yuman yöneticiler ne zaman
yargüanacaklar* sorusunu yönelte-
rek yenı Çevre Bakanı tmren Ay-
kut'tan olaya el koymasını istediler.
Olaylarla ilgili olarak gözaltına alı-
Bergama Belediye Başkanı SafaTaş-
kın. Devlet Bakanı ve tzmir Mıllet-
\ekıli RıfatSerdaroğlu'nunkendisi-
ni arayarak köylülerden sakın olma-
lannı ıstediğıni belirtti. Taşkın, "Sa-
yın Bakan, siyanürlü altın konusu-
nun bir hafta içinde çözüme kavuşa-
cağını belirterek kendisine güvenme-
mizi sövledi" dedi.
"Karar uygulansırr
Bergama'dakı altın madenınin ka-
patılması yönünde ortada bır Danış-
tay karan varken, bunu uygulamayan
idarecıler değıl de uygulanmasmı is-
teyen köylülerin mahkeme önüne çı-
kanlması. tepkilere yol açtı. Maden
alanına gönderilen siyanür tanklan-
nın gelişini engellemeİc amacıyla köy-
lülerin protesto eylemi yapmasının ar-
dından yaşanan gözaltı ve tutukla-
ma olaylan. Bergama"da gergınliği
tırmandırdı. Sıyasi partiler, demok-
ratik kıtle örgütleri. demekler ve tz-
mir Barosu, Danıştay karannın uy-
gulanması yönünde girişimlenni sür-
dürüyorlar. Köylüler, daha önce böl-
geye gelerek kendilerine destek ve-
ren. madenin kapatılması yönünde
göriiş bildiren ve yeni hükümette ba-
kan olarak görev alan milletvekille-
ri IşınÇelebi. Rıfat Serdaroğlu'ndan
verdikleri sözleri yerine getirmeleri-
nı. Çevre Bakanı Imren Aykut'un da
tüm işlerinı bır yana bırakarak önce-
liği Bergama'ya vermesini istiyor-
lar.
Gözaltına alınanlar arasında yer
alan ÖDP llçe Başkanı Birol Engel.
özellikle Vali Kutlu Aktaş'ın "Köy-
lü, haklryken haksız duruma düşrü"
yönündeki açıklamalanndan sonra
jandarma ve polısin yurttaşlara yö-
nelik tavnnın sertleştiğini ve köylü-
lere baskılann arftığını belirterek
"Haklılığımızı yargı karanna karşın
mfllki amir tanımnorsa ve hakkımı-
n savunmuyorsa, halk kendi haklıb-
ğını kendisi savunacak ve koruv acak.
Eurogold gidinceye kadar mücadeie
devam edecek" diye konuşru
Gözaltı olayından sonra bölgede in-
celemeler yapan Izmir Barosu'ndan
14 avukat. eski Çevre Bakanı Ziyat-
tin Tokarve bakanlık bürokratlannın
Danıştay karannı uygulamamakla
suç işlediklerini ve görevlerini kötü-
ye kullandıklannı vurgulayarak Izmir
\'alisı Kutlu Aktaş'ın 'mahkeme ka-
rannı adeta tartışmay^ açan ve uygu-
lanmasını geciktiren demeçler' ver-
mesini son derece yanlış ve üzücü ola-
rak nıtelendırdiler.
Bölgede durumun son derece ger-
gin olduğunu ve yargı karannın ye-
rine getirilmemesi nedeniyle yurt-
taşlann yönetime olan güveninin sar-
sıldığını vurgulayan avukatlar. 'özel-
likle kamu yöneticilerinin, yörede ya-
şayan ve gözlerinin önünde üışaat ve
madencilik faalhetlerinin sürmesi ne-
deniv le öfkeleri kabaran \ urttaşlann
tepkilerinj çeken demeçkrvermemesi
>erindeolacakör" uyansında bulun-
dular.
Çevre gönüllüleri, Petkim tesislerinin zehirli atıklannı denize bırakmasmı protesto ettiler
AKağa'ya Greenpeace çıkarması
• Greenpeace üyeleri, Türkiye, Yunanistan ve
îspanya'nın Akdeniz'i çöplük gibi kullanarak
zehirlediklerini açıkladılar. Türkiye'nin PVC
üretiminden vazgeçmesi istendi.
OZANYAYMAN
ALİAĞA - Greenpeace
gönüllüleri dün Alıaga'dakı
Petkim tesislerinin zehirli
atıklannı deşarj ettıği bölge-
ye çıkarma yaparak kırliliği
protesto ettiler.
