Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
28 TEMMUZ 1997 PA2ARTESİ
Türkiye'nin Önde Gelen Sorunu: Eğitim
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
T
urkıve Cumhunyetı'nın kanııleışbırhğıyaparakyadaonunyo-
kuruculan Anadolu Ay- lundan gıderek tum dunyaya örnek
dınlanması nı akla, bili- oluşturacak bu eğıtım kurumlannı yık-
me davanan bir eğitıme tılar Türkıye Cumhunyetı ıdeallenne,
öncelik vererek gerçek- Atatürk Türkıyesı'ne, uygarlığa vurul-
les.tirmeyi amaçladılar. muş en buyuk. en ağır darbedır bu
dınlanması nı akla, bili-
mc davanan bir eğitıme
öncelik vererek gerçek-
leştirmeyi amaçladılar.
Türk toplumu o kuruluş > ıllannda bo> -
le bir eğıtım seferberlığı ve kultur dev-
rınıı ıle uygarlık yolunda kuçumsene-
meyecek adımlar attı Onculuğünu
Cuinhunyetın ıdeahst oğretmenlennın
yaptığı Halkevı çalışmalarının aydın-
lanmadakı rolu bu\uktu
Koy Enstıtulen hıç kuşkusuz bu
olumlu atılımlann tamamlayıcısı ola-
caktı Tûrk koylusu bu eşsız eğıtım ku-
rumlannda tum beyınsel ve fızıksel ve-
teneklennı gelıştırerek yetışmek ve ay-
dınlık ozgur bir msan olarak topluma
katılmak olanağına kavuşuyordu Bu
gerçek bir avdınlanma, gerçek bir kur-
tuluştu H. Ali Yücel, Hakkı Tonguç gı-
bı buyuk eğıtımcılenn onculuğundeku-
rulan v e yaşayan bu eğıtım kurumlann-
da yetışen ınsanlan o aydınlık yuzlen ve
çok sayıdakı nıtelıklı (kalıteh) yapıtla-
nıleçokıvıtanıyoruz Amaıştebukur-
tuluşun onune set çekttier Aydınlıktan
korkanlar yavaş yavaş ışbaşına gelıyor-
lardı Daha tek partı dönemınde, hem de
İnönü'nun cumhurba^kanlığında, ay-
dınlanmadan urkenler "Biz bu avdınla-
nan insanlan nasıl yönetiriz" dıye kay-
gısını dıle getıren bir Mıllı Eğıtım Ba-
Çok partılı duzene geçışımızle bır-
lıkte arûk eğitıme, bılıme, evrensel kul-
ture, sanata venlen onem ve oncehk so-
na ermıştır Kalkınmanın kultûr, eğıtım
boyutu tumüyle goz ardı edılmıştır
Anadolu Aydınlanması dıye bırşey yok-
tur Halkçılık ılkesı bıtmıştır Mustafa
Kemal bağımsızhğı da artık soz konusu
değıldır Tersıne, dunvanınbüyukgüç-
lenne bağımlı bir sözde kalkuima gun-
demdedır Uydurma bir boyyuk Turkı-
ye yutturmacası ıle bırlıkte gıden kol-
tuk sevdası, oy avcılığı her şeyın onun-
dedır Vatan Cephesı, Mıllıyetçı Cep-
heler, sağ-sol kamplaşması, en yuksek
makamlarda şıddetın sağ ve sol olarak
ayınmı \e sağ şiddete tamnan avncalık,
iti kurda kırdırma planlan ve benzer
gehşmeler, sağ partılenn ınançsız, ılke-
sız, dar ufuklu lıderlennın, polıtıkacıla-
nnın onculuk ettığı din somuriısu, Mil-
li Eğföm'deki ihanet, öğretim biriiğinin
yokedflmesL
Bırbın ardı sıra vurulan ağır darbeler-
le sersemleyen, gucunu, etkınlığını yı-
tıren sol ve bölunen, parçalanan sosyal
demokratlar Tûm bu olup bıtenlenn
yol açtığı şeriatçı örgıitlenme ve devte-
tin içine sızan, orada çöreklenen çete-
ler... Boy lece 40'lar 50'lerden ben gıde-
rek gucunu, cesaretını artüran karşıdev -
nmın, yeraltı dunyasının, ılkelhğın yur-
da ıyıce egemen oluşu Yaşadıklanmtz
ozetle budur
Nıhayet şenatçılarla el bırlığı ederek
ıktıdara tırmanan hırslı, bir sosyal dev-
let yıkıcısı v e onlara basında, ış çevre-
lennde, sermaye gruplannda destek ve-
renler Tüm değerlenn altust oluşu
Cumhunyet ılkelennın çatır çatır yıkı-
lışı Butun bu olup bıtenler yetmezmış
gıbı tum olumsuz mtelıklen pek çarpı-
cı ozellıklen Susurluk ve benzen ka-
ranlık ılışkılen ıle bu denlı açık seçık,
bu kadar ayan beyan ortada olan sanşın
bır kadına, Türkıye'ye verdığı zarann
yanı sıra partısını de penşan eden, ıtı-
bannı neredeyse yerle bır eden, benzer-
sız bır sozumona lıdere bu kadar sabır-
la ve ınatla alkış tutan, bağlıhk göste-
ren DYP grubu Evet, bunu gerçekten
ınanılmaz buluyorum
Yıne yıllardır çok şaşırtıcı, çok ına-
nılmaz bulduğum. açıklamasını, ırde-
lemesını yapamadığım bır olay da Tur-
kıye'dekı saymakla tukenmez ve onlar-
ca yılın bmkımı ıle ortaya çıkan olum-
suz gehşmelenn faturasını Cumhunyet
yıllanna, Ataturk donemıne çıkaran en-
tellenmız ve sözde demokratlanmızdır
Demokrasıyı yok etmeye. Cumhunye-
tı yıkmaya, sozde Allah adına kararh,
bu nıyetlennı saklamayan şenatçı guç-
lere demokrasıyı savunuyoruz dıye
sempatı ıle bakan ve yasalan savunan
orduya meydan okurken. devlete karşı
çıkan her gucu kendı cephesmde sayan
lıberallenmız1
Bunlann ıçınde çıkar
kaygısı bulunmayan çok sayıda ınsan
olduğu tartışma goturmez Ama nedır
bu takıntı. nasıl bır demokrası anla> ışı-
dır bu7
Demokrasıyı. msan haklannı,
kadın haklan ıle bırlıkte yok etmek ıs-
teyen, korpe beyınlen esır alarak ozgur
duşunceyı baskı altına almaya kararh
guçlere gostenlen hoşgörüyu anlayamı-
yorum Çüler'ın Erbakan'ın, Akşe-
ner'ın sahtenin sahtesi demokrası savu-
nuculuğuna destek veren tutumu anla-
mak olanakh mı9
Bunu bırçok kez yı-
neledım Bu Bberaller karşısında tepkı-
lerle kanşık şaşkınlığımı gıderemıyo-
rum Şundı Çıller - Erbakan karabasa-
nından (Tcâbusundan) yakayı kurtardık
gıbı M. Ali Birand konuşmasına fırsat
vermedı, ganp sorularla onu bunalttı,
ama Ali Kırca ıle Başbakarf ı bır guzel-
ce dınledık Bunu ızleyen konuşmala-
nnda onu. olaylardan epe> ders almış,
sağ polıtıkalann açmazlannı görebıl-
mış (umut). ağırbaşlı, tutarh bır devlet
adamı gıbı ızledık Hapıstekı gazetecı-
lerden polıtıkaya, eğıtımden duşunce
ozgurluğune ve demokratık gelışmeye
vanncaya değın umut vencı mesajlar
venyor Umalım kı şundı yaru başında
duran ve böyle bır konumda kışılığımn
ıyı bılmen olumlu yonlennı kullanmak
firsatını bulacak olan Ecevit, tsmet Sra-
gin ve yıne sağ polıtıkalan şrmdı çok da-
ha ıyı değerlendınlebılen Cindoruk ıle
bırlıkte pohtıka dunvamızın bu ağır top-
lan ıyı şe> ler yapabılsınler Bu hukume-
tın 8 yıllık eğıtımı gerçekleştıreceğıne,
Susurluk olayının ustune cesaretle gıde-
ceğıne ınanmak ıstıyoruz Eğıtımın
onemını. oncüluğunu daha başta vur-
gulamak ıstemıştım Eğıtım, Erbakan
ve Refahçılar ıçınde çok onemlı Oyuz-
den 8 yıllık zorunlu eğıtım, onlar ıçm
büyûk bır onem taşıyor ve elbette cıddı
tehlıkeler ıçenyor Tıpkı daha 40'larda
Mılh Eğıtım Bakanı ReşatŞemsettin Si-
rer'ın enstıtulerden kaygıya kapılması
gıbı, Erbakan ve vandaşlan da ıyı bır
eğıtımden. çağdaş, akjlcı bır eğıtımden
hakJı olarakkorkuyor, ürkuyorlar Turk
çocuklan çağdaş ve akılcı bır eğıtım
alırsa butun kozlar ellennden gıdecek-
trr Turkıye'nın tûm yurtsever ınsanla-
n, SIMI orgutlen, demokratık güçlen
Turk çocuklanna ıyı eğıtım. çağdaş,
akılcı. bılıme dayanan bır eğıtım dıye
tutturmalıdırlar Ama çetelen hıç mı hıç
unutmadan, Baykalda erken seçım ınat-
laşması yenne bu kampanyaya katılma-
lıdır Bununla elbette puan ve ıtıbar yı-
tırmeyecek. tersme kazanacaktır Hay-
dı Turkıye, "Hayatta en hakiki tnürşit
ifimdir" dıyen Atatürk'un yolunda ıle-
nye!
llen doğru atılmanın tam zama-
nıdır Tum halİamızla bırlıkte Erbakan,
Şe> ki Y ılmaz. Hasan Hüsevin Ceylan'ın
ve İ. Halil Çelik ın çocuklannın, torun-
lannın kurtuluş yolu da bu atılımın ba-
şanya ulaşmasından geçıyor
ARADABtR
Doç. Dr. ŞÜKRAN ŞAHİN
Bilimsel Araştırma
Yapabiliyor muyuz?
Ikı tur araştırma yontemının varlığı saptınmış.
Bunlardan ılkı bır mısyona yonelık olmayan araş-
tırmalar Bu tur araştırmalar mevcut bilimsel bılgı-
lere yenısını katmaktan başka bır amaç taşımıyor
Bunu ulkemızde de çok yaygın olan sıtma hasta-
lığı ıle ornekleyelım Ulkemızdekı tıpı bazı ulkeler-
dekı gıbı oldurucu değıl, ancak, hem ışgucu kay-
bı hem de kullanılan ılaçlar ve hızmet veren sağ-
lık personelının ıstıhdamı goz onune alındığında,
ekonomık kayba neden oluyor Bız ışın bu yonu-
nu bırakalım ve bakalım sıtma ıle ılgılı bugune ka-
dar keşfedılmemış ne var ve onu keşfetmeye ça-
lışalım Sonuçta bır şeyler keşfedılır ya da bugu-
ne kadar keşfedıldığı sanılan bazı bılgılerın yanlış-
lığı saptanabılır Bu bılgının kısa vadede teknolo-
)iye donuşmesı olanakh değıl, zaten amaç da bu
değıl Işte bu bır mısyona yonelık olmayan, bır
başka nıtelemeye yonlendınlmemış bır araştırma.
Bu tur araştırmalar ancak 20-30 yıl sonra tekno-
lojıye donuşebılıyor
•••
Öburu ıse bır mısyona yonelık araştırmalar Bu
tur araştırmalarda bır hedef belirlenıyor ve hede-
fe yonelık sınırlı araştırma yapılıyor Yine yukan-
dakı ornekle devam edersek sıtma hastalığı ıçın
aşı gelıştırılmes' bu tur araştırmaya tıpık ornek
oluşturur Araştırmalar sabırla surdurulurse belkı
aşı bulunamaz, ama, en azından aşı teknolojısı
kurulmuş olur Bu da sonuçta obur alanlarda aşı
uretımı ıçın gereklı teknolojının kullanılır duruma
gelmesıyie sonuçlanır Bu teknolojı ulke ıçınde kul-
lanıldığı gıbı yurtdışı satış dagerçekleşebılır llk ba-
kışta çok cazıp gıbı gorunuyor Teknolojı ureten ve
bunu satan bır ulke sanınm tum yurttaşlann du-
şu Gorulduğu gıbı bır amaca yonelık olunduğun-
da araştırmalar sadece bır uzman grubu ıle sınır-
lı kalmıyor Işın ıçıne tıp araştırmacılarından baş-
ka, matematıkçıler, fizıkçıler, muhendısler ve baş-
kaları da gırıyor Bu tıp araştırmaların ıse 9-10 yıl
ıçınde teknolojıye donuştuğu saptanmış
• • •
Şımdı ortada yanıt bekleyen bır soru var "Sa-
dece yonlendınlmış araştırma yapalım, bızım ace-
lemız var" mı demelı yoksa "Bız de mevcut bi-
limsel bılgılere yenılerını ekleyıp evrensel bılım
havuzuna katkıda bulunarak ulkedın adını duyu-
ralım" mı demelı7
Kanımca her ıkısı de olmalı llk
seçenekte olduğu gıbı araştırma yapacak kadar
zengın bır ulke değılız, ancak sadece ıkıncısını uy-
gulayarak bilimsel yonden kısır kalamayız Aynca
mevcut teknolojılenn kaynağı araştırıldığında, bu
teknolojılerı ureten bılgılerın yuzde 70'ını bırhede-
fe yonelık olmayan araşf/rma/aroluşturuyor Yanı
sonuçta hemen hemen yapılan her şey teknolojı-
ye donuşuyor, ancak, zamanlaması farklı Bu da
"Sanat sanat ıçın mı, toplum ıçın mı" tartışması-
na benzer bır tartışma gıbı ama, sonuçta toplum
her ıkı durumda da bundan yararianıyor
• * •
Butun bunlardan sonra haklı olarak şoyle bır so-
ru sorulacak Ulkemızde hangıâı uygulanıyor? Ne
yazık kı ıkısı de uygulanmıyor Bır hedefe yonelık
araştırmamız hemen hemen hıç yok Ancak bu-
gun ağırlıklı olarak unıversıtelerde yurutulen çalış-
malar da bır hedefe yonelık olmayan çalışmalara
ornek oluşturmaktan çok uzak ve neredeyse ta-
mamı bırhıpotezı tanımlamaya yonelık değıl. Her-
kes bulabıldığı olçude maddı kaynakla, yıne tama-
men bıreysel seçımle araştırma yaptığından, bır
konuda sureklılık gosteren çalışmalar ne yazık kı
yok Batı'da ve Japonya da pek çok orneğı bulu-
nan, ınsan ensulınını araştırma grubu ya da kan-
serlı hucrelerın buyume faktorlennı araştırma gru-
bu gıbı gruplar bızde oluşturulmuş değıl
•••
Bu grupların oluşturulamamasının pek çok ne-
denı var Bu nedenler ve bunun nasıl oluşturula-
cağı konusunu ve bu konudakı onerılerı de bır
başka yazımda uzun uzun tartışmak ıstıyorum Bu
konuda çızılecek sağlam bır çerçeve bu alandakı
savurganhğı onleyeceğı gıbı, hem bilimsel yayın
sayısını hem de yayınların nıtelığını arttıracaktır
Beklentiler...
Av. BİRDAL ERTUĞRUL Muğla
R
EFAHYOL ıktıdan sona erdı
Buyuk bır karabasandan kurtul-
duk Insanlanmızın yuzlen bu-
günlerde daha bır guleç, yenı
kurulan hukumetın TBMM'de
gûvenoyu almasıyla umutlu bır
beklenü başladı çoğumuzda
Çok partılı yaşama geçıldıkten ben salt bır-
kaç oy daha fazla alabılmek uğruna başta laık-
hk olmak üzere cumhunyetın temel ılkelennden
venlen ödunler sonunda ulkemıze ortaçağ ka-
ranlığını getırmek ısteyen dıncı. gencı guçlenn
ekhğı tohumlar. artık meyvelennı vermeye baş-
lamış ve nasıl kurulduğu bılınen REFAHYOL
ıktıdan ıle bu orgûtluluk, toplumu ve devletı
egemenlığı altına almaya kalkışmıştı 12 Eylul
darbesı ıle getınlen duzende devlet adına, Ata-
turkçuluk adına meydanlarda Kuran'dan sureler
okunarak toplum ıkna edılmeye çalışılıp anaya-
saya zorunlu dın derslen konularak v e solu on-
leyebılmenın yolunun baskı olduğu sanılarak
laıklıkten en büyük ödunler verildı. Toplum bas-
kı altına alındı, toplumun konuşan, hele orgut-
lü olarak ses veren bır toplum olması engellen-
dı
Asken dönemden sonra, Ozal'lı ANAP done-
mınde Ceza Yasasf ndan duşunce ve orgûtlen-
me ozgurluğunu engelleyen 141, 142 ve 163
maddeler kaldınldı göruntusuyle 141 ve 142
maddelenn venne Terörle Mucadele Yasası'yla
daha ağır hukumler getınldığı halde 163 mad-
denın yenne herhangı bır duzenleme yapılma-
dı Bu nedenle yıllardır en alt duze>den başla-
yan gencı orgutlenme hız kazanarak gorunür
şekılde etkılı olmaya başladı Devnm Yasalan
yurürlukte olmasına karşın ucube gıysılı kışıler
sokaklarda görülmeye başlandı Tekke ve zavı-
yelerde eğıtım yapmaya ağırlık venldı En ko-
tusu ımam-hatıp okullan mezunlan ve bu ko-
kenden gelen kışılerle devletm her kademesın-
de orgutlendı
Başta Adalet Bakanlığı olmak uzere devletm
herbınm ve basamağında cumhunyet tanhınde
gorulmemış bıçımde kıyımlar ve kadrolaşmala-
ra tanık olduk Yargı geleneklenne aykın olarak
yargıç ve savcı atamalan, görev den almalar, yar-
gıda turbanlı gorev yapmaya olanak tanımaya
Barosu Başkanı
yonelık çalışmalar gorduk
Oyle bır Adalet Bakanı v ardı kı, yasal duzen-
lemelere aykın olarak, Sıvas'ta 37 aydın. duşu-
nen, sanatçı ınsanımızı katleden soykınm sanı-
ğı kışılenn vekılhğını ustlenmeye kalkabılmış,
Sıncan'da ortaçağ özlemını açıkça ortaya koyan
sanık beledıye başkanını cezaevınde gelenekle-
re aykın olarak zı> aret edebılmış, Irak'takı, Ku-
ran'dan ezberlenen bolümle orantılı olarak mah-
kemelerden venlecek cezalarda ındınm önere-
bılmış, Muğla'da Adalet Sarayı ınşaatının temel
atma törenmde C Başsavcımızın ınsan hakla-
nndan soz etmesıne yanıt alarak "Sizinsan hak-
kı dersiniz,biz kul hakkı deriz" dıye laıklığe ay-
kın dûşuncesını ortaya koyabılrruş, adalet mu-
fettışlığı sınavında kendıne yakın kışılenn ka-
zanmasıyla üst dûzeyde kadrolaşmaya gıdebıl-
mış, Sıvas davası sanlklannın cezaevlennı de-
ğışünp onlan Sıvas Cezaevı'ne aldırmış, sonış-
turmalan etkılemek ıçın buyuk çaba gostermış,
yargıyı yûrûtmenın etkısı altına almak ıçın elın-
den gelenı yapmış, kendını eleştıren baro baş-
