04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22TEMMUZ1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Güneş Taner ve Chhibber İSO'da konuşacak • Ekonomi Servisi - Bu ay başında Dünya Bankası Türkıye Departmanı DirektörlüSü'ne getirilen Ajay Chhibber ile Devlet Bakanı Güneş Taner Istanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin temmuz ayı konuklan olacaklar. İSO Odakule Salonu'nda yarın yapılacak olan toplantıda. Ajay Chhibber, "Dünya Bankası Kalkınma Raporu 1997-Ekonomide Devletin Rolü" konusunda açıkJamalar yapacak. Taner'in ise hükümetin ekonomik politikalan ve uygulamalanna ilişkin açıklamalarda bulunması bekleniyor. Öğretmenlere hizmet tazminatı • ANKARA (AA) - Devlet Personel Başkanhğt 'tarafından hazırlanan reform taslağında, memurlar ve diğer kamu çalışanlanna. görevin ifa edıldiği yer, çalışma. mahrumiyet ve geçim şartlan ile hayat ve sağlık içm taşıdığı risk dıkkate alınarak Bakanlar Kurulu karanyla aylık ücretın yüzde 40'ını geçmemek üzere hizmet tazminatı ödenmesi hükme bağlandı. Hizmet tazminatının herhangi bir vergı ve kesıntiye tabi olmayacağı de vurgulandı. Oto üpeticileri KDV'ye karşı • GAZİANTEP (AA)- Renault Mais Genel Müdürii Onur Baytok, otomobilde KDVnın arttınlmasının otomobile olan talebi düşüreceğinı sö> ledi. Baytok. KDV'nin arttınlması halınde "otomobile olan talebin düşeceği \e sektörün yeni bir knzle karşı karşıya kalacağı' göriışünü sa\"undu. Otomobilde KDV'nin yükseltilmesinin sektördeki olumlu gelişmeyi tersine çevirebileceğini söyleyen Baytok. istihdamın .da olumsuz etkıleneceğine çekti. TÜRKTRADE'den tıükümete rapor • Ekonomi Servisi- Önol Akalın başkanlı§ındaki TLRKTRADE heyeti, Devlet Bakanı Işın Çelebi'yı ziyaret ederek ihracatla ilgilı değerlendirmelerde bulundu. Çelebf ye. "thracatımızın Durumu ve ,GeIiştirilmesine İlişkin ;Görüş \e Öneriler" ile "Eximbank Uygulamalan • Konusunda Göriiş ve 'Önenler" başlıklı iki rapor l^unan Akalın, 2005 yılı ;ihracat hedefinin lOOmılyar •dolar olması. GSMH içinde • ihracatın payının yüzde 25'e Içıkması gerektığını belirtti. Koç Unisys'den Çin'e yatınm ! • Ekonomi Servisi - Koç- ;Unis>s Bılgisayar ;Sistemleri. Çin Halk •Cumhuriyeti'ne know-how •ihraç edecek. Çin Halk Cumhuriyeti'nde Yan Yun şirketiyle ortak olarak 4 milyon dolarlık tnternet •Servis Sağlayıcısı (ISS) • şirketini kuracaklannı ibildiren Koç-Unisys Genel ;Müdürii Bülent Gönç, "ISS şirketı Çın'in orta öğretim ;kurumlannda öğrenim •gören öğrencılere Pekin'den başlamak üzere Intemet lüzerinden bilgisayar destekli ;eğitim verecek. Aynca •Halkın Günlüğü gazetesini •dünva ajanslanna Internet 'üzerinden bağlayacak" dedi. Açıklama M TEAŞ Genel İMüdürlüğü. gazetemizin l ,Haziran İ99 7 tarihli Isayısında yayımlanan "'Çayırhan Antma Tesisf nde Fıyasko" başlıklı haberle ılgıli açıklama yaptı. Açıklamada. "Çayırhan T'S 'Baca Gazı Antma Tesısi'nin temınat koşullannın yenne •getinlmediğı gerekçesiyle kabul edilmediğı. de\ lete •verdiğı aylık zararın 75 milyar lira olduğu, tesisin beklenen düzeyde çalışmadığı ve uygun teknolojiyi taşımadığı. konsorsi>Tjmca kesin kabulün yapılması için TEAŞ'a yönelik baskıları arttırdığı, bazı bürokratlara çıkar teklif edere süreci hızlandırmaya çalışıldığı iddiaları yer almaktadır. Söz konusu iddiaların tamamı yanlış ve asılsızdır" deniidi. İstanbullu işadamlan, Bülent Ecevit'in gümrük birliği açıklamasına sert tepki gösterdi 4 GETden dönüs olmaz'FtLİZ GIMÜŞ Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in Türkiye'nin Avrupa Bırliğı'yle (AB) gerçekleştirdiği gümrük birliğını, Bakanlar Kurulu'nda yeniden değerlendireceklerine ilişkin açıklaması. iş çevTelerinde endişe yarattı. Iş çevreleri. "Türkiye dikkatli olmalı. Zarar getirecek uygulamalarla AB'yi tehdit etmemeliyiz. Kıbrıs konusu da AB üyeliği ile ilişkilendirilmemeli" uyansında bulundu. Türk Sanayıcılen ve İşadamlan Derneği (f ÜSİAD). Iktısadi Kalkınma Vakfı(lKV), Istanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye lhracatçılar Meclisi (Tl.M), Istanbul Tekstil ve Hammadde lhracatçıları Birliği (İTHİB) gibi iş dünyasının önde gelen kuruluşlan. AB ile gümrük birliği ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in politikalannı yakından izlıyorlar \e bu konuda hükümetle kendilen arasında bir konsensus sağlanmasını istiyorlar. Ecevit ve Cem'in önceki gün KKTC'de gümrük birliğiyle ilgıli olarak. "İyi müzakere edilmediği. muhalefetteki kavgılarının oluştuğu, Türkiye'nin bundan zararlı çıktığı ve AB'ye tam üyeliği ancak KKTC ile birlikte olursa kabul edecekleri" yönündeki açıklamalanna karşı iş çevreleri, gümrük birliği hassasiyetinin doğru olduğu, ancak Türkiye'nin hata yapma lüksü olmadığı yönünde bırleşiyorlar Muharrem Kayhan: (TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı) "Hükümetin gümrük birliği konusunda hassasiyet göstermesi doğrudur. Ancak bu konuda 30 yılı aşkın bir süreç geride bırakılmıştır. Her aşamada ortaya çıkan sorunlar kendi içinde değerlendirilmelidir. TÜSİAD, AB'ye tam üyelik yolunda bir aşama olarak gördüğü gümrük birliğinin gerçekleştirilmiş olmasının, Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarına uygun olduğu görüşünü korumaktadır." EmreCönen (İKVGenei Sekreteri) "Aynca Avrupa Birliği, fevkalade beceriksiz bir dış politika yürüttüğü için, Kıbrıs'ta toplumlararası görüşmeler tam başlamışken ikinci günü Güney Kıbrıs'la tam üyelik müzakerelerini başlatacağını açıkladı. Ama buna reaksivon verirken fevkalade temkinli olmalıyız. Avrupa Birliği'nin hata yapma lüksü var. Ama AB 5 yıl içinde yaklaşık 3 milyara yakjn ECÛ çeşitli kaynaklardan kredi vermeyi taahhüt etti. Ancak AB Konseyi'nde Yunanistan veto ettiği sürece bunlar alınamavacak. Bu bir siyasi skandaldır. Türkiye bunu sonuna kadar kovalamalıdır. Ama bunu yaparken elmalarla armutlan birbirine karıştırmamak gerekir. Kendimize zarar verecek şeylerle AB'yi tehdit etmenin de pek bir anlamı yok." Evrensel Erdoğan flTHlB Yönetim Kurulu Başkanı/ "İthalat artmış. ihracat azalmış eleştirisi doğru değildir. Türkiye'nin ithalatında hiçbir zaman tüketim harcamalarının payı