Greenpeace Toksik Atık-
lar Kampanya Sorumlusu
Tolga Temuge. Türkiye, Yu-
nanistan ve îspanya'nın Ak-
deniz'i çöplük gibi kullandık-
lannı belirterek "Bu ekoto-
jik suç derhal durdurulma-
bdır" dedi.
lstanbul'dan dönen Sırius
gemısı dün Aliağa yakmla-
nnda demirledi. Greenpe-
ace'in21 gönüllü eylemcısi
şişme botlara bmerek Pet-
kim tesıslennin zehirli atık-
lannı denize bıraktıgı nokta-
ya geldıler. Burada karaya
çıkan beş eylemcı kendıleri-
ni kayalara zıncırleyerek
"Akdeniz'i zehirletnekten
vazgeçin" pankartı açtılar.
Greenpeace gönüllüleri
eylemleriru sürdürürken Pet-
kim'e aıt bır gemi kıyıya ya-
naşarak eylemcilere tazyik-
li su sıkmaya başladı. Gö-
nüllüler eylemden vazgeç-
meyince bu kez karadan ze-
hirli atık su sıkılmay a başlan-
dı. Daha sonra eylemlerini bi-
tiren gönüllüler şışme bot-
larla gemiye döndüler.
Greenpeace Toksik Atık-
lar Kampanya Sorumlusu
Tolga Temuge. banşçıl eyle-
me çeşitlı Akdenız ülkele-
nnden gönüllülerin katıldı-
ğını belirterek şunlan söyle-
di:
"Greenpeace eylemcileri
Avrupa'nın üçüncü biiyük
petrokimya kompleksinin
toksik atık deşars noktası
önünde bir protesto eylemi
gerçekkştirdiler. Petkim fab-
rikalann ikisinde PVC ve
klorhammaddesi üretilmek-
tedir. Greenpeace ofisi PVC
ile klor üretimi ve bunlann
çe\Te ve insan sağlığı üzerin-
deki etkUeri> le ilgili bir rapor
yayımladı. Iürkiye.Vunanis-
tan ve İspanya Akdeniz'i çöp-
lük gibi kullanıvor, zehirli-
yor. Petkim toksik atıklarla
Akdeniz'i zehirlemeye son
vermeli, Türkiye PVC üreti-
minden vuzgeçmelidir."
Geçen mart ayında Pet-
kim Alkali ünitesınde çalışan
işçilerden saç ömekleri aldık-
larını, yapılan incelemede
ağır metal olan cıvaya rast-
ladıklannı belırten Temuge,
"Türkiye Barselona Sözteş-
mesi'ni imzalamıştır. Bu söz-
leşmeye göre zehirli madde
üretmekten derhal vazgeç-
melidir. Her gün işlenmekte
olan ekolojik suç durdurul-
malıdır" diye konuştu. Greenpeace üyeleri kendilerini kayalara zincirlejerek "Akdeniz'i zehiriemekten vazgeçin'" pankartı açtılar. (OZAN YAYN4AN)
Türk-Alman iliskileri
'Yurttaşkk
yasalan
yumuşatılsın'
İstanbul Haber Servisi - Almanya'da-
ki Türklenn bu ülkeyle bütünleşmelen
konusunda hem Türkiye'ye hem de Al-
manya'ya önemli yükümlülükler düş-
tüğü belirtıldi. Yurttaşlık yasalannın yu-
muşatılması ve Türklere daha çok polı-
tık hak verilmesi istendi.
Konrad Adenauer Vakfı, Türk De-
mokrasi Vakfı ve Türkiye Araştırmalar
Merkezi'nce ortaklaşadüzenlenen "Al-
manvada ve Türkiye'de Yabancüann
Karşılaşoğı Sorunlar ve Medyanın Ro-
lü" konulu seminer dün Hyatt Regency
Oteli'nde başladı. Toplantının açılışın-
da konuşan ANAP tstanbul Milletveki-
li ve Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Bü-
lent Akarcalı. Türk-Alman ilışkilerinin
geliştırilmesi gerektığini belirterek Ba-
tı îdan. Türkiye'nin ve yeni hükümetin des-
teklenmesıni istedi. Akarcalı, Başbakan
Mesut Yılmaz'ın Türk Alman ilişkileri-
nı iyi bilen ve geliştirmek isteyen bir
politikacı olduğunu savunarak şöyle ko-
nuştu:
"TürkAlman ilişkileri geüştirilmeden
Türkne AB ilişkileri de geliştirilemez.
Bu tezünize Alman Dışişleri Bakanı Kla-
us Kinkel de önce şaşırdı, ama sonra
dogruladL Önceki hükümeteyönelikeleş-
tiriler haklıdır. fakat bu hükümetin des-
teklenmesi gerekir. Bu dönemde Alman-
ya ile ilişkiler getişecek ve insan haklan.
demokratikleşme ve düşünce özgüriügü
konulannda önemli adımlar aülacak,
toplumsal huzur sağlanacakbr." TGC
Başkanı Nail Güreli de Türkiye ile Al-
manyaarasındaki ekonomik, kültürel ve
siyasal ilişkilenn tarihe dayandığını vur-
guladı. Güreli, Türk basınının dışa açıl-
masında Almanya'nın önemli rolü oldu-
ğunu, Türk basınının ilk kez Alman-
ya'yla dışa açıldığını söyledi. Güreli.
"Medya hem doğrulan ortaya koyarak
halkın doğnı bilgi almasını sağlı\or hem
de yöneticiler üzerinde bir anlamda de-
netim mekanizması gibi çakşıyor" diye
konuştu.
Türkiye Araştırmalar Merkezi Mü-
dürü FamkŞen ise önceki hükümet dö-
neminde Almanlann aklına yalnızca ts-
lami köktencilik ve yolsuzluklar geldi-
gıni. şimdı ise olumlu bir havanın estı-
ğıni belirtti. Refah Partisı'nin iktidara gel-
mesiyle Almanya ve Türkiye arasında
gerginlikdönemınin başladığını belirten
Şen. Türkiye'dekı en kalabalık yabancı
topluluğunun, kayıtlı 650 bin kişi ile Al-
manlar olduğunu söyledi.
Bugün sona erecek olan seminerde
daha sonra Türk ve Alman gazeteciler
ile bilım adamlan çeşitli konularda teb-
liğler sundular.
AFETLERDEN ZARAR GOREN SIGORTACILAR
i, sera etkisi yaratan
endüstri değiştiriyor'
CEMULUTAŞ
Dünya sıgorta endüstrisı, iklim değışık-
liklerinden sera etkisi yaratan endüstnyel
faaliyetleri sorumlu tuttuğunu ilan etti.
Dünyadakı 25 ülkeden 68 büyük sıgor-
ta şirketı. iklim degişikliklerine bağlı ola-
rak artan doğal felaketlerden. 1996 yılında
21 milyardolarzararettiklerinı açıkladılar.
Greenpeace Akdeniz Ofisi Enerjı Kam-
panyası Sorumlusu Melda Keskin. sigorta
şirketlerinin sadece ABD'dekı fırtına. hor-
tum gibi felaketlerden dolayı geçen \ ıl 9 mil-
yardolarlık ödeme yapmak zorunda kaldık-
lannı bildirdi.
Atmosferde sera etkisi yapan ve ozon ta-
bakasının delinmesme yol açan karbondi-
oksit ve klorofloro karbon gibi gazlar ya-
yan endüstriyel faaliyetlenn. iklimde büyük
değişiklikleryaptığı bilim çevTelennde ke-
sin kabul görürken uluslararası sigorta şir-
ketlen de bu tezden yararlanmaya çahşıyor.
Melda Keskin, ABD kökenli Emplovers
adlı sigorta şırketinm, >aşanan felaketler-
deki maddi zarardan endüstriyel faaliyet-
lenn sorumluluk payını tespit etmek için dün-
yada ilk kez bir iklim bilimci ıstihdam et-
meye başladığını bildirdi. Keskin. sıgorta
şirketlerinin bırdenbıre çevre duyarlılığı
geliştırmelerinın anlayış değışikliğinden
değil. çe\re sorunlarından gıderek daha
fazlazararetmelenyle ilgili olduğunu söy-
ledi.
Keskin. sigorta şirketlerinin. Pasifik'te
1989'da Hugo. 1992"de Andrevv ve 1995'te
Opal adlı iklim değişıkliklenne bağlı ola-
rak büyük yıkımlara yol açan kasırgalann,
Atlas Okyanusu kıyılannda da sıklaşmasın-
dan sıkmtı duvduklannı dile getirdi.
Bırleşmiş Mılletler ÇevTe Programf nın
ıklım değişıkl ığıne ılişkm çalışmalan kap-
samında •'Sigorta Endüstrisinin Çevresel
Sorumluluğu Bildirgesfni imzalayan 68
sıgorta şırketi. çevresel nsk yönetımi ve
azaltımında sıgorta endüstnsınin önemli
bir rol oynadığmı. ancak aldıklan riskın
olanaklannı zorladığını bildirdiler.
Nükleer endüstrinın de bu gelişmeleri
kendi lehine çe\ ırmeye çalıştığına dikkat
çeken Keskin. Fransa'nın etkin gazetelerin-
de \e haftalık Avrupa Birliği Yayın Orga-
nı European \'oice'a ilanlar vermeye baş-
ladıklannı sö\ ledi. Keskin. fosil yakıtlann
yarattığı iklim sorunlannın, ondan daha
tehlıkeli olan nükleer enerji ile giderile-
meyeceğını kaydetti.
e-posta : tan @ vol. com. tr
ABD'DE nRTINA DİNMEK BtLMİYOR- Sera etkisinin yol açöğı ikJim fela-
ketleri dünyayı sarsmaya devam ediyor. Son günlerde Kuzey Amerika'yı etkisi
altına alan kötü hava koşullan özellikle ABDdecan ve mal kaybuıa neden olu-
yor. Önceki gün Detroit kenti yakınlanru etkileyen şiddetli fırtına ev ve işyerlerin-
de geniş hasara yol açtı. Yetkililerin bildirdiğine göre en az 5 kişinin öldüğü fırn-
nasırasında devTİlen ağaçlar yaşamı felce uğrattı. (Fotoğraf: REUTERS)
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
İnönü 'İpoteği'L
A r\ 'lı yıllann, ilk yansı. Gâvurdağlan arasında
^ \J kaybolmuş, o tenha Bahçe (Adana) ilçesi-
nin, Hükümet Konağı'nda görevliyim. Savaş dünya-
yı kasıp kavuruyor. Geceyanlan BBC'nin, Mosko-
va Radyosu'nun 'Türkçe' yayınlanndan, 'cephe-
lerdekı durumu' izliyoruz. Ülkede kıtlık, ağıryoksul-
luk, bazı salgın hastalıklar, bu aradatrfüs. 'Resmîgö-
revim, MalMüdüriüğü'ne bağlı 'KöyBürosu 'nda, köy-
lülere 'biçme ruhsatı' vermek! Yaptığım işi hiç sev-
miyorum; 'MİIIÎŞef devletçiliğinin, ne demek oldu-
ğunu, pek güzel ifade ediyor da, ondan.
Devlet, savaş ortamına tedbirsiz girdiği için, buğ-
day stoklarını çabuk tüketmiş, ekmeği kameye bağ-
layıp, aydan aya gittikçe küçültmüştür. Nihayet, köy-
lünün tarladaki buğdayına el koydu: üretici, evinde
yiyecek ekmeği kalmamış da olsa, yaz üzeri, kendi
mahsulünün bir kanşını bile, biçip öğütemez! Yok-
sul köylüler, bilinmez kaç saat uzaklıktaki köylerin-
den, yayan yapıldak, ya da kısa eşekleriyle gelip, bir
çuval buğday biçmek için benden izin istiyorlar; bu,
son derece ağınma gidiyor.
ÇoğumuzMİIIÎŞef 'devletçiliğini', katılımcı vehalk-
çı, dolayısıyla 'solcu' sanır: ne münasebet, 1935'ten
başlayarak, bu 'devletçilik' gittikçe kapitalist (tota-
liter) bir devletçilik'tir, zaten, 30'lu yıllann 'totaliter-
lik' furyası içinde, Millî Şef yönetımi, pek belirgin
olarak Almanya/ftalya faşist modelini seçmişti: Mü-
dafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin çıkış noktası ve gele-
cek projeksiyonu hatırlanırsa, müthiş bir 'yozlaşma-
dır' bu!
Devlet her şeyin üstünde mi?
Bilmez değilsiniz ya, 'totaliterfik' istersolcu olsun
ister sağcı, Parti ile Devlet'i özdeşleştirir; her iki
şekilde de, Devlet, aslında Parti'ye egemendir: III.
