23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURIYET 13 Jaguar Che Liseyi yeni bitirmiş genç kız Izmir'de Kültür Kitap Sarayı'na girip kartpostallan inceledikten sonra: - Sizde Jaguar'ın kartı var mı? - Kim o? Popçu mu? - Bilmiyorum. - Nereli acaba? - Onu da bilmiyorum ama çok yakışıklı biri. - Kim olabilir acaba? - Galiba devrimciymiş. - Htmm... Sakın aradığın bu genç Che olmasın? - Evet o... Jaguar Che! Na-adil Istanbul'da "adil düzen"i temsil eden Refah Partisi yöneti- mindeki büyükşehir belediyesinin işlettiği deniz otobüslerinde Yalova-Kabataş arası gidiş geliş 1.5 milyon li- ra. Örta yerde sayılabi- lecek Bostancı-Kaba- taş arası gidiş geliş 600 bin lira. Bostancı'nın tam karşısındaki Büyü- kada'dan Kabataş'a gi- diş geliş ise 1.2 milyon lira. Çünkü... Büyüka- da'da oturanlann çoğu Müslüman değil... Irrtemefc http: / / www.pJanetcom.tr / Xn Etektronik posta: DemtSom®ptanetcom.tr Tef: 0.21 Z512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Devlet Bakanı Güneş Taner özel televizyon programlanna beş bin dolara çıkacakmış... "Tarifeve puro parası da dahilmi!" B asının şey gününde çok gerilere biryolcu- luk yapmaya kalkarsak Gütenberg'in icat ettiği matbaayı Müteferrika sayesinde fa- kat iki küsur yüzyıl sonra keşfeden Os- manlı'da ilk gazete Müteferrika'dan bir yüzyıl son- ra ancak Saray'ın himayesinde ve Fransızca yayım- lanıyor... Osmanlı Sultanı II.Mahmut'un 1831'de Osman- lıca yayımlattığı ilk gazete Takvim-i Vekayi'nin ilk sayısında başyazıyı Sultan yazıyor... Saray'ın himayesinde başlayan gazetecilik27. yı- lında Matbuat Nizamnamesi ile rapt-ı zapt altına alı- nıyor ve matbaa işletmeciliği Zaptiye Nezareti'nin iz- nine bağlanarak sansür başlıyor. Agâh Efendi'nin yayımladığı Tercüman-ı Ahval, 21 Ekim 1860'da sansür sonucu kapatılan ilk gaze- te oluyor. Saray'ın resmi yayın organı durumundaki Takvim- i Vekayi'de, Osmanlı Sultanı Abdülmecit'in'in Hol- Basın şeyilanda Kraliçesi'ne verdiği nişanla ilgili haberde "ita" sözcüğü yanlışlıkla "hata" diye yazılınca Saray'ın gazetesi de bir süre kapatılıyor. Filip Nakkaşyan ile Mehmet Arif Eğribozlu'nun birlikte yayımladığı istanbul gazetesinin ilk sayısın- da ilk kez Osmanlı Sultanı Abdülaziz'in bir karika- türü çıkıyor ve gazete çıktığı gün sansüre uğrayıp süresiz kapatılıyor. Hürriyetçi fikirleri destekleyen Basiret gazetesi 1871 yılında kapatılırken, Şehzade Murat'ı destek- leyen bir yazısından dolayı da Ali Suavi sürgüne gönderilen ilk gazeteci oluyor. 1872'de Tevfik Ebuzziya'nın yayımladığı Siraç gazetesinde Abdülaziz'in adı geçtiğinde yalnızca padişah sıfatı ile yetinilip övücü sözler kullanılma- dığı için gazetenin yayın hayatı sona eriyor. I875'te Hayal mizah dergisinde "matbuat kanun dairesinde serbesttir" karikatürü yüzünden Teodor Kasap üç yıl hapis cezasına çarptırılıyor. II.Abdülnamrt'in saltanatıyla birlikte sansür ba- şını alıp gidiyor. Taa 24 Temmuz 1908'e dek... II. Meşaıtiyet'in ilanıyla gazeteciler yazılarını ya- yımdan önce sansür dairesine göndermeme kara- rı alarak fıili durum yaratıp özgürlüklerini kazanıyor. 31 Mart 1909'da ayaklanan yobazlar öldürmek is- tedikleri Hüseyin Cahit Yalçın'ın yerine ona çok benzeyen bir milletvekilini katlediyor ve birkaç gün sonra Hasan Fehmi Galata Köprüsü üzerinde uğ- radığı silahlı saldınyla öldürülen ilk gazeteci oluyor. Bir yıl sonra Ahmet Samim öldürülüyor, sonra Ze- ki Bey öldürülüyor. Katilleri bulunamıyor... Bugün basının şey günü... Artık böyle şeyler olmuyor! r PALAS PANDIRAS -. Metin Göktepe davası yüzünden Afyon kay- mağı da Susurluk ay- ranının akıbetine uğra- yacak; ününü yitirecek! Müfit Bozacı SESSİZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Inanç özgürlüğüne kaymakam engeli Yayın hayatına bu ay başlayan ve bir Hıristiyan fürk Isa Karataş'ın yönet- menliğini yaptığı aylık haber, kültür ve araştırma dergisi Gerçeğe Doğru'da Hıristiyan olan bir başka Türk Necdet Aybar anlatıyor: "Kimliğimdeki dini bölümüne Hıristi- yan yazdırmak için vaftiz belgesi, ihti- da belgesi ve Eyüp Kaymakamlığı'na yazılmış bir dilekçeyle geçen yıl Kay- makam Necati Şentürk'e gittim. Di- lekçemi kabul etmedi. Bir hafta sonra gittiğimde beni bu işten vazgeçirmek için telkinde bulundu. Üç gün sonra tekrar gittim ve bu kez niçin Hıristiyan olduğumu sordu. Ona bilgi verdim. Dördüncü kez gittiğimde, bu işi unut- mamı, kendisinin işlem yapamacağı- nı söyledi. Gerekçe olarak, 'Kuran'a göre bir Müslüman başka bir Müs- lümanın Hıristiyan olmasına asla izin vermez, günaha girmek istemiyorum. Sen Müslüman evladısın, bu Kuran'a göre yasak. Sen Hıristiyan olsaydın se- ni seve seve Müslüman yapardık' şek- linde bir şeyler söyledi. Şimdi yasal yol- lara başvuracağım. Türkiye'de inanç özgürlügü var. Bir kaymakamın bunu engellemeye hakkı yoktur." Gerçeğe Doğru'nun sorulannı yanıt- layan Eyüp Kaymakamı Necati Şentürk ise deli olduğu gerekçesiyle Necdet Aybar"ın evrakını imzalamadığını anla- tıyor fakat Aybar'la birlikte dergi yöne- ticilerinin ziyaret önerisini "Burası deli makamı değildir" diyerek reddediyor Dergideki yazı şöyle bitiyon "Kaymakam Bey'in bir de bize tav- siyesi vardı: 'Papazlar insanlan para karşılığı kandınp Hıristiyan yapıyor. Siz gidin bunun haberini yapın'. Bi- zim yanrtımız da şu oldu: öyle kişi- ler varsa bize gönderin onlann da haberini yaparız." ;AYDINLANMA ATEŞİ -, tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 74yıldır sansürsüz basın özlemiyle Cumok'lar, Gaziantep'te görev başında geçirdiği kaza sonucu ha- yatını kaybeden muhabir Kemal Bağcı'nın yakınlanna başsağılı dileklerini iletirken Ankara Cu- mok da "Basında sansürün kaldı- nlışının' yıldönümü nedeniyle ba- sın emekçilerinin özgürlüklerine kavuşmalannı diliyor. tzmir / Karşıyaka Cumok '" Yazılannı hiç aksatmadan oku- duğumuz Sayın İlhan Selçuk'un 'Türkiye'nin en pahalı gazetesi olarak reklam edelim' dediği ga- zetemizi, yayın politikasını kim- seye diyet borcu olmadan sürdür- düğü için ülkemizde bulunan bu kadar ucuz gazeteye rağmen alma- ya devam ediyoruz. Cumhuriyet okuru olarak bizler. kurulduğu 1924 yılından beri onurlu çizgisi- ni kimseye ödün vermeden sürdü- ren gazetemizin 'Tek bağımsız gazete' olma özelliğini yitirmesi- ne asla razı olmayız. Çünkü biz ^Gazete' okumak istiyoruz. Ülkemizde insan haklan ile ilgi- li düzenlemeler ne yazık ki daha çok uluslarası kuruluşlann baskı- sıyla yapılmaktadır. Her yıl ve özellikle son bir yıldır artış göste- ren insan haklan sorunlan üzerine •çeşîtlî baskılara rağmen başanyla giden İnsan Haklan Derneği'nin 11. kuruluş yıldönümü kutlu olsun diyoruz. 16 temmuzda Dıgıl Kül- tür Sanat Kahvesi etkinliklerinde Cumok'Iarla buluştuk. Müzikle renklenen, şiirsel söyleşide tem- muz ayında hayatını kaybeden ay- dm ve sanatçılanmızı andık. Ölümlerinden sonra unutulan bir çok değerlere ve Yeşilçam emek- .çilerine saygılar sunduk. Gaziantep'te görevi başınday- ken çok talihsız bir kaza geçiren gazetecilerden hayatını kaybeden Kemal Bağcı'ya Tanrı'dan rah- met, yaralanan diğer beş gazeteci- ye acil şifalar diliyor. bütün basın camiasına geçmiş olsun diyoruz." Tekirdağ Cumok - "Tekirdağ'daki Cumhuriyet okurlan olarak temmuz ayı toplan- rtmızı 26 temmuz saat 18.00'de Çlarmara Dershanesi'nde yapıyor. (Atlas Pasajı Kat:2). 27 temmuz- da Yalova'da 7. Bölge toplantısın- dayız." Ankara Cumok "1) Görevi basında talihsiz bir- kazaya uğrayan basın emekçisi, muhabir Kemal Bağcı'nın ailesi- ne başsağlığı diliyoruz. 17 yıl ön- ee katledilen. demokrasi şehitle- rinden Kemal Türkler'in anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. . 2) Bergama'da hukuk ve Türki- ye kazandı. Bergamalılar'a ve mü- cadelelerinde onlara destek veren demokratik kitle örgütlerine; bi- linçli ve dirençli tutumla görevle- rini yaparak örnek oluşturduklan için teşekkür ediyoruz. 3) Günümüzden tam 74 yıl ön- Ce bugün yurtsever devrimci güç- fcrin uzun mücadeleleri sonunda iç ve dış güçlerin ülkemizi yoket- me çabalanna nokta konmuş ve halkımızın boynuna geçirilmek is- tenen Sevr tasması koparılmıştır. Lozan'dan bu yana emperyalizm globalleşme, yeni dünya düzeni gi- bi başlıklar altında eşit olmayanlar arası 'karşılıklı bağımlılık' (!) stratejisini uygulamaya ve yine ta- rihte olduğu gibi işbirlikçi yandaş- lar bulabilmiştir. Inancımız odur ki halkımız ve içlerinden çıkan de- mokratik kitle örgütleri 1923 kaza- nımlanna sonuna dek sahip çıka- cak ve emperyalist güçler bir kez daha hüsrana uğrayacaktır. Bu sı- navdan kazançla ve onurumuzla çıkabilmek için ülkemizde sol ka- natta bulunan siyasiler ve partiler artık üretmek zorundadırlar. Ge- nelgeçer politikalar ve yalnızca 'laikliğe sahip çıkıyoruz' gibi al- tını uzun vadeli politika ve uygu- lamalarla dolduramadıklan boş pankartlarla ülkeye sahip çıka- mazlar. Hâlâ oy gözetmeciliğine dayanan bu tavırlan sürdürdükle- rini görüyor ve uyanyoruz; tek da- yanağınız güç birliği yaparak ka- rarlı devlet adamlığı tavnyla uy- garlık ve tam bağımsızlık yolunda halka dönük uygulamalan yaşama geçirmektir. 4) Yine bugün basında sansürün kaldınlışının yıldönümü. Gazete- cilerin haber yapma hakkı kimi za- man ellerinden zorla alınsa da, baskılarla karşılaşsalar da yasal olarak halkın haber alma özgürlü- ğünün teslim edilmesi bakımından önemli. Gazetecilerin, yazarlann, basın emekçilerinin yazılardan do- layı tutuklanmamalan, düşüncele- rini söyeme özgürlükleri ne zaman teslim edilecek, bu konuya kim Işık tutacak? Bekliyoruz. 5) Perşembe sohbetimiz, 24 temmuz saat 18.30'da Ataç 2 So- kak 66/1'de. Aynca Cumhuriyet Kitap Kulübü'ne üyelikler de bu- gün yapılacak. Kapsamlı kitap ka- taloglanna sahip olmak isteyenle- ri, kitapla buluşmak isteyenleri üyelik için bekliyoruz." Bodrum Cumok "19 temmuzda Kale Kafe'de toplandık. Yaz etkinliklerini ara- mızda tartıştık. Bu etkinlikler için- de Bodrum'a dışandan gelecek Cumok'Iarla kültürel çevre gezi- leri yapmayı kararlaştırdık. ADD ile ortak kullanmak üzere Bodrum Cumok ofısinin açılışını gerçek- leştirdik. Toplantılanmızı bundan böyle kendi ofısimizde gerçekleş- tireceği. ADD'ye yeni üye kazan- dınlması ve dayanışma konusun- da görüş bırliğine vardık. Son ola- rak Bodrum'a kazandırmayı dü- şündüğümüz Hasan Ali Yücel, İs- mail Hakkı Tonguç ve Köy Ens- titüleri ile ilgili anıt için çalışma- lanmızı yoğunlaştırdık. Bu bağ- lamda açılan hesapta toplanan pa- ranm yetersiz olduğunu gördük ve Bodrum Kalesi'nde ağustosun ikinci yansında Sayın Leyla Te- kül'ün gönüllü olarak katılacağı bir gösteri düzenlenmesine ve ge- lirinin anıt için kullanılmasına ka- rar verdik. Aynı amaçla anıt ile il- gili olarak taslak proje tekliflerinin yurt çapında katılımcılar için 15 ağustosa kadar 0.252J16 33 53 no'lu telefondan Ali Bayram ve- ya 0.252.313 51 23 no'lu telefon- dan Kemal Can ile irtibat kurabi- leceklerini kararlaştırdık. 30 tem- muzda kendi ofisimizde tekrar toplanıyoruz" HAYVANLAR tsmiL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl H A R B İ SEMtH POROY TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 24 Temmuz MA&M)NCUYA YARD/M.. 19O8'P€ BUGÜU, LONDefi OUMPtYHtr OYUAJLA&'Hfti SONUNDA, İLGİNÇ &R MA&fTüN FİHİŞİNÇ VUtf* OIMNPU. 16 ÜUCBPeN 56 SPOtSCUNUN KArtLDĞI MAKATVN ZCGUSUUUN SONUUDA, £T#DYUMA İLK GİREM ATLET İVVyAN PORAAJOO PiETHl OL- hlUŞTU. ANCAK, ÜZJJN YA&fffJ VE&DİĞi AŞIR.I YOPGUNUJK VE oNcepeu ALCHĞI smitMiM AOU İLAÇ Net>eUİYLE GÜÇLÜKLe AYA/O* OU- fiUYOZOÜ. Bİ£ AEA YBe£ DÜŞEN Pt£TBJ'YE HAKBMLER YA2OHA ETTİ. OUU KALOIEA- RAK KOUINA GİZPİLEfZ VE İTSÜYEfZSK İPİ GÖ&ÛSUETTİLER., GE/SÇİ ATtET ONLAOPAU YfiepM isr&AenAifri AMA, YIAIE DE D)S- KAU'FtVe OLMAKTAH ÜlZnUAİAIYACAICU B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Yunan mito- lojisinde, bil- meden babasını öldürüp anne- siyle evienen 3 Thebai kralı. 2/ Balık avlamak- ta ya da yûk ta- şımakta kulla- nılan büyük ka- yık. 3/ Antal- ya'nın bir pla- jı... Osmanlılar 8 tarafından ro- o 1 2 3 4 manya nın yer- li halkına verilen ad. 4/ Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân gibi mülk... Eski Mısır'da güneş tannsı. 5/ Hollan- 3 da'nın plaka işareti... 4 lterbiyum elementinin simgesi... Fütüvvetşey- hı. 6/ Bir savı güçlen- dirmeye yarayan tanıt. 7/Belkemiği...lpekten, 3 sanmtırak dallı nakış- larla işlenmiş bir tür be- yaz kumaş. 8/ Hatay ilinde bir ırmak... Aritmetık hesap yapmakta kullanılan, birçok devingen parça dizısıyle do- natılmış düzenek. 9/ "Kelebek - - - yay almış ' Ava şi- kâra çıkmış" (Kaygusuz Abdal)... Asıl yemekten sayıl- mayan peynir, zeytin gibi yiyecekler. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Virginia VVoolPun. sine- maya da aktanlmış bir romanı. 2/ Temize çıkarmak. 3/ Kap ağırlığı... Matem 4/ Gümüşbalıgının küçüğü... Dol- ma yapmak için hazırlanan kanşım. 5/ Panama'nın pla- ka işareti... "Gözlerim yı âdemden o rütbe yıldı kim / tstemem ben fâtiha tek çalmasınlar taşımı" (Şaır Eşref). 6/ Yılmaz Güney'in bir Fılmi... Eski dilde hesap defteri. 7/ llkel bir su taşıtı... Sarp geçit. 8/ Zorunlu gereksinme maddeleri için devletce saptanan fiyat... Cilve. 9/ Iran'dan başka Avrupa ve Amerika'da da yaygm olan bir din. LJÖRÜŞ /CMİT ZtLELl Yurtsever Olmak!.. Henüz çok gençtik... Çocuk sayılırdık.. 12 Mart darbesinin üzerinden beş, Kıbrıs Barış Harekâ- tı'nın üzerinden iki yıl geçmişti. Ağabeylerimizin, ablalarımızın darağaçlarında, dağlarda kentlerin göbeğinde, kuş uçmaz kervan geçmez köy ev- lerinde ya da hapishanelerde, işkencehanelerde acımasızca, hoyratça tüketildiği günler henüz el- letutulacak kadar yakındı. Devletin Denizli ili Bul- dan ilçesi kaymakamının 6 Mayıs 1972 sabahı, "Üç tane pınl pırtl çocuğu, üç tane yurtseveri göz göre göre katlettiler" diyerek hıçkıra hıçkıra ağ- laması belleğime hiçbir zaman silinmeyecek bi- çimde kazınmıştı... O benim babamdı!.. ••• Aslında sıra bize gelmişti. Bizlerin de ezilmesi- ne, paramparça edilmesine pek bir şey kalma- mıştı. Amafarkındadeğildik. Gençliğimizin olan- ca ateşiyle yeni bir dünya için savaşıyorduk. Dün- yayı değiştireceğimize yürekten inanıyorduk. Amerika'ya ateş püskürüyor, Amerika'nın kuyru- ğunda olmayı marifet sayan politikacılardan nef- ret ediyorduk. Solcuyduk ve bundan gurur duyu- yorduk. Henüz, "enternasyonalizm" adına ülke- sine ihanet eden, kendi halkına kurşun sıkan, en aşağılık katliamlara imza atan, Türkiye'ye düş- manlığı birinci amaç edinmiş bazı ülkelerin piyo- nu eli kanlı "sol örgütler" ortada yoktu. Solculuğumuzun en önemli özelliği, birinci şar- tı yurtsever olmaktı.. ••• Çok sonralan, 12 Eylül'ü takip eden yıllarda on- lan gördüm. Çok yakından tanıdım. Almanya'da, Fransa'da, Ingiltere'de, Yunanistan'da yaptıkları mrtingleri izledim. Londra'da, Trafalgar Meyda- nı'nda "Enosis" çığlıkları atan Yunanlılan, Kıbrıs- lı Rumları nasıl çılgınca alkışladıklarını gördüm. Atina'da Yunan solcularıyla kol kola "Faşist Türk ordusu Kıbns'ı terket", "Kıbns Yunanistan'ındır" diye slogan attıklarını gördüm. Paris'te bildiriler dağıtıp Türkiye'ye ve Kıbns'a ekonomik ambar- go konulması, "Türkişgali" bitene kadar bu ülke- lere turist gitmemesi yolunda propaganda yap- tıklanna bile tanık oldum. Peşlerine takıldıkları Yunanlılar da solcuydu. Ama onlar aynı zamanda yurtseverdi.. Bizim zi- bidilerse hain!.. ••• Üstelik bu kendinden menkul "solcu" zibidiler, "Kıbns davası "nın ne olduğunu da anlamıyor ya da anlamazlıktan geliyorlardı!.. Aynen yıllar son- ra "İkinci Cumhuriyetçi" adı altında ortaya çıkan mandacı yarı aydınlar gibi! Türkiye'nin Ege ve Ak- deniz'de nasıl bir Yunan tehdidi altında bulundu- ğunu, burnumuzun dibindeki adaların nasıl silah- landınldığını, Kıbns'ın Yunanlaşması halinde dört bir taraftan kuşatılacağımızı, Suriye ile Yunanis- tan'ın ne denli işbirliği içinde olduklarını görmek hiç işlerine gelmiyordu! • • • Bugün de değişen bir şey yok!.. Kendine "sol- cu" sıfatını yakıştıran zavallılar, yurtdışında ihanet- lerini sürdürüyorlar. Içerdeki mandacı yarı aydın- lar da tam bir kasaba kurnazlığıyla, açıktan açı- ğa söylemediklerini rakamlar ve Rum kesimiyle Türk kesimini karşılaştırarak söylemeye çalışıyor- lar. Doğrudur, Rum kesiminin parası Fransız Fran- gı'na on basarken Türk kesiminin parası yerler- de sürünmektedir. İki kesim arasındaki refah far- kı inanılmaz boyutlardadır. Türkiye'nin yanlış po- litikalan KKTC ekonomisinin güdük kalması so- nucunu doğurmuştur. Bütün bu doğruları hamasetten uzak, soğuk- kanlı bir gerçekçilikle saptamak ve çıkış yollarını önermek başkadır, Kıbrıs Türk halkına, "BakRum kesimi senden kat katzengin, üstelik Avrupa Bir- liği'ne üye olmak üzere. Aptallığı bırak" mesajla- n göndermek çok başkadır!.. Bunun adına ger- çekçilik değil, olsa olsa işbirlikçilik denir!.. Bize gelince; 21 yıl sonra, yine solcuyuz, yine bundan gurur duyuyoruz. Birinci şartımız ise hiç değişmedi. Yurtsever olmak!.. • • • Önemli not: Bu ülkede hırsızlar, namussuzlar, katiller ortalarda salına salına dolaşır, üstüne üst- lük, "Törkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıy- la baştacı edilirken, gazeteci Işık Yurtçu hasta- neye elleri kelepçeli olarak getiriliyor. Yazıklar ol- sun!.. Email: ertac @ superonline. com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle