Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 NİSAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Tim Burton'dan pahah, ünlü yıldızlann doluştuğu matrak ve gözalıcı bir fantastik deneme
Düsmaıı uzayMar geri geldi
SUNGU ÇAPAN
En son çektigi ve sinema tarihinin
belki de ec pespaye yönetmenlerinden,
ama en coşkulu ve hayalperest kişilik-
lerinden Ed VVood'un yaşamını anlattı-
ğı siyah beyaz filminden 1 -2 yıl sonra
yeniden setlere dönen. günümüz Holly-
vvood'unun 'dâhi çocuklannın en tka-
risi' kendine özgü yönetmen Tim Bur-
ton'un. büyük stüdyo patronlannı kafa-
ya alıp îkna ederek 80 milyon Ameri-
kan Dolan'na mal ettiği ve bilumum
rünlü yıldızlan doluşturduğu, son göza-
lıcı fanteası 'Mars Attacks! - Çılgın
MarsMar' da, festival sonrasında piya-
samıza düştû.
Michael Radford'un on yıl önceki
'White Mischierinin senaryosunu im-
zalamış Ingıliz Jonatfaan Gems'in yaz-
dığı 'MarsAttacksî'ın senaryosu, Dün-
ya gezegenini ele geçirmek ısteyen ve
önûne çıkan canlılan anında lazer ışını
saçan sılahlanyla atomlanna ayıran is-
tilacı Marslılann saldınsı gibisınden bir
çıkış noktasından hareket eden, Las Ve-
gas'tan VVashington'a ve ABD Başka-
m'nın çaresizlik içinde olacaklan bek-
lercesrne oturduğu Beyaz Saray'a ka-
dar ürkûtücü ve şamatact bir Marslı ka-
' labalığı tarafindan kuşatılmış, tehdital-
ündaki Amerikalılann bağnş-çagnş is-
"terik hallerine kotnik birbakış açisı ge-
tiren oldukça düz ve basit bir metin.
Konu bakımından çok benzestiği, Ro-
land Emmerich'in gişe şampiyonu 'In-
dependence Day - Kurtuluş Gûnö'yle
enikonu daJgasını geçen 'Çılgın Mars-
nlar'ın, son on yilda 'Beetiejuice - Be-
ter Böcek','Edward Scissorhands-Ma-
kas EUi EmvardYBatman 1-2' ve 'Ed
Wood' gibı filmleriyle çağdaş Ameri-
kan sinemasmın hayal gücü geniş,
önemli yaratıcı yönetmenleri arasında
ön safları tutmuş Tim Burton'un zen-
gin tmgeleminin ürünü, ilginç ve mat-
rak bir fantastik denemesi olduğu rahat-
Jack Nicholson, fîlmde ABD başkanı ve Las Vegaslı abuk sabuk emlakçı olarak iki rol üsdenmiş.
Çılgın Marslılar
Mars Attacks! /
Yönetmen: Tim Burton /
Senaryo: Jonathan
Gems/
Karnera: Peter
Suschftzky / Müzik:
Danny Bfman /
Oyuncular: Jack
Nicholson, Glenn
Close, Annette Bening,
Pierce Brosnan, Danny
DeVrto, Sarah Jessica
Parker, Martin Short,
Michael J. Fox, Rod
Steiger, Tom Jones,
Jerzy Skolimowski,
Barbet Schroeder,
Mario Bava /
1997 ABD (WB)
lıkla ileri sürülebilir.
Çocukluk yıllannda izlediği eski bi-
litnkuıgu filmlerinden. çizgi romanlar-
dan ve Soğuk Savaş döneminin bütün
hararetiyle sûregeldiği 1960'lann ba-
şında çıkanlmış, çocuklann biriktirip
İcoleksiyon yaptığı, değiş tokuş ettiği
Topps marka çiJdetten çıkan 'Mars At-
taks!' serisinden, kitsch bir anlayışla
resmedilmiş kartlardan esinlenen Tim
Burton 'Çılgm Marshtar'la. 'Ed Wo-
od'dan sonra yine eski bir çocukJuk ta-
kıntısını fîlmleştirmek firsatını bulmuş
böylece. 'Kurtuluş Günü'yle yeniden
'döşman uzayh' temasına dönen Holly-
wood zihniyetiyle de kafa bulan Tim
Burton'un. bilgısayar özel efektleriyle
'korknnç, komik ve SOD derece eğtence-
B' kıldığı 'Çılgın Marshlar'ı, sûrekli ka-
kara-kİkin havasında keyıfle seyredili-
yor baştan sona, sürükleyici ve hare-
ketli bir çızgi roman basitliğinde.
Filmde, fincan tabağı gibı gökyüzün-
den cıkagelen uçan daireleriyle Neva-
da Çölü'ne inen. erkeği kadını birbirin-
den ayırt edilemeyen kısacık, eciş bü-
cüş yeşil kocaman beyinleri açıkta, ku-
rukafa suratlı, saldırgan ve itici yaratık-
lar olarak karşımıza gelen Marslılarla
Dünyahlann savaşı şiddet, dehşet, vah-
şet öğesinin had safhaya çıktığı görün-
tülerie sürüyor.
Banş havasmda gelen Marslılann
karşısında, bütün dünyayi temsil eden
ABD Başkanı 'mn (Jack Nichobon), her
şeyi eline yüzüne bulaştırmasıyla işle-
rin sarpa sarması üzerine başkanın ya-
kın adâmlan olan UFO uzmanı profe-
sör daruşman Pierce Brosnan, uçkuru-
na düşkün basın sözcüsü Martin
Short, Pentagon'un şahın ve banşçı ge-
neralleri Rod Steigerle Paul VVinfield
devreye giriyor. Ancak Marsülan gü-
zelce ağırlayıp sonra gerisin geri uzaya
uğurlama planlan tutmuyor ve Marslı-
lar, Irvin ABen tann felaket fîbnlerine
rahmet okuturcasına. kumarhaneler
kenti. sefahat ve üçkâğıtçılık yuvası kö-
tü şöhretli Las Vegas'ı duman ediyor-
lar. Ardmdan ABD Kongre Sarayı yan-
gın yerine dönüyor, banş görüşmeleri
tam felakete dönüşüyor. Güçlü Ameri-
kan ordusunun yapamadığını, cm gibi
uyaruk, televizyorila yetişmiş. tam za-
mane veledi, sevimli zenci çocuklarya-
parken nur yûzlü, kendi halindeki Kan-
saslı yaşlı bir ninenin (1910 doğumlu,
1930'lardan Hitefacock'un 'Sabotaj'ıy-
la anımsadığımız, hâlâ güzel, tonton
SOvia Sküıey) dinlediği, Shm VVhtanan
tarafindan söylenmiş birtakım eski co-
untry ve kovboy şarkılannın tiz melo-
dilerinin, tesadüfen 'Ak! Ak! Ak!' çığ-
lıklan atarak alabildiğine saldırganla-
şan, ürkûtücü ve karşı konulamaz
Marslılann o kocaman beyinlerini pat-
lattığı ve birçırpıda morumsu igrenç bir
sıviya dönüşerek akıp eriyen bütün
'düşman' uzaylılann, bir bir haklann-
dan gelindiği gerçeği ortaya çıkıyor
derken vs vs...
Birinci sınıf bir eğlenceHk
Özellikle yeni yetme, genç Ameri-
kan kuşağının ilah yönetmenı sayılan
Tim Burton'un Jack.Nicbobon'dan (bu
üstat da iki rolü üstlenmiş. hem ABD
Başkanı 'nı hem de Marslılara ev satma
derdindekı Las Vegaslı abuk sabuk em-
lakçiyi oynuyor) Dünya verJe biredilir-
ken Beyaz Saray'ın dekorasyonuyla
uğraşan densiz First Lady - Glenn Oo-
se'a, hidayete ermiş Annette Be-
ning'den Vegasb üçkâğıtçı Danny De-
Vito'ya, TV sunucusu Michaei J.