Reich 'da da böyleydi bu, Stalin'in Rusya'sında da
böyle! Ismet Paşa, daha sadece Başvekil iken bi-
le, böyle mutlak bir 'totaliteriik' yapmaktaydı... Bu-
nu ben söylemiyorum, o yılları Parti'nın 'resmi or-
ganı' Ulus gazetesinde başyazar olarak geçirmiş olan,
Fâlih Rıfkı söylüyor:
"...(ismet Paşa) Parti'nin hükümet işlerine mü-
dahalesini, bazen, çok sert önlemiştir. Doğrusu,
bu, biraz da ifrat halini almıştı. Meclis denetimi-
nin pek zayrf olduğu o devirde, partiyi canlı tut-
mak, halk ile kaynaştırmak ve Parti'ye bir nüfuz
tanımak lâzımdı. Ismet İnönü, hükümet reisi ve
parti umumi reis vekili idi ama, daima hükümet
tarafı haklı idi..." (Çankaya, cilt II, s. 473)
Ne anlama geliyor bu, hadi çözün! Bana sorarsa-
nız, Ismet Paşa devlet bürokrasisini (siyasi toplu-
mu), parti bürokrasisinin bile üstünde tutuyor. Hal-
kın (sivil toplum'un) esamisini, okuyan yok! Gâzi'nin
buna karşı çıkmak istemesine, şimdi şaşacak mı-
yız? O Çankaya ya çıkalı, Müdafaa-i Hukuk Ce-
miyeti, yâni Halk Fırkası gözlerinin önünde bir bü-
rokrasi örgütünedönüştürülüyor; hesapça, 'her şey-
de idareyi eline alacak olan halkın' üstünde, bir
bürokrasi diktası oluşturuluyordu. Hem de onun adı
kullanılarak!..
Hemalde yazmışımdır, bunun dönüm noktası 1935
Kurultayı, Recep Peker tarafindan önerilen tüzük
ve program değışikliği! Bu değışiklik, Nazi modeli-
ne uygun olarak, parti ile devletin birieşmesini ön-
görüyordu; bu arada, 'liberalliğin artık yeryüzünde
can vermiş olması 'nın ilânı, 'devletin ve devletçili-
ğin' öne geçmesi vs. Anadolu Ihtilâli ve İnkılâ-
bı'ndan beri ilk defa olarak, 'milliyetçiliğin' tari-
fi değişiyor; eskiden olduğu gibi 'milliyetçilik'
artık anti/emperyalist yâni 'tam bağımsızlık' ve
'özgürlük' niteiikleriyte değil, anti/komünist ni-
teliğiyle tarif edilmiş oluyordu. Böylece, 'devlet-
çiliği', Sovyet 'devletçiliğinden' ayırmış oluyorlar.
Gerçekte yönetime hâkim olan yeni ruh, faşistle-
rin ve Nazilerin 'devlet kapitalizmi' ruhuydu: 'Siya-
si toplum'un -yönetim aygıtının- gittikçe 'büyük
sermaye' ile bir 'ortakyaşam/symbiosist' içine
girip özdeşleşmesi, neticede memlekete egemen
bir 'seçkinler oligarşisi' oluşturması!..
Berbat bir şey değil mi?
'Ne Marksist, ne liberal!..'
Hadı bana inanmadınız 1935'teki değişiklikleri
şöyle yorumlamış olan, siyaset sosyolojimizin
mümtaz adı Tânk Zafer Tunaya'nın söylediklerine
ne diyeceksiniz:
"...parti kurultayı, liberal devletin can çekişti-
ğine kaanidir, bu devletin feodal devleti takiben
her yerde çöktüğü tebârüz ettirilerek, devletçi-
lik övülmektedir; fakat, liberal devletin yerini,
'sınrf devleti' değil, 'millî devlet' alacaktır, bu ba-
kımdan, parti devletçidir. Kuruttay'a nazaran 'va-
sat bir devletçilik' Türkiye Cumhuriyeti için za-
ruridir, bu manada bir devletçilik, ne kızıl Mark-
sistir, ne de liberaldir." ("Türkiye'de Siyasi Parti-
ler" s. 571 Istanbul 1952)
Her şey ne kadar açık, ne kadar seçik! Farkında-
sınız ya, 'ne kızıl Marksist, ne liberaldir' demek,
'faşisttir' demenin, elbette kibarcası! Onun ıçin-
dir ki, hanidir bunu bilırim, bunu söylerim: Halk Fır-
kası'nm 7n/c//âpç/'devamı olmak niyetindeki 'mer-
kezsol', mutlaka 1935 öncesine, hatta Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti yıllanna bağlanmak, yeni tezleri-
ni o esaslar üzerinden geliştirmek zorundadır; bu da
ancak, 'hareketi' Ismet Paşa 'ipoteğinden' kur-
tarmakla mümkün olabilir; zaten halkımız. bunu,
1946 seçimlerinden bu yana. herseçimde attını ka-
lın kalın çizerek belli ediyor, yine de 'ilerici' geçinen
aydınlanmıza bir türlü anlatamıyor:
Ayıptır söylemesi; belki de çıkarlannı, öyle bir 'seç-
kinler oligarşisi'nde gördükleri için, anlamak is-
temiyorlar.
Olamaz mı?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm