Katalog

31 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Çanakkale PB 10 Gıresun Izmır Yurdun kuzeydoğu ke- sımlerı parçalı çok bu- lutlu, Orta ve Doğu Ka- radenız, Iç Anado- lu'nun kuzeydoğusu, Helsinkl JMMUVA K -2 Berlın B _K 0 Budapeşte B 6 DoğuAnadolu'nunku- Stockholm zey ve doğusu ıle Gü- Londra 3 Madrıd B 11 Y 10 Viyana B Denızlı yerler az bulutlu geçe- Brüksd Y 11 Sofya cek. Hava sıcaklığı do- Paris " '' "Y 14 Roma B 17 Zonguldak PB 10 Antalya PB 12 Kars ğuda değışmeyecek Bonn batıda azalacak. M a n ı h Y 10 Atina B 14 B 6 Mılano B 15 ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bışkek Tîftis Kahire K B B B B B B PB 1 12 -6 7 8 2 6 20 Şam PB 13 Parçalı bulutlu Sıslı , Bulullu k Çok bulutlu ı Yağmuriu Karlı Sulu kar ı Gok gurultulu GÜNCEL CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada adeta. Hanı şu medyanın birtürlü içinden çıkama- dığı, muhtıra mı yoksa bildiri mi, bir türiü karar ve- remedığı yazılı bır metin var ya. Işte DYP patentli bu bildiri üzerinde tartışmalar başladı, sürüyor. Takkeli Necmettin, ilk demecinde bildiriyi ya- yımlayan yoldaşı, yakın arkadaşı, elınden tutup güvenlı kıyıya çektıği bırıcik gönüldaşı Şaibe Ha- nım'ateşekküretmışti. Sonuncusunda Şaibe'yi bir kez daha yüceltmek için yüzyıla damgasını vura- cak bir laf üretti: "DYP'nın yayımladığı bildiriye karşı çıkmak demokrasiye karşı çıkmaktır" dedi. Bu cümleye ve arkasından gelen sözlere baka- rak şımdi ne hallerdeyız, ülke kimlenn elıne ema- net, insan anlayabilıyor. Takkeli'nin mantığı ile bildiriye karşı çıkarak de- rnokrasiye karşı çıkanların bir lıstesini yapabiliriz: (a) Anayasa Mahkemesi (b) Yargıtay Başsavcı- sı (c) Medyanın büyük bölümü (d) TSK ve nihayet.. fakslanan bildiriyi almadığını açıklayan, amaonay- laması olanaksız Cumhurbaşkanı da demokrasi- ye ıhanet ıçindeler. Geriye demokrasiye hizmet edenler kalıyor. Liste kısa. Elbette efendim, elbette; demokra- sinin hizmetkârı ikıli: Takkeli ıle Şaibe! Demek ki, demokrasimizi, laık cumhuriyeti ve sosyal devletı içinden çıkılmaz açmazlara ıten, haddinı de kendini de bılmez ıki siyaset esnafı baş köşede! Takkeli, DYP bildirisini över ve karşı çıkanları demokrat olmamakla suçlarken, bırden aynı dü- şüncede olanlar arasında TSK'nin de bulunduğu aklına geliyor. Eyvah! Ne yapsın şımdı benim Takkelim? Ülke- mi 1965'lerden berı tersine gıtmeye zoriayan Nec- mettin Hocam? Takkeli'de çare yok, ama takıyye çokkk. Takkeli, hemen TSK'ye yalakalığa başlıyor. "Kahraman Türk ordusunun demokrasinin bek- çisi, koruyucusu olduğunu" belirtiyor. Aynı demeçte, TSK'yi demokrasiye karşı olan- lardan bır güzel ayırıyor. Oysa, TSK'nin Albay Hüsnü Dağ ımzasıyla DYP'ye postaladığı ıkı satıriık mesaj öyle yenilir yu- tulur cınsten değıl. Şaibe Hanım'ın TSK nezdınde beş parahk ıtıbarı olmadığını belgeliyor. Genelkurmay mesajı TSK'nin ciddi sorunlarla uğraştığını belirtiyor ki, lafı dönüp dolaştırmadan Şaibe'yi "gayrı cıddıye aldığını" resmen duyuru- yor. Takkeli -korku belası- övdüğü, ama TSK'yi so- yutlamaya çabaladığı son demecinde kaş yapar- ken göz çıkardığının da farkında değıl. TSK, Albay Hüsnu Dağ ımzasıyla bildiriyi BYP'ye gerı gönderırken ne demek istemiş, öğ- reniyoruz: Takkelı'ye göre, meğer ordumuzun bu temsilci- Sı, "bu bildiride söylediğiniz (gelin demokrasiye sahip olun) gibi bırtakım sözleri ve nasıhatları bi- zeyapmanıza lüzum yok. Bunu gıdın başkalanna yapın" demek ıstiyormuş. Şu mantık perişanlığına, şu akıl züğürtlüğüne bakınız. Överken karalıyor, farkında değil. Oysa, Şaibe Hanım'ın görünmez imzasını taşıyan bildi- ri, "Hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz" cümlesi ve dolaylı bır ifadey- le TSK'yi suçluyor. Takkeli Erbakan, aslında TSK'nin yasalara say- gılı, yasalar doğrultusundaki davranışlarını kara- lamaya çalışan Şaibe gibi düşünüyor ama; dedik ya, korku belası sesini yükseltemiyor, orduyu öv- mek zorunda kalıyor. Aynıortam DYPmerkezindedeyaşanıyor. Bil- diriyi muhtıra gibi satan -örneğin Ekinci Ha- san- parti yöneticileri, öyle çark ediyorlar ki ilk sözlerinden, insanlık adına ınanılması güç sahne- ler yaşanıyor. Tabıi; Şaibe Hanım, karakterinin temel çizgisi olan yalancılığa başvuruyor, bildirinin yazımından _ye Genelkurmay'a fakslanmasından haberi olma- rjığını söylüyor ve ortaya çıkıp, orduya karşı açık- ça vaziyet alamıyor. Böylece, bir takıyyeci ile bir yalancı yine bir noktada buluşuyorlar. Şaibe Hanım, yakın bir gelecekte bir astsuba- yımızdan yanıt alırsa herhalde şaşırmayacak. Zira, görünen köy kılavuz istemiyor. Kent Pasajı'nda yangın İstanbul Haber Servisi - Şişli'de Kent Sıneması'nın da ıçinde bulunduğu pasajda iyanguı çıktı. Yangında 18 kı- (Şİ yoğun dumandan etkilen- 0i. Şişli Halaskârgazı Cadde- •si Kent Pasajı'ndaki Şehnaz Butik'te dün akşam saat 19.45 sıralannda henüz be- lirlenemeyen bır nedenle yangın çıktı. Dığer mağaza- lara da sıçravan yangına Be- yoğlu İtfaiye Grubu müda- hale ettı. Yangın söndürme çalışmalarına Fatih ve Be- şiktaş itfaiye ekipleri de ka- tıldı. Bu arada, pasajda bulunan Kent Sineması'nda matıne değışımı sırasında meydana gelen yangın nedenıyle yak- laşık 200 kışı yoğun duman yüzünden sınema salonunda mahsurkaldı. İtfaiye ekiple- ri, yoğun çalışmalar sonucu 200 kjşiyi salondan çıkardı. Kurtarma çalışmaları sıra- sında 2'si ıtfaı>e en 18 kişi dumandan etkılendı. Şişlı Etfal Hastanesı'nde tedavı edilen 18 kışi taburcu edildi. Yangında 5 mağaza kısmen, 3 mağaza da hafif şekilde yanarak hasar gördü. Bakan Talay 'Mermer kadın başı güç verdP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Efes ören yerin- de yapılan kazıda 33 yıl önce çıkanlan, ancak bir yıl sonra kazı deposunda tüm aramalara karşın bu- lunamayan tanhı mermer kadın başı heykeliyle bir işadamının New York'taki bır mûzayedede satın ala- rak devlete bağışladığı kurşun mühür Türkiye'ye getirildi. Kültür Bakanı tstemi- han Talay düzenlediği ba- sın toplantısında, yurtdışı- na kaçınlan tarihi eserlerin Türkiye'ye getirilmesi yö- nündekı çalışmalannın sürdüğünü belirtti. Mer- mer kadın başının Türkı- ye'ye dönmesinden mutlu- luk duyduklannı söyleyen Talay, "Mermer kadın ba- şının,en ümidimi/j kestigi- miz bir aşamada ülkemize getirilmesi. diğer eserlerin Türkiye'ye dönmesi açısın- dan bize güç vermiştir. Ta- rihi eserierimize sahip çık- mayı sürdüreceğiz'' dedı. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde korunan mer- mer kadın başı, en kısa za- manda Efes Müzesi'ne nakledılecek ve aıt olduğu ortamda sergilenecek. Güven • Baştarafı 1. Sayfada reGönensay \ e Orhan Gü- venen'e benzer biçimde büyûkelçılık unvanı veril- dıği anımsatıldı. Başbakan Yardımcıs'ı Bulent Ecevit^ dün bu konudakı sorulan yanıtlarken, "nadirolarak verilen bir unvan olduğu- nu" söyledı. Bakanlar Kurulu toplan- tısında 8 kadar büyükelçi- nın Libya dahil çeşitlı baş- kentlere atanmasına ilişkın kararname de onaylandı. Atama yapılan merkezler arasında. Türkıye'nin iciş- lerine müdahale eden bir politıka ızlemesi üzerine ılişkilenn maslahatgüzar- lık düzeyine ındirildiğı Libya da bulunuyor. Lıb- ya'ya Müfit Özdeş bü- yükelçi olarak atandı. Uygun • Baştarafı 1. Sayfada menı Uygun, birkaç hafta sonra 30 Temmuz'da yine DSP'den aynldı ve aynı gün DYP'ye katılarak yak- laşık 11 ay bu partide kal- dı. 27 Haziran 1997'de DYP'den aynlan Uygun aynı gün MHP safianna geçtı. 22 gün sonra MHP'den de istifa eden Uygun, 18 Temmuz'dan bu yana ba- ğımsız kaldıktan sonra dün 4. partisi DTP'ye ka- tıldı. Uygun'un DTP'ye katı- lımından sonraTBMM'de- ki son sandalye dağıhmı şöyle: RP: 150, ANAP: 139, DYP: 92. DSP: 63, CHP:55, DTP:21.BBP: 8,MHP:2,DP:l,Bağım- sız: 17. Boş: 2. GEMLİKASLİYE HUKUK \L\HKE.MESİ'NDEN DosyaNo 1996276 Esas > 1997 439 Karar Davacı Tuzcuoğlu Holdıng A.Ş vekilıl Av Bekır Ekinci taraftndan davalılar. Şark sıgorta T A.Ş. ve Ismaıl Hakkı şım- şek aleyhıne açılan tazmınat da\asının >apılan açık yargıla- ması sonunda 24.6.1997 tanh 1996-276 esas, 1997/439 ka- rar sayılı ılamı ıle davacı Tuzcuoğlu Holding A Ş. vekılı tara- ftndan davalılar aleyhıne açılan tazmınat davasının reddıne daır \enlen karar davalılardan lsmaıl Hakkı Şımşek adına, Mabe Mah Şımşek Mercan Sk. 28, Şanlıurfa adresıne çıka- nlan karar tebhgatının ulaştınlamadığından ıade edıldığı, ya- pılan emnıyet araştırmasında da dasalının açık adresmın tes- bıt edılemedı ğınden davalı lsmaıl Hakkı Şimşek'e karar ye- nne kaım olmak üzere karann ılanen teblığıne, teblığ tanhin- den ıtıbaren 15 gün ıçinde karan temyiz etraedığı takdırde ka- rann kesınleşeceğı ılan olunur Basm. 61988 EDtRNE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1992518 Esas 1997-453 Karar Davacı Edıme Beledıye Başkanlığı tarafından davalı Ismail Doğan aleyhıne mahkememızde açılan tazminat da\asının yapılan açık duruşmalan sonunda mahkememızce \ enlen 4./ 11 1997 tanhlı karar gereğınce, Davalılardan lsmaıl Doğan tum aramalara ragmen bulunamamıştır Adı geçen davalıya mahkeme ılamının ılanen teblığıne karar venlmekle. mahkememızden venlen 4. 11.1997 tanh ve 1992 518 Esas 1997,453 Karar sayılı ılarru ıle, davanm kabulü ile 67 432 800.- TL'nın davalı lsmaıl Doğan'dan ahnarak davacıya venlmesıne, 9.739./ 380 - TL yargılama gı- den ıle 2 698 656 - TL nıspı ücretı vekâletın davahdan ahnarak davacıya venlmesıne karar venl- dığı. adı geçen davalının varsa ıtırazını kanunı süresı 15 gün ıçinde yapması, aksi takdirde hük- mün kanunı süresi sonunda kesinleşeceğı karar >enne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 15.12.1997 Basın: 61814 RP'li Bayram'ın yeğenine hapis Öğrenci yurduna faşist saldırı İstanbul Haber Servisi - "Teşekkül oluş- turarakeroin ticareti" yaptıklan ıddia edı- len ve aralannda RP milletvekıli Mustafa Bayram'ın yeğeni Abdülkadir Bayram'ın da bulunduğu 9 sanıktan 8'i, 5 yıl ile 10 yıl 5 ay arasında değişen ağır hapis cezalan- na çarptınldı. tstanbul 2 No'lu DGM'deki duruşmaya tutuklu sanıklar Mustafa Albayrak, Peyal Süpürgeci, İbrahim Taner Hacıömeroğlu, Mehmet Saylağ, Abdülkerim Amak. Ab- dülkadir Bayram, İskan BayTam ile Abdul- lah Genç katıldı. Tutuksuz yargılanan Şa- ban Cengiz de duruşmada hazır bulundu. Duruşmada son sözleri sorulan sanıklar suçlamalan reddederek, beraatlannı iste- diler. Davayı sona erdıren mahkeme heye- ti, RP milletvekili Mustafa Bayram'ın ye- ğeni Abdülkadir Bayram'ı, TCY'nin ilgi- li maddesi gereğince "Teşekkül oluştura- rak uvuşrurucu madde ticareti yapmak" suçundan 10 yıl ağır hapis ve 203 milyon 187 bin 500 lira ağırpara cezasma çarptır- dı. Bayram'ın daha önce, "sahte kimlik kuflanmak" suçundan aldıği ve ertelenen 5 ay hapis ve 1 milyon 500 bin lira para ce- zası bulunduğunu dikkate alan mahkeme heyeti, tekrar suç işlediği için o cezayı da ekledi ve Abdülkadir Bayram toplam 10 yıl 5 ay ağır hapis ve 204 milyon 687 bin 500 lira ağır para cezasma çarptınldı. Iskan Bayram, Mustafa Akbayrak, tbrahimTaner Hacıömeroğlu ve Abdülkerim Amak hak- kında da u Teşekkül oluşturarak uyuşturu- cu ticareti yapmak" suçlanndan 10'ar yıl ağır hapis v e 203 milyon 187 bin 500'er li- ra ağır para cezası öngörüldü. Mehmet Saylağ ve Peyal Süpürgeci ise "uyuşturu- cu ihracı yapmak" suçundan 5'er yıl ağır hapis ve 101 milyon 593 bin 750'şer bin lira ağır para cezasına çarptınldı. Abdul- lah Genç ise kararda, "teşekkûl oluştura- rak uyuşturucu ticareti yapmak" suçun- dan 6 yıl 8 ay ağır hapis ve 121 milyon 625 bin lira ağır para cezasına çarptınldı. Genç'in de hakkında İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilrniş ve ertelen- miş 1 yıl hapis cezası bulunduğundan. top- lam 7 yıl 8 ay ağır hapis ve 121 milyon 625 milyon lira ağırpara cezasına çarptınlma- sı öngörüldü. Diğer sanık Şaban Cengiz ise delil yetersizliğinden beraat etti. • Baştarafı 1. Sayfada Muzaffer Değirmen ve Ali Bingöl adlı öğ- renciler Haydarpaşa Numune Hastane- si'ne kaldmldı. Ögrenciler sabah saatle- rinde hastaneden taburcu edilirken Meh- met Gül adlı öğrenci polis tarafından gö- zaltına alındı. Yurt doktorunun yaralanan öğrencileri tedavi etmek istemediğini be- lırten sol görüşlü ögrenciler, Suat Altun- kaymaz,SavaşAkçöîtekia^Alparslan Aslan ile soyadlan belırlenemeyen Emrah ve Al- peren adlı ülkücülerin de saldında yer al- dığını öne sürdüler. Saldınya uğrayan öğrencilenn polis ifa- desinde de bu adlan verdikleri öğrenıldi. Geceki saldınnın ardından dün sabah sa- atlerinde de MÜ Hukuk Fakültesi'nde ça- tışma çıktı. Yurdun basılması nedeniyle okula toplu halde gelen yaklaşık 70 kadar sol görüşlü öğrenci, okulun kapısında dı- şandan gelen, aralannda geceki saldınyı gerçekleştirenlerin de olduğu bir grup ül- kücüyle karşılaştı. Yurda yapılan saldın nedeniyle tartışan karşıt görüşlü öğrenci- ler arasında taşlı sopalı kavga çıktı. Olay nedeniyle 3 öğrenci hafif yaralanırken öğ- renciler polisin müdahalesıyle gruplar ha- linde Karacaahmet ve Haydarpaşa Köprü- sü yönüne doğru dağıldı. Polis çatışmanın ardından yaklaşık 20 sol görüşlü öğrenci- yi gözaltına aldı. Ozgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) istanbul ll Yönetim Kurulu, olaylarla ilgi- li yaptığı açıklamada öğrenci yurduna dü- zenlenen faşist saldınyı kınadı. İstanbul Valisi Kutlu Aktaş ve Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in görevden alınmasının ıstendıği açıklamada, "35 kişi binanm bek- çisinden 'habersız' nasıl içeri girip haskın düzenkyip çıkabüiyor? Çetelerin faaliyet- lerinin devam ettiğini hükümet kendisi söy- hlyor. Hükümetin ortağı parti başkanı'Su- surluk devlettir' diyor. 30 Aralık sabahı okuluna giden solcu öğrencileri gözalbna alan polis, kimi korumay a çalışryor" denı1- di. Olaylann ardından bir açıklama yapan Sosyalist tktıdar Partıli (SİP) ögrenciler de aydınlığın ve ilericiliğin mekânı olması ge- reken üniversiteleri faşist çetelere terk et- meyeceklerini belirterek polisin olaylar- daki yanlı tutumunu protesto ettiler. Banliyö trenine sabotaj: 7 yaralı • Baştarafı 1. Sayfada bombayı vagona koyduklannı söyledi- ler. İstanbul Valisi KutluAktaş ye tstan- bul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir saldınnın ardından olay yenne gelerek incelemelerde bulundular. Yılbaşına yaklaşırken böyle bir saldın gerçekleş- mesinin üzüntü verici olduğunu söyle- yen Aktaş, hastaneye giderek yaralılara geçmiş olsun dileğinde bulundu. Olaym ardından harekete geçen Te- rörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri. yoğun bir biçimde arama çalış- malanna giriştiler. Sahil yolunda ve E- 5 karayolunda genel arama ve kontrol- ler sıklaştınldı. Yenikapı-Bandırma se- ferini yapan deniz otobüsüne, ellerinde çanta bulunan şüpheli 2 kişinin bindiği ihban üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, deniz otobüsünü geri döndüre- rek arama yaptı. Olayla ilgili gözaltına alınan kimsenin bulunmadığı öğrenildi. Yetkiüler, banliyö trenine yapılan sal- dınnın, The Marmara Oteli 'nin pastane- sinde patlayan ve yazar Onat Kutiar iie arkeolog Yasemin Cebonoyan"ın ölümü- ne yol açan bombalı saldınnın üçüncü yıldönümünde gerçekleştirilmesinin dikkat çekici olduğunu belirttiler. Almanlar için teknoloji herşeydîr... oniarher konuda oiduğu gibi, buzdolabı konusunda da aşırı titiz, zor beğenir ve kuralcrdrrfar. Sosislerinin bozulmadan korunmasını, biralarının buz gibi soğutulmasını isterier Bu nedenle üstün soğutmn teknolojisi Almanlar için büyük önern taşımskts ve yine bu nedenle Beko buzdolabını tercih eden Almanların sayısı gideriK artmaktadrr. I w w w . b e k o t i c a r e t . c o r h . t r Bir dünya Koç