Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 NİSAN »997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Emisyon 686
trityonu aşü
• ANKAKA (ANKA) -
Piyasada alan Türk Lirası
talebinin etkisiyle geçen
bayram ömesi olduğu gibi
Kurban Ba/ramı
öncesinde de emisyon
hızla artıycr. Emisyon
hacmi diin Dir önceki güne
göre 51.5 rilyon lira
artarak 68f. 1 tnlyon liraya
ula^tı. Emisyondaki
yükselişin naşladığı 9
nisandan bı yana geçen
bir haftadagerçekleşen
artış yüzde 50.6 oranında
230.4 trilyon lira oldu.
Emisyon. /ılbaşmdaki
383.2 trilyon lirahk
dûzeyine eâre de yüzde
79.5 oranîtda 303.9
trilyon liraak artiş
gösterdi.
Rezervlerde
azahna
• ANKARA (ANKA) -
Merkez Bankası'nın döviz
rezervi. geçen hafta 55
milyon dolarlık bir azalma
gösterdi. Merkez
Bankası'nın verilerine
göre, döviz rezervi 55
milyon dolarlık azalmadan
sonra 11 msan itibariyle
15 milyar 630 milyon
dolara kadar geriledi. Altın
mevcutlannın 1 milyar
383 milyon dolarlık
düzeyinde ise bir
değişiklik yaşanmadı.
Döviz rezervi, bu
yılbaşındaki seviyesinin
ise 861 milyon dolar
altında seyrediyor.
Hazine'den
doldur boşalt
operasyonu
• ANKARA (ANKA) -
Hazine, 200 trilyon lirahk
iç borç geri ödemesine
karşılık piyasalardan
tahville sadece 133 trilyon
lirahk borçlanmaya gittiği
geçen hafta Merkez
Bankası'ndan 107.8
trilyon lirahk net kısa
vadeli avans kullandı.
Merkez Bankası verilerine
göre, bu kullanımdan
sonra kısa vadeli avansın 4
nisanda 383.3 trilyon
liraya kadar gerileyen
bakiyesi, 11 nisan
itibanyle yenıden 491.1
trilyon liraya tırmandı.
Hazine, 28 mart - 4 nisan
arasındaki haftada, kısa
vadeli avans borcuna
mahsuben Merkez
Bankası'na net 91.4
trilyon lirahk bir geri
ödeme gerçekleştirmişti.
2.6 milyar dolar
dış borç ödendi
• ANKARA (ANKA) -
Kamunun. bu yılki dış
borç anapara ve faız
ödemeleri, 16 nisan
itibariyla 2 milyar 607.8
milyon dolara ulaştı.
Merkez Bankası verilerine
göre. yılbaşı ile 16 nisan
arasındaki dönemde
yapılan ödemelerin 2
milyar 124.9 milyon
dolarlık bölümünü Hazine
gerçekleştirdi.Dış borç
ödemelerinın 449 milyon
dolan ocak ayında. 668.4
milyon dolan şubatta, 1
milyar 267 milyon dolan
mart ayında, 223.4 milyon
dolan da 1-16 nisan
arasında gerçekleştirildi.
Makarnacılar
ihracat
çıKmazını aşıyor
• ANKARA (ANKA) -
Gümrük birliği
anlaşmasının yürürlüğe
girmesıylebirlikte
makarnaya uygulanan
yüksek vergi oranı
yüzünden 1996 yılı
başından bu yana AB üyesı
ülkelere ihracat yapmayan
Türk makama üreticilerinin
temaslan sonuç vermeye
başladı. Avrupa Birliği
Konseyi'nin ay sonunda
yapacağı toplantıda Türk
makarna üreticilerine belirli
bir kota dahilinde ihracat
şansı tanınacağı bildiriliyor.
Sebze-meyvede
bayram zammı
• ANTALYA (AA) -
Türkiye'de turfanda sebze
üretiminın yûzde 60'tan
fazlasının yapıldığı Antalya
yöresınde, sebze ve meyve
fiyatlan, lCurban Bayramı
öncesinde yüzde 20-30
oranında artış gösterdi.
Antalya ve sahil
ilçelerindeki toptancı sebze
hallerinde iki gün öncesine
kadar 65-100 bın lira
arasmda satılan sera
domatesinin fiyatı 130 bin
liraya kadar yükseldi. Sera
biben, 350 bin liraya
çıkarken, 300-350 bin
liradan satılan sera
fasulyesi de 400 bin lira
oldu.
