25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE HABERLER Plan ve Bütçe Komisyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet değışikliği nedeniyle ıçtüzük gereği iktidar ağırlıklı oluşması gereken TBMM Plan ve Bütçe K.omisyonu'nun yeni üyeleri belirlendi. IComisyoıı Başkanhğı'na ANAP Samsun Milletvekili Biltekin Özdemir getirildi. TBMM Genel Kurulu'nda, hükürnet kanadının isteği üzerine, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelikleri için seçim yapıhrken üye sayısı dağılımı da yeniden düzenlendi. Yeni düzenlemeyle ANAP'a 17, DSP'ye 8, RP'ye 7, CHP'ye 2, DYP'ye 4, bağımsızlara 2 üyelik düştü. DSPde başkanvekilliği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'de, Hikmet Lluğbay ile Hüsamettin Özkan'ın bakanlık görevlerine getirilmesi nedeniyle boşalan grup başkanvekilliklerine Sinop Milletvekili Metin Bostancıoğlu ile Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy seçıldi. DSP gnıp toplantısında yapılan oylama sonunda grup başkanvekillerinin yanı sıra Devlet Bakanı Mustafa Yılma2'dan boşalan TBMM Idare Amirliği için de seçim yapıldı. tdare Amirliği görevine Izmir Milletvekili HakanTartar getirildi. Zana sığmma hakkı istedi • STOCKHOLM(AA)- Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana'mn Isveç'ten sığınma hakkı istediği bildirildi. Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan açıklamada, bir erkek bir kız kardeşinin yaşadığı lsveç'e yerleşen Zana'nın, bu ülke makamlanna siyasi sığınma için başvurduğu belirtildi. faciasına kılpayı • İstanbul Haber Servisi - Sanyer'de freninin patlaması sonucu bir binaya çarpan otomobil, binanın doğalgaz borulannı kopardı. Patlayan borulardan sızan doğalgaz, itfaiye ve tGDAŞ'ın müdahalesiyle kontrol altına alınırken yanm saat süren sızıntıda şans eseri patlama olmadı. Otomobılde bulunan 5 kışiden 2'si ölürken diğer 3 kişı de Şişli Etfal Hastanesi'nde tedaviye alındı. Ceyşullah davası • İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı 'Ceyşullah' adlı örgüte üye olduklan, işadamı Sami Manisa'nın oğlu İshak Manisa'nın kaçınlarak fidye istenmesi, çeşitli bombalama ile oto hırsızlığı eylemlerine kanştıklan ileri sürülen ve 5'i hakkında idam cezası istenen 13 sanığm yargilanmasına devam edildi. tstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmada, İshak Manisa müşteki ve tanık olarak dinlendi. Temel hak ihlali 1 • İstanbul Haber Servisi - Halkın Hukuk Bürosu'nca yapılan yazılı açıklamada, geçen günlerde Antalya polisınin basına gösterdiği Faik Önder \e Oktay Zeydan'ın birlikte gözaltına alındıklan iddiasının doğru olmadığı savıınuldu. Açıklamada, Önder'in 23 haziran günü. Zeydan'ın ise 1 temmuz günü annesiyle birlikte gözaltına ahndığı belırtilerek "Işte birtemel hak ıhlalı. Bu suçu işleyenlere ne gibi bir işlem yapacaksınız" denildi. Çillere eleştiri • K1ZILCAHAMAM (Cumhuriyet)- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, muhalefet stratejisi belirlemek üzere düzenlediği değerlendirme toplantısında bazı il başkanlannın eleştirileriyle karşılaştı. Toplantınm sonuç bildirgesinde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve kuvvet komutanlan hedef alındı. RP'den İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş, DYP'den de Sedat Aloğlu koptu Muhalefette erime sürüyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Eski hükümet ortaklan RP ve DYP'de erime sürüyor. Aydın Menderes'ın lıstesinden parla- mentoya giren ve REFAHYOL hükümetınde dev let bakanı olarak görev alan tstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş RPden. 55. hükü- metin güvenoylamasına grup ka- rannaaykın olarak katılmayan ts- tanbul Milletvekili Sedat AJoğiu da DYP'den istifa etti. Aydın Men- deres. RP'de kalmakta direnırken. daha önce birlikte hareket ettiği ekibinin dağılması dikkat çekti. tktıdardan düşünce art arda fi- relerin yaşandığı REFAHYOL. dün iki istıfayla daha sarsıldı. RP yönetimine yönelik son eleştirile- riyle dikkati çeken Gürcan Dağ- Gürcan Dağdaş daş, "uyanlanna ohımhı ya da olumsuz tepki alamadığT gerek- çesiyle dün RP"yi terk etti. İstifa dilekçesinde, RP'ye eleştirilerini sürdüren Dağdaş, "RP'yi bu nok- tada toplumla kucaklaşan değil, tersine rnerkezden uzaklaşan bir görüntude bulduğunu" vurguladı. RP'ye girdıkten sonra bu partinin toplumun mümkün olabıldiğince geniş kesimleri kucaklamasını ar- • Aydın Menderes'in listesinden RP milletvekili seçilen Şaban Karataş'ın ardından, parti yönetimine ağır eleştiriler yönelten REFAHYOL kabinesinin Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş da dün istifasını verdi. RP'den daha önce de yenilikçi kanatta yer alan Ertuğrul Yalçınbayır kopmuştu. zu ettiğini ve sık sık bu görüşleri dile getirdiğini kaydeden Dağdaş, şu görüşlere yeT verdi: "RP'nin demokratik açıhmlara kendisini kapatması.toplumun ge- niş kesimleriyle ortak bir dil kul- lantnadafcteksugörünmesive ter- si uyanlara da duyarsız kalması, beni karar aşamasına getirmiştir. Bu tabtoda RP çaüsı alünda ülke- yehizmetyapmaolanağı kalmadı- Sedat Aloğlu ğı ortadadır." UBA'nın haberine göre Refah Partisi'ndendün sabah saatlerinde istifa eden Gürcan Dağdaş, akşam saatlerinde Demokrat Türkiye Partisi'ne (DTP) katıldı. Dağ- daş'ın yakın arkadaşı Menderes ekibinden RP tstanbul Milletve- kili Metin Işık'ın da partisinden istifa ederek DTP'ye katılacağı id- dia edildi. DYP de dün güne Sedat Aloğ- lu'nun istifasıylabaşladı. Çiller'in kontenjanından milletvekili seçi- len Aloğlu, 55. hükümetin güven oylamasına katılmadığı için hak- kında disiplin sürecini başlatan Grup Yönetim Kurulu"na (GYK) savunmasmı verdi. Aloğlu, dün GYK'de savunmasını yaptıktan sonra "arkadaşlannı z»r dunım- dabtrakmamakiçin" istifa ettiği- ni açıkladı. Aloğlu'nun DTP'ye katılacağı ileri sürüldü. tstifalar ve tzmir Milletvekili U- ftık Söylemez'in DTP'ye katılı- mıyla parlamentodaki sandalye dağılımı şöyle oldu: RP: 152, ANAP: 136, DYP: 93, DSP: 67, CHP: 49, DTP: 19, BBP: 8, MHP: 2, Bağımsız: 22, Boş: 2. Ölüm orucunda ölenler için anma Türkiye'deki 38 cezaevinde geçen yü yaşanan ölüm orucu eyleminde hayatnu kaybeden DHKP-C sanığı Altan Berdan Kerüngiller, Bayrampaşa Cezaevi'nin önünde TİYAD'lı aileler tarafından aıuldı. Bayrampaşa Cezaevi'ni aMuka altına alarak barikatlar oluşturan Çevik Kuvvet polisleri. Haklar ve Ozgürlükler Platformu (HÖP) sözcüsü Oya Gökbayrak'ın cezaevi kapısına bırakmak istediği "Evlatianmızın katillerini istiyoruz" yaah siyah çelenge izin vermedi. Cezaevinin önünde açıklama yapan Oya Gökbayrak, "Ölüm orucu eyleminde yitirdiğjmiz 12 can, Türkiye halklannın onur ve gurur duyarak j aşattığı tarihimizdir. Evlatlanmıza bu zulmü yaşatanlar ise utanç tarihine geçecektir" dedi. Anma, Altan Berdan Kerimgiller ve ölüm orucunda ölen tutuklular için yapılan saygı duruşunun ardından sona erdi. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Isparta'da Necmettin Erbakan'ın eleştirilerini yanıtladı AlbhHankorkİsdfayısmvermMn^m BÜLENT ECEVİT ISRARTA-Cumhurbaşkanı Sü- leyman DemireL Isparta'da RP Ge- nel Başkanı Necmettin Erba- kan'ın kendisine yönelik eleştiri- lerini yanıtlarken, "Allah'tan kork. Sen gettrip vcrmedin mi isti- fayı bana" diye konuştu. Demok- rasinin, hukuku. düzenı, kanunu. nizamı tanıyarak gerçekleşeceği- ni belirten Demirel, "Kim bu ül- kenin kanunlanna uymak istemi- vorsa uydurutiar. uydurulur"" de- dı. Isparta gezisinm üçüncü günün- de helikopterle Sütçüler ilçesine giden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, buradan sırasıyla Aksu. Yenişarbademlı, Şarkıkaraağaç ve Yalvaç ilçelerine de giderek ince- lemelerde bulundu. Bazı açılışlara da katılan Demi- rel. burada yurttaşlara hitap etti. Yeniköy'de de muhtar Osman Kü- lek, "Yörükbaşr ılan ettığı Cum- hurbaşkanı'na kepenek. çoban degneği, çorap. çank \e bağcak hediye etti. Sütçüler'deki konuşmasında si- yasi gelişmeleri de değerlendiren Demirel, şöyle konuştu: "•Milktimizin dirlik duzenlik içerisinde ve hermeselesini demok- rasi içinde çözerek yoluna devam etmesi en çıkar yoldur. Türkiye bu yoklanayrümayacakür. MiLletimi- zin, memlekctimizin havnna ne varsa onlaryapılmaya devam ede- cektir. Gayet tabii ki hür ve serbest bir ülkedir burası. Her çeşit tarüş- ma olabilecektir. Hatta bunlann dozu zaman zaman kaçabüecek- tir, ama sabırla her şey yerine otu- racakür. Başka ülkeler demokra- si>i nasıl başarmışsa biz de öyleba- şaracağtz." Şarkikaraağaç Belediyesi önün- de de yurttaşlara seslenen Cum- hurbaşkanı Demirel, Türkiye'nin sabırla demokrasiye kavuşacağı- nı, bunun için birliğin, beraberli- ğin, hukukun, düzenin, kanun ve nizamın tanınması gerektiğini vurgulayarak şunlan söyledi: 'Kim bu ûlkenin kanunlanna uymak istemiyorsa uydururlar, uydurulur. Hiç Idmsenin Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlaruun suç saydığı şeyleri işleme imtiyazı yok- tur. İşlemişse hiç kimsenin yanma kalmaz. Eğerbunude\let> apmaz- sa o zaman vatandaş birbirine gi- rer. Kendi hakkını aramahakkıso- nuna kadar açıkor. Ama kendi hakkını almaya kalkmak yanlış. Kendi hakkını ara>acak ama ala- cak kanun mercileri var." Türki- ye'de yargıçlann suçu ve suçluyu belirleyeceğıni vurgulayan Demi- rel, sistemin böyle işlemesi halin- de ülkede huzur olacağmı söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel, Yal- \aç'ta