yüzde I5'in üstüne çıkmıyor. Yani geri kalan ithalatımızın yüzde 85'i yatınm malıdır. Bunlar olmazsa yatırımlar da durur. Aynca gümrük birliğinden önce 1995 ithalat rakamları reel rakamlar değildir. Herkes fazla >ergi ödememek için dışandan düşük fatura getirdi. Gerçek ithalat rakamlan I996'da oturmuştur." Mehmet Yıldırım (İTO Yönetim Kurulu Başkanı) "Türkiye, kişilere endeksli bir dış politika güdemez. Öncelikle devletin bir kurumsal anlayışı olmalı. Her hükümete göre değişken bir politika güdülemez. Böyle bir ülkenin dış politikasına kimler gmensin. Ancak Türkiye. gümrük birliğinden beklentilerini bugüne kadar alamadı. bunda hemfikirim. Ama Türkiye kendi üzerindeki sorumlulukları verine getirmiş bir ülke değil. ınsan hakları bir vana, gümrük kanunu. uvum yasaiarı çıkarılmadı. Önce kendi kapımızın önünü süpürelim." Okan Oğuz (TtMBaşkanu "Kıbrıs Türkhe için milli bir sorundur. Türkiye'nin AB'nin bu yaklaşımı karşısında sessiz kalması beklenemez. Çünkü bu tutum açıkça AB'nin Kıbrıs politikasına dışandan müdahalesidir. Ancak bu sorunun. Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkiler masaya yatırılmadan çözülmesini tercih ettiğimiz bir yoldur. Kıbrıs sorununun gümrük birliği >e AB üveliği ile ilişkilendirilmesi kabul edilmemeli." Cümrük birliğinin 1 yıllık tablosu İhracat durdu ithalat patladı TÜSİAD Başkanı Kayhan. TİM Başkanı Oğuz. İTO Başkanı Yıldırım. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, gümrük birlığine girdigi 1996'da Avrupa Birliği ülkeleri ile yürüttüğü dış ticareti ithalat ağırlıkh olarak sürdürebildi. 1995 'te 5 milyar 783 milyon dolar olan AB ülkeleri ile ticarette Türkiye aleyhine oluşan açık 1996 yılında 10 milyar 850 milyon dolara kadar çıktı. Aynı yıl AB 'ye ihracat yalmzca yüzde 3.7 oramnda artarken. ithalattaki yükseliş yüzde 32.5 'e ulaştı. Dış Ticaret Müsteşarhğı verilerıne göre. Türkiye gümrük birliğine girdiği 1996 yılında, AB ülkelerine olan ihracatım çok sınırlı düzeyde arttırırken, ithalatta patlama yaşandı. Anti-damping soruşturmaları AB ülkelerine 1995yılında 11 milyar 78 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen ihracat 1996 'da yalmzca yüzde 3.7 oramnda artarak 11 milyar 485 milyon dolara çıktı. AB ülkelerinden 1995'te 16 milyar 861 milyon dolar düzevinde olan ithalat ise yüzde 32.5 oramnda artarak 22 milyar 335 milyon dolara yükseldi. AB yle dış ticarette, 1995 yılında yüzde 65 7 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 51.4 düzevine kadar düştü. AB, Türkiye nin en önemli ihracat ürünlerinden olan ve gümrük birliğındeki en avantajlı mallardan kabul edilen, polyester iplik, polyester sentetik tekstil, pamuk ipliği ve beyazlatılmamış ham bezde anti-damping soruşturması açtı. Türkive 'nin gümrük birliğiyle kotaların kaldırılması sonucunda büyük ihracat artışı beklediği bu ürünlere soruşturmalar nedeniyle ek vergiler kondu. A B polyester iplikteki anti- damping soruşturması sonucunda bu ürüne olan vergi uygulamasını 5 yıl uzattı. Polyester sentetik iplikteki soruşturmanın sürdürüldüğü bıldirildı. Beyazlatılmamış ham bezde geçen yıl başlatılan anti-damping soruşturması sonucunda vergi uygulaması başlatıldı. Pamuk ıpliğinde sürdüriilen anti-damping soruşturması ancak mart ayında tamamlandı. AB, Türkiye nin avanta/lı olduğu, üyesi olan Ispanya da büvük pazarı olan salça ile Yunanistan ve Italya da çok üretilen zeytinyağım işlenmiş tarım ürünü kapsamma almavarak, gümrük birliğinin dışında tuttıı. tzmir Ticaret Odası Başkanı 'ndan Ecevit 'e destek 'AB'ye tavır alınmalı'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- tzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, AB'nın Türkıve'ye karşı sürekli adil olmayan tav ır sergilediğini belirterek. "Bunun değiştirilmesi gerekiyor. Aksi durumda Türkiye AB ile tüm ilişkilerini yeniden değerlendirme\e almak zorundadır" dıye konuştu. Türkiye'nin 2000 yılına değin AB'ye tam üye olarak alınması için önerilen 6 ülke içinde yer almaması tepkilere neden oldu. Demirtaş. AB'nin Türkiye'ye karşı olan tavnnı net olarak koymaya başladığını söyledi. "AB aklını başına devşirip, Türkiye için yapıcı bir tavra girmeİidir" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aksi durumda Türkiye, Gümrük Birliği'ni yeniden gözden geçirdiği gibi, küreselleşme sürecinde hem bölgesel potansiyelleri hem de diğer ekonomik bloklarla ilişkilerini daha çok geliştirmeye yönelmek zorunda kalacaktır. AB, Türkiye'ye karşı hep adil olmayan bir tavır sergiledi. Bunun değiştirilmesi gerekiyor. Aksi durumda Türkiye, AB ile tüm ilişkilerini yeniden değerlendirmeye almak zorundadır. Dinamik bir ekonomi \e başarılı bir iş dünyasına sahip olan ülkemizin koyacağı tavır ülkelerinde ne etki yapar bunu düşünsünler." Kombassan Petlas'ta lokavt oyunu FARUK ATAAY KIRŞEHİR-TürkMimar ve Mühendis Odalan Birliği (TMMOB) Başkanı Ya\uz Önen. Petlas'ı satın alan Kombassan Holding'in satış sözleşmesindeki yükümlü- lüklerini verine getirmediği- ni, işçi sayısı ile ücretleri azalt- mayı ve işçileri taşeronlaştır- mayı amaçladığını söyledi. KİGEM Genel Sekreteri İlter Ertuğrul, cuma günü lokav - ta hazırlanan Kombassan'ın satış sözleşmesine göre 3 yıl süreyle lokavt ilan edemeye- ceğini bildirdi. TMMOB Başkanı ile ve KİGEM Genel Sekreteri grev- deki Petlas işçilerim ziyaret et- ti. Petlas'ın önünde açıklama yapmalannajandarmanm izin vermemesi üzerine Petrol-lş Sendikası Kırşehir Şubesi önünde açıklamayı okuyan Önen ve Ertuğrul. 1000 işçi- ye seslendi. Önen. "Neo-libe- ral politikaların en önemli araçlarından birisi de özel- leştirmedir" dedi. KİGEM Genel Sekreteri Ertuğrul. Petlas'ın Kombas- san'a satışının yasadışı oldu- ğunu belirterek "Anayasa Mahkemesi, Özelleştirme Yasası'nın 2 maddesini ip- tal etti. Biz de l'i ihaleyle. 2 'si de satışla ilgili 3 dava aç- tık" dedi. Petrol-lş Sendikası Eğitim Sekreteri İlyas Köstekli. "Kombassan sendikalı iş- çiye alışık değil, bunu öğ- renmek zorunda" görüşü- nü dile getirdi. TPAO'da son dört yılda 4 bin 300 işçiden 2 bin 500"ü zorunlu olarak emekli edildi. Batman yeniden işçi kentine dönüştürülüyor TPAO'da 'zorunlu tensikat'a son verilecek ARİF ASLAN BATMAN - Türkiye Petrolleri Anonim Onaklığı (TPAO) Bölge Müdürlüğü'nde son dört yıl ıçerisınde 4 bin 300 işçiden 2 bin 500'ünün zorunlu olarak emekli edılmesi ve yerlerine kimsenin alınmaması tepkilere neden oluyor. ANAP Batman Milletvekih Ataullah Hamidi. uzun yıllardır süren zorunlu emekliliğe son verileceğını ıleri sürerek "TPAO'da çalışanlara yönelik zorunlu, erken emekliliğe son verilmesi konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer ile görüştüm. Bakan da bu konınu incelemeye aldığım söyledi. Yapılacak çalışmalar sonucunda erken emeklilik uygulamasına son verilecek. Daha önceki hükümetimiz döneminde >aptığım girişimler sonucu erken emeklilik uygulamasını kaldırmıştık. Ancak bizden sonra gelen hükümet bunu yeniden başlatti" dedi. ANAP Millenekıli Hamidi, Türkiye "nin en büyük petrol kenti Batman'ın işçi kenti iken emekli kentine dönüştürüldüğünü de \ urgula} arak "Batman petrol ve işçi kenti olarak biliniyor. Batmanlılar rahat olsun: bu kenti yeniden eski haline kavuşturacağız" dıye konuştu. TPAO Genel Müdürii Sıtkı Sancar, Batman"daki Batı Raman sahasının geliştirilmesi için ABD'lı Chevron, Arco ve Texaco'nun teklifleri olduğunu belirterek "Bu projeyi kendi önlerine açacağız ve üzerinde çalışmaya başlayacağız1 ' dedi. Sancar. bu sahanın 1961 yılında kendilen tarafından keşfedilip üretime alındığını, şu anda Türkiye'nin en büyük petrol sahası olduğunu vurgula\arak şunlan söyledi: "Yaklaşık 2 milyar varil petrol rezervi olduğu biliniyor. Üzerinde 400'den fazla kuyu olan, günde 11 bin küsur varil üretim yapan bir saha. Bizim düşündüğümüz, Batman'daki rafineriyi de içine alacak bir entegre projedir. Projeye ilgi duyan şirket sayısı giderek artıvor." Tarım Bakanı Tasar 'TMO'nun alımlan haftalık ödenecek' GAZİANTEP (AA) - Ta- nm \e Köyişleri Bakanı Mus- tafa Taşar, ülkenin ağırlık- lı bir sektörünü oluşturan ta- rımda. üretıciye "alın teri kurumadan". emeğının kar- şılığını vermeyi hedefledık- lerini bildirdi. Taşar, göreve atandığı gün- den bu yana en çok üzerinde durduğu konunun, çıftçinin alın teri kurumadan, karşılı- ğını zamaaında almasını sağ- lamak olduğunu vurguladı. Ürün bedellerınm ödenmesi konusunda yaşanan gecikme- lerin. çiftçi gelirlerinde reel olarak kayıplara neden oldu- ğunu vurgulayan Taşar. söz- lerini şöyle sürdürdü: "Üreticilere ödediğimiz miktar. 51 trilyon liradır. Yarın da < bugün) 26 trilyon lira çiftçilere aktarılacak- tır. Bir kısmı 1995 ve 1996'dan olmak üzere, çift- çilere bugüne kadar öden- meyen ve biriken teşvik ve destekleme mahiyetindeki üreticilerin 24 trilyon lira alacağı, kaynağı temin edi- lerek ödenmiştir. 3 hafta içerisinde toplam 77 trilyon lira çiftçilere ve üreticilere aktanldı. Bu ödemeleıie bir- likte, üreticilere TMO'nun hiçbir borcu kalmadı. TMO alımlan devam ediyor ve alım bedeüeri en geç bir haf- ta içinde ödeniyor." Bakan Taşar." 1997-1998 döneminde, hububat piyasa- sına kesinlikle müdahale edil- meyeceğini, hububat fiyatla- nnın tamamen serbest piya- sa şartlanndaoluşacağını be- lirtti. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Sulandırma Refah'ın en bilinçli televizyon kanalı Kanal 7'nın kendilerinden olmayan konuklan, nedense hep en demokrat, en uygar geçinenlerden, yeni dün- ya sömürü düzeninin, liberalızmin en ateşli sa- vunuculan. Ya da doğal olarak yeni hükümetin yumuşak karnını oluşturan konuya göre seçil- miş kişiler. ANAP'lı, gönülleri merkezsağda değil, şeriat- ta kalmış milletvekilleri çıkarılıyor, imam-hatip or- ta kısımlarının kapatılmasına izin verilmeyeceği konusunda bırtür "iman tazeleme"s\ yapılıyor. Satır aralarında da değil doğrudan ANAP'ın bu okulların kapatılmasının yanında bir misyon üst- lenemeyeceği, bütün okullarda en iyi dinı eğiti- min zaten öncüsü olduğu, koalisyon ortaklığı, ık- tidar koşullarında zorlanırsa zaman kazanmak üzere, en kötüsü ile uygulamanın bir yıl sonraya bırakılmasını sağlayacağı anlatılıyor. Bakanlar Kurulu'nun henüz toplanmadığı ve karar ıçeriği bilinmeyen saatlerde bu yazıyı yaz- maya çalışırken, siz yazıyı okurken hepimiz için bilinen olacak Bakanlar Kurulu kararını bu anlam- da yorumlamak zorunda olduğumuzu düşünü- yorum. Süsleme sözler ne olursa olsun. REFAH- YOL'un gidişinde ve yeni hükümetin oluşumun- da önemli can damarlardan biri olan laik, 8 yıllık kesintısız eğitim konusunda, çok anlarnlı bir çark edışın. sulandırmanın yaşanmaktaolduğunun al- tını çizmek istiyorum. Bu arada Amerikancı liberallerin, Amerika'yı kaynak yaparak çok sık kullandıkları "islami de- mokrasi" sloganı yine pek güncel. ABD'nin "Ke- malizm"öen rahatsız olduğu, "Islamı demokra- s/"den yana olduğu, ABD kaynaklı gazetelerin yo- rumlarından alıntılarla anlatılıyor. Refah kapatıl- dığı takdirde, Türkiye'yi AB'de Amerika'nın bıle savunmakta zorlanacağı söyleniyor. Refah'ın san- dıkta çoğunluğu alarak anayasa içinde görüşle- rinı yasallaştırabileceğı, Türkiye'nin mısyonunun, Islamı, demokrası ile bağdaştıracak yaratıcılığı ba- şarma olduğu vurgulanıyor. Daha önce de Refah'ın iktidara alınarak yu- muşatılmasının savunuculuğunu yapanlar, şim- di de Refah'a özeleştiri yapması çagrısında bu- lunuyorlar. REFAHYOL'un gidişinin bayraktarlığı- na da soyunmuş olmalarını, "Çiller'in kabul edi- lemez densizlikleri, Erbakan ve Refah 'ın açgözlü kumarına, Türkiye'yi tehlikeli bir kutuplaşmaya sürüklemesine.. tepkı" olarak açıklıyorlar. Buna göre, Refah kapatılmayı beklemeden özeleştiri yaparak demokrasinin karşısındakı fı- kirlerin partisi görüntüsünden kurtarılması yeter- li. Çiller'in de "mağdur" rolü ile puan topladığı. iktidardan düşürüldüğüne göre sadece CIA de- ğil bütün konularda üzerine gidilmesinde yarar olmadığı açık açık savunuluyor. Amerikancı lıberaller Yılmaz hükümetinin as- lında Özalizmin hortlatılması nitelığindeki eko- nomi kadrosu ve icraatı ile programlarından çok hoşnutlar. Ancak koalisyonun "Özalizme" teslim olan ekonomideki yüzüne karşılık, askerlere, MGK kararlarına, Ecevit'in, hatta Cindoruk ve Yılmazın kimliklerıne dayalı gelişebılecek gündem ve ka- rarlarla oluşabilecek öteki yüzünden çok ürktük- lerı de besbelli. Doğrudan hiç söylenemeyecek, ama Çiller ve Erbakan'ın, kendileri yanarken herkesi de yaka- bilecek, her tür şantaja açık kişilikleri, kırli çama- şırlann üzerine ciddi ciddi gidilebilse ortaya çı- kabilecek kirliliklere bir yerlerden bulaşmış olma gerçeği, çok fazla insanın ve çıkar grubunun uy- kularını kaçırıyor. Şöyle bir etrafımıza ciddi ciddi bakalım. Yıl- maz hükümetinin oluşumunda ittifak eden güç- ler, ciddi ciddi bir çeteierle hesaplaşmaya gidil- mesini isteyebilirler mi? Bırakınız bulaşıklığı, doğ- rudan çeteler sorumluluğu içinde olan öylesine çok kişi ve çıkar grubu var kı. Yine REFAHYOL'un gidişinde ittifak yapmış. şeriat karşıtı görünen cephede, şeriatın bugüne kadarki gelişmesinde katkıda bulunmuşlar çoğun- lukta değiller mi? Bu güçler ciddi bir hesaplaş- madan yana olabilirler mi? Bir de Sam Amca'yı rahatsız edebilecek ge- lişmeler var ki.. 12 Mart, 12 Eylül'de solu silindır gibi ezmek, IMF, Dünya Bankası reçetelerinin uy- gulatılması ortamını yaratmak, demokrasiyı da- raltmak üzere gelmiş, aslında Kemalizme ihanet çizgisindeki askerı müdahaleler Sam Amca'nın hoşuna gider, gizli ve açık desteğini alırdı. Bu kez rol daha çok 1960 çizgisine uyuyor ve Tür- kiye'yi 1960 sonrası, demokratikleşme sürecıne çekebileceği izlenıminı veriyor. Gerek askerier, ge- rekse sivil cepheden gelen istemler, en azından daha kimlikli, bağımsızlıkçı, iç ve dış politika eğı- limini gösteriyor. AB'nin Türkiye üyeliği ve Kıbrıs konusundaki olumsuz kararlarının ardından gelişen, K. Kıbrıs ile bütünleşme, gümrük birliği koşullarını göz- den geçirme stratejileri, Çiller'in her gün attığı "va- tan, millet, Sakarya", Erbakan'ın "Lıbya, Iran ile yakınlaşma" politikalarından çok daha fazla ola- rak Sam Amca'yı rahatsız ettiği kesin. Amerikancı liberallerin hızlaağızdeğıştirmeieri. her konuyu sulandırmak üzere harekete geç- melerı bence hiç de bir rastlantı değil. İzmir'de suya yüzde 11.9 zam İZMİR (AA) - İzmir'de su ve atıksu ücretlerıne. 1 temmuzdan geçerli olmak üzere yüzde 11.9 oramnda zam yapıldı. İzmir Su ve Kanalizasyon İşleri (İZSU) Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden vapılan açıklama>a göre. >enı ayarlama sonrası suyun metreküp fiyatı, konutlarda 0- ! 0 metreküp arası için 53 bin lira, 11 -20 metreküp ara.sı için 185 bin lira olarak belırlendı. Sanayi aboneleri ıçın ise yeni fi> atlar 0-50 metreküp arası ıçın 332 bin lira. 51 - 100 metreküp için 554 bin lira oldu. Nami Çağan'a ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Resul Akay. yeni Çalışma \e Sos- yal Güvenlik Bakanı Nami Çağan'ı ziyaretinde. Me- murSendika Yasasrnıntoplusözleşmevegrev hakkı ko- nusu gündeme getirilerek geciktirilmemesı gerektığinı söyledi. Akay. yasal çahşmalann yapılabılmesi için TBMMnın tatilının ertelenmesini ısterken "1997 yılında kamu çalışanlarının sendikal haklarını tanıyan bir bakan olarak tarihe geçmenizi çok arzu ediyoruz" dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle