Katalog

15TEMMUZ1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yangısız infazjara suç duyırusu • İstaıbul Haber Servisi - 12-14Temmuz 1991 tarihinds İstanbul ve Ankarada 12 kişinin ölümüyte sonuçlanan operasyonlan gerçeklcştiren polisler ve dönemn emniyet yetkıliUrinın yargılanması için suçduyurusunda bulunuliu. Sultanahmet Parkı'ndabirbasm açıklaması yapan Haklar ve Özgürlüder Platformu Sözcüsü Oya Gökbayrak, dönemin tstanbul Emniyet Müdürii Mehmet Ağar, tçişleri 3akanı Mustafa Kalemlı, Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan, Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın da operasyon emrini \eren kişiler olarak yargılanmasını istedi. Basın ozgurlugu için toplantı • istanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyetı'nin (TGCı girişimıyle yann Adalet Bakanlıgı'nda basın suçundan hükümlü gazetecılerin serbest bırakılması ile ilgili bir toplantı yapılacak. TGC'den yapılan açıklamada, cemiyetin isteğinin, af değil, yasalardaki aksaklıktan doğan ve demokratik hukuk devleti anlayışına aykın olan bir haksızlığın giderilmesi yönünde olduğu bildinldi. TÜPkiye'nin Bosna isteği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye. Bosna'da yaklaşık 3.5 yıl süren savaş sırasmda "savaş suçu işleyen' kişilerin adalet önürıe çıkanlması gerektigini bıldirdi. Dışışleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı. dün kendisine yöneltılen bir soru iizerine yaptığı açıklamada. savaş suçlusu olarak aranmakta olan iki kişinin Bosna- Hersek'te konuşlu SFOR güçlerir.ce ele geçınlmesınin önemli bir gelişme olduğunu bıldirdi. PKK'lilerden saldıpı • ANKARA (AA)- Erzurum'un Çat ilçesinde, bir grup PKK'li gasp etriklen mınibüsü ateşe verdi. Araç sürücüsü Cemal Razi'yi. Parmaksız ve Kaplıca köylen arasındaki Terek Tepe me\ kiinde bırakan terönstler. 10 kilometre sonra minibüsü ateşe vererek olay yerinden kaçtılar. Elazığ'ın Alacakaya ilçesinde de bir grup PKK'li krom nadeni ocağına saldırarak ateşe verdi. Özel koruma görevlilerinı etkisiz hale getiren saldırganlar maden ocağını ateşe verdikten sonra kaçü. PKK'lilerin yakalanması için her iki bölgede de operasyonlann sürdürüldüğü bildinldi. Kaçak Kuzey Iraklılar • ÇEŞME (AA)- Gizlendiklen konteyner içerisinde feribotla Italya'ya kaçmak isteyen 20 Kuzey Iraklı. Izmir'in Çeşme ılçesıne geri gönderildi. Italyan yetkililerin. bu kişileri ülkelerine kabul etmeyeceklennı bıldirmesi üzerine. dün öğle saatlerinde Çeşme Limanı'na giriş yapan feribottaki Kuzey Iraklılar, Çeşme polisine teslım edildi. Çeşme Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, yasadışı yollardan kaçmak isteyen söz konusu kişilerin. Izmir Emrıiyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne sevk edileceğini kaydetti Basm kuruluşlannm temsilcileri, yetkililer ile temaslannı dün de sürdürdü 'Yazarlar serbest kalacak'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yar- dımcısı Bülent Ece\it, hü- kümetin atacağı ilk adımm hapisteki gazeteci ve ya- zarlann serbest bırakılma- sı olacağını \urgulayarak, gerekli anayasal değişik- liklerin temmuz ayı sonu- na kadar yapılacağını söy- ledi. TBMM Başkanı Musta- fa Kalemli. cezası kesınle- şen yazıişleri müdürlennın affına olanak sağlayan ya- sa önerisinin gelecek hafta TBMM Adalet Komisyo- nu'nda görüşüleceğini bil- dirdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da düşünce ve basın özgürlüğünün gü- vence altına alınmasının her türlü tartışmanın üze- rinde olduğunu vurguladı. Başbakan Mesut Yıl- maz, gazeteci Işık Yurt- çu'nun serbest kalması için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerınafyetkisini kul- lanacağım söyledi. Basın Konseyi, Gazetecileri Ko- ruma Komitesi, Uluslara- rası Basın Enstitüsü, Sınır Tanımayan Gazeteciler Ör- gütü ve Türkiye Gazete Sa- hipleri Birliği temsilcileri. dün Kalemli, Yılmaz, Ece- vitve Baykal'ı ziyaret et- tiler. Kalemli. parlamento- ya basında ıyileştırmelerle ilgili gelecek yasalan TB- MM Başkanı olarak hızla Meclis'ten geçirmek için elinden gelen gayreti gös- tereceğini belirterek. ara- lannda Işık Yurtçu'nun da bulunduğu çok sayıda ya- zıişlen müdürünün affına olanak sağlayan yasa deği- şikliğinın önümüzdeki hafta TB- MM Adalet Komisyonu'nda ele alınacağını söyledi. Kalemli, bütün partilerin üze- rinde uzlaşma>a vardığı bu yasa değişikliğinin en kısa zamanda Meclis'ten geçirileceğine inandı- ğını vurguladı. Yabancı bir gaze- tecinin "Göktepe'nin katili olan polislerin hâlâ yargı önüne çıkanl- mamasını nasıl karşılıvorsunuz" sorusu üzerine Kalemli, bu kişile- re yargının gerekli cezayı verece- ğini sandığını söyledi. Kalemli, bütün mesleklerde ol- duğu gibi emniyet görevlilerinin eğitiminin de önemine değinerek, "Birkaç kişinin hatası yüzünden ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Yeni hükümerin ilk icraatı: Benzine yüzde 32 zam! bütün emnheti suçlayamayu. Tür- kiye'de Metin Göktepe olayıyla il- gili yargı karannı vtrecektir. TB- MM de bu konuda bir araşörma komisyonu kurmuş ve raporunu ilgili yerlere üetmiştir" dedi. Yılmaz da dün basın örgütleri temsilcilerini kabulde yaptığı ko- nuşmada. 55. hükümetin basın öz- gürlüğü önündeki engellerin kal- dınlmasını hedeflediğinı belırttı. Yılmaz. dığer gazetecılerin ser- best bırakılması konusunda ana- yasanın 14. maddesinin engel oluşturduğunu kaydederek, bu ko- nuda çalışmalann sürdürüldüğünü anlattı. Ecevit, Türkiye'de çok sayıda gazetecinin hapiste kalması. kötü muamele görmesinden rahatsızlık duyduğunu kaydederek. hükümet olarak gazetecılerin bir an önce serbest bırakılması ıçın çalıştıkla- nnı belirtti Bu konuda anayasal engelltrin bulunduğuna dikkat çe- ken Ecsvit. gerekli değişikliklerin yapılacağını belirtti. Ecevit. "İlk adım hapisteki ga- zeteci ve yazarların bırakılması, ikincisi ise yasaların geüştirilmesi- dir. Tiirkiye'de adaiete karışma- mız (tıümkün değil, ancak yasala- rın uvgulanmasından çıkan sonın- lar var. Cöktepe olayında olduğu gibi bir yıldır dava hız kazanama- dı. Özdlikle gazeteciler üzerinde işkence, dayak türünden uvgula- malann bir an önce durduruima- sı için sıkı adımlar atacağız" dıye konuştu. Ecevit. atacakları adım- dan yalnızca gazeteci ve yazarla- n değil düşünceleri dolayısıyla ha- piste yatan herkesın yararlanması- nı sağlamaya çalışacaklannı bil- dırdı. Ecevit. bir yabancı gazetecinin. Işık Yurtçu'nun temmuz ayı sonu- na kadar serbest bırakılıp bırakjl- mayacağını sorması üzerine, yapı- lacak değişikliklerin yalnızca ga- zetecileri değil yazar ve düşünce suçlulannı da kapsadığını kayde- derck,"Temmuz sonuna kadar bu hallolur" dedi. Çağdaş Cazeteciler Derneği Onursal Cenel Başkanı Işık Yurtçu 'Düşüncesuç değilkiaffedüsin' • Çağdaş uygarlık seviyesi olarak hedeflediğimiz Batı'da, son düşünce suçlusunun 18. yüzyılda hapisten çıktığını anımsatan Yurtçu, halen geçerlı olan 12 Eylül hukukunun. yüzlerce insanı düşüncelerinden dolayı zindanlara attığını, atmaya da devam ettığini söyledi. Işık Yurtçu. İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Gazeteciler Derneği Onursal Genel Başkanı Işık Yurtçu, Batı'da. son düşünce suçlusunun 18. yüzyılda hapisten çıktığını anımsatarak düşüncenin affedılecek bir suç olmadığını söyledi. Işık Yurtçu. Türkiye Gazeteciler Cemıyeti'nin başlattığı kampanya üzerire, hapiste bulunan gezetecilerin serbest bırakılması ile ilgili TBMM'ye getirilen yasa önerisini "desteklenmesi gereken olumlu bir adım"' olarak nıteledı. Yurtçu, düşüncelennden dolayı hapiste bulunan gazetecilerin serbest bırakılması konusunun, parlamento çatısı altında tartışmaya a;ılmasının "önünü açmak gerektiğini'", bu anlamda yapılan ginşımın desteklennıesı gerektiğini lavdetti. Bütün düşünce suçlularının serbest bırakılmasını isteyen Yurtçu. hapiste bulunan gazetecilenn serbest bıralılması ile ilgili yasa önerisinin zenginleştirilmesinde yarar gördüğünü belirtti. Tekirdağ'daki Saray Cezaevi'nde bulunan Yurtçu, hapishanelerinde düşünce suçlusu olarak gazeteci ve yazarların bulunmasının. günümüz Türkıyesi'nın bir ayıbı olduğunu söyledi. Çağdaş uygarlık seviyesi olarak hedeflediğimiz Batı'da, son düşünce suçlusunun 18. yüzyılda hapisten çıktığını anımsatan Yurtçu, halen geçerli olan 12 Eylül hukukunun, yüzlerce insanı düşüncelerinden dolayı zindanlara attığını. atmaya da devam ettiğini belirtti. Yürürlüğe girdiğinden beri ' tartışmalı olan bir hukukun. adaleti sağlamakta zaafa uğradığını kaydeden Yurtçu, düşüncenin Bir suç olmadığını vurguladı. Düşünce ile ilgili evrensel ilkelerin, hukuki düzenlemelerle bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Yurtçu, "düşüncenin affedilecek bir suç değil, yasal düzenlemelerle gmence altına alınması gereken meşru bir insani faalhet olduğu"nu ifade etti. Cezaevleri Gazeteci sayısı çelişkili EVİN GÖKTAŞ ANKARA -Adalet Bakaru Oltan Sunguriu. yazılanndan dolayı cezae\ lennde bulunan gazeteciler ıçın düşünülen af yasası geregınce. hükümlü ve tutuklu gazetecilenn lıstesini çıkarttı. Alınan bılgıye göre Sunguriu, öncekı gün yabancı gazeteciler ve uluslararası basın örgütlerinin temsilcilen ile görüştüğü sırada, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nın, cezaevmdekı gazetecılere ılişkin verdiği rakamlar karşısında şaşkına döndü. Ekşı'ye. bu rakamın gerçeği yansıtmadığını söyleyen Sunguriu, dün de Ceza ve Tutukevlen Genel Müdürü Hüseyin Turgufa talimat vererek cezaev lerinde bulunan gazetecilenn yenıden dökümünün çıkanlmasını istedi. Turgut'un elde ettiği verilerde, halen cezaevlerinde çeşitli suçlardan 84 hükümlü ve tutuklu gazetecinin bulunduğu ortaya çıktı. Ekşı, Sungurlu'ya. yazılanndan dolayı 158 gazetecinin cezaevinde yattığmı sövlemıştı. Sungurlu'nun, Ekşi'nin verdiği listeyı yakın çevresıne değerlendırırken. 158 kışıden 49'unun gazetecılikle hıçbır ılgısınm bulunmadığını. 29'unun adının da tüm aramalara karşın cezaev lerındekı kayıtlarda görülmediğını söylediği öğrenildi. Bakan Sungurlu'nun talımatı ile çıkanlan lıstede. cezaevinde hükümlü ve tutuklu bulunan bazı gazetecılerin adlan şöyle: Ali lhsan Batasul. Bülent BağcL Necla Can. HayTettin Ayan. Şerafettin Kaİkan. Bülent Ecevit Özdemir. Yeter Özcan, Ayfer Arifc. Semiha Topal. Haydar Demir, Gülcan Sanoğlu. Kemal Evciman. Zabit İhemur, tsmail Güneş. Bülent Öner. Ercan Aslan, VI. Erhan ÜnaL Hasan AbaJj. Ozgür GündemogJu. M. Fatih Yeşilbağ. İsmail Beşikçi, Adnan Alp. Vahit Akgün. Halit Valçın. Sadık Çeük. Mehmet Çakar. İsmail Karadağ, Serpil Gürec. Can .\li Türkmen. Birol Abata>, Metin Turan. Mehmet Keşli. M. Erhan ll. Y. Ergun Adaklı. Ayten KavTnaz. Erol Kangal. Fahri San. Şerif Kartoğlu. Sezgin Gedik. Ahmet Özdemir. Muharrem Karademir. Kemal Şahin, L. Onursal Özat Zana Osal, Mustafa Açık. Kazun Albayrak. Haül Aktaş. Mehmet Yazıcı. Hatice Onaran. Naile Tuncer. tbrahim Özer, Bektaş Canse\en. Kemal Topalak. Musa karaman. Sedat Şenoğlu. Bavram \amaz. Mukaddes ÇeKk. Mustafa Akar. Mustafa Kar. Abbas Ka>a. Hasan Ozgür, Devrim Demir. Hajdar Demir, Ocak Işık Vurtçu. Asive Zevbek. Bülent Balta. Kadri Teymur, AüToprak. Recep Maraşh. Orhan Kavcı. Ebru Erkum. Nurettin Şirin. POLntKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Bir Garip Ülke Gözler 55. Mesut Yılmaz hükümetınde... Başbakan Mesut Yılmaz hükümetin üç önceli- ği olduğunun altını çizdi: 1- Kesintisiz sekiz yıllık zorunlu eğitim, 2- Basın affı, 3- Nüfussayımı... Acaba Mesut Yılmaz bu üç önemli konunun al- tını çizerken ne diyordu? "Devletin ekonomideki konumu ve göreviyeni- den tanımlanacak. Hantaldevletyerinegüçlü dev- leti kuracağız... Hükümetin temel ılkelerinden bi- risi şeffaflıktır. Enkaz edebiyatı yapmadan her şe- yi sizinle paylaşacağız..." Haziran 1997 itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 76'dır. Yine haziran sonu itibarıyla bütçe açığı 750 trilyondur. Yıl sonunda bütçe açığının 2.5 katrilyon olması beklenmektedir... Ülke ekonomisi en karanlık dönemini yaşıyor bugün... işsizlik gıderek büyüyor, büyük kentlerin varoş- larında palazlanan 'lumpen proletarya' birtehdit oluşturuyor... Diyarbakır çarşısında 'açlar ordusu' dolaşıyor, Van'dan Elazığ'a, Hakkâri'den Muş'a dek işsiz- lik giderek artıyor. Güneydoğu'dan göç Adana'yı. Içel'i kuşatıyor; lise mezunu gençler ayakkabı bo- yacılığı, hanlardakı çay ocaklarında garsonluk ya- pıyor... Güneydoğu illerinin zorunlu göçle rüfusu ikiye üçe katlanırken devlet oralara savcı, yagıç, öğret- men, doktor, ebe, hemşire gönderemiyor; asker bir yandan PKK ile vuruşurken öte yandan da dokto- run, ebenin, hemşirenın ve öğretmenin de görevi- ni yapıyor... Gerçekten55. Mesut Yılmaz hükümetinin göre- vi oldukçazor... Insan hakları ihlallerinin, faili meçhullerin, kayıp- ların, işkencelerin ardı arkası kesilmeyen; yoksul- luğun giderek arttığı, gelir dağılımındaki adalet- sizliğin farklılıklar yarattığı bir ülkede yaşıyoruz... İki ayrı evrende gibiyız sanki... Bir Etiler. bir de Sultanbeyli... Bir Akatlar, bir de Ümraniye Şaşırtıcı görüntüler insanın yüreğini ağz:na ge- tiriyor... • • • REFAHYOL hükümeti bir yıla yakın iktidarı sı- rasında 'demokratıkleşme' ile ilgili ne yaptı? Sıvas katlıamı sanıklarının pek çoğu yurtdışına çıktı. yaklaşık 4 yıldır süren katliam davası sonuç- lanmadı. Güneydoğu'da köylerboşaltıldı insan- lar zorunlu göçe uğradı, kayıplar, işkenceler, yar- gısız infazlar sürdü, gazeteler kapatıldı, gazeteci- ler tutuklandı. Işık Yurtçu hâlâ cezaevinde. yüzlerce gazete- ci yargı önünde değil mı? Salt 1997 yılının ilk beş ayında yargısız ınfaz, işkence ve faili meçhul cina- yetlerden 101 kişi ölmedi mi? Güne/doğu'daki saldırılarda asker, polıs, savcı, öğretmen katledil- medi mi? Bakıyoruz hem Necmettin Erbakan hem de Tansu Çiller şimdilerde birer demokrasi kahrama- nı kesilmışler, mangalda kül bırakmıyorlar... Erbakan ve Çiller'ın ağızlarına 'demokrasi' söz- cüğünü almamaları gerekir... "Kurşun atan da, kurşun yiyen de bizim için kahramandır" diyen Çiller ile Susurluk olayıyla or- taya çıkan devlet içınde örgütlenmiş 'çeteler' için "Fasa fiso" diyen Erbakan'ın bu ülkeye hıçbir ya- rarı olmamıştır... Şimdi Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'in gün- deminde 'basın affı' var ama yetmez... Cezaevlerinde yaşanan baskı ve zulüm sona er- melidir, devletin görevi, oralardaki tutuklu ve hü- kümlülerin yaşam hakkını korumaktır... Diyarbakır Cezaevi'nde 10 tutuklu ve hükümlü- yü demir çubuklarla öldürenler bugün nıçin yargı önüne çıkarılmamaktadır? Susurluk'un örtüsü kaldırılmadan Türkiye ka- ranlıktan aydınlığa çıkamaz... • • • 55. Mesut Yılmaz hükümetinin önünde Türki- ye'nin önemli yaşamsal sorunları duruyor... Sendikasızlaştırmanın giderek ıvme kazandı- ğı ülkemızde nedense sermaye-emek çelişkisi gözardı ediliyor, demokrasinın temel taşlarından birisi olan sendikal örgütlenme 'çağdışr olarak nitelendiriliyor... Ya Refah Partisi ne yapıyor son günlerde? Diyoriar ki: "Tahrip edecekler!" Kafayı 'imam-hatiplerkapatılacak'atakan şeri- atçıların 'demokrasi veinsan hakları' gibi kavram- larla uzaktan ve yakından ilgisi yok! Dini imanı para' olan yobazlar bugünlerde çok sayıda hastane açıyor, toplu konut sektöründe önemli adımlar atıyor... Özel okullardan sonra, yeni hedef, hastane ve toplu konut... Dikkat!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR ÜZ YAZII ORHAN BİRGİT Dünyanın sayılı basın kuru- luşlannm temsilcileri, cezaev- lerindeki gazetecilerin özgürlü- ğünü bir an önce sağlayacak yasal değişikliklerle ilgili çalış- maları desteklemek amacı ile başkentteler. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve iki Baş- bakan Yardımcısı, Adalet ve Dı- şişleri bakanları ile görüştüler. Ziyaret ettikleri iki siyaset ada- mı daha vardı: Baykal ve Cin- doruk. Bu görüşmelerde, konuk ga- zeteciler, kimi ev sahibini, beri- kinden çok daha beğendiler. A- ma tümünün birden birleştiği ortak görüş, ANASOL-D hükü- metinin en az Türkiye'de oldu- ğu kadar dış ülkelerin kamuoyu tarafından da ilgi ile izlenmek- te olduğu. Bu hükümetin, kendisinden beklenenleri karşılayabilmesi- nin şu günlerdeki en ivedi ko- şulu, bence güvenoyu ile bel- gelenen parlamentodaki des- teğin, eylem haline dönüşme- si. Yani Meclis'e gönderilecek yasaların komisyonlarda görü- Güvenoyundan Sonrası... şülürken, iktidar partilerinin ve onlan destekleyeceğini belirten Cumhuriyet Halk Partisi'nin ço- ğunlukla temsilinin sağlanması. Türkiye Büyük Milet Meclisi içtüzüğü, komisyonlarda tem- sil koşulunu Meclis'teki partile- rin gruplannın varlığı ve sayıla- rına bağlıyor. Bugünkü durumda Doğru- yol, şu ana kadaryrtrdiği kana karşın yani Doğan Güreş ve Mahmut Yılbaş'lı dünkü bilan- ço ile bile Refah Partisi'nin ko- misyonlardaki çoğunluğuna olanak tanıyor. Kader birliği yapmış iki eski iktidar ortağının komisyonlar- daki temsil çoğunluğu ıse Yıl- maz hükümetinin getireceği tüm yasa tasarılannın geri çev- rilmesıni birdoğal sonuç haline getiriyor. Peki ne olacak? Hüsamettin Cindoruk ve Is- met Sezgin, soruyu perşembe gününe kadar çözecek formü- lün kendilerinde olduğunu söy- leyerek yanıtlıyorlar. Yani De- mokratik Türkiye Partisi'nin en geçyanndan sonra grup haline gelmesinin kesınleştiği bildirili- yor. O zaman ANAP + DSP + DTP'\\ ktidar milletvekilleri CHP'li destekle, komisonlarda ve Meclis Başkanlık Divanı'nda çoğunluğu ele geçiriyortar. Oyleyse pazar günü güveno- yu alan hükümetin, partamen- toda yasalara egemen olması için gere-cli koşullann şu anda var olmadığı gerçeğinin altını çizmek, ama perşembe günü- ne kadar sabretmek öncelikle yeni iktidardan beklentileri bu- lunanlar için zorunlu bir durak- lama süreci halinde belirginle- şiyor. Hükümetin en ıvedi günde- mi, başkentin uluslararası basın kuruluşlan ile bizım Basın Kon- seyi, Türkiye Gazete Sahipleri Birliği'nin çıkarmasından sonra öncelik sırasına düşünce suçu ile ilgili çalışmaları oturttu. Dün sabah konuk meslek- taşlarının ziyaret ettiği Başba- kan Yardımcısı Ecevit, bu ça- lışmaları üç adımda topladı. Ecevit'e göre, birinci adım cezaevlerindeki gazetecilerin serbest bırakılmasını sağlaya- cak yasayı çıkarmak. Ikinci ve en önemli adımı, ba- sın ve düşünce özgürlüğünü kı- sıtlayan hükümlerin olabıldiğin- ce genişletilmesi biçimindeta- nımlıyor Ecevit. Hemen eklemeyı zorunlu gördüğü birdetümce var: "Kal- dırılması" diye. Düşünce özgürlüğünün an- latımındaki engellerın kaldırıl- ması çalışmalarını kısıtlayan engel ise anayasadaki bazı hü- kümler. Ama hükümetin sorun- larını yıllardan beri yargıya an- latamamış çoğu düşünce ada- mmı, o arada ismail Beşikçi'yi de bir an önce özgüriüğüne ka- vuşturmaya kararlı olduğu bili- niyor. Ve işkenceyi sadece görev yapan gazeteciler için değil, her yurttaş için ortadan kaldıracak caydıncı önlemleri almak. Türkiye'nin basın özgürlüğü alanındaki var olan vitrinini Eti- yopya, Libya, Sudan ve Güney Kore'dekilerle eşdeğer tutan konuklardan Gazetecileri Koru- ma Komitesi temsilcısi Terry Anderson, Ecevit'e "Bu söy- lediklerinizi gerçekleştirdiğiniz zaman bizim beklentilerimizin de önüne geçmiş olacaksınız" diyor. Ana muhalefet lideri Erba- kan'ın çoluk çocuk Altınoluk'ta tatile gitmesinin de elbette bir anlamı olmalı. Refah Partisi Genel Başkanı, yoğun bir çalışma temposunu üstlenmeye hazırlanan parla- mentoda sadece kendi grubu- nun üyelerini değil, Çiller hem- şiresini de kendi kaderleri ile başbaşa bırakmışa benziyor. Oyle anlaşılıyor ki Kaz Dağ- lan'ndan gelen esintilerie baş- başa kalıp hayal kurmak var- ken hocanın nesineymiş bunca sorun ile boğuşmak. KISA... KISA... KISA... KISA. • Kadıköy Feneryolu'nda meydana gelen kazada. Haydarpaşa'dan Gebze istikametine gider 10075 sefer sayılı banliyö treni hareket halindeyken, 13-14 yaşlannda bir erkek çocuğu trenden düştü. Üzerinden kimlik çıkmayan ve ağır yaralı olarak SSK Göztepe Hastanesı'ne kaldırılan çocuk. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. • Kıbns Banş Harekâh'mn 23. yıldönümü nedenivle Beyoğlu Belediyesi'nce düzenlenen fotoğraf sergj?ınin açüışında konuşan KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Türk milletinin banşse\er olduğunu ve kendisine yapılan haksı/Jıklara karşı dırmayı da çok i>i bildiğini belirtti, I Marmara Üniversitesi Senatosu, Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'e fahri kamuyönetımi doktoru, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Aliya İzzet Begoviç'e fahri hukuk doktoru \e işadamı Kadir Has'a fahri eğıtım bilimlen doktoru unvanı verılmesını kararlaştırdı. • İstanbul Atatürk Havalirnanrnda gerçekleştirilen operasyonda. İtalya'ya 2 kilo 960 gram ercin götürmek isteyen yabancı uvruklu bir kadın yakalandı. • Hüseyin Özdemir (28) adh bir kişi Kâgıthane'de otomobilini çalmak isteyen hırsızlarla girdiği tartışma sonucu öldiırüldü I Serinlemek amacıyla suva giren Tunca\ Turan (16) Şile'de, Murat Aktel (18) kartal"da, Salih Akkuş (18) ve Alparslan Deniz (17) Çatalca'da boğularak öldü.