Fox'tan Marslılarca incelenmek üzere
uzaya kaçınlan hostes Sarah Jessica
Parker'a, ailesırun sağsalim VVashİDg-
ton DC'ye gıtmesi için elınden geleni
yapan eski şampiyon boksör Jim
Brown'dan kendini oynayan 'GalKap-
huu'Ibm Jones'a kadar yığınla ûnlûyü
topladığı bu Mars-Dünya savaşı fante-
zisi, dogrusu birinci sınıf bir eğlence-
lik övgûsünü hak ediyor sonuçta.
Tam Tim Burton usulû. kitsch, ren-
gârenk, sûrekli gırgır şamatanın atbaşı
gittigı, matrak, felaketimsı ve son de-
rece keyifli, şenlikli, özel efektli ve us-
ta işi bir pop kûltür bulamacı niteliğm-
deki bu 'Mars Attacks! - Çdgm Mars-
hbu*', bilimkurgu meraklısı sınemase-
verlere hoş bir doyum sağlayabilir, biz
çok çok önemsemesek de...
Erdemli, idealist
menajer masalı
Jerry Maguire (Tom Cnıise) başanlı,
variıklı, hızlı yaşayan, gözde bir spor me-
najeri. Hırslı, çekici, güzef bir nişanlrsı
(kirfh Preston) da var. Müşterisi olan spor-
- culan daha iyi pazarlayıp satarak hem ken-
dine bem de müşterisine kazandırmayı be-
defleyen menajerlik mesleğine ilişkin, pa-
ranın yerine birtakım gerçek değerlerin
izini süren idealistçe Jaflar edince nişan-
. lısından olup çalıştığı şirketten de kapı
- önüne konuluveren Jerry Maguire, yeni-
den sıfırdan başlayarak kendi işini kura-
, cak ve mücadelesini sonuna kadar sürdü-
. recektir. Biricik müşterisi, sûrekli "Bana
. paradanhaberv«rsen"diyen,ikincisınıf,
. zenci bir Amerikan fiıtbolu oyuncusu (Cu-
. ba Goodiııg Jr.) ve onunla birlikte işten
aynlmayı göze al-
mış, şirin bir afaca-
nın (Jonatban Ljp-
nicki) anncsı olan.
akça pakça güzel
sekreterinin (Renee
ZeUweger)desteğiy-
le mutlu sona erişe-
• cektir Tom-Jerry
- Maguire'ımız...
Festival sırasında
- vizyona sürülen tek
Oscar ödüllü (en iyi
ı- yardımcı erkek
oyuncu: Cuba Go-
,. oding Jr.), gösterişli
. Hollyvvood yapımı
"JerrjMaguire-Ye-
ni Bir Başlangıc",
seyircıyi yer yer yo-
ğtin duygulanımlara
" gark ederek 'kendini
" iyi hissettiren" titre-
' şimler yayan, rutin
. bir romantik kome-
; di. Genç yaşta Pent-
; house, Playboy, Rol-
; ling Stones gibi der-
; gilerde yazarlık ve
; senaristlik yaptıktan
• sonra klipler çeken
• ve "Say Anything"
'(1989), "Singles -
: Bekârlar"la (1992)
i yönetmenliğe başla-
! yan, 'Grunge kültü-
,' rÜDÜn duyaıij sinemaası', 1957 doğumlu
! Cameron Crowe'un yazıp yönettiği
üçüncü fîlmi "Jerry Magırire", İcıyıcı bir
meslek rekabetinin sindiği, dogruluk dü-
, rûstlük, idealistlik benzeri kavramlann işe
; yaramadığı, maddiyatçı 1990'larda geçen,
parlak ve tipik bir modern Amerikan ma-
salı.
Hollywood sinemasmın geleneksel ro-
; mantik komedi türünün bellenmiş kalıp-
• lannın bildik klişelerinin dümen suyunda
giden 135 dakıkalık film, ıcığı cıcığı çı-
kanlmış bu türün günümüze uyarlanmış
yeni, modern ve standart bir versiyonu.
Rahatça izlenen, kolayca rüketilen, her şe-
' ye rağmen kazanmak isteyen Amerikalı-
Yeni Bîr Başlangıç
Jerry Maguire / Yönetmen,
Senaryo: Cameron Crovve /
Kamera: Janusz Kaminski /
Müzik: Nancy Wilson /
Oyuncular: Tom Cruise,
Cuba Gooding Jr., Renee
Zeflvveger, Kelly Preston,
Bonnie Hunt, Jerry
O'Connell, Jay Mohr Bob,
Jonathan üpnicki, Regine
Kîng/1997 ABD (WB)
nın başan ve ahlak öyküsü niteliğindeki
film. hoşça vakit geçirmekten başka bek-
lentisi olmayan ortalama seyirci ve Tom
Cruise hayranlan için bire bir. Ama kimi
festival fılmlerini daha sindirememiş, ka-
şarlanmış sinemaseverler için duygusallık
katsayısı oldukça yüksek. iki saati aşkın,
beylik bir romantik komedi "Jerry Magu-
ire-Yeni Bir Başiangıç.
n
Her şeyiyle 'd 'eja
vu.'
'Parayı gösterdigı' sporcusunun yete-
neklerini, sağlığım ve tabii ki başansını da
gözeten, işiyle ilgili düşünülüp de söyle-
nemeyenleri dile getiren, insancıl ve ide-
alist menajer Jerry rolüne cuk oturmuş
'kasınd' Tom Cruise'la, hamile kansının
(Regine King) direktiflerinden çıkmayan,
başanya susamış,
sevimli, enerjik fut-
bolcu müşterisi
Rod-Cuba Gooding
Jr.'ın, frnalde zenci-
nin ücretini dörde
katlayan maçın son-
rasındaki sevgi dolu
kucaklaşması seyir-
ciyi epeyce duygu-
landmp coşkulan-
dınrsa da aslında
paranın (basanrun)
tatlı kokusundan
başka bir şey değil
bu sahne. Son çey-
rek yüzyılın popü-
ler şarkılanndan
derlenmiş müzik
eşliğinde sürüp gi-
den, pembe mesajlı,
seyirci tavlayan bu
karakter inceleme-
sinde farklı bakış
açılanndan anlatı-
yor öyküsûnü ya-
zar- yönetmen Ca-
meron Crowe. Ha-
fif erkek düşmam
gibi davranan abla-
sının (BonnieHunt)
çekip çevirdiği, bo-
şanmış yalnız ka-
dınlann grup terapi
yaparcasına, düzen-
li olarak bir araya
gelip erkekJerhakkında muhabbet ettikle-
ri özel toplantı sahnelerinin de renk kattı-
ğı filmde, kadın görüşünü temsil eden, kü-
çûk oğlunu bir başına yetiştirmeye uğra-
şan, Jerry'ye de içten içe tutlcun, süzgün,
ama sağlam bekâr anneyi oynayan, gele-
ceği parlak yeni yetenek, Teksâsh Renee
Zeflvrâgerdikkati çekiyor. Menajeriyle za-
ferin tadmı çıkaran Amerikan futbolu
oyuncusu rolüyle Oscar ödüJünü kapan
sempatik zenci aktör Cuba Gooding Jr.'m
bu filmden sonra, büyük olasıiıkla bağlı
oldugu eski ajansını bırakıp Hollywo-
od'un en büyük artist ajansı CAA'ya trans-
fer olacagım ileri sürrnek de pek kehanet
sayılmaz herhalde.
'VV^ndaAdında
Bir Bahk'ı yapan
ekibi yeniden bir
arava getiren
"VahşiYaratıklar"
ama kesinlikle
devamı ohnayan
MonthyPytbon
rubununbir
öiçfide
canlandıntdığı
hoş civetek bir
güldüriL
ekibi yeniden işbaşında!
Festival koşuşturmaca-
sında es geçtiğimiz "Fierce
Crearures - Vahsi Yaraok-
lar". 8 yıl kadar öncesinin.
çılgın Monty Python miza-
hını perdeye taşıyarak hın-
zırca kotanlmış ve bizde de
umulmadık bir ilgiyle kar-
şılanmış, delıdolu komedi-
si "A FTsh CaDed VVanda -
VVanda Adında Bir Bahk"ı
yapan ekibi yeniden birara-
ya getiren, tngiliz işi, dü-
zeyli, yeni bir güldürü.
1970Hİ yülarda, tngiliz tele-
vizyonunda devrim yapan
komik skeçleri, uçuk kaçık
esprilere, taşkın gaglara da-
yanan sivri, absürd mizah-
lannı yansıtan ve 1983'te
"Yaşarnm Anlamı"ndan
sonra dagılan Ingiliz kome-
di gmbu Monty Python'u
biz grup aynldıktan sonra
tannruşök. Grubuolusturan
John Cleese, Terry Jones,
EricIdle, 1989'da ölen Gra-
ham Chapman, Michael
Palta ve Amerikalı Terry
Giffiam'ın çoktan solo
uçuşlara geçerek oyuncu.
yönetmen. yazar kulvarla-
nnda çalıştığı günümüzde
yine beraber takılan John
Cleese - Michael Palin ıkili-
sınin "Wanda"yla en iyi
yardımcı erkek oyuncu Os-
car ödülünü kapmış Kevin
KKne'la. «\¥anda"yla kor-
ku fılmleri kraliçeliğınden
komediye başanlı bir geçiş
yapmış JamieLeeCurös gi-
bi iki ünlü stan yeniden bir
araya getirdiği "Vahsi Yara-
ntdar'" Wanda çizgisınde, a-
ma kesinlikle Wanda'nın
devam fılmi olmayan.
Monty Python ruhunun bir
ölçüde cânlandınldığı, hoş
civelek bir güldürü. Modern
medya holdinglerinin, yer-
yüzündekı doğal hayatı ve
her çeşitten canlıyı hıçe sa-
yıp salt kâra yönelik, smır,
ilke. etik tanımaz büyüme-
lerinin getirdiği zararlara
ilişkin bir hareket noktasın-
dan yola çıkan John Cle-
ese'in senaryosu, her halü-
kârda daha çok kazanmayı
amaçlayan acımasız vahşi
kapitalizm zihniyetiyle, do-
ğal yaşamdan yana, hüma-
nist düşüncenin çabşması
üstüne gelişıyor.
Her alana el atan. kazan-
dıkça doymayan, Anglo-
amerikan ülkeleri ahtapot
gibi saran, çokuluslu, deva-
sa bir medya şirketinin sa-
dece para kazanmakla ilgi-
lenen, Murdochgibı Avust-
ralyalı, çekirdekten yetiş-
me. hinoğlu hin, kudretli
patronunun yanmda işe gi-
ren, becerildi genç Arnen-
n banndırmayı, ötekileri el-
den çıkarmayı önerirse de
hayvan bakıalan buna kar-
şı çıkar. Sürekli genç kadı-
na asılan patronun dandik
oğhıysa, Bruce Sprmgsteen,
Stew Martin gibi sponsor-
lar bularak, modern pazar-
lama yöntemleriyle reklam-
dan geçilmeyen. gıcık bir
panayır yerine çevirmek is-
terZoo'yu.
İki arada bir derede ka-
lıp sonunda öykünün 'iyile-
ri' olan hayvan bakıcılan-
mn saflannda yer alan kah-
ramanlanmızın, kâr etme-
diği takdırde Zoo'yu golf
sahasına çevirecek Japonla-
ra satmaya hazır 'kötü' pat-
ronla mücadelesi şeklinde
Vahsi Yaratıklar
Fierce Creatures / Yönetmen: Robert
Young, Freud Schepisi / Senaryo:
John Cleese, Lain Johnstone /
Kamera: Adrian Biddle, lan Baker /
Müzik: Jerry Goldsmrth / Oyuncular:
John Cleese, Jamie Lee Curtis,
Kevin Kline, Michael Palin, Ronnie
Corbett, Carey Lovvell, Robert
Lindsay/1997İng. (UIP)
kalı işkadını (Jamie Lee
Curtis). patronun masraf
kapısı olarak gördüğu, sû-
rekli horladığı, uyaruk geci-
nen salak oğluyla birlikte
şirketin satuı aldığı, Ingilte-
re'deki bir hayvanat bahçe-
sinin yönetimine getirilir.
Patron, Zoo'nun hemen kâ-
ra geçirilmesini talep et-
mektedir. Şirketin Hong-
Kong TV sindeki deneyim-
lerinden şiddet öğesinin her
zaman iyi 'rating' aldığını
bilen, memur kılıklı müdü-
rü (John Cleese). Zoo'nun
ziyaretçi sayısuu arttırmak
için sadece vahşi hayvanla-
gelişerek şenlikli, gırgır
sahnelerle sürüp giden
"\&hşj Yanmklar", «Wuı-
da" kadar olmasa da, seyir-
cisini ağzı kıılaklannda,
memnun neşeli brrakan bir
güldürü potansiyeli içeri-
yor. Gevşekçe başlayıp git-
gide hareketlenen, çeşit çe-
şit hayvanlann renİdi, egzo-
tik bir figürasyon oluştur-
dugu bu Ingiliz güldürüsü-
nün oldukça basit konusuna
hayat veren performanslar
çıkaran usta komedyenleri,
sonuçtakayıtsız kahnamaz,
sevimli bir komediye dö-
nûştüriiyorlar filmi."Wan-
da*mn yaratıalan bu kez
balık yerine bir Zoo dolusu
hayvan toplamışlar büyûk
kedilerden, goril, tapir, pi-
ton, tarantula, gelincik ve
devekuşlarma (ve elektro-
nik pandaya) kadar. Çiğ süt
enuniş insanoğlunun para-
göz ihtirasınm tehdidi altm-
daki hayvanlar üstüne. hay-
vanlardan yana çıkan ve kö-
rü körüne ticaret hırsına do-
kundurarak, düzene, otori-
teye ufak ufak çimdikier
atan, bu şamatalı farsta, son
dönemin geceıii modasına
uyan Kevin Kline iki rol
üstlenmiş; hem haris, sev-
gisiz duygusuz, medya pat-
ronu babayı, hem de kendi-
ni aslında çok benzeştifi
babasına kabul ettirme sev-
dasındaki. cin geçinen, hay-
van sevmez, modern züppe
oğlunu oynuyor. Once pat-
ronun kraldân çok kralcı,
her şeyi denetimindetutma-
ya calışan. gaddar adamı,
zorlanmca dagılan bir kû-
çük patron izlenimi veren
oysaryi yürekli, halirn sehm
bir telaşe müdürü olan Rol-
lo Lee rolündeki dil sürç-
meleriyle sözcük oyunlan-
na dayanan komedyenliğini
yıneliyor senarist John Cle-
ese. Tipkı <r
Wfcnda"daki gi-
bi Klena'la Cleese arasmda
gidip gelen, öykünûn kadın
kahramanındaki Jamie Lee
Curtis de göz dolduruyoT.
Cebinde tarantula gezdiren,
geveze böcek uzmanı Mie-
hael Pafin'den eski James
Bond kıa Carey Lowefl'e
kadar, kadronun ötekı oyun-
culan da 2 yönetmenli 2 ka-
meramanlı bu şen sakrak
tngiliz güldürûsünü yer yer
'nçnmyortar'. Kuşkusuz
cok önemli değilsede neşe-
lenmek için uygun bir se-
çim, hayvan sevgisiyle ka-
nşık, Monty PythonVâribu
kahkaha demetı fars.
KEDt GOZU
VECDİSAYAK
Baypamfmz Kutlu Olsun
Yıllardır "The Marmara" Oteli'nin kapısındaki gö-
revini aksatmadan sürdüren arkadaşımı, o sabah bi-
raz üzüntülü gördüm. Dalgın gözlerte caddeyi seyre-
diyordu.
"Ate/jaber'diyeyaklaşhmyanına. "Gene post-fes-
tival hüzûnlere takılıyorsun galiba." Bir yandan ça-
muriu patiterini temizlemeye çalışırken bir yandan da
bana laf yetiştirdi. "Bu sene pek eğlenceli geçti fes-
tival. Eski dostlaha buluşmanın keyfi bir başka olu-
yor. En hoş tarafı da bu yıl ilk kez gelenlerin şaşkın-
lığını iziemek."
"Ne şaşkınlığı" diyecek oldum. Demez olsaydım
keşke. Açtı ağzını, yumdu gözünü:
"8u ülkenin, kültürünü yabancılara tanıtmak için
gösterdiği gayrete hep şaşınyorum. Şu otelin kapı-
smdaneler gördüm, anlatsam sayfalara sığmaz. Yal-
nızca geçen haftadan ömek vereyim. Festivalin ya-
bancı konuklan ülkemiz hakkındaki önyargılannı de-
ğiştirsinler diye az mı fedakâriık yapıldı... Istanbul
polisi bile seferber oldu vallahi.
Konuklann otefde ikinci günleriydi. Saat sabahın
yedisi. Sirenlerve hopariörlerden yükselen marşlar-
la yatakfanndan fıhadılar. "Eyvah, korktuğumuz ba-
şjmıza geldi. Darbe oldu" diye. PencereJerden bak-
tıklannda Taksim Meydanı'nın polis otoları ve pan-
zerterte dotu olduğunu gördüler. Derken, bir de he-
Hkopterler pencerelerine doğru pike yapmaya baş-
farriaz mı? Korkudan yataklannın altına saklananlar
bifeolmuş. Ben başkalannın yalancısıytm. Tabii, 6e-
nim keyüm yerinde. Kapının kenannda sağlam birkö-
şeden seyrediyorum olup bitenleri. Bu bizim kaçın-
cı "Polis Bayramımız" ne de olsa. Az sonra, polis he-
Hkoptennden AKM'nin damına indirme yapılmaz mı?
Havada park eden bir helikopterden aşağı iplerie i-
nen polisler, renkli dumanlarla tabloyu süslemeyi ih-
mal etmediler. Bundan daha anlamlı bir gösteri dü-
şünebiliyor musun ? Mahallenin tüm kedilennin göz-
leriyaşardı. Ama, gariban tunstler olayı heyecanla iz-
tiyor. hele bir tanesinin başına gelenlerpek eğlence-
li. Odası meydana bakmadığı için olup bitenleri izle-
yemiyor. Yalnızca gürültüleri duyuyor. Hemen sanlı-
yor telefona. Otel resepsiyonuna şikâyet ediyor: Çok
yalın biryanıt alıyor. "Elimizden bir şey gelmez hanı-
mefendi." "öyte ise polis çağınn." "Fakat, hanıme-
fendi gürültüyü yapanlar polis..."
Tabii, bu gösteriyi düzenleyenlerin gerçek niyetini
kavrayamıyor hanımefendi. Amacın, yabancılan ön-
ce şaşırtmak, korkutmak ve önyargılannı güçlendir-
mek, sonra da "Şaka yaptık. Sizin zannettiğıniz gibi
değil" diyerek bu önyargılan tersine çeviımeye çalış-
mak olduğunu anlayamryor. Herhalde psikologlara
falan danışarak hazırlanmıştı bu program. Sanma ki,
hepsi bu kadar. Ertesi sabah kalkıp, sinemalara da-
ğılmak üzere otelden çtkan konuklan bir başka sürp-
riz bekliyordu. Bu kez, otelin çevresi otomatik silah-
laria donanmış polısler tarafindan sanlmıştı. Acaba,
bu kordonu aşıp canımızı kurtarabilir miyiz diye dü-
şünürlerken birdevlet büyüğümüzün otelde olduğu-
nu öğrenip rahatladılar. Ister inan ister inanma, ama
geçen haftayı böyle heyecan içinde geçirdik. Dosta
duşmana, Türk polisinin sanat dünyasının aynlmaz
bir parçası haline geldiğini kanıtladık.
Bazı iyi niyetli yabancılar gördükferinden epeyce et-
kHenmtş olmalı ki "Polisinizi ülke tanıtımında kullan-
manız çok akıllıca" diye fikir beyan ettiler. Hatta, Is-
tanbul'da sanat olimpfyatları düzenleneceğini duyan-
lar, yeni dallar önermekten geri durmadılar. Hatta,
AKM'ye havadan yapılacak bir indirme harekâtından
daha etkili bir kapantş töreni olmayacağını söyledi-
ler.
Düşünmeye değmez mi?
Sdon Kraner, Boefcıg sponsorluğu
le nünk fBStivaMe
B KûJtûr Servisi -Dünyaca ünlü keman virtüözü Gidon
Kremer 22 yıl sonra tekrar tstanbul Müzik Festıvali'ne
kablmak üzere ülkemize geliyor. Konserin
sponsorluğunu da yıllardır Uluslararası tstanbul Müzik
FestrvaJi'nin desteİcleyıcilerinden bıri oian Boeing
üstleniyor. İlk olarak festivalin üçüncü yıhnda tstanbul'a
gelen Kremer. bu kez Uluslararası tstanbul Müzik
Festivali'nin gümüş yıhna katılıyor. Gidon Kremer 'Le
Grand Tango' adını verdiği konserinde 'Çağdaş
Ariantin Müziği' olarak bilinen klasik müzik ve caz
eticisıyle zenginleşmiş modern tangonun yaratıcısı
Arjantinli ünlü bandoneocu Astor Piazzola'nın
eserlerini yorumlayacak. Festival kapsamında 24
haziran gûnü Aya İrini'de gerçekleşecek konser
sırasında dört kişiden oluşan Gidon Kremer Grubu'na
bir de solist eşUk edecek.
İFSAK'ta nisan ayı fotograflapı
• Kflltûr
Servisi-
ÎFSAK Nisan
'97 fotoğraf
yanşması
sonuçlandı.
Nevzat
Çakır'uı
secicilik
görevini
yürüttügû
'Aym Saydam
Yanşması'
bölümünde
Faruk Zımba
birinci,
Hicabi Keleş
ikinci, Hihni
Orise
üçüncülük
ödüllerine
değergörüldü. tkindKködülüAyşeBağdemirin.
Aclan Uraz'tn
secici oldugu 'Ayın Siyah-Beyaz Yanşması' bölümünde
birinciliği Cüneyt Aydınbaş, ikinciliği ise Ayşe
Bağdemir'in fotoğraflan aldı. Aclan Uraz'uı secicilik
görevini üstlendiği 'Aym Renkli Baskı Yanşması 'nda
ise birincilik Ayşe Bağdemir, ikincilik Tufan Kartal,
üçüncülük ise Tülay Günay'm çahşmalanna verildi.
Asyab Yazariar Konferansı
• Kültür Servea - 23-27 Nisan 1997 tarihlen arasında
Amerika'nın Washington kentinde "21. Yüzyılda Yeni
Bir Dünya Kültürü Arayışı: Asya Yazmı Perspektifi"
konulu, 5 gün sürecek birkonferans düzenlendi. PEN
Yazarlar Kulübü üyesi, "Ulysses"in çevirmeni Nevzat
Erkmen de bu konferansa davet edildi. Erkmen,
Nobel Edebiyat Ödülü almış olan Derek Walcott, Bette
Bao Lord, Nobel Banş Ödülü sahibi Dalay Lama.
Califomia Üniversitesi Gazetecilik Üniversitesi Dekanı
Orville Schell'in de katılacağı bu konferansta 21.
yüzyılda ortaya çıkacak olan küresel kültüre ilişkin
perspektifler işlenecek. "Tarihin Sonu" ve
"Son Insan" yazan Dr. Francis Fukuyama da
konuşmacılar arasmda bulunmakta. Nevzat Erkmen,
sponsor bulabildiği takdirde adı geçen ünlü yazarian
Türkiye'ye davet etmeyi ve oniann kitaplanyla
konferanstaki bildirilerini bir kitap halinde
yayımlamayı planlıyor.
ff'