Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MAYIS 1997 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Devlet Adamı Olmak...
Prof. Dr. CAHİT TALAS
D
ev let adamlığı ınsan ve
toplum yaşamında son
derece onemlı ve guç ka-
zanılan bıroluşum ve nı-
telığın adıdır Onaulaşıl-
ması zordur ve zaman
alır Çunku bırçok ozel becennın bır ara-
ya gelmesını bır arada bulunmasmı ge-
rektınr Ozunde toplumun ışlennı ıyı yo-
netmek \ e doğru kararlar alıp onlan sağ-
lıklı doğrultularda uygulayabılmek bece-
nlen ıle de donatılmış olmayı ıster Bılın-
dığı gıbı, ınsan yaşamında doğru ya da
yanlış kararlarhep alınagelır Sadebırın-
sanın aldığı herhangı bır olağan karar ve
onuıı sonuçlan \alnız kendısını ve bır de
belkı yakınlannı ılgılendınr Oysa devlet
adamı dıve nıtelenen kışılenn toplum ya-
şamı devletıvonetmekleılgılıvebağlan-
tılıkararlan butun yurt ınsanlanru ılgılen-
dınr Orneğın Başbakan Yardımcısı Sayın
Tansu ÇiBer'ın Atatürkkarşıtışenatyan-
lısı ekonomık \e toplumsal polıtıkalan
netleşmemış Refah Partısı'ylekendısının
öncekı yargılannı ve değerlendırmelen-
nı de unutarak ve gozardı ederek bırlıkte
hukumet kurması olayı, yalnız kendısını
ılgılendırmeyen yanlış bır olay ve karar-
dır Bu kararla Tûrkıye'mn ufku ve ken-
dı geleceğı kararmıştır Asken kanadm
belırledığı gıbı ırtıca - gencılık hareketı-
nı bırıncı derecede tehlıke olarak ulkenın
onune getırmıştır Tansu Çıller, tanh
onunde kendı kışısel kaygılan uğruna
devletadamlığımteiiğini kotuye kullanrruş
olma vargısından, kuşkusuz kendisıni
kurtaramavacaktır Pariamentoda. bu
yanlış karan desteklemış olan mılktvekil-
lenmn tanh unundekı konumlan da kuş-
kusuz başka nrteliklı olmayacaktır.
• Devletyonetmek, çok cıddı bır uğraş
alanıdır Buna talıp olanlarda kımı temel
nıtelıklı özellıklenn ve becenlenn varlı-
ğını gerektınr Burüar. l) Sağlam bır ta-
nh bılgısı ıle genel kultür, 2) Yeterlı ve de-
neyımlerle kazanılmış bır yönetım bılgı-
sı ıle 3) Durustluk ve temız bır ozgeçmış-
tır Dunyanın her alanda yenı oluşumlar
ve gelışmeler ıçınde hızla değışmekte ol-
duğu bır dönemde srvasal geçmışı başa-
nsızhklarla dolu ve genekie giiven verme-
yen. duicı bır kışının başbakannğa ulaşa-
bilmesını sağlamak bağışlanamaz bır av-
mazhktır. Turkıye şunu unutmamalıdır
Başbakan kendme çok ozgu bır msandır
Onunla geçınmek ve bır arada çalışmak
son derece guçtur Bu konuda Ecevıt'ın
onunla koalısyon ortağı bulunduğu
(1974) yıllardan kalma kuşkusuz ılgınç
anılan bulunmaktadır Erbakan. unıver-
sıte kanyennden başlayarak Mıllı Nızam
ve Mıllı Selamet partılen seruvenlen ve
bu partılenn Yargıtay 'ca kapatılmalan bu
olgunun bır yanıdır Gumuş Sulama Mo-
torlan Fabnkası'nın doğuşu ve ıflas edıp
kapanması ıse ayn bır hazın serûvendır
Şımdılerde Sayın Çıller ıle bırlıkte hu-
kumet olmalan, kışısel koşullann ve çı-
karlann sağladığı hazın bır olgudur Bu-
rada DYP'nın tanhsel bır sorumluluğu ol-
duğu da açıktır
• Bılındığı gıbı demokrasılerde diıze-
nın sağhkb v urumesı \ e ışlevebilmesı ıçın
pariamentolann büeşım duzevmınbuyuk
onemivardır. Parlamentolarvn genelde ve
her bakımdan ulkenın en seçkın yetışkın-
lennden oluşması gerekır Kışısel çıkar-
cılığı aşabılen bu kışıler ulkeye buyuk ya-
rar sağlar Çunku vetkılenn kaynağı par-
lamentodur v e hûkumetlerin uyelen ge-
nellikJe parlamento uyelen arasında seçi-
Br ve hukumetter anavasalarca belirlen-
miş olan kurallara uvarak ve vetkılere da-
yanarakulkelen>onetırler.tştehukumet-
len oluşturan bu ınsanlann tartışılabılır
olmamalan gerekır Başka bır deyımle bu
ınsanlann onur, ahlak. bılgı v e sozune ına-
nırlık açısından sağlam dayanaklara sahıp
olmalan çok önemlıdır Devlet adamı ola-
bılmek çok gemş olçulerde bu temel ko-
şullara dayanmalıdır Yukanda da değın-
dığımız gıbı dev letı yonetmek çok sorum-
luluk gerektıren bır ıştır ve yetkısız. sıra-
dan, duyarsız ınsanlann ellenne bırakıl-
mamalıdır Ne var kı, eğer bır ulke halkı-
nın eğıtım düzeyı yetersız ve ıyı ıle ıyı ol-
mayanı avırabılecek bır olgunluğa ulaşa-
mamışsa dev letın yonetımı aksayabılır ve
demokrasıler yozlaşma eğılımı ıçıne gı-
rebıhrler Halkın eğıtım duzeyı demokra-
tık duzenın bozulmasına ızın vermeye-
cek bır aşamava ulaşmış olmalıdır Bu.
demokrasımn sağlıklı butun kurum v e ku-
rallan ıle ışleyebılmesı ıçın yaşamsal bır
koşuldur Bununyanında eğer ulke halkı-
nın onemlı bırbolümu yoksulluğun sınır-
lannda yaşamakta ıse parlamentolara, en
yakışırolanlanngırmelen kahlmalansü-
recı yıne aksayabılır Ulkemızın bugunku
sıkıntılannın temelınde bu tur olgulann
yatmakta olduğunu soylemek herhalde
yanlış değıldır Bu durumlarda Turkıye
laık demokratık dûzenını sağlıklı doğrul-
tuda yoluna koyabılmek ıçın once halkı-
nın eğıtım duzeyını ıyıleştırmek zorunda-
dır
Bu, ıvı nıyetlı. ıyı hazırlanmış prog-
ramlara bağlanmış çalışmalan gerektınr
(Buna ulaşıncaya kadar kuşkusuz başka
nıtelıklı ve kısabır sure ıçınde yarar sağ-
layabılecek onlemler de alınabılır Orne-
ğın bır senato oluşturulabılır Yenı bır se-
çun vasası ıle hem senatoya hem de Mıl-
let Meclısı'ne seçılebılme, kımı ozel ko-
şullara bağlanabılır) Bu, halkmın eğıtım
duzevı yeterlı olmayan ulkelerde demok-
ratık duzenın yozlaşmaması ıçın doğal ve
gereklı sayılmahdır Demokratık duzen-
lenn sağladığı haklardan ve ozgurlükler-
den yararlanarak duzenın ana kurallannı
ve niteüklerini değtştirme yolunda çahş-
malar>apanlaragözvummakve ızin ver-
mek buyuk bır aymazlıktır. Gunumuz
Turkıyesı 'nde şu dûşuncerun bılınmesın-
de ve her zaman anımsanmasında önem-
lı yarar göruyorum Çağlar boyunca ve
gunümuze doğru gelındıkçe bılım ıle ın-
sanın, dının çatışmasında kesm olarak bı-
lımın onde olduğu ve ınançların hep ge-
nlerde kaldığı ve ınsanlann mutlu olma-
lanna çok az katkılarda bulunabıldığı hep
görülmüş ve saptanmıştır Toplumlara,
eğıtımsız dın adamlan dını kullanarak sı-
yasal yaşamda soz sahıbı oldukça, ege-
men olmaya başladıkça toplumsal banş
ve ekonomık gelışmeler genellıkle tehlı-
keye duşmuştur Cehaletın ve toplumsal
aymazlığm egemen olduğu ınançlar ya-
nı bılıme v e akla, mantığa yabancılaşma-
lar her zaman genye çekıcı bır rol oyna-
mıştır
Aynı zamanda bırçok ülkede ve top-
lumda ıç savaşlann da kaynağı olmuştur
Ne yazık kı Turkıye, cehaletm yonlendır-
dığı ve Ataturk devnmlenne vabancılaş-
maya dönûk bır kıskacın ıçme düşmeye
hızlayaklaşıyor Bu durumun son gunler-
dekı en yakın kanıtı sırtında Arapça harf-
lerle Alİah yazan bır ınsanın oldurulmesı
olayıdır Aymazlık, cehalet ve şıddet, top-
lumsal banşın onde gelen düşmanıdır
Aydınlanmanm Yolunu Engelliyorlar!
MUSTAFA GAZALCI CHP PM uyesı, Eğıt-Der Genel Bşk
B
ırtakım guçler, 8 yıllık kesıntısız zo-
runlu eğıtımın butun yurtta uygulan-
masını engellemek ıçın 24 yıldır yap-
tıklan gıbı bugun de gürûltu kopan-
yorlar
•Imam-harip liselerini (İHL) kaparrjrmayız."
"İHL'M kapatanlardan sandıkta besap soranz."
"Halkımız. IHL've sahıp çıkıvor. kimsenin gucu bu
okullan kapatmava vetmez,"
•'Dını eğıtım vuvada başlamalı: Kuran, Arapça
seçmelı ders olarak butun ılkoğretımde okutulmau."
Hıçbır araştırma yapmadan daha da ılen gıdenler
var
"İHL öteki okullara gore ahlaklı çocuk yetiştiri-
yor."
"A\ rupa'da kesintisiz eğıtim yok."
"Kuçuk çocuklar ile buyfik çocuklann bir arada
okuması sakıncau."
Butun bu sav lann gerçekle bır ılgısı yok Onlar da
bunu bılıvorlar 8 yıllık kesıntısız eğıtımle İHL ka-
patılmıvor Lıse olarak oğrenımını surdurecek Ye-
nı vapılanmadaortaokul olmayacak Bugun Anado-
lu lıselennın kolejlenn de ortaokullan var, onlar da
avnı durumda
Butun lıseler gıbı İHL de 8 yıllık eğıtımden son-
ra öğrencı alacak Dolayısıyla "İHL kapatiuyor"
yaygarası doğru değıl
Halkın ılle de bu okullan ıstedığı sav ına gelınce
Halk, çocuğunu ıyı bır okulda. barınma beslenme
sorunu çozulmuş bır okulda okutmak ıstıyor Dun
yatılı olarak Koy Enstıtulen vardı, koylu çocuğunu
oray a gondenyordu, bugun onlaruı yenne İHL açıl-
dığı ıçın oraya gondermek zorunda kalıyor
Anayasarun 24 maddesı değışmedığı surece ıl-
koğretımde "din külturü ve ahlak dersi" zorunlu
olarak okutulacaktır
Aynca eğıtımı dınselleştırmek, Kuran Arapça gı-
bı meslek derslennı ılkoğretıme taşımak butun okul-
lan ımam-hatıpleştırmek olur Oysa eğıtım, ılkoğ-
retımde (temel eğıtım) laık, bılımsel, kısacası çağ-
daş olmalıdır Ozgur ınsanı yetıştırmenın başka yo-
lu yoktur
Soyledıklennın tersıne çağdaş, gelışmış ulkele-
nn tumunde suresı 8 ıle 11 yıl bılımsel, program bu-
tûnluğu ıçınde bır eğıtım vardır Bızdekı gıbı hem
dınsel hem bılımsel eğıtım yoktur
Yapılan araştırmalar kuçûkbır kesım dışında, hal-
kın 8 yıllık kesıntısız eğıtımı ıstedığını gostenyor
(*)
13-17 Mayıs 1996'da toplanan 15 Mıllı Eğıtım
Şûrası (MEŞ), tartışıp 8 yıllık kesıntısız eğıtıme ka-
rar verdı
7 Beş YıllıkKalkınma Planı'nda, MGK karann-
da 8 yıllık kesıntısız eğıtım var
28Mart 1997'de 154 sıvıl toplum orgutu (ıçınde
DİSK, Turk-Iş gıbı kuruluşlann da olduğu) kesıntı-
sız 8 yıllık eğıtmden yana olduklannı açıkladılar
Cumhurbaşkanı, RP dışındakı partı yönetıcılen oğ-
retmen, oğrencı örgütlen, ışçı, ışveren kuruluşlan
kesıntısız 8 yıllık eğıtımı ıstıvor Pekı bu gurultu, bu
tehdıt nıye
9
15 MEŞ'te de aynı firtınayı kopardılar,
ama şûra dınlemedı, bılıme. akla uygun karar aldı
Nıçın bu karara saygı duyulmuyor''
15 mılyon oğrencımn vanında, tHL ortaokullann-
da okuyan 31
7
bın öğrencı ıçın mı butun bu karşı çı-
kışlar
9
Ulke çocuklannm bır bütunluk ıçınde bılım-
sel bır temel eğıtım almasına bu kadar karşı çıkmak
nıye
9
Yoksa bu çocuklann eğıtım yoluyla bılınçle-
nıp kendılennı ılende desteklemeyeceğınden mı
korkuluyor
9
Geçmışte Köv Enstıtulen, yuksekogretmen okul-
lan, ılkoğretmen okullan, eğıtım enstıtulen haksız
vere kapatılırken ses soluk çıkmadı Şımdı ıkı bın
vılına uç kala eğıtımde doğru bır adım atılacak,
haksız olarak bır avuç çağdışı kafa ve dın yobazla-
n tarafından kıyamet kopanlıyor va da oyle göste-
nlıyor Eğıtım açısından değıl, bır duşûncenın, bır
sıyası partının gelışmesı olarak bakılıyor, "Ağaçyaş-
ken eğüir" denıyor
Soz konusu olan ağaç değıl, bızım çocuklanmız
Bırakalım onlar aklın, bılımm ışığında, özgurce ye-
tışsınler sonra kendı kararlannı kendılen versmler
mesleklennı kendılen seçsınler 8 yıllık kesıntısız
eğıtım ulkemızın çağdaş ınsamnı yetıştırme sorunu-
dur
llkokuldan sonra çeşıtlı nedenlerle ortaokula gı-
demeyen 1 mılyon 700 bın çocuğun okula kavuşma,
parasız okuma sorunudur 5 smıftan sonra ıkı ka-
naldan (dınsel-bılımsel) yapılan eğıtımın bırlığınm
sağlanması sorunudur
Cumhunyetın başında ılkoğretım seferberlığını
yapanlann soyledığı gıbı "adam olma" sorunudur
8 yıllık zorunlu eğıtım konusu 24 vıldır tartışılıyor
Yasalara gırdı Anayasada ılkoğretımın kesıntısızlı-
ğı var
Yukanda da belırüldığı gıbı eğıtımcıler ve kamu-
ovunun büyuk bır kesımı bunu ıstıyor lstemeyenler
tanh boyunca çıkarlan ıçın dını somürmuş, aydın-
lanmaya karşı çıkanlardır
Partılenn yönetıcılen, tek tek mılletvekıllen bır
sınavdan geçıyor Bu konuda engeleme ve gecıktır-
me yetennce yaşandı Umanz daha fazla "kuru gü-
rultuye pabuç bıratalmaz"; aklın, bılımın dedığı
olur
TARTIŞMA
Z
aman karşısında
nedır kalıcı olan
9
Zamanustu
evrensel
9
lnanmak
nedır
9
Neyı nıçın,
hangı amaçla yaptığını bılmek,
neyın tanımı olabılır
9
Karanlıklan delen onumuzu
aydınlatan
9
Karanlık aydınlık
Ezılen ezen Aydınlık kuvvet
Karanlık kuvvet Yaşam bır
çarpışma alanı mı
9
Kımler
arasında kım va da ne ıçın
9
Savaş bır "kozmik kader
r>
mı
9
"V uce yolunda seferber"olmak
ne dem'ek' Dıyalektık ne
9
Ya
bır dın kıtabının "dıj'afcktik
îşkenceci Polis ya da Bir Tazminat Davası
sırn_." Ateş, hava, su, toprak
Doğa ve evren Süreklı bır oluş
ve yok oluş Başlangıç ve hedef
"OL." Tûm evTen, dunya ve
"elleriyle'' yaratılan "seçilmiş"
ınsan olan Hukuk devletınde
Yuzeyı toprak cennette,
topraktan yaratılan Ve bır
ulkede bır polısın ışkencesı
sonucu olen Adı mı ne fark
eder, kayıtlarda o artık
"maktuL" Ötekıler gıbı
onlardan yalmzca bın Olay
tanhı 08 08 1980 Ceza davası
yargılama ve hukum gıyer polıs
memuru Yıl 1994 Şukadâryıl
hapıs Ve ölenın yakınlan,
tçışlen Bakanlığı ve katıl polıs
hakkmda tazminat davası
açarlar Şu kadar TL maddı, şu
kadar da manevı olay
tanhınden ıtıbaren, vasal faızı
ıle bırlıkte Yerel adlı
mahkeme gorevsızlık karan
venr "idare mahkemesı
yetkilidir." Karar temyız
edılmez, kesmleşır
Davacılar bu kez ıdan vargı
yennde dava açarlar Mahkeme,
davalı polıs memurunu hasım
olmaktan çıkanr ve bakanlık
aleyhındekı davayı da "süre"
yonünden reddeder Karar
davacılar tarafından temyız
edılır Danıştay temyız edılen
karan "hasım olmaktan
çıkanlan davalı polisın nerede
yargüanması gerektiğı
belirülmemiş" olduğu
gerekçesıyle bozar \erel ıdare
mahkemesı de adlı mahkemece
bu konuda evvelce gorevsızlık
karan venlmış olması nedenıyle
dosyayı uyuşmazlık maddesıne
gondenr Mahkeme de polısın
kışısel kusuru nedenıyle Içışlen
Bakanlığı'ndan tazminat
ıstenılemeveceğıne, polıs
hakkındakı davamn ıse adlı
vargı vennde gorulmesı
gerektığıne karar venr
Bu durumda dava yalnızca
ışkencecı polıs hakkında ve ılk
açıldığı adlı yargı yennde
gorûlecek, sonuçlanacak,
kesınleşecek, tazmmat mıktan
tahsıl edılecek ve hak yenru
bulacaktır(')
Yurttaşlann bılgısıne "tşkence
sonucu olumünu sebebıvet
vermek şeklindekı e\ iemı
nedeniyle-'' katıl polıs
memurunun kışısel kusurundan,
devlet sorumlu değıldır
(Meraklısına not Uvuşmazlık
Mahkemesı mn 24 03 1997
tanh E 1997'15 K 1997'14
sayılı karan, RG 15 04 1997,
sayı 22965, s 34}
HULLSİMETİN
Istanbul Barosu Avukatlanndan
PENCERE
Fetih Bayramı'
Başlarken...
Fetıh nedır?
"Bır kentı ya da ölkeyı sılah zonıyla efe geçırmek-
tır"
Osmanlı'nın dış dunyaya bakışında ıkı sozcuk
önemlıdır, bın 'cıhat', otekı 'fetıh'
Ikısı de çağdaş devletler hukukunda yasaktır; uy-
garlığın sozluğunden sılınmıştır, Bırteşmış Mıtletler
Anayasası'na aykındır
•
Istanbul Anakent Beledıyesı, bu yıl 'fetıh bayra-
mı'rn gorkemlı bıçımde kutlamaya hazırianıyor
Fatih Sultan Mehmet Istanbul'u 29 Mayıs
1453'te fethetmıştı O donemde 'fetıh' (ya da ışgal)
konusunda bugunku gıbı ortak bır hukuk oluşma-
mıştı, 'uluslararası toplum 'yoktu, devletler, zorgu-
cuyle, topraklarına toprak katıyorlardı, Istanbul'un
Turkler tarafından ele geçınlmesı bu ortamda ger-
çekleştınldı, bır çağ açtı
Evet Istanbul Anakent Beledıyesı 1997'de 'fetıh
bayramı'n\ coşkuyla kutlayacak, ama, anlamı ne
bunun?
•
Fransız Pans'ı, Rus Moskova'yı, Ingılız Londra'yı,
Isveçlı Stockholm'u "fethettım"dıyebayramyapar
Bızım yanılgımız, Osmanlı dunya goruşunun Ata-
türk'un olumunden sonra hortlamasından doğu-
yor Osmanlı donemınde 'yurt' yoktu, 'mülk' vardı,
'vatan' kavramı, aydınımızın bılıncıne Namık Ke-
mal'le bırlıkte ışlenmıştır
'Mulk' fethedılen topraklann tumüdur, sınırlan
belırsızdır, durmadan değışır Oysa bızım ulkemı-
zın sınırlan Lozan 'la saptandı Ataturkçu duşunce-
de 'fethetmek' dıye bır kavram yok1
"Yurtta sulh,
cıhanda sulh" ılkesı devletın dunya goruşudur
Aklı başında olan "Ben ulkemın en buyuk kentı-
nı fethettım" dıye her yıl bayram yapar mı?
Istanbul bızım yurdumuzun bır parçası1
•
Refahçılar bu yıl Istanbul'un 'fetıh bayramı'ru ge-
çen yıllardan daha cafcaflı torenlerle kutlayacaklar;
bu yolda genış bır program hazıriandı
Pekı, bu toren ve toplantılarda Mustafa Kemal
Ataturk'un adı geçecek mı'
Bırıncı Dunya Savaşı'ndan sonra, emperyalıst
duşman, yenık Osmanlı Devletı'nın başkentı Istan-
bul'u 16 Mart 1920 de ışgal ettı
'Işgal' Kurtuluş Savaşı'nın sonuna dek surdu
'Zafer' kazanılıp duşman yenılgıye uğratıldıktan
sonra, Turk ordusu 6 Ekım 1923'te Istanbul'a gır-
dı
O gun herkes sevınçten ağlıyordu
Guzel Istanbul, uç yılı aşkın bır sure, yabancı ış-
gal ordularının boyunduruğu altında yaşamıştı
Istanbul elden gıtmıştı
Kım kurtardı Istanbul'u'
Ataturki
•
Gazı Mustafa Kemal Istanbul'u duşmandan kur-
tarmasaydı, şımdı 'fetıh bayramı' yapılabılırmıydı?
'Fetıh bayramı'nüa bu gerçeğın açıklanıp aydın-
lanması gerekmıyor m u '
Ataturk olmasaydı, Istanbul'a yenı camı yaptır-
mak şoyle dursun, camılenn çogu kılıseye çevrıle-
cek, kubbelennde kılıse çanlannın sesı yankılana-
caktı
Bugun "Taksım'e camı" uzenne sıyaset yapan-
lar, bu gerçeğı bılmezler mı'
•
'Fetıh bayramı'nda butun bu gerçekler çocukla-
rımıza anlatılmalıdır, bu konuda her şeyden once
TV'lere ış duşuyor
Bu amblemi aklınızdan çıkarmayın.