Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 HAZİRAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Washington Times
'Rus mafyası
PKK'yi
sUahlandmyor
J
FUAT KOZLUKLU
WASHEVGTON - PKJC'nin, aralannda
eski Kızıl Ordu askerlerleri ile üst düzey
Rus yetkililerin de bulunduğu Rus mafya-
sı tarafindan 'sflahlandınldığı'belgelendi.
ABD istihbarat bırimlennce hazırlanan
bir raporda, PKK'ye son bir yıldır silah
akıtan Rus kaçakçılann Kapıkule ve Sarp
sınır kapılannı kullandığı ve transfer sı-
rasında herhangi bir güçlûkle karşılaşma-
dığı bildirildi. Rapora göre, Türkiye'ye
bu iki sınır kapısından kamyonlarla soku-
lan çok sayıda «ilah ise PKK'ye tstanbul,
Samsun ve Trabzon'da teshm edildi.
Amerikan yayın organlan arasında "is-
tihbarat kaynaklanndan en iyi haber ala-
bilen gazetelerden biri" olarak bilinen mu-
hafazakâr eğilimli Washington Times,
dünkü sayısında üzerinde 'çok gizü' kay-
dı bulunan bir istihbarat raporuna yer ver-
di.CIA kaynaklı haberleriyle ünlü Bfll
Gertz'in imzasını taşiyan Washington Ti-
mes'taki yazıda, Ruslann teröristleri han-
gi kanallardan nasıl silahlandırdığı anla-
tıldı. Raporda özetle şu bilgilere yer ve-
rildi: "Moskova'dan yüldenen silahlar,ild
ayn kanaktan Türidye'ye ulaşunbyor. Ka-
pıkule girtşli PKK silahlan için kullanılan
geçiş noktalan Litvanya. Polonya, Slovak
Cumhuriyeti, Macaristan, eski Yugoslav-
ya ve Bulgaristan. Sarp kapısından giren
silahlar da Moskova'dan Rusya toprakla-
n boyunca kat edüen yol üzerinde Türia-
ye'ye sokuluyor.
Silah transferi bir yıldır devam ediyor
ve her seferinde de Türkiye'ye 150 ila 200
adet silah sokuluyor. Amerikan istihba-
rat teşkilatı elde ettiği bilgıleri, geçen ni-
san ayında MtT'e verdi. Haberde MtT'in,
silah kaçakçısı mafyanın elemanlanndan
bazılannın kımliğini belirlediği de anla-
tıldı. Konuyla ilgili Washington Büyükel-
çiliği Sözcüsü Aldf Oktay, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, Rusya ile yapılan si-
lah transferinin öteden beri ele alındığını
söyledi. Oktay, "Türkiye'mn kaygılan
Rus Dtsişlerfne iletildi" dedi.
Güneydoğu'da
65PKK1İ
öldürüldü
Haber Merkezi - Güvenlik kuvvetlerin-
ce Güneydoğu'da gerçekleştirilen operas-
yonlarda 65 terörist öldürüldü. Dışişleri
Bakanhğı, TSK'nin (TSK) Kuzey Irak'ta
sürdürdüğü Çekiç Harekâtrnm henüz so-
na ermediğini, ancak bazı birliklerin geri
döndüğünü açıkladı. Operasyonun amaç-
lanna ulaşana kadar süreceğini belirten ba-
kanlık, 25 haziranda yapılacak "Şam bfl-
dirisi" toplantısının yakından izleneceğini
bildirdi.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden ya-
pılan açıklamaya göre, güvenlik güçlerin-
ce Güneydoğu'da son iki günde gerçekleş-
tirilen operasyonlarda, Van'ın Başkale il-
çesi Gariptepe bölgesinde 33. Hakkâri'nın
Çukurca ilçesi kuzeyinde yer alan Kazan
Vadisi'nde 26 ve Bingöl'ün Genç ilçesi
Çevirme Köyü Bağışlı Mezrası'nda 6 ol-
mak üzere, toplam 65 PKK'li öldürüldü.
Van'ın Başkale ilçesi Gariptepe bölgesin-
deki operasyonlarda 10 terörist de yaralı
olarak yakalandı.
Öte yandan, Şırnak'ın Silopi ilçesi Ha-
bur Sınır Bölgesi'nde 3, Diyarbakır'tn
Kulp ilçesinde 1 ve Mardin'in Midyat il-
çesinde de 2 olmak üzere, toplam 6 kişi ya-
kalanırken Siirt ve Mardin'in Savur ilçe-
sinde örgütten kaçan 2 terörist, silahlany-
la birlikte güvenlik güçlerine teslim oldu.
Önceki gece Ordu'nun Gölköy ilçesi Di-
bektaşı beldesinde bulunan Orrnan tşletme
Müdürlüğü'ne ait şantiye binasını basan 5
terörist, buradaki 4 görevliyi bağlayarak
etkisiz hale getirdi. Şantiye binasında bu-
lunan gıda maddeleri ile üç el telsizini alan
teröristler, telefon kablolannı da kestikten
sonra binayı ateşe verdi. Dışişleri Bakan-
hğı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanü, dün
düzenlediği basın toplantısında, bir soru
üzerine, 14 mayısta başlayan Kuzey Irak
operasyonunun henüz tamamlanmadığını
kaydetti.
16Martkaûiamı
davası sürüyor
Istanbul Haber Servisi - tstanbul Üni-
versitesi önünde 16 Mart 1978'de atılan
bomba sonucu 7 öğrencinin ölümüyle il-
gili dava bitmiyor. Her duruşmada yeni
belgeler ve tanıkları mahkemeye sunan
müdahil avukatlar yaklaşık 20 yıllık dava-
nın kapanmaması için ellerinden geleni ya-
pıyorlar.
Istanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
dün yapılan duruşmada mahkeme heyeti.
müdahil avukatlann tanık olarak dinlen-
mesini istediği emekli astsubay Oğuz Ser-
çüıfioğhTnun dinlenmesine gerek olmadı-
ğma karar verdi. Avukat Cem Alptekin ıse
hakkında gıyabi tutuklama karan çıkartı-
lan sanık Mustafa Doğan ile ilgili emniyet
müdürlüğünün yeterli çalışma yapmadığı-
nı ve resmi olarak aranmadığını söyleye-
rek bu konuda soru sorulmasını istedi.
TBMM Susurluk Araştırma Rapo-
ru'nda ifadelerine başvurulan Korkut
Eken ve Mehmet Eymûr'ün 1980 öncesi
olaylarla ilgili yaptıklan açıklamalann, bu
davayla bağlantılı olduğunu öne süren avu-
kat Emcet Okaytu, bu kişilerin dinlenme-
si gerektiğinı kaydetti. Bu isteği, raporun
mahkemeye celbinm yapılmasından sonra
karar vereceğini belirten mahkeme heyeti,
başka bir suçtan Kastamonu Cezaevi'nde
bulunan sanık Özgün Koç'un da tutuklan-
masına gerek olmadığıru kaydetti.
REFAHYOL'un belediyelere bu yılın ilk 3 ayında 7.7 trilyon lira aktardığı saptandı
Belediyelere Maliye peşkeşiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
REFAHYOL hükümetinin, büyük ço-
ğunluğu RP'li olan belediyelere yar-
dım olarak sadece 1997 yılının ilk 3
ayında 7.7 trilyon lira aktardığı saptan-
dı.
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz
Ateş, Maliye Bakanlığı'nın kaynak ak-
tanmında RP'li belediyetere öncelik ta-
nıyarak, "böJücülük, aynmcıhk" yap-
tığını söyledi. CHP'li Ateş'in belediye-
lere yapılan yardımlara ılişkin olarak
verdiği soru önergesini yanıtlayan Ma-
liye Bakanı Abdüllatif Şener, 19% Ve
1997 yılında aktanlan kaynaklardan ne
kadannın RP'li belediyelere gönderil-
diğini gizledi.
Şener, belediyelere yapılan yardım
miktarlannda 1996'nınTemmuz-Ara-
lık döneminde bir önceki yıla göre,
yüzde 103.5 oranında artış kaydedile-
rek, mahalli idarelere 92 trilyon lira ve-
• CHP'li Ateş'in belediyelere yapılan yardımlara ilişkin olarak
verdiği soru önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Abdüllatif Şener,
1996 ve 1997 yılında aktanlan kaynaklardan ne kadannın RP'li
belediyelere gönderildiğini gizledi.
da bulunulmustur."
Maliye Bakanhğı önünde basın top-
lantısı dûzenleyen Ateş, hangi beledi-
yeye ne kadar yardım yapıldığının
açıklanmamasını eleştirerek, "Eğer
açıklarsa, RP'nin ne kadar' adil düzen-
ci' olduğu ortaya çıkar" dedi.
CHP'li belediyelerin iflasın eşiğine
geldiğini belirten Ateş, CHP'li Malat-
ya Dilek Belediye Başkanı Muzaffer
Güven'in gönderdiği belgede, Maliye
Bakanlığı'nın o ilde hangi belediyeye
ne kadar yardımda bulunduğunun göz-
ler önüne serildiğini anlattı.
MuzafFer Güven'in gönderdiği bel-
geye göre, RP'li Malatya Belediyesi'ne
30 milyar liralık yardım yapılırken,
rildiğini belirtti. Vergi gelirlerinden
mahalli idarelere bir önceki yılın ocak-
nisan döneminde 60.6 trilyon lira akta-
nlırken, 1997 yılında 143.6 trilyon lira
aktanldığını bildiren Şener, belediyeler
arasında siyasi parti aynmı yapılmadı-
ğını savundu.
Şener, şöyle dedi: "Böylecehüküme-
timizin görevde bulunduğu bu 10 aylık
dönemde mahalli idarelere vergi gelir-
lerinden aynlan kaynakiar yüzde 117
oranında artünlarak 331 trilyon liraya
yüksertilmiştir. Öte yandan hükümeti-
mizin göreve başladığı tarihten itibaren
belediyelere bakanhğun bütçesinden
19% yihnda 73 trilyon Bra, 1997 yüının
ilk3 aymda ise 7.7 trilyon firahk yardım-
CHP'li Dilek Belediyesi'ne yalnızca
500 milyon lira verildi. Malatya'daki
diğer belediyelere yapılan yardımlar da
şöyle:
"Pötürge Belediyesi (DYP) 2 milyar
Kra, Orduzu Belediyesi (DYP) 2 milyar
lira, Ereııh" Belediyesi (DYT) 3 milyar li-
ra, Tepehan Belediyesi (DYT) 5 milyar
Kra,Topsöğüt Belediyesi (DYT) 2 milyar
lira, Battalgazi Beledh esi (R P) 3 mihar
lira, Bostanbaşı Belediyesi (RP) § mil-
yar lira, Nahutiu Belediyesi (ANAP) 2
milyar lira, Hatunsuyu Belediyesi (RP)
2 mih ar lira, Hasırcıİar Belediyesi (RP)
2 mih ar lira."
Maliye Bakanlığf ndan RP'li
belediyelere gönderilen kaynaklann
çeşitli yollarla irticacı sermaye kuruluş-
lanna aktanldığını savunan Ateş,
bakanlığın tüm bunlan açıklamaması
durumunda kendilerinin açıklayacağını
söyledi.
*SKİ'de işten çıkanlan işçiler, Bölge Çalışma Müdürlüğü önünde
Ç ^ ^ g d û n yapüklan açıklamada, açhğa mahkûm edüdiklerini söyledikr.
Işten çıkarmalann işçi düşmanı yasalara dayandınldığıru belirten işçiler. "Sistemin saldınsu gücünü yasalardan almaktadır, biz arkadaşlannuza destek olduğu-
muz için bizi de jsten atülar; bizteri açhğa mahkûm ediyorlar" dediler. Açıklamada, son bir ayda 73 işçinin güvenUk soruşturması gerekçesiyie işten çıkanldığı
vnrgulanarak, "İşçi ve emekçilere uyguhuıan her tnrlfi antklemokratik ırvgulama karştsında mâcaddemiz sürecek" deniML (Fotoğraf: KÜBİLAY TÜNTÜL)
RP'li Çelik, 49 müfettişi düz memurluğa tayin ederek denetim mekanizmalannı tasfîye etti
Müfettişlere memuriyet dayatması
BANU SALMAN
ANKARA-RP'li Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Neca-
ti ÇeBk'in kadro hareketi sonu-
cu görevlerinden alınan 49 mü-
fettiş, yargıya başvurdu. Yeter-
lilik sınavı adı altında düz me-
murluğa tayin edilen müfetriş-
lerin dilekçelerinde, yapılan iş-
lemin yasa! dayanaktan yok-
sun, uluslararası hukuk ilkele-
rine aykın ve "kadrolaşma
amacına dönük" olduğuna dik-
kat çekiliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı'nda 2 yıl refakaten, 2
yıl da resen müfettiş olarak gö-
rev yapan ve olumsuz sicilleri
bulunmayan 49 ki^i, yeterlilik
sınavıyla tasfiye edildi.
REFAHYOL hükümetinin
sürmesi durumunda, müfettiş
yetersizliği gerekçe gösterile-
rek, "partizan kadro ahmı" ya-
pılacağı ileri sürüldü. Yeterlilik
sınavmda tasfiye edilenlerin
• REFAHYOL hükûmetinin sürmesi durumunda, müfettiş yetersizliği gerekçe
gösterilerek, "partizan kadro alımı" yapılacağı ileri sürüldü. Yeterlilik sınavında tasfiye
edilenlerin "demokratik ve laik" yapıda olduklanna dikkat çekilirken, bölge
teşkilatlannda zaten yetersiz olan kaçak işçi ve sigorta denetimini yapacak müfettiş
kalmadığı belirtildi. " ' >. ./•
"demokratik ve laik" yapıda ol-
duklanna dikkat çekilirken,
bölge teşkilatlannda zaten ye-
tersiz olan kaçak işçi ve sigor-
ta denetimini yapacak müfettiş
kalmadığı belirtildi.
Çalışma Bakanlığı'nda iş
müfettiş yardımcısı kadrosunda
2 yıl resen görev yapmalanna
karşın yeterlilik sınavıyla gö-
revden alınan 49 kişi, Danıştay
ve idare mahkemelerine dava
açtılar.
Avukat Metin Şekercioğ-
lu'nun hazırladığı dava dılek-
çesinde, "sözlü ve yazılı sınav-
larda üçte bir oranında başan-
sız sayümak surethle, ilgili ba-
kanın TBMM'dc \apng) konuş-
masmda acıkladığı gibi kadro-
laşma amacına yönehniş olduk-
lan anlaşıldığından öncelikle
yasaya ve idare hukuku ilkeleri-
ne aykın tüzük ve yönetmelik
maddelerinin iptali" istemine
yer verildi. Dilekçede, yeterli-
lik sınavına gerekçe oluşturan
tüzüğün, "iş müferfişlerinin öz-
lük işlerinin düzenlenmesine
ilişkin" hiçbir hüküm bulunma-
yan 1475 sayılı İş Yasası'nada-
yandınldığı; ilgili yönetmelik-
te ise bu yasanın dayanak oluş-
turmadığı fark edilerek, 3146
sayılı yasayla da bağlantı ku-
rulduğuna dikkat çekildi. Di-
lekçede şöyle denildi "Yöoet-
meüğin İş Teftiş Tüzfiğfi daya-
nağı konuya aykınhkla sakat,
3146 sayıh >asa dayanağı ise, bu
konuda tüzük çıkanlmadan et-
rafh bir özlük işleri yönetmeüği
düzenleme yanhşhğı ile sakarör.
Çıkanlan yeni bir yasanın em-
ri yerine getirilmeden \«ni yasa-
run nıhuna ve yeni zamanlann
gereksinimlerine uygun bir tü-
zük çıkanlmadan boşlukta ka-
lan bir yönetmelik hükmü ile
müvekkinmiz mağdur edümiş
ütmaktadır."
Dilekçede, tüzük ve yönet-
meliğin ilgili maddelerinin ip-
tal edilmemesi durumunda bi-
le yapılan işlemin geçersiz sa-
yılması gerektıği behrtı'erek,
"Uzun bir zaman kesitindeki
başarüı çalışmalan yok sayip
yalnızca 7-8 dakikalık bir sınav
sonucuna dayanmak, >asalann
amaana a> kın olduğu gibi ge-
çerli bir neden de değildir. Yazı-
lı sına\ı kazanan mfrvçkkilimin,
sözlü sınav gibi subjektif bir de-
ğerlendirme sonucuna göre ba-
şansız sayılması yahuzca huku-
ka değiL akıl ve mannğa da ay-
kın bir durumdur" görüşü kay-
dedıldi.
Dilekçede, idarenin işlemi-
nin, bakan onayı ile 2 yil tek ba-
şına teftiş yetkisine sahip olan
bir kişınin "güvencesiz bir mü-
fettiş durumundaişlemetabi tu-
rulmasının'" Türkıye'nin de
onayladığı "Sanayi ve Ticaret-
te İş Tefrişi Hakkındaki 81 sayı-
h Milletlerarası Çalışma Sozieş-
mea"ne aykın olduğuna dikkat
çekildi.
Bu sözleşmede, teftiş perso-
nelinin siyasal iktidara ve sıya-
si baskılara karşı güvence altı-
na alındığı vurgulanırken. "Ya-
pdan hukuka aykın düzenleme-
ler ve işlemler bu güvenceji or-
tadan kaldırmıştır
r
denildi. Di-
lekçede, yapılan uygulamanın
kamu zaranna sonuçlar doğur-
dugu da kaydedildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Emeğe Saygısızlık
Yazımın başlığına bakanlar, "Türkiye'de emekçisı-
nıfiarayapılan haksızlıklardan"^söz adeceğimi düşün-
müşlefdir herhalde. Hayır, bugün emekçi sınrflara ya-
pılan haksızlıklardan değil, gene bir düşünce emek-
çisi olarak, bana yapılan büyük bir haksızlıktan söz et-
mek istiyorum. Siyasal gündemde çok şey var, ama
bu yazacaklanm da önemli.
Okurianm bilirter. Eğer çok özel ve paylaşmakjste-
diğim bir şey olmazsa, gerek Istanbul içınde ve ge-
rekse istanbul dışında verdiğim konferanslardao, ka-
tıldığım panellerden, yaptığım söyleşılerden pek söz
etmem. Zaten bunları "övgü bekledığim ıçın" yap-
mam. Atatürk düşüncesınin ışığını elimden geldiğın-
ce taşımaya uğraşınm. Kimı tembel ve tatlısu Ata-
türkçülerini (!) sinir etme pahasına...
istanbul dışındakı bu türtoplantılarda genellıkle Ata-
türkçü Düşünce Derneğı'nın şubelerinın düzenleme-
lerine katılınm. "Aynı kavganın neferieri" olarak, belli
bir dayanışma içinde oluruz. Ve attığımız tohumlann
yeşereceğinin umut ve ınancı içınde, yorgunluklanmı-
zı da unuturuz.
Bundan bir süre önce Kandıra'dan ADD'nin başka-
nı olduğunu söyleyen bir zat telefon ettı. Bir konferans
vermemi istedi. Açtık baktık deftere ve 2 mayıs günü
bu konferansı yapmayı karaıiaştırdık. Ancak aynı zat,
konferanstan birkaç gün önce gene aradı ve o gece
ilçelerinde "Kutlu Doğum Haftası" nedeniyle bir baş-
ka toplantı düzenlenmiş olduğunu söyleyerek topla-
nıyı ertelemek istedi.
Doğrusu ADD gibi derneğe, böyle bir gerekçeyı pek
yakıştıramadım. Fakat "Küçük yerierde böyle şeyler
olur" düşüncesiyle teklrfî kabul ettim ve toplantıyı 7
mayıs günü, gene saat 20.30'a erteledik.
Birazdan sıralayacağım üzere, son derece yoğun bir
tempo içinde yaşıyorum. Ve İzmit-Kandıra yolu bana
söylendiği gibi "20-25 dakikalık bir yol" da değilmiş.
Son derece dolambaçlı 50 küsur kilometrelik bir yol-
muş. Saat 20.30'da başlayan bir toplantı sonraşında,
gecenin o saatinde geri dönmek de mesele. Üstelik
sağlığım da alarm ışaretleri veriyordu.
Toplantıdan bir gün önce aynı zatı aradım. Sağlığı-
mın iyi olmadığını ve bu toplantıyı ertelemek istediği-
mi ve mümkünse gündüz saatlerine ya da hafta so-
nuna almak istediğimi söyledim. Kendilerinde "erte-
leme" hakkı gördüklerine göre, aynı hakkı bende de
görmelerini beklerdim.
Gündüz saatlerine alamayacaklannı, zira "milletin
işi gücü olduğunu" (!) söylediler. Hafta sonuna da ala-
mıyorlardı; "zira Kandıra halkı hafta sonlannda pikni-
ğe ve denize gidermiş..."
"Siz gene de arkadaşlannızla düşünün ve beni ara-
yın" diyerek telefonu kapadım. Ve bir daha aranma-
dım. Ama 20 mayısta gazeteye bir faks gönderdiler
ki; yürekler acısı. Her şeyden önce, yalan söylüyor-
lardı. Toplantıyı "birkaç saat önce iptal ettiğimı" yazı-
yoriardı ki; ben birkaç saat önce değil, bir gün önce
aramıştım ve "iptal etmek" değıl, "ertelemek" istedi-
ğimi söylemiştim.
Ondan sonra da bir sürii saygısız ve terbiyesiz it-
ham... Uygar olmamakla, plansızlıkla, söz ve rande-
vuya bağlı olmamakla ıtham edıliyordum. Fakat hep-
sinden daha gülüncü, "Sadece maddi bedeli ödenen
hizmetlerin dışında gönüllü hizmetalınıp verilebilece-
ği inançlan sarsıntıya uğramış..." Utanmazlar...
Derhal bir yanıt gönderdim ve olayı bir kez daha
anımsatarak, eğer ciddi bir biçimde özür dilemezler-
se, bu çirkin davranışlarını herkese duyuracağımı yaz-
dım. Ses seda çıkmadı ve beni bu yazıyı yazmaya zo-
runlu bıraktılar.
Yazımın başında da vurguladım, hoşlanmam bun-
lan yazmaktan. Ama son iki üç ay içinde, Istanbul'da-
ki sayısız toplantı, konferans, panel söyleşı vb'nın (ve
bu arada yoğun bir ders programının yanı sıra) "tek
delikli kuruş beklemeksizın ve almaksızın" ve çoğu kez
benzin paralanmı da cebimden ödeyerek; Çanakka-
le, Bozüyük, Bergama, Nazilli, Izmir, Bodrum, Muğla
Yatağan, Denizli, Karacabey, Uşak, Banaz, Ankara, Si-
livri, Karabük, Izmir Ödemiş, Tire, Ereğli, Gaziantep,
Sıvas, Samsun, Manavgat, Lüleburgaz ve Afyon'a
gittim. Onbinlerce insana seslendım. Söyleşıler yap-
tım, panellere katıldım, konferanslar verdim. Bu haf-
ta sonu Ankara'daydım. Dönüşte Sapanca'ya gittim.
Gittim ama söyleşiyi yapamadım. Zira böyle küçük
yerlerin yöneticileri, beşinci sınıf şarkıcılara göster-
dikleri ilgi ve saygıyı bizden esirgiyortar. Ve sonra ken-
dini bilmez birtakım insanlar kalkıyor, beni utanmaz-
casına eleştirme cüretinde bulunuyor.
Atatürkçü Düşünce Demeğı'nın genel merkezinde
çok saygı ve sevgi duyduğum insanlar var. Ayrıca bu
derneği çok önemsiyorum, Türkiye'nin bu zor günle-
rinde çok önemli işlev ve görevi olduğunu düşünüyo-
rum. Ve zaten bu nedenle kimi şubelerinin yöneticile-
rinin "çiğliklerini" de fazla önemsemedim ve kalemi-
rrte dolamadım.
Eğer Kandıralı şube yöneticileri, beklediğim ve hak-
kım olduğunu düşündüğüm özrü gönderseydıler, bu
satırları da karalamazdım.
Ama tüm yaşamını emeğe saygı üzerine kuran bir
öğretim üyesi, eğer kendi emeğine yapılan böyle bir
saygısızlığı sineye çekerse, o zaman savunduğu ilke-
lere ters düşer.
Okurlanmı böyle öznel bir konuyla meşgul ettiğim
için, umanm beni bağışlarlar. Bunu bir "dertleşme"
olarak kabul etsinler.
Bilırsiniz, "dertlerpaylaşıldıkça azalır..."
TTB, üst düzey görevlerdeki 144 kişilik sürgün listesini açıkladı
SSK delegelerine
sürgün listeli mektupANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-TürkTabipleri Bırli'ği (TTB)
Merkez Konseyi, 26-27 haziran
tarihlerinde yapılacak Sosyal Si-
gortalar Kurumu (SSK) Genel
Kurulu için delegelere gönderil-
mek üzere hazırladığı mektupta,
yalnızca üst düzey görevlilerin
yer aldığı 144 kişilik sürgün lis-
tesine yer verdi. Mektupta, RE-
FAHYOL hükümetinin de
"SSK'ye çökertme saldınsı" uy-
guladığı belirtildi.
TTB Merkez Konseyi'nin
mektubunda, SSK'nin "Dünya
Bankası ve IM F (Uluslararası Pa-
ra Fonu) gibi yurtdışı merkezler
tarafindan planlanan ve hiikü-
metter eli ile uygulanan, sistemli
birçökertmesaldınsıaranda'' ol-
duğu kaydedildi. "11 aydır hü-
kümette bulunan RP-DYP ko-
alisyonu bu politikay ı daha da ge-
liştirerek uygulamışür" denilen
mektupta, REFAHYOL'un polıti-
kası şöyle değerlendirildi: "3 iş-
çi konfederasyonu arasındaki
uyuşmazhklan gerekçe göstere-
rek ve bunlan körükleyerek' Biz
yasayı hazırladık, ama sendikalar
anlaşamıyor' diyerek yönetimin
özerîdeşmesi engeUenmiştir.
SSK'nin mali güvencesi olan gay-
rimenkuDerin (hastaneler ve dis-
panserler dahil), sanşına olanak
tanıyan yasa ile tüm vartığının e\-
den çıkanlmasına olanak tanın-
maktadır. Dö\izle emeklüik gün-
deme getirilerek hükümeü'n denk
bütçesini denkteştirmek için ihti-
yacı olan sıcak para uğnına,
SSK'nin mali geleceği sonunsuz-
ca ipotek alûna alınmıştır.'"
Baştabip, baştabip yardımcısı,
müdür ve müdür yardımcısı dü-
zeyinde 144 kişilik sürgün liste-
sinin isım isim yer aldığı mektup-
ta. "son 10 yılın en geniş. kamu
yönetimi hukuku tanımayan ata-
ma ve tayin operasyonunu" ger-
çekleştirdiği vurgulandı. Mek-
tupta, tasfiye edilen sağlık çalı-
şanlannın çoğunluğunun SSK'de
uzun yıllar hizmet veren dene-
yimli kadrolar olduğuna dikkat
çekilirken "Bu kişilerin hiçbir ka-
mu yönetimi denetleme ölçüsüne
dayanmaksızm keyfi olarak tasft-
>« edümeleri. hükümetin SSK'yi
çökerterek özelleştirme niyetinde
olduğunun da kanıtıdır. Nitekim
idari yargı, iptalettiği tayin karar-
lannda, hükümetin kamu yöne-
timini çökertme niyetini açıkca
belirtmiştir. Buna rağmen yöne-
tim yasa tanunazuğını tsraıia sür-
dürmektedir" denildi. Yargı ka-
rannın üzerinden yaklaşık 4 ay
geçmesine karşın Kemal Kıbçda-
roğlu'nun iade edilmediği SSK
Genel Müdürlüğü'nü "şaibeli"
olarak yürüten Ekrem Önal'ın
görev süresınin önemli bir kıs-
mını yurtdışı inceleme gezisinde
geçirdiği belirtildi.
Cnnnn n-?ürli'llpri KPVİttHİrdİ Esenyurt Beledhe Başkanı Dr.GürbüzÇapan,Esenyurt'ta
\sltpun UZUmuen SeVUlUiriU belir|enenözüriü20>TirttaşatekerieklisandahedağıttLBaş-
kan Dr. Çapan, törende yaptığı konuşmada özürhı yurttaşlaruı toplumda yaşadığı sıkıntılan ifade ederek, be-
ledryenin olanaklan ölçüsünde yardımlann sürdürüleceğini söyledi. Çapan, bir süre önce, "işkence sonucu sa-
kat kalan" bir yıırttaştan mektup aldığını anımsatarak, "Benden mektubunda tekerlekli sandarye istiyordu. Bu
kişinin sandaKesini hazırladık. Ancak mektup kaybolduğu için kendisine ulaşamadık. Bizi yeniden ararsa te-
kerlekli sandaKesine ka^uşacak" dedi. Dr. Çapan aynca Esenyurt'taki fınnlarda yaptıklan denetimterdeeksik
gramajla ekmek üreten fınnlardan toplattılan yaklaşık 10 bin ekmeği yurttaşlara bedava dagıttı. Denetimlerin
aralıksızsüreceğini belirten Çapan, "\ atandaşın ekmeğiyle ojnanmasına müsaade etıney eceklerini" \ urguladı.