TÜSİAD, Brüksel temaslarında AB'ye 'İlişkileri siyasi konjonktürle sınırlamayın' mesajı verdi
'AB yapıcı rol oynamalı'• AB yetkilüeri çarşamba günü bir dizi görüşme
yapmak için Brüksere gelen TÜSÎAD'ın
demokratikleşme raporanu memnuniyetle •
karşıladıklannı ifade ettiler.
ÖZGÜR ULUSOY
BRÜKSEL - Avrupa Birliği
yetkilüeri ile Brüksel'de görüşen
Türk Sanayici ve Işadamlan Der-
neği (TÜSİAD), AB'ye "Türki-
ye ile ilişkilerinizi siyasi kon-
jonktürle sınırlamayın" mesajı-
nı veıdi. AB kurumlan ve Avru-
pa iş dünyası ile birdızi temaslar-
da bulunmak üzere çarşamba gü-
nü Brüksel'e gelen TÜSlAD he-
yeti, AB'den Türkiye ile üişkıler-
de yapıcı davranılmasını talep
ederken AB yetkilıleri de TÜSl-
AD'ın demokratikleşme raporu-
nu memnuniyetle karşıladıklannı
ifade ettiler.
Yönetim Kurulu Başkanı Mu-
harrem Kayhan,başkan yardım-
cılan Sinan Tara, Tuncay Özil-
han, Aldo Kaslovsski, yönetim
kurulu üyeleri Hasan Subaşı, Ant
Bozkaya, Muhteşem Ekenler,
genel sekreter Haluk Tükel ve
Brüksel temsilcisi Bahadır Ka-
leağası'ndan oluşan TÜSİAD he-
yeti, dun AB K.omisyonu'nda Tür-
kiye ile ilişkilerden de sorumlu
Komıser Hans van den Broek.
AB Konseyi Dış llışkiler Genel
Müdürü Cornelis Stekelenburg
ve Avrupa Parlamentosu Başkan
Yardımcısı Magdelana Hoff ile
görüştü.
Temaslan Cumhuriyet'e değer-
lendiren TÜSÎAD Brüksel Tem-
silcisi Bahadır Kaleağası. AB yet-
kililerine "Türkiye kısıtlı bir si-
yasi durumdan ibaret değil, iliş-
kileri siyasi konjonktürle sınır-
lamayın" mesajmı ilettiklerini
belirterek "Türkiye'deki çoğul-
cu toplumu dikkate alan yapıcı
bir rol oynamalarını istedik"
şeklinde konuştu.
TÜSİAD'ın demokratikleşme
raporunun ve AB-Türkiye ilişki-
len ile ilgili geçen hafta yayımla-
nan bildırisinin AB yetkililerince
olumlu karşılandığını kaydeden
Kaleağası, şunlan söyledi: "Ra-
por hakkında değişik seslerin
olması çok doğaldır. Bu, Tüki-
ye'de ekonomik ve siyasi reform-
larla ilgili köklü bir tartışmanın
varlığını göstermektedir. Biz de
AB yetkilüeri ile temaslarımız-
da, AB'nin yüzeysel bir tavır ta-
kınmak yerine, bu havayı destek-
leyici bir tavır benimsemesi ge-
rekliliğini vurguladık."
TÜSİAD'ın, Türkiye'nin An-
kara Antlaşması'ndan kaynakla-
nan haklannın tartışmaya açılma-
sının olumsuz sonuçlar doğura-
cağına dikkat çektiğini de ifade
eden Kaleağası. "Ekonomik araç-
ların siyasi amaçlar çerçevesin-
de ele alınmasının; mali proto-
kolün işletilmesinin siyasi tavır-
lara bağlanmasının yanlış oldu-
ğunu vurguladık" şeklinde ko-
nuştu.
Kaleağası, TÜSlAD'm, güm-
rük birliğinın teknik açıdan sağ-
lıklı işleyebilmesi için Ortakhk
Konseyi'nin düzenli olaraktoplan-
ması gerektiğine işaret ettiğini de
sözlerine ekledi.
Geçen yıl bedelsiz ithalatla girilen krizi işçi çıkararak atlatmaya çalışmışlardı
Otomotivcfler işçi peşine düştü
FİLİZ GÜMÜŞ
Geçen yıl içine girdiği krizden
sonra zaman zaman işçi çıkanmla-
nyla gündeme gelen otomotiv sa-
nayiinde, yeniden işçi alımımn ger-
çekleşmesi bekleniyor. Geçen yıl
yüzde 11 oranında bir küçülme ya-
şayan sektör, bu yıl ıç piyasada ye-
niden canhlık yaşıyor. Bu yıhn ilk
üç ayında otomobil satışlannda yüz-
de 29 oranında artış kaydedilen sek-
tör işçileri fazla mesailere başlatıl-
dı. Geçen yıl bine yakın işçi çıka-
nmıyla gündemde kalan TOFAŞ'ta,
piyasadaki canlılığın sürmesi duru-
munda yeniden işçi ahmına gıdile-
bileceği belirtiliyor.
Otomotiv Sanayicileri Derne-
ği'nin verilerine göre. ocak-mart
aylannda toplam 38 bin yerli oto-
mobil satışı gerçekleşen sektörde,
ithal otomobil satışı ise 15 bin 500
dolayında gerçekleşti. Sektör yet-
kilüeri, piyasadaki canlıhkta mev-
simsel artış ile bayrarrun etkısınin
yanı sıra. tüketicide ithal araçlara
karşı bir bilinçlenmenin etkisinin ol-
duğunu belirtiyorlar.
Mart ayında 7 bin 141 otomobil
satışıyla sektörde birinci olan TO-
FAŞ Otomativ Sanayiı yetkilüeri,
piyasada artan taleplerini bugün
için işçilerin fazla mesailerle kar-
şıladıklannı, ancak piyasanın can-
lılığını sürdürmesi durumunda, iş-
çi ahmına gidebileceklerini söylü-
yorlar. Yetkililer, piyasaya sürecek-
TOFAŞ, iç piyasanın canlanması sonucu yeni işçi alımına başlayacak.
leri yeni otomobülerle canlılığın
devamını sağlayacaklannı ifade edi-
yorlar. Koç Holding, bu doğrultu-
da Marea ve Bravo marka otomo-
bülerin üretimi için TOFÂŞ'a 262
milyon dolarlık yatmm karan aldı.
TOFAŞ'tan sonra mart ayında 6
bin 114 otomobil satışıyla ikinci
sırada olan Oyak Renault Otoma-
bil Fabrikası AŞ yetkililen de nisan
ayı içerisinde üç gün fazla mesai ön-
gördüklerini, hareketlüiğin devam
etmesi durumunda" mesailere de-
vam edeceklerini bfelirtiyorlar.
Öte yandan, tican araç sektö-
ründe bu yıhn ilk üç ayının, en kö-
tü dönem olduğu ifade ediliyor.
Anadolu Otomobil Sanayi ve Ti-
caret AŞ yetkilüeri, ticari araçta
ocak-mart döneminin binek araçla-
nnın tersine en kötü dönem oldu-
ğunu belirtiyorlar. Buna karşın, ge-
çen yüa göre bu üç aylık dönemde
iki misli dolayında bir artış kaydet-
tiklerini söyleyen yetkililer, şu an-
da da bütün araçlannın satıldığmı
ve stoksuz üretim yaptıklannı be-
lirtiyorlar. Üretimlerini kademeli
olarak arttiTdıklannı söyleyen yet-
kililer, bunu da işçi alarak sağladık-
lannı ifade ediyorlar.
Geçen yıl, otomobil sektörünün
tersine yüzde 95 oranında gelişen
otobüs üretimi önde gelenlerinden
Mercedes Benz Türk AŞ ise ken-
dileri için yeni bir canlanma olma-
dığını, ancak geçen yıl sonundan be-
ri artan ihracat nedeniyle üç vardi-
yalı olarak çalıştıklannı ifade edi-
yorlar. Yetkililer bu nedenle 200
dolayında işçi aldıklannı belirtiyor-
lar.
SSK prim
kesintileri
arttırıldı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - SSK'li ça-
lışanlann maaşlanndan ya-
pılan prim kesintisi arttı.
Bakanlar Kurulu'nun,
SSK gösterge tablolannda
yaptığı değişiklik sonucu,
sigorta primleri hesabında
esas tutulacak kazanç sı-
nırı da yükseldi. Prime
esas aylık kazanç tavanı
39 milyon 992 bin 160 li-
radan 44 milyon 371 bin
290 liraya çıkanldı. Ta-
vandan prim ödeyen bir
SSK'li çalışanın brüt ma-
aşından yapılan aylık prim
kesintisi 5 milyon 999 bin
liradan 6 milyon 212 bin
liraya çıktı. Tutar, prime
esas kazancın yüzde 14'ü
üzennden hesaplanıyor.
Prime esas kazancın alt
sının da 25 milyon 625
bin lira olarak belirlendi.
Böylece. en düşük sigor-
ta primi 3 milyon 588 bin
lira oldu.
Ancak, yürürlükteki
brüt 17 milyon lirahk as-
gari ücret, prime esas ay-
lık kazanç için belirlenen
alt sınınn altında kaldı.
Yeni limitlerözel sektör-
de 1 marttan, kamuda 15
marttan itibaren geçerli
olacak.
Bu ne biçim serbest piyasa?
1996 ürünü ekici tütün piyasası, 15 Şubat 1997'de Ege'de,
izleyen tarihlerde de diğer üretim bölgelerinde Tekel'in bağlı
bulunduğu Devlet Bakanı tarafından açıldı. Bu açılış, yazılı ve
görsel basın aracılığı ile ulusa duyurvidu. Bu münasebetle, yetkililer tarafından
hükümet adına yapılan açıklamalarda, Türk tütüncülüğünün "altın çağını"
yaşamakta olduğu, alınap önlemlerie tütüncülüğümüzün önünün açıldığı ve
Tekel'in yurtdışına ödediği dövizde tasarruf sağlamak amacıyla yurdumuzda
Amerikan tütünü üretmek için çokuluslu bir firma ile ortakhk kurma aşamasında
olduğu ifade edildi. Piyasa açılışının değişik atmosferi içerisinde yapılan bu
iyimser değerlendirmeler ne yazık ki gerçeği yansıtmaktan uzaktır.
n A Ç* f A D 1TT7 \ J
Ba2J
konulara ise hiç değinilmedi. Yönetimlerin
t i r \ t j # J r \ M\ M\ MJ l \ yapılmayanlardan söz etmemek gibi bir şansı olsa da
-* yaptıklan kadar, yapmalan gerektiğı halde yapmadıklanndan,
hatta geç yapmaktan da sorumlu olmaktan kurtulma şansian yoktur.
Bu nedenlerle günümüzde Türk tütüncülüğü kavramı kimleri ve neleri
kapsamaktadır, altın çağı yaşayanlar kimlerdir, son yıllarda yapıtanlan,
yapılmayanlan, yapılması düşünülenleh ve bunlann olası sonuçlannı, objektif
olarak değerlendirerek "Türk tütüncülüğünde gerçekler nedir" sorusuna yanıt
aramayı görev saydık. Bu diziyi tüketici dostu Sadullah Usumi'ye ithaf
ediyorum.
I
ktidardaki hükümet. serbest piyasa eko-
nomısınden yanadır. Bu nedenle ekici
tütün piyasalannda tam rekabet şartla-
nnın oluşmasını ve üretici tütünlerinin
bu şartlar içinde gerçek değeri ile satılma-
sını sağlamakla yükümlüdür.
Gelin görün ki, hükümetin 1996 ürünü
Ege ekici tütün piyasalanndakı uygulama-
sı böyle bir anlayıştan çok uzak olmuştur. Pi-
yasanın Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı ta-
rafından açıldığı 15 Şubat 1997 tarihinden
önceki ve sonraki gelişmeleri kısaca ırdele-
mek, bu konuda nasıl bir aldatmaca zinciri
ya da yanlışlıklar komedyası karşısında bu-
lunduğumuzu anlamaya yeter.
Tütün sektöründe görevli Tekel sorumlu-
lannın ve özelhkle tütün ekspeTİerinin, po-
litikalan zorlayan iyi niyetli gayretleri inkâr
edilemez. Fakat bu gayretlet. Türk tütünü-
nün ve bütün üretici-
revli kuruluşun da yer alacağı piyasada olu-
şacak fiyat düzeyıne göre tercihıni belirle-
mek ve kararvermek yerine. Tekel"in henüz
katılmadığı. yalnız birlikte hareket eden tüc-
carlann katıldığı monopson bir piyasada
tüccann kendi tütünlerine önerdiği fiy atı ka-
bul etmek çaresizliği içinde bırakılmışlardır.
Bubelirsizlik ortamında birçok alım nokta-
smda üreticiler tütün koçanlannı daha piya-
sa açılmadan tüccara teslim ermışlerdir. Bu-
nu yaparken ismi konulmamış tüccar başfı-
yatına kote edilmiş belirsiz bir fiyat için mu-
tabakatlannı bildirmek zorunda kalmışlar-
dır. Halbuki tüccar başfiyatı; üzerinde bir-
leşilmiş, herhangi bir metinde tanımlanmış
bir kavram değildir.
Tüccar başfiyatının 1996 ürünühangi alım
noktası tütünleri için. hangi firma ya da ku-
nıluş tarafuıdan kaç TL olarak belirlendiği.
tüccann üreticiler-
ütün üreticisi ülkelerin hemen
hepsinde üretici tütünlerinin,
satış merkezlerinde arttırma
ile satıldığı bilinmektedir. Ülkemizde
Tlerinin uğradığı za-
rarlan ve sakıncala-
n tümüyle ortadan
kaldırmaya yetme-
mektedir. Çünkü . . . . . .
Türk tütüncülüğünün de yasa değışıklığı yapıuncaya kadar
karşısmda bulundu- geçici satış merkezleri belirlenerek
arttırmalı satış yönetiminin
uygulanmasına başlanabilir.
ğu çıkmaz, uygula-
malann değil siste-
min ürünüdür. Son
ekici tütün piyasası, "^™
1
^"™~~™~•^"~
sistem değiştirilmedikçe tatmin edici ve ka-
lıcı bir iyileşme beklenemeyeceğini bir ke-
re daha kanıtlamıştır.
Ege'de piyasanın açıldığı tarihten 20 gün
önce, başfiyatm 475.000 TL olduğu ve tü-
tününü satan her üreticiye kg başına 25.000
TL destekleme primi ödeneceği Başbakan
tarafından açıklanmıştır. Aynı tanhte Tekel
tarafından üreticüere, tütünlerinin randıma-
nını (A Gradoranını) belirten, kurşun kalem-
le yazılmış imzasız ve mühürsüz resmi ya
da ciddi bir belge olduğunu kabul etmek
olanaksız kâğıtlar dağıtılmıştır.
Üreticiler ne Tekel tarafından kendi tütün-
leri için tespıt edilmiş olan randımanı bildi-
ren pusulalan aldıklan tarihte ne de piyasa-
nın açıldığı tarihte, kaç randımanh tütüne des-
tekleme ile görevli kuruluşun kaç lira fiyat
verdiğini, yani tütünlerinin taban fiyatını
bilmiyorlardı.
Bu durumda üreticiler, destekleme ile gö-
denkoçanlantopla-
dığı tarihte bilinmi-
yordu.
Hatta tüccann
Ege Bölgesi tütün
alımlannı tamamla-
dığı tarihte de bılin-
miyordu.
Bu konuda dikka-
te değer, hatta daha
"^~™"™""^~"^^~ fazlasına değer, çok
önemli bir nokta da şudur; hükümet adına
piyasanın açıldığı gün ve ondan önceki 2-3
gün içerisinde tüccar 85 milyon kg tütünü
satın almış bulunuyordu. Yani ekici tütün
piyasasından kendi ihtiyacı için en büyük mik-
tan satın almanın yanında hükümet tarafın-
dan çıkanlan kararname ile destekleme ah-
mı yapmakla görevlendirilmiş olan Tekel
piyasaya girmeden. tüccara ahmlannı ta-
mamlaması fırsatı verilmiştir.
Tüccann satın almayı programladığı tü-
tünün tamamma yakın kısmını, piyasa açıl-
madan ve üreticiler destekleme ile görevlen-
dirilen kuruluşun vereceği taban fiyatmı öğ-
renmeden, satm alabildiği bir piyasada tam
rekabet şartlannın işledığinden söz edile-
mez. Herhalde serbest piyasa ekonomisi, bir
tarafı tutup diğer tarafı serbest bırakmak de-
ğildir. Üreticiler için sorun burada da bit-
miyor. Tekel'in satın aldığı tütünlerin bede-
linin Kurban Bayramı'na kadar (18 Nisan
Üretici başfiyat çıkmazında.
1997) tamamen ödenmiş olacağı yetkililer
tarafından açıklanmıştır. Tüccar ödemeleri-
nın ise bu tarihe kadar tamamlanıp tamam-
lanamayacağı bilinmemektedir.
Geçmiş yıllardaki uygulamalarhatırlanır-
sa bunun gerçekleşmesinin zor olduğunu, tüc-
car ödemelerinin mayıs sonuna kadar süre-
ceğini kabul etmek yanlış ohnaz. Bu du-
rumda tütününü 475.000 + 25.000 = 500.000
TL fiyatla satmak için şubat başında tüccar-
la kontrat imzalayan bir üretici, tütününün
bedelinı 3 ay sonra alırsa net olarak eline ge-
çen 500.000 TL değil,yaklaşık olarak 400.000
TL olacak demektir.Görevli ve yetkili oldu-
ğu kadar sorumlu da olan Tekel, yasa hük-
müne rağmen ekici tütün bedellerinin geç
ödenmesine göz yummakta, üreticiler de
buna çaresiz boyun eğmektedirler.
Bugünkü yetersiz pazarlama yöntemine son
venlmedikçe yasalara kesinlikle aykın olan
ve üreticileri zor durumda bırakan bu sakat
uygulamanın sona ermesİTnümkün ohnaya-
caktır.
Tütün üreticisi ülkelerin hemen hepsinde
üretici tütünlerinin, satış merkezlerinde art-
tırma ile satıldığı bilinmektedir. Ülkemizde
de yasa değişıkliğı yapılıncaya kadar geçi-
ci satış merkezleri belirlenerek arttırmalı sa-
tış yönetiminin uygulanmasına başlanabilir.
Çünkü yürürlükteki Tütün ve Tütün Tskeli
Yasası, 28'inci maddesi ile üretici tütünle-
rinin satış merkezlerinde arttırma ile satışı-
na imkân vermış ve tütün satış merkezlen
kunılan yerlerde bu merkezler dışında ya-
pılan satışlan geçersız sayarak bu uygulama-
nın nizamını da tesis etmış bulunmaktadır.
Bu konuda. sonradan yapılan düzenlemeler,
bir ibret vesilesidir. 28 Mayıs 1986'da par-
lamento tarihinde çok ender rastlanan bir
biçimde birbiri ile hiç ilgisi olmayan 8 ka-
nunda değişiklik yapıp Tütün ve tütün Te-
keli Yasası'nın 38. maddesini yürürlükten kal-
dırarak Türkiye'de tütün tekeline son veri-
lirken Tekel konusu ile hiç ilgisi olmayan ba-
zı hükümler de yürürlükten kaldınlmıştır.
Örneğin, ilk bakışta çok masum gibi gö-
rünen bir değişıklikle Tütün ve Tütün Teke-
li Yasası'nm 20. maddesınde yer alan •'Eki-
ci tütün satış piyasalarının açüış tarihle-
ri, tütün bölgelerinin özelliklerine göre
her yıl BakanlıkJar Arası Tütün Kurulu
tarafından tespit ve ilan edilen piyasa açı-
lış tarihlerinden önce o yıl ürünü ekici
tütünlerinin alım-satımı yasakbr" hük-
mü yürürlükten kaldınlmıştır.
Bundan bir süre sonra da "Tütününü
denk haline getiren üreticiler, bu tütün-
lerini tütün borsalannda satabilecekleri
gibi, yazüı sözleşme >apmak suretiyle bor-
sa dışında da satabilirler" hükmü getiril-
miştır. Üretici tütünlerinin satış merkezlerin-
de arttırma ile satıldığı hiçbir ülkede. hatta
ABD'de bile bu merkezlerin dışında ahm-
satıma izin venlmez. Bizde ise, üretici tü-
tünlerinin satış merkezlennde arttırma ile
pazarlanması hakkmdaki yönetmelik yıllar-
dır yürürlüğe konulmamış, fakat bir gün bu
uygulama başlarsa sistemi işlemez hale ge-
tirecek hükümler öncelikle yürürlüğe ko-
nulmuştur. Bu düzenkmenin amacını anla-
mak zor değildir, ama tanımlamak ve isim-
lendirmek bize zor geliyor.
SURECEK
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
Din Anlayışı
Ülkemizin halkınm yüzde 99'u Müslüman diyoruz.
Acaba din anlayışımız, Müslümanlık anlayışımız ay-
nı mı? Hatta birbirine yakın mı? Din konusunda biz-
den farklı davrananları, düşünenleri gerçek Müslü-
man olarak görüyor muyuz? Acaba ülkemizde ger-
çek Müslüman kaç kişt?
Bazılarımız Müslümanhgı özünden çok şekil şart-
lanna bağlı; namaz, oruç, hac, zekât, kelime-i şa-
hadet, Müslümanlık için yeterli görülüyor. Günü-
müzde defalarca hacca gidiliyor da zekât veriliyor
mu? Bu da ayn bir soru. Bazılarımız eski püskü giy-
silerle acayip başlıklarla (serpuşla) dolaşarak anla-
mını çok iyi bilmedikleri dualan mınldanarak kendi-
lerini Müslüman, aynı şekilde davranmayanları kâ-
fir olarak görüyorlar.
Bazılanmız için gösterisinde; hacca giderken
de, kurban keserken de, iftar sofralarında oruç bp-
zarken de, namaz kılarken de işin gösterisinde. Öz
değil, gösterı onlar için önemli.
Bazılarımız Atatürk'e söverek, laiklik dinsizlik di-
ye bağırarak, şeriat isteriz diye haykırarak Müslü-
manlığını kanıtlıyor. Bazılanmız için din bir çıkar ara-
cı. Bunlara dinci, din tacirleri veya din simsariarı di-
yoruz. Dindar gözükerek oy topluyoriar, belli orun-
lara (mevkilere) geliyorlar, dindarlığı paraya dönüş-
türerek varsıllar grubuna giriyorlar. Dini bir aldat-
ma, bir sömürü aracı olarak kullanıyoriar.
Bazılanmıza göre de Müslümanlığın göstergesi,
"show" değil, dinin şekil şartlarını yerine getirmek
değil davranışlardır, yaklaşımlardır. Söz değil dav-
ranışlar ölçüdür. Dürüstlük, temizlik, paylaşımcı ol-
mak, hoşgörülü davranmak, çıkarcı olmamak gibi
niteliklere veya erdemlere sahip olmak önemlidir.
Tanrı'yayaklaşımlanmızda çok farklı. Bazılarımız
Tann'nın cezalandırmasından korkuyoruz. Cennet,
cehennem hesapları yapıyoruz. Bazılarımız Tanrı
sevgisiyle yaklaşıyoruz.
Laikliğin Müslümanlıkla bağdaşmayacağını dü-
şünenlerin sayısı az değil. Laiklik, Müslümanlığın kar-
şıtı gibi gösteriliyor. Buna karşı iyi bir Müslümanın
laik olacağını düşünen ve buna inananlann sayısı da
giderek artıyor. "LaikMüslüman olamaz" savına kar-
şı, "Dinci, gerçek Müslüman olamaz; olsa olsa düz-
mece sahte Müslüman" olur görüşü, yaşanan son
olaylardan sonra belleklerde daha etkili yertutuma-
ya başlıyor. Mezhep-tarikat farklarını bir yana bıra-
kalım, bizden farklı düşünen, yaklaşanlann Müslü-
manlığına inanmıyoruz.
Çağdışı gıysiler, acayip serpuşlar, gösteriler, din-
dar gözükme çabaları, dinin çıkar aracı olarak kul-
lanılması, baskılar, din sömürüsü, Müslümanlığıyü-
celtmez. Tersine tepkilerdogurur. Erdemli davranış-
lar, dürüstlük, temizlik, doğruluk Müslümanlığı yü-
celtir.
Müslümanlığı yüceltmenin en etkili aracı veya
göstergesi, en az bir islam ülkesinin günmüzde dün-
yada siyasal, ekonomik etkinlik kazanmasıdır. Bu sağ-
lanmadan en azından bazı kafalardaki "Müslüman-
lık aydınlanmaya, kalkınmaya, gelişmişliğe engel
mi?" kuşkusunu veya kaygısını kaldıramayız.
Türkiye, laiklikle Müslümanlığın, Müslümanlıkla
demokrasinin, bağdaşabileceğini, Müslümanlığın
aydınlanmaya ve gelişmeye engel olmadığını kanıt-
layacak bir ülke olabılîr. Bunu başarmaya da en ya-
kın İslam ülkesidir. Yeter ki din simsartannın, cahil
bağnazlann ayartılanna (iğvalanna) kapılmayalım.
Müslümanlığa yapılacak en büyük hizmet, Tür-
kiye'nin laik demokrat bir ülke olarak kalkınmasına
katkıda bulunmaktır.
Erdemli, kişilikli birtoplum olma dileğiyle.
ATM'ler çıldırtıyor
Bankamatikler
on-line kurbanı
• Uzun Kurban Bayramı tatilinde otomatik
para çekme makinelerinde sorun
yaşanmaması için her türlü önlemi
aldıklannı açıklayan bankalar, online
hatlannın anzalanması durumunda çaresiz
BERRJN ERSOY
SAĞLAM
Otomatik para çekme
makinalannda özellikle ta-
til günlerinde yaşanan so-
runların Kurban Bayra-
mı'nda tekrarlanmaması
için her türlü önlemi aldık-
lannı açıklayan bankalar,
hatlardan kaynaklanan so-
runlarda çaresiz kalıyor.
Belli bölgelerde ve belli
zamanlarda yaşanan aşın
>üklenme sonucu hatlann
devre dışı kaldığını belir-
ten yetkililer. "ATM'lerde
gerek para akışı, gerekse
teknik açıdan bayramda
sorun yaşanmaması için
her türlü önlemi aldık.
Ancak, online hatlann-
da anza olması durumda
elimizden bir şey gelmi-
yor" diyor.
Garanti Bankası Birey-
sel Bankacılık Üriin Yö-
netimi ve İş Geliştinne Mü-
dürü Arif Isfendi yaroğlu,
Garanti 24'ler için her böl-
gede nöbetçi elemanbulu-
nacağını ve şubede görev-
li elemanın gerektiğinde
ATM'lere para takviyesi
yapacağını söyledi. Mer-
kezde sürekli nöbetci bu-
lunduğunu belirten Emlak-
bank ATM Müdür Yardım-
cısı Ahmet Özdemir, u
Biz
merkezimizden tüm Tür-
kiye'deki şubelcrimizin
durumunu görebiliyoruz.
Tüm şubelerimizde
ATM'lerden sorumlu ve
yardımcısı var. Bunlara
istediğimiz an ulaşabiliyo-
ruz. Sorun olduğunda on-
ları arayıp uyanyoruz.
Online hatlannın kesil-
mesi durumunda bizim
yapabileceğimiz bir şey
kalmıyor. Bayramda na-
kit ihtiyacının artacağı-
nı düşünerek şubelerimi-
ze para akışı için hazırlık-
larımızı yaptık" dedı.
Akbank'tan yapılan
açıklamada Garanti Ban-
kası, Vakıfbank ve Halk-
bank ile ortak ATM payla-
şımlan olduğu belirtüerek
şöyledenildi:
"Bavram nedeniyle ka-
salara mümkün olduğun-
ca fazla para yükleyece-
ğiz. Ayrıca bayram için-
de iki gün şubeler
ATM'lere para yükleme-
si yapacak. Hatla ilgili so-
runda bir şey yapamıyo-
ruz. Bazı zamanlarda,
özellikle bayramın birin-
ci günü sabah ve akşam
saatlerinde, hatlara aşın
yüklenme oluyor. Buna
bankalann bireysel ola-
rak yapabileceİderi bir
şey yok."
Yapı Kredi Genel Sek-
reteri Salih Başağa, tek
tük aksakhklar yaşanabi-
leceğini belirtttı. "Elektrik
kesintisi veya hatlaıia il-
gili bir sorun dışında şu-
belerimizde kesinti ola-
cağını düşünmüyoruz"
diyen Başağa, "Şubelerin
elektrik kesintileri için
kendi takviye sistemleri
var. Ama bazen onda da
sorun oluyor. Geçen yıl
tatil daba uzundu, sorun
yaşamadık. Bu tür tatil-
lerde seyahat olavı günde-
me geldiği için, bazı yöre-
lerdeki ATM'lere aşın
yüklenme oluyor. ATM
bir süre çahşmaz, gerek-
li müdahale yapıldıktan
sonra çalışma\a başlar. 5
milyonluk hanknotun çık-
ması işimizi kolaylaşbrdı"
şeklinde konuştu.
İş Bankası'ndan yapı-
lan açıklamada ise 5 mil-
yonluk banknotlann çık-
masının ardından, banka-
matiklerin kapasitesinin
arttığı beUrtildi. Açıklama-
da, bir makinenin kapasi-
tesinin 13.5 milyar lira ol-
duğu vurgulandı.