23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18NİSAN1997CUMA 10 DIZIYAZI ,Islamın neresinde? Fikri Emanet, AMGT'ye 14 yıl hiz- met etmiş, çeşitlı kademelerde görev yapmış. teşkilatın gehşmesine emeği geçnıiş bir üahiyatçı. Almanya'da, Tür- kiyeiı işçilerin en yoğun olduğu Kuzey Ren NV'estfalya eyaletinde 7 yıl bölge başkanjığı yapmış, bir yıl AMGT'nın genel merkezınde araştırmacı olarak ça- lışmış ve en sonunda göre\ine son ver- mek ıçin baskı yapılınca, çoğu hocalar gibi aynlmak zorunda kalmış. 1979'da din görevlisi olarak Diyanet İ^leri Başkanlığı tarafından Almanya'ya gönderilen Fikri Emanet. görev süresi bitince Almanya'da kalmayı tercih edi- yor ve AMGT'de hoca olarak göreve başhvor. Kısa zamanda teşkilat ıçinde sayılı isimler arasında yer alan Fikri Emanet, zaman zaman iç çatışmalarda yer alıyor. AMGT'yi. kendi deyışine göre tslami prensipler içıne çekmek ıçin mücadele edıyor. Ama bu mücadelenin sonu aynl- makla noktalanıyor. Milli Görüş'le ilgilı anılannı vedeğer- lendırmelennı bir kitapçıkta toplamaya çalışan hoca ıle Dortmund'da görüştük. - Hocam, Milli Göriiş üzerinde çok ko- nuşulan. eleştirilen şaibeli bir teşkilat Siz uzun yıllar bunun içindc ver aldınız. ön- de gelen vönetieilerinden oldunuz. Ne- den aynldınız? İçinde kalnıa olanaklan- nı tümüyle vitirmenize neden olan so- runlar nelerdi? - Aynlmama, Avrupa Mıllı Görüş Teş- kilatlan'nın lslam prensiplenne göre ça- lışmaması neden oldu. En önemli ayn- lık bu. tslamı usullere göre bir iç yöne- tim yok. İslama göre. yanlışlıklara mu- halefet etme hakkı vardır. Ama AMGT'yi elinde tutanlann demokratik bir tartışmaya bile tahammüleri yok. Teşkılatı, islama uygun olmayan yön- temlerle yönettikleri halde. dışanya kar- şı Islami görûnüm içindeler. Askeri bir tenm olan."Emir komuta anlayışıy laça- uşınz" diyorlar. Askeri man- tık. Bunlar Erbakan'ın as- kerlen. İslamda mutlak 100 müyon mark değerinde malvarlığı var Dortmund kenti ve yöresinde iki yıl içinde aünan va- pılann sayısı 15. Çoğiı banka kredili alınan yapdara, ödenen 50 rniNon mark dolaylannda. Köln'de ayrı a\- n yerlerde alınan iki yapıya 3 milyon mark, yine aynı kentte 10 katlı ve 99 daireİi bir yapıya 10 mihon mark ödenivor. Teşkilat genel merkezinin bugünkü tutaruun 10 miKon mark olduğu uzmanlarca belirtiliyor. Hagen kenti vöresinde 26 döniinı arazinin üstüne kurulu olan yapı. 5.5 milvona alınıyor. Bu yapılardan elde edilen ki- ra geliri 30 bin mark. 1990'dan 95"e kadar Almanya'nın çeşîtli kentlerin- deki 68 cami yeri, birçok bankadan alınan 29 mihon 484 bin mark kredi ik satın alınıvor. Bunlar içinde 23 cami,yapısuun yer borcu ödendikten sonra bankaya te- minat olarak gösteriliyorveyeniden 13mDyon461 mark kredi çekiliyor. Bu kredinin nereye gittiği, kimin için alındığı bilinmiyor. Bu paranın Royal Hokling'e devre- dilebileceği. RP've verilebileceğj ya da genel merkezde harcanmış olabiieceği tahmini yürütüliivor. Bu neden- le hayli yıpranan genel merkez yöneticileri teşkilat ka- demelerine bilgi vermemekle suçlanıyor.Yapılan hesap- lara göre Milli Görüş'ün taşınmaz malvarlığı 100 mil- yon