Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\
I ARALIK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
HABERLER
;aglık çalışanlan
«uzursuz
I İZMİR (Cumhuriyet Ege
lürosu)-SSK
ıastanelerinde çalışan sağlık
jersoneli ayakta. Sağlık ve
Sosyal Hizmet Emekçileri
Sendikası (SES) lzmir Şube
Başkanı Şükran Öz, peısonel
yetersizliği nedenıyle
hizmetlerin aksadığtnı,
yönetimin sorunlara çözüm
bulmak yerine sorunlan
büyüttüğünü öne sürdü. SSK
Tepecik Hastanesi'nde
hemşire eksikliği yaşanırken
hastane baştabibinin kendı
inisiyatifı ile iki başhemşire
yardımcısı daha atadığına
dikkat çeken Öz. "Bu
durum, yoğun iş. yükünden
ve ayda 7-8 nöbet tutmaktan
bunalan hemşireleri isyan
ettirmiştir. Biz SSK Tepecik
Hastanesi ve SSK saglık
kuruluşlan çalışanlan olarak
insanca çalışma koşullan
istiyoruz" dedi.
Akın Birdal'a
beraat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - tnsan Haklan
Demeği'nm (İHD)
düzenlediği "Barış Hakkı"
konulu toplantılardaki
konuşmasmda bölücülük
yaptığı suçlamasıyla
yargilanan tHD Genel
Başkanı Akın Birdal, beraat
etti. Aynı davada yargılanan
ve 21 Mayıs'îa yaşamıru
yitiren gazetemiz yazan
Mustafa Ekmekçi
hakkındaki dava ortadan
kaldınldı.
Türban
tartışması
• SIVAS(Cumhuriyet)-
Sıvas Cumhuriyet
Cniversitesi Sağlık
Hizmetleri Meslek
Yûksekokulu
öğrencıknnden Behiye
Karadenız ve Hülya Oztaş'ı
tehdit etmek ve bu
öğrencılerin mezuniyet
törenine katılmalannı
engellemek suçlanndan
yargılanan okul müdürü ve
dört öğretim elemanı
hakkındaki dava sonuçlandı.
Öğretim elemanlannın
öğrencüere karşı bir
tehdidinin olmadığinın
belirtıldiğı Danıştay 2. Daire
Başkanlığı'nın karannda,
"Mevzuat gereği
öğrencilerin uyması gereken
forma düzenıne uymadıklan
için mezuniyet törenine
almadiklan anlaşıldığından
haklannda meni
muhakemeleri yolunda
verilen yetkili kurul
karanrun onanmasına oy
birliği ile karar verildi"
denildi
Türkiye karşrtı
yayınlar
• ANKARA (AA) - ANAP
İstanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı, Fransız televizyon
kanalı TV-5'in sürekli ve
sistematikbir şekilde
Türkiye aleyhine yayınlannı
sûrdürdügünü söyledi. TV-
5'in bu yayınlanna ne
Türkiye'ninParis
Büyükelçiliği'nden ne de
Ankara'daki Fransız
Büyükelçiliği'nden en ufak
bir uyan yapılmadığına
dikkat çeken Akarcalı, "TV-
5 kanahnın Türkiye'ye
yönelık küstah. yalan dolu,
düşmanlık içeren. nefret
kokan yayınlanna son
vermesi için Türk ve Fransız
dış ilişkilerinin ciddi şekilde
harekete geçmelerinin
zamaru gelmiştir" dedi.
Ecevit, sıkıntı çekeceklerini kabul ettiği memurlardan birkaç ay süre istedi
'Enflasyon aşağıya çekilecek'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Baş-
bakan Yardımcısı BülentEcevit, 3 Ocak'ta
yapılacak zirvede hükümetin ilk 6 ayını
değerlendireceklerini söyledi. Yeni yıhn
ilk 6 ayı için yalmzca yüzde 30'luk zam
verilen memurlann içınde bulunduklan
sıkmtılı durumdan "vfcdanazabt" duydu-
ğunu bildiren Ecevit, kamu çalışanlanna
verilen zammın enflasyonun altında kal-
ması durumunda zaman geçirilmeden bu
farkın giderileceği sözünü verdi.
Başbakan Yardımcısı Ecevit. dün Tür-
kiye Kamu-Sen üyelerini kabul etti. Hü-
kümetin ele aldığı ilk reformun kamu gö-
revlilerinin sendikalaşmasıyla ilgili oldu-
gunu belirten Ecevit, "Kamu görevlileri-
nin sendikalaşmasıylayalnızkamugörev-
ttterininözlükhaklaruun iyileştirilmesi de-
ğü, genelde kamu yönetiminin iyileştirU-
mesive istikrarakavuşturulması bakımın-
dan da önemliadımlaraülabilecektir" de-
di. Kamu görevlilerinin maddi sıkıntıla-
nnı bildiğini kaydeden Ecevit şunlan
söyledi:
"Bunun üzüntüsünü, azabuuyüreğjm-
de duyuyorum. Fakat Türkiye'nin kamu
geUrlerinin >üzde 55' i borç faizterine öde-
necek. Bu, de\letin ne halde bulunduğu-
nun açık bir göstergesidir. Fakat ona rağ-
men biz hükümet olarak şu karan ver-
dik: Birdenbire istenilen ferahhklar gcti-
rilemez ama, kamu görevlilerine ve ücret-
lerine önümüzdekiyıl kesinlikle enflasyo-
nun altındabir geürverilmeyecektir. Eğer
kararlaştınlanzam enflasyonun gerisinde
kalacak olursa, zaman geçmesini bekle-
meden bu eksiklik gideriktektir."
Enflasyonun düşürülmesi için hüküme-
te birkaç ay süre verilmesini isteyen Ece-
vit. "Eğer enflasyonu aşağı çekmede ba-
şarüı olamazsak, gereken sonuçlan ala-
mazsakelbettebunun sıkınbsınıkamu gö-
revlüerine cektirecekdeğüiz" diye konuş-
tu. Ecevit son yıllarda kamu görevlileri
arasında yapılan değışikliklerin arttığuıı,
bunun kendisini de rahatsız ettiğinı belirt-
ti. Bakanlık ve başbakanlık yaptığı dö-
nemlerde "kimi buMuysa onunla çalışö-
ğmı" kaydeden Ecevit, bundan hiçbir za-
rar görmediğini söyledi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Re-
sul Akay, kamu görevlilerinin sendikal
haklanna ilişkin yasa taslağı TBMM'ye
sunulmaya hazır duruma getirildiği için
aldıklan eylem kararlannı "revize" ettik-
lerini bildirdi. Akay. diğer siyasal parti
gruplanyla da görüşmeler yaparak tasa-
nnm ocak ayında yasalaştmlmasını iste-
yeceklerini söyledi. Yıl sonu itibanyla as-
gari yaşam sınınnm 135 milyon lira oldu-
ğuna dikkat çeken Akay, ocak ayında ve-
rilecek yüzde 30'luk zamla en düşük me-
mur maaşının 49 milyon lira olacağını
vurguladı.
TEM katliamı
Gözaltı sayısı
10'u geçti
EDtRNE (AA) - Edir-
ne-tstanbul TEM Otoyo-
lu'nun 17. kilometresin-
deki park alanında, Avar
Turizm'e ait otobüste 6
kişinin öldürülmesi ola-
yında gözaltına bulunan-
ların sayısınm 10'ugeçti-
ği bildirildi.
Edime Cumhunyet
Savcılığı yetkilıleri, oto-
banda aynı şekilde soy-
gun yapmak amacıyla çe-
te oluşturan, ancak ey-
lemlerinden vazgeçen
Muzaffer Küçük. kardeşi
Naim Küçük. Yalçın Ata-
be>, Ev^p Çubuk, Nevzat
Karasu'nun da aralann-
dabulunduğu 10'dan faz-
la kişinin gözaltında tu-
tulduğunu bildirdıler.
Savcıhk yetkilileri şu
bilgileri verdiler:
"Muzaffer Küçük.
Bulgaristan'da konfeksi-
yonculukişi>leuğraşı>w-
muş. 250 bin dolarlık ma-
hnı kaybetmiş. Bunun
karşıhginı alamamış. Z»r
durumdan kurtulmak
amacıylabir çetekurarak
yurtdişuıdan Türkiye'ye
dö\ i/ tasrvan bir otobüsü
soymayı karariaştırmış.
Ancak bu kişikr so> gun-
dan vazgeçmişler. Çetede
yer alanlararasındabulu-
nan, ancak halen yakala-
nama>anCengiz Kaya ile
adı Savaş olan bir kişiyi
anyonız. Bu ki^lerm çe-
teden a>n olarak hareket
edipolayıgercekleştirebi-
lecekleri iddialannı de-
ğerlendiriyonı/,"
Savcıhk yetkililen,
olaym meydana geldigi
otobüste, İstanbul ve
Edime'de yapılan tüm
kontrollere rağmen "zu-
la" tabir edilen gizli böl-
meye rastlanılamadığını
da belirterek "Anlaşılan
dövizter gizli bir böhnede
getirilmemiş. Genellikk
bu kişiler. paralan çok
gizli yerlere saklama ge-
reği görmeden, torbalar
içinde getiriyorlar" diye
konuştu.
Savcıhk yetkilileri.
olayın aydmlatılması için
çalışmalannı çok yönlü
olarak sürdürdüklerini
belirterek "Bu ola>uı çö-
zülmesine çalışryoruz.
Ancak biraz daha zama-
na mtrvacunız viar" dedi-
ler.
İzmır'deokuma-yaanakurslannıbitirenlereDevlet
lan verüdi. Okuma-ya/ma öğrenmekten gurur duy duklannı belirten kursiyerlerin,Türkkadınuun bu-
giUjşre gelmesini Atatürke borclu olduğunu anlatan şürleri Ldeyicilere duygulu anlar >aşata. (AA)
Türk-îş'in raporu: Çalışanlann hedeflendiği bütçeyle enflasyon durdurulamaz
Bütçede islikrarın tek ûacı vergi
ANK\RA (Cumhuriyet Büro-
su)-Türk-tş'in hazırladığı rapor-
da, yüzde 64'lük yıllık ortalama
enflasyon öngörüsünekarşın, büt-
çe boyutunu yüzde 84. faiz öde-
melenni de yüzde 158 oranında
arttıran 1998 bütçesinin "istikrar'"
özelligi taşımadığı vurgulandı. ts-
tikrar programında ücretli ve ma-
aşlı kesimlerin hedef ahndıgına
dikkat çekilen raporda, *Toplu-
mun en çok kazanan kesünlerinin
satın alma gücünü denetlevebile-
cek bir vergi ve harcama reformu
olmaksıan enflasyonu gerttetebil-
mek mümkün gözükmemekte-
dir
r
denildi. Türk-lş"in raporun-
da, hükümetin savlanmn tersine,
1998 bütçesinin 3 yühk orta vade-
li istikrar programı çerçevesinde
oluşturulmadığı savunuldu. Ra-
porda, vergi gehrlerinın 3'te 2'si-
nın faiz ödemelerine a>Tildığı vur-
gulanırken. rantiye kesiminin tale-
bini herhangi bir %ergi önlemiyle
kısmayan bütçenin ıstikran sağla-
yamayacağına dikkat çekildi. Fa-
iz dışı bütçeyı smırlandırma yak-
laşırrunınpersonel veyatınm öde-
neklenndeki artışın denetlenme-
sine dayandınldıgı vurgulanan ra-
porda, "*Bu anlayış esasen yıllar-
dır vürürlüktcdir. ancakbuna rağ-
men enflasyonistsürecdurdurula-
mamaktadır" denildi. Raporda.
5.1 katnlyon hralık 1997'den sar-
Anayasa Mahkemesi Başkanlığını 1991 yılından berı sürdürüyordu
Yekta Güngör Özden emekliye aynlıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yekta
Güngör Özden, 1991 yılmdan bu yana sür-
dürdügü Anayasa Mahkemesi Başkanlığı gö-
revinden '^aşhaddi*' nedeniyle bugün emek-
liye aynlıyor. Yeni başkan seçilinceye dek.
mahkeme gündemini Başkan Vekili Güven
Mnçerbelirleyecek. Özden'inyerine asıl üye
seçilinceye dek toplantılara en kıdemli ye-
dek üye olarak Saraia Akbulut katılacak.
1979 yılınd a Anayasa Mahkemesi üyeli-
ğine seçüen Özden iki dönem başkanhk gö-
revini yürüttü. 1991 yılında başkan seçüen ve
1995 yılında ikinci kez bu göreve getirilen
Özden, bugün 65 yaşınî doldurması dolayı-
sıyla yaş haddinden emekliye aynlacak. Oz-
den'in emekliye aynlmasryla boşalacak asıl
üyeliğe, Cumhurbaşkanı Süteyman Demirel
tarafından anayasanm 146. maddesine göre
"üst kademeyöneticikriile avukaüararasin-
dan" atama yapılacak.
Anayasa Mahkemesi'neüst kademe yöne-
ticileri iîe avukatlar arasından asıl üye seçi-
lebilmek için 40 yaşını doldurmuş, yükse-
köğrenim görmüş, kamu hizmetinde en az
15 yıl fıilen çalışrmş ya da en az 15 yıl avu-
kathk yapmış olmak gerekiyor.
Özden'denboşalacak başkanlık görevi için
Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Din-
çer'in belirleyeceği bir günde seçim yapıla-
cak.
kacak yüke karşm 5.9 katnlyon li-
ra olarak öngörülen faiz ödenek-
lerinın ve faiz dışı transfer kalem-
lerindeki artış oranlannın inandı-
nct olmayan bir düzeyde sınırlan-
dınldığı belırtildi. Ücretlilerin
ödedikleri dolaysız ve dolayh ver-
giler toplamınınbütçeden rantiye-
ye aktanlan faiztransferlerini kar-
şılamaya yetmediği bir ortamda,
"(kkncn verjjkrin hizmet olarak
geri döneceğini'* söylemiyle yurt-
taşlannödevlerini yerine getirme-
ye çağrılamayacağı kaydedildi.
KlT'ler dışında ücretlikr gibı ver-
giyi kaynaktan yapılan kesintiler
biçiminde ödeme yükümlülüğü
olmayanlann, vergi ödevini yen-
ne getirmeye duyarlı olmadıklan
da v urgulandı
İstikrar paketlerinin yürürlüğe
konulduğu 24 Ocak 1980 ve 5 Ni-
san 1994 tanhlerinde personel
ödeneklerininbütçe içindeki pay-
lan kısıhrken. 55. hükümetin üze-
nnde oynayabileceği *ücretrezer-
vi" olmadığına dikkat çekildi.
POIİTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
İntihar...
Ali Serkan Eroğlu, Ege Üniversitesi iletişim Fa-
kültesi ikinci sınıf öğrencisiydi. Eroğlu, 24 Aralık
1997 akşamı iletişim Fakültesi'nin tuvaletinde ası-
lı olarak bulundu...
Birkaç gündür gazetelerde Ali Serkan Eroğ-
lu'nun intihar nedeni tartışılıyor...
20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali Serkan öl-
dürüldü mü, yoksa intihar mı etti?
izmir Bornova Cumhuriyet Savcısı Iskender
Kutluer, Ali Serkan Eroğlu'yla ilgili iddialann ince-
lendiğini söylüyor ve ekliyor.
"Ali Serkan Eroğlu'nun cesedinin bulunmasın-
dan 24 saat önce öldüğü saptandı..."
Şimdi olayın öteki yüzüne bakalım ve bazı so-
rular yöneltelim:
1 - Eroğlu, ölmeden önce lzmir Cumhuriyet Sav-
cılığı'na suç duyurusunda bulundu mu? 2- Eroğ-
lu'nu kimi polisler tehdit edip ajanlık teklif etti mi?
Ali Serkan Eroğlu, 5 Aralık 1997 günü Cumhu-
riyet gazetesinin izmir Bürosu'na geldi ve arka-
daşlanmıza şu bilgileri verdi:
"27 Kasım günü Karşıyaka'da evime gideriten
saat 16.00 sıralannda sivil otomobilden inen, si-
vil giyimli şahıslar tarafından zoria araca bindiri-
lerek lzmir Terörle Mücadele Şubesi'ne götürül-
düm. Burada sekiz saat gözaltında tuttular. Bu sü-
re içinde kaba dayak atıp, tehdit ettiler. Öğrenci
eylemlerinekatılmamamı, eğerkatılırsam beniyi-
ne gözaltına alacaklannı belirtip, daha sonra sav-
cılığa sevk etmeden serbest bıraktılar."
*••
Ali Serkan Eroğlu'nun kuşkulu ölümünü arka-
daşlan protesto etti. CHP izmir Milletvekili Veli
Aksoy, içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun
yanrtlaması istemiyle soru önergesi verdi...
Acaba Ali Serkan bir bunahm sonucu mu inti-
har etti, yoksa öldürülüp intihar süsü mü verildi?..
Bu soruiar tartışılıyor...
Ali Serkan'ın arkadaşı Murat Kurthan konuşu-
yor.
"Klasik nedenlerte intihar edecek bir insan de-
ğildi..."
İHD lzmir Şube Başkanı Ercan Demir, Ali Ser-
kan'ın ölümünden önce kendilerine, ardından İn-
san Haklan Vakfı'na başvurduğunu, izmir Tabip
Odası'ndan 'sağlık raporu' aldığını vurgulayarak
şöyle diyor:
"Ali Serkan Eroğlu'nun ölümü bizce kuşkulu-
dur. Eroğlu, gördüğü baskı sonucu intihar etmiş
olabilir..."
Ali Serkan 20 yaşında bir genç...
Polis, Ali Serkan ve arkadaşlannı önce alıp gö-
türüyor. Onlara ajanlık teklif ediyor...
Bülent Taşkın 4 Kasım 1997, Kanber Çolak
12 Kasım 1997, Düzgün Butuç 18 Aralık 1997 gü-
nü polisler tarafından alınıyor ve 'ajanlık yapma-
lan' isteniyor...
Üniversiteli gençlerin yazılı başvurulan bulundu-
ğuna göre olayda bir 'bit yeniği' olduğu anlaşılı-
yor... • ..
Ali Serkari, polisin ajanlık teklif ettiğini ölümün-
den önce cumhuriyet savcılığına bildirdiğine gö-
re ölüm olayının hangi nedenlere dayandığı da
anlaşılıyor...
Polisin öteden beri üniversitelerde ajan kullan-
dığı bilinir. Bu ajanlar sağ ve sol kesim öğrenciler-
den seçilir...
1968 kuşağında da bu tür ajanlar vardı. Bunlar-
dan biri de Muzaffer Köklü'ydü...
••*
Ali Serkan Eroğlu 20 yaşında umutlannı bırakıp
ölüme yenik düştü...
Türkiye karmakanşık olaylann içinde 1997 yılı-
nı geride bırakıyor...
Onbinlerce faili meçhul cinayetin aydınlanma-
dığı, gencecik insanlanmızın işkencelerden geçi-
rilip, 'silahlı çete' kurduklan gerekçesiyle zindan-
lara atıldığı ülkemizde Ali Serkan'ın ölümü de unu-
tulup gidecek...
Ali Serkan'ın arkadaşları gözyaşı döküyor, aile-
si ise bu beklenmedik ölüm karşısında ayakta kal-
mayaçalışıyor...
Bu arada eli silahlı, muştalı, palalı, baltalı faşist-
ler istanbul'da öğrenci yurdu basıyor, 6 demok-
rat-yurtsever öğrenciyi yaralıyor...
Kafamda birçok soru...
Gerçekten Türkiye demokrasiyi, uygarlığı, çağ-
daşlığı nasıl yakalayacak?
1997'nin son günü içimde çoğalan hüzün beni
bir yerlere alıp götürüyor...
Ellerim ceplerimde Gülhane Parkı'nda yürüyüp
Sarayburnu'na iniyorum...
Yeşilin ortasında insanın yüreğini dağlayan acı-
ya aldınş etmeden çevreme bakıyor, umutlanmı-
zı yitirmemek için direnmek gerektiğine inanıyo-
rum...
Deniz dalgalı, gemiler geçiyor...
E. Posta: Hikmet.Cetînkaya(a raksnet.com
Faks numararrnz: 02127 513 90 98
\
UZYAZII ORHAN BIRGIT Oltan Sungurlu
Dünkü gazetelerin çoğu,
Doğru Yol Partisi'ndeki bildiri
kargaşasını yansıtan haberler-
le doluydu.
Büyük bir olasılık ile 1998 yı-
lında ana muhalefet partisi kim-
liğini kazanacak olan DYP, ken-
disine bu görevi armağan ede-
cek olan RP'nin, Anayasa Mah-
kemesi' ndeki davasına yön
vermeye kalkışan bildirisinin bir
"sivil muhtıra" olarak sunulma-
sından, dahası bu muhtıranın
Genelkurmay'a da fakslanma-
sının neden olduğu tepkilerle
bir hayli karışmışa benziyor.
Parti genel merkezindeki or-
ta şiddetteki deprem, bu parti-
ninyetkili organlannca seçilmiş
kimselerin üzerinde de etkisini
gösteriyor. Ünlü bildiri. adeta
bir "yakar top" haünde görülü-
yor ve kimse bu "sivil muhtı-
ra"nin sorumluluğunu üstlen-
miyor.
Çok gerilere gitmeden, 26
Aralık Cuma akşam saatlerini
anımsaytnız:
Televizyon kanallarında,
özellikle "BTVde "Flaş.. Flaş.."
uyansı ile DYP'nin bir "sivil
DYP'yi Yöneten Atanmışlar...
muhtıra" verdiği ve bu muhtıra-
nın Cumhurbaşkanlığı'na,
TBMM Başkaniıgı'na, Genel-
kurmay Başkaniıgı'na gönde-
rildiği, döner yazılar ile duyuru-
larak izleyicilerin tansiyonu art-
tınlryor ve ekran başında bulun-
malan sağlanmak istenmiyor
muydu?
Yıne aynı televizyonda, yani
izleyicilerin Tansu ÇHIer'in ol-
duğunu söyledikleri istasyon-
da, DYP Genel Başkanı'nin ko-
şar adımlarla mikrofonlann bu-
lunduğu masaya gelip oturdu-
ğunu, ünlü bildirisini okurken,
partinin "ağırtoplan "nin masa
çevresinden kameralara nasıl
poz verdiklerini görmediniz mi?
Işte şimdi, bu mizansenin
beklenilen ve bilinen tepkileri ile
1998'in muhtemel ana muhale-
fet partisinde kargaşa çıktı.
Evet, DYP, şayet Refah Par-
tisi kapatılırsa, parlamentoda
en çok sandalyeye sahip muh-
alefet partisi olarak "ana muha-
lefet" kimliğini kazanacak. Ta-
bii, Çiller de "ana muhalefet li-
deri" olacak. Bu nedenle DYP
lideri, aslında Refah için bekle-
nilen karardan çok mutlu.
Ama "Analitik" adlı bir kamu-
oyu danışmanlığı şirketine akıl
hocahğı yaptıran Tansu Çiller'in
asıl amacı, Refah'ın oylan. Bu
oylara sahip çıkabilmek için de
siyasi ortamın iyiden iyiye ger-
ginleştirilmesi, kendisine izlen-
mesi gerekli strateji olarak su-
nuluyor bir süredir.
Şirket, DYP liderinin siyasi
akıl hocalığını, yönlendirilmesi-
ni üstlenmiş. Partinin bildirileri,
genel başkanın grup ve miting
konuşmaları, basın toplantıları
da "Ana//tik"çiler tarafından dü-
şünülüyor, hazırianıpTansu Ha-
nım'in elıne veriliyor.
Şirketin 'V numaralı yöneti-
cisi Mümtazer Türköne. Gazi
Üniversitesi Iktisadi Bilimler Fa-
kültesi'nde Sıyaset Bilimi Kür-
süsü'nde.
ikinci isim, Hüseyin Koca-
btyık. Üçüncü akıl hocasının
adı Şükrü Karaca.
İlk ikisinin, 12 Eylül öncesinin
MHP'st ile özdeşleştikleri, bu-
gün de Türk-islam sentezine
bağlı olduklan belirtiliyor.
Şükrü Karaca'nin, daha ra-
dikal görüşlere sahip olduğu, o
arada "anayasal vatandaşlık"
görüşünüsavunduğu da söyle-
niliyor.
DYP Genel Başkanı ve elbet-
te Özer Çiller, bu üçlüyü çok
beğeniyorlar. STVveOncü'nün
politikası da tıpkı DYP politika-
sı gibi bu DYP'li olmayan üçlü
tarafından saptanıyor. Ama,
profesyonelce.
Tansu Hanım'ın önünde, yol-
suzluklar, özeliikle örtülü öde-
nek dosyalarından ötürü bir
"Yüce Divan" kapısının aralık
bulunması, strateji karargâhı-
nın başlıca gündem maddesi.
Üç sivil kurmayı, Çiller'e, orta-
mı olabildiğince gerginleştir-
mesini salık veriyorlar.
DYP karargâhı da her fırsat-
ta aiınan dersi uygulama alanı-
na sürüyor. Mesela Meral Ak-
şener1
in askerlere meydan
okuyan demecinin de bir Müm-
tazer Türköne ve ekibi prodük-
siyonu olduğu bılinıyor.
Elli beşinci hükümeti. bir
atanmışlar kabinesi gibi suna-
rak kamuoyunda DYP liderine
demokrasi bayraktarlığı misyo-
nunu oluşturma çabalan da bu
üçlünün düşüncesi.
"Genel Başkan ve partisi,
bütün kurumlaha kavgalı hale
gelerek, o kurumlann karşısına
aldığı kitlelerin önünde prim
yapabilir" görüşü, Çiller çiftine
her fırsatta aşılanıyor. İlk genel
seçimde tek başına iktidar ola-
bilmenin böylece gerçekleşe-
bileceği söyleniliyor.
Ama bu üçlü, kendi özel çev-
relerinde, Doğru Yol ile ilişkile-
rinde asla bir düşünce ve orga-
nik bağın rol oynamadığının al-
tını sık sık çiziyortar.
"Ana/rt/k"çiler, bu görüşlerin-
de elbette haksız sayılmazlar.
Onlar birer profesyonel işçi
olarak, kendilerini istihdam e-
den siyaset adamına adeta
"paralı askeriık" görevi yapıyor-
lar.
Hani o az gelişmiş ülkelerde
sık sık görülen darbeler, ayak-
lanmalar, işgaller gibi olaylar-
da, uzak ülketerden gelip görev
üstlenen kimseler gibi.
Böyle olduğu için de ay so-
nunda Doğru Yol sayrnanlığın-
dan yüklü danışmanlık faturala-
nnın karşılanrnasını bekliyorlar.
Bugün ay sonu.
Çok merak ediyorum. Doğru
Yol Partisi Genel Merkezi, he-
men her kesimle başlannı be-
laya sokan bu stratejileri üre-
ten atanmış danışmanlann Ara-
lık 1997 hizmetlerinin karşılığı
olarak kaç srfırlı birfaturanın çe-
kini kesecek?
Çillerler'in atanmış danış-
manlann akıllannı satın alarak
yönettikleri partide seçilmiş üye
rolü oynamanın ceremesi el-
bette pahalıya mal olmalı.
• • •
Yann yeni bir yıl. Bu yılın ye-
ni umutyılı olmasını, sağlıklı ve
mutluluk getirmesinidiliyorum.
'Mustafa Duyar, yasa
yenilerarse yararlanır'
ANKARA / TRAB-
ZON (Cumhuriyet) Ada-
let Bakam Oltan Sungur-
lu, Pişmanlık Yasasrnın
TBMM Genel Kuru-
lu"ndakabul edilmesi du-
rumunda, Sabancı suikas-
tı sanığı Mustafa Du-
yar' ın da yasadan yararla-
nabileceğini söyledi.
Stajlanm tamamlayan
yargıç adaylanyla ilgili
düzenlenen törenin ardın-
dan gazetecilerin sorula-
rını yanıtlayan Sungurlu,
"Duyar'm beyanlannın
takdiri. ilgilimahkemeta-
rafındandeğerlendirilebi-
Br" dedi. Sungurlu, yasa-
mn yürürlükte olmadıgı-
mn anımsatılması üzeri-
ne, konuya ilişkin düzen-
lemenin TBMM günde-
minde bulundugunu
anımsatarak "Yasa Mec-
lis"tengecerse,yanitazele-
nirseyararlanabilir" diye
konuştu. Sungurlu, mem-
leketi olan Gümüşha-
ne'ye giderken Trab-
zon'da da gazetecilerin
sorulanru yanıtladı. Sakm
Sabancrnın. Özdemir Sa-
bancı suikastı sanıgı
"Mustafa Duyar'm asd-
masıgerektigi' yolundaki
sözlerinin hatırlaOlması
üzerine, "Türidye'de te-
rörflnbu kadarşkMetfiol-
duğu bir zamanda ölüm
cezasınm kaldırvlmasına
karşıyım'" dedi.
Trabzon Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görül-
mekte olan Gazi olaylan
davasının tstanbul'a ya-
kın bir yere alınması yö-
nündeki taleplere ilişkin
bir soruyu da yanıtlayan
Sungurlu, konunun, ba-
kanlığın tasarrufunda ol-
madığını söyledi. Sun-
gurlu, "Konu Yargıtay'a
kalnuştır"dedi.