kanlan ıçın soruşturma emn vermış, dolayısıy-
la yargıyı dağıtmıştır
Devletın obür kademelennde de Mılh Eğı-
tım "den Çalışma Bakanlığı'na, Sağlık Bakanlı-
ğı'ndan Kultur Bakanlığı'na büyük bır gencı
kadrolaşma ve davranışlar yaşanmış, gencı hol-
dıngler ve yandaşlar kayınhnıştır Sonuç olarak
Cumhurbaşkanf nın ağır uyanlan Başbakan ta-
rafindan umursamaz tavırlarla geçıştmlmış, Av-
rupa Bırlığı'nde Dışışlen Bakanı en guvenıl-
mez kışı unvanı almıştır
Bu ıktıdann kuruluş amacı, haklanndakı so-
ruşturmalardan kurtulmak ıçın Doğru Yol ve
Refah Partısı lıderlennın bır araya gelmeleny-
dı Bu amaca gerçekten hızmet ettıler ve hakla-
nndakı sonışturmalan kapattırdılar Susurluk
olayını kapattırmaya çalıştılar
Bu ıktıdar tamamen çıkara, vurguna, soygu-
na da> ali ıdı Bu donemde devletm çeteler tara-
findan ele geçınldığı ortaya çıktı, sıyaset, maf-
ya, devlet ılışkılennın orneklen sergılendı Her
yönden gıderek ulkede buyuk bır gergınlık ya-
şandı Suskun toplum, olanlaradayanamadı, ses
vermeye başladı Toplumun her kesımınden ön-
ce laıklığe sahıp çıkıldığı ve Türkıye Cumhun-
yetı'nın laıklık temelınden gen^ıdılmesıne ızm
venhneyeceğı seslendınldı
Son olarak Mıllı Guvenhk Kurulu'nun başta
8 yıllık temel eğıtım olmak uzere, laıklığe ay-
kın gencı faalıyetler ve devlet yaş^mı ıçın ge-
reklı olan konulan gundeme getırerek bu konu-
lann takıpçısı olacağını açıklaması ıle gergınlık
son aşamaya ulaşh Cumhunyetın kuruluşun-
dan 74 yıl sonra "Ya şeriat ya darbe" söylentı-
len ve ıkılemı karşısında kalmak bu toplum ıçın
herhalde utanılacak bır durumdu
Ve sonunda gıttıler Çağdışı bır duşunceyı
egemen kılmak ısteyen ve tamamen çıkara da-
yalı olarak kurulan bu ıktıdann gıtmesınde top-
lumun butun çağdaş ve dınamık guçlennın
onemlı katkılan vardır Sılahsız kuvvetler denı-
len sıvıl toplum orgutlen, sendıkalar, meslek
odalan, demokratık kıtle orgutlen, ışçı ve ışve-
ren sendıkalan, hepsı, bu ıktıdara karşı olduk-
lannı ve cumhunyetın temel ılkelenne sahıp çı-
kacaklannı ortaya koydular Bu kadar toplum-
sal muhalefete dayanamayan bu çağdışı duşun-
ce TBMM'de sayısal çoğunluğa sahıp olduğu
halde ısüfa etmek zorunda kaldı Gıttıler, ama
yaptıklan tahnbat ortada
Şımdı, gerek yenı ıktıdan kuran sıyasal par-
tılere gerek TBMM'ye ve gerekse toplumda la-
ıklığe ınanan tum msanlanmıza, örgütlenmıze
büyük gorevler duşüyor Sağ ya da sol duşun-
celerımızı ıkıncı plana atarak temel konularda
anlaşıp buluşarak devletımızı, ulkemızı yenıden
çağdaş anlayışta, cumhunyetımızın temel ılke-
lennın yenıden ve kesın olarak yaşama geçınl-
mesınde hıçbır şekılde odun vermeden çalış-
mak görevındeyız Yaşadığımız bu karabasanı
(kâbusu) bır kez daha yaşamamak ıçın oncelık-
le anayasa değışıkhklenne uyum yasalan çıka-
nlmalı. Sıyasal Partıler Yasası, Seçım Yasası
gunümüz koşullanna uygun dunıma getınlme-
lı, nufus sayımı yapılmah, yargı bağımsızlığına
yonelık düzenlemeler getınlmelı. dev letın tüm
kademelen gencı ve çağdışı kadrolaşmadan
Susurluk olayı mutlaka açkılığa kavuşturularak
dev let çetelerden temızlenmelı ve ulkemız yenı
seçımlere goturulmelıdır
Butun bunlar oncelıkh gorev lenmızdır Bu
gorevı ne kadar başanyla gerçekleştırebılırsek
geleceğımız de o kadar çağdaş ve aydınlık ola-
caktır
TARTIŞMA
Ziya Gökalp ve Tesettür
B
ugun sıyasal
yaşantımızda
'milhvetçi'
olduğunu
her fırsatta
gundeme
getıren ve bu şekılde
kamuoyunda tanınan MHP
ve BBP'nın turban sorunu
ıle RP'nın ve şenatçı
duşunceler taşıyan bır avuç
yobazın peşınden gıtmesı
düşündürucüdür
Mıllıjetçıhk ve şenat,
ümmetçılık nasıl bağdaşır91
Yukanda adı geçen bu
partıler, yaşantımızda Turk
kokenlı her şeye sahıp
çıkarak mılhyetçılıklennı
her fırsatta kanıtlama
çabasındadırlar Bu
çabalardan bın de Ziya
Gökalp'ın göruşlennı
sahıplenmektır Oysa Ittıhat
ve Terakkı ıdeologu Ziya
Gökalp, gunumüz mıllıyetçı
partılennden çok daha
farklı bır bakış açısıyla
şımdıkı turban, o donemde
tesettür sorununa
bakmakta>dı AçıkçasıZıya
Gökalp, şımdı fıkırlennı
bayTak yapan partılerden
farklı olarak o donemde
başını ve yüzunu açıp
dolaşan kadınlara yapılan
baskıya karşı çıkıyordu
Bınncı Dunya Savaşı
sırasında yüzu açık kadın
resımlen yapan bır kışıye
yapılan baskıyı ve
kjsıtlamalara karşı aşağıda
ozetı venlen ve
Turkçeleştınlen genelgeyı
yazmıştır Ziya Gökalp,
kadınlann başlannı ve
yuzlennı açmalanna karşı
> apılan baskıya karşı
yazdıgı genelgede özetle
şunlan belırtır
Fertlenn tabı olduğu ınzıbat
ıkı turlüdur Doğal ve
sosyal ınzıbat Sosyal
ınzıbat ıse dını, ahlakı,
bedıı. hukukı olmak uzere
dortçeşıttır Bunlann ılk
üçü manev ı, dordüncusu ıse
somuttur Bu ınzıbatlann
açıklaması yapıldıktan
sonra tesettür sorununa
gelır Zı>aGokalp'egore
kadınlann başlannı ve
yuzlennı açmalanna
ınsanlar dört açıdan karşı
çıkmaktadırlar Bınncısı
dıne karşı çıkıştır Ziya
Gökalp, Islamıvetın Kureyş
anstokrasısme karşı bır tur
sosyalızm ve femınızm
getırdığını behrtıyor Dının
ınanç sorunu olduğuna
dıkkat çekıp. bu sorunun
dınsel yonden dın
adamlannın alanına
gırdığını ve hukumetın
mudahale edemeyecegını
belırüyor Ahlakı yonden
karşı çıkışın ıse toplum
yaşamının Turk toplumuna
egemen olmasından sonra
sona ereceğını, bedıı karşı
çıkışın ıse mıllı modanın
mutlaka yurdumuza
egemen olacağını ve bunun
sonucu olarak bıteceğını
belırtıyor Kadınlann başını
v e yuzünu açmalanna fennı
karşı çıkışın ıse sağlık ve
ekonomık açıdan olduğunu,
elbısenın bu konularda
suçlamalara karşı fencıler
tarafından
savunulabıleceğını
belırtıyor Ziya Gökalp,
tesettür konusunun kadın
(femınızm) sorunu
olduğunu, bunun ıse
Atatürk ıle çözulduğünu,
artık kadın-erkek
sorununun kalmadıgnı
belırtıyor Günumüzde
turban peşınde koşup pnm
yaptığını zanneden sıyasal
partılere karşı Ziya Gökalp,
daha 1900'lardakadının
başını açmasını savunuyor
RP peşındekı MHP ve
BBP'hlenn Ziya
Gokalp'ten sadece ışlenne
gelenı aldıklan, ışıne
gelmedıklennı ıse
gormezlıketn geldığı dıl
konusunda bılınıyordu
Şımdı bunlara tesettür,
turban konusu da eklendı
Güven Gün
Emeklı Öğretmen
Hoşko> Şarkoy
Tekırdağ
Yaşam, kalbın ıkı v uruşu arasındakı zamandır
Kalbınızı koruyun
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks:(0 212)212 68 35
T.C.
İLAN
KİLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1996/208- 1997'212
Davacı Ömer Genç ıle davalı Hanım Genç aralannda mahkememızde görülen şıddeth geçımsızlık sebebı ıle boşanma davasının > apılan yargılaması
sonunda, Davacının açmış olduğu davamnkabulu ıle Kılıs Merkez Ilçe Bölük Mh Cılt 004/03, Sa>fa 76, Kutük 81'dekayıth, Omerve Fehımeden ol-
ma, 1929 d lu Ömer Genç ıle aynı yer nuf kayıtlı, Kemal ve Cemıle'den olma, 1 2 1964 d lu Hanım Genç'ın boşanmalanna Müşterek çocuklan 1981
d lufehıme Layık, 1983 d lu Maksude Kısmet, 1985 d lu Hatıce Tuğba'nın v elayetlennın çocuklann yaşı ve menfaatlen durumlan dıkkate alındığında
davacı babaya tevdııne, taraflar aynı şehırde olduklanndan her haftanın pazar gunu sabah saat 09 00 ıle akşam saat 17 00'ye kadar, taraflar ayn şehırde
olduklannda, her yılın 1 -31 temmuz tanhlen arastnda dını bayramlann 2 günu sabah saat 09 00 ıle son günu akşam saat 17 00'ye kadar, keza sömestır
tatıllennde müşterek çocuklan ıle davalı annenın şahsı ırtıbatlannın sağlanmasına, gerektırdığı gıderlenn davalı tarafindan karşılanmasına Harç 429 000 -
TLÜen az olmayacağmdan, peşın yatınlan 248 300 - TL'nın mahsubu ıle gen kalen 180 700 - TL harcın davalıdan alınarak Hazıne'ye ırat kaydma, da-
vacı tarafından yapılan toplam 4 035 000 - TL yargılama gıderlennın davalıdan alınarak davacıya venlmesıne daır venlen karar davacının yüzüne karşı,
davalının yokluğunda, açıkça okunup usulen anlatılmış, ancak davalının açık adresı temın edılemedığmden, söz konusu yukandakı hükum ozetının ılan
tanhını taİcıp eden 1 haftadan sonrakı 15 gun ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleşeceğı davalı Hanım Genç'e ılanen teblığ olunur
Basın 32685
CIMHURIYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERtNÇ
Eksik, Ama Olumlu
Girişim
Turkıye'nın demokratık ve laık geleceğı açısın-
dan onem taşıyan ıkı yasa tasarısı, DTP'nın grup
kurabılmesının ardından gerçekleşme yolunda ıv-
me kazandı
8 yıllık zorunlu ve kesıntısız eğitıme tumuyle ge-
çış ıçın hazırianan tasan, ozellıkle dıncı medyanın
aralıksız çabaları ıle engellenmek ıstenıyor
Uzun sure kamuoyunu ıstedıklerı bıçımde yon-
lendırmek ıçın "Imam-hatıpler kapatılıyor" soyle-
mını kullandılar Epey de ınanan oldu Ama gerçe-
ğın boyle olmadığı ortaya çıkınca, bu kez de
"Imam-hatıplenn orta kısımlan kapatılıyor" dıye
ve yıne tek yanlı bıçımde kafalan karıştırıp arka
bahçelerının elden gıtmesını onlemeye kalktılar
Haksız da sayılmazlar Çunku 14 yaşından sonra
gençlığe adım atmış çocuklann beyınlennı yıkama
olasılığı buyuk olçude yıtırılıyor
Suçlamalannın en hoş tarafı da hazırianan yasa
tasarısının 'ıdeolojık' olduğunu onesurmelen Oy-
sa ortada ıdeolojık gınşımler varsa aynı yontemı
kendı ıdeolojılen adına kendılen de kullanıyorlar Bu
gıdışle karşımıza bır de geçerlı ıdeolojı, geçersız
ıdeolojı gıbı yenı kavramlar çıkacak
Yazıışlerı mudurlenne 12 Temmuz 1997'ye ka-
dar venlmış olan hapıs cezalarıyla açılıp da sur-
mekte olan davalarının uç yıl sureyle ertelenmesı-
nı ve ymelenmezse ortadan kaldırılmasını ongoren
yasa tasarısı da basın hukukumuza eksık ama ye-
nı bır yapı kazandıracak
1979 yılına kadar yazıışlerı mudurlen de yazan
ve çızenlerle bırlıkte hapıs cezasına çarptırılıyordu
Bu hukuka aykın durumu, bırakın çeşrtlı meslek-
lerden gelmış mılletvekılı ve senatoriere, tutucu
gazetecı parlamenteriere anlatmak bıle zor oldu
Turkıye Gazetecıler Cemıyetı yonetımı, sonunda
çozumu pariamentoda grubu bulunan partılenn
temsılcılerını Cemıyet merkezınde bır araya getı-
rıp ortak bır metın hazırlanmasını sağlamakta bul-
du Yazan ve çızen bellı yayınlarda yazıışlerı mu-
durlerıne venlen hapıs cezasının para cezasına
çevrılmesı ılkesı, 15 Mayıs 1979 gunu yururiuğe gı-
ren 2231 sayılı Basın Yasası değışıklığı ıle gerçek-
leştı
Yenı tasan, şımdı yazıışlen mudurlennın, yazann
ve çızenn adlannı açıklamadıklan ıçın aldıklan ha-
pıs cezalarına çozum bulmayı amaçlıyor
Eksık ama olumlu sayılacak bır gelışme Kendi
sınırlı demokrası ve ozgurluk anlayışını herkese
dayatarak surdurmek ısteyenlenn hıç de az olma-
dığı bır ulkede "Bu da yeter" demeye utanacak-
lann çoğalacağına ınanmak ıstıyoruz Genye du-
şunce açıklama ve halkın haberlere ulaşma hak-
larının kullanılmasını suç olmaktan çıkaracak, ha-
pıs cezası venlmesını onteyecek tasan ya da one-
nlen yaşama geçırme çabası kalıyor
•
Dıyarbakır varoşlannda somutlaşan Guneydoğu
dramını, yoksul halkın yaşam mucadelesını I ş *
Kansu'nun kalemınden okuduk
•
Turkıye'nın Avrupa Bırlığı ıle gumruk bırlığı ve
Kıbns polıtıkasındakı değışıklıklen, KKTC ıle butun-
leşme ıçın atılan adımları bırçok boyutlarıyla Lale
Sanibrahimoğlu ve Serkan Demırtaş yazdı
•
8 yıllık kesıntısız eğıtım uygulaması konusunda
velılenn yanıt bekledığı soruları, projenın aynntıla-
nnı ve Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın bu konudakı bek-
lentılere yanıt verecek olan yenı uygulamalannı Eb-
ru Toktar haberleştırdı
•
Devlet Guvenhk Mahkemelen'ndekı yargılama-
lann adıl olmadığını one suren hukukçuların Avru-
pa Insan Haklan Komısyonu'na başvurduğunu Ne-
catı Aygın duyurdu
•
Metın Göktepe cınayetı davasının 24 temmuz-
da yapılan Afyon'dakı duruşmasına da sanık po-
lısler katılmadılar Duruşmayı Ayşe Yıldınm ıle Me-
rih Ak ızledı, Ozan Yayman fotografladı
•
Hâkımlere genelge gonderılmesının anayasaya
aykın olmasına karşın DGM hâkımlenne gıderayak
genelge gonderen eskı Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'a genelgesını lade eden asken hâkımın, ba-
kana "hukuk dersı" nıtelığındekı davranışını Hül-
ya Topcu haberleştırdı
•
Irtıcaya destek verdığı ve kara para akladığı ge-
rekçesıyle Genelkurmay ve SPK tarafından ızleme-
ye alınan Kombassan'ın ımara yasak bolgede ko-
operatıf ınşaatı yaptığı ve bunu kamufle etmek ıs-
tedığını Devrim Sevimay ortaya çıkardı
•
Istanbul'da SSK hastanelennde her gun 25 bın
hastaya bakıldığını ve 100 hastaya bır doktor duş-
tuğunu yurttaşların gereklı muayene ve tedavıle-
nnın yapılamadığını Saadet Uslu gundeme getır-
•
Istanbul'un 32 ılçesınden 18'ınde 56 bını aşkın
gencın şeriat kurallanna gore eğıtıldığını ve yalnız-
ca Istanbul'da ımam-hatıplenn orta kısımlannda 36
bını aşkın oğrencının oğrenım gorduğunu Yusuf
Ziya Ay yazdı
•
Önumüzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır
hafta geçırmenız dıleğı ve saygılarımızla
İLAN
T.C.
BEYOGLU 4. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1997'406/ Karar No 1997'487
Mahkememızın 7 7 1997 tanh ve 1997'406 esas,
1997/487 karar sayılı karan ıle Istanbul. Avcılar, De-
nızkoşkler cılt 009 01,sayfa 35, kutuk 33'tenufu-
sa kavıtlı bulunan Mehmet ve Cathnna'dan olma
22 11 1986 doğumlu, Metın Gurdoğan'a 18 yaşını
ıkmal edınceye kadar, tstanbul. Beyoğlu. Camıkebır
Mah CıltNo 007 13, sayfa 80, kutük 884'te nufu-
sa kayıtlı Şukru \e Emme'den olma 1933 doğumlu
Naıle Denızatlar'ın vası tayınıne karar venlmıştır
îlan olunur
Basın 33432