markuı üstünde. Münih yakınlannda Donauvvörth vöresinde bulu- nan ve Ocak 1994'te kurulan Mevlana Sucuk ve Sosis Fabrikası'nın RP'ye ait olduğu Ueri sürülüvor. Fabrikanuı açdışını yapmak için özel olarak Münih'e gelen ve havaalanından doğrudan helikopterle fabrika- nın bulunduğu alana götürülen Erbakan, kurdeleyi ke- serken yapüğı konuşmada, Mevlana fabrikası sahiple- rini uzun süreden beri tantdjğını söyleyerek "Helal gj- da üretûnini hedef edinen bu kardeşlerimiz aynı za- manda kazandıklannı helal volda ve Ilakk'ın volunda harcamaktadırlar. Bunu bütün kardeşlerimiz bilivor" diyor. Fabrikanuı 2.5 mihon marka mal olduğu söyle- niyor. Alö ay Köln'de bir yakınının yanında yaşadığı sıra- da görüştüğümüz RP eski nüüetvekillerinden Hasan Mezarcı, RP'nin parasal gücüne yönelik sonunuzu şöy- leyanıtlamıştı: "Cepten ele, elden cebe giden bir parasal boyut var- dır. Görünen RP'nin muhasebesi tamamen gösterme- liktir. Esas muhasebe görünmeyen RP'de kirti bir ahş- veriş şeklindedir. Ben esas RP kadrosunda olmadıgım için çok somut bilgilerim yok. MiUetvekili iken beni, Al- manya ve Avrupa'daki vatandaşlarımızdan para top- lamâk için yoUamak istediler. Alet ulmak istemediğimi söyleyince sorun çıktL" MGT bir aile şirketi gibi çalışmaktadır. tlim ölçü olmaktan çıkmış, daha çok kuru laf üretenler rağbet görmeye başlamıştır. Hiçbir Islami okuldan mezun olmamış bazılan, başkan ve başkan yardımcıhğı yapmakta ve çıkıp İslam hakkında konuşmaktadır. Onun için Milli Görüş yönetimini ciddi şekilde sorgulamak gerekiyor. man görmedini2 mi? - Favdalı çalışmalar yapacağımıza ınanıyordum. Mücadele vererek temiz kalmaya özen gösterdım. Ama tertemız kaldım da diyemem. Çünkü bana birta- kım emirler veriyorlardı. Bütûn emir pa- radır. Çanta elinde dolaşacaksm. Bu yüzden Osman Yumakoğullan, "Parasal konu- larla ilgili görevi ihmal edersen haddini bildiririz" diye benı tehdıt bıle etmışti. - Seçim yok. Derneklerin birçoğunda bile yok. Önemli kişiler tayinle işbaşına gelir. Buna gerekçe olarak da tslamda seçim olmadığını ileri sürerler ve seçi- mın demokrasinin bir usulü olduğunu savunurlar. Bu düşünce ve uygulama İs- lama terstir. Çünkü İslamda da seçim vardır. tlk halife Ebu Bekir seçimle gel- miştir. Ankara'da hoca ne derse o olur. Geçen yıl Ali Yiiksel Anka- itaat yüce Al- lah'adır. Hz. Pey- gamber'e bile itaatın ko- nulan Kuran'da belirtilmiş- tır. Emire {Başkan) ıtaat sade- ce maruf olan konulardadır. İs- lamda dayatmacı bürokratik bir mekanizma yoktur. Allah korusun, bunlar bir iktıdara gelirlerse kimseye ha- yat hakkı tanımazlar. 'İnsanları toplamak için camiler açıldı' - AMGT'nin İslamla ilgisi olmadıgım sövliivorsunuz, ama camileri ne için aç- tdâr? - Camileri insanlan toplamak için aç- tılar. Cami deyince insanlar geliyor, baş- ka adla kurulursa gelmıyorlar. Erbakan, Avrupa'daki dinı boşluğu lyi yakaladı. Bunda Türk devletınin büyük suçu \ ar. Daha önce, özellikle Almanya'da cami- ler açılsaydı, Erbakan'ın ne işi vardı bu- ralarda. Milli Görüş'ün şimdi camilen- ni kapatması lazım. Çünkü Erbakan baş- bakan oldu. Bugüne kadar > apılan çalış- malar buna bağlıydı. - AMGT'nin, Avnıpa'da bu kadar ge- lişmesini neye bağlıyorsunuz? - Din, milletin özünde ağırlıklı bir ko- nudur Bunu kim ateşlerse o götürür. Ca- mi adı. sempatık bir ad. Politik İslamın camilerde işlenmesi çok etkilı oldu. RP iktıdara gehrse Türkiye kurtulacak ima- jı verildi. AMGT'ye gelenlerböyle kan- dınlmışlardır. 