yaptığı konuşmada ise RP lideri Erbakan'ın eleştirilerini ya- nıtladı. Kimsenin elinden demok- ratik birhûkümeti zorla almadığı- Dava dosyası 17 yıldır bekliyor Kemal Türkler unutturulmak isteniyor DEVRİM SEVÎMAY Eski DİSK Genel Başkanı KemalTürkler'in kat- ledilmesiyle ilgili hazırlanan dava dosyası, 17 yıl- dır Bakırköy Savcılığı'nın tozlu raflannda bekliyor. Davayı izleyen avukat RasünÖz, bu bekleyişin 2 yıl daha devam etmesi durumunda davanın zamanaşı- mına uğrayacağına dikkat çekerek, hukuk devleti- ni savunan yeni hükümetin harckete geçmesini is- tedi. Türkler'in katledilmesinin Susurhık zincirinin bir halkası olduğunu vurgulayan Rasim Öz, "Kat3- ler befli. Emriverenkr beBL Yani kimse faiM meçhul cinayet deyip geçiştirmesin. Bu faiü serbest bircina- yeöirvekâtiUeritıpkıAbdullah Çatlı ^»korunmak- tadu*" dedi. Öz, bugün 17. yılma giren Türkler ci- nayctı ve davasıyla ilgili şunlan anlattı: -Katifierkim? - Oç kişiler. Ünal Osmanağaoğlu, Yunus Koçak ve AbdülsametKarakaş Koçak ve Karakaş 12 Ey- lül'den sonra yakalanıyor. Osmanağaoğlu ise o gün bugündür "kayıp", asıl katil Yusufkod adlı Osma- nağaoğlu. - lzüae hiç mi rasüamadmız? - Ben rastlamadım. Ancak DoğuPerinçekyaptık- lan araştırmalar sırasmda bu kişinin sık sık yurtdı- şma girip çıktığını, yeşil pasaportu olabileceğini söylemişti. -Kimkoruyor? - Susurluk'u koruyanlar koruyor. MHP'nin 80 sonrası görülen toplu davasınabakın. Tûm ifadeler- de Türkler"in öldürülme emrini Türkeş'in verdiği iddia ediliyor. Eliyle havada "KeDesini uçuran" işa- reti yapnuş. nı belirten Demirel, şunlan söyle- di: "Mahkeme kadıya mülk degil ki_ 54. hükümetin sayın başkanı bana geldi. 'Ben istifa ediyorum' dedi. Kabul ettim. teşekkür ettim. Şündi her oturduğu yerde"Benim elimde demokratik hükümeti al- Ğr diyor. AUah'tan kork. Sen geti- rip vermedin miistiiayi bana? Ha- di diyorum şu tarnşmalara bulaş- mayayun-. Ama bilen biuneyen bir şey zanneder. Hem ben zorla nasıl alacağım senin elinden? Bağınr çağınrsın zorla almaya kalksam. Kendi nzanla\erdiğin haldene ka- dar gürümı yapıyorsun. Hükümet kurma görevini ben verdim sana. O zaman iyiydi deondan sonrasen gittin, istifa ettiğin zaman kabul edildiğinde ne var? Hayır. onun is- tifasını aldıktan sonraonun vanın- daduran birineverecekmişim. Hiç kimse gocunmasın. danlmasuı. Si- yaset de particilik de ben bunun daniskasını bilirim. kimsenin da- nlmaya gücenmeye lüzumu yok. Keskuı sirke küpüne zaranhr. Hü- kümet kimsenin babasuun çifUiği değiMir. Kimseve de senetverihne- dL" Siyasette kin olmayacağını vur- gulayan Cumhurbaşkanı. "Hiç kimsesiyaseticamiye,okula. kışla- ya götürmesin. Siyaset değişken- dir ama din değişken değfldir. Ge- linbunu sağlaym ülke rahatofeun" uyansında da bulundu. SffYÜf NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Devletin en üst düzey istih- barat görevlilerinden Mehmet Eymür, "Çatlı bakan gibiydi" diyor. Eymür. Çatlı'nın hem suçlannı hem de iüks içinde ya- şadığını bildiğini ekliyor. Eymür, Çatlı'nın kendisini görevden al- dıracak düzeyde bir etkiye de sahip olduğunu belirtmeyi ih- mal etmiyor. Devletin bir başka üst düzey sorumlusu Hanefi Avcı, yargı- lanan Özel Tim mensuplan için şunlan söylüyor: "Bunlar terör için ça/ışıricen kirliişiere bulaş- tılar. Hangilerinin ne rol aldığı- nı ise bilmiyonım. İbrahim Şa- hin başkanlığında oluşan bir grup polisin, ki Şahin de dahil, ve Korkut Eken'/n başında ol- duğu bir sivil grubun bu işleri yaptığını söyleyebilirim." Eski subay, MİT yöneticisi, Özel Tim'in kurucu öğretmeni sanık Korkut Eken ise ıfade de- ğiştirerek yedi kışınin katilı ola- rak aranan Abdullah Çatlı'yı gerçek ismiyle tanıdığını itiraf Eşber îçeri, Çeteler Dışan ediyor. Mehmet Eymür'ün mahkeme ifadesinden; Meh- met Ağar'ın da içinde bulun- duğu üst düzey emniyet görev- lilerinin, MİT muhbiri Tarık Ümit'in öldürülmesinden ha- berdar olduğu ortaya çıkıyor. ••• Bütün bu ifadeleri dinledik- ten sonra hiçbirimiz şaşırmıyo- ruz. Şapkamız havaya uçmu- yorvehâlâadı hertürlü kanun- suzluğa, cinayete bulaşmış devlet görevlilerinin iş başında olmasını hayretle karşılamıyo- ruz. Bizlerde bir bozukluk ol- duğu kesin. Biz hayret etmiyoruz, devle- ti yönetenler de rahatsız olmu- yor. Örnegin Mehmet Eymür, Tarık Ümit'in öldürülmesinden kimlerin sorumlu olduğunu ba- şından beri biliyor. Ona kimse dokunmuyor. Korkut Eken, aranan bir katil zanlısıyla bera- berçalıştığını itirafediyorveeli- ni kolunu sallayarak dolaşıyor. Hatta, ibrahim Şahin'in ve di- ğer Özel Tım görevlilerinin ser- best bırakılması gündeme ge- liyor. Mahkeme başkanı, bun- ca ifadeye karşın, sanıklann tahliye edilmesi yönünde oy kullanıyor. Birileri, "takdirhâkimin, kim- se kanşamaz" diyebilir. Evet takdir hâkimlerin ve mahke- melerin. Ama mahkemeler, ka- mu vicdanını da dikkate almak zorunda. EşberYağmurdere- li sırf düşüncelerini belirttiği, devletin Kürt sorununa ilişkin politikalannı eleştirdiği için pat diye cezalandınlıp içeri atılıyor. İş bununla da kalmıyor. infazı yakılarak 23 yıt daha içeride yatması karan alınıyor. Mehmet AğarveSedatBucakise mah- keme önüne bile çıkanlmıyor. Mehmet Eymür, aranan Çat- lı'yla neden ilişki kurduğunu soran hâkime, "Devletin men- faati üstün geliyorsa, diğer menfaatler feda edilebilir" di- yebiliyor. Işte bütün sorun Ey- mür'ün belirttiği bu anlayışta yatıyor. Türk devletinin çıkarla- n, ne zamandan beri, masum yedi insanı evinde basarak vahşice öldürmeyi planlamak- tan aranan bir kişiye en gizli devlet işlerini emanet etmeyi gerektiriyor? Abdullah Çatlı, devlet tara- fından yakalanmadığı için yasal olarak sanıktı. Ama yedi TlP'li- nin hunharca katledilmesi ola- yındaki rolü mahkeme karany- lakesinük kazanmıştı. O dava- dan hüküm giyen Haluk Kır- cı'yla daha sonra da ortak iş- ler yapması bu gerçeği pekiş- tiriyor. Haluk Kırcı'nın ve Ab- dullah Çatlı'nın işlediği cinayet- lerin hoş görülmesini devletin hangi menfaatleri gerektiriyor? Bu nasıl devlet? Bu nasıl adalet? Bu nasıl yargılama? Bu nasıl vicdan? Kim açıklamak istiyorsa lütfen açıklasın. Öldü- rülen yedi TlP'li gencin aileleri- nin yerine kendinizi koyun ve düşünün. Binbiremekle büyüt- tüğünüz oğullannız, evlerinde bir gece ders çalışırken kor- kunç bir şekilde öldürülsün. Katilleri yakalamakla görevli devlet ise, aranan katilleri ve katil sanıklannı yakalamak bir yana, görev versin, zengin et- sin, bakanlar gibi yetkili hale getirsin. Türkiye bu utançtan nasıl kurtulacak? Türkiye ne zaman gerçek bir hukuk devleti ola- cak? Avrupa bizi neden almı- yordiyeağıt yakıpduranlar, ön- ce bu ülkeyi kanla lekelenmiş yönetim felsefesinden kurtar- sınlar. PERŞEMBE \ ORHAN BURSALI Üçüncü Köprü mü? Şu kentte 1 milyon kadar kayıtlı otomobil var.' Kaba bir hesapla her gün bir milyon kişi otomo-^ bil üzerinde seyrediyor, denebilir. Şehir hatları' gemileri ve deniz otobüsleriyle iki yaka arasındâ gidip gelenleri saymazsak, kentte rahat, insan- ca, uygarca ulaşımın en kaliteli aracı ne yazık ki hâlâ otomobil (*). Otomobil pahalı bir araç. Sadece fiyatı değil, kullanım bedeli de yüksek. Köprü ve benzine bir zam yapıldı, geçici bir süre için de olsa trafik rahatladı; 1 saatte ulaştı-' ğım yol yanm saate ındi ve köprüden zıp diye geçer oldum. Gerçi, trafik sıkışıklığı da giderek otomobilin ulaşımda kalite saltanatını zorluyor. Ama, insan- lara başka seçenek sunmazsanız, her şeyi göze alacak ve otomobilı içinde -hapis- kalmayi ter- cih edecektir. Üstelik, en azından 5 milyon kişinin daha, pa— halılığına ve trafıkteki sıkışıklığa rağmen, otomo-" bile binmek için can attığını varsayabiliriz. '. Küfür ederek bile olsa. . • • • '! Istanbul'u benzer kentlerle karşılaştırdığınızda,: ulaşımın bu kadar zor olmasının nedeni şüphe-, siz özel otomobillerin fazlalığı değildir. Sorunun kaynağı, herkesin bildiği gibi, 1 mil-_ yonun dışındaki kitleye, hatta söz konusu 1 mil-; yon kişiye bile uygarca bir kitle ulaşırm sistemini kullanma seçeneğinin sunulmamış olmasıdır. Ulaşım deyince yollar, çevre yollan ve Boğazi- çi köprüleri hep ön planda gelmiştir. Kent nüfusunun 9/10'unu düşünmeyen bir sistem, ulaşımda, trafikte çözüm üretebilir mi? Şimdi aynı düşünmeyen beyin, üçüncü köprü- yü gündeme getiriyor. Yine, insanlan değil, araçları taşıyacak yeni bir çözümsüzlük öneriyor. Son öneri üstelik kargaları bile güldürebilir:' Kadıköy ile Saraybumu arasındâ! (Istanbul'un' ya kuzeyini ya merkezini tamamen mahvede- cekler!) ••• Köprü gerekiyorsa tabii ki yapılacaktır. Üçün-, cüsü de beşincisi de yapılır. Ancak köprü yapımı, gerçek bir isteğe yanıt,, bir soruna çözüm olmahdır. Üçüncü köprü, İstanbul için zahiri bir taleptir. Siz öncelikle 9-10 milyon insanı taşıyacak bir çözüm üretin. Var olan çözümieri geliştirin ve hızla devreye sokun. Örnegin metronun planlanan hatlarını bitirin," bitirtin; genişletin, çevre, otobüs bağlantılarını kurun, kurdurtun. Örnegin milyonları Üsküdar'dan vapurlarla Beşiktaş'a taşıyın, oradan metroya bindirin ve kentin dört bir yanına hemen ulaştınn. Kadıköy - İstanbul arasındâ tüp geçit mi, met- ro geçit mı her neyleyse milyonlar iki tarafa bek- lemeden akabilsinler. Istanbul'un metro ana ar- terleri kurulsun önce. •'' • • • -•'•• • KO Sonra, gerisini merak etmeyin. O zaman önümüze üçüncü-beşinci, onuncu köprü projeleri ile gelebilirsiniz! Istanbullu, eğer hâlâ ihtiyaç varsa, köprü pro- jelerinize seve seve evet diyecektir. (*) Belirlı bölgeler arasındâ çalışan hafif veya hız.lı metro veya tramvay da otobüslere döndü; şehir hatları gemileri de sabah ve akşam saat- lerinde otobüslerden beter oldu! Cindoruk: Crubu kuracağız DTP'nin sandalye sayısı 19 oldu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) -55. hükümet, 8 yıllık kesintisız eğitım, nüfus tespiti ve basın affı hazırlıklan başta olmak üzere, öncelıkli tasanlan TBMM'den istediği bıçım- de geçirebilmek için De- mokralTürkiye Partısı' nin (DTP) grup kurmasını bekliyor. DYP'den istifa e- den Izmir Bağımsız Mil- letvekili UfukSöylemez ile RP'den istif eden Gürcan Dağdaş'ın katılımıyla TB- MM'dekı sandalye sayısı 19'açıkanDTP'nın Genel Başkanı Hüsamettin Cin- doruk. Meclis grubunu birkaç gün içinde kuracak- lannı söyledi. Maliye Tef- tiş Kurulu'nun, Dışbank Genel Müdürlüğü döne- minde 158 milyon dolar yasadışı kredı dağıtmak ve usulsüzlük yapmakla suç- ladığı Ufuk Söylemez'in, "sağ kotu" olarak çalıştıgı DYP Genel Başkanı Tansu Çflkr'i terk ettikten sonra hükümet kanadını tercih etmesi dikkat çekti. Cindoruk, dün düzenle- nen GtK toplantısında, "ortak shil bir başan" di- ye nitelediğı 55. hüküme- te parti olarak eleştiri \e uyanlarla katkıda buluna- caklarını söyledi. Türki- ye'ye yeni kurallar ve ku- rumlar gerektiğini kayde- den Cindoruk, "Anayasal kurumlarda düzenleme gerektiren alanlarda par- lamento içi uzlaşma sağ- lanmahdn*" diye konuştu. Cindoruk, merkezi yöneti- min yetkılerinin yerel yö- netimlere dağıtılması ko- nusundaki hükümet çalış- malanna katkıda buluna- caklannı söyledi. İnsan haklannda Avru- pa düzeyine gelinmesi ge- rektiğini vurgulayan Cin- • doruk. başta gazetecı lşık Yurtçu olmak üzere dü- şünce suçlulannın ceza- - evinden çıkacaklannı um-. duklannı kaydettı. Söyle- mez \e Dağdaş'ın katilı-^ mıyla milletvekili sayısı 19'a yükselen DTP'de grup kurma çalışmalannın son aşamasına geldiğini belirten Cindoruk. şöyle konuştu: "Baa arkadaşla- - nmızoı partimize kaülmak için istifa süreçleri devam . ediyor. Aşağı vııkan grup" bazır. Bir veya iki arkada-' şunız, bugün ve yann. ben- densüreistediler,tabii ken- dileri. partileri ile ilişkileri- ni kesip DTP'ye kablma sürecindeletf Hükûmetiseçti Maliye Teftiş Kurulu, geçen yıl LapisHoldingta-. rafından boşaltılan Dış-' bank'ın Genel Müdürlüğü : sırasında 158 milyon dolar ' yasadışı kredi dağıtmak ve ' usulsüzlük yapmakla suç- ladığı Söylemez'in, Türk ; Ceza Yasası'nın "emniye- ti suiistûnal" suçunu dü- • zenleyen hükümlen uya- • nnca yargılanmasını talep • etmişti. Belgesel ekleriyle. birlikte 531 sayfa olan ra-". por, REFAHYOL hükü-. meti döneminde. "Hazi-" ne'den sorumlu Devlet Ba-" kanı" olarak "gereği yapü- mak üzere" Söylemez'e' gönderilince ayîarca su- menaltında kaldı. Söyle- : mez'in, yolsuzluk yargıla- ' ması endişesiyle, bir dö- ' nem "Haane'yi yağmala- ' yacak" diye suçladığı Me-; sut Yılmaz'ın başındaki hükümetten yana tavır koyması dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle