Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 HA2İRAN 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
Şevket Kazan, savcılar hakkında soruşturma açılması için talimat verdi
Adalette istenmeyen bakatıAJVKARA/İZMİR (Cumhuri-
yet) - Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan, Genelkurmay BaşkanlığYnın
"Irticai faalryeüer" konusunda ön-
ceki gün verdiği brifınge katılan
adli yargı yargıç ve savcılan hak-
kında soruşturma talimatı verdi.
Brifinge katılan Yargıtay 8. Ceza
Dairesi Başkanı Yusuf kenan Do-
ğan. "Bu brifingi izledikten sonra.
ülkemi/in ne kadar büyiik bir teh-
like altında okJuğunu anladım.Ge-
nelkurmay görevini layıkı ile yap-
ü, şinıdi sıra devletin diğer birim-
leıinde"dedi. Milli Savunma Ba-
kanı Tıırhan Tayan ise yargı men-
suplanna verilen brifingin daha
öncekilerden farklı olmadığını \ e
siyasi bir yönûnün bulunmadığı-
nı söyledı.
K_azan'ın talimatı üzerine dün
sabah harekete geçen Teftiş Kuru-
lu başkanlığı. soruşturmayı yü-
rütmekle görevlendırdiği iki mü-
fettişin. öncelikle brifınge katılan
adli yargıç ve savcılann adlannı
saptayıp sicil durumlannı incele-
meye başladıklan öğrenildi.
Adalet Bakanlığı yetkilileri. so-
ruşturmanın 2802 sayılı Hâkim-
ler ve Savcılar Yasası'nın 63. mad-
desinin (c) bendi kapsammda yü-
rütüleceğini belırttiler.
Söz konusu y asa bendınde. ma-
zeretsiz olarak göreve geç gelmek
ya da görev den erken aynlan yar-
gıç ve savcılara "uyarma" cezası-
nın verileceği öngörüldü. Yetkılı-
ler, soruşturmayı yürüten müfet-
tişlerin öncelikle brifınge katılan
yargıç \ e savcılann ıfadesine baş-
vuracaklannı, daha sonra bu ko-
nuda hazırlayacaklan raporu Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kuru-
lu'na (HSYK) sunacaklarını kay-
dettiler. Soruşturmanın cn erken i-
ki ay içinde tamamlanabileceğine
dikkat çeken yetkililer. müfettiş
raporlannın Kazan'ın başkanlı-
ğında toplanacak HSYK'de tartı-
şıldıktan s^nra, kimler hakkında
ne cazanın verileceğinin belirle-
neceğini söylediler.
'Soruşturmadan sonuç
alınamaz'
Eski Adalet Bakanlığı Müsteşa-
n ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi üye-
si Yusuf Kenan Doğan, brifınge
katılan yargıç ve savcılar hakkın-
da açılan soruşturmadan sonuç
alınamayacağını söyledi. Dogan,
Cumhuriyet'e yaptığı açıklama-
da. "Genelkurmay. Türkiye'nin
içinde bulunduğu sıkıntılar konu-
sunda iyi bir haarük yaprruş. Bu
sıkınnlar yine çok iyi bir sunuşla
yargıya aktanldı" dedı. Dogan,
şunlankaydetti:
" Elbette ki bir ülkedeve özellik-
leAtatürk'ün kurmuşolduğu Tür-
kiyçCumhuriyeti'nde iilkenin bir-
ligine. laik ve demokratik sosyal
bir hukuk devleti olan cumhuriye-
rin nitetiklerine yönelik tehlikeleri
anayasal bir kuruluş olan Genel-
kurmay 'ın. yine anayasal bir kuru-
luş olan yargıya anlatması çok do-
ğaldır. Bir anlamda Genelkur-
may'uı görevleri arasındadır. Ada-
let Bakanlığı'nın izin vermeme gi-
rişimi. 2802 sayılı yasanın 48. mad-
desinin yanlış yorumu anlamında-
dır. Ancak. Türkiye'de yargı ba-
ğunsızuğuun ve yargıç güwncesi-
nin yeniden ciddi bir biçimde göz-
den geçirilmesinin zarureti ortaya
çıkmıştır."
Doğan. yargıç ve savcılann bü-
yük bölümünün ve özellikle laik,
demokrat ve Atatürkçü olarak bı-
linen kesiminin brifınge yogun şe-
kilde katılmış olmasından mem-
nuniyet duyduğunu vurguladı.
Bakan Şevket Kazan'ın yargıya
yaptığı baskının etkili olmadığı-
nın ortaya çıktığını bildiren Do-
ğan, "Katılanlann yoğun bir bi-
çimde Adalet Bakanlığı'ndan laik
düşünceleri nedeniyle uzaklaştın-
lan arkadaşlanmız olması da ko-
nunun bir başka önemli vanıdır"
diye konuştu.
Doğan, daha sonra şunlan kay-
detti:
"Kişisel bilgilerimin de yanın-
da, bu brifingi izledikten sonra 50
yıldan beri İslami akımlara ve la-
iklik aleyhindeki gelişmelere veri-
len tavizler sonunda, ülkemizin ne
kadar ciddi bir tehlike ile karşı
karşıyla olduğunu gördüm. Esa-
sen Geneikurmay'ın düşünceleri
ve açıklamalan karşısında. yargı-
nın da aynı doğrultuda hassas ol-
ması lazım. Üzülerek ifade ermek
gerekir ki devlet. süratle bazı dü-
şüncelerin kadrolaşmasına itil-
mektedir."
'Siyasi yönü yok'
Bu arada NATO Savunma Ba-
kanları İlkbahar Toplantısı'na
katılmak üzere dün Brüksel 'e ha-
Genelkurmay 'ın medyaya verdiği brifingin yargı için verdiği brifing kadar faydalı olduğu belirtildi.
reketinden önce Atatürk Havali-
manı'nda bir açıklama yapan
Milli Savunma Bakanı Turhan
Tayan. Genelkurmay Başkanlığı
tarafından yargı temsilcilerine
yönelik verilen brifingin daha
öncekilerden farklı olamdığını
belirterek "Bu son brifingin de
ötekilerden hiçbir farkı ve amacı
yoktur. Söz konusu brifingin hiç-
bir siyasi yönü de yoktur. Bu ba-
kımdan Adalet Bakanı'nın has-
sasiyetini anlamakta güçlük çeki-
yorum"'dedi.
İzmir Barosu Başkanı Çetin
Turan Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'ın hâkim ve savcılara yönelt-
tiği "brifing tehdküni" "Cumhu-
riyet tarihinde benzeri görülme-
miş bir skandal" olarak nitelen-
dirirken. hukukçular gelinen
noktada DSP'nin de büyük payı
olduğunu vurguladılar.
Kazan'ın köktendinciliğe duy-
duğu hayranlığı her fırsatta dile
getirdiğini vurgulayan Çetın Tu-
ran. "Bakan. başka ülkelerde uy-
gulanan çağdışı şer'i hükümleri
örnek almakta. bunlan laik cum-
huriyet rejimine uygulama dü-
şüncelerini öv gü dolu cümlelerle
açıklamaktadır. Şeriat çığlıklan
ile toplu kıy ını düzenley en sanık-
lann avukatlığını üstlenmeye te-
şebbüs etmiş, köktendinci suçla-
malarla tutuklu bulunanlan ce-
zaevlerindeziyaret edip yüreklen-
dirmek istemiştir. Adalet Bakanı
Kazan 'bostan korkuluğu" olma-
dığını. memlekefi "babalannın
bostanına' çevirip yiyip bitiren-
lere. çetelere.suç örgütlerine kar-
şı kamtlama durumundadır" di-
ye konuştu.
Çağdaş Hukukçular Derneği
tzmir Şube Başkanı Ahmet
Hamdi Yıldırım ise Kazan'ın
tavnnı hâkımlere ve sav cılara yö-
nelik tehdit olarak niteledı ve
" Bu açık tehdidi kmryoruz** dedi.
Islamcı sermaye
REFAHYOUla
daha da büyüdü
Kombassan, YÎMPAŞ, Ülkerve
Ittifak Holding 'e yaklaşık 10
trilyon liralık teşvik belgesi verildi
ANKARA (Cumhuri)et
Bürosu)-REFAHYOL hü-
kümetinın kurulmasının
ardmdan geçen 1 yıllıksü-
rede İslami sermayenin ön-
de gelen holdinglerinden
Kombassan. YtMPAŞ. Cl-
kervetttifaka lOtrilyonli-
raya ulaşan miktarda teş-
vik belgesi verildi. Faizsiz
sistemde çalışan özel fi-
nans kuruluşlanna 6 ay
içinde hem aracı kurum
kurma hem de altın alım-
satımı ve ithali izni sağlan-
dı. Petlas, Kombassan Hol-
ding'e. daha önceki satış
fıyatmın yansına satıldı.
Hükümet İslami serrna-
yeye, özellikle fınans piya-
sasında yeni düzen oluştu-
rabilmesi ve gelişmesı için
arka arkaya yeni kapılar aç-
tı. RP-DYPkoalisyonudö-
neminde Kombassan Hol-
ding'e 3.4 trilyon liralık.
YİMPAŞ Hold'ing'e bağlı
şirketlere 3 trilyon liralık.
Ittifak Holdıng'e 1 trilyon
liralık. Ülker'e 2 trilyon li-
ralık yatınm v e ihracat teş-
vık belgesi dağıtıldı.
Özelleştirme kapsamın-
da 2 yıl önce Nadir tm-
pex'e 57 milyon dolara sa-
tılan \e geri alınan Petlas,
Kombassan Holding'e 7
yıl vadeli olmak üzere 37
miljon dolara verildi.
Ozel fınans kuruluşlan-
na lstanbul Menkul Kıy-
metler Borsasfnda işlem
yapabilmelen için aracı
kurum kurma izni verildi.
Yetkililer. İslami serma-
yeyle çalışan holdınglerin.
halktan 'kâr payı dagırjmı'
adı altında topladıklan pa-
ralara karşılık hisse alım-
satımını yapabilmek için
aracı kurum kurmak iste-
diklerine. yeni düzenleme-
nin bu şirketlere büyük ko-
laylık sagladığına dikkat
çektiler. Özel finans ku-
rumlanna. aracı kurum iz-
ninin ardından altın alım-
satımı yapma ve altın ithal
etme izni de verildi.
Hazine Müsteşarlığı'nın
önceki gün yayımlanan
tebliğiyle. altın piyasasın-
da çalışabılecek aracı ku-
rumların özel finans ku-
rumlan tarafından açılma-
sına izin verildi. Aynı teb-
liğ. bir finans grubuna al-
tın ithal etme olanağı da
sağladı.
Aynı tebhğle. yurtdışm-
daki kışı ve kurumlara al-
tın alım-satımı yapma yet-
kisı v erilmesi de düzenlen-
di. Ilgili çevreler. bu mad-
denin de özellikle. Türk-
menistan ve Kazakistan'da
birçok şırket açan İhlas ile
Nur cemaatinın önde gelen
isimlerinden FethullahGü-
len'in şirketi Asya Hol-
ding'e büyük olanak sağla-
yacağına dikkat çektiler.
Hazine tebliğınin ardın-
dan dün de Maliye Bakan-
lığı birtebliğ yayımlayarak
ihracat işlemlerinde katma
değer vergisinın muaf tu-
tulması uygulamasına özel
finans kurumlanmn işlem-
lerini de aldı. Özel finans
kurumlanmn \erecekleri
teminat mektuplanntn
devlet ihalelerinde kulla-
nılmasma olanak saâlandı.
6
Laîk cumhuriyet tehdit edüiyor'
• Baştarafi 10. Sayfada
öcalana milletvekilliği
tekllfl:
Bir siyasi partinin irtica yanlısı Di-
yarbakır ll Başkanı. bölücü örgüt ba-
şının kendı partisinden aday olabilece-
ğini açıklıkla ifade etmiş ve bu görüş
maalesef aynı partinin bazı parlamen-
terlerince de desteklenmiştır. Benzer
olay, 1991 yerel seçimleri öncesinde
de HADEP'le işbirliği yapılmak sure-
tiyle sergilenmiştir.
163. madde:
Diger taraftan irticai kesime karşı
bilinçli olarak devletin ilgili organla-
nnca yeterlı denetim yapılmamasın-
dan ve yasalann gereği gibi uygulatıl-
mamasmdan istifade ile; bu kesımin
eylem ve faaliyetlerıni artan bir cüret-
kârlıkla icra ettıği görülmektedır.
Özellikle Türk Ceza Kanunu'ndan
kaldmlan 163. maddenin yarattığı
boşluğun doldurulmaması. ırtıcaı ke-
sime güçlü bir propaganda imkânı ve
ortamı sağlamıştır.
Artan irticai faaliyetlere karşı alı-
nan MGK kararlan göstermelik bazı
tedbirler dışında uygulanmamıştır.
Kararlann kamuoyoı gündemıne soku-
larak engellenmesine çalışılmaktadır.
MGK kararlannı TSK'nindayatma-
sı olarak kamuoyuna yansıtan irticai
kesim, TSK ile halkı karşı karşıya ge-
tirerek silahlı kuvvetleri yıpratmaya
çalışmaktadır.
Önemli bir ekonomik güce sahip
olan irticai kesimin. bu alandaki. art-
tırarak devam ettirdiği faaliyetlerini
sürdürebilmesi halinde, daha güçlü
malı ımkânlara kavuşabilecegi değer-
lendirilmektedir.
irticai kesim, kendı ideolojisini ül-
keye yerleştirmek ve hâkim kılmak
doğrultusunda. halıhazırda ülkenın en
hassas konusunu oluşturan kanlı terör
örgütü PKK ile ılişkiye girmekten ka-
çmmamakta. bu şekilde terörü sona er-
direceği noktasından hareketle, örgü-
tü ve bölge halkını kendi amaçlan için
kullanmanm yollannı aramaktadır.
irticai kesimin, bır yandan içte siya-
sal islami gerçekleştirmeye çalışırken.
diğer yandan Türkiye'deki laik ve de-
mokratik rejimi kendileri için tehdit
olarak gören. başta lran olmak üzere
teröre destek veren bazı tslam ülkele-
riyle dayanışma içine girerek halkımı-
zı Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği
batı medeniyetinden uzaklaştırmaya
yönelik çabalar içinde olduğu gözlen-
mektedir.
tnönü'nün tarihi konuşması: 4 Mart
1929 tarihinde, devrin başbakanı mer-
hum Ismet tnönü. TBMM'de yaptığı
tarihi bir konuşmada; w
Efendiler teh-
like kapının eşiğine geUnceye kadar
sabreden büyük Meclis, cumhuriyeti
kurtarmak için keskin ölçülerin zama-
nı geküğine hükmcrmiş. dinin. devlet-
ten ve siyasetten uzaklaştınlması da ge-
çen devirde tamamlanmıştır. \ atandaş
mabedinde kendi itikadı ve vicdanı ile
serbest bırakılmış, onun ank ve tefhiz
inancı bu dünyanın karışık işlerinden
kurtanunışnr. Hiç kimse bir vatanda-
şa. dini inancından, ibadetinden ötiirü
bir engel çıkarnıav a nasıl rnuktedir ol-
mayacaksa, dindar silahı ile de hiç kim-
seTBMM'nin herhangi bir kanununa.
bir vatandaşın emniyet ve haysryetine
dil uzatmaya imkân bulamay acaknr"
demıştir.
Oysa ki bugün: mensuplanna banş.
saygı ve sevgı. karşılıklı yardımlaşma
ve iyi ahlakı öğütleyen toplumu ayıran
değil. kaynaştıran. diğer dinlere dahi
hoşgörü ile yaklaşan dinimize aykırı
olarak: "Dinimize küfrettüer" slogan-
ları ile insan boğazlayan caniler. Ab-
bası döneminden bile geri bir ilkelliği
açıkça sergilemektedir.
tşte bu anlayıştır ki. bu kesim, bu-
gün bilinçli bir şekilde TSK'yi din
düşmanı olarak göstermektedir.
Netice olarak irticai kesimin hali-
hazır faaliyetleri itibanyla; Atatürk'ün
temellerini attığı ve çerçevesi anayasa-
mız ile belirlenmiş olan demokratik.
laik ve sosyal hukuk devleti anlayışı
dışma çıkarak. TC devletini yıkmayı
amaçladığı açıkça görülmekte ve ülke-
mizde siyasal İslami gerçekleştiıme
yolunda oluşan irticai tehdidin çok
ciddi boyutlara ulaştığı değerlendiril-
mektedir.
Ancak Türkiye Devleti'nin şekli
cumhuriyet. rejimi demokrasidir.
Cumhuriyet. ümmet olmayan bir mil-
let kavTamını ve üniter devlet yapısını
esas alfnıştır. Türkiye Cumhuriyeti
dev letinin enbariz karakteristiği. Ata-
türk ilkelerine, demokratik, laik ve
sosyal hukuk dev letıne. insan hakları-
na. hukukun üstünlüğüne dayanan
çağdaş bir siyasal sıstemı benimsemiş
olmasıdır.
Nitekim anayasanın; Bırinci mad-
desi: Türkiye Devleti bır cumhuriyet-
tir.
tkinci maddeii: Türkiye Cumhuri-
yeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, de-
mokratik, laik ve sosyal bir hukuk dev -
letidir.
Dördüncü maddesi ise; Bırinci ve
ıkınci maddelerdekı hükümlerin de-
giştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin
teklif edilemeyeceği hükümlerine
amirdir. Böylece anayasanın temel ni-
telikleri kapsamında. Türkiye Cumhu-
rıyeti'nin bağımsızlığına, halkın ege-
menliğine, milli değerlerine, laikliğe,
dev letin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğüne ve üniter devlet yapısına
bağlılık Türk devlet sisteminin temel
taşlarıdır. Bu husus milleti ile devlet
arasında bir antlaşmadır.
Bu antlaşmaya kurallan bilerek, uy-
gulayarak ve uygulatarak rıayet eden
her vatandaş Türk milletinm onurlu ve
saygıdeğer mensubudur.
Bugün itibanyla; artan boyutta de-
vanî eflen' frîicai tehdidin. Türkiye
Cumhuriyeti"ni yıkmayı hedef alan
fevkalade ciddi boyutu; Atatürk'ün
kurduğu cumhuriyet ılkeleri doğrultu-
sunda memleketini seven demokratik
ve laik her vatandaşın dikkatle izleme-
si ve bu tehdidi her kesime anlatması,
tarafsız kalmaması ve icraatta bulun-
ması ana görevidır.
Bu noktadan hareketle: Atatürk'ün
kurduğu modern ve laik Türkiye Cum-
huriyeti devletinin nitelikleri değişme-
yecek ve değiştirilemeyecektir. Bun-
lar: - Tek mıllet, - Tek vatan. - Tek dev-
let. - Tek dil. - Tek bayrak olarak ifa-
de edilmektedir.
L i b y a , i r a n . S u d a n v e S u u d i A r a b i s t a n i r t i c a i k e s i m e d e s t e k s a ğ l ı y o r '
TSK, radikal örgütler konusunda uyardı
PKK terör örgütü tarafından Lüb-
nan'da gerçekleştinlen ikincı kon-
feransta alınan kararlar çerçevesin-
de: "İmamlarBirliği
1
"oluşrurulmuş.
her camınin "Propaganda ve lsyan
Merkeri" haline getirilmesi karar-
laştınlmıştır. Bu kararlar bazı cami-
lerde bölücü ve irtica yanlısı bazı
imamlar tarafından hayata geçiril-
miştir.
Terör örgütü, daha geniş kitlelere
hitap edebilmek düşüncesi ile bu
kez "Kürdistan tslam Hareketi'" ad-
li örgütü hayata geçirmıştir. 1993 > ı-
lı Temmuz ayında yapılan Kürdistan
İslam Hareketi Kongresi'nde: diğer
din ve gruplarla ilişkilerin geliştiril-
mesi, kadınlann savaş içerisinde y-
er almalan. sözde Kürdistan'ın bir-
leştirilmesi ve eski Kürt medrese ve
külliyelerinin tekrar canlandınlma-
sı hususlannda bir dizi karar alın-
mıştır. K. Irak'ta faaliyet gösteren
ve şeriat düzenini Türkiye'ye de ih-
raç etme gayreti içinde olan lran ta-
rafından desteklenen İslami Hare-
ket Partisi lideri ŞeyhOsman, ülke-
mizde bilinen çe\ relerden büyük iti-
bar görmüş ve hacca gönderilmiştir.
K. Irak'ta İslami esaslara dayalı
bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan
Şeyh Osman'ın, Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'nde de sempatizanla-
n bulunmaktadır. Bu kişi vasıtasıy-
labölgede tslami Hareketcanlandı-
nlmaya çalışılmaktadır.
Bölücü terör örgütünün yan kuru-
luşu olan Kürdistan İslam Hareke-
ti'nin hac organizasyonu yaparak
hacca personel göndermesi, irticai
kesimin sempatısıni kazanmak için
yapılan bir faaliyet olarak kıymet-
lendirilmiştir.
A\ rupa'daki bölücü örgüt bürola-
n ile Avrupa Milli Görüş Teşkila-
tı'nın. Türkiye Cumhuriyeti aley-
hinde yapılan eylemleri. birlikte or-
ganize ettikleri, yurtiçınde de Milli
Gençlik Vakfı ile HADEP'in cum-
huriyet rejimine karşı ortak mücade-
lebaşlattıklan hakkında önemli tes-
pitleryapılmıştır.
26 Nisan 1997 günü bölücü terör
örgütü PKK'nin Almanya'ntn Düs-
seldorf kentinde. Ermeni örgütleri-
nin Bonn'da. sonra irticai unsurlann
Köln'de uydu vasıtasıyla yaptıklan
rejim karşıtı propaganda yayınının
aynı günlere gelmesi, Batılı ülkeler-
de Türkiye'ye karşı Kürt kartından
sonra Ermeni ve irtica kartlannın da
aynı anda oynanmaya
başlandığı şüphesini
beraberinde getirmiştir.
Türkiye'de etkinliği
gittikçe azalan bölücü
terör örgütünün yurti-
çinde ve y'urtdışında ir-
ticai unsurlann gerisin-
de ve desteğinde yer al-
maya başladığı ve itti-
fak oluşturma çalışma-
lan ile yeni bir çıkış yo-
lu arama gayreti içinde
olduğu bugün belirgin-
lik kazanmaktadır.
Bunun yanı sıra: irti-
cai kesimin. hedefine
ulaşmak için İslami te-
rör örgütleri ve başta
lran olmak üzere ulus-
lararası terorizme des-
tek veren ülkelerle olan
bağlantıları incelendi-
gınde durum özetle şu şekildedir.
İrticai kesimle yakın ilişki içeri-
sinde bulunmakta ve başta maddi
destek olmak üzere her türlü yardı-
mı yapmaktadır. Son olarak 14 Ni-
san 1997 tarihinde Libya'da düzen-
lenen bir festivale Libya lideri Kad-
dafi'nin özel davetlisi olarak Türki-
ye den irtica yanlısı 3 millervekilinin
katılması fevkalade dikkat çekici-
dir. Libya. ayrıca islami Selamet
Cephesi vasıtasıyla da. Türkiye'de-
ki irticai unsurlarla yakın işbirliği
ve desteğini sürdürmektedir.
Suudi Arabistan:
İrtica eğılımı olan millervekili ve
bürokratlara ilave hac imkânı sağla-
yarak. sempati kazanmakta ve irti-
cai unsurlara maddi destek vermek-
tedir. Hac sezonunda S. Arabis-
tan'da işçi olarak çalıştınlmak üze-
re Türkiye'ye 5 bin kişilık konten-
jan verildiği, işçilerin vize işlemle-
rinin S. Arabistanlı bir firma tarafın-
dan yapıldığı. vize ücreti olarak iş-
çi başına biner dolar talep edildigi ve
toplanan paranın Türkiye'deki irti-
cai örgütlere aktanldığı tespit edil-
miştir.
Suudi Arabistan aynca, Müslü-
man Kardeşler ve Rabıta örgütü va-
sıtasıyla Türkiye'de faaliyet göste-
ren bankacılık ve finans sektörleri
ile temasta bulunarak irticai kesime
yüksek düzeyde maddi destek sağ-
lamaktadır.
Sudan:
Türkiye'deki irticai kesimle yakın
ilişki içerisinde bulunduğu. İslami
terör örgütlerine destek verdiği bi-
linmektedir. Yakalanan Hizbullah
örgütü mensubu bir şahıs verdiği
ifadede. "Sudan makamlannın ken-
dilerine her rürlü lojistik ve para yar-
dımı yaptığını. kamp kurnıalan için
başkent yakınlannda yer tahsis et-
tiklerini ve askeri eğitim
kampının kurulma aşa-
masında olduğunu" ı-
fade etmiştir. Yine bu
devlette bulunan
teröristlerin içinde ir-
tica yanlısı 4 Türk'ün
de bulunduğu belirlen-
miştir.
İran:
Şenat esaslarına da-
yalı bir rejimın Türki-
ye'de kurulması için
planlı olarak maddi ve
manevi her türlü deste-
ği sağlamaktadır. Bu
çerçev ede; terör eylem-
leri de icra eden radikal
Islamcı gruplardan
Hizbullah. Selam ve İs-
lami Hareket örgütlen-
nin lran tarafından yön-
lendirildiği ve üst düzey yöneticile-
rinin Iran'da eğitildiğine dair tespit-
ler mevcuttur. Bir örnek olmak üze-
re, yakalanan bir İslami Hareket mi-
litanı. verdiği ifadede. "İran'daeği-
tildiğini ve Türkiye'deki İranlıdiplo-
matlarla ilişki kurduklarını" beyan
etmiştir.
tran. Türkiye'de eylemlerde bu-
lunan İslami Terör Örgütü militan-
lanna maddi destek. pasaport ve
Iran'da bannma imkânlan vermek-
tedir. Yakalanan bir Hizbullah terör
örgütü militanı açıklamasında:
"Tahran'a dönen Ankara Büyüke^
çisi Ali Rıza Baghari'nin, Türkiye
Oe İran arasındaki rüm bağlantıyı
sağladığını. elçinin ay nlışından son-
ra Ankara'daki bu görevi İstan-
bul'da bulunan İran Başkonsolo-
su'nun üstlcndiğini. kaçaklara para
ve pasaport sağladığınL, İran'da ba-
nnma ve bütün ihtiyaçlannuı karşı-
lanması için görev lilere talimat ver-
diğûıi" ifade etmiştir.
tran. özellikle basın yoluyla icra
ettiği propaganda ile irticai kesime
destek vermekte, Türkiye'nin içişle-
rine açıkça müdahalede bulunmak-
tadır. Nitekim 4 Mayıs 1997 tarihli
Tahran Times gazetesi verdiği ha-
berde, Türkiye için, "Generallerkı-
sa sürede halkı bastırabilirler, ama
uzun sürede Ceza>ir'de ortaya çıkan
olay Türkiye'de de tekrarlanabilir'*
ifadesini kullanmış. maalesef bu tip
müdahalelere ilgililerce sessiz ka-
hnmıştır.
tran, Türkiye-lsraıl ilişkilerini
kendi amaçlan doğrultusunda kul-
lanmaktadır. Bu kapsamda; 10 Ma-
yıs 1997 tarihli Kayhan Internati-
onal gazetesinin bir haberinde,
"Türkiye'deki İslamiyetçiler, İslami
dünyanın menfaatlerini tehdit eden
tehlikelere karşı çıkmak için diğer
İslami ülkeler ile siyasetlerini koor-
dine etmeye gajTet edeceklerdir" di-
yerek irticai kesime destek vermiş-
tir. lran. Türkiye'deki irticai unsur-
lan motive ermek için her türlü gay-
reti göstermektedir. Nitekim lran
Devrim Muhafızlan Komutanı Ge-
neral Rızai. televizyonda yaptığı bir
konuşmada: ikı cephede birden sa-
vaşabileceklerini. bunlardan birinin
ABD. diğerinin de Batı komşusuol-
duğunu söyleyerek Türkiye"deki ir-
ticai unsurlara destek verdiğini açık-
ça ortaya koymuştur.
Ayseli Göksoy dan
Şevki Yılmaz 'a
'Meclis'e
neyüde
geldin?'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM'ye, mil-
letvekillerine ve Atatürk e
hakaret eden RP Rize Mil-
lervekili Şevld Vılmaz. dün
korumalanyla Meclis'e
geldi.
Yılmaz. RP grup başkan-
vekilleriyle görüştükten
sonra Meclis'ten aynldı.
RP grubu tarafından di-
siplin kuruluna sevk edilen
ve bir haftalık sav unma sü-
resi bugün sona erecek olan
Yılmaz. konuşma kasetle-
rinin yayımlanmasından
sonra ilk kez Meclis'e gel-
di.
Y'ılmaz. halkla ilişkiler
binasmdaki çalışma odası-
na giderken Manisa Ba-
ğımsız Milletvekili Ayseli
Göksoy'la karşılaştı.
Yanında kalabalık bir ko-
ruma grubu bulunan Yıl-
maz, gülümseyerek Gök-
soy'u selamladı. Göksoy
bunun üzerine. "Ne yüzle
geldin buraya terbiyesiz
adam" diye bağırdı. Şevki
Yılmaz. bu sözlere yanıt
vermezken tepki gösteren
korumalan ile Göksoy ara-
sında tartışma yaşandı.
ANAP liden Mesut Yıl-
maz'ın Meclis kürsüsün-
den hakaret dolu sözler
söylediğinı öne süren Yıl-
maz. kendisıni şöyle savun-
du: "Bu sözler karşısında
duyariı çevneler neredeler?
Buna Meclis Başkanı dahil-
dir. Bir milletvekiline ağza
ahnmayacak şekilde haka-
retler yağdınyor. Türki-
ye'nin Başbakanı'na bir
başkası aynı hakareti yapı-
yor. Bir Müslüman ülkenin
liderine de y apıyor. Başba-
kan Yardımcısf na namus
iftirası atılıyor. Tansu Cüler
Hanımefendi'nin kadınlık
onuru yok mu? "
Yılmaz. RP grup yöneti-
minin kendisinden ıstifa et-
mesini isteyipistemediğine
ilişkin bir soru üzerine.
"Öy le bir şey söz konusu de-
ğU" dedi. ÂNAP milletve-
killeri de Yılmaz aleyhine
dava açması için. partinin
avukatınanoteraracılığıyla
vekâlet verdiler.
ANAP Grup Yönetimi.
Şevki Yılmaz'a dava aç-
mak isteyen milletvekille-
rine kolaylık sağlamak
amacıyla 11. Noter görev-
lisı Nurcan İnce'yi dünkü
grup toplantısına getirdi.