'Bana birtakım emirler veriyorlardı!' - F.fendim, şimdi anlartığını/ böyle bir teşkilatta 14 yıl çalıştınız. Bunlan o za- Bun- lann hepsine karşı dursam da ba- zılannı yapmak zorunda- yım. Ben, daha çok buradaki in- sanlara hizmet vermek istiyordum. Ma- li olanaklan buradaki insanlann sorun- lannı çözmede kullanalım diye diren- dim. Onlar. "Türkiye'yi kurtaramaz- sak buradakiler de kurtulamaz" dı- yerek mali olanaklann hepsini yu- kanya verdiler. Çok şeyler değiştirdim. AMGT'deki fanatiklik yüzde 90 ise ben bunu yüzde 40'a ındirdim. Örneğin tabanda oldukça radikal gidıyorlardı Yapamayacaklannin, yapacaklarmış gibi durmadan pro- pagandasını yapıyorlardı. AMGT dışında tslamcı kuruluşlan faizci i- lan ediyorlar, demokratik sistemle- re "Küfür düzeni" dıyerek karşı ge- liyorlardı. Toplumu sürekli gergin vazi- yette tutmaya çalışıyorlardı. Ben kendi bölgemde. ille de faizci düzenle savaş- manın gerekmediğini, öyle olursa top- lumda çatışmanın meydana gelebilece- ğini söyleyerek büyük ölçüde bu tür yan- lış yaklaşımlan ortadan kaldırdım. 'Hoca beni genel başkan yaptı' - AMGT'de kimlere görev veriHr ve bunun secimi nasıl yapıhr? ra'ya gidıp geldi. Bölge baş- kanlan ola- rak bizi topla- dı. "Hoca beni genel başkan, Mehmet Erba- kan'ı genel sekreter yapn. Bunun formali- te toplantLsını da önii- müzdeki günterde ya- pacağız" deyince gülerek w Buna da gerek yok" de- dim. Dışanya karşı seçim yapıldığını göstermek için kâğit üzerin- de, seçim yapılmış gibi protokol tutulur ve katılanlara imzalatılır. " N . Emanet ve ehliyet konusu bu ışin belkemiğini teşkil et- mektedir. GÖTevler ehil olanlara verilmez. AMGT daha çok bir aile şirketi gibi çalışmaktadır. Ne yazık ki il- im ölçü olmaktan çıkmış, da- ha çok kuru laf üretenler rağbet görmeye başlamıştır. Hiçbir Is- lami okuldan mezun olmamış bazılan, başkan ve başkan yardım- cılığı yapmakta ve çıkıp lslam hakkın- da konuşmaktadır. Böyle garipliklerolur mu? Onun ıçin Milli Görüş yönetimini ciddi şekilde sorgulamak gerekiyor. Mesela genel merkezde genel sekre- terlik yapan Mehmet Erbakan hangi Is- lami okuldan mezundur? Yine diğerba- zı bırimlerde görev yapanlar, İslam hak- kında ne kadar bilgıye sahiptirler kı ce- maatten muhtelif isimler altında (zekât, fitre, sadaka, infak, vs.) para toplamak- tadırlar? İslam konusunda belirli ehli- yete sahip olmayanlann bu tür paralan toplama yetkileri var mıdır? Buna kim fetva vermiştir? İslamda ehıl kimse de- mek ılmine. adaletıne güvenilen kimse demektir. Milli Görüş'te fetva heyeti göstermelik bir kurumdan ibarettir. Fet- vadan anlamayan kişiler tayin edilmiş- lerdir. Emir alan kişilerdir. Kaldı ki bunlar, satın alınan ve borç- lan tamamen veya kısmen ödenmiş ca- mi binalannm bir kısmını bankalara ipo- tek edip yüklü paralar çekmişler, özel şirketler kurmuşlar ve otel satın almış- lardır. Bunlara ait belgeler eli- mizdedir. - AJ- manya Anayasa- yı Koru- ma Ör- gütü, yılda bir vayımladığı raporlarda AMGT'yi fanatik, aşm uçtaki tehlikeü örgüüer arasında değerlendiriy or. Bunu nasıl buluyorsunuz? - AMGT'nin söylemlerine dayanıyor. Çeşıtli lslam ülkelerinden gelenler AMGT'nin toplantılannda ileri geri laf ediyorlar. Bana göre AMGT'nin hıç teh- likesi yok. Tehlikesi, yanlış bir İslam imajı veriyor olması. Cihattan bahsedi- yorlar, Yahudilerin aleyhinde konuşu- yorlar. Filıstin'deki, Bosna'dakı. Çeçenis- tan'daki sıcak çatışmalann havasını bu- raya getiriyorlar. Almanlan korkutuyor- lar, onlara veryansın ediyorlar. Ama cep- lerinde Alman pasaportu var. Bu İslama uyar mı? - AMGT'nin, Avrupa kentlerinde çe- şitli aralıklarla 6 kez düzenlediği Avru- pa Müslümanlan Meseleleri Konferans- lan'nı kimler finanse ediyordu? - Tüm giderlerini Libya İslama Çağn Cemiyeti karşılıyordu. Yani İslama Çağ- n Cemiyeti yapıyor, AMGT kendi adı- nı kullanarakorganize ediyordu. İslama Çağn Cemiyeti devletin desteğinde olan bîr cemiyet. - Son söyleyecekleriniz var mı? - Bu kafa ile İslam âlemi adam olmaz. Batı toplumu iç dinamizmini kritikle sağlıyor. Bir İslam âleminde buradaki kritikler olsa insanı asarlar!.. AMGT'nin gizli iiişkileri ve parasal gücü Alman hükümetinin, din kisvesi al- tında kriminel metotlarla ticari faaliyet- lerde bulunduğu gerekçesiyle en tehli- keli tarikat olarak mücadele ettigi ve sert önlemler almaya başladığı Scientology tarikatıyla Milli Görüş'ün yakın ilişki içinde oluşunun ortaya çıkışı, bu tarika- tın ne olduğunu bilen bazı bölgelerdekı hocalann tepkisine neden oldu. Şimdiye kadar tabandan gızlenen bu ilişkilerin kamuoyuna >ansımasıyla teş- kilat içinde var olan rahatsızlığın daha da artacağı, kopmalann olacağı belirti- liyor. 1954'te Lafayete Ron Hubbard adında bir kişi tarafından ABD'de kuru- lan, kısa zamanda dünyanın birçok ülke- sinde taraftar bulan ve yirmi yıldır Al- manya'da faaliyet gösteren tarikatın ön- de gelenleriyle Milli Görüş yöneticile- rinin, belirli arahklaria Köln'de toplan- dıklan söyleniyor. Hamburg kentinı merkez olarak kul- lanan, Almanya'da 30 bin üyeye, 300 bin sempatizana sahip olan tarikatın uzman- lan 1994-95 yıllannda Milli Görüş'ün K.öln merkezinde "Para nasıl kazanı- hr?" konulukonferanslarveriyorlar. Bir dönem Milli Görüş'ün ön sıralannda y- er alan ve adının açıklanmasım isteme- yen eski bir Milli Görüşçü, "Toplanülar Avnıpa Milli Görüş Teşkilatları Genel Merkezi'nin ikinci katında gizlilik için- de \apılırdı. Oldukça önemsenen toplan- dya teşkilatın iist düzey yöneticilerden seçilmiş yaklaşık 15 kişi kâtılırdı. Bu top- landlarda parasal ve örgütlenme konu- lan görüşülür. Scientologj' elemanlan- nuı tavsiveleri dinlenirdi"1 divor. Scientology île ekonomîk ilişldlerKöln yakmlanndaki Engelskirchen kasabasında "Zıım Forellenwirt" adında yüzme havuzlu lüks otel ve restoranın ışletmecileri. Milli Görüş ve Scientology' tarikatı mensuplan. Milli Görüş ve Sci- entologv ortaklığındaki milyonluk otel- de RP'li milletvekilleri ağırlanır, önem- li toplantılar burada yapıhr. Resmıyette, otel işletmecısi olarak Milli Görüş Ge- nel Sekreter Yardımcısı Hasan Özdoğan ve Scientology tarikatı Köln grubunun önde gelenlerindcn Beate Töpfer görü- nüyor. Bir süre, Türkiye'den gelecek gö- revliler için "İslami konukevi" olma gö- revini üstlenen bu işletme iflas etmiş du- rumda. Scientology tankatının ve Milli Gö- rüş'ün birçok alanda işbırliği içinde ol- duğu belirtiliyor. Erbakan'ın Köln'de ya- şayan yeğeninin eşi ve Milli Görüş'ün gayrimenkuller sorumlusu Mısır asıllı IbrahimElZayad'ın Scientology tarika- tı ile üyelik derecesinde sıkı ilişki için- de olduğu biliniyor. El Zayad aynı za- manda, Müslüman Kardeşler'in Mısır kolu olan Münih teşkilatınabağlı. Tarikata sıkı önlem Almanya'da büyük tartışmalara yol açan Scieontology tarikatına karşı yetki- liler sert önlemler alıyor. Partiler, tarika- tın yasaklanmasını isterken Berlin Eya- leti, tarikata karşı aktif mücadele karan aldı: Bavyera eyaleti ıse tankatın kamu sektörüne sızmasını önlemek amacıyla 1 Kasım 1996'dan itibaren devlet memu- ru olacak tüm adaylardan başvuru form- lanna tarikatla ilışkilerinin olmadığını belirtme zorunluluğunu getirdi. Tarikatla ilişkisi olan memurlar hak- kında soruşturma açılacağı açıklandı. Scientology tankatının ve onunla işbir- liği içinde olanlann çoktehlikeli olduğu- nubelirten bir yetkilı, "Kendilerineinan- mayanlan düşman olarak görûrler. İl- ginç beyin v ıkama metotlan var. Son he- defleri dünyaya hükmetmektir" dedi. Ticaretten milyonlar kazanıyor Son beş yıldır dını görünüm içinde her şeyi Vicarete döken Milli Göriiş'ün, bu yolla sadece 1995'te Almanya ve Avru- pa'nın çeşitli kentlenndeki hac seferle- rinden ~l milyon mark kazandığı, aynca "zekâf adı altında 2 milyon mark top- ladığı belirtiliyor. Teşkilattaki görev ine son verilen bir üst düzey yetkili. "Milli Görüş, paralar çoğaldıkça menfaatçıla- nn yuvası haline geldi" diyor. Milli Görüş'ün Almanya ve Avru- pa'daki camılerinın ve satış merkezleri- nin çoğunda satılan gıda maddeleri, ka- dın erkek giysileri ön pazarlıklıdır. Daha önce üretici mal sahibi firma ile görüşülür, ton başına pazarlık yapıhr. Firma sahibi açıktan ödeyeceği on bin- lerce markı göze alırsa anlaşma yapılır. Ardından. merkezden ait birirnlere tali- mat verilerek "Malınızı bundan alacak- sımz,bizinı adamlarumz" denilir. RP'ye yollamak için alınan paraya "cihatpara- sı" denilir. Pazarlığa yanaşmayan. hava parası vermek istemeyen fırmalann mal- lan teşkılata sokulmaz. Bu şekilde RP'ye yılda 1.5 milyon mark yollanır. Bu ne- denle Milli Görüş camilerinde aynı fır- malann mallan satıldığı görülür. En yük- lü haracın et firmalanndan alındığı be- lirtiliyor. "Helal", •'haram"sözlerinin gi- rebildiği her yerde haraç mekanizması ışliyor. Alman Dernekler Yasası'na gö- re kamu yaranna çalışan dernekler tica- retle uğraşamayacaklan için, AMGT'ye bağlı kişiler adına kurdurulan şirketlerin sayısı 10u geçiyor. Örneğin, Selam Gı- da Maddelen ve Video Şirketi, Mevlana Sucuk ve Salam Şirketi. Royal Holdıng, ÇınarCenaze Şirketi. Hac Organizasyo- nu ve Arslan İnşaat Şirketi, şirketlerin en büyükleri. BİTTİ ANKABA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Çağrı Bu yıl ılginç bir bayram yaşıyoaız. Öncesi var, sonrası var. Öncesinde hac yolculan, alanlar dolu- yor, trafık tıkanıyor, milletvekilleri, eşleri, yanlannda çocukları, kucaklannda kundakta bebekler. hacca gıdiyor. 25. kez hacı oluyor RP'li başbakan, ihramı- na sarılmış gülümsüyor; tabanına selam diye yo- rumluyor kimi başkentliler, kimileri de gündemi don- durmanın sevinci diye. Acaba donar mı gündem? Tersine, giderek ısını- yor, bayram sonu daha da ısınabilir. Ancak umudu- mu yitirmiyorum ben. Olumsuz ortama karşm umut- la bekliyorum. Kimden derseniz, hepimizden, mo- da dayimiyle, silahsız kuvvetlerden. Hac ve bayram tatilinden önce Meclis'te yaşanan bir oturum var. Haberler arasında az yer aldı, ama vurgulanacak olay bence. 80. birieşimin ikinci otu- rumundayaşanıyor bu olay, kürsüde Uluç Gürkan; partamentodaki sayılı gazetecilerden biri. Kimliği, birikimi belli bir politikacı. Oturumu açarken kısaca sesleniyor milletvekillerine: "Biliyorsunuz, kısa adı KA-DER olan, Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme adıyla bir oluşum gerçekleşti. Bu oluşum 2000 yılında Büyük Millet Meclisi'mizde en az 55 kadın milletvekilinin bulun- masını hedefHyor. Bu hedef büyük Atatürk'ün ge- cikmış asgan hayalidir. Büyük Atatürk iaik ve de- mokratik cumhuriyetin temellerini atarken Türkka- dınına Avnjpa'nın pek çok ülkesinden önce seç- me ve seçilme hakkının tanınmasında tereddüt et- memiştir. Ancak geride bıraktığımızyıliarda bu hak- kı gereğince değerlendirdiğimizi sanmıyonım. önümüzdeki dönem bu hayalin gerçekleşmesine bir katkı olması için bugün gündem dışı konuşma- lan üç sayın milletvekilimize vereceğim." Sonra. DSP'den Zerrin Yeniceli, bağfmsız Ay- seli Göksoy ve CHP'den Oya Arasiı konuşuyor kürsüde. Politikada kadınları dışlayan, şeriat yaşa- mına döndürmeyi amaçlayan RP'lıler de dinliyor. Uluç Gürkan'ı içten kutluyorum, olumsuz ve güç koşullann da aşılabileceğini kanıtlıyor her şeyden önce. Bir örnek veriyor. Öyleyse başka örnekler, başka girişımler de beklenebitir. Bayram sonrası ayn partılerden milletvekilleri de ortak bir çızgide bu- luşabilır, beili bir gündemde uzlaşmaya vararak si- lahsız kuvvetlerin gücünü kanıtlayabilir. Kanıtlamak zorunda. Çünkü bu bayramdan sonra bir bayram daha var önümüzde. 23 Nisan Egemenlik ve Ço- cuk Bayramı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 77. açılış yıldönümü. Bu bayramı kutlamayı hak etmek gerekiyor her şeyden önce. Aynca bilmek gerekir. Yetmiş yedi yılda neler yaşanmış Meclis çatısı al- tında; kimler geimiş, neler konuşmuş kürsülerde, neler konuşamamışlar, konuşacaklan yerde sus- tukları için neler yaşanmış ülkemizde! Yetmiş yedi yıl sonra ışıkları söndürerek "Susma, sustukça sı- ra sana gelecek" diye şarkılar söylüyoruz! Susma- yan, konuşan, tartışan birtoplum olabilseydik baş- ka şarkılar söylerdik değil mi? Çokseslı bir toplum olurduk. Yeni bir yüzyıla daha mutlu, daha umutlu yönelirdik. Çocuklarımız da gerçek bir bayram ya- şardı 23 Nisan'larda. Bılimin ışığında yetişirdi genç kuşaklar, çağdaş bir toplumun bireyleri olurdu. 77. yılın da sorgulaması yapılmalı doğrt||u. Ya- şadığimız olayiar bir rastlanti değil. Eğitim birlikta- liğinın bozulması, dinsel eğitimin yaygınlaşması, i- mam-hatip liselerinin çoğalması da rastlantı değvt. Ödünler, aldatmacalarta geçtı uzun yıllar. Tüm olay- ları lyi değerlendirmek gerekiyor 77. yılda. Türkiye Büyük Millet Meclisi nasıl oturumlara sahne olmuş, yeminlerine ne ölçüde bağlı kalmış sayın milletve- killeri. Kısaca dün neredeydiler, bugün neredeler? Nedenlerine eğilmek gerekir. Ulusal bayramları kutlamayı hak etmek de önem- li bir görev kuşkusuz. Olayiar hepimizi göreve ça- ğırıyor. Bayram sevincini yeşertmek için görevimi- zi başarmak umuduyla selamlıyorum okurlanmı. Yoksa, yaşama sevinci de soluyor giderek. • • • Yazımın sonunda o sevinci soldurmayan bir dos- tu, değerii bir sanatçıyı, güzel ve özel bir insanı, bü- yük Atatürk'ün öngördüğü düzeyde bir kadını se- lamlıyorum. Seniye Fenmen, Aşiyan'da istediği bir köşede yatıyor şimdi. Önce sersemledim, ölümü içime sindiremedim. Sonra gülümsedim. Ferhan Erder'in önerdiği gibi. ürettıği güzellikleri düşün- düm; kocaman yüreğıni, yaşama sevincini. O se- vinç solamaz bence, ölümden sopra da yeşerecek, yapıtlannda, çocuklannda, dostlannda, hayranlann- da. Ida'yı çok özledim birden. İki yıl önce Cengiz Bektaş ın çağrısıyla Güre'de bir yaz okulu açtı Se- niye Fenmen. Kimi partiler Kuran kursu açarken o, resim ve seramik çalıştırdı köy çocuklanna. Ölümü de bir çağrı ve uyan geri kalanlara. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: l/Dildevrimınin ilk yıllannda 1 "kaymakam" 2 anlamında kulla- nılan sözcük. 2/ 3 Asya'da bir ül- ke... Futbolda top yere değme- den yapılan vu- ruş. 3/Bırborcun ödeneceğıne ilış- km olarak. asıl borçlu dışmdaki bin tarafından alacaklıya veri- len güvence. 4/Yoksulla- ra >iyecek dağıtan hayır ^ kurumu... Bizmut ele- mentinın simgesi. 5/Kö- *• pek ve meklere yedıril- 3 mek için. un ve kepekle 4 hazırlanan yiyecek... De- 5 miryolu. 6/Yabancı... X- IV yüzyilda Balıkesir yö- " resinde kurulmuş Türk 7 beyliğı.7/GüneyAmen- 8 ka'da bulunan. dünyanın g en yüksek gölü. 8/ Bir tür başlık... Vücuttabıriken azotlu madde. 9/Argoda "vurgun" anlamında kullanılan sözcük... Taş ya da maden çtkanlan yer. \UKAR1DVN AŞAĞrYA: 1/Nedensellik. 2/Birnota... Kahve. hindıstancevızi, süt ve alkoldenoluşanbir içkı. 3/Savaşlarda giyilen zırh... 1954'te İstanbal'da yayımlanan haftalık mızah dergisi. 4/Yapıt... Icar. 5/ Kadınlann sokakta giydikleri, mantoya benzer bir üstlük. 6/ Hint ınanışında, bir tannnın sarsılan durumu dü- zeltmek ıçin insan ya da hayvan biçıminde yeryüzüne in- mesı. II Yıunaz Güney'in senaryosundan Şerif Gören'in yönettiği fılm... İslam inancına göre, kıyametin kopacağını gösteren ıki kavımdenbiri (dığen Mecüc). 8/Eski dılde du- dak... Yilbik, tutankgıbi adlar da verilen sinir hastalığı. 9/ iktısadi bir değerin sağladığı gelır... tlave.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle