25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Washington Times 'Rus mafyası PKK'yi sUahlandmyor J FUAT KOZLUKLU WASHEVGTON - PKJC'nin, aralannda eski Kızıl Ordu askerlerleri ile üst düzey Rus yetkililerin de bulunduğu Rus mafya- sı tarafindan 'sflahlandınldığı'belgelendi. ABD istihbarat bırimlennce hazırlanan bir raporda, PKK'ye son bir yıldır silah akıtan Rus kaçakçılann Kapıkule ve Sarp sınır kapılannı kullandığı ve transfer sı- rasında herhangi bir güçlûkle karşılaşma- dığı bildirildi. Rapora göre, Türkiye'ye bu iki sınır kapısından kamyonlarla soku- lan çok sayıda «ilah ise PKK'ye tstanbul, Samsun ve Trabzon'da teshm edildi. Amerikan yayın organlan arasında "is- tihbarat kaynaklanndan en iyi haber ala- bilen gazetelerden biri" olarak bilinen mu- hafazakâr eğilimli Washington Times, dünkü sayısında üzerinde 'çok gizü' kay- dı bulunan bir istihbarat raporuna yer ver- di.CIA kaynaklı haberleriyle ünlü Bfll Gertz'in imzasını taşiyan Washington Ti- mes'taki yazıda, Ruslann teröristleri han- gi kanallardan nasıl silahlandırdığı anla- tıldı. Raporda özetle şu bilgilere yer ve- rildi: "Moskova'dan yüldenen silahlar,ild ayn kanaktan Türidye'ye ulaşunbyor. Ka- pıkule girtşli PKK silahlan için kullanılan geçiş noktalan Litvanya. Polonya, Slovak Cumhuriyeti, Macaristan, eski Yugoslav- ya ve Bulgaristan. Sarp kapısından giren silahlar da Moskova'dan Rusya toprakla- n boyunca kat edüen yol üzerinde Türia- ye'ye sokuluyor. Silah transferi bir yıldır devam ediyor ve her seferinde de Türkiye'ye 150 ila 200 adet silah sokuluyor. Amerikan istihba- rat teşkilatı elde ettiği bilgıleri, geçen ni- san ayında MtT'e verdi. Haberde MtT'in, silah kaçakçısı mafyanın elemanlanndan bazılannın kımliğini belirlediği de anla- tıldı. Konuyla ilgili Washington Büyükel- çiliği Sözcüsü Aldf Oktay, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Rusya ile yapılan si- lah transferinin öteden beri ele alındığını söyledi. Oktay, "Türkiye'mn kaygılan Rus Dtsişlerfne iletildi" dedi. Güneydoğu'da 65PKK1İ öldürüldü Haber Merkezi - Güvenlik kuvvetlerin- ce Güneydoğu'da gerçekleştirilen operas- yonlarda 65 terörist öldürüldü. Dışişleri Bakanhğı, TSK'nin (TSK) Kuzey Irak'ta sürdürdüğü Çekiç Harekâtrnm henüz so- na ermediğini, ancak bazı birliklerin geri döndüğünü açıkladı. Operasyonun amaç- lanna ulaşana kadar süreceğini belirten ba- kanlık, 25 haziranda yapılacak "Şam bfl- dirisi" toplantısının yakından izleneceğini bildirdi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden ya- pılan açıklamaya göre, güvenlik güçlerin- ce Güneydoğu'da son iki günde gerçekleş- tirilen operasyonlarda, Van'ın Başkale il- çesi Gariptepe bölgesinde 33. Hakkâri'nın Çukurca ilçesi kuzeyinde yer alan Kazan Vadisi'nde 26 ve Bingöl'ün Genç ilçesi Çevirme Köyü Bağışlı Mezrası'nda 6 ol- mak üzere, toplam 65 PKK'li öldürüldü. Van'ın Başkale ilçesi Gariptepe bölgesin- deki operasyonlarda 10 terörist de yaralı olarak yakalandı. Öte yandan, Şırnak'ın Silopi ilçesi Ha- bur Sınır Bölgesi'nde 3, Diyarbakır'tn Kulp ilçesinde 1 ve Mardin'in Midyat il- çesinde de 2 olmak üzere, toplam 6 kişi ya- kalanırken Siirt ve Mardin'in Savur ilçe- sinde örgütten kaçan 2 terörist, silahlany- la birlikte güvenlik güçlerine teslim oldu. Önceki gece Ordu'nun Gölköy ilçesi Di- bektaşı beldesinde bulunan Orrnan tşletme Müdürlüğü'ne ait şantiye binasını basan 5 terörist, buradaki 4 görevliyi bağlayarak etkisiz hale getirdi. Şantiye binasında bu- lunan gıda maddeleri ile üç el telsizini alan teröristler, telefon kablolannı da kestikten sonra binayı ateşe verdi. Dışişleri Bakan- hğı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanü, dün düzenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine, 14 mayısta başlayan Kuzey Irak operasyonunun henüz tamamlanmadığını kaydetti. 16Martkaûiamı davası sürüyor Istanbul Haber Servisi - tstanbul Üni- versitesi önünde 16 Mart 1978'de atılan bomba sonucu 7 öğrencinin ölümüyle il- gili dava bitmiyor. Her duruşmada yeni belgeler ve tanıkları mahkemeye sunan müdahil avukatlar yaklaşık 20 yıllık dava- nın kapanmaması için ellerinden geleni ya- pıyorlar. Istanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada mahkeme heyeti. müdahil avukatlann tanık olarak dinlen- mesini istediği emekli astsubay Oğuz Ser- çüıfioğhTnun dinlenmesine gerek olmadı- ğma karar verdi. Avukat Cem Alptekin ıse hakkında gıyabi tutuklama karan çıkartı- lan sanık Mustafa Doğan ile ilgili emniyet müdürlüğünün yeterli çalışma yapmadığı- nı ve resmi olarak aranmadığını söyleye- rek bu konuda soru sorulmasını istedi. TBMM Susurluk Araştırma Rapo- ru'nda ifadelerine başvurulan Korkut Eken ve Mehmet Eymûr'ün 1980 öncesi olaylarla ilgili yaptıklan açıklamalann, bu davayla bağlantılı olduğunu öne süren avu- kat Emcet Okaytu, bu kişilerin dinlenme- si gerektiğinı kaydetti. Bu isteği, raporun mahkemeye celbinm yapılmasından sonra karar vereceğini belirten mahkeme heyeti, başka bir suçtan Kastamonu Cezaevi'nde bulunan sanık Özgün Koç'un da tutuklan- masına gerek olmadığıru kaydetti. REFAHYOL'un belediyelere bu yılın ilk 3 ayında 7.7 trilyon lira aktardığı saptandı Belediyelere Maliye peşkeşiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - REFAHYOL hükümetinin, büyük ço- ğunluğu RP'li olan belediyelere yar- dım olarak sadece 1997 yılının ilk 3 ayında 7.7 trilyon lira aktardığı saptan- dı. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Maliye Bakanlığı'nın kaynak ak- tanmında RP'li belediyetere öncelik ta- nıyarak, "böJücülük, aynmcıhk" yap- tığını söyledi. CHP'li Ateş'in belediye- lere yapılan yardımlara ılişkin olarak verdiği soru önergesini yanıtlayan Ma- liye Bakanı Abdüllatif Şener, 19% Ve 1997 yılında aktanlan kaynaklardan ne kadannın RP'li belediyelere gönderil- diğini gizledi. Şener, belediyelere yapılan yardım miktarlannda 1996'nınTemmuz-Ara- lık döneminde bir önceki yıla göre, yüzde 103.5 oranında artış kaydedile- rek, mahalli idarelere 92 trilyon lira ve- • CHP'li Ateş'in belediyelere yapılan yardımlara ilişkin olarak verdiği soru önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Abdüllatif Şener, 1996 ve 1997 yılında aktanlan kaynaklardan ne kadannın RP'li belediyelere gönderildiğini gizledi. da bulunulmustur." Maliye Bakanhğı önünde basın top- lantısı dûzenleyen Ateş, hangi beledi- yeye ne kadar yardım yapıldığının açıklanmamasını eleştirerek, "Eğer açıklarsa, RP'nin ne kadar' adil düzen- ci' olduğu ortaya çıkar" dedi. CHP'li belediyelerin iflasın eşiğine geldiğini belirten Ateş, CHP'li Malat- ya Dilek Belediye Başkanı Muzaffer Güven'in gönderdiği belgede, Maliye Bakanlığı'nın o ilde hangi belediyeye ne kadar yardımda bulunduğunun göz- ler önüne serildiğini anlattı. MuzafFer Güven'in gönderdiği bel- geye göre, RP'li Malatya Belediyesi'ne 30 milyar liralık yardım yapılırken, rildiğini belirtti. Vergi gelirlerinden mahalli idarelere bir önceki yılın ocak- nisan döneminde 60.6 trilyon lira akta- nlırken, 1997 yılında 143.6 trilyon lira aktanldığını bildiren Şener, belediyeler arasında siyasi parti aynmı yapılmadı- ğını savundu. Şener, şöyle dedi: "Böylecehüküme- timizin görevde bulunduğu bu 10 aylık dönemde mahalli idarelere vergi gelir- lerinden aynlan kaynakiar yüzde 117 oranında artünlarak 331 trilyon liraya yüksertilmiştir. Öte yandan hükümeti- mizin göreve başladığı tarihten itibaren belediyelere bakanhğun bütçesinden 19% yihnda 73 trilyon Bra, 1997 yüının ilk3 aymda ise 7.7 trilyon firahk yardım- CHP'li Dilek Belediyesi'ne yalnızca 500 milyon lira verildi. Malatya'daki diğer belediyelere yapılan yardımlar da şöyle: "Pötürge Belediyesi (DYP) 2 milyar Kra, Orduzu Belediyesi (DYP) 2 milyar lira, Ereııh" Belediyesi (DYT) 3 milyar li- ra, Tepehan Belediyesi (DYT) 5 milyar Kra,Topsöğüt Belediyesi (DYT) 2 milyar lira, Battalgazi Beledh esi (R P) 3 mihar lira, Bostanbaşı Belediyesi (RP) § mil- yar lira, Nahutiu Belediyesi (ANAP) 2 milyar lira, Hatunsuyu Belediyesi (RP) 2 mih ar lira, Hasırcıİar Belediyesi (RP) 2 mih ar lira." Maliye Bakanlığf ndan RP'li belediyelere gönderilen kaynaklann çeşitli yollarla irticacı sermaye kuruluş- lanna aktanldığını savunan Ateş, bakanlığın tüm bunlan açıklamaması durumunda kendilerinin açıklayacağını söyledi. *SKİ'de işten çıkanlan işçiler, Bölge Çalışma Müdürlüğü önünde Ç ^ ^ g d û n yapüklan açıklamada, açhğa mahkûm edüdiklerini söyledikr. Işten çıkarmalann işçi düşmanı yasalara dayandınldığıru belirten işçiler. "Sistemin saldınsu gücünü yasalardan almaktadır, biz arkadaşlannuza destek olduğu- muz için bizi de jsten atülar; bizteri açhğa mahkûm ediyorlar" dediler. Açıklamada, son bir ayda 73 işçinin güvenUk soruşturması gerekçesiyie işten çıkanldığı vnrgulanarak, "İşçi ve emekçilere uyguhuıan her tnrlfi antklemokratik ırvgulama karştsında mâcaddemiz sürecek" deniML (Fotoğraf: KÜBİLAY TÜNTÜL) RP'li Çelik, 49 müfettişi düz memurluğa tayin ederek denetim mekanizmalannı tasfîye etti Müfettişlere memuriyet dayatması BANU SALMAN ANKARA-RP'li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Neca- ti ÇeBk'in kadro hareketi sonu- cu görevlerinden alınan 49 mü- fettiş, yargıya başvurdu. Yeter- lilik sınavı adı altında düz me- murluğa tayin edilen müfetriş- lerin dilekçelerinde, yapılan iş- lemin yasa! dayanaktan yok- sun, uluslararası hukuk ilkele- rine aykın ve "kadrolaşma amacına dönük" olduğuna dik- kat çekiliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda 2 yıl refakaten, 2 yıl da resen müfettiş olarak gö- rev yapan ve olumsuz sicilleri bulunmayan 49 ki^i, yeterlilik sınavıyla tasfiye edildi. REFAHYOL hükümetinin sürmesi durumunda, müfettiş yetersizliği gerekçe gösterile- rek, "partizan kadro ahmı" ya- pılacağı ileri sürüldü. Yeterlilik sınavmda tasfiye edilenlerin • REFAHYOL hükûmetinin sürmesi durumunda, müfettiş yetersizliği gerekçe gösterilerek, "partizan kadro alımı" yapılacağı ileri sürüldü. Yeterlilik sınavında tasfiye edilenlerin "demokratik ve laik" yapıda olduklanna dikkat çekilirken, bölge teşkilatlannda zaten yetersiz olan kaçak işçi ve sigorta denetimini yapacak müfettiş kalmadığı belirtildi. " ' >. ./• "demokratik ve laik" yapıda ol- duklanna dikkat çekilirken, bölge teşkilatlannda zaten ye- tersiz olan kaçak işçi ve sigor- ta denetimini yapacak müfettiş kalmadığı belirtildi. Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettiş yardımcısı kadrosunda 2 yıl resen görev yapmalanna karşın yeterlilik sınavıyla gö- revden alınan 49 kişi, Danıştay ve idare mahkemelerine dava açtılar. Avukat Metin Şekercioğ- lu'nun hazırladığı dava dılek- çesinde, "sözlü ve yazılı sınav- larda üçte bir oranında başan- sız sayümak surethle, ilgili ba- kanın TBMM'dc \apng) konuş- masmda acıkladığı gibi kadro- laşma amacına yönehniş olduk- lan anlaşıldığından öncelikle yasaya ve idare hukuku ilkeleri- ne aykın tüzük ve yönetmelik maddelerinin iptali" istemine yer verildi. Dilekçede, yeterli- lik sınavına gerekçe oluşturan tüzüğün, "iş müferfişlerinin öz- lük işlerinin düzenlenmesine ilişkin" hiçbir hüküm bulunma- yan 1475 sayılı İş Yasası'nada- yandınldığı; ilgili yönetmelik- te ise bu yasanın dayanak oluş- turmadığı fark edilerek, 3146 sayılı yasayla da bağlantı ku- rulduğuna dikkat çekildi. Di- lekçede şöyle denildi "Yöoet- meüğin İş Teftiş Tüzfiğfi daya- nağı konuya aykınhkla sakat, 3146 sayıh >asa dayanağı ise, bu konuda tüzük çıkanlmadan et- rafh bir özlük işleri yönetmeüği düzenleme yanhşhğı ile sakarör. Çıkanlan yeni bir yasanın em- ri yerine getirilmeden \«ni yasa- run nıhuna ve yeni zamanlann gereksinimlerine uygun bir tü- zük çıkanlmadan boşlukta ka- lan bir yönetmelik hükmü ile müvekkinmiz mağdur edümiş ütmaktadır." Dilekçede, tüzük ve yönet- meliğin ilgili maddelerinin ip- tal edilmemesi durumunda bi- le yapılan işlemin geçersiz sa- yılması gerektıği behrtı'erek, "Uzun bir zaman kesitindeki başarüı çalışmalan yok sayip yalnızca 7-8 dakikalık bir sınav sonucuna dayanmak, >asalann amaana a> kın olduğu gibi ge- çerli bir neden de değildir. Yazı- lı sına\ı kazanan mfrvçkkilimin, sözlü sınav gibi subjektif bir de- ğerlendirme sonucuna göre ba- şansız sayılması yahuzca huku- ka değiL akıl ve mannğa da ay- kın bir durumdur" görüşü kay- dedıldi. Dilekçede, idarenin işlemi- nin, bakan onayı ile 2 yil tek ba- şına teftiş yetkisine sahip olan bir kişınin "güvencesiz bir mü- fettiş durumundaişlemetabi tu- rulmasının'" Türkıye'nin de onayladığı "Sanayi ve Ticaret- te İş Tefrişi Hakkındaki 81 sayı- h Milletlerarası Çalışma Sozieş- mea"ne aykın olduğuna dikkat çekildi. Bu sözleşmede, teftiş perso- nelinin siyasal iktidara ve sıya- si baskılara karşı güvence altı- na alındığı vurgulanırken. "Ya- pdan hukuka aykın düzenleme- ler ve işlemler bu güvenceji or- tadan kaldırmıştır r denildi. Di- lekçede, yapılan uygulamanın kamu zaranna sonuçlar doğur- dugu da kaydedildi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Emeğe Saygısızlık Yazımın başlığına bakanlar, "Türkiye'de emekçisı- nıfiarayapılan haksızlıklardan"^söz adeceğimi düşün- müşlefdir herhalde. Hayır, bugün emekçi sınrflara ya- pılan haksızlıklardan değil, gene bir düşünce emek- çisi olarak, bana yapılan büyük bir haksızlıktan söz et- mek istiyorum. Siyasal gündemde çok şey var, ama bu yazacaklanm da önemli. Okurianm bilirter. Eğer çok özel ve paylaşmakjste- diğim bir şey olmazsa, gerek Istanbul içınde ve ge- rekse istanbul dışında verdiğim konferanslardao, ka- tıldığım panellerden, yaptığım söyleşılerden pek söz etmem. Zaten bunları "övgü bekledığim ıçın" yap- mam. Atatürk düşüncesınin ışığını elimden geldiğın- ce taşımaya uğraşınm. Kimı tembel ve tatlısu Ata- türkçülerini (!) sinir etme pahasına... istanbul dışındakı bu türtoplantılarda genellıkle Ata- türkçü Düşünce Derneğı'nın şubelerinın düzenleme- lerine katılınm. "Aynı kavganın neferieri" olarak, belli bir dayanışma içinde oluruz. Ve attığımız tohumlann yeşereceğinin umut ve ınancı içınde, yorgunluklanmı- zı da unuturuz. Bundan bir süre önce Kandıra'dan ADD'nin başka- nı olduğunu söyleyen bir zat telefon ettı. Bir konferans vermemi istedi. Açtık baktık deftere ve 2 mayıs günü bu konferansı yapmayı karaıiaştırdık. Ancak aynı zat, konferanstan birkaç gün önce gene aradı ve o gece ilçelerinde "Kutlu Doğum Haftası" nedeniyle bir baş- ka toplantı düzenlenmiş olduğunu söyleyerek topla- nıyı ertelemek istedi. Doğrusu ADD gibi derneğe, böyle bir gerekçeyı pek yakıştıramadım. Fakat "Küçük yerierde böyle şeyler olur" düşüncesiyle teklrfî kabul ettim ve toplantıyı 7 mayıs günü, gene saat 20.30'a erteledik. Birazdan sıralayacağım üzere, son derece yoğun bir tempo içinde yaşıyorum. Ve İzmit-Kandıra yolu bana söylendiği gibi "20-25 dakikalık bir yol" da değilmiş. Son derece dolambaçlı 50 küsur kilometrelik bir yol- muş. Saat 20.30'da başlayan bir toplantı sonraşında, gecenin o saatinde geri dönmek de mesele. Üstelik sağlığım da alarm ışaretleri veriyordu. Toplantıdan bir gün önce aynı zatı aradım. Sağlığı- mın iyi olmadığını ve bu toplantıyı ertelemek istediği- mi ve mümkünse gündüz saatlerine ya da hafta so- nuna almak istediğimi söyledim. Kendilerinde "erte- leme" hakkı gördüklerine göre, aynı hakkı bende de görmelerini beklerdim. Gündüz saatlerine alamayacaklannı, zira "milletin işi gücü olduğunu" (!) söylediler. Hafta sonuna da ala- mıyorlardı; "zira Kandıra halkı hafta sonlannda pikni- ğe ve denize gidermiş..." "Siz gene de arkadaşlannızla düşünün ve beni ara- yın" diyerek telefonu kapadım. Ve bir daha aranma- dım. Ama 20 mayısta gazeteye bir faks gönderdiler ki; yürekler acısı. Her şeyden önce, yalan söylüyor- lardı. Toplantıyı "birkaç saat önce iptal ettiğimı" yazı- yoriardı ki; ben birkaç saat önce değil, bir gün önce aramıştım ve "iptal etmek" değıl, "ertelemek" istedi- ğimi söylemiştim. Ondan sonra da bir sürii saygısız ve terbiyesiz it- ham... Uygar olmamakla, plansızlıkla, söz ve rande- vuya bağlı olmamakla ıtham edıliyordum. Fakat hep- sinden daha gülüncü, "Sadece maddi bedeli ödenen hizmetlerin dışında gönüllü hizmetalınıp verilebilece- ği inançlan sarsıntıya uğramış..." Utanmazlar... Derhal bir yanıt gönderdim ve olayı bir kez daha anımsatarak, eğer ciddi bir biçimde özür dilemezler- se, bu çirkin davranışlarını herkese duyuracağımı yaz- dım. Ses seda çıkmadı ve beni bu yazıyı yazmaya zo- runlu bıraktılar. Yazımın başında da vurguladım, hoşlanmam bun- lan yazmaktan. Ama son iki üç ay içinde, Istanbul'da- ki sayısız toplantı, konferans, panel söyleşı vb'nın (ve bu arada yoğun bir ders programının yanı sıra) "tek delikli kuruş beklemeksizın ve almaksızın" ve çoğu kez benzin paralanmı da cebimden ödeyerek; Çanakka- le, Bozüyük, Bergama, Nazilli, Izmir, Bodrum, Muğla Yatağan, Denizli, Karacabey, Uşak, Banaz, Ankara, Si- livri, Karabük, Izmir Ödemiş, Tire, Ereğli, Gaziantep, Sıvas, Samsun, Manavgat, Lüleburgaz ve Afyon'a gittim. Onbinlerce insana seslendım. Söyleşıler yap- tım, panellere katıldım, konferanslar verdim. Bu haf- ta sonu Ankara'daydım. Dönüşte Sapanca'ya gittim. Gittim ama söyleşiyi yapamadım. Zira böyle küçük yerlerin yöneticileri, beşinci sınıf şarkıcılara göster- dikleri ilgi ve saygıyı bizden esirgiyortar. Ve sonra ken- dini bilmez birtakım insanlar kalkıyor, beni utanmaz- casına eleştirme cüretinde bulunuyor. Atatürkçü Düşünce Demeğı'nın genel merkezinde çok saygı ve sevgi duyduğum insanlar var. Ayrıca bu derneği çok önemsiyorum, Türkiye'nin bu zor günle- rinde çok önemli işlev ve görevi olduğunu düşünüyo- rum. Ve zaten bu nedenle kimi şubelerinin yöneticile- rinin "çiğliklerini" de fazla önemsemedim ve kalemi- rrte dolamadım. Eğer Kandıralı şube yöneticileri, beklediğim ve hak- kım olduğunu düşündüğüm özrü gönderseydıler, bu satırları da karalamazdım. Ama tüm yaşamını emeğe saygı üzerine kuran bir öğretim üyesi, eğer kendi emeğine yapılan böyle bir saygısızlığı sineye çekerse, o zaman savunduğu ilke- lere ters düşer. Okurlanmı böyle öznel bir konuyla meşgul ettiğim için, umanm beni bağışlarlar. Bunu bir "dertleşme" olarak kabul etsinler. Bilırsiniz, "dertlerpaylaşıldıkça azalır..." TTB, üst düzey görevlerdeki 144 kişilik sürgün listesini açıkladı SSK delegelerine sürgün listeli mektupANKARA (CumhuriyetBüro- su)-TürkTabipleri Bırli'ği (TTB) Merkez Konseyi, 26-27 haziran tarihlerinde yapılacak Sosyal Si- gortalar Kurumu (SSK) Genel Kurulu için delegelere gönderil- mek üzere hazırladığı mektupta, yalnızca üst düzey görevlilerin yer aldığı 144 kişilik sürgün lis- tesine yer verdi. Mektupta, RE- FAHYOL hükümetinin de "SSK'ye çökertme saldınsı" uy- guladığı belirtildi. TTB Merkez Konseyi'nin mektubunda, SSK'nin "Dünya Bankası ve IM F (Uluslararası Pa- ra Fonu) gibi yurtdışı merkezler tarafindan planlanan ve hiikü- metter eli ile uygulanan, sistemli birçökertmesaldınsıaranda'' ol- duğu kaydedildi. "11 aydır hü- kümette bulunan RP-DYP ko- alisyonu bu politikay ı daha da ge- liştirerek uygulamışür" denilen mektupta, REFAHYOL'un polıti- kası şöyle değerlendirildi: "3 iş- çi konfederasyonu arasındaki uyuşmazhklan gerekçe göstere- rek ve bunlan körükleyerek' Biz yasayı hazırladık, ama sendikalar anlaşamıyor' diyerek yönetimin özerîdeşmesi engeUenmiştir. SSK'nin mali güvencesi olan gay- rimenkuDerin (hastaneler ve dis- panserler dahil), sanşına olanak tanıyan yasa ile tüm vartığının e\- den çıkanlmasına olanak tanın- maktadır. Dö\izle emeklüik gün- deme getirilerek hükümeü'n denk bütçesini denkteştirmek için ihti- yacı olan sıcak para uğnına, SSK'nin mali geleceği sonunsuz- ca ipotek alûna alınmıştır.'" Baştabip, baştabip yardımcısı, müdür ve müdür yardımcısı dü- zeyinde 144 kişilik sürgün liste- sinin isım isim yer aldığı mektup- ta. "son 10 yılın en geniş. kamu yönetimi hukuku tanımayan ata- ma ve tayin operasyonunu" ger- çekleştirdiği vurgulandı. Mek- tupta, tasfiye edilen sağlık çalı- şanlannın çoğunluğunun SSK'de uzun yıllar hizmet veren dene- yimli kadrolar olduğuna dikkat çekilirken "Bu kişilerin hiçbir ka- mu yönetimi denetleme ölçüsüne dayanmaksızm keyfi olarak tasft- >« edümeleri. hükümetin SSK'yi çökerterek özelleştirme niyetinde olduğunun da kanıtıdır. Nitekim idari yargı, iptalettiği tayin karar- lannda, hükümetin kamu yöne- timini çökertme niyetini açıkca belirtmiştir. Buna rağmen yöne- tim yasa tanunazuğını tsraıia sür- dürmektedir" denildi. Yargı ka- rannın üzerinden yaklaşık 4 ay geçmesine karşın Kemal Kıbçda- roğlu'nun iade edilmediği SSK Genel Müdürlüğü'nü "şaibeli" olarak yürüten Ekrem Önal'ın görev süresınin önemli bir kıs- mını yurtdışı inceleme gezisinde geçirdiği belirtildi. Cnnnn n-?ürli'llpri KPVİttHİrdİ Esenyurt Beledhe Başkanı Dr.GürbüzÇapan,Esenyurt'ta \sltpun UZUmuen SeVUlUiriU belir|enenözüriü20>TirttaşatekerieklisandahedağıttLBaş- kan Dr. Çapan, törende yaptığı konuşmada özürhı yurttaşlaruı toplumda yaşadığı sıkıntılan ifade ederek, be- ledryenin olanaklan ölçüsünde yardımlann sürdürüleceğini söyledi. Çapan, bir süre önce, "işkence sonucu sa- kat kalan" bir yıırttaştan mektup aldığını anımsatarak, "Benden mektubunda tekerlekli sandarye istiyordu. Bu kişinin sandaKesini hazırladık. Ancak mektup kaybolduğu için kendisine ulaşamadık. Bizi yeniden ararsa te- kerlekli sandaKesine ka^uşacak" dedi. Dr. Çapan aynca Esenyurt'taki fınnlarda yaptıklan denetimterdeeksik gramajla ekmek üreten fınnlardan toplattılan yaklaşık 10 bin ekmeği yurttaşlara bedava dagıttı. Denetimlerin aralıksızsüreceğini belirten Çapan, "\ atandaşın ekmeğiyle ojnanmasına müsaade etıney eceklerini" \ urguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle