27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Meğitim Şanlıurfa'da 32 okulda Atatürk büstünün kay- bolmasına seyirci ka- lan, bütün okullarda mescit açtıran, ilkokul- larda kız öğrencileri türbana sokturan, 19 Mayıs törenlerinde şe- hir stadtna Atatürk posteri astırtmayan, yatılı bölge okulunun duvarındaki Atatürk resmini sildirten Milli Eğitim Müdürü Öner Ergenç, görevden ahn- mayacaksa şeriatçı fa- aliyetlerine de- vam etmek is- tiyormuş! D E N İ Z S O M Intemet: http: / / www.planetcom.tr / Xn Etektronik posta: Deniz.Som@ptenet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Meral Akşener. "Onlarbizim sakalımızı kesti. biz onlann kolunu keseceğiz" demiş. "Berberin de cerrahın da ovu birdir!" Otoyol Anadolu Otoyolu'ndan Istanbul'a girişteki gi- şelerin önünde seyyar satıcıların egemenliği sürüyor. Karayolları Genel Müdürü Yaman Kök'ün daha önce açıkladığı gibi jandar- ma koruma bölgesin- den polis koruma böl- gesine geçirilen Çamlı- ca Alın Istasyonu'nda uzun süredir bir tek po- lis memuru bile görev- lendirilmiyor. Gişe ön- lerinde seyyar satıcılar egemenlik kurarken gi- şelerdeki memurtar ise can güvenliklerinden endişe ediyor. ültür Bakanı Sayın Istemihan Talay... Bil- mem biliyor musunuz? REFAHYOL iktida- rının 11 ayhk döneminin 10 ayı boyunca is- tanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nü ba- şarıyla sürdüren Alpay Pasinli giderayak terfi etti- rilmiş. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nde Ka- zılar Şube Müdürü yapılmıştı. Pasinli, 1983'te Anavatan'ın tek başına iktidarı sı- rasında getirildiğı Istanbul Arkeoloji Müzesi Müdür- lüğü'nde "ülkücü" olarak tanınırken DYP-SHP ikti- darında "sosyal demokrat" olmuş ama terfi edeme- mişti. Pasinli, REFAHYOL iktidarındaki 10 aylık müze müdürlüğünün yanısıra 1 Numaralı Kültür ve Tabi- at Varlıkları Koruma Kurulu üyeliğini de başarıyla sürdürmüştü. Taksim'e cami için attığı imzayı siz da- ha iyi bulabilirsiniz ama örneğin bir tarih katliamı ola- rak nitelenen ve Gedıkpaşa'da halen süren otopark kazısına imza attığını herkes biliyordu. Istemihan TalayNeyse... Gelelimasıl konuya... REFAHYOL'un ter- fi ettirdiği Alpay Pasinli'yi siz tenzil-i rütbeye uğra- tıp tekrar istanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğu'ne getirdinız. Ama... Pasinli'debirsevinç. birmutluluk, bir keyif... Sormayın... Pasinli, 22 temmuzda göreve başlamasından bir gün önce istanbul Kültür Müdürlüğu'ne gitti ve gün boyu ilk icraatlarını Rahmi Çubukçu'nun yanından sürdürdü. Çubukçu'yu tanıyorsunuz... Mahkeme karanna uyup yeniden İstanbul Kültür Müdürü yap- mıştınız da. ilk işı Hisarlar Müzesi Müdürü ismail Günay Paksoy'u görevden alıp gecede 6 milyar li- raciroyapılan Rumelihisan Konserleri için galıbayıl- lığı 1 milyar liradan kira işini çözümlemek olmuştu hani... Pasinli'nin o günkü ilk işi ise Arkeoloji Müzesi'nin "sikke kabini"ni kapatmak oldu. Para icat edildiğin- den beri yeryüzünden toplanmış 1.5 milyon adet sıkkenın bulunduğu ve dünyanın en zengin para ko- leksiyonuna sahıp Arkeoloji Müzesi'nin geleneğin- de olmayan bir uygulamayla ve sızin döneminizde bir bölüm süresiz kapatıldı... Kapatıldı çünkü Istanbul'dan Van'a sürülen ve ül- kücü kimliği ile tanınan ama işıne sıyaset karıştır- madan sikke kabininde çalışan nümizmatık Turan Gökyıldırım, o son bir ay içinde hıç ıstemediği hal- de müzeye müdür yardımcısı yapılmtştı. Ankara'ya terfiyen tayin edilen Pasinli, Gökyıldırım'ın terfisini içine sindirememiş olmalı ki hırsını "sikke kabini"ni kapatarak aldı. Hem de sizin Kültür Bakanlığınız sı- rasında, Osman Hamdi Bey'in kemiklerinı sızlatma pahasına. Bilmem biliyor musunuz, İsmail Kahraman bıle böylesini başaramamıştı... PALAS PANDIRAS Sorumuz Hülya ve Hande'den bıkanlara: Bema mı daha güzel Tansu mu? \ Müfh Bozacı SESSİZSEDASIZ(l) KLRTCEBE &4C/H/ZA 'AT/YO&L4JZ Havza Atatürk Evi'ni ziyaret yasak Kurtuluş Savaşı'nda Samsun'dan yola çıkan Mustafa Kemal'in ilk du- rağı Havza olmuştu. Atatürk'ün Hav- za'da kaldığı ev bugün Atatürk Evi adıyla müze olarak korunmakta. Hem de nasıl bir korunma altında! Alt katı itfaıyeye tahsis edilen tarihi bina, bir subayın tanımıyla "imam kı- lıklradam" kaymakamın emriyle ziya- rete yasaklanmış durumda... "İmam-hatıpler kapatılamaz" şek- linde konuşma yapan Havza Kayma- kamı Selim Cebiroğlu ndan da zaten başka bir şey beklenmezdı... Mimar Müslüm Kaptan. Atatürk Evi'ne giremeyenlerden... Istan- bul'dan yola çıkıp evi gezmek ve fo- toğraf çekmek için Havza'ya giden Kaptan'a, ıtfaıyecıler binanın kapalı olduğunu ıçeri girmek için kayma- kamdan özel izin alması gerektiğini söylüyor. Ve Havza'da ziyarete kapa- tılan ev, kalkıp İstanbul'dan ge- len bir konuğa bile açılmıyor. Kaymakam izin vermiyor. AYDINLANMA ATEŞİ İletişinı: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Türkiye yeni Sevr'lere mahkûm değildir' Cumok'lar, 24 temmuzda Lo- zan Antlaşması'nın yıldönümü- nü kutlarken 27 temmuzdakı Marmara Bölge toplantı için de hazırlıklannı sürdürüyorlar. He- idelberg'dekı Cumhurıyet okur- lan da sonbaharda Almanya'daki tüm Cumok'lan bir araya topla- yabılmedileğinde... İstanbul Cumok "' 11 temmuzda yaptiğımız top- lantıda. Lozan Antlaşmasf nın yıldönümü nedeniyle aşağıdaki metni oybirlıği ile yayınlamaya karar verdık: Lozan Antlaşması bundan 74 yıl önce. 170 gün süren uzun ve çetin tartışmalardan sonra 24 Temmuz 1923'te imzalandı. Sevr ile parçalanma sürecine giren Anadolu, devrimci güçle- rin ulusal kurtuluş mücadelesi ile bunun tersıne çevirmiştir. Lozan Antlaşması, sadece Sevr'in bir tasfiyesi anlamına gelmiyor. Bu antlaşma, Versay Antlaşması'nın da tasfiyesi ve çöküşünün parlak bir örneğidir. Versay Antlaşması ile boyunduruk altına alınmış olan ve kurtuluş yollan arayan Avrupa ve Asya'nın geniş halk kitlelerine de devrimci bir çıkış yolu göstermiştir. Lozan'da hukuken tanınmış olan Türkiye'deki ulusal devrim. verilen tüm tavizlere rağmen. Av- rupa emperyalizminin güçlerine bir karşı çıkışın ifadesidir. Bu an- lamda Lozan Konferansı'nın so- nucu, sadece Türkiye için bir za- fer olmakla kalmamakta. aynı za- manda sosyal devrimin gelişme- si yönünde etkin kuvvetleri de güçlendırmiştir. Mustafa Kemal önderliğinde, Anadolu halkının başlattığı ulu- sal kurtuluş mücadelesi. savaş alanlanndan diplomasi masalan- na kadar uzun ve çetin mücade- leleri içerir. Cumhuriyetin ekono- mik ve siyasi kazanımlan işte böyle zorlu bir sürecın sonunda ortaya çıkmıştır. Lozan'dan 74 yıl sonra tüm bu kazanımlar emperyalizmin yeni dünya düzeni projesinin özelleş- tirme programı ile yıkım noktası- na gelmiştir. Bugün önümüzdeki görev, cumhuriyetin kazanımlannı ko- rumak ve geliştirmek. bağımsız- lık bayrakJannı yükselterek, 1919'da başlayan ve kesintiye uğ- ratılan bu süreci tamamlamak ge- liştirmektir. Bunun toplumsal di- namikleri ise Anadolu halkı ve cumhuriyet dev rimlerinin savu- nucusu olan sol siyasi parti tem- silcileridir. Türkiye yeni Se\r'lere mah- kûm değildir. Bunun da tek çıkış yolu 1919'dan başlayarak cum- huriyetin kuruluşu, Lozan ve Montrö antlaşmalan ile cumhuri- yet devrimi kazanım ve kanunla- nna kadar uzanandevnmci mira- sa sahip çıkmaktır. Bunun siyasi ifadesi ise Sol Güç Bırliği tktida- rıdır. Bir dahaki toplantımız Cadde- bostan Kültür Merkezi'nde 24 temmuz saat 19.30da. Fuat Pı- nardağ başkanlığında yapılacgk-^, tır." Marmara Bölge Toplantısı Mehmet Merdin bildıriyor: "7. Marmara Bölge Toplantısı, 27. temmuz saat 14.00"te Yalova ADD'de yapılacaktır. Eylül ayın- da Izmir'de yapılması düşünülen 3. Cumok Zirvesi'ne alrvapı oluş- turacak Bölge Toplantımız"a tüm Marmara bölgesi Cumok olu- şumlannı beklıyoruz." Çorlu Cumok "Çorlu Cumok, aydınlık için yurttaşlar gırişiminin hükümet- ten taleplerine katılmaktadır. 8 yıllık temel eğitim ve devletın çe- telerden temizlenmesi konulann- da ısrarcı olacağız. Çorlu Cumok, Işık Yurt- çu'nun ve diğer düşünce suçlusu gazeteci ve aydınlann bir an ön- ce özgürlüklerine kavuşması için yapılan bütün etkinlikleri destek- lemektedir. Bu amaç doğrultu- sunda uluslararası gazeteciler he- yetinin Işık Yurtçu'ya ödülünü vermek için geldiği Saray Ceza- evı'ndeki zıyaretıni izlemış ve gösterilen dayanışmaya katılmış- tır. 27 temmuzda Yalova'daki 7. Marmara Bölge Toplantısı'na \e eylül ayındaki Izmır Cumok Zir- vesi'ne ilgili tüm Cumok'lann katılmasının önemıne işaret et- mektedir. Çorlu Cumok olağan toplantı- sını 24 temmuz saat 19.00"da Yön Dershanesi'nde yapacaktır." Heidelberg Cumok "Avrupa'nın Almanya'nınilk kurulan Cumok'u olan Heidel- berg Cumok, ayda bir yaptığı top- lantı sına 17 temmuzda mevsim gereği az bir katılımla gerçekleş- tırdi. Toplantıda şu konular ele alındı: l)Türkiye'de aktüel durum: Yeni hükümetin kuruluşu Cu- mok'lara birazcık olsun ferahlık verdi... 2) Sekiz yıllık temel eğitim: Laik Cumhuriyefi koruyup kol- lamanın ve şeriatı önlemenin ol- mazsa olmaz koşulu olarak görü- yoruz bu konuyu. 3) Almanya'daki dığer Cu- mok'lan sohbaharda Heidel- berg'e davet ediyoruz. 4) Köln Cumok'un ele alıp fi- kir ürettiğı 'Cumhuriyet TV" konusunda ne yapabilıriz? İzin mevsimi nedeniyle ağus- tos ayında toplanamayacağız. Gelecek toplantımız 18 eylül- de, Alte-Eppelhemer-Str. 50; 69115 Heidelberg adresındekı EATA-Heıdelberg salonunda ya- pılacak." KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK ÇIZGILIK KÂMÎL - ^ MASARACI > So^Vs-O^ \ ( J & r HARBİ SEMtH POROY İMSAM HAKLARl UYPURMASI... BLLLT BEBEK \VRAYÇ1FTÇI TARİHTE BUGÜN MÎMTAZARIKAN 23 Temmuz DOMBNICO SCARlAm itsvoeBUGÜN UNLÜ fmiYAN eesT&asi SCARLATTI (pOMENlfO S&VSLATTİ) 7Z YAŞiNPA MAD- R.İD 'TB ÖLDÜ. 8APDK ÇAĞINDA, KLAVSEt-föiÇtM YAZ- DiGt YAPirLARlA gÜYÛK ÜM Y/JPM/Ş OLAN POME- NICO/ BABASI ALESSANDeo SCAeiAJTI GİBİ NAPO- LİTBN 6-ZELÜICLER TAŞIYOePU. PAHA t B EÜILE ŞYPUÇO£, /APITLAISIYLA (f6o SONAT YAZMtşrt) TANINAAJ BES- TECJ,AYNI 2AKAAUDA 8/£ IOAVSEN VİISTÜOZUYDU V£ TtlŞLA/SA ÇAPRAZ ELLŞ DOtOJNMAK. Gigi TEK- A//K YEfiJİÜKL£& GETieMİÇTf. BlR ZeeeS/HDE, BÜYÜK gıR /OM/SEKlCİYLe YARlŞMAYA SİRMİŞ. FA&O.I ŞEK.İLP6 KA2AMM/ŞT/. SU fz/ff, ÜHLJJ BE5TECJ HAENPEL'PÜ. (V) tilaırsen • P.yanoya baı zeuen ama daha eski •hıtlu çalgı. PiyanosidkJellere vurttn çekiçlerm uerme,k.lavs»& loirJakım mıznfıhr hu/unur. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Her İpte Oynanmaz Tansu Çiller'i fena sıkıştırdılar. Ne yana dönse bir ateş çemberiyle karşılaşıyor. Geçit yok. sağa dönse yok, sola dönse yok... Tıpkı Adnan Men- deres gıbi. Menderes de "tahkıkatencumenı" ve "erken seçim " darboğazına sıkışmış. bir türlü ken- dini kurtaramıyordu. Tansu Çiller; kendıni kurtaramıyor, gittikçe ba- tıyordu. Meclis'teki grubu yüzün altına düşmüş, gittikçe de düşüyordu. Parti lıderlerı böyledir, bir kez düşmeye görsünler. Doğu Perinçek, CIA ajanı diye suçluyor. Ge- nelkurmay Askeri Savcılığı'nca CIA diye soruştur- maya geçiliyordu. Çiller, bu iddia karşısında, "Ben ipimı yanımda taşıyorum"diyebiliyordu. Eski Osmanlı'da sadra- zamların iplerini taşımaları kolaydı. Sadrazamlar iplerinı, kürklerini. palalarını taşırlardı, kolaydı. Tansu Çiller, bu kez "ip" diyerek çabuk pes et- mişti. "İp için ne diyorsunuz?" "Perinçek 'in hazırladığı bu iddia için söyleyecek hiçbir şeyim olmaz. Ancak bu iddiayı her kimse eline alıp da önüne alıp da eğer elinin tersiyle it- miyorsa, yazıklar olsun ona!" Çiller bu sözleri, GlK'in kapalı salon toplantısın- da söylüyordu. Sonra eklediğı başka sözler de vardı: "Ben CIA ajanı değilim. Amerikan yurttaşı da değilim. Varsa bilen Amerikan cüzdanımı koy- sun ortaya. Bunlann hepsi maksatlı, iftira!" Tansu Çiller, öteki iddiaların hepsini yadsıyor, tersine çevirıyordu. Şöyle yağıp gürlüyordu: "Benim CIA ajanı olmam mümkün mü? Onca yıl başbakanlık yaptım. Genel başkanlık yaptım. Genel başkanlık yapıyorum. Böyle bir şey olsay- dı bu görevlerde olur muydum? Devlet de hükü- metde ellerinde. Ne varsa çıkarsınlar ortaya. Ama bunlann altında kalacaklar. Mahcup olacaklar. Ben, PKK ile mücadelede canımı ortaya koy- dum. Ama PKK'yeyakınlığı tesciledilen Perinçek gibi adamı, devlet ciddiye alıyor." Konuşmasının burasında "devlet, ip" gibi söz- ler ediyor. insanların politıkaya girişteki amacına da değiniyor, özellikle ip üzerinde duruyor: "In- sanlar politikaya girdiklerinde iplerini deyanların- da taşırlar. Ben de ipımi yanımda taşıyorum. Kar- şımıza anaları öldüren PKK çıktı, mücadele ettık. Tarih yazdık." Burada Menderes'in çok sıkıştığı günlere de- ğinmek gerekır. Menderes, bir izmır gezısınde ya- kınlarına "tahkikatencümenı"n\ kaldıracağını, er- ken seçime gideceğını söyler. Ancak bir encümen üyesi daha önce davranır, "Encümeni; Meclis kur- du, Meclis kaldırır" diye bir şeyler söyler. Mende- res buna çok kızar. Ne çare ki encümen üyesi ön almıştır. O günlerde kurtuluş seçımdir ve encümenin kaldırılmasındadır. Geç kalınmıştır. ismet Paşa da kurtuluşu erken seçımde bulur. Haber gönderır: "Erken seçım kararı versın, mu- halefeti keseyim." Bu söze de uyulmamıştır. Ça- re; Çiller için "istifa"d\r, ama geç kalınmıştır. Sadrazamın iki kaftanı varmış; biri bayramlık... B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS SOLDV» SAĞA: 1/ Lunapark, panayır gibi yerlerde numa- ra ya da renk üzenneparaya- 3 tırılarak oyna- nan bir şans oyunu. 2/ Karak- ter... Güney Amenka'da ya- " şayan in gövde- li ve parlak renklı bir papa- ğan. 3/ trı ve uzun tanelı bir üzüm cinsı... Şarkı kü tur- 4/ Sahıp... Yazınsal yapıtlar üreten kımse. 5/ Bir duygu ya da düşün- 2 ceyı söz ya da yazıyla 3 bildırme. 6/ Halk dılin- 4 de mısır ekmeğıne \eri- len ad. . BelırtT. 7/ Ağn Dağı'na verılenbırbaş- 6 ka ad... Bir bağlaç. 8/ Toprağı kazıp siper \ ap- g mak. 9/ ABD'nın bir eyaletı. y YUKARIDAN AŞAĞIY-V: 1/ Kımı azgın ha>\anların du- daklanna ya da burnuna geçınlen demır halka. 2/ Doğu Anadolu"da bir ırmak... "Kadd-ı dıldâra kımı dedi kımı elıf ' Herkesın maksûdu bir amma nvayct muhte- lıf" (Kanunı Sultan Süleyman) 3/ Bir ınüzık türü... Ka- rışık renklı. 4/ Yunanıstan'da manastırlanvla ünlü \arı- mada. 5/ Yurdumuz denızlerinde yaşayan, etı le^zetlı bir balık. 6/ Bir aygıtın ışlev ışıni engelleyen bozukluk... Gü- neş doğmadan öncekı alacak karanlık. II Baryum cle- mentinin simgesı... Gelecek... Fas'ın plaka işaretı. 8/Gü- ney Anadolu'da yaşayan Türkmenler arasında yay gm tel- lı bırçalgı. 9/ Kale handeğı... Yankı. ERDEMLİ ASLİYE HUKLK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996 4 Davacı Malıye Hazinesi vekili tarafından da\alılar Cennet Ersöz mırasçıian Elıf Dudu. Hüseyın Ersöz. Süleyman Ersöz. Alı Ersöz. Alı Dudu. Ümmü Düdü. Mahmut Dudu, Alıme Ersöz. M. Ali Dudu. Avşe Kara- lar, Hunye Dudu aleyhıne açılan ış bu tapu ıptalı \ e tes- cil davasında verilen ara kararı gereği Davalılar adına Silıfke ilçesı. Böynu lnceli köyü adreslerıne yapılan teblıgatların bila ıkmal iade edıldıği, C. Savcılığı tahki- katı netıcesinde teblıgata yarar adreslenne rastlanma- dığından: Davalıların 5.11.1997 günü saat 09.00'da mahkememizde yapılacak olan duruşmada bizzat ken- dilen hazır bulunmalan veya bir kanunı \ekille temsil ettirmeleri, aksi takdırde duruşmanm yokluklarında de- vam edip karar venleceğı davetıye yerıne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 19.6.1997 Basın: 31286 ERDEMLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996 585 Davacı Malıye Hazinesi vekili tarafından davalılar Fatma Karataş. Mehmet Karataş vs. aleyhine açılan iş bu tapu ıptalı ve tescil davasında: Davalılar Fatma Ka- rataş ve Mehmet Karataş adına çıkartılan davetıyenın bıla ıkmal ıade edıldıği, C. Savcılığı tahkıkatı netıce- sinde bulunamadıklarından. Davalılar Fatma Karataş ve Mehmet Karataş 5.11.1997 günü saat 09.00"da yapı- lacak olan duruşmada hazır bulunmalan veya bir ka- nunı vekıile temsil ettirmeleri. aksı takdırde dııruvna- nın yokluklarında devam edıp karar venleceğı hususıı teblıgat yerıne kaim olmak üzere ilanen teblıâ olunur 19.6.1997 Basın: 31289
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle